Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 OCAK 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Rüzgâmn
getirdikleri
Vadi Çiçekli, şiirini "üşüyenler için" ya-
zarken dizelerine eldiven takmamıştı: "ken-
diliğinden gelip giden düşünceler/ hangi
kelimelere konacağını bilemezken I o sa-
at nerede durulacak kestirilemiyorI akıl ve-
recek bir okul da bulunamıyorsa I herkes
kendi bildiği gibi üşüyecektir."
"Kaçış"ı da yazarken, kaçmamıştı hiç ken-
dinden: "şüphen olmasın, istediğin için I
isteğine göre yaratılan gelir önüne I ve sen
okuyucu I şiirsever dostum benim I sen de
kaçarsın ondan ladını ne koyarsan koyl is-
tediğin için bitirdiğindir aslında aşk I asır-
larca süren bu hesaplaşma kendimizledir."
Vadi Çiçekli, Çankırı Emniyet Müdürü'dür.
Şair biliriz biz, son kitabının adı "Rüzgârın
Getirdikleri" olan.
Sistem tartışması
Türk-lş Başkanı Salih Kılıç, sosyal gü-
venlik alanında hazırlanan yasa taslakla-
rının, SSK hastanelerinin önce Sağlık Ba-
kanlığı'na, ardından da özele devredil-
mesi girişimlerine karşı çıkarken ileri sür-
dükleri tezleri doğruladığı kanısında:
"O girişimin temel amacı, SSK hasta-
nelerinden daha çok verim almak değil,
bu kisve altında çalışanlann sosyal gü-
venlik haklarını elden almaktı. Biz o za-
man hastaneler konusunun ardından bu
tür düzenlemelerin geleceğini anlatmış-
tık. Dediğimiz çıktı. Iktidar, IMF ve Dün-
ya Bankası talimatları doğrultusunda sos-
yal devleti tahrip ediyor. Sosyal devletin
en önemli araçlarından biri olan sosyal
güvenlik sistemini ticarileştiriyor, bu sis-
temden yararlanan işçileri, emeklileri pi-
yasanın acımasız koşullarına terk edi-
yor. "
AKR koşar adım toplumdaki desteği-
ni yitiriyor. "Başkanlık sistemi" gibi oto-
riter yönetim biçimlerini tartışmaya aç-
maları da bu yüzden.
IŞIK KANSU
OneriTBMM'deki bütçe görüşmeleri
sırasında, milletvekillerinin
maaşlarına zam yapılmasına
dönük kimi öneriler gündeme
getirilmek istendi, olmadı...
Prof. Dr. Şerafettin Turan'ın
"Türk Devrim Tarihi" adlı
yapıtında değindiği bir tarih
yaprağını anımsayalım: Yıl
1931 'dir ve dünyadaki
bunalımın dev dalgaları Türkiye
ekonomisinin kıyılarına da
vurmaktadır. Cumhurbaşkanı
Atatürk, Anadolu'da üç ay
süren bir geziye çıkar. Gezi
dönüşünde, TBMM'nin ve
CHP'nin kendilerini
yenilemelerine, ekonomiye
ilişkin de etkin önlemler
alınmasına yönelik kararlar
verilir.
TBMM'nin yenilenmesi için
seçim yapılmasına, CHP'nin
yenilenmesi için partinin
"ulusçuluk, cumhuriyetçilik,
halkçılık ve 1926'da sözü
edilen laiklik" ilkelerine
"devletçilik ve devrimcilik"
ilkelerinin eklenmesine karar
verilir.
Ekonomik önlemlere gelince..
öncelikle işe, milletvekili
maaşlannın 500 liradan 350
liraya indirilmesini öngören
yasanın kabul edilmesiyle
başlanır.
SEKA kapanır da, satılır da
Ne güzel yılbaşı armağanı değil
mi? Yılbaşından birkaç gün önce
Selüloz-lş Sendikası'na duyuru
yapıldı:
"SEKA Izmlt Işletmesi'nde
çalışan işçilerin her türlü yasal
hakları ödenerek 27 Ocak 2005
tarihi itibarıyla iş akitleri
feshedilecektir."
Işletme müdürlüğü, makine ve
fabrika binalarının satışı
aşamasında bir süre daha
çalışmasına gereksinim
duyulanların şimdilik işten
atılmayacağını da ilan etmiş.
Ekmek kapılarını kapatmayı da
işçilere yaptıracaklar
anlayacağınız... Işletmenin
kapatılma gerekçesini ise en veciz
bir biçimde Kocaeli'nin AKP'li
Büyükşehir Belediye Başkanı
Ibrahim Karaosmanoğlu, 25
Aralık günü özgür Kocaeli
gazetesine açıklamış bulunuyor:
"SEKA'nın kapatılması kaçınılmaz
bir karar olarak ortaya çıkıyor. IMF
ile yapılan anlaşmalar, ekonomik
programlar bunu gerektlriyor.
Hükümetin bu kararından geri
adım atması mümkün değil."
SEKA Balıkesir Işletmesi'ne
gelince... Biliyorsunuz, orası
AKP'ye yakınlığı ile bilinen
Albayraklar'a satılmıştı. Mahkeme
de, bu satışı iptal etmişti. Ama
işletme hâlâ yasal hiçbir dayanağı
bulunmamasına karşın
Albayraklar'ın elinde.
Buradan şunu anlayın: Mahkeme
kararlarının uygulanmadığı
Türkiye'de IMF'nin kararlarının
dışına santim çıkılamıyor.
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
Emekli Ayhklanmn Kesilme
KoşuHarı: SSK
Sosyal Sigortalar Kurumu, 70 milyonu geçen Türkiye
nüfusunun yüzde ellisini aşan kesimine sağlık yardımı
vermektedir. Bu kesim, l) Aktif sigortalı, 2) Yaşlıhk ve malullük
ayhğı alanlar, 3) Dul ve yetim aylığı alanlar, 4) Aktif sigortalılarla,
aylık alan sigortalılann eşleri, çocukları ile bakmakla yükümlü
oldukları ana ve babalarından oluşmaktadır. 2002 verilerine göre:
Snsyal Güvenlik Kapsamındaki Nüfııs
Sosyal Güvenlik
Kurııııılan Aktif
SSK | 6.148 000
Rdg Kur 1122 000
K [• Sandıgı 2 m 000
Ö/cl_Sandıklar ^J8.000
I oplam (Kı^ı) '12 041 000
I'oplam(%) ~ % 17.41"
Sigortalı- Emekli-Dul-Yctim vt Bagımlılar
Aylık Alan
3 748 000
I V)4 000"
\W 000"
72 000
_6.551000
~"%9 47
Bağtmlılar
25.166 000
10 833.000
6.917.000
I75.ÖÖ0
42.9Î6.000
%62 04
Toplam
35.262 000
15^549 ÖOÖ
10 699 000
325 000
_6j 835 000
" %89.38
Nüfusa
Oranı
%5097
"%224_8_
%İ5747
_%O47
_%89J8_
%89.38"
Bu istatistik, Sosyal Sigortalar Kurumu'nun, "Genel Sağlık
Sigortası" konumunda olduğunun bir kanıtı gibidir. Bir anlam-
da, Genel Sağlık Sigortası'nın yapmakla yükümlü olduğu sağ-
lık yardımlan, SSK'nin, aktif sigortahlan ile işverenlerinin öde-
diği primlerle karşılanmaktadır.
SSK sağlık yardımlarının, sigorta primlerindeki payı %5'i
sigortalı ve %6'sı da (2004 yılı sonunda) işveren payı olmak
üzere toplam %11 'i bulmaktadır. Bunun parasal karşıhğı ise
en çok ayda 318 milyon liraya ulaşmıştır. Bu da yine 2004 yi-
lının asgari ücretinin neti kadardır. En az prim tutarı ise asga-
ri ücretin %11 'i tutarında olup ayda 49 milyon lira tutmakta-
dır.
SSK yaşlıhk aylığı alanların büyük bir bölümü, "açhksını-
rı" olan 500 milyon liranın altında, 400 milyon lira ile yaşam-
da kalmaya çalışmaktadır. Bu nedenle de pek çok emekli ça-
lışmak zorunda kalmıştır. Çalışan emekliler, çalışmalannın emek-
li aylıklarını etkileyeceğinden kuşku ve endişe duymakta ve
yasal bir zeminde olduklarının, güven ve kanıtını aramakta-
dır.
Aradıkları ilk kanıt ve güvence, öncelikle 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Yasası'nın " Yaşlıhk aylığı alanlann yeniden çahşma-
lan" başlıkh 63. maddesidir.
Bu maddeye göre, "Yaşlıhk ayhğı ahnakta iken sigortalı ola-
rak bir işte çahşmaya başlayanların yazılı talepte bulunmalan
halinde yaşlıhk ay lıklarının ödenmesine devam olunur." Ancak,
bu konumda olanların aldıkları aylık ücretlerin "Sigorta pri-
mine csas kazançlan üzeriııden %30 oranında Sosyal Güven-
lik Destek Primi kesilir." Bu primin % 7.5'i sigortalı, % 22.5'i
işveren payıdır.
Çalışan SSK emeklilerine, ikinci güvenceyi de Yargıtay ver-
miştir.
(1) "ÖZET: Sosyal Sigortalar Kamınu'na göreyaşlıhksigor-
tasından aylık alanların Emekli Sandıgı Kanunu'na tabi bir yer-
de çalışmaları yaşhlık ayhklanmn kesilmesini gerektirmez."
(Yargıtay Onuncu Dairesi, 20.9.1994 Gün, 1994/10379 Esas,
1994/16510 Karar)
(2.)
"OZETİ: Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşhlık ayhğı al-
makta iken sigortalı bir işte çahşmaya başlayanların aylıkları,
sosyal güvenlik destek primi ödedikleri sürece kesihnez. Yaşlı-
hk aylığının kesilip kesihneyeceği konusunda ayhksahibinin ter-
tih hakkı vardır. Sigortahnın tercihi sorulmadan, yaşlıhk ayh-
gının kesilnıesi ve ödenmiş olan ayhklann geri istennıesi kanıı-
na aykındır."
(Yargıtay, Yirmi Birinci Hukuk Dairesi, 21.2.2000 Gün,
2000/1366 Esas, 2000/1322 Karar)
Üçüncü güvence de, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanh-
ğı'nın 4.7.2002 günlü, 12-118 sayılı Ek Göstergesi'nde veril-
miştir.
"(...) 3- Tercihlerini sosyal güvenlik destek primi Ödenıe yö-
nünde kullanan sigortahlar, sosyal güvenlik destek primine ta-
bi tutularak, ayhklanmn ödenmesine devam edilecekür. Ancak,
bunlardan işe ahndıklan tarihten itibaren prime esas kazanç-
lan üzerinden sosyal güvenlik destek primi kesilecektir. (...)"
Yasa, yargı kararları ve genelge uyarınca, yaşlıhk ayhğı al-
makta iken, yeniden TC Emekli Sandığı, SSK ve Bağ-Kur kap-
samında çahşmaya başlayan SSK sigortahlarının aylıkları
kesilemeyeceği çok açıktır.
Bütçe
el vermiyop
Serbest Muhasebeci Mali
Müşavir Erhan
Yıldırım'ın, Ankara
Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası
Dergisi'ne yazdığı yazıdan
kimi somut rakamlar:
"Bütçe harcamalan
içerisinde en büyük payı,
56.4 katrilyon lira ile faiz
ödemeleri alıyor. Bu
miktar 14.8 katrilyon
ayrılan ve bütçeden en
fazla payı alan Milli Eğitim
Bakanlığı'nın payının
yaklaşık dört katı.
Batan bankalardan dolayı
Hazine'nin kaybı 37 milyar
dolar. Hortumculara
kaptırılan net miktar 36
milyar dolar (54 katrilyon
lira), bütçenin üçte
birinden fazla. Faiz
ödemeleri ile batık
bankalara giden toplam
110.4 katrilyon lira. Bu
miktar, 2005 bütçesi olan
155.5 katrilyon liranın
yüzde 71 'i.
Sağlık Bakanlığı'na ayrılan
pay 5.4 katrilyon ile faiz
harcamasının yaklaşık
onda biri. Adalet
Bakanlığı'na ayrılan ise
1.5 katrilyon ile yaklaşık
faiz harcamasının ellide
biri."
Yıldırım, "Bu iktidar, faiz
harcamasının ellide biri
kadar adalet dağıtacak"
diyor.
Bütçe el vermediği için
dokunulmazlıklara
dokunulmuyor olmasın?
KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK behlcakCu turk.net
HARBİ SEMtlIPOROY semihporoyt yahoo.com
•Ir-.
Q Q D 0
D 0 0 II
o o Ö a
D 0 0
İİT
rffllı
1,-U
aoaaao
aoaaaa
a a D a a
irıan
HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BILGI hayatepikı mynet.com
6ELMIYECEKTTN
NOEL
BİZtM ÜLKEDE
40 BIN ÇOOJK
OTOBÜSTEKtLER KEMAL vm; k_urgenc(n yahoo.com
TARlHTE BUGÜN MIJMTAZ ARIKAN 3 Ocak nnmv.mumtaz-arikan. com
SIPAHI AYAKLANMASI!.
165? 'PE 6U6ÜM, S/P/IHİLSe, ISmMBUL 'PA AYAKLAN-
MIŞT1. OSMAMLt ASKEfZÜK. İOlgllUJŞUMDAKİ Tİ-
MAfZU SİPAUİLERLE, ATLl B/eUK OLMA 0/ffAlDA
BİR ıt-GiSİ 8ULUNMAYAN KAPfKULU SÜİ/AR.İLE-
R.IMİN GÖRBVÎ, PADİŞAHM SAI/AÇTrt YAKtN K.O-
RUMASINI YAPMAta-t. AHCAK, OÜfSAKLAMA OEV-
RİNOEKİ BrlSÇOK KURULUŞ Gigl SU OCAK DA
ÇOIC gOZULMUŞTU. KÖPRÜUJ MEHMET PAÇA 'NfN
SACHSA2AM OUIŞUNOAN HEME'N SONEA DA
£GECJKM£Dil££
ONUN, KAPmN-l DEHYAU/cmAl AZLEmĞİ, S£y-
Pi AHMET PAÇA 'Yf GÖ&EVİNE (ADE £TM£S(-
Mi İSTEYE/SEK AYAtUSUIMIÇCAepf. ANCAtC, PA-
PİÇAH Ai/Cf MEHMET V/V DE DefTEĞİYLE, Köfi
8U AYAKLAUM1YI KAMU BİÇİMPE SASTTePI
SAGNAK
NİLGÜN CERRAHOĞLU
İstanbul Modern'
Mucizesi...
Birbirinden muhteşem yapıtlar barındıran, sanat ta-
pınaklarına dönüşmüş, yarışması zor "eşsiz" müzeler
var dünyada: Tate'ler, Moma'lar, Reina Sofia'lar falan.
Ama ben "İstanbulModern"\ kendi küçük kişisel listem-
de şimdiden ilk üçe soktum. Bilbao'daki Guggenheim
ve Danimarka'daki Louisiana ile birlikte... Birbirinden ta-
mamen farklı örnekler olmakla birlikte, insanı hemen kav-
rayan, içinealan ve aynı zamanda canlı birer sosyal çe-
kim merkezi olan müzeler bunlar. "İstanbul Modern" de
çok kısa zamanda bu müzelerden biri olmaya aday.
Guggenheim Bilbao, kuşkusuz başlıbaşına bir mi-
mari harikası. Hiçbir özelliği olmayan, eski, köhne birsa-
nayi kentinin ortasında, hiç beklemediğiniz biryer vean-
da karşınıza çıkıyor ve sizi inanılmaz bir gelecek yolcu-
luğuna çıkartıyor. Binanın kendisi, sergilenen eserlerden
çok daha önemli ve görkemli. Modern mimari "gurula-
nndan "FrankGehry'nınimzasınıtaşıyan, "titanyum'öan
yapılmış kavisli süper modern cepheyi görür görmez,
zamanın önünde koşmaya başlıyorsunuz ve birden ge-
lecek yüzyıla ışınlanıyorsunuz.
"İstanbul Modern "de de böyle ilginç bir "zaman oyu-
nu" var. Ama başka bir biçimde. Karşınızda Topkapı ve
Ayasofya ile Istanbul'un muhteşem tarihi duruyor. 20.
yüzyıl Türk modern ve çağdaş sanatının örneklerini ser-
gileyen duvarların arasında, geçmiş ve gelecek arasın-
da köprü kuran bu biricik manzarayla karşılaşıyorsunuz.
"İstanbul Modern "de "Guggenheim" gibi bina öne çık-
mıyor. Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından, başarılı bir re-
novasyonla müzeye dönüştürülen 19. yüzyıldan kalma
8 bin metrekarelik antrepo alanı, ferah, beyaz, mınima-
list çizgıleriyle insana hafiflik veriyor ve tamamen geri
çekiliyor. Böylecesizi "kendizaman yolculuğunuzla" baş
başa bırakıyor.
Hafta sonu dokuz bin ziyaretçi...
"İstanbul Modern"} özgün kılan birdiğer özellik "de-
niz". Liman boyu uzanan üst kattaki 100 metrelik tera-
sa çıktığınız anda dalgalar, martılar, balıkçı motorları, ta-
kalar ve Boğaz vapurlanyla burun buruna geliyorsunuz.
Yalnız sanat değil, deniz de alıp sizi başka bir boyuta
taşıyor.
Benzer bir duyguyu Danimarka'da Lousiana'da ya-
şamıştım. "Lousiana", İstanbul Modern gibi kentin için-
de değil. Kopenhag'a yarım saat uzaklıkta, deniz kena-
rında, büyük bir bahçe içinde, kayalann üzerine tüne-
mış bir müze. Ama aynı "İstanbul Modern"de olduğu
gibi, tabloların sergilendiği duvarların arasındaki büyük
camekânlardan kıyıya vuran dalgalan görüyor ve "do-
d/a"dan hiç kopmuyorsunuz. Orda da gene içeriye mi
baksam, dışarıya mı baksam diye şaşıp kalıyorsunuz.
İnsana "zaman" ve "mekânı" böylesine "interaktif"
yaşatan müzeler, yalnız müze olmaktan çıkıyor ve ya-
şayan mekânlar olarak bulundukları kentin simgesine
dönüşüyor. Bilbao Guggenheim da, Lousiana da böy-
leydi. Insanların yalnız sanat görmek için değil, eşdost-
la buluşmak, sohbet etmek, hoş bir mekânda birkaç sa-
at geçirmek için geldikleri yerier bunlar. İçinde atmos-
feri olan hoş kafeleri, restoranlan, butikleri ve konferans
merkezlerı var. Iki yıl önceki "Kopenhag Zirvesi"n\n ar-
dından Louisiana'ya gittiğimde izdihama şaşmıştım.
Müzenin "denize naz(r"restoranıadamalmıyordu. "Keş-
ke" demiştim o zaman, "bizim de böyle hayatın için-
den yaşayacağımız bir müzemiz olsaydı!"
Martta Fikret Mualla sergisi
Artık işte var. Açılalı daha bir ay olmadı, ama hafta son-
ları gelen ziyaretçi sayısı şimdiden 9 bin. 11 Aralık'taki
resmi açılıştan sonra müzeye iki kez gittim. Hemen po-
püler bir mekân olmuş. öğrenciler alt kattaki kütüpha-
neyi derhal mesken tutmuşlar. Tophane ile Kabataş ara-
sındaki müze, çünkü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üni-
versitesi'nin yanı başında. Üst katta kalıcı koleksiyon ser-
gilerinın bulunduğu bölümde ise her kesimden ziyaret-
çi vardı. Türbanlı kadınlardan burnu hızmalı, göbeğı açık
kızlara kadar...
"Loft"un işlettıği Boğaz'a nazır restoran akşam kah-
vesinı ya da içkisini yudumlayan müşterilerle doluyor-
du. Yan masada bir hanım, "Yazın kitabımı alıp terasa
kurulurum. Kimse beni artık burdan çıkaramaz!" diyor-
du. Daha dün bir, bugün iki.
öyle görünüyor ki 2005 "İstanbul Modern "in yılı ola-
cak. Programda, martta Fikret Mualla sergisi var. Is-
tanbul'un ev sahipliği yapacağı Uluslararası Mimarlar
Kongresi yazın burada yapılacak. Sonbaharda ise "/s-
tanbul Modern" Ispanyol küratörRosa Martinez'in ha-
zırladığı uluslararası ilk sergiyle görücüye çıkacak. Eşi-
nizi dostunuzu alıp ilk fırsatta ziyaret edin...
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7
SOLDANSAĞA:
1/ Mersin yö-
resine özgü,
kuşbaşından
daha küçük et 3
parçalarının
soğan, biber,
domateslesac 5
üzerinde pişi- 6
rilmesiyle ha- -.
zırlananbirtür
yemek. 2/Ke- 8
miklerin yu- 9
varlak ucu...
Düzenli olarak ekim
yapılan arazi. 3/Trab-
zon'un bir ilçesi...
Kaz Dağı'mn antik
dönemlerdekiadı.4/ 4
Birrenk...Lantanele- 5
mentinin simgesi... 6
Eski dilde su. 5/Art-
vin yöresine özgü bir 8
halk oyunu. 6/ Ver- 9
me, ödeme... Birpeygamber. 7/Tskambirdebirkâ-
ğıt... Eski Türklerde toplumsal ve örgütsel içerik-
li büyük ziyafet... Bir nota. 8/Baklavaya benzer
bir hamurtathsı. 9/Mardin yöresinde kızartılarak
hazırlanan içliköfteye verilen ad... Erkek keçi.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Yoğurtlu pirinç, bulgur ya da buğday çorbası...
Daha iyi ürün elde etmek için bir ağaçtan başka
bir ağaca dal nakletme. 2/ Motorlu taşıtlarda sar-
sıntıyı en aza indiren düzenek. 3/Kullanma süre-
si... Sümer mitolojisinde sağlık tannçası. 4/De-
riden sızan tuzlu sıvı... Kumaş, deri ya da kâğıt
süslemekte kullanılan bir yöntem. 5/ Bilecen...
Rey. 6/Bir soru sözü... Belli bir taşınır malın kul-
lanılmasının, geri verilmek koşuluyla bedelsiz
olarak bir kimseye bırakılması. IIKayınbirader...
Sahip... Bir cetvel türü. 8/Tavır, davranış... Şöh-
ret. 9/Kızıldeniz'inkuzeydoğusundabirkörfez...
Tırnakboyası.