25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18OCAK2005SALI 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denizli Y PB Y PB PB PB PB PB 8 4 8 8 12 12 13 11 Zonguldak Y 9 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas PB PB PB PB PB PB PB PB 9 10 10 9 7 7 6 2 Adana Y 16 Y 15 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Y Y Y Y Y K K 14 9 11 8 8 -2 1 PB -8 Butun bolgelerımız parçalı çok bulutlu, Mar- mara'nın doğusu, Akde- ni7 ve Batı Karadenız kı yıları, Doğu Anado- lu'nun guneydoğusu ıle Guneydoğu Anadolu yağışlı geçecek Yağış- lar genellıkle yağmur, Doğu Anadolu'nun gu- neydoğusunda karla karışık yağmur ve kar şeklınde olacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn K K K Y Y Y K K 4 1 7 8 6 6 6 6 Münih K 4 Zürih Berlın Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina K PB PB K B B Y Y 6 2 13 1 4 2 11 11 Moskova PB -2 B 6Aşkabat K -5 1 Taşkent PB 8 Bakû Y Bişkek PB 2 Tiflıs K -4 Kahire Y 15 K 3 Şam Y 9 s Açık Parçalı bulutlu Sıslı , Bulutlu ^ Çok bulutlu • Yağmurlu Karlı Gok gurültulü GUNCEL CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada mek için yanına dört sıfır koyduğunuz zaman fiyat birden iki misli büyüyor. Simit örneğine başka gazetelerde rastlanmıyor. RTE'nin iktidarını överken hindi gibi kabarması sade- ce simit örneğiyle sınırlı kalmıyor. Nedeni mi? Medyanın izlediği yayın siyaseti hükü- meti zor durumda bırakacak gelişmeleri zaten toplu- ma yansıtmıyor. ••• Medya deyince bir başka örnek acaba dikkatinizi çekti mi? Dikkatinizi çekti mi diye soruyorum; çünkü örnek olacak bir haber değil, bir yazıdan küçücük bir bölüm. öyle ki medyamıza ayna tutuyor, bugünkü halini pe- kâlâ sergiliyor. Geçen pazar günü, yetkili etkili kişilere köşesinde zaman zaman yol yordam gösteren Hasan Cemal, CHP'deki duruma değinen yazısında aynen şöyle yaz- dı: "...Kısacası: Baykal7a olmaz! Baykal'la seçim kaza- namaz CHP. Kendine iktidar yolu açamaz. Mustafa Sarıgül 7e de olmaz. Peki kiminle olur? Bilemiyorum..." Bu satırlardan yola çıkarak genel bir durum sapta- ması yapılabilir ve medyamızın bir numaralı konusu CHP ile ilgili yayınlardaki aymazlık ortaya konulabilir. CHP'de kan değişimini zorunlu gören yayınlar ya- pılıyor ve fakat bu yayınlar partinin geleceği nasıl kav- raması gerektiğinden çok uzak. Hele bir gitsin, son- rayı düşünürüz, sonra gelene bakarız, ona göre yaza- rız çizeriz gibi ilkesiz bir kimlik taşıyor. Yayınlar, kişilere düşmanlıktan, kişileri yerinden et- mekten başka hedefi olmayan bir noktada toplanıyor. O olmaz bu olmaz! Kiminle neler ve partinin nasıl olacağını bilemeyen, söyleyemeyen bir kampanya... • •• Son seçimdeki anketi başarısızlıkla sonuçlanan bir zamanların CHP'lisi, genel sekreteri, Doğan Gru- bu'nun faal üyesi Tarhan Erdem, Milliyet'te referan- dum namı altında 14 soruyu içeren bir anket yapıyor. Referandumdaki sorulara bir göz atınız. CHP'de zorunlu görülen değişimleri araştıran tek bir soruya rastlayamazsınız. Tek bir soruda; CHP'nin kimliği be- lirlenmeye çalışılıyor. Referandum; CHP'de genel baş- kan değişmeli mi, CHP'yi başarılı buluyor musunuz, delege olsaydınız CHP genel başkanlığına aday olan isimlerden hangisine oy verirdiniz, kurultayda kim ge- nel başkan seçilecek gibi sorulara yanıt arıyor. Amaç sırıtıyor. •*• Görünen köy kılavuz istemez; bu kurultay CHP'de- ki tartışmaları, derin ayrışımı giderecek bir kurultay ol- mayacak. Olasılıklar bugünden belli. Baykal kazanırsa, ken- dine bağladığı delegelerle kazandığı öne sürülecek. Sarıgül, ABD-AB kuyruğundaki Kemal Derviş deste- ğindeki leylim leylim ekibi sonbahardaki olağan kurul- tayına hazırlanacak. ll kongrelerinde kıran kırana de- lege avı başlayacak. Baykal yitirirse, bu kez Baykal ekibi aynı savaşıma hazırlanacak. Partiyi halkın gözün- den düşürecek bu çatışmalar genel seçimlere kadar sürecek... Oysa bir başka anket yapılabilir: (1)- Neleri savunacak, iktidar karşısında nasıl vazi- yet alacak bir CHP istiyorsunuz? (2)- CHP'de Baykal kazansa veya kaybetse, parti- de sular durulacak mı, suların durulması için neler ya- pılmasını öneriyorsunuz? (3)- Sadece, "Gırtlağımdan haram geçmedi" de- mekle yetinerek değirmenin suyunun nereden geldi- ğinin hesabını vermekten özenle kaçınan Sarıgül'ün kurultaydan önce mal beyanını açıklaması gerekmi- yor mu? (4)- CHP'deki kargaşaCHP'lilerden çok AKP'yeya- ramayacak mı? (5)- Medyanın tutumunu nasıl karşılıyorsunuz? Oysa oynanan oyunun adı: Kelle mi CHP mi? AL GÖZÜM SEYREYLE IŞIL ÖZGENTÜRK însan hakhmndan sınıfta kaldım • BaştarafıArka Sayfada Aman Allahım, kendi- mi çok fena yakaladım. Yılbaşı öncesi arabalı bir arkadaşımla birlikte bü- yük alışveriş merkezle- rinden birine giriyoruz. Merkezin araba parkını üç defa döndüğümüz hal- de arabayı park edecek y- er bulamıyoruz. Ikimizi de sıkıntı basmış, ama o da ne, ılerde boş bır yer var. Şansa bakın, hemen kıvnlıp orayapark ediyo- ruz. Levhayı arabadan in- er inmez görüyoruz. Bu- rası özürlü arabalan için ayrılmış bir yer. Bir an birbirimize bakıp karar- sız kalıyoruz ve aynı an- da "Canım çok bir şey almayacağız, yarım sa- ate kadar döneriz" di- yerek birbirimizi ikna edip kimseler görmesin diye koşarak merkezin kapısından içeri giriyo- ruz. Bu yazıya devam et- mesem iyi olacak, gittik- çe derine saplanıyorum. Geçenlerde atölye çalış- masmda resmen bir öğ- rencimin, "deneyerek", "kötü yaparak" öğren- me hakkına el koydum. Öğrencimin son derece etkili bir kısa film proje- si vardı. Heyecan için- deydi. Hikâyeyi çok sev- miştim ama.. öyle bir yer- de, öyle bir açmazı vardı ki, engin bilgi ve tecrü- belerime dayanarak bu noktaya müdahale etme- ye karar verdim. Karşım- daki kişınin, "Hocam kötü olsun, ben böylc yapacağım" yollu sözle- rini duymazdan geldim. tktidarımın keyfini sonu- na kadar çıkarıp hikâye- ye resmen el koydum. Öğrencimin, otoritem karşısında susmaktan başka şansı kalmamıştı Oysa film onundu ve kö- tü yapmaya hakkı vardı. Neyse ki yazının sonu- na vardım, yoksa bütün kirli çamaşırlarımı döküp Însan I laklan konusunda kariyerimi yerle bir et- mek üzereyim. Tamam, ben söyledim şimdi sıra sizde.. ihlallerinizi açık yüreklilikle şöyle bir dü- şünün. Ama bu arada faz- la üzülmeyin, dünyadaki muhteşem İnsan 1 laklan ihlalleri coğrafyasında bizimkiler pek bir ma- sum kalıyor. Ancak bu masumiyet kimseyi kur- tarmıyor. isilozgenturk@superonline.com Gül, tarama sürecinin geç başlamasından duyduğu rahatsızlığı ortaya koydu Kabinede '3 Ekim' eleştirisiANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Hükümet, 2005 yılında kamuya 48 bin personel alınma- sını kararlaştırdı. AB müzakere sürecine yönelik hazırlıklann da konuşulduğu Bakanlar Kuru- lu'nda; tarını ve ekonomi öne çı- kacak başlıklar olarak belirlenir- ken AB ve Türkiye mevzuatının karşılaştırılacağı tarama süreci- nin geç başlamasından duyulan kaygı ortaya konuldu. Türki- ye'nin gümrük birliğine girdiği ve zaten mevzuat taramasını yap- tığı vurgulanan toplantıda, AB'nin bu süreci 3 Ekim ve son- rasına sarkıtması eleştirildi. Bakanlar Kurulu, tadilat çalış- maları sona eren yeni Başbakan- Mazlum-Der Laiklikle alay ettilerANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - İnsan Hakları ve Maz- lumlar İçin Dayanışma Derneği, kıırban derilerinin Türk Hava Kurumu (THK) dışında hiçbir kurum tarafından toplanamaya- cağını öngören tçişleri Bakanlı- ğı genelgesine "laiklikle alay ederek" tepki gösterdi. Mazlum-Der Genel Başkanı Ayhan Bilgen'in de aralannda olduğu bir grup Mazlum-Der üyesi dün Sıhhiye Abdi Ipekçi Parkı'nda toplandı. Koyun deri- lerinin üzerine "Laik deri", "Bölücü deri", "Gerici deri" yazan gruptakiler, "Özgür deri ama ne zaman" yazılı bir afiş de taşıdılar. Mazlum-Der Ankara Şube Başkanı Emrullah Beytar, burada yaptığı açıklamada, kişi- nin inancı, geleneksel değerleri ya da başka bir amaçla kestiği kurbanın derisini nasıl değerlen- direceğinin kendi tasarrufu oldu- ğunu ancak lçişleri Bakanlı- ğı'nın yayımladığı genelgenin "bu tasarrufun halkta olmadı- ğını gösterdiğini" ileri sürdü. Genelgenin başta Avrupa İn- san Hakları Sözleşmesi ile temi- nat altına alınan "düşünce, vic- dan ve din özgürlüğü ile mül- kiyet hakkının ihlali anlamına geldiğini" savunan Beytar, " Yardım toplamayla ilgili mev- zuattaki engelleyici düzenle- meler kaldırılmalı ve her türlü organizasyonun özgürce ger- çekleştirilmesinin yolları açıl- malıdır" diye konuştu. lıkbinasında toplandı. Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında- ki toplantı, AB süreci üzerinde odaklandı. Dışişleri Bakanı Ab- dullah Gül, müzakere sürecine yönelik bılgiler verirken tarama sürecinin 3 Ekim'e sarkmasından duyduğu rahatsızlığı ortaya koy- du. Gül, müzakere sürecindeTür- kiye'yi bekleyen zorluklara işaret etti. En zorlu müzakerelerin "ta- rım ve ekonomi" başlıklannda geçeceğinin altını çizen Gül, tüm bakanlıkların da AB sürecine en ıyi şekilde hazırlanması ve uz- man kadroları öne çıkarması ge- rektiğini belirtti. Bakanlar Kurulu hakkında bil- gi veren Hükümet Sözcüsü Ce- mil Çiçek, kamuya bu yıl içinde değişik branşlarda 48 bin perso- nel alınacağını bildirdi. 'Başmüzakereei en son' Çiçek, AB süreci konusunda da bilgi verdi. Müzakere süreci için- de nasıl bir örgüt modelinin esas alınacağının önümüzdeki dö- nemde netleştirileceğıni ifade e- den Çiçek, "Başmüzakerecinin kim olacağı, en son karar vere- ceğimiz husustur" dedı. Çiçek, müzakerelerin 3 Ekim'de başlamasıyla bir tarama sürecine girileceğini de belirtır- ken aslındaTürkiye'nin bu süre- cin daha önce başlamasını arzu ettiğini vurguladı. Çiçek bu ko- nuda AB ülkeleri ile süren görüş farklıhğını ise şöyle açıkladı: "Biz aslında bu sürenin daha önceden başlamasını arzu et- tik. Çünkü bu konuda Türkiye, daha önce AB müzakerelerine başlamış diğer ülkelere naza- ran belli konularda adım atmış ülkedir. Ancak bazı AB ülkele- rinin, Türkiye'nin adaylığıyla da bağlantılı olarak bazı iç problemleri var. Herhalde bir orta yolu birlikte bulacağız." Çiçek, terörıstlerin üzerinde ele geçirilen Kandil Dağı'ndaki PKK kamplarının fotoğraflarına ilişkin soru üzerine, bu belgele- rin Türkiye'nin hakhhğını gös- terdiğini söyledi. Ergun Bakı'nın mezarı başında düzenlenen törene ailesi, çalışma arka- daşlan ve gazetemiz yazarları da katıldı. (Fotoğraf: SERKAN YILD1Z) Balcı ölümünün 6. yılında anıldı tstanbul Haber Servisi - Gazetemizin eski Dış Haber- ler Servisi şefi, yazarımız Er- gun Balcı, ölümünün 6. yılın- da Zincirlikuyu'daki mezarı başında anıldı. Törene Ergun Balcı'nın ailesi, çalışma arka- daşlan ve gazetemizin yazar- ları katıldı. Zincirlikuyu Mezarlığı'nda- ki anma töreninde konuşan Gazeteciler Çemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Ergun Bal- cı'nın her zaman gazeteciliği düşünen, inançlarına bağlı, il- kelerinden asla taviz verme- yen örnek bir gazeteci oldu- ğunu vurguladı. "Ergun Balcı'yla birlikte çalıştnak nıutluluğunu yaşa- yanlar aıasındayını. Özellik- le Dış Haberler Servisi'nde gazeteciliğe başlayan ve ar- tık belirli konumlara gelmiş olmalarına karşın kcndileri- ni onun öğrencisi sayan mes- lektaşlarımız da Ergun Bal- cı'ya olan manevi borçlarını unutmuyorlar" diyen TGÇ Başkanı Erinç, Balcı'nın erde- miyle örnek ve profesyonel bir gazeteci olduğunu söyledi. Balcı'nın tartışılmaz mesle- ki ve insani vasıflarına deği- nen Erinç, "Meslektaşı ve dostu olnıaktan gurur duyu- yorunı. Ergun'u bir kez da- ha sevgi ve saygıyla anıyo- ruz" diye konuştu. Erinç'in konuşmasının ardından Ergun Balcı anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Keskin: Sözlerlmizi yerine getireceğiz AKP inıaın hatip tartışması açıyor Devlet Memurluğu Yasası değişiyor Evlat edinen eşe doğumizni CAN HACIOGLU ESKİŞEHtR - AKP Eski- şehir Milletvekili Fahri Kes- kin, imam hatip mezunlarının valilik, kaymakamlık gibi gö- revlere gelmesi ile yolsuzluk- ların önünün kesileceğini id- dia etti. İmam hatiplerle ilgili sözleri zamanı geldiğinde ye- rine getireceklerini belirten Keskin, bu okullara karşı olan- ları lslamdan ve milli duygu- lardan uzaklaştırılmış bir nesil elde etmek amacıyla mücade- le vermekle suçladı. Keskin, "İnşallah bu milletin sahip- leri olan bizler onlara pabuç bırakmayacağız" dedi. İmam hatip liseleri arası "Hafızlık, Kuranıkerim'i Güzel Okuma ve Ezan Oku- ma" etkinliğine katılan Kes- kin, "Ben imam hatiplilerin ne sıkıntılar çektiğini bilen- lerdenim. Bundan dolayı verdiğimiz sözleri unutma- dık. Uepsini de yeri ve zama- nı geldiğinde yerine getire- ceğiz. Birtakım mecburiyet- lerden dolayı gecikmiş olabi- lir ama biz imam hatiplileri bir tarafa itemeyiz" dedi. Milletvekjllerine iş için yüz- lerce kişinin başvurduğunu bunların yüzde l'inin imam hatip mezunlan olduğunu be- lirten Keskin, şunları söyledi: "İhtiyaçla ilgiliyse, niye diş- çilik fakültelerini kapatmı- yoruz? Burada ihtiyaçla il- gili olarak bir mücadele ve- rilmiyor. Burada tamamen, tslamdan, Türklükten, hat- ta ve hatta insanlıktan, milli duygulardan uzaklaştırılmış bir nesil elde etmek amacıy- la bunun mücadelesi ile bu- na karşı mücadele verenler arasında bir savaş sürüyor." tmam hatiplerin kapatılma- sı için "yukandan yapılan baskılar"a seyirci kaldıkları- nı belirten Fahri Keskin, "Bu okullar kapanırsa bir daha açılması zordur. Bunun için bunlara fırsatı vermeyelim" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Evlat edinen eşle- re de doğum yapan kadınlar gibi 8 hafta süreyle ücretli izin verilecek. Devlet Memur- larıYasasıvetş Yasası'nda değişik- lik yapan yasa tasarı- sı TBMM Başkanh- ğı'na sunuldu. Buna göre, doğum son- rası kadın çah- şanlara verilen 8 haftalık aylıklı izin hakkından, en fazla iki yaşında bir çocuğu evlat edinmek amacıy- la geçici bakım sözleşmesi ya- pan kadın ve er- kek çalışanlar da yararlanacak. Kadın çalışa- na 16 haftalık doğum iznin- den sonra çocuğunu emzir- mesi için dört ay süre ile günde 3 saat, daha sonraki altı ay süre ile günde 1.5 sa- at süt ızni verilecek. Süt iz- ninin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanıla- cağı kadın çalışanın tercihi- ne bırakılacak. Altı aylık üc- retsiz izin hakkından eş- leri doğum yapan erkek çalışanlar ile evlat edinmek için geçici bakım söz- leşmesi yapan çalışanlar da yararla- nabilecek. Bu süre, eşlerin istemesi du- rumunda birbiri- ni izleyen iki dönem halinde kullanılabile- cek. Kadın ça- hşan veya eşinin istekleri ha- linde bu izin 12 aya kadar uzatılabi- lecek. Mevzuatın Uluslararası Çalışma Örgütü (1LO) ve AB direktifleriyle uyumlu hale getirilmesinin amaçlan- dığı belirtildi. GÜNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada an önce Türkçeye çevirme kaygısından çok, AB ile başlayacak müzakerelerde başrolü kendine çevirme arayışı hâkim... Genel görünüm şu: 1- Siyasi iktidar gücünü Meclis'le paylaşmaya yanaşmıyor. 2- Devlet kurumlarının her biri kendisinin öte- kinden önde olduğunu düşünüyor. 3- Meslek kuruluşları en önemli kurumun ken- dileri olduğunu düşünerek müzakerelerde ötekin- den daha fazla rol almak istiyor. Brüksel'den gelen haberler 3 Ekim 2005'te baş- layacağı duyurulan müzakerelerin 2006 başına kalacağını gösteriyor. AKP iktidarı bu süreçte sı- kışırsa Meclis'e gidecek, yasal düzenlemeler ve benzeri değişiklikler isteyecek. Ancak, müzakere takviminde Meclis'e fazla bir rol vermeyecek. En azından şu aşamadaki görünüm böyle. Siyasi iktidarın doğrudan belirleyeceği iki ana koltuk var: 1- Müzakere heyeti başkanı. 2- Başmüzakereci. Heyet başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Dışiş- leri Bakanı Abdullah Gül olacak. Hemen altında- ki başmüzakereci için pek çok isim dolaşıyor. Güçlü bir bürokrat ya da Dışişleri mensubu ara- yışı iktidarın barajına takılmış görünüyor. Bu ne- denle bakanlardan biri düşünülüyor. Müzakere heyeti başkanı altı ayda biryapılacak toplantılara başkanlık edecek. Ancak başmüza- kereci her toplantıya katılacak. Bu yüzden bura- ya getirilecek kişinin başka bir temel görevinin ol- maması gerekiyor. Temel koordinasyonu ise Bakanlar Kurulu gö- türecek. Hükümet yakında AB'ye bakanlar kuru- lu gibi çalışır da her bakanlık, "Ben AB'ye ötekin- den bir adım daha yakınım" yarışına girerse şaşır- mamak gerekir. Uzman mı danışman mı? Devlet kurumları arasındaki rekabette başı AB Genel Sekreterliği ile Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) çekiyor. Her iki kuruma da saygımız var. Ancak DPT'nin giderek temel işlevini yitirdiğini görüyoruz. Hükü- metler, sürdürülebilir planlamadan çok kendi dö- nemine ait planlama yaptığı için Türkiye'nin plan- lar mezarlığına döndüğünü söylemek abartma ol- maz. Son günlerde çıkan kimi yarım kalmış yatı- rım haberleri göstergelerden biri. Bunun yanında DPT'nin köklü bir kuruluş oldu- ğunu, yapılacak bir düzenlemeyle işlevini arttıra- bileceğini vurgulamak gerek. Kim bilir bu sayede hükümetler de planlamayı anımsar. AB Genel Sekreterliği'nin iddiası ise adı üstün- de... Şunu söylüyorlar: Bu kurum AB ile ilgili bütün işleri koordine ede- bilecek, gerektiğinde alt kurumlar oluşturabilecek yetenekte. Kimi kilit noktalarda yapılacak ek dü- zenlemeler ve eleman takviyesiyle biz bu işi gö- türürüz. İki kurum arasındaki dengeyi bulma görevi hü- kümete düşüyor. Başta Başbakan olmak üzere hükümetin, Dışişleri bürokratları ve uzmanlarıyla çalışmak yerine kendilerine özel danışmanlarla çalışmak istemesi bu dengenin oluşabileceğine ilişkin umudu azaltıyor. İş âleminde de iki temel kurum yan yana ya da karşı karşıya görünüyor: TOBB ve TUSİAD. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu müzakere listesindeki 31 maddeden yüzde 90'ının kendi üyelerini ilgilendirdiğini düşünüyor ve TOBB'nin devrede olmasını istiyor. TÜSİAD da bir üst kurum oluşturarak tamamen AB süreciyle ilgili bir yapı- lanmanın arayışını büyük ölçüde tamamlamış gö- rünüyor. öteki kurumlar nerede? Eğitim, sağlık.tarım, hayvancılık, çalışmayaşa- mı temsilcileri bu sürecin neresinde yer alacak? Yoksa Türkiye'nin bir kısmını AB'nin içinde bit kısmını dışında mı tutacağız? ankcum(« cumhuriyet.com.tr SSK Eğitim Hastanesi 45 yaşında • İstanbul Haber Servisi - SSK İstanbul Eğitim Hastanesi'nin 45. kuruluş yıldönümü, Barcelo Eresin Topkapı Oteli'nde düzenlenen etkinlikle kutlandı. Başhekim Opt. Dr. Özgür Yiğit, "Sağhk sistemine el birlığiyle destek vermeliyiz. SSK has tanelerinde Sağlıkta Dönüşüm Projesi'nin başlatıl ması için hepimize görevler düşüyor" dedi. Babil askerlere kapatıldı • BAĞDAT (AA) - Dünyanın 7 harikasından bir olan asma bahçelere ev sahipliği yapan Babil antil kentinin, yabancı birliklerin bölgeye ne kadar za- rar verdiği uzmanlarca tespit edilene kadar kapalı kalacağı bildirildi. Bir Lngiliz müzesi tarafından açıklanan raporda, ABD askerlerin, bir askeri üs kurarak antik kente zarar verdikleri bildirilmişti. KLM'de gecikme yolcuları kızdırdı • İSTANBUL (AA) - KLM Hava Yolları'mn İs- tanbul-Amsterdam seferini yapacak uçağının, çat layan camının değiştirilmesi işlemi uzun sürünce, yaklaşık 14 saat havalimanında bekleyen yolculaı görevlilerle tartıştı. Atatürk Havalimanı'nda beklı yen 110 yolcu, KLM yetkililerinin kendilerine bil gi vermediğini öne sürerek KLM Havalimanı ts- tasyon Müdürü Levent Sedef ile tartıştı. Tarihi eser operasyonu • TOKAT (AA) - Tokat'ın Zile ve Turhal ilçele- rınde tarihi eser kaçakçıhğı yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 5 kişiden 3'ü, çıkarıldıklan mah kemece tutuklandı. Polis yetkilileri, ticari bir araı; ta yapılan aramada, Roma dönemine ait 1 adet yı lan heykeli ve çeşitli eşyalar ile ele geçirildiğini, zanlılardan birinin evinde yapılan aramada da Rc ma dönemine ait 1 adet boğa heykeli, 1 adet sırt kısmında kanat bulunan kadın heykeli, 1 adet ma sa biçimli kaide bulunduğunu söylediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle