25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 OCAK 2005 SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Erdoğanlar neden hediyeyi seviyor? tktidar da hediye edddiği için! Ilektronik posta: denizsom@cumhuriyet.com.tr www.denlzsom.com Tel: 0,212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - AKP'de parti Içl demokrasi askıya alınıyormuş... "Ütüsü buruşmasın divedir!" Çağdaşlık Başkasının eserinden çalıntı yaptığı yüksek yargı kararıyla kesinleşen Can Dündar'a Hıfzı Topuz'un "mesleki yönden ahlaksızlık yoktur" raporu vermesi üzerine Çağdaş Gazeteciler Derneği genel merkez yöneticiliği iade edildi. Çağdaş Gazeteciler Derneği Istanbul Şubesi Başkanı Cengiz Erdinç, bu kararı eleştirdi ve eleştirilerinde bazı dernek yöneticilerine hakaret ettiği iddiasıyla onur kuruluna sevk edildi. Türk azınlık Batı Trakya'dan gelen haberlere göre Yunanistan Yüksek Mahkemesi, Iskeçe Türk Derneği'nin, "ülkede var olmayan bir azınlık sorununu doğurmaya çalıştığı" gerekçesi ile kapatılmasına karar verdi. Avrupa Birliği'ne yaranma hesabıyla Türkiye'de azınlıklar için rapor üstüne rapor düzenlerin, yeni azınlıklar yaratmaya çabalayanların kulakları çınlasın! irgerdanlıktartışmasıdırgidiyor. Alan mem- nun, veren memnun olduktan sonra kime ne? Gerdanlığı bir güzel boynunatakar; te- settürlü olduğu için de kimse tek taşını bile görmez! Bu bakımdan karı koca arasına girmek kim- seye yakışmaz. Desek de DSP'nin eski Bursa millet- vekili Ali Rahmi Beyreli, Birinci Dünya Savaşı yılla- rını anımsatıyor. Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Orduları Komutan- lığı'naatanmış, Halep'egiderken bir Alman subayı bir sandık altın getiriyor. Mustafa Kemal, sandığın leva- zım dairesine teslim edilmesini istiyor. Alman suba- yı, ordu için gönderilenlerin ayrı olduğunu söyleyin- ce, Mustafa Kemal bir senet karşılığında sandığı alı- yor... Mustafa Kemal Paşa, görevinden ayrılırken kul- lanmaya gerek duymadığı bir sandık altını senet kar- şılığı yerine atanana teslim ediyor ve yaverine de bu senedin, altınları veren Alman subaydaki senetle de- ğiştirilmesi emrini veriyor. Senet konusu, Almanların Gerdan komutanı Falkenhayn'akadaryansıyor. Falkenhayn, böyle bir senetten haberi olmadığı gibi bir sandık al- tın verildiğini bile hatırlamadığını söylüyor. Senedin kaybolma olasılığı üzerine, Mustafa Kemal sandığın Almanlara geri verilmesini emrediyor. Kısa bir süre sonra "yok" denen "Mustafa Kemal" imzalı senet bu- lunuyor. Ardından Mustafa Kemal, Suriye'den dönüş para- sı için atlarını satmak istiyor. Ancak kısa zamanda müşteri bulamadığı için Halep'teki Cemal Paşa'ya atları 2 bin liraya veriyor. Mustafa Kemal Istanbul'a döndükten sonra Cemal Paşa telgraf çekiyor ve at- ları 5 bin liraya sattığını bildirerek kalan parayı nere- ye göndereceğini soruyor. Mustafa Kemal Paşa, kaça sattığının kendisini il- gilendirmediğini bildirerek aradaki farkı istemiyor. Ancak, Cemal Paşa yine de 3 bin lira farkı gönderi- yor. Mustafa Kemal Paşa, bu parayı Kurtuluş Sava- şı sırasında harcıyor. Ne kadar anlamsız bir olay değil mi? Ali Rahmi Beyreli hiçbir anlam taşımayan şu soruları soruyor: "Günümüzde devleti yönetenlerin veya liderlerin biri-ikisi dışında hangisi servetini açıklayıp hesabını verebiliyor? Yine