Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 OCAK 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
Erdoğanlar neden
hediyeyi seviyor?
tktidar da hediye
edddiği için!
Ilektronik posta: denizsom@cumhuriyet.com.tr www.denlzsom.com Tel: 0,212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- AKP'de parti Içl demokrasi
askıya alınıyormuş...
"Ütüsü buruşmasın divedir!"
Çağdaşlık
Başkasının
eserinden çalıntı
yaptığı yüksek
yargı kararıyla
kesinleşen Can Dündar'a
Hıfzı Topuz'un "mesleki
yönden ahlaksızlık
yoktur" raporu vermesi
üzerine Çağdaş
Gazeteciler Derneği
genel merkez yöneticiliği
iade edildi. Çağdaş
Gazeteciler Derneği
Istanbul Şubesi Başkanı
Cengiz Erdinç, bu kararı
eleştirdi ve eleştirilerinde
bazı dernek
yöneticilerine hakaret
ettiği iddiasıyla onur
kuruluna sevk edildi.
Türk azınlık
Batı Trakya'dan
gelen haberlere
göre Yunanistan
Yüksek
Mahkemesi, Iskeçe
Türk Derneği'nin,
"ülkede var olmayan
bir azınlık sorununu
doğurmaya çalıştığı"
gerekçesi ile
kapatılmasına karar
verdi. Avrupa Birliği'ne
yaranma hesabıyla
Türkiye'de azınlıklar
için rapor üstüne rapor
düzenlerin, yeni
azınlıklar yaratmaya
çabalayanların
kulakları çınlasın!
irgerdanlıktartışmasıdırgidiyor. Alan mem-
nun, veren memnun olduktan sonra kime
ne? Gerdanlığı bir güzel boynunatakar; te-
settürlü olduğu için de kimse tek taşını bile
görmez! Bu bakımdan karı koca arasına girmek kim-
seye yakışmaz. Desek de DSP'nin eski Bursa millet-
vekili Ali Rahmi Beyreli, Birinci Dünya Savaşı yılla-
rını anımsatıyor.
Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Orduları Komutan-
lığı'naatanmış, Halep'egiderken bir Alman subayı bir
sandık altın getiriyor. Mustafa Kemal, sandığın leva-
zım dairesine teslim edilmesini istiyor. Alman suba-
yı, ordu için gönderilenlerin ayrı olduğunu söyleyin-
ce, Mustafa Kemal bir senet karşılığında sandığı alı-
yor... Mustafa Kemal Paşa, görevinden ayrılırken kul-
lanmaya gerek duymadığı bir sandık altını senet kar-
şılığı yerine atanana teslim ediyor ve yaverine de bu
senedin, altınları veren Alman subaydaki senetle de-
ğiştirilmesi emrini veriyor. Senet konusu, Almanların
Gerdan
komutanı Falkenhayn'akadaryansıyor. Falkenhayn,
böyle bir senetten haberi olmadığı gibi bir sandık al-
tın verildiğini bile hatırlamadığını söylüyor. Senedin
kaybolma olasılığı üzerine, Mustafa Kemal sandığın
Almanlara geri verilmesini emrediyor. Kısa bir süre
sonra "yok" denen "Mustafa Kemal" imzalı senet bu-
lunuyor.
Ardından Mustafa Kemal, Suriye'den dönüş para-
sı için atlarını satmak istiyor. Ancak kısa zamanda
müşteri bulamadığı için Halep'teki Cemal Paşa'ya
atları 2 bin liraya veriyor. Mustafa Kemal Istanbul'a
döndükten sonra Cemal Paşa telgraf çekiyor ve at-
ları 5 bin liraya sattığını bildirerek kalan parayı nere-
ye göndereceğini soruyor.
Mustafa Kemal Paşa, kaça sattığının kendisini il-
gilendirmediğini bildirerek aradaki farkı istemiyor.
Ancak, Cemal Paşa yine de 3 bin lira farkı gönderi-
yor. Mustafa Kemal Paşa, bu parayı Kurtuluş Sava-
şı sırasında harcıyor.
Ne kadar anlamsız bir olay değil mi? Ali Rahmi
Beyreli hiçbir anlam taşımayan şu soruları soruyor:
"Günümüzde devleti yönetenlerin veya liderlerin
biri-ikisi dışında hangisi servetini açıklayıp hesabını
verebiliyor? Yine biri-ikisi dışında hangisi bizzat ken-
di partilileritarafından bile hırsızlıkla, yolsuzlukla, rüş-
vetçilikle suçlanmıyor? Diyelim ki bu paraları birileri
bağış olarak veriyor; karşılığında ne bekliyorlar? Tür-
kiye, servetini açıklayamayan, hesabını veremeyen
birçok siyasi parti lideri ile, seçim harcamalarının he-
sabını veremeyen bir yığın siyasetçi ile, siyaseti ma-
kam ve maddi kazanç olarak gören siyasi kadrolar
ile nereye kadar gidebilir? Her şeyden önemlisi hal-
kımızın yüzde kaçı bu konuları önemseyip, düşünü-
yor ve gereğini yapıyor?"
SESSÎZ SEDASIZ (!) TRT'nin TV-1'inde 'miras' yarışması
TRT TV-1 'de Miras adında ve yurtdı-
şından uyarlama bir yarışma programı
başladı. Programı Metin Uca sunuyor.
Cemil Aydemir, "Metin Uca'nın Ata-
türkçülüğünden, laikliğinden, cumhu-
riyetçiliğinden ve çağdaşlığından kuş-
ku duymuyorum" diyor.
Doğru bir saptama yapıyor.
Ancak Cemil Aydemir, ekran başınage-
çip yarışmacılara yöneltilen soruları alt al-
ta yazdığı zaman ortaya şöyle bir görün-
tü çıkıyor:
"Mübarek üç ayların başladığı kandi-
lin adı nedir? Peygamberimiz Hazreti
Muhammet'in dişinin kırıldığı savaşın adı
nedir? Kuran-ı Kerim'i oluşturan ayetler
kimin zamanında toplanıp kitap haline ge-
tirilmiştir?
Allah kabul etsin anlamındaki kelime
nedir? Kâbe'de bulunan ve Müslümanlar
için kutsal olan suyun adı nedir? Halk ara-
sında hayırlı rüya görmek için abtes alı-
narak yatılan uykunun adı nedir?"
Cemil Aydemir, başka bir saptama da-
ha yapıyor:
"Bu soruların dışında kalanlarının bir
kısmı da saltanat ve hilafet dönemleri-
ni içeriyor. Genellikle 'padişah efendile-
rimiz'in karılarını ve haremini konu alıyor.
Seyrettiğim kadarıyla Kurtuluş Savaşımız,
Cumhuriyet dönemi, Atatürk, Ismet Inö-
nü ve öteki ulusal kahramanlarımızla il-
gili soru pek çıkmıyor. Acaba bu 'Miras'
ülkemize dayatılan ılımlı Islam modeli için
mi hazırlanıyor? Bir süre sonra yarışma
programına besmele ile başlamayı ve fa-
tiha ile bitirmeyi de düşünüyorlar mı?"
Yüksek Yerilim Hattı
Tüm yollar sana çıkıyor.
Ben işin içinden çıkamıyorum!
erdincutku(<'yahoo.com
6
Gülen Gele(meye)cek'
DENİZ BANOĞLU
Niyetim, ülkemizde yeni ikti-
darla başlayan ve dünden bugü-
ne giderek ivme kazanan siya-
sal, toplumsal gelişmeleri bu sü-
tunlara yansıtmak değil. Kimile-
rinin "değişim" hem de "olumlu
yönde değişim" diye öykündük-
leri bu hareketliliği medya dedi-
ğimiz görsel ve yazılı iletilerden
yeterince izleme olanağını bul-
duk. Amacım, bugün geldiğimiz
son noktada bir huuu.. çekip,
"Orada kimse var mı" diye sor-
mak... Sonra "Silkinin, uyanın!"
demek... Orada birilerine, uyu-
yanlara, uykudan uyanmak iste-
meyenlere... Değişim dedikleri
tersine gelişmeleri irdeleme ve
üzerinde düşünme zahmetine
katlanmayan, ülkemizi doğrudan
ilgilendirentektekolaylararasın-
da hedef-sonuç ilişkisini kurama-
yan ya da bilinçli olarak kurmak
istemeyen, bunu yapan akade-
misyenleri, kimi yazarları ve aydın
kişileri de paranoya ile suçlayan-
lara.. "Orada kimse varmı?" di-
ye sormak istiyorum.
önce neyle, kiminle, nasıl baş-
ladı diye ayrıntıya girmeden.. dı-
şarıdan bir büyük gücün kurdu-
ğu tezgâhın, içeride hükümeti
dağıtarak, yanlış bir kararla seçi-
me gidilmesiyle, başımıza gelen
iktidarı da eleştirmeden, sadece
medyaya yansıyan olaylara göz
attığımızda görürüz ki... Şu sonu
gelmeyen "türban" sorunu ileto-
humlarını atan laiklik ve Kemalist
Cumhuriyet karşıtları, aşama
aşama bakın Türkiye'yi nereye
getirdiler: Aşamalar şöyle sıralan-
dı: önce Ikinci Cumhuriyetçi ay-
dınlarımız türedi. Türkiye'nin ge-
lişememezliği, demokratikleşe-
memezliğinin sorumlusu ve suç-
lusu olarak Cumhuriyet ve onun
kurucusu Mustafa Kemal gös-
terildi. Türban, Islam, imam ha-
tip tartışmaları derken, okullara,
eğitime, üniversitelere el atıldı, i-
mam hatip liselerine ayrıcalık ta-
nındı. Eğitimden bilime, adli ku-
rumlardan kültür sanat kuruluş-
larına kadartoplumun hemen her
kademesinde açıkça kadrolaş-
maya hız verilerek, ABD'nin
pompaladığı "ılımlı Islam" mo-
deline kapılar aralandı. Bu arada
AB'ye girdik girmedik tartışmala-
rıyla, bol bol Yeşiller, Türkiye'de
veyabancı ülkelerde Islam, Müs-
lümanlık, AB sürecinde Türkiye,
BOP (Büyük Ortadoğu Projesi),
GOP (Genişletilmiş Ortadoğu
Projesi) ve benzeri başlıklaraltın-
da, dışardan akan korkunç para-
larla ve de bu kez Ikinci Cumhu-
riyetçilikten sınıf atlayarak seç-
meci, küreselleşımeci olan aydın-
larımızın katılımıyla peşpeşe
sempozyumlar, paneller düzen-
lendi.
Medyamız bu panellerin ışığıy-
la aydınlanırken, sıradan vatan-
daşımıztelevizyonlardatelevole-
ler ve kaynana-gelin dizileriyle bir
güzel oyalandı. Bu arada içeri-
den ve dışarıdan bu kez açıkça
sunulan bildirilerle Atatürk'e, Tür-
kiye'nin laiklik modeline, cumhu-
riyete ve orduya saldırılar hızlan-
dı. Sonra daha kapsamlı konula-
ra sıra geldi, insan hakları, de-
mokratikleşme, hoşgörü, birlikte
uyum içinde yaşamak gibi kav-
ramlarla, kimi sivil toplum örgüt-
lerinin de içlerine kadar sızılarak,
Kıbrıs, Ermeni, azınlıklar sorunla-
rı pişirilip pişirilip önümüze kon-
du ve AB'den ucu açık bir müza-
keretarihi aldıkdiye bayram edi-
lirken, bu ucu açıklığın nereye va-
racağı, Türkiye'nin Lozan'la ka-
zandıklarını nasıl tek tek elden çı-
karacağı görmezlikten gelindi, bu
süreci doğrulayan birgelişmeyle
güney sahillerimiz, Doğu yörele-
rimizin toprakları parsel parsel
yabancılara satılmaya başlandı,
"Türkiye'nin dış yatırıma gerek-
sinimi var" diye kapılar ardına ka-
dar yabancı mallarayatırımcılara
açıldı; yüzümüzün akı gelir kay-
nağı, üstelik kâr getiren kuruluş-
larımız özelleştirme adınayaban-
cılar lehine el değiştirildi, toplum-
sal, siyasal, ekonomik sömürge-
leşmeye kültürel sömürgeleşme
eşlik etmekte elbette gecikmedi,
Türkçe eğitim yapan okullarımız
giderek yoksullaşırken, yabancı
dilde eğitim çığ gibi büyüdü, be-
belerimiz abc'yi öğrenmeden by
by'cı oldu, sokaklarımız, kentle-
rimiz Ingilizce, Italyanca, Fransız-
ca isimlerle donandı ve Kürt, Er-
meni, Kıbrıs sorunu derken iş
misyonerliğe geldi dayandı.
Bir iddiaya göre de misyoner-
lik ve din siyasete alet edilmek-
te, asıl hedef Türkiye'de laikliğin
tasfiyesidir, yeni bir ideolojinin te-
meli atılmak istenmektedir (Ger-
çekleştirebilirlersetabii). Ünlü bir
işadamımızın Italya'yı ziyaretin-
den sonra verdiği demeçte, "Hı-
ristiyanların Papa'sı var, neden
Müslümanların halifesi olmasın"
şeklindeki sarsıcı sözlerinin, Mil-
li Eğitim Bakanı'nın bir tanınmış
kurumla, "Gülen Gelecek" adlı
(sonradan adı değiştirilmiş) 200
kadar anaokulunu açma projesi,
ardından kamuoyunda başlatılan
misyonerlik tartışmaları ve tam
bu sırada da iki büyük gazete-
mizde Fethullah Gülen'in boy
boy seri yazılarının çıkması aca-
ba bir rastlantı mıdır? Yoksa yine
birilerinin bizim gibi düşünenlere
yakıştırdığı bir "paranoya" mı?"
denizbanc/superonline.com
"GERÇEK" DİKSİYON
Spikerlik (Radyo-Tv Devlet Sanatçısı)
NEDRET SELÇUKER le
M.E.B. Sertifikalı 4 aylık kurs
400 Milyon (400 YTL)
(Caf'Caftam kanıp,
milyarlan sokağa atmaym)
Bağdat Caddesi'nde RÖNESANS
Kadıköy Hasanpaşa'da ÂŞİYAN
Küçükyah'da KÜYAD'dayız
ÇlZGİLİK KÂMİL MASARACI
- -1 U.
kamilmasaraci <ı mynet.com
H A R B t SEMİH POROY semihporoyCayahoo.com
OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kjurgenc(ayahoo.com
o(/naJcıt\Snce Aokt
n'm fr*/FQ<A',e(faiz
ftfin k
TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 18 Ocak ıvuytv.mumtaz-arikan.com
WAGNER HAYRANIBESTECI CUABRIER..
1841'OE &USÜU,ÜULÛ FRANSIZ B.ESTECİSİ BMMANUEL CHABRIER
(ÇABKİYEj PoSMUŞTU- KÜÇÛK YAfLASPA PI/ANO VE ICBMAM
ÖĞ8.ENMEYE SAÇLAMfÇ, ANCAK AİLESİNİM BASKISIYLA
UUKU&A YÖNELMİŞri. MÜZJtC ÇAUÇA4ALA&A// DA SÜRbÜ-
GEN CHAS/G/EG, Z*MAAtrM(M SEfJÇ SESTECJLB&NİN YANI
SIKA, VBKlAINE VE MANET'ytM POS71.UK KueMuSTV- IZ-
LENİMCİUK.LE(EMPf!E£YOMİ£M) /£J&L£HMES/ BU SlSA -
TAH VE İSOU>e"OPGRA£fN'/ İZtSMBSt',CHA8RtER'NİH
SANAV YAÇAMlNPA PÖMÜM NOKTASI OLMUÇTU.BES-
VECİ OL/U4yA tüARAIS 1/ERDIKTEfJ SONB4, WAGME&£
ÖYKÜNEREK 'SU/ENPOUNE* OPEGA&Nt YAZMlSTI.
BÜYÛK HAY&4NUĞIMA &teÇrAf, İLBHKİ YfLLARDA
KENDİNE ÖZGÜ YAPmAtS PA BESTEÜYZCEKTİ:
*E£P*NA","BOUaeİE FANTA£QUE" Sİ8İ..
YAKAMOZ MOTEL
KÜÇÜKKUYU(ASSOS)
Tüm odalarda klima - duş -wc- sıcak su, restaurant
KURBAN BAYRAMI PROGRAMI
20 - 23 Ocak 3 gece 4 gün Y.P.
iki kişilik odada kişi başı 125 YTL (125.000.000 TL)
Üçüncü kişiye % 25 indirim.
0-6 yaş ücretsiz, 7 - 12 yaş çocuk % 50 indirim.
Yakamoz Motel Limaniçi mevkii - KÜÇÜKKUYU
Tel: 0 286 752 68 94 - 99
EYÜP 2. AtLE MAHKEMESt HÂKÎMLİĞl'NDEN
Esas No 2004-504 Davacı: Leyla Işık Davah: Mustafa Işık
Dava: Boşanma Cevap süresı: 15 gündür Davacı tarafından davah aleyhi-
ne açılan boşanma davasının 30 11.2004 tarihli ara kararı gereğince; Davalı-
ya belirtilen adresinde dava dilekçesinin tebliğ edilemediği, adres araştırma-
sında da adı geçenin elverişli adresinin bulıınamadıgı anlaşılmakla, 7201 sa-
yılı kanunun 29/28 maddeleri hükümlerine binaen dava dilekçesinin ilanen
tebliğine karar verilmiştir. Davalının 01.02.2005 günü saat 10.55'te hazır ol-
ması, belli olunan gün ve saatte gelmeniz veya kendinizi bir vekil ile temsil
ettirmeniz, gelmediğiniz veya mazeret bildirmediğiniz ve delillerinizi ibraz
ctmcdıgini/ takdirde H.U M K 'nun 213 ve 375'inci maddeleri gereğince
yargılamanın yokluğunda yapılıp hakkınızda hüküm kurulacağı hususu dava
dilekçesinin tebliği yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. lşbu ilan yayım-
landığı tarihten itibaren 7 gün sonra yapılmış sayılacaktır. İlan olun r.
10.01.2005. Basın: 1022
KÜLTÜR • SANAT (0213)29319 78
DIKTAT
Koksal tngur/Bulent tmtn Yarat
Yönelen: Işıl Kasapoğlu
17 Ocak Pazartesi 20:30
18 Ocak Sah 20:30
memiiezm
KOaiMlSTAFAPAŞA
ÇKVRE TİVATROSll
lA Yaıan: Cuma Boynukara
Yönelen: Bülenl Emin Yarat, Işıl Kasapoğlu
^ 24 Ocak Pazartesi 20:30
'•• 'A 25 Ocak Sah 20:30
^'*%' ' 29 Ocak Cumartesi 15:00
Pazartesi, Sah, Cttmartesi, l'azıırgiiııleribüyük tıyıııılardaıı birmat önce
AKM'deıı bartket cdeıt senisimiz için lütfetı mtnasyoıı yaplmııız.
GÖRÜŞ
BEDRİ BAYKAM
Bir Güneş Arıyoruz,
Çok Şey mi İstiyoruz?
Bugün Türkiye'de sol siyasetle uğraşan veya ülke-
nin demokratikleşmesini isteyen insanların çoğunluğu,
sosyal demokrasinin güçlü bir parti ile temsil edilme-
sini ister. Sol yelpazenin hangi noktasında olursa ol-
sun, sonuçta insan haklarının, demokratikleşmenin,
sosyal adaletin gelişmesi ve hakça birdüzenin gelme-
si için sosyal demokrasi "reelpolitik" içinde en ağıryü-
kü çeker.
12 Eylül 1980'in CHP'yi (ve AP'yi) arşiviyle beraber
tarihe gömme ve tüm demokrasi özlemlerini budama
operasyonunun üstünden çeyrek asır geçti. Her insa-
nın ömrü için koca bir zaman dilimi olan bu süreç bo-
yunca, bildik liderlerin inadı yüzünden sol iki yakasını
bir araya getiremedi. Işte bu yüzden 25 yıldır, dar ge-
lirli halk kitlelerimiz gereken eğitim ve sağlık hizmetle-
rini alamadılar. Devrimci, evrensel vezengin birkültür-
le buluşamadılar. Işçi, köylü, öğrenci, memur, emekli
gereken şekilde yaşam standartlarını yükseltecek eşit-
likçi gelir dağılımı düzeyine ulaşamadılar. Bu kuşağın
mağduru olan bir kısım vatandaşımız da içlerini karar-
tan, büyük ihtimalle pişmanlık dolu kavramlarla adım
adım kendilerini aşırı sağ maceralara kaptırdılar. Bir
torba erzak için, oğlunu kızını bir yurda sokmak için,
kendini aşırı sağ partilerin yörüngesine sokan nice in-
sanlarımız oldu.
Çeyrek asır, fazlasıyla yetti. Artık bu hak etmediği-
miz çarpıklıkların düzelmesi lazım. Bunun da tek yolu,
solun aslan payının Mustafa Kemal'in partisi CHP'de
buluşmasından geçiyor. "Solda birlik" artık bu gaze-
teninsütunlarındakiyadaAnadolu'dayaptığımızsöy-
leşilerdeki umut dolu haykırışlardan öte bir büyük ger-
çek olarak, güçlü bir güneş gibi doğmaya mecburdur.
Kadınlara ve gençlere, yalnız kurultay ve seçimler-
den önce sahte vaatler veren değil, gerçekçi yüksek
kotalarla onları Meclis'e taşıyan bir parti istiyoruz. Mil-
letvekili, parti meclisi ve belediye başkan adaylarının
örgüt tarafından özgürce, örgütün yani halkın arasın-
dan seçilmesini istiyoruz... Kimsenin aday olabilmek
için genel merkezde 5. kata etki yapacak torpil ya da
"dayı" aramadığı, dürüst, ilkeli, düşünsel, samimi bir
ideoloji ve tutarlı bir dayanışmadan güç alan bir ekip
işi olarak, gerçek particiliğin öne çıkmasını istiyoruz.
Siyaseti halk için, halkla beraber yapan, sürekli ola-
rak demokratik kitle örgütleri, sendikalar, gençlik grup-
ları ve sokakla temasta olan, onları gerçekten dinleyen,
dönemin, seçmenin ve ülkenin nabzını tutan siyasiler
istiyoruz... Dehşet saçarak, korku imparatorlukları ya-
ratarak, entrikalar ve kötü kokular yayarak değil, ba-
şarılı, özverili ve mütevazı olduğu için görevde kalabi-
len, tüm örgütün sevgisini ve dayanışmasını hak eden
bir liderlik anlayışı istiyoruz.
Gölgesiz, rüşvetsiz, tehditsiz, küfürsüz ve sahte pey-
gambersiz bir siyaset anlayışı istiyoruz. Rakiplerinede
saygı duyan, onların da haklarını korumak için gerek-
tiğinde kendi dalını koparan, mert, cesur ve adam gi-
bi adamların önderliğinde veya yanı başında bir siya-
si yaşamı hak ettiğimize inanıyoruz. Imza verdiği anti-
demokratik kaymaları unutturmaya çalışarak sahte de-
mokrasi bekçiliğine soyunan ya da bunu bile çevire-
rek inkâr etmeye çalışan ve insanları belleksiz birer
enayi yerine koyan oportünist bir yaklaşımın tutarsız
temsilcilerinden sonsuza dek uzak durmak istiyoruz.
Ülkemizin dış ülkeler nezdindeki onurunu, prestijini
koruyan, dış emperyalist güçlerden icazet aramayan,
güvenilir ve dürüst bir liderlik arıyoruz. Yolsuzluk dos-
yaları ile kendi gündemini tıkamayan, şeffaf, kendine
statü vermek için liderlik koltuğuna yapışmayan, do-
kunulmazlık zırhı aramayan, saygın bir insanı CHP'nin
başında görmek istiyoruz.
Vatandaşlarımıza parti aracılığıyla ülkeye hizmet et-
mek için çalışma şevki verecek, onların büyük özveri-
lere sonsuz bir arzuyla girmelerini sağlayacak, halkın
enerjisini toparlayan ve kullanan bir parti modelini aya-
ğa kaldırmak istiyoruz. Miting yapmaya üşenmeyen,
"Medya bizi yazmıyor" diye şikâyet edip tek umudu-
nu medyaya bağlamayan, çalışkan, disiplinli, organi-
ze ve tutarlı bir üst yönetimi yaşama geçirerek çok
yönlü kapasiteleri olan beyni arıyoruz. Sorumlulukları-
nı alacak kadar yürekli, liderliği arkadaşlarıyla demok-
ratik olarak yürütecek kadar paylaşımcı, kültürü ve
dünya görüşüyle, yurtiçinde ve yurtdışında herkese
güven verecek, saygınlık uyandıracak, başı dik alnı
açık bir lider istiyoruz.
Her birimizin bu geçici hayat sahnesinde yalnız, sa-
de bir misafir olduğumuzu bilerek, Mustafa Kemal'in
koltuğuna demir atıp, en sağcı, en ulaşılmaz, en katı
tavırlarla kendine bir gösteriş kalesi inşa etmek için de-
ğil, siyasetin ağır sorumluluklarını iliklerinde hissede-
rek geceleri zor uyuyacak ve çalışma arkadaşlarını da
gerekirse uyutmayacak bir insan arıyoruz. "Güneş gi-
bi tekrar doğmak" için, çok şey mi istiyoruz?
e-mail: bedbay@tnn.net Faks: 0212 227 34 65
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
8 9
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDANSAĞA:
1/Gemileriye-
değine alıp bir
yerdenbiryere
çekmek için
özel olarak ya-
pılmış orta to-
najlı gemi. 2/
Ortodokslarda
tahtapano üze-
rine yapılmış
hertürlüdinsel
resme verilen
ad... "Çoksar-
hoş" anlamında argo
sözcük. 3/Savaş... Bir ^
aygıtın ana çizgilerini „
gösteren çizim. 4/ Bir
tür kalın ve ağır çizme.
5/Uzakhkişareti...Le- ^
tonya'nınparabirimi... 5
Birnota. 6/însanınişi- 6
ne uymasını, amaca 7
göre çalışmasım dü- 8
zenleyen inceleme ve 9
araştırmaların tümü. II
Bir nota... Su masajı küveti ya da havuzu. 8/Kuran'da
adı geçen sekiz cennetten biri... Üremeyle ortaya çı-
kan yeni birey. 9/ Şarap mahzeni... Yelken devrinde ir-
tibat hizmetlerinde kullanılan hızlı ve hafif gemi.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/Dokuz dereceden oluşan, depremlerin şiddetini ölç-
me birimi. 2/Dâhi... Boğa güreşi yapılan alan. 3/Kal-
çalann üst kısmına oturan bir tür spor ceket... Tuzağa
düşürülen şey. 4/ Urlan inceleyen tıp dalı. 5/ Radyum
elementinin simgesi... Bahreyn'in başkenti. 6/Porta-
kal ve limonla yabn akraba olan bir meyve ağacı. II
Merkez... Bankaya para yatıran kimse. 8/ Şekerkamı-
şından elde edilen sert bir içki... Kadmlann gecelik
üzerine giydikleri, sıcak tutan hafif ceket. 9/ Dişi de-
ve... Uluslararası Çalışma Örgütü'nün simgesi. ^