18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11OCAK2005SALI 10 dishab(«>cumhuriyet.corn.tr KAVŞAK OZGEN ACAR Bush-Epdoğan-Para Fonu Garip bir rastlantı! TBMM'nin "SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na dev- rine" ilişkin tasarıyı görüştüğü perşem- be günü aynı saatlerde Washington'da Beyaz Saray'da ABD Başkanı Geor- ge W. Bush, "toplumsal güvenlik" ya- salarının çalışanlar aleyhine değiştiril- mesine karşı çıkan kendi partisinin kongre üyesi Cumhuriyetçileri iknaya çalışıyordu. Partisi ikiyebö- lünmüştü. Kasım seçimin- de Bush "toplumsal gü- venliğin özelleştirilmesini" önerirken, rakibi Demokrat Partili John F. Kerry ise "toplumsal güvenliğin ka- mu aracılığıyla iyileştihl- mesi" için on yıl boyunca bütçede toplam iki trilyon dolarlık ödenek ayıracağı- nı vaat ediyordu. Bush'un planı, emeklilik alanında devlet güvence- sini aşamalı olarak azalt- mak, çalışanların emekli- lik prim katkılarını arttır- mak, bu amaçla vergi sis- teminde değişiklik yap- maktı. Az gelirli çalışan "özel emekliliğe" özendi- rilecek, çok gelirli çalışan ise "yatırıma" yönlendiri- lerek Wall Street Borsa- sı'na yeni girdiler sağlana- caktı. Böylece bütçe açık- ları da azaltılmış olacaktı. Hazine Bakanı John Snovv'un Wall Street'i tat- min edecek açıklamasını yapmadan önce bu öneri- Recep Akdağ r Murat Başesgioğlu ye karşı çıkan Cumhuriyetçiler ikna edilmeliydi. Recep Tayyip Erdoğan Hükümeti, bir üç yıl daha Uluslararası Para Fo- nu'nun (UPF)Türkekonomisinin gemini daha da sıkmasını, halka korse giydir- mesini kabul etmişti. Aralık ayında ya- pılan "standby (tetikte)" anlaşmasın- da tıpkı Bush'un önerisi yer alıyordu. Birbaşkadeyişle Hükümet, kendi par- tisindeki bazı kişilerin de karşı çıkma- sına karşın, Bush'un önerisini UPF'nun buyruğu ile kabul etmişti. (Bu arada anlamadığımız bir nokta var! Tüm ulus- lararası anlaşmalarTBMM'den geçti- ği halde, neden UPF anlaşmaları TBMM'den geçmez?) Son yıllarda Türkiye'de neden her mahallede "süpermarket" gibi özel hastanelerin, özel emeklilik kurumları- nın açıldığı şimdi daha iyi anlaşılıyor. Sağlık Bakanlığı ile üniversite hastane- lerinin dönersermayele- rinin kabul ettiği hasta- ların, örneğin 1998'de yüzde 24'ten 2004'te 40'a; üniversite hastane- lerinde ise yüzde 37'den 80'e çıktığı anlaşılıyor. Bu ara rejimle döner serma- yelerde tedavi edilen has- taların yüzde 32'siSSK'li, yüzde 25'i memur, yüz- de 16'sı yeşil kartlı, 13'ü de Bağ-Kur'lu... Bush'un "bireysel güvenliği" Tür- kiye'de de gerçekleşti- ğinde, üniversite hasta- neleri hastalarını özel hastanelere kaptırmaya- caklar mı? Birleşmiş Milletler'de 10 Aralık 1948'de kabul edilen "Insan Hakları Ev- rensel Bildirisi"r\'m 22. maddesi "Her bireyin toplumsal güvenlik hak- kına sahip olmasını" ön- görür. Bush ile Erdoğan'ın önerileri "toplumsal gü- venlik hakkını" değil "bi- reysel güvenlik hakkını" öngörüyor. TBMM, bıra- kın Uluslararası Çalışma örgütü (UÇÖ) sözleşmelehni, fürkiye'nin imzaladığı bu ünlü bildirgeyi bile göz ardı etti. Anlayamadığımız bir nokta daha var! Gerek komisyonda, gerek genel ku- rulda bu yasa tasarısı görüşülürken ne- den SSK'nin bağlı olduğu Çalışma Ba- kanı Murat Başesgioğlu değil de Sağ- lık Bakanı Recep Akdağ yasayı, hü- kümet adına savundu? Türkiye Cum- huriyeti'nin emekli valisi Başesgioğlu böyle bir yasayı savunmayı kendisine yediremedi mi acaba? Borsanın Köleleri "Özerk" SSK'nin çökertilmesine Tur- gut Özal'ın "liberalleşme dönemin- de" başlandı. Galiba, Özal, Bush'tan da ileri görüşlüydü! Insanlar 30 yaşla- rında emekli olmaya özendirildi. Bir gecede en yüksek prim ödeyenlere "süper emekli" kazığı atıldı. Piyasa- da faiz yüzde 15 iken, SSK primlerinin (işçılerden kestikleri katılım payları da- hil) yüzde 2'lik gecikme faiziyle öden- mesine göz yumuldu. Faiz yüzde 100'leri aştığı halde SSK borçlularına yüzde 15'lik ucuz kredi sağlandı. Prim faizlerinin taksitlendirilmesi ile affına gidildi. SSK ilk açığını 1989'de 682 milyar lira olarak verdi. Gelir sıkıntısı çe- ken belediyelere primlerini ödememe- leri için resmen göz kırpıldı. 1994'te ka- muda zorunlu emekliliği, iki yıl sonra KlT'lerde zorunlu emeklilik izledi. Son 15 yılda SSK'nin 20 milyar doları peş- keş çekildi. Mesleki deyimiyle "actuary (yaşam sigorta istatistiği) denge" Avrupa'da her çalışan 4-5 kişiye 1 emekli düştüğünü gösterirken, bu oran Türkiye'de 1996'da çalışan 2.4 işçi bir emeklıyi "finanse" eder oldu. Dörder yıl arayla bu oran 2 ve 1.5 olarak değişti. Bir başka deyiş- le, her iki işçi bir emekli ışçiyi besle- mek zorunda kaldı. Her dört işçiden bi- rinin kayıt dışı olduğu da unutulma- malıdır. Bir soru: "Hizmetlehn Sağlık Bakan- lığı'na geçmesi ile SSK açıkları yine devlet bütçesinden kapatılmayacak mı?" Bir başka soru: "Iş Bankası San- dığı 'nın ya da bir 'askeri toplumsal gü- venlik kurumu' olan OYAK'ın neden SSK'nin akıbetine uğramadığıdır?" Bu kurumlara siyasacılar burunlarını sokmadılar değil mi? Anayasamız "eşitliği" öngörüyor. Neden başta Gülhane olmak üzere as- keri hastanelerde "tekelde toplanmak" üzere Sağlık Bakanlığı'na devredilmi- yor? Acaba sıkan bir şey mi var? An- laşılan, bu yeni yasa, Bush'un yakla- şımında olduğu gibi, Türkiye'de bazı çalışanlan borsanın "kölesi" yapmaya mı yönlendirecek? Unutmayın, geride daha ne tasarılar var, neler? Boğaz'a Fethullah'ın Anıtı Yakışır Konyalılar bu işe çok bozulacaklar! Melih Gökçek'in Ankara'ya dikmek is- tediği 50 metrelik "Semazen" anıtını Ka- dirTopbaş, açık arttırmaya çıkarırca- sına, yüksekliğini, iki katı fazlasıyla Is- tanbul'a 110 m olarak dikeceöini açık- ladı. Anıt, New York'taki "özgürlük Anıtı" (93 m), Rio'daki "Isa Heykeli" (38 m), "Pisa Kulesi" (56 m), "Çanakkale Şehitler Anıtı" (42 m), "Galata Kule- sf'nden (62 m) yüksek; ne yazık ki "Ey- fel Kulesi" (322 m) ile "Boğaziçi Köp- rüsü"nden (165 m) düşük olacaktı. Semazen Anıtı, "Hayırsız Ada" ola- rak bilinen Sivri Ada'nın tepesine kon- durulacak, yanı ba- şındacami, kilise, si- nagog yapılıp "Ne olursan olgel" deni- lerek Avrupa Birliği'ne yağ yakılacaktı. Ayrı- ca, "semazenin ete- ğinin altına" turistik amaçlı yerler (örne- ğin lokantalar, genel tuvaletler) yapılarak Sivri Ada'nın da içine edilecekti. "Milliyet" gazetesi haberi "Bu heykeli bütün dünya konu- şacak" diye destekle- Çanakkale Şehitler Anıtı di. Galiba, Istanbul Belediye Başkanı Topbaş, bazı yanlışlar yapıyor. Bir ke- re Gökçek gibi Konyalıları gücendire- cek. Ikincisi, Istanbul için önerdiği yü- ce anıtın yerini, yüksekliğini, konusu- nu doğru seçmedi. Görkemli anıt hayırsız bir yere değil de Boğaz gibi daha hayırlı bir yere di- kilmeli. Yüksekliği de Boğaz köprüle- rinın boyu ile Eyfel Kulesi'ni aşmalı. Is- tanbul'a ancak böyle bir anıt yakışır. Konu olarak da Mevlana'dan da ulu olan Fethullah Gülen'in anıtı kondu- rulmalı. öyle bir anıt dikilmeli ki, haz- retin bir ayağı Asya'da, öteki ayağı Avrupa'da, başı da göğe ermeli. Ka- radeniz'den Marmara'yagidengemi- leraltından geçmeli, uçaklarüzerinde saygıyla uçmalı. Bu iş için en iyi kampanyayı kim dü- zenler? Elbette Milliyet gazetesi... Ne- den mi? Halk kitlelerini harekete ge- çirmede Çanakkale Şehitler Anıtı'ndan deneyimleri var. Böylece Milliyet, Ça- nakkale'den sonra Istanbul Boğazı'na da imzasını basmış olur. istanbul Boğazı'nda görkemli bir anıt yapılmadığı için kabirlerinde sağdan so- la dönen, gazetenin kurucusu Ali Naci Karacan, gazetenin "Kubilayları" Abdi Ipekçi ve Çetin Emeç ile Gümüşha- ne, Kelkit CHP llçe ve Belediye Başkanı "aydın" insan irfan Doğan da Fethullah anıtı ile huzura kavuş- muş olurlar. Ayrıca, anıt gelecek yıla ye- tiştirildiğinde tam çeyrek yüzyıl önce Milliyet'i satın alan Aydın Doğan'a da 70. yaş günü ile bir- likte çiftehediyeolur. Hocayı biz bir din adamı sanırdık. Oysa Milliyet'teki mülakatından öğrendiğimi- ze göre, Hoca yalnızca birinci sınıf bir siyasacı değil, olağanüstü öngörüleri olan bir diplomattı da... 17 Aralık ka- rarının "AB 'ye bir ders olduğunu" söy- leyen Hoca'yı kendisini sürgün ettiği ABD'den getirip AB karşısında "baş gö- rüşmeci" deyapmalı. 25 Aralık 1997'de Hoca'nın "Ulusal Uzlaşı Teşvik ödü- lü "nü reddederek törene gitmeyen Sa- yın Doğan'dan ricamız, Hoca'ya artık fazla direnmeyip gazetesinin bu anı- tın yapımınaönayakolması, Gülen'ide AB'ye "baş görüşmeci" olarak atan- masını sağlamasıdır. Elmek: oacar(a>superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 Kızamık korkusuEndonezya'da depremzedeler arasmda ilk kızamık vakası görüldü. Hastalığm yeni bir felakete yol açmaması için bölgeye 25 bin doz aşı gönderiliyor Dış Haberler Servisi - Endo- nezya'nın Aceh eyaletinin batı kıyısını vuran tsunaminin kur- banları arasında kı/amık vaka- sına rastlandığının onaylanma- sının ardından Birleşmiş Millet- ler (BM) bölgeye aşı gönder- me faaliyetlerini hızlandırdı. BM Çocuk Fonu'ndan Şan- non Strother, Endonezya Sağ- lık Bakanlığı ve Sınır Tanıma- yan Doktorlar gibi örgütlerle bırlikte 15 yaş altı çocuklan he- defleyen bir aşılama programı başlatmak için hazırlık yaptık- lannı söyledi. Bir kızamık va- kasının kesinleştiğini belirte- rek aşılamanın bir öncelik oldu- ğunu söyleyen Strother, "Kıza- nıık ve tetanos için dün az bir miktar aşı getirdik, ancakbugün 25 binden fazla doz gelmesini sağlayacağız" dedi. Ölümler çok artar Yardım kuruluşlan, bu hasta- lığın özellikle hayli kalabalık olan mülteci kamplarında yayıl- masının Endonezya'daki ölüm- leri ciddi biçimde arttıracağı- na dikkat çektiler. ABD deniz piyadeleri, tsu- nami felaketinde 28 bin kişinın öldüğü Endonezya'nın Meula- boh kentine su, pirinç ve diğer yardım malzemelerıni ilk kez dün ulaştırdılar. Komutan Jay Halton, "Yardım malzemeleri- ni getirdik, buraya ilk kez geli- yoruz" dedı. Donanmaya bağlı Seahavvk helıkopterleri, bir haftadır eya- let başkenti Banda Aceh'teki havaalanından kalkarak batı kı- yılanna yukandan yardım mal- zemesi atıyor. Dün yardım çalışmalarına ka- tılan bir ABD askeri helikopte- ri, Banda Aceh Havaalanı yakı- nında düştü. ABD askeri kay- naklanndan yapılan açıklama- da, Seahawk 60 tipi helikopte- rin düştüğü, ancak helikopter- de bulunan 10 kişi içinde ölen olmadığı belirtildi. Operasyon durduruldu Gemiden havalandıktan son- ra yerel saatle 07.20'de (TSİ 02.20) düştüğü bildirilen helı- kopterdeki mürettebatın tekrar gemiye döndüğünü kaydeden ABD askeri kaynakları, heli- kopteıin gövdesinde birhasar ol- madığını, ancak pervanelerinin parçalandığını ifade ettiler. Helikopterın düşüşünün ar- dından ABD, Aceh eyaletinde Ingilterey yi sel bastı İngillere'de şiddetli lııtınayla birlikte etkili olan sağanak yağı- şın yol açtığı sel baskınlaı ı, 3 kişinin ölümüne, 2 kişinin de kay- bolnıasına yol açtı. Özellikle tngiltere'nin kuzeyinde etkili olan yağış, yüz binlerce evin elektriksiz kalnıasma neden olurken Cumbria bölgesinde bir karavan parkında 63 yaşındaki bir erke- ğin, karavamnın üzerine ağaç devrilmesi, Carlisle bölgesinde de iki yaşlı kadının evlerinin sel baskınuıa uğraması sonucu öldük- leri açıklandı. Polis, Batı Yorkshire ve Morayshire bölgesinde de iki kişideıı haber alınamadığını açıkladı. (REUTERS) yardım çalışmalarına katkı sağ- lamak amacıyla yaptığı uçuşla- n dondurduğunu açıkladı. Ko- nuyla ilgili açıklama yapan ABD Abraham Lincoln Uçak Gemi- si'nden Yarbay John Bernard, "Helikopterlerle yardım malze- meleri nakletmek biçiminde olan insaniyardım ve felaketten kur- tarnıa operasyonlan belirsiz bir siirc için askıya alınmıştır" di- ye konuştu. Banda Aceh kenlinde dün Richter ölçeğine göre 6.2 büyük- lüğünde bir deprem meydana geldi. ABD Jeolojik Araştırma Kurumu'nun internet sitesinde yer alan haberde, depremin mer- kez üssünün kentin 60 kilomet- re güneybatısında, Hint Okya- nusu'nda denizın 14 kilometre altında olduğu belirtildi. Hiroşima'nın beşte biri Tayland'ın güneyindeki tu- rizm cenneti Kao Lak'ı 26 Ara- lık'ta vuran tsunamilerin gücü- nün, Japonya'nın Hiroşima ken- tine atılan bombanın beşte biri- ne denk olduğu bildirildi. Ja- ponya'da yayımlanan Yomiuri gazetesinin haberine göre, böl- gede tsunaminin binaların dış cephelerinde bıraktığı izleri in- celeyen Japon bilim adamları, deniz baskınının metrekareye 3.7 ile 6.7 ton arasında baskı yaptığını belirledıler. Hiroşima bombasının metrekareye uygu- ladığı baskıysa 35 tondu. Nihon Keizai Şimbun gaze- tesi de Japonya'nın Kobe ken- tinde 18-22 Ocak günleri yapı- lacak BM Felaketleri Önleme Konferansı'nda Tokyo'nun tsu- namilere karşı yeni bir erken uyarı sistemi kurulmasını öne- receğını yazdı. Japon takıma- dalarından Hint Okyanusu'na uzanacak yeni uyarı sistemi- nin, Japonya, ABD ve Çin'in ya- nı sıra bölgedeki 23 ülkenin ka- tıhmıyla kurulması önerisi ya- pılacak. Felaket için toplanan yardım paralarının önemli bölümü şirketlere gidecek 6 Insaııi yardım sanayii'OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT- Güney Asya'daki do- ğal afet nedcniyle 40 ülke ve Dünya Bankası'nca toplanan milyarlarca Eu- ro, bölgedeki felaketzedelerden önce sanayileşmiş ülkelerdeki üretici şirket- lere bir tüı "devlet destek alınıı" olarak dönecek. Uluslararası arenada da devletler ara- sı bir yarışma halini alan Güney As- ya'ya yardım paralarının, talep sorunu çeken birçok Batılı şirket için devlet des- teğı olarak yorumlanabileceği savunul- du. Son açıklamalara göre, dünya ça- • Güney Asya felaketzedelerine yardım için toplanan paraların, talep sorunu çeken birçok Batılı şirket için devlet desteği olarak yorumlanabileceği belirtiliyor. pında 3.8 milyar Euro'yu bulan toplam bağışlann önemli bölümünün kısa bir süre içinde Batılı dev şirketlerin kasası- na gireceği, yardımlann ilave bir ciro olarak pek çok üretici şirkete nefes al- dıracağı belirlendi. Batılı hükümetlerin, bağışları, halk- tan sanayiye bir değer transferi aracı olarak kullanmakta çekingen davranma- dığı gözlendi. Nitekim Almanya'da Schröder hükümeti 505 milyon Eu- ro'luk bir yardım karan ahrken ülkede toplanan özel bağışlar da 255 milyon Eu- ro'yu buldu. Bu tutarın özellikle Al- man imalat sanayiine sipariş olarak dö- neceği belirtiliyor. Fransız şırketı Nutriset'den yapılan bir açıklamada, yoğunlaştırılmış gıda ürün- leri ve bağırsak enfeksiyonlanyla müca- delede kullanılan bazı reçetesiz ilaçla- rın üretiminde uzmanlaşan şirketin, bu alandaki yatınmlannın ne kadar önem- li olduğunun ortaya çıktığı vurgulandı. UN1CEF Sözcüsü Sandie Blanchet, Avusturya gazetesi Der Standard'a ver- diğı bir demeçte, "insani yardım sana- yii" gibi bir sektörün ortaya çıktığını be- lirtti. Blanchet, "Ancakbutürşirketler, acil dununlarda nasıl olunılu davranıla- cağuu iyi bibyorlar" diyerek bu kuru- luşları övdü. Gazete, haberinde, UNI- CEF'ın 2003'te 700 milyon dolarlık alım yaptığını, satın alınan bu malların üçte ikisinin ise sanayileşmiş ülkelerde üre- tildiğini anımsattı. ÇUMRA 1. İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTT1RMA İLANI Dosya No: 2004/58 Tal. Satılnıasına karar verilen gayrimenkulün cınsı, kıymeti, adedı, evsafı: Konya ılı, Çumra ılçesı, İçerıçumra kasabası 279 ada, 17 No'lu parsel 2219.26 m2 mıktarında olup borçlu adına 1/2 hisselidir. Taşınmaz mesken sahasına ısabet ettnektedır. laşın- nıaz üzerinde 1 adet 12.00x12.50 ebadında 2 kattan oluşan kerpıç bına mevcut olup halen taban döşemeleri ahşap kaplıdır. Çatı örtüsü kiremit olup binada güneş enerjisı mevcuttur. Elektrık ve su şebekesi vardır. Parsel üzerinde ayrıca ekonomik değerı ol- tnayan ahır, samanlık ve garaj mevcuttur. Mesken bu halı ılc arsa-ev-vs. ile bırlikte borçlunun 1/2 hıssesine düşen kısnım satışa esas değerı: 20.096,30 YTL olup taşın- maz ımar ıçerısınde olup kısa yol terkıni vardır Satış şartları: 1- Satış, 21/02/2005 günü saat 14.00'ten 14.15'e kadar Çumra Adlı- ye bınası önünde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmın edilen kıymetın yüzde 60'ını ve riıçhanlı alacaklılar varsa alacaklan toplamını ve satış mas- raflarını geçmek şartıyla ıhale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıra- nın taahhüdü bakı kalmak şartıyla 03/03/2005 Perşembe günü yıne aynı yerde saat 14.00-14.15te ıkıncı arttırmaya çıkarılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edile- memışse gayrimenkul, en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ılanın- da göslerılen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektır. Şu kadar kı artiırma bedelımn malın tahmın edilen kıymetmın yüzde 40'ını bulması ve satış ısteyenın ala- cağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çe- vırme ve paylaştırma masratiarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmaz- sa satış talebı düşecektir 2- Arttırmaya ıştırak edeceklerm, tahmın edilen kıymetın yüzde 20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşın para iledir. Alıcı ıstedığınde 10 günü geç- memek üzere mehıl verılebılir. Tellalıye resmı, ıhale pulu, tapu harç ve masrafları alı- cıya aıttir. Birıkmış vergiler satış bedelinden ödenir. Yüzde 18 KDV, bınde 4 5 damga resnıi, EKP, ÖİV, tapu mas alıcıya aıttir. 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususıyle faiz ve masrafa daır olan ıddıalan- nı dayanağı belgelerı ile on beş gün içinde daıremıze bıldırmeleri lazımdır Aksı tak- dirde hakları tapu sıcili ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- Ihaleye katılıp daha sonra ıhale bedehnı yatırmamak suretiyle ihalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefillen, teklif ettıkleri bedel ile son ıhale bedeli arasındakı fark- tan ve dığer zararlardan ve ayrıca temerrüt faızınden müteselsılen mesul olacaklardır. Ihale farkı ve temerrüt faızı, ayrıca hükme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl oluna- cak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ılan tarihin- den ıtıbaren herkesın görebılmesı için daırede açık olup masrafı verıldığı takdırde ıs- teyen alıcıya bir örneğı gönderılır. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyı görnıüş ve mündereeatını kabul etmış sayılacakları, başkaca bılgı almak ısteyenlerın 2004/58 Tal. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ılan olunur. 04/01/2005 (*) llgılıler tabırine irtıfak hakkı sahipleri de dahildır Basın: 753 tLAN TC KOCAELİ İKİNCİ İŞ MAHKEMESt'NDEN Esas No: 2003/596 Karar No: 2004/552 Davacı SSK vekılı Av Türkan Keskin tarafından davalılar TCDD Işletme Genel Müdürlüğü vekılı Av. Gökay Türkyımaz, Ramazan Topbaş ve Hayret- tın Göre aleyhine açılmış bulunan rücuen tazmınat davasında verilen 27.05.2004 gün ve 2003/596 Rsas, 2004/552 sayılı karar, davalı Hayrettin Gö- re'nın yokluğunda verilmiş olup daha önce de ilan yoluyla tcbligat yapıldı- ğından mahkememızce verilen karar aşağıya çıkartılmış olup, Davacuıın davasının kabulü ile 19.089.369.390.-TL. geçici iş göremezlik ödeneğı yönünden 208.435.323.-TL. ve tedavi masrafı yönünden 295.982.760.-TL ki toplam 19.593.787.473.-TL kurum zararının gelirler yö- nünden onay, masraf ve ödemeler yönünden ödeme tarihinden ıtibaren işleye- cek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesme. Yukarıda yazılı verilen karar üzerinde davalı Hayrettin Göre'ye ilanen tebli- ğıne, ılanın, teblığınden itibaren 7 gün içerisinde temyiz edemediğı takdirde davalı yönünden kesinleşeceği ilanen teblig olunur. Basın: 756 ILAN TC GÜDÜL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2003/35 Davacı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından davalılar Uğur Kayııak ve di- ğerleri aleyhine mahkememize açılan alacak davasının mahkememizde yapılan yargılaması sırasında, davalılardan Ilüseyin Arlı'nın tüm arama- lara rağmen tebligata açık adresi tespıt edilememiş olduğundan duruşma gününün ilanen teblığine karar verilmiş olmakla; Davalı; Ahmet ve Saliha oğlu, 1970 doğumlu Çorum ili, lskilip ilçesi, Büyüktaş Mahallesi nüfusuna kayıtlı Hüseyin Arlı'nın duruşmanın bıra- kıldığı 10.02.2005 günü saat 09.50'de Güdül Asliye llukuk Mahkemesi Duruşma Salonu'nda bizzat hazır olması ya da bir vekille duruşmayı ta- kip etmesi, aksi halde duruşmaya devam olunarak yokluğunda karar veri- leceği hususu duruşma gününün tebliğı yerine geçmek üzere davalı Hüseyin Arlı'ya tebliğ olunur. Basın: 630
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle