Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI
adına İLHAN SELÇUK
Genel Yayın Yönetmenı: lbrahim
Yıldız # Yazıişleri Müdürü: Salim
Alpaslan # Sorumlu Müdür: Mehmet
Sucu # Haber Merkezi Müdürü:
Hakan Kara
lstıhbarat Cengiz Yıldırım 9 Ekonomr Hasan
Eriş 9 Kültür Egemen Bcrköz # Spor Ab-
dülkadir Yücelman # Makaleler. Sami Ka-
raören # Düzeltme: Abdullah Yazıcı • Bıl-
gı-Belge. Edibe Buğra • Yurt Haberlerı. Mch-
met Faraç # Avrupa Temsılcısı Güray Öz
Yayın Kurulu. llhan Selçuk
(Başkan), Emre Kongar (Da-
nışman), Orhan Erinç, Hikmet
Çctinkaya, Şükran Soner, tb-
rahim Yıldız, Orhan Bursalı,
Mustafa Balbay, Hakan Kara.
Ankaralemsılcısı Mustafa Balbay Ataturk Bulvarı No 125, Kat 4, #Müessese Mii-
Bakanlıklar Tel 4195020 (7 hat), Faks 4195027 •İTmır'Iemsılcısı dürü: Erol Erkut
SerdarKızık,H ZıyaBlv 1352S 2/3 Iel 4411220, Faks 4418745 • Bılgı Işlem
• AdanaTemsılcısı ÇetinYiğcnoğlu, InonuC'd I19S No 1/1,Tcl AhmetKorulsan
163 12 11, Faks. 363 12 15 Antalya Temsılcısı. Ahmet Oruçoglu # Satış- Fazilet
Cumhunyct Cad 80/5 "I el 0242 2480057 Fax 2430509 Kuza
9 Cumhuriyet Reklam:
# Genel Müdür: Öztem
AydenTel (0212)51241
19-5124830-5124778
Fax:(0212)513 84 63
Vayıml»y»n:YenıOunllaberAjdnsıBasuneYayınulıkAŞ, IurkuugıUd 19/41 Cdgaloğlu 14134 Istanbul PK 246 - bukeu 14435 ht Iel (1*212)5120505 (20 lut) laks (O/212)5H8W
Yaygın surclıyayın Baskı: Merke/Oazete Dergı Basım Yavınulık San ve IK. AS FalıhMah IlasanBasn Cad Sanundıra Kaılal/Utdnbııl Dağılım: Meıitez Dağıtım Pazarlama San vcTıc AŞ 24 OCAK 2005 tmsak:5.45 Güneş:7.15 Öğle: 12 23 Ikındı. 14 54 Akşam 17 19 Yatsı: 18.43
Donald Tnump, 3. kez evlendi
• Haber
Merkezi -
Dünyanın en
zenginleri
arasında yer
alan
Amerikalı
emlak krah
Donald
Trump,
Slovenyalı
model
Melania
Knauss ile
evlendi.
Amerikan NBC televizyonunda yayınlanan
"Çırak" adlı bir programla yeniden
gündeme gelen 58 yaşındaki Trump,
34 yaşındaki Knauss ile Palm Beach tatil
yöresinde yoğun güvenlik önlemleri alınan
bir törenle dünya evine girdi. Törene New
York Belediye Başkanı Rudy Giuliani,
şarkıcı Billy Joel, Tony Bennett'in de
yer aldığı yüzlerce davetli katıldı.
Yüzyılın ilk tam güneş tutulması
• ANKARA (AA) -21. yüzyılın ılk tam
güneş tutulması 29 Mart 2006'da gerçekleşecek.
Güneş tutulması, Akdeniz, Orta Anadolu ve
Karadeniz'de tutulma hattı içinde kalan 13 ilde
tam, hat dışında kalan yerlerde ise parçalı
tutulma şeklinde izlenebilecek. Boğaziçi
Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü'nün internet sayfasmdan
derlenen bilgiye göre, genişliği yaklaşık 190
kilometreye ulaşacak tam tutulma hattı Dünya
üzerinde kalabalık yerleşim bölgelerini kat
edecek ve milyonlarca kişi tutulmayı izleyecek.
Tam tutulma saat 13.54'ten itibaren
Türkiye'den izlenilmeye başlanacak.
Kalıtsal meme kanserinin tanısı
• İSTANBUL (AA) - Kalıtsal olarak ailedeki
diğer bireylere geçtiği saptanan meme
kanserine DNA analizi yöntemiyle tanı
konulması konusunda Alman Hastanesi
Genetik Hastalıklar ve Tanı Merkezi'nde
yürütülen çalışmalarda, ailevi meme kanserine
yol açan BRCA1 ve BRCA2 genleri
üzerindeki 3 bini aşkın mutasyonun tamamı
taranmaya başlandı. Alman Hastanesi Genetik
Hastalıklar ve Tanı Merkezi Direktörü Dr.
Jülide Caferler, her toplumda sık görülen ve o
topluma özgü kabul edilen bazı mutasyonlar
olduğunu kaydederek gelişmiş ülkelerde bu
mutasyonlann belirlenerek meme kanseri için
tarama kitlerinin oluşturulduğunu
söyledi.Caferler, ailesinde meme kanseri olan
kadınlarda meme kanseri olma riskinin daha
yüksek olduğunu ifade etti.
Horlama yaşlanmayla artıyor
• ESKİŞEHtR (AA) - Osmangazi
Üniversitesi (OGÜ) Tıp Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Erkan Özdoğru, uyku sırasında
akciğere giden havanın yumuşak damağı
titretmesiyle ortaya çıkan ses olarak
tanımlanan horlamanın, yaşla beraber arttığı,
özellikle 65 yaş ve üzeri erkeklerde daha sık
görüldüğünün belirlendiğini söyledi. Özdoğru,
"Yapılan çalışmalar horlamanın yaşla beraber
arttığını, özellikle 65 yaş ve üzeri erkeklerde
daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur.
Tıkayıcı uyku apnesi toplumun yüzde 4-9'unda
görülen olaydır. Tıkayıcı uyku apnesi hayati
tehlike de yaratabilen kalp akciğer hastahkları,
hipertansiyon ve felç gibi hastalıkların yanı
sıra psikiyatrik bozukluklara da neden
olabilmektedir" diye konuştu.
Lens kullanmak artık daha kolay
• Haber Merkezi - Yeni geliştirilen kontak
lenslerle artık gözler oksijensiz kalmadığı gibi
kurumuyor da. Gözleri nemlendirme özelliği
olan Johnson&Johnson'ın yeni lenslerinı,
temel eğri ölçüsü, çapı ve merkez kalınlığı
nedeniyle lens kullanmakta güçlük çeken
hastalar bile rahatlıkla kullanabilecek.
"Acuvue Advance with Hydraclear" adlı
lensler, lensin yüzeyinde su tutarak kurumaya
bağlı rahatsızlık hissini ortadan kaldınyor.
Gözlere günlük gereksinimınin üzerinde
oksijen transfer edebilen lensler, altı ürün
içeren paketlerle piyasaya sunuluyor.
29 yaşındaki Levent Ünsaldı, 'en iyi tez' yanşmasında yüzlerce öğrenci arasında ikinci oldu
Fransa'yauzananbaşan
ZEYNEPÖNKAYA
Besteleriyle
var olmak• M •
ıstıyor
AYÇATEZER
<enç
Fşarkı-
[ •»" cı Zeynep
'* Önkaya'nın
ilk albümü
'Yutamazsın' Pe-
ker Müzik'ten çıktı.
Aranjörlüğünü Ümit
' Kuzer'in yaptığı al-
bümde yer alan 12
parçanın 9'unun sö-
zü ve müziği Zey-
I nep Önkaya'ya
ait. Sadece sesine
' ve bestelerine gü-
f vendiğini ve bun-
larla var olmak is-
1
tediğıni vurgulayan
Önkaya'nın albümde
selendirdiği diğer parçalar ise Hayati Sages,
Mahmut Yazıcı ve Cengiz Altıntaş imzasını
taşıyor.
Önkaya müzık hayatının dönüm noktasını
şöyle anlatıyor: "Üniversite yıllarında tstan-
huVun caz kulüplerinde henı piyano çalıp hem
de şarkı söylüyordum. Bu kulüplerden birin-
de şarkı söylerken Lenıan Sanı beni dinlemiş
ve bana ona vokal yapmamı teklifetti. Ben de
tabii ki kabul ettinı. 10 yü ben Lenıan Sanı'ın
orkestrasında hem piyano çaldını, hem de vo-
kal yaptını". Leman Sam'la çalışırken aynı
zamanda kendi grubunu kurup lstanbul'un çe-
şitli mekânlannda şarkı söyleyerek solo per-
formansta da ciddi bir birikim yapmış Zey-
nep Önkaya.
15 yıllık sahne deneyiminden sonra Önka-
ya sahne ve mikrofon korkusu olmaksızın
kendini kanıtlayabileceğını hıssederek bu al-
bümü çıkarttığını söylüyor.
Müziğe ilk adımını 7 yaşındayken TRT Çocuk Korosu'na girerek atan
Zeynep Önkaya, daha sonra eğitimine Mimar Sinan Üniversitesi Devlet
Konservatuvarı arp bölümünde devam etti. Leman Sam'ın yanı sıra
Tarkan, Sezen Aksu, Nilüfer'in arkasında vokal yapan Önkaya, bir
yorumcunun kendi şarkılarını söylemesinin en büyiik mutluluk
olduğunun altını çizerek, "Kendi şarkılarının büyüsünü, duygusunu
başkalarından alınmış şarkılarda yakalamak çok zor" diyor.
YIL 4 BİNE YAKIN KİŞİ ARAŞTIRMA YAPTI
Osmanlı Arşivleri
yabancılan cezbediyor
ISTANBUL (AA) - Osmanlı Arşivle-
ri, yalnız Osmanlı Devletı coğrafyası
içinde olup da bağımsızlığını ilan eden
devletlerin değıl, dünyanın çeşitli ülke-
lerinden yüzlerce araştırmacının da il-
gisini çekiyor. Başbakanhk Devlet Ar-
şivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Ar-
şivleri Daire Başkanlığı'ndan alınan bil-
giye göre, arşivlerden geçen yıl 69 ül-
keden 3 bin 628 araştırmacı yararlandı.
Araştırmacılann ülkelerine göre da-
ğılımına bakıldığında, ilk sırayı 444
araştırmacıyla ABD aldı. Bunusırasıy-
la259araştırmacıylaJaponya, 193 araş-
tırmacıyla Almanya, 120 araştırmacıy-
la Fransa ve 115 araştırmacıyla Yuna-
nistan izledi.
YALNIZCA İKİ ARAŞTIRMACI
Sözde "ErmeniSoykınmı" iddialan-
nı ortaya atan Ermenıstan'dan ise sade-
ce 2 araştırmacının arşivlerden yararlan-
ması dikkat çektı. Bu araştırmacılann da
"IttihatveTerakki CemiyetiMerkezKo-
mite Üyesi Doktor Nazun"la ilgili bel-
geleri inceledikleri belirtildi. Osmanlı Ar-
şivleri'ndeki Ermenilerle ilgili belgele-
re sadece Azerbaycan, iran, Japonya,
Almanya ve ABD'den 10 kişınin ilgi
gösterdiği tespit edildi. Azerbaycanh
araştırmacılar, özellikle "Ermeni me-
zalinıi, sözde Ermeni soykınnıı veKara-
bağ"la ilgili belgelerı incelerken Alman
OBSERVER:
SERGİDEKİ
ESERLER
MUHTEŞEM
araştırmacının "Çukurova tarihi 1870-
1924 ve Ermeni katliamlan" konusunu
ele alması dikkat çekti.
Avrupa, Amerika, Asya ve Avustral-
ya kıtalarından gelen araştırmacılar Os-
manlı Devleti'nin, sosyal, ekonomik,
kültürel, siyasi ve demografik yapısıy-
la ilgili çeşitli konulan araştırdı. Araş-
tırmacılann ilgilendikleri konulardan
bazılan şunlar: Istanbul hamamları,
Anzak çıkarması, Dervişler,Osmanlı
Devleti'nin diğer ülkelerle olan ilişki-
leri, Ortadoğu ile olan ilişkileri, Osman-
lı Devleti'ndeki gayrimüslimler, Ma-
son Locaları ve Kıbrıs.
LONDRA(ANKA)- Londra'daki Kraliyet Akademi-
si'nde açılan "Türkler: Bin Yılın Yolculuğu" sergisinin
yankılan sürüyor. The Observer gazetesı, serginin kaçı-
nlmaması gerektiğinı belirterek sergılenen eserlen "nıuh-
teşem" olarak nitelendirdi. Laura Cununing yazısında
600-1600 arasındaki bin yılı kapsayan sergiyi değerlen-
dinrken eserlerin Kraliyet Akademisi'ndeki "Türkler"
sergisinin her tarafinda parladığını yazdı. Buna karşın
Cumming, serginin neden 600'de başladığını bilmedi-
ğinı belirterek birçok şeyin net olmadığını öne sürdü. Cum-
ming, kataloğu da "süacı" olarak nitelendirdi.
4 Türkiye'de Ordu ve Siyaset' konulu doktora
tezini dünyanın en iyi üniversitelerinden
birinde tamamlayan Ünsaldı, mezun olduktan
sonra işsizler ordusuna katılmamak için soluğu
Fransa'da aldığmı anlattı.
MAHMUT GURER
ANKARA-Çocukluğunun
büyük bölümünü Van'ın Tat-
yan ilçesinde geçiren Levent
Ünsaldı, Fransa Ulusal Sa-
vunma Yüksek Etütler Enstı-
tüsü tarafından ülke çapında
yapılan "en iyi tez" yanşma-
sında yüzlerce doktora öğren-
cisi arasından ikinci oldu.
29 yaşındaki Ünsaldı,
"Türkiye'de Ordu ve Siya-
set" konulu doktora tezini ise
dünyanın en ünlü sosyal bi-
limler üniversitesi olan Sor-
bonne'datamamladı. Ünsal-
dı ile yaşamı üzerine
konuştuk:
Fransa'ya git-
meden önce neler
yaşadınız?
1997'deHacettepe
Üniversitesi Sosyo-
loji Bölümü'nden
mezun olduktan son-
ra işsizlikle karşılaş-
tığımda çözümü yurt-
dışındagördüm. Yolculuğum,
bir kelıme Fransızca bilme-
den, kimseyi tanımadan, sa-
dece ailemin desteğini ala-
rak bir Lyon biletiyle başla-
dı. Lyon'da geçirilen ve 2 yı-
la yakın süren bir dil eğitimin-
den sonra ise sunmuş oldu-
ğum master dosyasının kabu-
lü üzerine Fransa'nın Belçi-
ka sınırına yakın şehri Lil-
le'e yerleştim ve orada Lille
Üniversitesi'nde yüksek li-
sansımı yapmaya başladım.
2000 yılındaysa master
programını tamamlayarak Pa-
ris Sorbonne Üniversitesi'nde
sosyoloji bölümünde beni en
çok cezbeden kurum olan or-
du üzerine, "Çağdaş Türk
Politikasında Ordunun Ayrı-
cahkfaKonumu" başlıklı dok-
tora tezime başladım.
Tezinizin içeriğinden
söz edebilir misiniz?
Bizim gibi ordunun sosyal
ve sıyasal hayatta bu kadar
önemli yer teşkil ettiği bir ül-
kede askeri sosyolojinin bi-
ze sunduğu o çok zengin te-
orik model ve yaklaşımlara
vâkıf olmamak elbette ciddi
bireksiklik. Türkiye'deki as-
keri olguyu ve bu olgunun
siyasetle olan ilişkilerini sor-
gulayan bu çalışma belli baş-
lı buzullaşmış düşünce ka-
lıplarının ötesine git-
me çabasını taşıyor.
Türkiye'deki askeri
müdahaleler siyasal
belirsizlikle ılışkilidir.
Ancak devamını sağ-
lasa bıle hiçbir şekil-
de bu istıkrarsızhğın
sebebi değıldir. Tam
tersine sosyal kurum-
ların kriziyle ortaya
çıkan siyasal sıstemın buna-
lımının bir sonucu veya gös-
tergesıdir. Ayrıca tezim Fran-
sa'da, Ulusal Savunma Yük-
sek Etütler Enstitüsü tarafın-
dan düzenlenen ve ülke ça-
pında en başanlı tezlerin ödül-
lendirildiği yanşmada 2'nci-
liğe değer görüldü
Türkiye'ye dönmeyi
düşünüyor musunuz?
Akademik anlamda üni-
versite bünyesınde çalışma-
lara devam etmek her araş-
tırmacının gayesi olduğu gi-
bi, benim de gayem pek ta-
biı. Bu bağlamda Fransa ve-
ya Türkiye şeklinde bir ay-
rımım yok.
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
11 II
... m
Dip Dalgasr, Yükseliyor!.."
... Gecenin bilmem kaçı, saat üç buçukfilân; cam-
lardan bakıyorum, Çekirge'deki (Bursa) otelin zir-
vesinden, Uludağ'ın eteklerinde şehrin ışıkları, gök-
ten yere inmış bir Samanyolu izlenimi veriyor: de-
mek, gecesi, gündüzünden daha güzel ve etkileyi-
ci!
Birden o çağrışımlar: 4O'lı yılların sonu, Istan-
bul'dan Şirket-i Hayriye'nin bir vapuruyla (hangi-
si? Dilnişin mi? Neveser mi?), Yalova üzerinden
(yoksa Mudanya mıydı?) Bursa'ya gelmişim; henüz
Kız Lisesi'ndeyatılı okuyan, Zehra'yı göreceğim. Içim-
de pır pır eden, bir de ihtimal: Bursa Mapushane-
si'nde yatan Nâzım, diş tedavisi için, bazen fayton-
la şehre çıkıyormuş; acaba görebilir miyim?
Akşam saatlerinden beri, otelin loby'sinde, Bur-
sa'lı aydınlarla, ya bunları, ya bunlara benzer şeyle-
ri konuştuk; meselenin farkı şuydu ki, ben hayati ve
aksiyonuyla 'müsellem' -hatta 'müseccel'- bir sol-
cuyum; onlarsa, 'müsellem' ve 'müseccel', bir sağ-
cı: zira, Bursa Türkocağı'nın davetlisi olarak, ora-
da bulunuyorum, yakın geçmişin onca tatsız, hatta
acı hatırasına rağmen, kırk yıllık dostlar, ya da 'dava
arkadaşları' gibi, 'memleketin halini', Türkiye'nin
nereye sürüklenmek istediğini konuşuyoruz: aramız-
da karşılıklı saygı, sevgi, hatta güven: en ufak bir ser-
zeniş yok, hıç tartışma olmadı: inanılır gibi mi?
Inanmalısınız! Uykuya varmadan, son düşüncem
ne oldu? Acaba 1919'da 'Kemal'in Neferleri' de,
böyle bir 'halet-i ruhiye', boyle bir dayanışma için-
de miydiler?
'Somut ve toplumsal ilk kanıt!..'
Bu türden davetlere icabet edemiyorum: ne ya-
şım müsait, ne yaşantım; bitirmek sorumluluğu-
nu hissettiğim, kapsamlı edebi tasarılarım var; kışta
kıyamette, öyleyse niye, yollara düşüp Osmanlı'nın
Hüdavendigâr bölgesine gidiyorum? Karşı konul-
maz önemi ve cazibesi, şurdan geliyor: çağrıyı ya-
pan, Bursa Türkocağı'dır, sadece bu bile yeter,
Türkocağı der demez, birbiri ardına yanıp sönen ni-
ce yurtsever aydın, birbirine zincırlenmektedir: Yu-
suf Akcura, Mustafa Suphi, Ziya Gökalp, Şevket
Süreyya, Ethem Nejat, Hamdullah Suphi ve da-
ha niceleri; üstelik, aynen şu sıralamada yaptığım gi-
bi, bu defa davet sahipleri arasında, ADD'liler, çe-
şitli solcu yurtseverler, hatta işçi sendikalarından,
'emekdaşlar' bulunmaktadır. Başkatürlü, acaba şöy-
le diyebilir miyiz? Hanidir lâfını edip durduğum, o 'Dip
Dalgası' var ya; onun yurtsever bir şairin, asla ger-
çekleşmeyecek bir hayali olmadığı meydana çıkıyor;
tam tersine, sağcısının, solcusunun, ortacısının, yü-
rekten katıldığı, çetin bir gerçek bu; kanıtı da, elle tu-
tulurcasına görülebilecek, bu ilk somut ve toplum-
sal 'kanıt'!..
Gidilmemek olur mu? Olmazdı elbet! Tayyare Kül-
tür Merkezi, bir başka çağrışım yumağı: o yıllarda,
yanılmıyorsam, Bursa'nın en 'müteber' sinema sa-
lonuydu; şimdi artık bir metropole dönüşen şehrin,
kültürel nabzı olmuş; daha kapısından girerken, he-
yecan verici bir kalabalık, yoğun bir ilgi! llginin 'ma-
na ve ehemmiyetini'; söyleşiden önce ve sonra, ora-
cıkta yaptığımız imza saatlerinde, en çok alâka gö-
ren kitapların, isimleri tâyin edecek: eskilerden, 'Han-
gi Atatürk?', 'Hangi Batı?', 'Batı'nın Deli Gömle-
ği'; Yenilerden 'Allahın Süngüleri', 'Yıldız Hilal ve
Kalpak', 'Dönek Bereketi'!. Türk halkını uyurge-
zer sanıp, türlü sahtekârlığı deneyenler; onun ne
kadar uyanık olduğunu, sadece şu seçtiği kitap-
lara bakıp, kestirebilirler.
Peki, 'Dip Dalgası'?
AB muhiplerl ...•
Amaç ortaklığı açık ve ortada, zaten söyleşiye ver-
diğim başlık, o her zaman tekrarladığım: 'Paro-
la: Vatan', Işareti: Namus!'; Izmir'in istirdadı saba-
hı, Alsancak'takı 'Üç Şehitler'in yazıtı; bu her şeyi
ifade ediyor. 'Derin' Türk halkı, 'komprador alaf-
rangası' 'monşerlerin ve cicibeyler'in, ona yut-
turmaya çalıştığı 'acı ilacın' -zehrin de diyebilir-
siniz- tamamen farkındadır; tepkisini, hangi soy-
dan, hangi boydan; sağ sol, hangi boyadan olur-
sa olsun, bu salona böyle yığılarak gösteriyor. Yağ-
mura ve soğuğa rağmen, iki bin kişiye yakın 'Kemal'in
Neferi', salonu, ikı balkonu ve koridor boşluklarını
doldurmuştu; adeta nefesini tutarak, söylenenleri
dinledi; gerekli gördüğü yerde, tasvibını ve heyeca-
nını, alkışlarıyla kanıtladı. Bursa Cezaevi dolayısıy-
la, heleonlara, Nâzım'ın annesi, Celile Hanım'ın, Vâ-
lâ Nurettin Bey'e yazdığı 'dramatik' mektubu okur-
ken, ne kadar saygılıydılar: çıt çıkmıyor! Düşünebi-
liyor musunuz, on sene evvel, hangi 'ülkücü buluş-
ması'nda, Nâzım'dan söz edebilirdiniz?
'Dip Dalgası', aslında bu toprakların 'vatan' ve
'namus' bilincini somutlaştırıyor; içinizden meselâ
hangi gerçek 'solcu', şu satırların altına imzasını at-
maz?
"... 'AB Muhipleri', kendileri açısından 'gâzi,
şehit, vatan, millet; bağımsızlık, egemenlik, bay-
rak, millîmarş, başkent, millî sermaye, millî dev-
let' gibi kavramların; -'AB Kitabı'nda yeri olma-
dığından-, bunların hızla ortadan kaldırılma ça-
lışmalarını, gece gündüz anlatıyorlar, dinliyo-
ruz..."
"... 'Numaracı cumhuriyetçiler', 'bölücüler' ve
diğer 'işbirlikçiler' kaç kişidir? Onları 'tetikleyen'
hangi etnik ve Euro'tik (parasal) sebeplerdir, bi-
lemeyiz. Ama şunu çok iyi biliyoruz ki, (stiklâl Sa-
vaşı kahramanlarının, 'kanla, irfanla kurdukları'
millî devletimizi; AB yollannda perişan edip yık-
mak istîyorlar." (Turgay Tüfekçioğlu/Orkun, Ocak
2005)
Mustafa Kemal Paşa'nın, masmavi aramızda ol-
duğunu, o gece Bursa'da apaçık gördüm.
'Dip dalgası' yükseliyor.
e-mail:tilahan risnet.net.tr
http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks:0-212 / 260 19 88