Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 18OCAK2005SALI
10 £lAl3İİjrvLilİJİl. dishabCgcumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
ABD Toplumsal Güvenliği Tartışıyor
ABD'de "toplumsal güvenliğin" ge-
leceği tartışılıyor. Başkan George W.
Bush'un 7 Şubat'tasunacağı öneri, ça-
lışanlar ile çahştıranların toplumsal gü-
venlik, sağlık desteği ve emeklilik konu-
sunda ödedikleri primlerin, -Kongre'de
önlenmezse- yüzde 50 oranına kadar art-
tırılmasını öngörüyor.
Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra
ABD'de yaşanan nüfus patlamasıyla
oluşan büyük nüfus kitlesi "emeklilikya-
şına" yaklaşıyor. Bunların aynı yıllarda
emekli olmaları toplumsal güvenlik ku-
rumunu zorlayacak. Kimileri kurumun
3.7 trilyon dolar açık vereceğini tahmin
ediyor. Bush'a göre toplumsal güvenlik
sistemi var olan girdilerle aynen sürdü-
rülmesi durumunda açık 2042 yılına ka-
dar 10.4 trilyon dolara ulaşacak. Bütçe
Komisyonu bu tarihi 2052'ye götürüyor.
Bush'un primlerin arttırılması, az ge-
lirli çalışanların "özel emekliliğe", çok
gelirli çalışanların "yafır/ma "yönlendiril-
mesi tasarısı, emekli adaylarında korku
yarattı. Bir emekli maaşını "hiç" ya da
"çok az" alacakları yolundaki inanç,
emekli adaylarını uyutmuyor. Mevcut
emekliler de aylıklarının makaslanaca-
ğı korkusunu yaşıyorlar. Yeni kuşak ça-
lışanlarise emekliliği artık bir "düş" ola-
rak görüyorlar.
Demokrat Kongre üyesi Rahm Ema-
nuel, "ABD Başkanı'nın halkı korkutup,
yardımları makaslayıp, toplumsal gü-
venliği özelleştirip adına da reform de-
diğini" söylüyor. Konunun uzmanı Prof.
Peter Diamond ise "Sorun var, ama
söylendiği gibi bir bunalım yok" diye-
rek Bush'a karşı çıkıyor.
Bush, sermaye dünyasına şirin gö-
rünmek için 75 yılda 11.6 trilyon dolar-
lık vergi indirimine giderken, aynı süre-
de çalışanlardan 8.1 trilyon dolarlık ek
girdi sağlamayı amaçlıyor. Böylece, ça-
lışanların sırtından dahafazla yatırım ya-
pılmasını öngörüyor.
Çalışanlar ise kurumun 1.5 trilyon do-
larınınhazinebonolarınayatırılarakbaş-
kaamaçlarlakullanıldığını, sistemi güç-
lendirecek yatırımlar yapılmadığını öne
sürüyorlar. Bush'un öngördüğü prim ar-
tışının yeni iş yaratılmasını önleyeceği-
ni, patronların bu oranda ücretlerde in-
dirime gideceğini savlıyorlar. Bush'un
önerisi 2006 bütçesine konulmadı.
Bu konunun, Bush'un 2. döneminde
Beyaz Saray'ı ve Kongre'yi, belki de Irak
Savaşı'ndan daha çok işgal edeceği
sanılıyor. Demokratlar'ın, toplumsal
güvenliğin kamu çatısı altındasürdürül-
mesi görüşünü bazı Cumhuriyetçilerde
paylaşıyor. Sorunun bir başka ilginç yanı
ise önerinin uygulamada göstereceği
başan ya da başansızlık çizgisinin AB top-
lumsal güvenlik sistemlerini de et-
kileyecek bir örnek oluşturacağıdır.
SSK Tek 0de' Ama Kimin Tekelinde?
Geçen hafta özerk SSK'nin batırıla-
rak nasıl özelleştirilmek istendiğine de-
ğinmiştik. Hükümet, muhalefetin birbi-
rini yediği bugünlerde, ilk aşamada SSK
hastanelerini "tekelde toplamak" ama-
cıyla Sağlık Bakanlığı'na devreden ya-
sayı geçirdi. Anımsanacağı üzere yerel
yönetimler ile ilgili yasada sağlık hiz-
metleri belediyelere devrediliyor. SSK
hastanelerinin devri yasası kandırmaca-
dan başka bir şey değil. Hastaneler bu
yasa ile önce Sağlık Bakanlığı'na dev-
rediliyor. Sonra, Bakanlık Yerel Yönetim-
ler Yasası ile bunları belediyelere dev-
redecek. Böylece "tekelde toplamanın"
bir kandırmaca olduğu zamanla anla-
şılacak. Daha sonraki aşamada ise iki
oluşum ortaya çıkacak. Birincisi, bir il
ya da ilçede hem devlet, hem SSK has-
tanesi varsa, bunlardan biri özelleştiri-
lecek. Ikinci aşamada hastane işletme-
si ile ilgili en ufak bilgi birikimi olmayan
belediyeler de bunları kısa sürede elle-
rinden çıkaracaklar. Sonunda SSK has-
taneleri de "tek elde" kamunun değil
"özel sektörün tekelinde" toplanmış
olacak.
SSK, kendi yetişemediği yada uzman-
lık isteyen durumlardahastalarını ya ka-
mu, ya üniversite ya da özel hastane-
lerde tedavi ettirerek gelen faturaları
ödernekteydi. Ancak örneğin SSK has-
tanelerinde 2-4 milyar liraya mal olan bir
açık kalp ameliyatı, üniversite hastane-
leri ya da özel hastanelerde 5-6 milyar
liraya yapılırken Sağlık Bakanlığı'nın,
evet Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerin-
de SSK'ye 10-16 milyar liralık fatura
çıkanlmaktadır. İsteyen yetkililere, elimız-
deki Sağlık Bakanlığı Ankara Yüksek
Ihtisas Hastanesi'nin "pompalanmış
faturalarım" sunabiliriz. SSK'nin sağlık
hizmetlerinin devri ile maliyetlerin de
şişeceği, bu faturalarda açıkçagörülebilir
Benim Sultanım İşini Bilir! (2)
4 Ocak'ta bu köşede, bu başlık al-
tında Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın "hediye alma ve isteme" huyu
ile ilgili bir döküm vermiştik. Bir okuru-
muz, dökümde bir eksiği anımsattı.
Okurumuz, Başbakan'ın Ağustos
2003'te Dolmabahçe Sarayı'nda bir
şehzade havası ile evlendirdiği oğlu
Bilal'in düğününe gelen yerli ve ya-
bancı hediyelere dikkatimizi çekti. O za-
man basına Italyan Başbakanı Silvio
Berlusconi'nin 150 bin dolar değerin-
de Piaget marka bir altın saat hediye
ettiği yansımış, herhangi bir yalanla-
mayapılmamıştı. Erdoğan, "Bu kadar
abartı olmaz, değehni bil-
miyoruz ama olsa olsa
15 bin dolardır" bile de-
memişti.
Bu olayı anımsatacak-
tıkki Moskova'da iki bom-
ba patladı. Emine
Ham'fendiye 30 bin dolar-
lık bir altın takı hediye edil-
miş, yanındaki Moskova
Belediyesi Başkanı ise
kendisine verilen 15 bin
dolarlık bir başka altın ta-
kıyı reddettikten sonra Sönmez Karakurt
Emine Hanım yan cebine koymaktate- Dolmabahçe Sarayı'nda yapan, Baş-
b/rdawan/ş/a"takınınbüyüsünekapıl-
mıştı. Armağanların kabulünde yanın-
da olan eşi elbette bostan korkuluğu de-
ğildi. Türk parlamentosunun kabul et-
tiği yolsuzluk yasasına göre kabul edi-
lecek hediyelerin değeri, en az işçi üc-
retinin 10 katıyla sınırlanmıştı. On bin do-
lar bile bu rakamın 400 katıydı. Bu al-
çakgönüllü rakamla dahi Başbakan'ın
siyasal dokunulmazlığını gündeme ta-
şıması gereken CHP'den ancak iç sa-
vaşın sesleri geliyordu.
Şu anda anımsamıyorum. Osmanlı
veziri mi yoksa Cumhuriyet vekili mi bi-
rine "Sizin namus ölçünüz nedir?" di-
ye sormuşlardı. Vekil
yanıtlamıştı: "Bin altın!
Bu kadarmı reddettim
ama daha fazlasını bi-
lemem!" Bu mantığa
göre Başbakan, takıla-
rın değehni 45 binden
10 bin dolara indirmek-
le ilginç bir ölçüyü de
aşağılara çekiyordu!
Basın, Erdoğan aile-
sinden mal bildirimi is-
tiyor. Hiçaceleetmesin-
ler. Oğlunun düğününü
reddüt etmemişti. Ikinci bomba, ertesi
günü yine Moskova'dan geldi. Bir Türk
halıcı 5300 dolarlık bir ipek halıyı
ham'fendiye sunmuştu. Ham'fendi onu
da yan cebine koymuştu. Bir önerimiz
var. Dışişleri Bakanlığı Protokol Müdür-
lüğü'nün (Osmanlı'nın kapıağası-teşri-
fat nazırı) yan cebi artık küçük gelme-
ye başladığı için ham'fendinin gezileri-
ne zembil biçiminde bir araba römor-
kunu da götürmesinde yarar görürüz.
Başbakan'ın hediye özgeçmişini an-
latan yazımızdan sonra Türk basını ni-
hayet patladı. Tepkiler karşısında Erdo-
ğan köpürdü. Takıların değeri 10 bin
600 dolardı. 45 bin dolar da nereden çık-
mıştı? Köşe yazarları(l) aradaki farkı
ödesinlerdi. Hadi ham'fendi "kadınsı
bakanlığı sarayın yanındaki "Musahi-
ban Dairesi'ne (Sultan ile söyleşiya-
panlann binası)" taşımaya hazırlanan
Erdoğan'ın mal bildirimi yerine, hedi-
ye demirbaşı ile Topkapı Sarayı'nın
Hazine Dairesi'nin şubesini yakında
Musahiban'da ziyarete açabilir. Ha-
ram nedir bilmeyen Erdoğan'dan da
ancak böyle bir davranış beklenir. He-
diye edilen yumurta topuk ayakkabı-
nın küçük gelmesi üzerine "Yeniden
geldiğimde büyüğünü isterim" diyen
Başbakan'ın Türk siyasasını yumurta
kabuğu üzerinde taşımaya hazırlan-
dığı anlaşılıyor. Galiba "Benim sulta-
nım işini bilir" demekle doğru tanı koy-
muşuz. Türkiye Cumhuriyeti'nı artık
bir çift yumurta topuk taşıyor.
Her Göpgüsüz Eve Gerekli Kitap
Ressam, ozan, yazar, büyükelçi
Yüksel Söylemez'in bir kitabı çık-
tı. Bir ara BM Protokol Müdürlü-
ğü'ne de adı geçen diplomatın kita-
bının adı "GörgüsüzlükÇağı". Kita-
bı okuyunca ilkokulda öğretmenim
Cahide Erkal'ın, haftada bir gün,
bir saat verdiği "adab-ı muaşeret
(toplum kurallan)" dersini anımsadım.
"Protokol" demek "görgü" demek-
ti. Büyükelçi, kitaba neden bu adı
koymuştu acaba? Kitabın 141. say-
fasına gelmiştik ki "Çam sakızı ço-
ban armağanı" ve alt başlıkta "Az ve-
ren candan çok veren maldan" ata-
sözlerini gördük. İlk cümle şöyley-
di: "Güzel duyguların ifadesi; se-
vinçleri ve hüzünleri paylaşmanın
enzarifyoludurhediye vermek. (...)
Mutlu bir an/ pekâlâ hediyelerimiz-
le taçlandırabilihz. Ancak hediye
alıp vermenin de bir adabı (görgü-
sü) olduğunu unutmamak gerekir."
"llişkinin niteliği" ara başlıklı pa-
ragraf, "Hediye vereceğiniz kişiyle
ilişkimizin düzeyi ve niteliğine uygun
bir seçim yapmamız yerinde olur"
denildikten sonra bir başka cümle
şöyleydi: "Hediyeyi değerli kılan,
amacına uygunluğudur, ödenen fa-
tura değil." Bölüm şu cümleyle so-
naeriyordu: "Hediyelerin karşılıksız
olması en güzeldir. Sık sık pahalı
hediyeler vererek karşınızdakini güç
durumda bırakmayın." Ah bu Mos-
kova'daki "görgüsüz" işadamları!
Neden ham'fendiyi güç durumda
bırakıyorlar bilemiyorum! Söylemez,
bu kitaptan birer adet ilgililere im-
zalayıp gönderemez mi acaba?
Elmek: oacar(5)superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
El Kaide, Bush'un yemin törenine tüp gaz dolu arabalarla saldırabilir
LhınızhıalamnDış Haberter Servisi-ABD Başkanı Ge-
orge Bush'un yarınki yemin töreni ne-
deniyle hazırlıklar yoğunlaşırken özel
türde bir güvenlik tehdidi ortaya çıktı:
Büyük olasılıkla limuzınlere saklanmış
olan gaz tüpleri.
ABD istihbarat kaynakları, El Kaide
tarafından hazırlanmış olan ve geçen yıl
ele geçirilen "Taslak Sunıını: Linıuzin
GazProjesi" başlıklı 39 sayfalık bir do-
kümanda bu projeye dair veriler olduğu-
nu belirtiyorlar. Senaryonun, içinde sı-
kıştınlmış gaz bulunan tüplerin limu-
zinlerde patlatılmasına dayandığı kayde-
diliyor.
Özel olarak yemin töreninden bahse-
dilmese de, 5 Ocak günü, söz konusu
dokümanın bazı bölümleri, üst düzey
ABD istihbarat yetkilileri arasında do-
laşıma çıkarıldı.
Geçen yıl İngiltere'de yakalanan El
Kaide militanı Isa el Hindi'nin hazırla-
dığı düşünülen dokümanda,u
uyumhı"
• ABD istihbaratma göre örgüt, 12 tüp
taşıyan 3 limuzini havaya uçurabilir.
Yemin töreni sırasında bölgede yüzlerce
limuzin olabileceği belirtiliyor. Bu
araçlann bina otoparklarına girebilmesi ve
koyu renkli camlan olması tercih nedeni.
bulunduran yetkililer alarma geçmiş du-
rumdalar.
ve normal otomobUIerden daha büyük
miktarda patlayıcı taşıyabildiği ve özel bir
süıücülük malıareti gerektirmediği" be-
lirtilerek bombaların limuzinlere sak-
lanması öneriliyor. Ozerinde durulan di-
ğer avantajlar, limuzinlerin, kamyonla-
ra izin verilmeyen yeraltı otoparklarına
girebilmesi ve patlayıcılann dışandan
görülmesini engelleyecek koyu renkli
pencerelere sahip olması.
Dokümanda, her biri 12 ya da daha faz-
la tüp taşıyan 3 limuzinin, tüplerdeki
gazın belli bir alana yayılması ve sonra
da ateşlenmesiyle yaratacağı patlamadan
söz ediliyor.
Örgütün Darüsselam'daki ABD elçi-
liği ve 2002'de Tunus'taki sinagoğu he-
def alan saldırılarında benzer bir meka-
nizmayı kamyonlarda kullandığı hatır-
latılıyor. Doküman geçen yaz ortaya çık-
tıktan sonra tçgüvenlik Bakanlığı'nın
limuzin firmalanyla bağlantıya geçerek
onlan uyardığı kaydediliyor. Bu hafta
ABD Başkanı GeorgeBush'un yemin tö-
reni nedeniyle yüzlerce limuzinin baş-
kentte yaratacağı izdihamı göz önünde
40 milyon dolarhk önlenı
Bush'un 20 Ocak'taki yemin töreniy-
le birlikte Washington'da yeni lobicilik
ve nüfuz yarışı da başlamış olacak. Ye-
min törenini organize etmek için oluş-
turulan komiteye 25.5 milyon dolar ba-
ğış yağdı. Bu para, bu hafta boyunca
Washington'da Bush'un yemin töreni
şerefine düzenlenecek parti, balo, re-
sepsiyon gibi faaliyetlere harcanacak.
Exxon Mobil, Chevron Texaco, Ci-
nergy, Occidental Petroleum ve Nucle-
ar Energy Institute gibi şirketler en faz-
la bağışta bulunanlar arasında yer aldı.
Yemin töreni için, görülmemiş güven-
lik önlemleri alınıyor. Güvenlik önlem-
lerinin toplam maliyeti 40 milyon dola-
n bulurken bu rakamın bır kısmını ABD
İç Güvenlik Bakanlığı, bir kısmınıysa
Washington Belediyesi karşılayacak.
Hindistan hükümeti felaketin yaralarını sararken bile dokunulmazlardan uzak duruyor
Yardımlarcla aynmcıbk• Insan Hakları Izleme
Örgütü, yardımlarm
dağıtılmasında
toplumun en alt kesimi
olarak kabul edilen
dokunulmazlann da
adil biçimde
gözetilmesini istedi.
Felakette ölenlerin
sayısı 175 bini aştı.
Dış Haberler Servisi - Güney
Asya'da zengin-yoksul ya da ba-
tılı-doğulu aynmı yapmadan on
binlerce can alan felaket bile top-
lumsal sınıflararasındaki aynm-
cılığı geçici de olsa ortadan kal-
dıramadı.
Hindistan hükümetinden yar-
dımlan toplumun en alt kesimi
olarak görülen dokunulmazları da
kapsayacak biçimde, adil olarak
dağıtması istendi.
Uluslararası İnsan Hakları Iz-
leme Örgütü, Hindistan'ın, tsu-
naminin vurduğu bölgelerinde-
ki yetkililerin, yardım gruplan-
nın ve yerel kuruluşlann yardım
dağıtımı sırasında dokunulmaz-
lara karşı ayrımcılık yaptığı yo-
lunda güvenilir bilgilere sahip
olduğunu açıkladı. Örgütün As-
ya sorumlusu BradAdams, "Hiıv-
distan hükümeti,yanlıınlann adil
ve yansız dağıtılması için ekiple-
re dokunulmazlardan da temsil-
ciler katmalıdır" dedi. Adams,
Deprem ve tsunaıninin en sert vurduğu yer olan Aceh'te çocuklar havadan gelenyarduna ıızanıyor. (AP)
dokunulmazlann mali yardım-
lardan yeterince yararlandırıl-
madığını, elektrik ve suyun da en
son dokunulmaz bölgelerine sağ-
landığını söyledi.
Hindistan'ın güneyindeki Sri
Lanka'da felakette hayatının kay-
bedenlerin sayısı 7 bin artarak
38binl95'eyükseldi. SriLan-
ka Kamu Güvenliği Bakanlığı
yetkilisi Tilak Ranavirajah, dü-
zenlediği basın toplantısında,
6020 kişinin halen kayıp olduğu-
nu, ölü sayısının 40 bini aşaca-
ğını tahmin ettiklerini söyledi.
Sri Lanka'dan gelen son rakam-
larla Güney Asya felaketinde
ölenlerin sayısı toplam 175 bin
458 oldu.
Türidye'den yardım
Bu arada deprem ve tsunami-
nın vurduğu Güney Asya'ya in-
sani yardım operasyonu çerçeve-
sinde, Başbakanlık tarafından
Endonezya ve Sri Lanka'ya tıb-
bi malzeme ve yardımpaketi gö-
türen iki askeri nakliye uçağı Pa-
kistan'ın Karaçi kentine indi.
Etimesgut Askeri Havaala-
nı'ndan dün akşam birer saat
arayla havalanan, AKP Sakarya
Milletvekili SüleymanGündüz,
Başbakanlık Türkiye Acil Du-
rum Yönetimi Genel Müdür Yar-
dımcısı Alparslan Kavaklıoğlu
ile Kızılay ve TRT'den birer gö-
revlinin yer aldığı Endonezya'ya
giden nakliye uçağıyla iki kişi-
lik AA ekibinin yer aldığı Sri
Lanka'ya gidecek nakliye uçağı
sabah saatlerinde Karaçi havaala-
nınaindi.
Ekipleri havaalanında Karaçi
Başkonsolos Yardımcısı Cengiz
Senayile Türkyetkililer karşıla-
dı.Ekip üyeleri, uçaklann yakıl
ikmalinin ardından gece de afel
bölgesi Endonezya'nın Acehböl-
gesi ile Sri Lanka'nın başkent
Kolombo'ya hareket edecek
Banda Aceh'e giden uçakta, ağır
lığı yaklaşık 10 ton olan 2 ade
poliklinik, klortableti, tıbbi mal
zeme, ilaç ve hijyen seti, Kolom
bo'ya gidecek uçaktaysa ağırlı
ğı yaklaşık 10 ton olan klor tab
let, bebek seti, hijyen seti ve gi
yim malzemesinden oluşan yaı
dım paketleri bulunuyor.
Bu arada Danimarka, 26 Ara
lık'taki tsunami felaketinin aı
dından yardım çalışmalannı
sürdüğü Endonezya'nın Ace
bölgesinde yabancı görevlileı
yönelik terörist saldırı düzenh
nebileceği uyarısında bulundt
Danimarka Dışişleri Bakanl
ğı'ndan yapılan açıklamad
Aceh'te yabancı yardım göre-
lilerine yönelik yakın zamanı
terörist saldın düzenlenebilec
ğine ilişkin bilgi edinildiği bik
rildı.
i adamı tarafindan tuzağa düşüruklü'
LEFKOŞA (AA) - Kıbns Rum
kesiıninde yayımlanan Politis ga-
zetesi, Güney Kıbns'ta cumarte-
si günü eşi ve kızıyla birlikte öl-
dürülen Kıbrıslı Türk işadamı
ElmasGüzelyurtlu'nun, "kendi
adamıtarafindan tuzağadüşüriU-
düğunü" ıddia etti.
Rum polisinden bir kaynağa
dayanan gazete, "Elmas Güzel-
yurtlu, karısı ve kızını öldüren
şahıslardan birinin işadanumn
güvenilir koruması olduğunu ve
işbirlikçilenni cvin ana kapısın-
dan içeri aldığuıı" yazdı.
Gazeteye göre katiller, bağ-
layarakKKTC'ye götürmekis-
tedikleri Güzelyurtlu, eşi ve kı-
zını, karşı koymaları üzerine
öldürdüler. Politis gazetesi, Rum
polisinden bir kaynağın, "Ebnas
Güzelyurtlu'ya güvendiği bir
korunıasının tuzak kurduğu ve
bu şahsın MİT ile de ilişküeri ol-
duğu'" şeklindeki iddiasına da
yer verdi.
Gazete ayrıca, Rum polis uz-
manlarının, kaçırma olayının Gü-
zelyurtlu ve ailesinin öldürüldü-
ğü noktada değiştiği ve kaçıran-
ların meydana gelen karışıklık
yüzünden kurbanları öldürmek
zorunda kaldıklan şeklindeki de-
ğerlendirmesine yer verdi. File-
leftheros gazetesi de yeni Rum
polisine dayanarak Ay Demet'te-
ki evinden kimliği belirsiz kişi-
lerce kaçınlan Elmas Güzelyurt-
lu, eşi ve kızının KKTC'ye gö-
türülmek istendiğini, ancak yol-
da meydana gelen bir olaydan
ötürü öldürüldüklerini yazdı. Ha-
bere göre, Rum Polis Müdürü
Tasos Panayotu, cinayetin işlen-
diği anda bazı şeylerin ters git
ğini ve şahıslann KKTC'ye g
türülmek yerine, başlarına sıl
lan birer kurşunla ve susturuc
su olmayan bir silahla öldürüldi
lerini söyledi.
Simerini gazetesi de olay
MlTTe bağlantısı olduğunu ı
dıa etti. "Delik deşik hat"
"TürkMİT'i nasıl kolayca üll
yegiriyor?" başlıklannı kullan
BAŞSAGLIGI
Değerli Hocam
pro
f Dr HALİD KEMAL ELBİRi
kaybettim.
Ailesine ve Hukuk çevrelerine başsağhğı dilerim.
Prof.Dr.TANKUTCENTEL
VEFAT
Fakültemiz emekli öğretim üyelerinden
Prof Dr HALID KEMAL ELBIR
kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Değerli Hocamıza Tann'dan rahmet, ailesine
başsağhğı dılerız. Cenazesi 18 Ocak 2005 Salı günü (bugün) saat 10.00'da lstanbul
Üniversitesı Merkez Bina'da yapılacak törenin ardından Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle
namazını müteakip Fenköy Mezarlığı'nda defnedilecektir.
tstanbul Üniversitesi 1.İİ.H.F. Eğitim Öğretim
Hukuk Fakültesi Debnhğ ve Yardımlaşma Vakfı
İNCİRLİOVA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2002/14 Karar No: 2004/138
Davacı: KH. Müdahil: Mustafa Erdoğan Vekili: Av. Nail Kule, lncirliova
Sanık: 1 - Mesut Bağdınlı - Ali ve Türkan oğlu, Pazarcık 01.01.1972 doğ. Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi Mezere köyü NK.
2- Mehmet Avcı, Ali ve Ayyuş oğlu, Nizip 01.01.1950 dğ. Gaziantep ili - Nizıp ilçesi Eskikonak köyü NK.
Suç: Dolandırıcılık. Suç tarihi: 22.05.1998 Karar tarihi: 20.05.2004
Dolandırıcılık suçundan sanıklar Melımet Avcı ve Mesut Bağdınlı hakkında mahkememizce sanığın eylemine uyan 503/1, 522, 523, 59/2, 647/4, 5, maddelerin
454.283.000.-TL. ağır para cezası ile cezalandınlmalanna ilişkin karar sanıkların yokluğunda yargıtay yolu açık olmak üzere 20.05.2004 tarihinde gıyabında hükü
kurulmuş olmakla, hüküm riim aramalara rağmen sanıklar Mehmet Avcı'ya ve Mesut Bağdınh'ya tebliğ edilemediğinden:
7201 S.Y.'nın 28 ve 29 maddelerince ilanen tebliğine, aynı yasanın 31. maddesince ilanın yapıldığı tarihten itıbaren 15 gün içerisinde teblıgatm yapılmış sayılac
ğı ılan olunur. 31.12.2004 Basın: 1560