biri-ikisi dışında hangisi bizzat ken- di partilileritarafından bile hırsızlıkla, yolsuzlukla, rüş- vetçilikle suçlanmıyor? Diyelim ki bu paraları birileri bağış olarak veriyor; karşılığında ne bekliyorlar? Tür- kiye, servetini açıklayamayan, hesabını veremeyen birçok siyasi parti lideri ile, seçim harcamalarının he- sabını veremeyen bir yığın siyasetçi ile, siyaseti ma- kam ve maddi kazanç olarak gören siyasi kadrolar ile nereye kadar gidebilir? Her şeyden önemlisi hal- kımızın yüzde kaçı bu konuları önemseyip, düşünü- yor ve gereğini yapıyor?" SESSÎZ SEDASIZ (!) TRT'nin TV-1'inde 'miras' yarışması TRT TV-1 'de Miras adında ve yurtdı- şından uyarlama bir yarışma programı başladı. Programı Metin Uca sunuyor. Cemil Aydemir, "Metin Uca'nın Ata- türkçülüğünden, laikliğinden, cumhu- riyetçiliğinden ve çağdaşlığından kuş- ku duymuyorum" diyor. Doğru bir saptama yapıyor. Ancak Cemil Aydemir, ekran başınage- çip yarışmacılara yöneltilen soruları alt al- ta yazdığı zaman ortaya şöyle bir görün- tü çıkıyor: "Mübarek üç ayların başladığı kandi- lin adı nedir? Peygamberimiz Hazreti Muhammet'in dişinin kırıldığı savaşın adı nedir? Kuran-ı Kerim'i oluşturan ayetler kimin zamanında toplanıp kitap haline ge- tirilmiştir? Allah kabul etsin anlamındaki kelime nedir? Kâbe'de bulunan ve Müslümanlar için kutsal olan suyun adı nedir? Halk ara- sında hayırlı rüya görmek için abtes alı- narak yatılan uykunun adı nedir?" Cemil Aydemir, başka bir saptama da- ha yapıyor: "Bu soruların dışında kalanlarının bir kısmı da saltanat ve hilafet dönemleri- ni içeriyor. Genellikle 'padişah efendile- rimiz'in karılarını ve haremini konu alıyor. Seyrettiğim kadarıyla Kurtuluş Savaşımız, Cumhuriyet dönemi, Atatürk, Ismet Inö- nü ve öteki ulusal kahramanlarımızla il- gili soru pek çıkmıyor. Acaba bu 'Miras' ülkemize dayatılan ılımlı Islam modeli için mi hazırlanıyor? Bir süre sonra yarışma programına besmele ile başlamayı ve fa- tiha ile bitirmeyi de düşünüyorlar mı?" Yüksek Yerilim Hattı Tüm yollar sana çıkıyor. Ben işin içinden çıkamıyorum! erdincutku(<'yahoo.com 6 Gülen Gele(meye)cek' DENİZ BANOĞLU Niyetim, ülkemizde yeni ikti- darla başlayan ve dünden bugü- ne giderek ivme kazanan siya- sal, toplumsal gelişmeleri bu sü- tunlara yansıtmak değil. Kimile- rinin "değişim" hem de "olumlu yönde değişim" diye öykündük- leri bu hareketliliği medya dedi- ğimiz görsel ve yazılı iletilerden yeterince izleme olanağını bul- duk. Amacım, bugün geldiğimiz son noktada bir huuu.. çekip, "Orada kimse var mı" diye sor- mak... Sonra "Silkinin, uyanın!" demek... Orada birilerine, uyu- yanlara, uykudan uyanmak iste- meyenlere... Değişim dedikleri tersine gelişmeleri irdeleme ve üzerinde düşünme zahmetine katlanmayan, ülkemizi doğrudan ilgilendirentektekolaylararasın- da hedef-sonuç ilişkisini kurama- yan ya da bilinçli olarak kurmak istemeyen, bunu yapan akade- misyenleri, kimi yazarları ve aydın kişileri de paranoya ile suçlayan- lara.. "Orada kimse varmı?" di- ye sormak istiyorum. önce neyle, kiminle, nasıl baş- ladı diye ayrıntıya girmeden.. dı- şarıdan bir büyük gücün kurdu- ğu tezgâhın, içeride hükümeti dağıtarak, yanlış bir kararla seçi- me gidilmesiyle, başımıza gelen iktidarı da eleştirmeden, sadece medyaya yansıyan olaylara göz attığımızda görürüz ki... Şu sonu gelmeyen "türban" sorunu ileto- humlarını atan laiklik ve Kemalist Cumhuriyet karşıtları, aşama aşama bakın Türkiye'yi nereye getirdiler: Aşamalar şöyle sıralan- dı: önce Ikinci Cumhuriyetçi ay- dınlarımız türedi. Türkiye'nin ge- lişememezliği, demokratikleşe- memezliğinin sorumlusu ve suç- lusu olarak Cumhuriyet ve onun kurucusu Mustafa Kemal gös- terildi. Türban, Islam, imam ha- tip tartışmaları derken, okullara, eğitime, üniversitelere el atıldı, i- mam hatip liselerine ayrıcalık ta- nındı. Eğitimden bilime, adli ku- rumlardan kültür sanat kuruluş- larına kadartoplumun hemen her kademesinde açıkça kadrolaş- maya hız verilerek, ABD'nin pompaladığı "ılımlı Islam" mo- deline kapılar aralandı. Bu arada AB'ye girdik girmedik tartışmala- rıyla, bol bol Yeşiller, Türkiye'de veyabancı ülkelerde Islam, Müs- lümanlık, AB sürecinde Türkiye, BOP (Büyük Ortadoğu Projesi), GOP (Genişletilmiş Ortadoğu Projesi) ve benzeri başlıklaraltın- da, dışardan akan korkunç para- larla ve de bu kez Ikinci Cumhu- riyetçilikten sınıf atlayarak seç- meci, küreselleşımeci olan aydın- larımızın katılımıyla peşpeşe sempozyumlar, paneller düzen- lendi. Medyamız bu panellerin ışığıy- la aydınlanırken, sıradan vatan- daşımıztelevizyonlardatelevole- ler ve kaynana-gelin dizileriyle bir güzel oyalandı. Bu arada içeri- den ve dışarıdan bu kez açıkça sunulan bildirilerle Atatürk'e, Tür- kiye'nin laiklik modeline, cumhu- riyete ve orduya saldırılar hızlan- dı. Sonra daha kapsamlı konula- ra sıra geldi, insan hakları, de- mokratikleşme, hoşgörü, birlikte uyum içinde yaşamak gibi kav- ramlarla, kimi sivil toplum örgüt- lerinin de içlerine kadar sızılarak, Kıbrıs, Ermeni, azınlıklar sorunla- rı pişirilip pişirilip önümüze kon- du ve AB'den ucu açık bir müza- keretarihi aldıkdiye bayram edi- lirken, bu ucu açıklığın nereye va- racağı, Türkiye'nin Lozan'la ka- zandıklarını nasıl tek tek elden çı- karacağı görmezlikten gelindi, bu süreci doğrulayan birgelişmeyle güney sahillerimiz, Doğu yörele- rimizin toprakları parsel parsel yabancılara satılmaya başlandı, "Türkiye'nin dış yatırıma gerek- sinimi var" diye kapılar ardına ka- dar yabancı mallarayatırımcılara açıldı; yüzümüzün akı gelir kay- nağı, üstelik kâr getiren kuruluş- larımız özelleştirme adınayaban- cılar lehine el değiştirildi, toplum- sal, siyasal, ekonomik sömürge- leşmeye kültürel sömürgeleşme eşlik etmekte elbette gecikmedi, Türkçe eğitim yapan okullarımız giderek yoksullaşırken, yabancı dilde eğitim çığ gibi büyüdü, be- belerimiz abc'yi öğrenmeden by by'cı oldu, sokaklarımız, kentle- rimiz Ingilizce, Italyanca, Fransız- ca isimlerle donandı ve Kürt, Er- meni, Kıbrıs sorunu derken iş misyonerliğe geldi dayandı. Bir iddiaya göre de misyoner- lik ve din siyasete alet edilmek- te, asıl hedef Türkiye'de laikliğin tasfiyesidir, yeni bir ideolojinin te- meli atılmak istenmektedir (Ger- çekleştirebilirlersetabii). Ünlü bir işadamımızın Italya'yı ziyaretin- den sonra verdiği demeçte, "Hı- ristiyanların Papa'sı var, neden Müslümanların halifesi olmasın" şeklindeki sarsıcı sözlerinin, Mil- li Eğitim Bakanı'nın bir tanınmış kurumla, "Gülen Gelecek" adlı (sonradan adı değiştirilmiş) 200 kadar anaokulunu açma projesi, ardından kamuoyunda başlatılan misyonerlik tartışmaları ve tam bu sırada da iki büyük gazete- mizde Fethullah Gülen'in boy boy seri yazılarının çıkması aca- ba bir rastlantı mıdır? Yoksa yine birilerinin bizim gibi düşünenlere yakıştırdığı bir "paranoya" mı?" denizbanc/superonline.com "GERÇEK" DİKSİYON Spikerlik (Radyo-Tv Devlet Sanatçısı) NEDRET SELÇUKER le M.E.B. Sertifikalı 4 aylık kurs 400 Milyon (400 YTL) (Caf'Caftam kanıp, milyarlan sokağa atmaym) Bağdat Caddesi'nde RÖNESANS Kadıköy Hasanpaşa'da ÂŞİYAN Küçükyah'da KÜYAD'dayız ÇlZGİLİK KÂMİL MASARACI - -1 U. kamilmasaraci <ı mynet.com H A R B t SEMİH POROY semihporoyCayahoo.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL URGENÇ kjurgenc(ayahoo.com o(/naJcıt\Snce Aokt n'm fr*/FQ<A',e(faiz ftfin k TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 18 Ocak ıvuytv.mumtaz-arikan.com WAGNER HAYRANIBESTECI CUABRIER.. 1841'OE &USÜU,ÜULÛ FRANSIZ B.ESTECİSİ BMMANUEL CHABRIER (ÇABKİYEj PoSMUŞTU- KÜÇÛK YAfLASPA PI/ANO VE ICBMAM ÖĞ8.ENMEYE SAÇLAMfÇ, ANCAK AİLESİNİM BASKISIYLA UUKU&A YÖNELMİŞri. MÜZJtC ÇAUÇA4ALA&A// DA SÜRbÜ- GEN CHAS/G/EG, Z*MAAtrM(M SEfJÇ SESTECJLB&NİN YANI SIKA, VBKlAINE VE MANET'ytM POS71.UK KueMuSTV- IZ- LENİMCİUK.LE(EMPf!E£YOMİ£M) /£J&L£HMES/ BU SlSA - TAH VE İSOU>e"OPGRA£fN'/ İZtSMBSt',CHA8RtER'NİH SANAV YAÇAMlNPA PÖMÜM NOKTASI OLMUÇTU.BES- VECİ OL/U4yA tüARAIS 1/ERDIKTEfJ SONB4, WAGME&£ ÖYKÜNEREK 'SU/ENPOUNE* OPEGA&Nt YAZMlSTI. BÜYÛK HAY&4NUĞIMA &teÇrAf, İLBHKİ YfLLARDA KENDİNE ÖZGÜ YAPmAtS PA BESTEÜYZCEKTİ: *E£P*NA","BOUaeİE FANTA£QUE" Sİ8İ.. YAKAMOZ MOTEL KÜÇÜKKUYU(ASSOS) Tüm odalarda klima - duş -wc- sıcak su, restaurant KURBAN BAYRAMI PROGRAMI 20 - 23 Ocak 3 gece 4 gün Y.P. iki kişilik odada kişi başı 125 YTL (125.000.000 TL) Üçüncü kişiye % 25 indirim. 0-6 yaş ücretsiz, 7 - 12 yaş çocuk % 50 indirim. Yakamoz Motel Limaniçi mevkii - KÜÇÜKKUYU Tel: 0 286 752 68 94 - 99 EYÜP 2. AtLE MAHKEMESt HÂKÎMLİĞl'NDEN Esas No 2004-504 Davacı: Leyla Işık Davah: Mustafa Işık Dava: Boşanma Cevap süresı: 15 gündür Davacı tarafından davah aleyhi- ne açılan boşanma davasının 30 11.2004 tarihli ara kararı gereğince; Davalı- ya belirtilen adresinde dava dilekçesinin tebliğ edilemediği, adres araştırma- sında da adı geçenin elverişli adresinin bulıınamadıgı anlaşılmakla, 7201 sa- yılı kanunun 29/28 maddeleri hükümlerine binaen dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiştir. Davalının 01.02.2005 günü saat 10.55'te hazır ol- ması, belli olunan gün ve saatte gelmeniz veya kendinizi bir vekil ile temsil ettirmeniz, gelmediğiniz veya mazeret bildirmediğiniz ve delillerinizi ibraz ctmcdıgini/ takdirde H.U M K 'nun 213 ve 375'inci maddeleri gereğince yargılamanın yokluğunda yapılıp hakkınızda hüküm kurulacağı hususu dava dilekçesinin tebliği yerine geçerli olmak üzere ilan olunur. lşbu ilan yayım- landığı tarihten itibaren 7 gün sonra yapılmış sayılacaktır. İlan olun r. 10.01.2005. Basın: 1022 KÜLTÜR • SANAT (0213)29319 78 DIKTAT Koksal tngur/Bulent tmtn Yarat Yönelen: Işıl Kasapoğlu 17 Ocak Pazartesi 20:30 18 Ocak Sah 20:30 memiiezm KOaiMlSTAFAPAŞA ÇKVRE TİVATROSll lA Yaıan: Cuma Boynukara Yönelen: Bülenl Emin Yarat, Işıl Kasapoğlu ^ 24 Ocak Pazartesi 20:30 '•• 'A 25 Ocak Sah 20:30 ^'*%' ' 29 Ocak Cumartesi 15:00 Pazartesi, Sah, Cttmartesi, l'azıırgiiııleribüyük tıyıııılardaıı birmat önce AKM'deıı bartket cdeıt senisimiz için lütfetı mtnasyoıı yaplmııız. GÖRÜŞ BEDRİ BAYKAM Bir Güneş Arıyoruz, Çok Şey mi İstiyoruz? Bugün Türkiye'de sol siyasetle uğraşan veya ülke- nin demokratikleşmesini isteyen insanların çoğunluğu, sosyal demokrasinin güçlü bir parti ile temsil edilme- sini ister. Sol yelpazenin hangi noktasında olursa ol- sun, sonuçta insan haklarının, demokratikleşmenin, sosyal adaletin gelişmesi ve hakça birdüzenin gelme- si için sosyal demokrasi "reelpolitik" içinde en ağıryü- kü çeker. 12 Eylül 1980'in CHP'yi (ve AP'yi) arşiviyle beraber tarihe gömme ve tüm demokrasi özlemlerini budama operasyonunun üstünden çeyrek asır geçti. Her insa- nın ömrü için koca bir zaman dilimi olan bu süreç bo- yunca, bildik liderlerin inadı yüzünden sol iki yakasını bir araya getiremedi. Işte bu yüzden 25 yıldır, dar ge- lirli halk kitlelerimiz gereken eğitim ve sağlık hizmetle- rini alamadılar. Devrimci, evrensel vezengin birkültür- le buluşamadılar. Işçi, köylü, öğrenci, memur, emekli gereken şekilde yaşam standartlarını yükseltecek eşit- likçi gelir dağılımı düzeyine ulaşamadılar. Bu kuşağın mağduru olan bir kısım vatandaşımız da içlerini karar- tan, büyük ihtimalle pişmanlık dolu kavramlarla adım adım kendilerini aşırı sağ maceralara kaptırdılar. Bir torba erzak için, oğlunu kızını bir yurda sokmak için, kendini aşırı sağ partilerin yörüngesine sokan nice in- sanlarımız oldu. Çeyrek asır, fazlasıyla yetti. Artık bu hak etmediği- miz çarpıklıkların düzelmesi lazım. Bunun da tek yolu, solun aslan payının Mustafa Kemal'in partisi CHP'de buluşmasından geçiyor. "Solda birlik" artık bu gaze- teninsütunlarındakiyadaAnadolu'dayaptığımızsöy- leşilerdeki umut dolu haykırışlardan öte bir büyük ger- çek olarak, güçlü bir güneş gibi doğmaya mecburdur. Kadınlara ve gençlere, yalnız kurultay ve seçimler- den önce sahte vaatler veren değil, gerçekçi yüksek kotalarla onları Meclis'e taşıyan bir parti istiyoruz. Mil- letvekili, parti meclisi ve belediye başkan adaylarının örgüt tarafından özgürce, örgütün yani halkın arasın- dan seçilmesini istiyoruz... Kimsenin aday olabilmek için genel merkezde 5. kata etki yapacak torpil ya da "dayı" aramadığı, dürüst, ilkeli, düşünsel, samimi bir ideoloji ve tutarlı bir dayanışmadan güç alan bir ekip işi olarak, gerçek particiliğin öne çıkmasını istiyoruz. Siyaseti halk için, halkla beraber yapan, sürekli ola- rak demokratik kitle örgütleri, sendikalar, gençlik grup- ları ve sokakla temasta olan, onları gerçekten dinleyen, dönemin, seçmenin ve ülkenin nabzını tutan siyasiler istiyoruz... Dehşet saçarak, korku imparatorlukları ya- ratarak, entrikalar ve kötü kokular yayarak değil, ba- şarılı, özverili ve mütevazı olduğu için görevde kalabi- len, tüm örgütün sevgisini ve dayanışmasını hak eden bir liderlik anlayışı istiyoruz. Gölgesiz, rüşvetsiz, tehditsiz, küfürsüz ve sahte pey- gambersiz bir siyaset anlayışı istiyoruz. Rakiplerinede saygı duyan, onların da haklarını korumak için gerek- tiğinde kendi dalını koparan, mert, cesur ve adam gi- bi adamların önderliğinde veya yanı başında bir siya- si yaşamı hak ettiğimize inanıyoruz. Imza verdiği anti- demokratik kaymaları unutturmaya çalışarak sahte de- mokrasi bekçiliğine soyunan ya da bunu bile çevire- rek inkâr etmeye çalışan ve insanları belleksiz birer enayi yerine koyan oportünist bir yaklaşımın tutarsız temsilcilerinden sonsuza dek uzak durmak istiyoruz. Ülkemizin dış ülkeler nezdindeki onurunu, prestijini koruyan, dış emperyalist güçlerden icazet aramayan, güvenilir ve dürüst bir liderlik arıyoruz. Yolsuzluk dos- yaları ile kendi gündemini tıkamayan, şeffaf, kendine statü vermek için liderlik koltuğuna yapışmayan, do- kunulmazlık zırhı aramayan, saygın bir insanı CHP'nin başında görmek istiyoruz. Vatandaşlarımıza parti aracılığıyla ülkeye hizmet et- mek için çalışma şevki verecek, onların büyük özveri- lere sonsuz bir arzuyla girmelerini sağlayacak, halkın enerjisini toparlayan ve kullanan bir parti modelini aya- ğa kaldırmak istiyoruz. Miting yapmaya üşenmeyen, "Medya bizi yazmıyor" diye şikâyet edip tek umudu- nu medyaya bağlamayan, çalışkan, disiplinli, organi- ze ve tutarlı bir üst yönetimi yaşama geçirerek çok yönlü kapasiteleri olan beyni arıyoruz. Sorumlulukları- nı alacak kadar yürekli, liderliği arkadaşlarıyla demok- ratik olarak yürütecek kadar paylaşımcı, kültürü ve dünya görüşüyle, yurtiçinde ve yurtdışında herkese güven verecek, saygınlık uyandıracak, başı dik alnı açık bir lider istiyoruz. Her birimizin bu geçici hayat sahnesinde yalnız, sa- de bir misafir olduğumuzu bilerek, Mustafa Kemal'in koltuğuna demir atıp, en sağcı, en ulaşılmaz, en katı tavırlarla kendine bir gösteriş kalesi inşa etmek için de- ğil, siyasetin ağır sorumluluklarını iliklerinde hissede- rek geceleri zor uyuyacak ve çalışma arkadaşlarını da gerekirse uyutmayacak bir insan arıyoruz. "Güneş gi- bi tekrar doğmak" için, çok şey mi istiyoruz? e-mail: bedbay@tnn.net Faks: 0212 227 34 65 BULMACA SEDAT YAŞAYAN 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 SOLDANSAĞA: 1/Gemileriye- değine alıp bir yerdenbiryere çekmek için özel olarak ya- pılmış orta to- najlı gemi. 2/ Ortodokslarda tahtapano üze- rine yapılmış hertürlüdinsel resme verilen ad... "Çoksar- hoş" anlamında argo sözcük. 3/Savaş... Bir ^ aygıtın ana çizgilerini „ gösteren çizim. 4/ Bir tür kalın ve ağır çizme. 5/Uzakhkişareti...Le- ^ tonya'nınparabirimi... 5 Birnota. 6/însanınişi- 6 ne uymasını, amaca 7 göre çalışmasım dü- 8 zenleyen inceleme ve 9 araştırmaların tümü. II Bir nota... Su masajı küveti ya da havuzu. 8/Kuran'da adı geçen sekiz cennetten biri... Üremeyle ortaya çı- kan yeni birey. 9/ Şarap mahzeni... Yelken devrinde ir- tibat hizmetlerinde kullanılan hızlı ve hafif gemi. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/Dokuz dereceden oluşan, depremlerin şiddetini ölç- me birimi. 2/Dâhi... Boğa güreşi yapılan alan. 3/Kal- çalann üst kısmına oturan bir tür spor ceket... Tuzağa düşürülen şey. 4/ Urlan inceleyen tıp dalı. 5/ Radyum elementinin simgesi... Bahreyn'in başkenti. 6/Porta- kal ve limonla yabn akraba olan bir meyve ağacı. II Merkez... Bankaya para yatıran kimse. 8/ Şekerkamı- şından elde edilen sert bir içki... Kadmlann gecelik üzerine giydikleri, sıcak tutan hafif ceket. 9/ Dişi de- ve... Uluslararası Çalışma Örgütü'nün simgesi. ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle