23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 OCAK 2005 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP Parti Meclisi, 'rüşvet' iddialan nedeniyle iki YDK üyesinin ihracını istedi Dursun ve Baba disiplindeTÜREYKÖSE ANKARA - CHP Parti Mec- lisi (PM), 4 ret oyuna karşılık 64 oyla rüşvet savlanna adları ka- nşan Yüksek Dısiplin Kurulu (YDK) üyeleri CaferDursun ve Engin Baba'nın tedbırli olarak kesin ihraç ıstemiyle YDK'ye sevkine karar verdi. CHP lide- ri Deniz Baykal toplantıda yap- tığı konuşmada, "yozlaşmanın askerlere, komutanlara kadar sirayet ettiğini" vurgularken "Rüşvet sistematik hale geldi ama, rüşvetle mücadele sistema- tikdeğiL Bizmücadelemizisonu- nu kadaryürüteceğiz. Hatümü- dafaayoktur,sathınıüdafaa var- dır" dedi. Baykal, "Mücadele- lerinin Atatürk'ün Anafartalar mücadelcsindcn daha azönenı- li, ancak aynı islikaınettc oklıı- ğunu" da söyledi. CHP PM'nin 64 üyesi 2 YDK • CHP PM'nin 64 üyesi, Cafer Dursun ve Engin Baba'nın YDK'ye sevki yönünde oy kullanırken Hasan Aydın, Hüseyin Özcan, Mehmet Tomanbay ve Nazmi Şarvan ret oyu kullandı. PM üyelerinden Semra Aksakal da "12 Eylül gibisiniz, önünüze geleni biçiyorsunuz" diyerek toplantıyı terk etti. üyesinin YDK'ye sevkı yö- nünde oy kullanırken; Hasan Aydın, Hüseyin Ozcan, Mehmet Tomanbay ve Nazmi Şarvan ret oyu kullandı. PM üyelerinden Semra Aksakal da, "Partiye ya- zıkoluyor. 12 EyKilgibisiniz, önü- nüze geleni biçiyorsunuz" diye- rek oylamaya katılmadan toplan- tıyı terk ettı. 'Yozlaşma yayguılaştT Edinilen bilgiye göre CHP li- deri Baykal, toplantıda şu görüş- len dile getirdi: "Türkrye'deyoz- laşnıa o kadar yaygmlaşh ki, as- kerlere kadar sirayet etti. Ku- mandanlaryargüanıyor. Türki- ye'nin en saygın kurumu olnıa- sıgereken MGK'nin Genel Sek- reteri bile, yargılanan birinden borç aldım, ben istemedim, o verdi, diyebfliyor. Bu, biryozlaş- madır. Orgeneral Hilmi Özkök ordu içindeki iddialann üzerine kararlılıkla gidiyor. Rüşvetsiste- nıatik hale gelmiştir. Ancak rüş- vetle mücadele sistematikdeğU- dir. Biz sonuna kadar mücade- le etmeye kararlıyız. İster CHP içinde,isterseCHPdışında. Hat- tı müdafaa yoktur, satlıı nıüda- faa vardır. Mücadelemiz Ata- türk'ün Anafartalar mücadele- sinden daha azönemlidirama ay- nıistikanıettedir. Yargıdankarar çıkmadı bekleyiverclinı, arka- daşımızdır kollayıverelim denıe- den tüm yolsuzluklann üzerine kararlılıkla gideceğiz." Baykal, Şişli Belediye Baş- kanı Mustafa Sangül'ün yerel se- çimlerden önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la gizli bir gö- rüşme yaptığını söylerken "CHP içine sanki tahrip kahbı yerleş- tirilmiş" dedı. Medya- ticaret ve medya- siyaset ilişkilerinden yakınan Baykal'ın "Medya-ti- caret ilişkileri Tiirk demokrasi- sini çürüteceknoktaya geldi Ba- n dış güçler, muhalefeti de iste- diklcrigibiyapmakistiyorlar" de- dıği öğrenildi. Baykal'ın "CA- SİNANAYGÜN: 'Baraj düşerse tsunami olufANKARA(Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Ticaret Odası (ATO), seçım bara- jının düşürülmesi duru- munda Türkiye'nin siyasi ve ekonomik istikrar so- runuyla karşı karşıya kala- cağını bildırdı. ATO Baş- kanı Sinan Aygün, "Tür- kiye, AB istiyor diye bara- jın kapaklanm açarsa siya- si ve ekonomik anlamda tsunami olur" dedi. ATO taralından hazırla- nan "Baraj SenaryolanRa- poru"na göre, seçim ba- rajının düşmesi durumun- da etnık oyları temsil eden partiler barajı rahatlıkla aşabilecek, Türkiye ko- alısyon hukümetleri süre- cine girecek. Meclis'e yedi parti Rapora göre, halen yüz- de 10 olan barajın yüzde 5'e çekilmesiyle barajın tamamen kaldınlması ara- smda bir fark bulunmuyor. Partiler, yüzde 5 barajmda da barajsız bir seçimde de hemen hemen aynı millet- vekilı sayılarıyla Meclis'e gınyor. 3 Kasım 2002 seçimle- rı sonucunda yüzde 10 ba- rajla AKP'nin 363, CHP'nın 178, bağımsız- ların 9 milletvekilı kazan- dığının anımsatıldığı ra- porda, barajın yüzde 5 ol- dıığıı varsayıınındaysa Meclıs aritmetiğınin tama- men değıştiği ve parlamen- toya 7 siyasi partinin gır- diği kaydedildı. Raporda, söz konusu se- naryoya göre Meclis'teki sandalye dağılımı da şöy- le olıışLiyor:"AKP266san- dalyeylcbirincipartioluyor. CHP117nıillervckiliyle ana muhalefet görevini üstle- nirken bugün Meclis'te temsil edilmeyen 5 parti parlamentoya girmeyi ba- şarryor. DEHAP 53, DYP 44,MHP34,GP28,ANAP SmiIletvekiHiği." 'Rüşvet'konusunda CHP ye taş atan Erdoğan 'aBaykal'dan sertyanıt: Zihninin bunu alması mümkün değil Liderlerin 'yolsuzluk' atışması Sarıgül, çahşma bürosunun açıhşının ardından basın toplantısı düzenledi. (Fotoğraf: KORAY AVCI) 'Uyuyan de\i uyandıracağız' Ankara 'daki seçim bürosunun açılışını yapan Sarıgül, Baykal 'a 'Faullü dövüşme ve oynama' diye seslendi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, kurultayda "ahlaklı ve de- mokratik biryarış" olmasını istedığinı belirterek CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a "Faullü dövüşme ve oynama" dedi. Şişli Belediye Başkanı Sarıgül, dün çahşma büro- sunun açılışını yaptıktan sonra basın toplantısı düzen- ledi. Basın toplantısı öncesinde büro önünde toplanan halka seslenen Sangül, CHP lıderi Deniz Baykal 1 a "Faullü dövüşmeyin, faullü oynamayın" çağnsında bu- lundu. Kurultayda ahlakh ve demokratık bir yarış ol- masını istedığini kaydeden Sarıgül, kendisi ve ailesi- nin onur ve şerefinin zedelenmeye çahşıldığını belir- terek "Ben helal süt emmiş bir ailenin çocuğuyum" di- ye konuştu. Sangül, "Benimmücadelem,koltuğasev- dalananlaıia laik, çağdaş ve ulusal birlikten yana olan- ların mücadelesidir. Ben gücümü koltuktan değil halk- tan ahyorum" dedı. Sangül taraftarları, "Başbakan Sangül" sloganlan atarken, seçim otobüsünden "Denizleri aş da gel kur- banın olam, kurtar beni buralardan ne olur" adlı şar- kının çalınması dikkat çektı. 'Baykal, CHP'yi sıradanlaştırdı' Kendisine destek veren milletvekilleriyle bırlikte basın toplantısı düzenleyen Sarıgül, Baykal'a dönük eleştirilerinı sürdürdü. Sarıgül, parti kanallannın hal- ka, üye ve delegelere kapalı olduğunu, partide demok- rasınin işlemediğini söyledi. CHP'nin Atatürk'ün kur- duğu birparti olmasına karşın Baykal ve ekibinın ehn- de sıradan bir partiye dönüştüğünü anlatan Sangül, "On- larpartiyönetiminiellerinde turmayı herşeyden önem- li görmüşler, sırça köşklerindeoturarakiş değil lafüret- mişlerdir. Bu yüzden farklı seslere tahanunül bile ede- memişlerdir" diye konuştu. CHP'yi ıktidar yapmak için yola çıktığını kaydet- tı. Sangül, şu görüşlen dile getirdi:"Bizim yönetimi- mizde CHP, kişi değil kadro partisi olacaknr. CHP'de demokrasi işleyecek, örgüt aktii hale gelecektir." Baykal'ın kendisinden önceki belediye başkanının dönemındeki bazı konulan gündeme getırdiğıni savu- nan Sarıgül, "Önüne konulanı sadece okuyor, tarihine bile bakmıyor" diye konuştu. 'Erdoğan'la da görüştüm, Sezer'Ie de' Gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan Sarıgül, "De- niz Baykal, sizin Amerika'dan destek aldığuıızı ima etti. Böyle bir destek söz konusu mu" sorusu üzerine, "Baykal'ın çekmek istediği yere gelmeyeceğim. Dün- yanuı bütün ülkelerine gideceğiz ve Türkiye'nin men- taaderinisavunacağız'' dedi. Sangül, "Buhareketiniçin- de Kemal Dervış var mı?" sorusu ü/erıne ıse "Dele- gelerimiz, çeşitli çalışmalar yapan arkadaşlanmız bu- na karar verecek" demekle yetındi. Yerel seçımler öncesinde Başbakan Tayyip Erdoğan ıle görüşüp görüşmediğının sorulması üzerine, "Ben belediye başkanıyım, herkesle görüşebilirim. Şişii'nin sorunlarıvar, bakanlarla da Cumhurbaşkanı ilcdegö- rüştüm" dedi. Sangül, "Hüsamettin Özkan, hareketi- nizi destekliyor mu" sorusunu yönelten gazetecıye, "Sizden böyle bir soru bekliyordum. Başka ağır bir so- ruıııız var mı?" diye çıkıştı. Sangül, Özkan ıle arka- daş olduklarını ancak siyasi bir birlıkteliklerinin bu- lunmadıgını söyledi. SA olayından falan Sarıgül'le il- gili bazı bilgilerimi/ vardı. Ama sonra bir şey çıkmadı. DSP dö- nemi ve sonrasında bir şey duy- madık. Anndığını, değiştiğini düşündük" açıklamasını yaptı- ğı aktanldı. Baykal'ın, "Çok yüksek duy- gusal bağlarla Sarıgül'ü destek- leyenarkadaşlanmız" sözleriy- le Sangül yandaşlannı hedef al- dığı ve rüşvet savıyla ılgili ola- rak da 4 YDK üyesinin ımzasıy- la hazırlanan tutanağa dikkat çektiği bildirildi. 'Yönetim kazası yaşandı' CHP liderinın, kendilerinı töh- met altında bırakmaya çalıştı- ğını vurgulayan Aydın, "Dış güç- ler partiyi ele geçiriyorlar, biz CHP'yi korumaya çalışıyoruz. Partinin gerçeksahipleriyiz. Ge- ride kalanlann hepsi ya dış güç- lerin uşağıdur ya da rüşvetçidir, iddilaruu kabul edeme- yiz" dedi. Mehmet To- manbay, "CHP'deyöne- tim kazası yaşandığını" savunurken "Eğer bir kurumdakazavarsa,ba- şındakiler sorumludur. Baykal, tren kazasuıda Ulaşbrma Bakanı'nın is- tifasını istedi CHP'de de bir idari kaza varsa, so- rumlusu olarakistifa et- mesigerekir" açLklama- sını yaptı. PM toplantısını terk eden Semra Aksakal, "yargısız infaz yapıldı- ğını" söyledi. YDKtutanaklan Toplantıda, YDK Baş- kan ve üyelen ismetÇa- ııakçı, Bedia Söylemez, Neriman Genç, Selahat- tin Öcal imzasını taşı- yan 3 Ocak 2005 tarıh- li tutanak da okundu. Bu rutanakta yer alan bazı ıfadeler şöyle. "ErgünAydoğan: Ca- ferDursun ve Engin Ba- ba arkadaşım bana Ba- lıkesiı 'de birkaç kez gel- diler. Son geldikleri ak- şam geç vakte kadar be- raber olduk, yedik içrik ve arkadaşlannuzı otele bırakaraksabah 03.00'te otelden aynlırken Cafer Dursun arkadaşımbana, bir dakika, deyip birpa- ket uzattı. Ben de buıııın normal bir hediye oldu- ğunu düşünüp alıp ara- banun arka koltuğuna koydum. Ivrindi'deki evi- me döndüm. Eve gidip pijamımı giydim, sonra pakette ne var diye me- rak edip açtun baktını. Olmaması gereken bir olayla karşılaştım. (Ar- kadaşlar, nedirkarşılaş- tığın olay, deyince, gerek yok,diyecevapveren Er- gün Aydoğan ısrar edi- lince, pakette para var- dı, dedi.) İtiraz edecek gibi olan Cafer Dur- sun'a, yalan mı, verme- din mi, deyince, Dursun suspus oldu ve bir daha da sesini çıkarmadı." Tutanakta aynca "Ay- doğan'ın Dursun'a pa- keti geri verip verme- diğini sorduğiı ve Dur- sun'un tesu'm aldığım söylediği" bir diyalog da yer aldı. Aydın'dan tepkj Hasan Aydın ve arka- daşlan ıse YDK'nin sa- dece 4 üyesinin ımza- sıyla tutanak turulama- yacağını söyledıler. EBRU ERDOĞAN Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinın Istanbul il gençlik kongresin- de yaptığı konuşmada yolsuzlukla müca- deleden bahsederken isim vermeden "1%- vet" iddialanyla çalkalanan CHP'yi eleş- tirdi Erdoğan, "Yolsuzlukla mücadele edeceğini söyleyenler, şinıdi kendi içinde birbirinedüştüler" şeklinde konuştu. Er- doğan'ın bu sözlerine CHP Iideri Deniz Baykal sert yanıt verdi. "CHP'nin yolsuz- lukla mücadeleetmesiiçinyolsuzluğun il- la kendi dışında olnıasmın şart olmadığı- nı" kaydeden Baykal, "Tabü sayuı Baş- bakan'm zihninin bunu alması mümkün değüdir. Onun yolsuzluk taııımı sadece kendi dışındaki yolsuzluklara yöneük ça- hşmadır" dedı. Baykal, AKP'dekı kabı- ne değışikliği tartışmalarının arkasmda yol- suzluklann olduğunu öne sürdü. Erdoğan, Abdi lpekçi Spor Salonu'nda- ki AKP îstanbul Gençlik Kollan 1. Ola- ğan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bir dönem yolsuzluklardan "illallah" dediğıni kaydedek CHP'ye yük- lendi. Erdoğan, "Şimdi yolsuzluklar ye- niden gündeme oturdu. Ama farklı bir konumda gündeme oturdu. Yolsuzlukla mücadeleedeceğini söyleyenler, şimdi ken- di içinde birbirine düştüler. Ama ben on- larla uğraşmayacağun" dedı. Erdoğan'ın bu sözlerine yanıt, tstan- bul'da bulunan Baykal'dan geldi. Lütfı Kırdar Kongre ve Sergı Sarayında CHP istanbul İl Başkanhğı'nın düzenlediğı yemeğe katılan Baykal, gazetecilenn so- rusu üzerine Erdoğan'a sert yanıt verdi. CHP'nin yolsuzluklar karşısında da- ıma çok net ve çok tutarlı tavır takındı- ğını vurgulayan Baykal, "CHP'nin yol- suzlukla mücadele etmesiiçinyolsuzluğun illa kendi dışında ohnası şart değüdir. Ta- bü sayuı Başbakan'ınzihninin bunu alma- sı mümkün değildir. Onun yolsuzluk la- nımı sadece kendi dışındaki yolsuzlukla- ra yönelikçalışmadıı. Ümitederim kiBaş- bakan'ın da kendi partisindeki yolsuz- luklan kavrayacağı günler olacaknr" di- ye konuştu. Kabine değışikliği tartışmalannın ar- kasında yolsuzluklann da olduğunu söy- leyen Baykal, AKP'nin yolsuzluklar nedeniyle milletvekili dokunulmazlıkJa- nnın kaldınlmasına karşı çıktığını, yol- suzluklannı örtbas ettiğini belirttı. TBMM 'devrim'i tartıştı! .K HASTAMELE BiZiMDiR SATILAMA TBMM Genel Kurulu'nda geçen hafta SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrini öngören tasarının görüşmeleri sırasında atışmalar "devrim" tartışmalarına dek uzandı: Irfan Rıza Yazıcıoğlu: (AKR Diyarbakır) - Az önce ara verildiğinde, SSK'Iİ vatandaşlarımız telefonla sordular; ikı gündür Meclis TV'yi izlediklerini, muhalefet partisinin konuşmalarını anlayamadıklarını... Sadık Yakut: (Başkan) - Sayın Yazıcıoğlu, maddeyle ilgilı sorunuzu sorar mısınız? Mustafa Özyürek: (CHP, Mersin) - Aracıya lüzum yok, bize sorsunlar. Irfan Rıza Yazıcıoğlu: SSK hastanelerinin, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı'na değil de, acaba Arjantin Sağlık Bakanlığı'na mı devredileceği konusunda soruları oldu. Teşekkür ediyorum. Feridun Baloğlu: (CHP, Antalya) - Sayın Bakan, devrim yapmak için gecenin erken sayılabılecek bir saatınde de olsa, devrimci bir heyecanla toplanan bu devrimci iktidar topluluğu karşısında size şunu sormak istiyorum: Işçinin emeğiyle oluşmuş bir değeri, emekçıden koparmak bıçimindeki bu devrim anlayışınızın ideolojik önderi kimdir? Sizin bu devrimci tarzınızı benimseyen başka bir devrimci anlayış dünyanın hangi ülkesinde vardır? Tarihte var mıdır? Bu ne biçim bir devrimcilık anlayışıdır? Dünya devrim tarihine yenı ve şanlı sayfalar yazmak için ne tür hazırlıklarınız var? örneğin, devrimci mücadelenizı SSK'de emekçi birikimine el koyduktan sonra, yeni bir hamleyle kırsal alana da yayarak, üretici örgütlerinin malvarlıklarına da el koyacak bir hükümet tasarrufu söz konusu olacak mıdır? Son olarak, sizin bu devrimci eyleminize ayak uyduramayan Sayın Başesgioğlu'na, tarih önünde devrimci selamlar sunuyorum! Nuri Akbulut: (AKP, Erzurum) - Gerçekten, sağlıkta, bugüne kadar görülmemiş düzenlemeler yapılıyor. Buna devrim değil ama, reform demek mümkün tabü. Recep Akdağ: (Sağlık Bakanı) - Sayın Baloğlu "Hangi başka ülkede böyle devrimci teşebbüsler var" dedıniz. Tabü, biz, zaman zaman, bu anlamdaki "devrimci birgirişim" şeklindeki ifadelerimizi, aslında, bu hususta yapılan işlerin reform niteliğini ifade etmek için kullanıyoruz; ama, biliyorsunuz, programımızın ismine "Sağlıkta Dönüşüm Programı" dedik. Devrim niteliğinde ciddi reformlar şu ülkelerde var: Bulgaristan'da var, Romanya'da var, Çek Cumhurıyeti'nde var, Macaristan'da var. Bu ülkelerin geçmişte hangi blok içinde olduğunu hatırlatıyorum ve size çok teşekkür ediyorum. Haluk Koç: (CHP, Samsun) - Şimdi müşteri olarak gördüğümüz vatandaşın memnuniyetsizliğini öne sürerek burada "dönüşüm" adı altında, sakın reform demeyin, sakın devrim demeyin sayın milletvekilleri.. "devrim" sözcüğünün karşılığındaki açılımı yerine getiremezsiniz. Nerede o eski kurultaylarL CHP'liler kurultayları seviyor. Bu sevgi, partiye kurultay kararından sonra bırdenbire gelen canlılıktan da anlaşılıyor. Ancak, yaşananlar "Nerede o eski kurultaylar" dedirtecek nitelikte. Geçmişte de bazen yılda 2 kurultay toplanırdı. Ancak yarış sırasında yönetim kavgalarının yanı sıra ideoloji tartışmaları da olurdu. "Yeniden sol", "Parti içi demokrasi", "Sol kanat" adlarıyla yarışa katılanlar, "Nasıl bir CHP" tartışması yapardı. Suçlamalar da "Partiyi sağa çekiyorlar", "Sol değerlerden koptuk", "Iktidarın dümen suyuna gidiyoruz", "Küçük olsun benim olsun, diyorlar, partiyi büyütmüyorlar" vb. cümlelerle dile getirilirdi... Gelelim, bu kurultay sürecine. Hırsızlık, rüşvet suçlamaları, ortada dolaşan kasetler, son günlerde ortaya çıkarılacağı ima edilen yolsuzluk dosyaları, mahkemelere götürülen üyelik, hakaret kavgaları. Neredeyse politik değil, polisiye bir kurultay süreci... Işte bunlara geçen hafta yaşanan tartışmalardan bir örnek: YDK'nin "rüşvetle" suçlanan üyesi Cafer Dursun karşı atağa geçerek 3 Ocak'taki kurul toplantısı ve YDK Başkanı Ismet Çanakçı ile görüşmesini "gizlice banda aldığım" açıkladı. Dursun, Sarıgül yanlısı milletvekilleriyle birlikte TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin birçok sorusuna yanıt veremedi. Bugün Sarıgül'ün saflarında yer alan 3 milletvekili ile ilgili olarak daha önce "ihraç kararı" verdiğini övünerek anlatan ve "Ben o zaman Baykal'dan rüşvet mi almıştım?" diye soran Dursun, "Şimdi de aynı kararı verir misiniz" sorusuna "Hayır" yanıtını verdi. O günden bu güne dosyada neyin değiştiği sorusu karşısında ise bocaladı. Rüşvet iddiasının karanlıkta kalan bölümleri ile ilgili gazetecilerin birçok sorusuna da Dursun, yanıt vermek yerine, "Elimde kasetler var, yargıda hesaplaşacağız" demekle yetindi. Baykal'ın alev topu! CHP'nin yeni kurultay süreci, yönetimin aday belirlemede pek de özenli davranmadığını ortaya koydu. Sadece disiplin kurulu üyeleri değil, belediye başkan ve milletvekili adayları konusunda da... CHP Iideri Deniz Baykal, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ü "kız isteme" esprileriyle partisine davet etmişti. 11 Aralık 2002 tarihinde Sarıgül'e grup toplantısında parti rozeti takarken de, "Kendine özgü tarzı olan bir belediye başkanı, çok dinamik. Alev topu gibi, kabına sığmayan, pırıl pırıl, çok sevilen bir belediye başkanı" diye övgüler düzmüştü. Daha sonra da Sarıgül'ü anakent belediye başkan adayı yapmak için çaba göstermiştı. Sadece bu değil, sosyaldemokrat bir muhalefet partisınden 3 milletvekilinin AKP'ye geçmesi, yönetimin aday seçimi açısından tartışılmaya değer değil mi? CHP listelerinden seçilen Cemal Kaya, Necdet Budak ve Atilla Başoğlu bugün AKP sıralarında... Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu tbmmcum@ttnet.net.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle