Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18OCAK2005SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
SEFİNE-İ TERAKKİ TURHAN SELÇUK
DÜE.ÜST
IABÎA31LI
İSIANBUL
BFEFDİSİ
ABDÜLCAJSTBAZ
IF
MACEHALAEI
KISIM
HEEMtLİ
BİRDEN
DEÜ öğrencisi Küçük, Portföy Yönetim Yanşması'nda 200 milyan 459 milyara çıkararak birinciliği elde etti
SanalortamdazenginoldutZMtR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Dokuz Eylül Ünı-
versitesi Endüstri Mühendis-
liği Bölümü öğrencisi AM Sey-
han Küçük, "Sanal Portföy
Yönetim Yanşmasrnda Tür-
kiye birincisi oldu.
Ortaokuldan bu yana bor-
sayla ilgilendiğini söyleyen
Küçük, ülkemizde finans ala-
nının giderek ilgi çeken bir
sektör haline geldiğini belir-
tirken gerçek yaşamın sanal
ortamdan farklı olduğunu da
vurguladı.
Acar Yatınm Menkul De-
ğerler AŞ'nin bu yıl ilk kez
düzenlediği "Sanal Portföy
20 Kasım - 31
Aralık tarihleri
arasında yapılan
yarışmada birinci
olan DEÜ
öğrencisi Ali
Seyhan Küçük, <
risklerin fazla
]
olduğu küçük
kâğıtlara
yöneldiğini söyledi.
Yönetim Yanşması"nın bi-
rincısı İzmir'den çıktı. DEÜ
Mühendislik Fakültesi En-
düstri Mühendisliği Bölümü
3. sınıf öğrencisi Alı Seyhan
Küçük yanşmada, "200 mil-
yar linılık sanal portiöyü mev-
cut borsa koşullannda en iist
seviyeye çıkarmayr başardı.
'Cerçek yaşam farklı'
Ortaokuldan bu yana ınter-
net ortamında borsayla ilgi-
lendiğini ve işlemler yaptığı-
nı belirten Küçük, "Buyarış-
ma insanlann borsaya olan il-
gisinin artması için oneınliy-
di Zatenamaçda buydu" de-
di. Okuduğu bölümde finans-
la ilgili dersler de gördüğünü
söyleyen Küçük, "Finanssek-
törü ve portföyyöneticiliği ül-
kemizde giderekilgi çeken bir
sektör. Geçen yıllarda borsa-
ııın düşme$i ilgiyibirazazalt-
mışti ama şimdi yine arüyor"
diye konuştu.
Önümüzdekı yıllarda fi-
nans sektöründe çalışmak is-
tediğini belirten Küçük, ya-
rışmadaki stratejisini şöyle
anlattı: "Borsada derinliği
olan kâğıllaı da ani yükseliş-
ler olmaz. Ben risklerin fazla
olduğu küçük kâğıtlara yö-
neldim.20Kasım-31 Aralıkta-
rihleriarasında süren yanşma
boyunca 200 milyar liralık
portföyü yüzde 129 arttıra-
rak459milyarUrayaçıkardım.
Ama gerçek yaşanıda böyle
değildir. Büy ükfirmalannkâ-
ğıtlannı uzun vadeli yanrını-
larolarakalmakgerekir.Çün-
küriskdahaazdır. Sonuçla pa-
ra benim dcgildi ve sanal ola-
rak risk almak kolaydı."
Binin üzerinde katılım
Endüstri Mühendisliği Bö-
lüm Başkanı Prof. Dr. Edip
Teker de binin üzerinde kışi-
nin katıldığı yanşmada Kü-
çük'ün başarısının önemli ol-
duğunu söyledi.
Teker, "Böyle bir durumda
maliyeti minimizeetmek, kâ-
n maksimize etmekgibi stra-
tejiler var. Günlük gelişmele-
rin tekniksel olarak analizle-
ri yapılıyor. Portföy yönetici-
liği, ekononükve teknik bilgi,
yaratıcıhk, doğru analiz, yete-
nek, hayal gücügibi özelb'kle-
re dayanan bir meslek.Ali'nin
başarısında da bunlar etken
oldu" diye konuştu.
Yanşmada birinci olan Alı
Seyhan Küçük içın, dün Do-
kuz Eylül Rektörlük binasın-
da Rektör Prof. Dr. Emin Alı-
cı'nın da katıldığı bir tören
düzenlendi. Küçük, ödül ola-
rak dizüstü bilgisayarın yanı
sıra önümüzdekı yaz Acar
Yatınm Menkul Değerler
AŞ'de staj hakkı kazandı.
www.bkb-turkiye.com adlı internet sitesi bilgisayar almak isteyenlere yol gösteriyor.
BKB'nin hedefi, tüketicinin bilinç düzeyini yükseltmek
Bilgisayar abrken
işi şansabımkmayın
GÖKÇE UYGUN
"Toplama bilgisayarauza virüs mü girdi?
Servis için randevu tarihi: Çıkmaz ayuı son
çarşambası... Toplama bilgisayanmm siste-
mi çöktü, ne yapabilirim?; www.guzumab-
la.com..." Yukandaki esprili ifadeler, Tür-
kiye'de bilgisayar sektörünün önde gelen
firmalannın oluşturduğu "Bilgisayar Kul-
lanıcılarını Bilinçlendirme Plat-
formu"nun (BKP) internet sıte-
sinde yer alıyor. BKB Türkı-
ye'nin amacı bilgisayar seçimi ve
kullanımında daha yüksek bilinç
düzeyi sağlamak ve bilgisayar
kullanımını yaygınlaştırmak. "ts-
ıııi cismi belli olmayan bir bilgisa-
yar almak, işi şansa bırakmaktır"
sloganını taşıyan platformun sıte-
sınde, bilgisayar kullanımı konu-
sunda Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanun'un ilgili maddelen, bil-
gisayar kullanıcılarının bir bilgisayar satın
alırken tüketici haklan açısından dıkkat et-
meleri gereken konularla BKP Türkiye'nın
üyeleri ve markalı ürün satan firmaların
lınklerı bulunuyor. Casper, Datateknik, Es-
cort, HP ve Vestel gibi donanım firmaları-
run katılımıyla oluşturulan BKB Türki-
ye'ye, Microsoft ve Symantec gıbı yazılım
firmalanyla tüketici dernekleri
de destek veriyor. Platformun
çalışmalan kapsamında gazete
ve televızyonlarda yürütülen
reklam kampanyasmdaysa bil-
gisayar alınmadan önce dikkat
edilmesi gereken unsurlar ve
hatah alımlarda tüketicinin kar-
şılaşacağı güçlükler esprili bir
bıçımde aktanlıyor. "Aynntılı
bilgi için: www. bkb-tur-
kiye.com"
TÜRK TELEKOM:
Arıza
gideriliyor
ANKARA (ANKA) - Türk
Telekom, yurtdışı internet
erışımını sağlayan alternatif
kablolardan bırisi olan
MedTürk denızaltı
kablosunun, Marmara
Denızi'ndekı kısmının zarar
gördüğünü ve yedeklerin
çalıştınldığını bildirdı.
Telekom'dan yapılan
açıklamada, 16 Ocak'ta
yurtdışı internet enşimini
sağlayan kablolarda bir zarar
meydana geldiği ve nedeninin
araştırıldıği belirtilerek
"Günün en yoğun saatierinde
maksünum 7 Gbps'lik kapasite
ihtiyacının yüzde 56'sı olan
3.9'luk Gbps kısmı, kablonun
kopmasından sonra hizmete
verilen yedek kapasitclcrle
karşılannıaktadır" denildi.
Alternatif güzergâhlardan yeni
ek kapasite temin etme
yönünde çalışmaların
sürdürüldüğünü belirten
Telekom, kopan kablonun
tamır edılmeye çalışıldığını
kaydetti.
'HESAPLIVEUYUMLIT
Şili eğitimi
Linıvc'ageçti
Haber Merkezi - Şili'de
seçilmış devlet okullan,
'Linux işletim sistemi'nı
uygulayacak. Şili hükümeti,
Linux'u hesaplı ve eski
PC'lere uygulanabilir olduğu
için tercih ettiğini açıkladı.
Şih'nın önde gelen
gazetelerinden El
Mercuno'nun haberine göre,
Şili hükümeti ortaöğretım
kurumlannda açık kaynak
işletim sistemi Lınux'a
geçecek. Şili Eğitim Bakanlığı,
sıstemı ülkedeki 600 okulda
uygulamaya koyacak.
Bilgisayarlar OpenOffice.org
ve Mozilla kullanacak.
DUZYAZI
ORHAN BtRGtT
Komşu Değişmek
İstemiyor
Kıbrıs ve Ege Denizi'ndeki anlaşmazlıkları ola-
bildiğince en aza indirmek için Türkiye ile Yuna-
nistan arasındaki ilişkileri yumuşatmak mümkün
olabilecek mi?
1923'ten bu yana iki ülkenin politikacılarının da
kamuoyunu oluşturan kurum ve kuruluşların da bir-
birlerine sorduğu bu sorunun yanıtını "Niçin olma-
sın?" şeklinde vermek isteyenlerin karşısına bek-
lenmedik engeller çıkıyor.
Yunanistan, doğrudan olmasa da Fener Patrik-
hanesi'nin ekümenik istekleri ve Heybeliada'da
Rum Ortodoks din adamı yetiştirme izni verilmiş
bir yüksekokulun açılmasını gündemden indirmi-
yor. öte yandan Batı Trakya'daki Müslüman Türk
azınlığının etnik yapısını tanımamak için elinden ge-
leni de ardına koymuyor. Medyamızın Istanbul'da
Rum vatandaşlarımızın isteklerine ayırdığı yerden
şahsen benim hiç şikâyetim yok. Patrikhanenin ki-
mi önerilerini de uygarca konuşup tartışmakdan
yana olduğumu söylemeliyim. Ortodoks din adam-
larının geleneksel olarak yerine getirdikleri haçın
suya atılması törenini bazı grupların özel gösteri
düzenleyerek engellemeye kalkışmasını datek ke-
lime ile ayıp buluyorum. Ortodoksların haçı sudan
çıkarma olayını isterseniz kendilerine ülkücü genç-
leradını veren grupların protestoları ile engelleme-
ye kalkışınız; dilerseniz MHP Genel Başkanı Sa-
yın Bahçeli'nin yaptığı şekilde demeç vererek
eleştiriniz. Dünkü Hürriyet'te Hukuk Sosyoloğu
Prof. Niyazi Öktem'in de belirttiği gibi "Inanç öz-
gürlüğüne saldırmış olursunuz".
Madalyonun öbür yüzü...
Eski köye yeni âdet aramak gibi bir hevesi hiç
kimse besiemesin. Fatih Sultan Mehmet'in 1453'te
başka inançların sahiplerine gösterdiği anlayış,
Cumhuriyetin 82. yılında elbette sadece yasaların
değil, vicdanlarımızın dayaptırımı olarak yürürlük-
tedir.
Yalnız madalyonun öteki yüzünü unutmamala-
rını da hem bizim medyamızı yönetenlerden, hem
de komşu Yunanistan'dan beklemek hakkımız de-
ğil mi? Sorunun yanıtı "evet" ise en az beş gün-
dür Yunanistan Yüksek Mahkemesi'nin Iskeçe
Müslüman TürkBirliği adı ile Batı Trakya'daki soy-
daşlanmızın oluşturduğu tüzelkişilikte "Türk" adı-
na izin vermeyişini de büyüteç altına almalıyız.
Suya atılan haç olayı inanç özgürlüğünün doğal
birtöresi ise kendi etnik aidiyetini vurgulayan der-
nekleşme girişimi de örgütlenme hakkının sonu-
cu değil midir? Evet diyenlerin, o haberi bıle say-
falarına ya da ekranlarına taşımamalarını, Avrupa
Insan Haklan Mahkemesi'nin kulağını çınlatmama-
larını nasıl açıklayacağız? "Onlarbizim çocukları-
mızdır. Kıbrıs'ta olduğu gibi Türk-Yunan ilişkileri'
nin yumuşaması uğruna başlarını eğsinler, yapı-
ianlara razı olsunlar" mı diyeceğiz. Dışişlerı Bakan-
lığımızın gaflet uykularından uyanmayışının gara-
betini bize kim açıklayacak?
Dün yapılan başvuru
Hukukun Egemenliği Derneği'nm, dün Içişleri Ba-
kanlığı'na, Yunan Yüksek Mahkemesi'nin Lozan Ant-
laşması'na dayandırdığı kapatma karannı ömek gös-
tererek karşılık istemesi, sorunu sevimsiz hale ge-
tirme istidadında olsa da aynı gözlükle bakıldığı za-
man haksız görünmeyecektir.
Geçen hafta içinde yine kimsenin üzerinde dur-
madığı bir başka haberde, Türk Tarih Kurumu'nun
komşumuzdan haklı birşikâyetine yer veriliyordu.
Kurum, Osmanlı döneminde hangi ülkelerde han-
gi kültür varlıklarının yapıldığının ve bugünkü du-
rumlarının envanterini çıkarmak istemiş. O mirası
topraklarında taşıyan tüm ülkeler bu isteğe olum-
lu yanıt vermiş. Sadece "komşu" hariç.
Yunanistan "olmaz" diyormuş.
Perşembegünü Islam dünyasının kutlayacağı Kur-
ban Bayramı için Batı Trakya'daki Müslüman Türk
azınlığının Iskeçe ve Gümülcine'de seçilmiş iki müf-
tüsü, Mehmet Emin Aga ile Ibrahim Şerif din kar-
deşleri için kutlama mesajlan yayımlarlarsa yine Yu-
nan mahkemelerine verilecekler mi? Yunan Hükü-
meti, nedense bu iki seçilmiş din adamı yerine, azın-
lığın tanımadığı iki kişiyi sözde müftü olarak gör-
mek ve göstermekte direniyor. Seçilmişlerin ağız-
larını açmalarına izin bile vermek istemiyor. Masum
bayram tebriklerini 96 ay hapis cezası vererek ön-
leme yoluna gidiyor!
Benzer bir uygulama Türkiye'de yapılmak iste-
nirse Avrupa ayağa kalkar. ABD ayağa kalkar. El-
bette bizim hakseverlerimiz de ellerinden geleni art-
larına koymazlar.
Kalksınlar. Ama sadece bir taraf için değil.
Faks: 0 212 677 08 21 obirgitMe-kolay.net
ENTERNET / MEHMET SUCU mehmetCHCumhuriyet.com.tr
Gazeteciler diğer iş gruplarından daha fazla ay-
rıcalıklara sahip bir meslek grubu olarak tanınırlar.
Doğrudur, gazetecinin ya da muhabirin birtakım
ayrıcalıkları vardır. Pek çok yere daha kolay ulaşır
ve daha kolay girip çıkarlar. Ancak bu ayrıcalıklar
halkın haber alma ve bilgiye ulaşma ayrıcalığı ola-
rak tanımlanmıştır. Yani kamunun haber alma ve
bilgiye ulaşma hakkını onun adına kullanan mu-
habir, bu bağlamda bir miktar korunup kollanır.
Ancak pratikte çoğu kez bu korunup kollanma
biraz hoyratça gerçekleşir(l). Devletin bazı organ-
ları muhabiri koruyup kollama işini biraz ileri gö-
türdüklerinde pek çoğumuzun sık sık karşılaştığı
veTV'lerde izlediği dövülmüş, kamerası kırılmış mu-
habir görüntüleri ortaya çıkar. Bunlar ayrı bir tar-
tışma konusu.
Bu hafta teknolojinin olağanüstü gelişimiylebir-
likte en önemli ticari metalardan biri haline gelen
bilgi ve bu metanın pazarlandığı alana kabaca bir
bakmak istiyomz. Türkiye ve dünyada güçlü şir-
ketler ve tekeller, bilgi pazarını ellerine geçirmek
ve bilgi akışını tutmak için gayret sarf ediyorlar. Ba-
şarılı olduklarını da biliyoruz. İnternet, dijital yayın-
cılık gibi yeni ve pahalı sistemleri de kontrol edi-
yorlar. Peşinden de medyayı eski alışkanlıkların-
dan arındırıp yönlendiriyorlar. 2. Türkiye Gazete-
ciler Konferansı için Istanbul'a gelen Uluslararası
Gazeteciler Federasyonu (FIJ) Genel Sekreteri Ai-
dan White bu bağlamda medyanın geldiği nok-
Muhabirsiz İnternet Medyası
tayı şöyle tanımlıyor. "Mesela, siz reklam ürünle-
rini alabilme kapasitesine sahip olmayan fakirbir
toplulukta yaşıyorsunuz, sizin ihtiyaç ve ilgialan-
larınız habermedyasının ilgı alanına girmiyor. Çün-
kü reklamcılarsizi görmüyorlar, dolayısıyla büyük
basın da görmüyor. Ve toplum içinde 'görünmez'
birgrup oluyorsunuz. Gazeteciliğin göreviyse top-
lumsal grupları görünmez kılmak değil, tüm ihti-
yaç sahiplerine karşı adıl davranarak kapsayıcı
olmaktır. Günümüzde gazeteciliğin çoğulculuk
vasfı da kaybolmaya yüz tutmuş durumda...
Masal ve kurgu bu toplumun bilincine ilintilen-
miş. Bu bir şekilde gerçekleşebilirdi: Gazetecile-
rin iktıdann kuyruğu gibi davranmasıyla. Eğerga-
zetelersorması gereken en temel sorulan sormu-
yorlarsa bunun sonucu felaket olacaktır..."
Açık açık yeni medyanın kapsadığı alanın için-
de değilseniz sesinizi duyurma olanağınız yok di-
yen VVhite'ın sözleri çok tanıdık geliyor. Geçen
hafta Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve lleti-
şim Araştırmacıları Derneği (İLAD) tarafından or-
ganize edilen 2. Türkiye Gazeteciler Konferansı,
meslektaşlarımız tarafından çok fazla izlenmese
de önemli konular tartışıldı ve önemli saptamalar
yapıldı. Konferansın sonuç bildirgesi, aralarında
Cumhuriyet'in de bulunduğu az sayıda yayın or-
ganında kendine yer bulabildi.
Aynı günlerde medyada internet gazeteciliği
üzerinde hararetli birtartışmayaşandı. Bildiğimiz
bir gerçek var: Bu hararetli tartışmayı gazete kö-
şelerinde, internet sitelerındeki sütunlarında sür-
dürenlerin büyük bölümü, söz konusu konferan-
sı izlemedi. Bu cümleyi tarıhe bir not olarak koy-
duktan sonra, kabaca tartışmalara bir göz atalım.
EmreAköz, "Türkiye'de internethaberciliğiyok"
deyince Habertürk sitesindeyayımlanan biryazıy-
laTarıkToros, gazetelerin ileride nostalji olacağı-
nıyazdı. HadiOzışık, "İnternetgazeteciliğiyapan-
ların, 'kadroları, imkânları, maliyapıları'yeter//cte-
ğiHAma bu, 'ikinci el' habercilikyapıldığı anlamı-
na gelmiyor" dedi. İnternet medyası üzerinde dö-
nen tartışma burada yer veremediğimiz birçok ka-
lem tarafından da ele alındı.
Gazeteciliğin özü muhabirliktir. Harta gazeteci-
liğin aslı muhabirliktir. Yani haberin olduğu yerde
bulunan, onu izleyen, gördüğünü duyduğunu ya-
zan, anlatan, fotoğrafını çeken, görüntüsünü ka-
meraya kaydeden kişi, bu mesleğin asli unsuru-
dur. O olmadan ne gazete olur ne de başta söy-
lediğimiz gibi halkın haber alma ve bilgiyi edinme
hakkı olur. Zaten bu nedenle de gazeteciler kâğıt
üzerinde de olsa korunan, kollanan kişilerdir.
Bu köşede yıllardır yazdığımız bir gerçeği tek-
rar dile getirmekte yarar var. Birkaç haber sitesi dı-
şında internet medyası, genellikle muhabir bulun-
durmayan, bilgisayarcı deyimiyle kes, kopyala,
yapıştıryöntemiyle haber vermeyi amaçlayan ya-
pılara sahıptır. Bilgi, gerçekten de zor elde edilen
ve artık günümüzde büyük şirketler tarafından
kontrol altında tutulmaya çalışıldığı için de pahalı
bir şeydir.
Intemetteki haber sitelerinin sorumluları genel-
likle büyük gazete patronlarını eleştirir ve emek hır-
sızlığından, yönlendirilmiş haberlerden şikâyet
ederler. Ama bugün baktığımız zaman, bu sitele-
rin de eleştirdıkleri gazete patronları gibi davran-
maya başladıklarını görüyoruz. Işin en acıklı tara-
fı da bu. Her biri bir başka muhabirin emeğini kop-
yalayıp kendi sitesine yapıştırıyor. Ya da daha ko-
layı, Anadolu Ajansı haberlerinı sitelerine ekliyor-
lar. Böylece haberler arasındaki farklılık ortadan kal-
kıyor. Çünkü ilk haberi yazan muhabirin öyküsü,
kısa bir an içinde kopyalanıp neredeyse tüm ha-
ber sitelerine yapıştırılıyor. Daha da kötüsü, haber-
ler dedikodu boyutunu aşamıyor. Bu tanımın dı-
şında kalan ne yazık ki çok az internet sitesi var.
Bu köşede yıllardır söylediğimiz sözlerin, so-
nunda anlaşıldığını görmek çok güzel. Sonuçta
muhabirsiz habercilik olmuyor. Zaten kes, kopyala,
yapıştıryöntemi muhabirin emeğinin hırsızlanması
değil midir?
VEFAT
Baromuzun 2794 sicil sayısında kayıtlı
AVUKAT
HALİDKEMAL
ELBİR
vefat etmiştir.
Aziz meslektaşımızın cenazesi
18.01.2005 Salıgünü (bugün),
Teşvikiye Camii'nde kıhnacak
öğle namazını müteakip Feriköy
Aile Mezarlığı'na defiıedilecektir.
Merhuma Tanrı'dan rahmet,
kederli ailesine ve meslektaşlanmıza
başsağlığı dileriz.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI