25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18OCAK2005SALI 10 £lAl3İİjrvLilİJİl. dishabCgcumhuriyet.com.tr KAVŞAK OZGEN ACAR ABD Toplumsal Güvenliği Tartışıyor ABD'de "toplumsal güvenliğin" ge- leceği tartışılıyor. Başkan George W. Bush'un 7 Şubat'tasunacağı öneri, ça- lışanlar ile çahştıranların toplumsal gü- venlik, sağlık desteği ve emeklilik konu- sunda ödedikleri primlerin, -Kongre'de önlenmezse- yüzde 50 oranına kadar art- tırılmasını öngörüyor. Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD'de yaşanan nüfus patlamasıyla oluşan büyük nüfus kitlesi "emeklilikya- şına" yaklaşıyor. Bunların aynı yıllarda emekli olmaları toplumsal güvenlik ku- rumunu zorlayacak. Kimileri kurumun 3.7 trilyon dolar açık vereceğini tahmin ediyor. Bush'a göre toplumsal güvenlik sistemi var olan girdilerle aynen sürdü- rülmesi durumunda açık 2042 yılına ka- dar 10.4 trilyon dolara ulaşacak. Bütçe Komisyonu bu tarihi 2052'ye götürüyor. Bush'un primlerin arttırılması, az ge- lirli çalışanların "özel emekliliğe", çok gelirli çalışanların "yafır/ma "yönlendiril- mesi tasarısı, emekli adaylarında korku yarattı. Bir emekli maaşını "hiç" ya da "çok az" alacakları yolundaki inanç, emekli adaylarını uyutmuyor. Mevcut emekliler de aylıklarının makaslanaca- ğı korkusunu yaşıyorlar. Yeni kuşak ça- lışanlarise emekliliği artık bir "düş" ola- rak görüyorlar. Demokrat Kongre üyesi Rahm Ema- nuel, "ABD Başkanı'nın halkı korkutup, yardımları makaslayıp, toplumsal gü- venliği özelleştirip adına da reform de- diğini" söylüyor. Konunun uzmanı Prof. Peter Diamond ise "Sorun var, ama söylendiği gibi bir bunalım yok" diye- rek Bush'a karşı çıkıyor. Bush, sermaye dünyasına şirin gö- rünmek için 75 yılda 11.6 trilyon dolar- lık vergi indirimine giderken, aynı süre- de çalışanlardan 8.1 trilyon dolarlık ek girdi sağlamayı amaçlıyor. Böylece, ça- lışanların sırtından dahafazla yatırım ya- pılmasını öngörüyor. Çalışanlar ise kurumun 1.5 trilyon do- larınınhazinebonolarınayatırılarakbaş- kaamaçlarlakullanıldığını, sistemi güç- lendirecek yatırımlar yapılmadığını öne sürüyorlar. Bush'un öngördüğü prim ar- tışının yeni iş yaratılmasını önleyeceği- ni, patronların bu oranda ücretlerde in- dirime gideceğini savlıyorlar. Bush'un önerisi 2006 bütçesine konulmadı. Bu konunun, Bush'un 2. döneminde Beyaz Saray'ı ve Kongre'yi, belki de Irak Savaşı'ndan daha çok işgal edeceği sanılıyor. Demokratlar'ın, toplumsal güvenliğin kamu çatısı altındasürdürül- mesi görüşünü bazı Cumhuriyetçilerde paylaşıyor. Sorunun bir başka ilginç yanı ise önerinin uygulamada göstereceği başan ya da başansızlık çizgisinin AB top- lumsal güvenlik sistemlerini de et- kileyecek bir örnek oluşturacağıdır. SSK Tek 0de' Ama Kimin Tekelinde? Geçen hafta özerk SSK'nin batırıla- rak nasıl özelleştirilmek istendiğine de- ğinmiştik. Hükümet, muhalefetin birbi- rini yediği bugünlerde, ilk aşamada SSK hastanelerini "tekelde toplamak" ama- cıyla Sağlık Bakanlığı'na devreden ya- sayı geçirdi. Anımsanacağı üzere yerel yönetimler ile ilgili yasada sağlık hiz- metleri belediyelere devrediliyor. SSK hastanelerinin devri yasası kandırmaca- dan başka bir şey değil. Hastaneler bu yasa ile önce Sağlık Bakanlığı'na dev- rediliyor. Sonra, Bakanlık Yerel Yönetim- ler Yasası ile bunları belediyelere dev- redecek. Böylece "tekelde toplamanın" bir kandırmaca olduğu zamanla anla- şılacak. Daha sonraki aşamada ise iki oluşum ortaya çıkacak. Birincisi, bir il ya da ilçede hem devlet, hem SSK has- tanesi varsa, bunlardan biri özelleştiri- lecek. Ikinci aşamada hastane işletme- si ile ilgili en ufak bilgi birikimi olmayan belediyeler de bunları kısa sürede elle- rinden çıkaracaklar. Sonunda SSK has- taneleri de "tek elde" kamunun değil "özel sektörün tekelinde" toplanmış olacak. SSK, kendi yetişemediği yada uzman- lık isteyen durumlardahastalarını ya ka- mu, ya üniversite ya da özel hastane- lerde tedavi ettirerek gelen faturaları ödernekteydi. Ancak örneğin SSK has- tanelerinde 2-4 milyar liraya mal olan bir açık kalp ameliyatı, üniversite hastane- leri ya da özel hastanelerde 5-6 milyar liraya yapılırken Sağlık Bakanlığı'nın, evet Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerin- de SSK'ye 10-16 milyar liralık fatura çıkanlmaktadır. İsteyen yetkililere, elimız- deki Sağlık Bakanlığı Ankara Yüksek Ihtisas Hastanesi'nin "pompalanmış faturalarım" sunabiliriz. SSK'nin sağlık hizmetlerinin devri ile maliyetlerin de şişeceği, bu faturalarda açıkçagörülebilir Benim Sultanım İşini Bilir! (2) 4 Ocak'ta bu köşede, bu başlık al- tında Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın "hediye alma ve isteme" huyu ile ilgili bir döküm vermiştik. Bir okuru- muz, dökümde bir eksiği anımsattı. Okurumuz, Başbakan'ın Ağustos 2003'te Dolmabahçe Sarayı'nda bir şehzade havası ile evlendirdiği oğlu Bilal'in düğününe gelen yerli ve ya- bancı hediyelere dikkatimizi çekti. O za- man basına Italyan Başbakanı Silvio Berlusconi'nin 150 bin dolar değerin- de Piaget marka bir altın saat hediye ettiği yansımış, herhangi bir yalanla- mayapılmamıştı. Erdoğan, "Bu kadar abartı olmaz, değehni bil- miyoruz ama olsa olsa 15 bin dolardır" bile de- memişti. Bu olayı anımsatacak- tıkki Moskova'da iki bom- ba patladı. Emine Ham'fendiye 30 bin dolar- lık bir altın takı hediye edil- miş, yanındaki Moskova Belediyesi Başkanı ise kendisine verilen 15 bin dolarlık bir başka altın ta- kıyı reddettikten sonra Sönmez Karakurt Emine Hanım yan cebine koymaktate- Dolmabahçe Sarayı'nda yapan, Baş- b/rdawan/ş/a"takınınbüyüsünekapıl- mıştı. Armağanların kabulünde yanın- da olan eşi elbette bostan korkuluğu de- ğildi. Türk parlamentosunun kabul et- tiği yolsuzluk yasasına göre kabul edi- lecek hediyelerin değeri, en az işçi üc- retinin 10 katıyla sınırlanmıştı. On bin do- lar bile bu rakamın 400 katıydı. Bu al- çakgönüllü rakamla dahi Başbakan'ın siyasal dokunulmazlığını gündeme ta- şıması gereken CHP'den ancak iç sa- vaşın sesleri geliyordu. Şu anda anımsamıyorum. Osmanlı veziri mi yoksa Cumhuriyet vekili mi bi- rine "Sizin namus ölçünüz nedir?" di- ye sormuşlardı. Vekil yanıtlamıştı: "Bin altın! Bu kadarmı reddettim ama daha fazlasını bi- lemem!" Bu mantığa göre Başbakan, takıla- rın değehni 45 binden 10 bin dolara indirmek- le ilginç bir ölçüyü de aşağılara çekiyordu! Basın, Erdoğan aile- sinden mal bildirimi is- tiyor. Hiçaceleetmesin- ler. Oğlunun düğününü reddüt etmemişti. Ikinci bomba, ertesi günü yine Moskova'dan geldi. Bir Türk halıcı 5300 dolarlık bir ipek halıyı ham'fendiye sunmuştu. Ham'fendi onu da yan cebine koymuştu. Bir önerimiz var. Dışişleri Bakanlığı Protokol Müdür- lüğü'nün (Osmanlı'nın kapıağası-teşri- fat nazırı) yan cebi artık küçük gelme- ye başladığı için ham'fendinin gezileri- ne zembil biçiminde bir araba römor- kunu da götürmesinde yarar görürüz. Başbakan'ın hediye özgeçmişini an- latan yazımızdan sonra Türk basını ni- hayet patladı. Tepkiler karşısında Erdo- ğan köpürdü. Takıların değeri 10 bin 600 dolardı. 45 bin dolar da nereden çık- mıştı? Köşe yazarları(l) aradaki farkı ödesinlerdi. Hadi ham'fendi "kadınsı bakanlığı sarayın yanındaki "Musahi- ban Dairesi'ne (Sultan ile söyleşiya- panlann binası)" taşımaya hazırlanan Erdoğan'ın mal bildirimi yerine, hedi- ye demirbaşı ile Topkapı Sarayı'nın Hazine Dairesi'nin şubesini yakında Musahiban'da ziyarete açabilir. Ha- ram nedir bilmeyen Erdoğan'dan da ancak böyle bir davranış beklenir. He- diye edilen yumurta topuk ayakkabı- nın küçük gelmesi üzerine "Yeniden geldiğimde büyüğünü isterim" diyen Başbakan'ın Türk siyasasını yumurta kabuğu üzerinde taşımaya hazırlan- dığı anlaşılıyor. Galiba "Benim sulta- nım işini bilir" demekle doğru tanı koy- muşuz. Türkiye Cumhuriyeti'nı artık bir çift yumurta topuk taşıyor. Her Göpgüsüz Eve Gerekli Kitap Ressam, ozan, yazar, büyükelçi Yüksel Söylemez'in bir kitabı çık- tı. Bir ara BM Protokol Müdürlü- ğü'ne de adı geçen diplomatın kita- bının adı "GörgüsüzlükÇağı". Kita- bı okuyunca ilkokulda öğretmenim Cahide Erkal'ın, haftada bir gün, bir saat verdiği "adab-ı muaşeret (toplum kurallan)" dersini anımsadım. "Protokol" demek "görgü" demek- ti. Büyükelçi, kitaba neden bu adı koymuştu acaba? Kitabın 141. say- fasına gelmiştik ki "Çam sakızı ço- ban armağanı" ve alt başlıkta "Az ve- ren candan çok veren maldan" ata- sözlerini gördük. İlk cümle şöyley- di: "Güzel duyguların ifadesi; se- vinçleri ve hüzünleri paylaşmanın enzarifyoludurhediye vermek. (...) Mutlu bir an/ pekâlâ hediyelerimiz- le taçlandırabilihz. Ancak hediye alıp vermenin de bir adabı (görgü- sü) olduğunu unutmamak gerekir." "llişkinin niteliği" ara başlıklı pa- ragraf, "Hediye vereceğiniz kişiyle ilişkimizin düzeyi ve niteliğine uygun bir seçim yapmamız yerinde olur" denildikten sonra bir başka cümle şöyleydi: "Hediyeyi değerli kılan, amacına uygunluğudur, ödenen fa- tura değil." Bölüm şu cümleyle so- naeriyordu: "Hediyelerin karşılıksız olması en güzeldir. Sık sık pahalı hediyeler vererek karşınızdakini güç durumda bırakmayın." Ah bu Mos- kova'daki "görgüsüz" işadamları! Neden ham'fendiyi güç durumda bırakıyorlar bilemiyorum! Söylemez, bu kitaptan birer adet ilgililere im- zalayıp gönderemez mi acaba? Elmek: oacar(5)superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 El Kaide, Bush'un yemin törenine tüp gaz dolu arabalarla saldırabilir LhınızhıalamnDış Haberter Servisi-ABD Başkanı Ge- orge Bush'un yarınki yemin töreni ne- deniyle hazırlıklar yoğunlaşırken özel türde bir güvenlik tehdidi ortaya çıktı: Büyük olasılıkla limuzınlere saklanmış olan gaz tüpleri. ABD istihbarat kaynakları, El Kaide tarafından hazırlanmış olan ve geçen yıl ele geçirilen "Taslak Sunıını: Linıuzin GazProjesi" başlıklı 39 sayfalık bir do- kümanda bu projeye dair veriler olduğu- nu belirtiyorlar. Senaryonun, içinde sı- kıştınlmış gaz bulunan tüplerin limu- zinlerde patlatılmasına dayandığı kayde- diliyor. Özel olarak yemin töreninden bahse- dilmese de, 5 Ocak günü, söz konusu dokümanın bazı bölümleri, üst düzey ABD istihbarat yetkilileri arasında do- laşıma çıkarıldı. Geçen yıl İngiltere'de yakalanan El Kaide militanı Isa el Hindi'nin hazırla- dığı düşünülen dokümanda,u uyumhı" • ABD istihbaratma göre örgüt, 12 tüp taşıyan 3 limuzini havaya uçurabilir. Yemin töreni sırasında bölgede yüzlerce limuzin olabileceği belirtiliyor. Bu araçlann bina otoparklarına girebilmesi ve koyu renkli camlan olması tercih nedeni. bulunduran yetkililer alarma geçmiş du- rumdalar. ve normal otomobUIerden daha büyük miktarda patlayıcı taşıyabildiği ve özel bir süıücülük malıareti gerektirmediği" be- lirtilerek bombaların limuzinlere sak- lanması öneriliyor. Ozerinde durulan di- ğer avantajlar, limuzinlerin, kamyonla- ra izin verilmeyen yeraltı otoparklarına girebilmesi ve patlayıcılann dışandan görülmesini engelleyecek koyu renkli pencerelere sahip olması. Dokümanda, her biri 12 ya da daha faz- la tüp taşıyan 3 limuzinin, tüplerdeki gazın belli bir alana yayılması ve sonra da ateşlenmesiyle yaratacağı patlamadan söz ediliyor. Örgütün Darüsselam'daki ABD elçi- liği ve 2002'de Tunus'taki sinagoğu he- def alan saldırılarında benzer bir meka- nizmayı kamyonlarda kullandığı hatır- latılıyor. Doküman geçen yaz ortaya çık- tıktan sonra tçgüvenlik Bakanlığı'nın limuzin firmalanyla bağlantıya geçerek onlan uyardığı kaydediliyor. Bu hafta ABD Başkanı GeorgeBush'un yemin tö- reni nedeniyle yüzlerce limuzinin baş- kentte yaratacağı izdihamı göz önünde 40 milyon dolarhk önlenı Bush'un 20 Ocak'taki yemin töreniy- le birlikte Washington'da yeni lobicilik ve nüfuz yarışı da başlamış olacak. Ye- min törenini organize etmek için oluş- turulan komiteye 25.5 milyon dolar ba- ğış yağdı. Bu para, bu hafta boyunca Washington'da Bush'un yemin töreni şerefine düzenlenecek parti, balo, re- sepsiyon gibi faaliyetlere harcanacak. Exxon Mobil, Chevron Texaco, Ci- nergy, Occidental Petroleum ve Nucle- ar Energy Institute gibi şirketler en faz- la bağışta bulunanlar arasında yer aldı. Yemin töreni için, görülmemiş güven- lik önlemleri alınıyor. Güvenlik önlem- lerinin toplam maliyeti 40 milyon dola- n bulurken bu rakamın bır kısmını ABD İç Güvenlik Bakanlığı, bir kısmınıysa Washington Belediyesi karşılayacak. Hindistan hükümeti felaketin yaralarını sararken bile dokunulmazlardan uzak duruyor Yardımlarcla aynmcıbk• Insan Hakları Izleme Örgütü, yardımlarm dağıtılmasında toplumun en alt kesimi olarak kabul edilen dokunulmazlann da adil biçimde gözetilmesini istedi. Felakette ölenlerin sayısı 175 bini aştı. Dış Haberler Servisi - Güney Asya'da zengin-yoksul ya da ba- tılı-doğulu aynmı yapmadan on binlerce can alan felaket bile top- lumsal sınıflararasındaki aynm- cılığı geçici de olsa ortadan kal- dıramadı. Hindistan hükümetinden yar- dımlan toplumun en alt kesimi olarak görülen dokunulmazları da kapsayacak biçimde, adil olarak dağıtması istendi. Uluslararası İnsan Hakları Iz- leme Örgütü, Hindistan'ın, tsu- naminin vurduğu bölgelerinde- ki yetkililerin, yardım gruplan- nın ve yerel kuruluşlann yardım dağıtımı sırasında dokunulmaz- lara karşı ayrımcılık yaptığı yo- lunda güvenilir bilgilere sahip olduğunu açıkladı. Örgütün As- ya sorumlusu BradAdams, "Hiıv- distan hükümeti,yanlıınlann adil ve yansız dağıtılması için ekiple- re dokunulmazlardan da temsil- ciler katmalıdır" dedi. Adams, Deprem ve tsunaıninin en sert vurduğu yer olan Aceh'te çocuklar havadan gelenyarduna ıızanıyor. (AP) dokunulmazlann mali yardım- lardan yeterince yararlandırıl- madığını, elektrik ve suyun da en son dokunulmaz bölgelerine sağ- landığını söyledi. Hindistan'ın güneyindeki Sri Lanka'da felakette hayatının kay- bedenlerin sayısı 7 bin artarak 38binl95'eyükseldi. SriLan- ka Kamu Güvenliği Bakanlığı yetkilisi Tilak Ranavirajah, dü- zenlediği basın toplantısında, 6020 kişinin halen kayıp olduğu- nu, ölü sayısının 40 bini aşaca- ğını tahmin ettiklerini söyledi. Sri Lanka'dan gelen son rakam- larla Güney Asya felaketinde ölenlerin sayısı toplam 175 bin 458 oldu. Türidye'den yardım Bu arada deprem ve tsunami- nın vurduğu Güney Asya'ya in- sani yardım operasyonu çerçeve- sinde, Başbakanlık tarafından Endonezya ve Sri Lanka'ya tıb- bi malzeme ve yardımpaketi gö- türen iki askeri nakliye uçağı Pa- kistan'ın Karaçi kentine indi. Etimesgut Askeri Havaala- nı'ndan dün akşam birer saat arayla havalanan, AKP Sakarya Milletvekili SüleymanGündüz, Başbakanlık Türkiye Acil Du- rum Yönetimi Genel Müdür Yar- dımcısı Alparslan Kavaklıoğlu ile Kızılay ve TRT'den birer gö- revlinin yer aldığı Endonezya'ya giden nakliye uçağıyla iki kişi- lik AA ekibinin yer aldığı Sri Lanka'ya gidecek nakliye uçağı sabah saatlerinde Karaçi havaala- nınaindi. Ekipleri havaalanında Karaçi Başkonsolos Yardımcısı Cengiz Senayile Türkyetkililer karşıla- dı.Ekip üyeleri, uçaklann yakıl ikmalinin ardından gece de afel bölgesi Endonezya'nın Acehböl- gesi ile Sri Lanka'nın başkent Kolombo'ya hareket edecek Banda Aceh'e giden uçakta, ağır lığı yaklaşık 10 ton olan 2 ade poliklinik, klortableti, tıbbi mal zeme, ilaç ve hijyen seti, Kolom bo'ya gidecek uçaktaysa ağırlı ğı yaklaşık 10 ton olan klor tab let, bebek seti, hijyen seti ve gi yim malzemesinden oluşan yaı dım paketleri bulunuyor. Bu arada Danimarka, 26 Ara lık'taki tsunami felaketinin aı dından yardım çalışmalannı sürdüğü Endonezya'nın Ace bölgesinde yabancı görevlileı yönelik terörist saldırı düzenh nebileceği uyarısında bulundt Danimarka Dışişleri Bakanl ğı'ndan yapılan açıklamad Aceh'te yabancı yardım göre- lilerine yönelik yakın zamanı terörist saldın düzenlenebilec ğine ilişkin bilgi edinildiği bik rildı. i adamı tarafindan tuzağa düşüruklü' LEFKOŞA (AA) - Kıbns Rum kesiıninde yayımlanan Politis ga- zetesi, Güney Kıbns'ta cumarte- si günü eşi ve kızıyla birlikte öl- dürülen Kıbrıslı Türk işadamı ElmasGüzelyurtlu'nun, "kendi adamıtarafindan tuzağadüşüriU- düğunü" ıddia etti. Rum polisinden bir kaynağa dayanan gazete, "Elmas Güzel- yurtlu, karısı ve kızını öldüren şahıslardan birinin işadanumn güvenilir koruması olduğunu ve işbirlikçilenni cvin ana kapısın- dan içeri aldığuıı" yazdı. Gazeteye göre katiller, bağ- layarakKKTC'ye götürmekis- tedikleri Güzelyurtlu, eşi ve kı- zını, karşı koymaları üzerine öldürdüler. Politis gazetesi, Rum polisinden bir kaynağın, "Ebnas Güzelyurtlu'ya güvendiği bir korunıasının tuzak kurduğu ve bu şahsın MİT ile de ilişküeri ol- duğu'" şeklindeki iddiasına da yer verdi. Gazete ayrıca, Rum polis uz- manlarının, kaçırma olayının Gü- zelyurtlu ve ailesinin öldürüldü- ğü noktada değiştiği ve kaçıran- ların meydana gelen karışıklık yüzünden kurbanları öldürmek zorunda kaldıklan şeklindeki de- ğerlendirmesine yer verdi. File- leftheros gazetesi de yeni Rum polisine dayanarak Ay Demet'te- ki evinden kimliği belirsiz kişi- lerce kaçınlan Elmas Güzelyurt- lu, eşi ve kızının KKTC'ye gö- türülmek istendiğini, ancak yol- da meydana gelen bir olaydan ötürü öldürüldüklerini yazdı. Ha- bere göre, Rum Polis Müdürü Tasos Panayotu, cinayetin işlen- diği anda bazı şeylerin ters git ğini ve şahıslann KKTC'ye g türülmek yerine, başlarına sıl lan birer kurşunla ve susturuc su olmayan bir silahla öldürüldi lerini söyledi. Simerini gazetesi de olay MlTTe bağlantısı olduğunu ı dıa etti. "Delik deşik hat" "TürkMİT'i nasıl kolayca üll yegiriyor?" başlıklannı kullan BAŞSAGLIGI Değerli Hocam pro f Dr HALİD KEMAL ELBİRi kaybettim. Ailesine ve Hukuk çevrelerine başsağhğı dilerim. Prof.Dr.TANKUTCENTEL VEFAT Fakültemiz emekli öğretim üyelerinden Prof Dr HALID KEMAL ELBIR kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Değerli Hocamıza Tann'dan rahmet, ailesine başsağhğı dılerız. Cenazesi 18 Ocak 2005 Salı günü (bugün) saat 10.00'da lstanbul Üniversitesı Merkez Bina'da yapılacak törenin ardından Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Fenköy Mezarlığı'nda defnedilecektir. tstanbul Üniversitesi 1.İİ.H.F. Eğitim Öğretim Hukuk Fakültesi Debnhğ ve Yardımlaşma Vakfı İNCİRLİOVA ASLİYE CEZA MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2002/14 Karar No: 2004/138 Davacı: KH. Müdahil: Mustafa Erdoğan Vekili: Av. Nail Kule, lncirliova Sanık: 1 - Mesut Bağdınlı - Ali ve Türkan oğlu, Pazarcık 01.01.1972 doğ. Kahramanmaraş ili Pazarcık ilçesi Mezere köyü NK. 2- Mehmet Avcı, Ali ve Ayyuş oğlu, Nizip 01.01.1950 dğ. Gaziantep ili - Nizıp ilçesi Eskikonak köyü NK. Suç: Dolandırıcılık. Suç tarihi: 22.05.1998 Karar tarihi: 20.05.2004 Dolandırıcılık suçundan sanıklar Melımet Avcı ve Mesut Bağdınlı hakkında mahkememizce sanığın eylemine uyan 503/1, 522, 523, 59/2, 647/4, 5, maddelerin 454.283.000.-TL. ağır para cezası ile cezalandınlmalanna ilişkin karar sanıkların yokluğunda yargıtay yolu açık olmak üzere 20.05.2004 tarihinde gıyabında hükü kurulmuş olmakla, hüküm riim aramalara rağmen sanıklar Mehmet Avcı'ya ve Mesut Bağdınh'ya tebliğ edilemediğinden: 7201 S.Y.'nın 28 ve 29 maddelerince ilanen tebliğine, aynı yasanın 31. maddesince ilanın yapıldığı tarihten itıbaren 15 gün içerisinde teblıgatm yapılmış sayılac ğı ılan olunur. 31.12.2004 Basın: 1560
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle