Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2005 PAZARTESİ
OLAYLARVE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
İşgüzarlık
DIŞİŞLERİ BAKANI tam zamanında ve yerınde
bır doğru soz soyledı, ne Istanbul medyası onem
verdı ne de Lefkoşa'dakı KKTC Başbakanı
Sayın Gül geçen gun NTV'den Murat Akgün'le
konuşurken, "Kıbnssorununun 3 Ekım 2005'eka-
dar çozulmesı dıye bırzorunluluk yoktur" demış-
tı Sankı Turkıye Cumhurıyetı'nın bu konudakı yet-
kılı kışısı boyle soylememış gıbı, gazetelerde vete-
levızyonlarda "Sorun ekıme kadar mutlaka çozul-
melıdır" turunden goruşler tekrarlanıp durdu, ay-
rıca KKTC Başbakanı "20 Şubat seçımlen pek
onemlı değıl, daha onemlı olan, bu seçımlerın Kıb-
rıs'ta bır an once çozum bulmaya engel olmama-
sıdır" dıye konuştu
Ustune ustluk, Kuzey Kıbrıs Tıcaret Odası Baş-
kanı da, adadakı Bırleşmış Mılletlertemsılcısı Gab-
rıel Plovver'e mektup verıp "çozum goruşmelerı-
ne bır an once başlanıp, 3 Ekım 'den once sonu-
ca varılması ıçın Genel Sekreter'ın gırışımde bu-
lynmasını" rıcaettı
Istanbul'dakıleraçısından, herzaman olduğu gı-
bı neredeyse bırer AB gorevlısı gıbı çalışıyor ol-
manın yenı bır belırtısı mı? Lefkoşa'dakıler ıçın de,
Turkıye'den bır an once kopup Rumlarla bırlıkte he-
men Avrupalı oluverme sabırsızlığıyla eşgudumu
bıle unutup Ankara'yı da boşlamanın başlangıcı
mı?
Bu beyler bılmezler mı kı, ekıme kadar ıvedı ço-
zum demek, Annan Planı'nın da gerısıne duşup Pa-
padopulos'un ıstedığı yenı parametrelere boyun
eğmek ve en başta adadakı Turk askerı varlığını so-
na erdırmek demektır'? Kıbrıs'ta sağlam ve surek-
lı bır çozum olacaksa, bunun doğru parametrelerı
ıkı ayrı halkla ve ıkı devletın varlığını kabul etmek-
ten, mutlak bır egemenlık eşıtlığını surdurmekten
ve Turkıye'nın etkılı garantısınde dıretmekten geç-
mez mı^ Şımdıkı koşullaraltında bunlan hemen sağ-
lamanın kolay olmadığı bılınmez mı'? Ancak uzun
çabalarla bulunacak bır doğru çozumun Ankara açı-
sından AB'ye tam uyelıkle eşzamanlı bır surece
bağlanması daha doğru değıl mıdır'?
Başka turlusu, hem Kıbrıs davasında çok çuruk
bır çozumu gundeme getırecek hem de AB go-
ruşmelerınde en onemlı kartlardan bırını çok erken
elden çıkarıp Turkıye'nın tam uyelık şansını daha
da zayıflatacaktır
Seçeneğı bulunmayan bır tarıhmış gıbı gosterıl-
mek ıstenen "3 Ekım", aslına bakarsanız, Ek
Protokol'u ımzalama koşulu bakımından Rum Yo-
netımı'nı tanıma anlamına gelmeyecek sağlam çe-
kıncelerle atlatılacak geçıcı bır varta da sayılabılır
Durup dururken ve başkaları bıle ıstemezken bu-
na bır de Kıbrıs'ta ıvedı çozum koşulunu eklemek
kadar aptalca bır tutum olamaz
Burası ne bıçım bır ulkedır kı, haklı davalarının
kaybettırılmesı, kamu varlıklarının haraç mezat sa-
tılması, yakın ve uzak geleceğının karartılması ıçın
kendı ınsanlarının bır bolumu yabancılardan da da-
ha fazla heveslı ve ışguzar olabılmektedır?
ANMA
Aramızdan ayrıhşının
4. yılında
NECATİ
CUMALI'yı
özlemle anıyoruz.
BERRİN CUMALI
ANMA
Aramızdan aynlışının
4. yılmda
NECATİ
CUMALI'yı
saygıyla anıyoruz.
CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ
TEŞEKKÜR
Hastalığımı doğru teşhış eden ve benı yonlendıren SSK
Tepecık Hastanesı Kardıyolog Dr. Halil Halil'e, -Kent
Hastanesı'ndc Koroner Anjıyografımı yapan ve hunerlı
ellenyle benı yenıden hayata donduren Doç. Dr. Abdi
Sağean, Yar. Doç. Dr. Cevat Şekuri, Hemşire Özlem Tiryaki,
Teknıkcrlcr Murat Yeşilağ, Filiz Akdoğan'a, Dr. tlkem
Arkun a - By-pass amelıyatımı gerçekleştıren Kalp ve
Damar Cerralıısı U/manlan Prof. Dr. Suat Buket, Op. Dr.
Yılma/Cirban,Op. Dr. Ulusal Coşkun, Sorumlu Hemşıre
Serap Sezgin, Anestezı uzmanlan Prof.Dr. Reşat Moral, Uz.
Dr. Ayhan Onal'a, dort gun boyunca yoğun bakımda buyuk
bır şevkatle ılgılenen hemşıreler Dilek Gürd, Döndıi
Se/gin, Zerrin Kıalay, Zehra Polat a ve Servıs Hemşıresı
Bahar Kuçükkonyalfya ve Kent I Iastanesrnın tum
çalışanlarına, hastalığım suıesınce teletonla arayarak, gerek
hastanede gerekse evımde zıyaretıme gelerek benı
onurlandıran tum akraba ve dostlanma teşekkur ederım
Mimar EMİN TUTUM
Devlet Adamı Olabilmek
SABİH KANADOĞLU Yargıta\ OmırsalCıımhıırnelBa^au
K
urtuluş Savaşı nın zor ve sıkıntılı
gunlen fngıltere, Fransa ve ttalya pı-
yonlan Yunan ordusunun başan sağ-
layamaması olasılığına karşı Sevr
Antlaşması nı kuçuk değışıklıkler-
le Turkıye'ye kabul etlırebılme yollarını aramak-
Uıdır 21 Şubat 1921 deTBMMhukurnetınıdeda-
vet ederek I ondra Konteransı nı toplarlar TBMM
hukumetını temsıl eden Bekir Sami(Kunduk) Bey,
adı geçen uç devletın temsılcılerıyle ayn ayn soz-
leşmeler ımzalar Bunlardan Fransa Başbakanı
Aristide Briand ıle 11 Mart 1921 'de ımzalanan
sozleşmenın ayrı bır onemı vardır Bu sozleşme yu-
rurluğe gırerse, guneydekı kuvvetlenmızın Batı cep-
hesıne naklı sağlanacak, Bursa'yı da ışgal eden Yu-
nan ordusunu once durdurma, sonrasında Anado-
lu'dan dcfetıne olanağı bulunataktır Ancak, soz-
leşme "Ulusal Ant" ıle kabul edılmış ılkelere ay-
kırılıklaıı da ıçermektedır 1 BMM, sozleşmelert
onaylamaz ve Mustafa Kemal Ataturk'un ısteğı
uzenne Bekır Samı Bey gorevınden ıstıta eder
tşte, Kurtuluş Savaşı'nı zaferle sonuçlandıran ve
Sevr Antlaşması nı tarıhe gomup Lozan ıle bağıın-
sız, egemen bır ulus devletın doğmasını sağlayan
bu dık duruş olmuştur Bır devlet ulusal polıtıka-
sını belırleyıp "kınıuaçi/gilerinivurguladıkianson-
ra hangi nedenle olursa olsun" ve hangı yetkılı kı-
şı tarafından yapılırsa yapılsın, bu polıtıkaya ve kır-
mızı çı/gılere aykırı sozleşmelerı yok saymak zo-
rundadır Onurlu bır devlet olmanın, sozune gu-
venılırlığın ve saygınlığın ılk koşulu bu davranış
bıçımıdır
•••
Gunumuzde ıse uzulerek de olsa belırtmek ge-
rekır artık Turkıye nın ulusal saydığı kırmızı çız-
gılen kalmamıştır Yetkılı organlartarafmdanalı-
nan ve gerektıgınde yınelcnen "olmazsa olmaz"
nıtelıgınde kararlar planlı uygulama bıçıınınde
bırer bıreı ortadankaldınlmaktadır Kararlanalan
ve bu konuda ulusal egemenlığı temsıl eden
TBMM'nın seyırcı bakışları altında, yetkısı/ bır
sıyası ırade, soruınsu/ danışmanlann kılavuzluğu
ıle yoluna devam etmektedır
Orneğın, Kıbrıs konusunda 1 urkıye C umhun-
yetı Devletı'nın 41 yıldır suregelen ulusal polıtı-
kasına uygun olarak TBMM, 6 Mart 2001 gunlu
deklarasyonunda 21 Ocak 1997 ve 15 Temmuz 1999
tarıhlerınde aldığı kararlara yollama yapmış ve
ozellıkle 6 maddesınde aynen "Kıbns sorunu(mın)
ço/uınıınun Turkiye'nin AB uyeliği surecinde bır
on şart gibi takdinı edilmcsine yonelik çabalan
reddeder" ıtadesını kullanmıstır
AB'nın 17 Aralık 2004 Bruksel Doruğu nda
aldığı kararın 19 maddesınde yer alan "Turk hıı-
kumeti, muzakerelerin tîilen başlamasından once
ve AB'nin mevtut uyelığıne daır u\ arlamalar uze-
rinde anlaşmaya vanlarak sonuçlandırıldıktan son-
ra Ankara Anlaşnıası'nın uyarianmasına ilişkin
protokolu im/alamaya ha/ırdır şeklinde Turkıye
taranndan yapılan beyandan memnuniyetduyar"
ıfadesı, TBMM nın ıradesıne ragmen, Kıbns hak-
kındakı ulusal devlet polıtıkasının teık edıldığını
açıkçaortayakoyınaktadır TBMM nınkesınlıkta-
şıyan ıradesını ortak ımzalı MGK tavsıye karar-
larını goz ardı ederek Turkıye'yı yukumlulukleı
altına sokma, hangı sıyası ıradenın ve hangı polı-
tıkacının hakkı ve haddı olabılıry
"Turkiye'nin AB uvelik mıuakerelerine başla-
nıası için tarıh belirienmiş olması olumlu karşılan-
nıakla biriikte, uyeliği hedefleyen mıı/akere sure-
cinin, doruk kararlanndaki kiıııi olumsu/ oğeleri-
nin ortadan kaldınlarakTurkiyealeyhindeayrun-
cı olmayan ve koşul içermeyen, surdurulebilir bir
zemindeyunı tulmesininonemivurgulannuştar." Yu-
karıdakı satırlar, MGK'nın 30 12 2004 gunlu ola-
ğan toplantısının sonunda kamuoyuna yayımlanan
bıldırıden alınmıştır MGK Bruksel Doruğu ka-
rarlarının Turkıye ıçın
u
surdurulebilir bir muza-
kere/enûni" oluştunnadığını kabul ve ılan etmek-
tedır Gerçeğe uygun olanı da budur Anayasanın
değışık 118 maddesı uyaıınca MGK'nın oluşu-
munda asker-sıvıl dengesı sıvıl ağırlıklıdır Bu ne-
denle sıvıl kesımın katılmadığı bır goruşun tav-
sıye karan nıtelığı kazanması \ e kamuoyuna acık-
lanması olanak dışıdıı
O halde, uyulmayacak karaı lara ıınza atmanın,
tutulmayacak sozler vermenın, ıçerde başka, dı-
şarda başka konuşmanın, zafeı, başarı, Avrupa ta-
tıhlığı gıbı boş ıddıa ve oğunmelerın anlamı ne-
dır7
Bu tutum ve davranışların Turkıye Cumhurı-
yetı Devletı'nı, "aldığı kararlar onemsenmeA, gu-
venilnıe/ve her turlu odunu vermeye lıaar" bır go-
runtuye duşurduğu ortadadır
Vahım olanı Turk kamuoyunun gerçeklen ya-
bancı devlet adamlarından oğrenme alışkanlığına
ıtılmesıdır Bı uksel Doruğu ndan sonra Isveç Baş-
bakanı Goran Persson'un "Biz olsavdık bu şartlı
uvelik konusunu kabul etmralik. Turkıye kabul et-
meye yonelince, biz oııe çıkıp engel olmak isteme-
dik. Gonlumu/deki, 1 urkne've herhangi bir şart
koymadan, uyelığın mu/akere edilmesıydL Ama Tur-
kiye fa/Ja dırennıedi" sozlerıyle AB Donem Baş-
kanı ve Mollanda Dışışlerı Bakanı BernardBot ıın
"Turkiye'nin Fransa ve Avusturya'da yapılacak
reterandumlar sonucunda buyuk olasılıkla AB'ye
giremeyeceğini" vuıgulaması \e o/ellıkle ltalya
Başbakanı Silvio Berlusconı'nın " Turkive Başba-
kanı, Kıbrıs C umhurıvetı'nı tanımak ıçiıı /aman
istenıışti. Bb de bu zamanı veriyoru/" açıklaması,
kapalı kapılar arkasında oluşturulan gerçeklen or-
taya koymaya yeteılıdır
•••
İsmettnonu nun deyışıyle "Politikaciddibiriş-
tir, çunku devlet yonetme sanatıdır. O halde politi-
kacının o/u ve so/u doğru olmalıdır".
Devlet adamı doğrulan ve karşılaşılması olası
guçluklerı halkına anlatan gucunu bu nedenle
halktan alan ve ulusal yaraı ı her turlu kışısel veya
sıyasal yarardan ustıın tutan ve sozune ınanılan
gu\enılen amaçlarından kuşku duyulmayan po-
lıtıkacıdır (, unku o bır ıılusun tumunun sureklı
aldatılamayacağını bılen adamdır
V 9
Tanmsal Oğretimin 159. Yılmı Kutlarken
Prof. Dr. Ibrahim ORTAŞ
A
vrupa Bırlığf ne gırmeye ça-
lıştığımız bugunlerde ulke-
mi7de en çok tartışılan konu-
nun tarım olması vc ılerıdekı surecın
kısmen tanındakı gelışmclere bağlı
olacağının beklenmesı tanmsal oğre-
tımımızı ve cumhurıyet kadrolarının
tanma ve tanmsal oğretıme bakış açı-
sını yenıden ele almamızı gerektır-
mektedır Tanmsal oğretimin 159'un-
cu yıldonumunde boyle bır gırışım, bız
tanm eğıtımcılcrını bıryerde memnun
etmıştır Çunku ulkemız tarımının cıd-
dı yapısal sorunları oldugunu, 3-3 S
mılyon tarım aılesıyle toplumun yuz-
de 3^-40 ı halen tarımla uğraşmakta,
arazılerı parçalı ışletme buyuklukle-
rı standartların gerısınde, urtın kalıte-
sı pazara hıtap edecek duzeyde bulun-
mamaktadır Bunarağmen mılh gelı-
rın yuzde IVını tarımdan sanayınm
gereksınım duydugu hammaddcnın
yıi7de 7S ını tarımdan uretmekteyi7
thracat gelırlennın yuzde 3O-3S'ı ta-
rıma dayalı sanayıden sağlanmaktadır
Geçen hafta, fzınır Tıcaret Odası (ÎZ-
TO) Meclısı, lzmır rkonomı Unıver-
sıtesı'nın ardından tanm unıversıtesı
kurmak ıçmprensıpkararıaldıdenıl
mektedır (Cumhuriyet 31 Aralık
2004) İZTO Yonetım Kurulu Baş-
kanı EkrenDemirtaş'ın yaptığı açık
lamaya gore, bolgenın tarım potansı-
yelı çerçevesınde tanma dayalı sana-
ylye yetışmış elemaıı kazandırma he-
deflenmektedır Tanma dayalı sanayı
alanında eğıtım verecek bır unıversı-
tc arayışı haklıdır, çunku halen tanm
onemlı bır sektor ve yapılacak çok ış
bulunmaktadır (, agdaştanm eğıtımı-
nınulkeınızeonemhkatkılarsağlaya-
cağını belırten bu açıklama, bız ta-
rımbilımcılcn memnun etmektedır
Zıraat muhendıslığı en genış ve en
çağdaş anlamıyla, "tanmsal urun ve
gıda uretimini; doğal kaynaklann kul-
laıııını ve kırsal kalkınma sureçlerin-
de,biyolojikveçevreyle uyumlu işlem-
lerinin niteliğinin surdurulebiliıiiğini
sağlamak, kontrol etmek ve gelıştir-
mek için muhendislik sistemlerini ve
yonetim stratejilerini tanunlamak ve
kullanabilmekiçin gerekli bilgive pro-
fesyonel yetenekleri sağlayan nıultidi-
sipliner bir çalışma alanıdıı"
Zıraat muhendıslığı oğretımı bu ba-
kımdan dığeroğretım dallarından çok
daha multıdısıplıner, ınsandan topra-
ğa çok kapsamh ve çok daha genış bır
alanı ıçıne almaktadır Fonksıyonel
(ışlevsel) bır meslek olan zıraat mu-
hendıslığırun, temelde topragın suyım,
enerjmın, bıyolo)ik ve doğal kaynak-
lann kullanımındaekolojıkkısıtlama-
ları ve sosyal değerlen de dıkkate ala-
rak var olan ışgucunun teknık ve eko-
nomık optımızasyonunu gerçekleştır-
mesını sağlayacak şekılde donanım-
lı olması gcrekır Zıraat muhendısının
gerçekleştıreceğı teknık veekonomık
optımızasyonu uygulama alanı da spe-
sitık olarak,
• Bıtkısel vc hayvansal uretım vc
bu uretımden kaynaklanan ve bu ure-
tıme dayalı gıda ve gıda dışı urunle-
rın uretılmesı
• Ç evre yonetımı ve kırsal planla-
ma alanlan olacaktır
Zıraat muhendıshğının bu bakım-
dan çok lyı ekolo| ıden ekonomıye ge-
nış bır multıdısıplıner aralıgında ıyı
planlama ve optımızasyon program-
larını yumtecek nıtehkte olması gere-
kır
Tanmsal oğretimin tarihçesi
Çukuroıcı Unı Zıraat bakııltesı
maÇıftlığf nde "ZiraatMekteb-iÂli-
si" adıyla başlayan tarımsal oğretimin
bu yıl 159 yılını kutlamaktayız O
gun başlayan eğıtımın hastahk ulaşım
guçluğu ve başka nedenlerden dolayı
1891 yılına kadar yurutulemedığı go-
mlmektedır 1891 yılında yenıden eğı-
tıme başlayan Zıraat Mekteb-ı Âlısı
20 Hazıran 1927 yılına kadar devam
eder
Cumhuriyet doneminde tanm eğiti-
mi alanında yapılan ilerlemeler
Ozellıkle 1928 yılı Turk tarımının
ronesans tarıhı olarak kabul edılebı-
lır Çunku bu tanhte yenı ve koklu on-
lemleralınır Tarım kulturunu yaymak
yenı tarım teknıklerını koylu ve çıft-
çının ayağma goturmek ve ulke genç-
lığıne gerekli tanmsal bılgılerı vere-
bılmek amacıyla daha once açılmış
olan tum tarım okulları geçıcı olarak
kapatılır Ancak çağdaş anlamda ta-
rım eğıtımı ıçın Ataturk'un dırektı-
fıyle şımdıkı Meteorolo|i Genel Mu-
durluğu'nun yerınde Ankara Zıraat
Yuksek Mektebı açıhr Kapatılmış
olan uygulama okullarının yerıne
1930 yılında tstanbul, Bursa, lzmır
ve Adana'da bırer ortazıraat okulu açı-
lır
Ankara da 1930 yılında kurulan
yuksek zıraat okulu, 16 Hazıran 1933'te
yuksek zıraat enstıtusune donuşturu-
lur Bu enstıtu gerek kuı uluşu ve ge-
rekse akademık faalıyetıyle tam bır *ta-
nmuniversitesi"dır 1933 yılında Tur-
kıye tarımının gelıştırılmesı ıçın An-
kara Yuksek Zıraat Enstıtusu faalıye-
tegeçtı 1 Ocak 1948 yılında Ankara
Unıversıtesı nın kurulmasıyla aynı
enstıtu zıraat fakultesı adını aldı Za-
manla zıraat fakultesı bunyesınde ve-
tenner, zıraat sanatlan ve orman bo-
lumlerı açılmış ve bugunku unıversı-
telerımızın temelı de bu sureçle bır-
lıkte başlamıştır Bır donem ulkemı-
zın en prestıjh mesleklennden olan
zıraat muhendıslığınde, bugun buyuk
çoğunluğu ıhtıyaçtan çok polıtık ne-
denlerle açılmış 23 zıraat fakultesı ıle
ulkemızde tarım eğıtımı yapılmakta-
dır Artan sayı ıle bırlıkte kalıte de ay-
nı oranda duşmuş ve cıddı bır zıraat
muhendısı enflasyonu yaşanır duru-
ma gelmıştır
Turkıye Cumhurıyetı'nın kurucu-
su gerçek bagımsızlığın tum dunya
uluslarına ornek olacak şekılde ya-
ratıcısı, çağdaş uygarhğın tam bılın-
cıne erışmış, buyuk asker, buyuk ın-
san ve eşsız devlet adamı Ataturk'un
kurduğu Cumhunyetın en onemlı
eserlerınden bırı olan zıraat eğıtımı-
nııı 159 yıldonumunu kutlarken Ata-
turk'un eğıtım konusundakı ongoru-
sunu ve onun çeşıtlı konularda goruş
ve duşuncelerını sıstemlı bır oğretı
ıçınde bılnnsel venlere dayanarak
bugunun kuşaklanna anlatmak, sade-
ce ona karşı gosterılecek saygıların
en buyuğu değıl, aynı zamanda ulke-
mızın bugununu ve yarınını guven
ce altında tutmak ıçın alınacak onlem-
lere de yol gostencı bır zorunluluk-
tur
Mustafa Kemal, Cumhurıyetın ku-
ruluşu sonrası kalkınmanın ancak ta-
nm ıle gerçekleşebıleceğını gorduğu
ıçın o donemde şu açıklamayı yap-
maktadır "Milü ekonominin tenıeli
ziraattır. Bunun içindir ki ziraatta kal-
kınmaya buyuk onem vermekteyiz."
ğmı belırleyerek eğıtımı koylere ın-
dırmeyı benımsemışlerdır En buyuk
eserlerı ıse Koy Enstırulerının kııru-
luşuıdı Çok değışık ve çarpıcı bır gı-
rışım olan Koy Enstitulen hareketı
belkı de dunyaya ornek bır projedır
Ne yazık kı halen onemı yeterınce an-
laşılmadı Koy Fnstıtulerının başlı-
ca amacı kırsal alanı kalkındırmak
koyluyu eğıtmek ve eğıtmenlerle koy
luyu uretıcı dunıma getırmektır Çun
ku Cumhurıyetın kurulduğu yıllarda
ulkemızde okuı yazar oranı neredey-
se yok denecek kadar duşuktur Ozel-
lıkle kadınlarda ve koylerde durum
daha da kotudur Bu tablo karşısın-
da Ataturk ve arkadaşlan, yenı rejı-
mın ruhunu ve duşuncesını koye de
ulaştıracak bır eğıtsel devnm hareke-
tını başlatırlar Gerçek anlamda dev-
nmcı bır hareket olan Koy Enstitu-
len hareketı yalnızca koyıın maddı
kalkınmasını değıl aynı zamanda ve
daha onemlı olarak koy ınsanını bı
lınçlendırmeyı onu hıçbır kuvvetm
ıstısmar edemeyeceğı modem bır kır
sal yaşam bıçımıne kavuşturmayı
amaçlar 17 Nısan 1940 ta "Koy Ens-
tituleri" kurulmaya başlanır
Koy Fnstıtulerınde yaşam, done-
mın oğretmen ve oğrencılennın an-
latımı ıle tam "birliktelik, katılım,
yetki" ve "sorumluluk" eksenlenne
oturtulmuştur Kararlar yonetıcı-oğ-
retıcı-oğrencı uçlusunun katkı ve ona-
yıyla alınır Enstıtulerın kuruluşun-
da Ataturk pohtıkalannın uygulanma-
sına, tanma elverışlı arazılerın seçıl-
mesıne ozellıkle ozen gosterılır Fğı-
tım anlayışı açısından Koy Enstıtu-
lerıyle dığer okullar arasında çok
onemlı nıtelık farkı bulunmaktadır
Koy Enstıtulerıne eğıtım anlamında
yuklenen sorumluluk ağır ve anlam-
lıdır Koy Enstıtulerındekı anlayış o
donemde "Eğitim, uretim içindedir"
şıarıdır Hep beraber ulkeyı kalkın
dırmak ıçın uretmekve hayata bırlık-
te bakmaktır
Ancak ne ya7ik kı koy Fnstıtule-
rı modelı kısa surede soğuk savaşa
kurban edılmış ve kısa surede kapa-
tılarak tarıhın raflarına kaldırılmıştır
Bu donemden sonra da ulkemız eğı-
tımı kalıte yonunden gerılemış, ulke-
mız sureklı borçlu bır dunıma gelmış
kırsaldan kentleıe plansız goçler baş
lamış megakentleretratında kontrol
edıleme7 buyuklukte varoşlar yarat
mışlardır Sonuç olarak bugun vone-
tılemez ve kontrol edılemez bır du-
ruma gelınmıştır
Cumhunyetı kuran ılencı kadronun
toptan tanma dayalı kalkınma bek-
lentılerı ıle başlayan eğıtım seterber-
lığı ve tanmsal eğıtımc başlanması-
nın uzennden 159 yıl geçınış olma-
sına rağmen halen ulkemız ılerı bır
tarım ulkesı degıldır Halen cıddı bır
ulusal tarım pohtıkası çerçevesınde
planlı araştırma ve gehşmeye daya-
lı yogun tekııolo|i kullanan bır ulke
olamadık
Taı ımsal standartları yakalama ko-
nusunda maalescf çok fazla aşama
kaydettığımızı soyleyemeyız Tanm-
sal oğretım konusunda AB normla-
rının çok gerısınde bulunmaktayız
Halen ulke olarak bır bılım pohtıka
mi7 olmadığı ıçın tarımbılım konu-
sunda da belırlı bır polıtıkamız bu-
lunmamaktadır Ayııca bılgı ve ıletı-
şım çagının geregı olarak bır tarım
ulkesı olaıak hangı alanlarda araştır-
ma ve eğıtım-ogretım yapmamız ge-
rektığı konusunda da bır ongorumuz
bulunmamaktadır Ne oğretmemız
ve hangı teknıklerle ııasıl oğretmemız
konusunda da herhangi bır çalışma-
mız ne yazık kı bulunmamaktadır
Butun bu olumsuzluklarsa organıze
olamamış olmaktan, bılımın bır ya-
şam bıçımı olarak toplum duzeyın-
de benımsenmemış olmasından kay
naklanmaktadıı
Heı alanda olduğu gıbı tarımdada
gelışmış çağdaş, ılerı toplumda nı-
ce tanmsal oğretım yıllanna dıyelım
Rl'Hİ Sl'KÜLTL'R VE S\\.\r VARFI
RUHİ SU
SANAT GECESİ
* Ruhı SlTnıın Sesınden "Merhaba"
* Ruhı Sü Dostlar Korosu
*ŞAHSENEM BACILT
.. ,,., „
*YavuZBİNGÖLİr
"rWff
• "Fırat'a Ağıt"
(Reıı vc Koreografı Merıh ÇiMENCtLER
Muzık Geleneksel Turk Halk Muzığı
Dannîiar Huiya ÂKSULAR-Okta\ KERESTECİ)
•Yavuz BİNGÖL
• Sunatu %e Sara* \onetmenı Orhan ÂLKÂYA
10 Ocak 1846 da tstanbul-Ayama-
Koy Enstitulerinin kuruluşu
Ataturk ve arkadaşları eğıtımın on-
celıkle koylerden başlaması gerektı-
Yeni Melek
Göstcrj Merkezl
10 Ocak 2005
Pazartesi Saat 20.00
HaUur tc Ssnit Vtifttis» vt
îtnt Htltk CHttn Httke;i
şştknün tmin tiikhlir
Yenİ Mclek Gostert Mtrkezi
GtMtci Erol Dtnuk Sei H«A3
ttyoİtu/tST. U02I2 2M Sl 64
Seminerlerimize
bekliyoruz...
• Ya/ma Semineri
• Felsefeye Giriş-Felsefe Ya/ın İlişkisi Semineri
• Sinema Tarihi ve Hlm Ço/ümlemeleri Semineri
Yaşamınızdakı sıradanlıktan sıynlıp kendımzı
gelıştırmek, uygulamalı çalışmalarla duygu ve
du^uncelennızı guzel bırdılle yazıya aktarabılmck
ıstıyorsanı/,
Mehmet Eroğlu
Ahmet Inam
Yıldırım B. Doğan
Ahmet O/er
Oğuz Onaran
Kubilay Aysoener
Çiğdem Ulker
ıle bırlıkte edebıyat ve sinema dunyasmda coşkulu
seruvenlere hazırsanız,
12 Ocak 2005'te başlayacak yeni dönem
seminerlerimi/c bekli>oruz.
Aynntılı bılgıyı \dkfımı/dan edınebıhrsınız
Son başvuru tanhı 11 Ocak 2005 Sah
Ş
m ı ı m r ı ı G A Z i r E ( m ı <
ifiUlTlCIJvAKFlPirı^ C ıddf F No 14
Kav ikl derı. )6'>40 ANKARA
Tol |0)1?) "117 77 ?0 ptw
Faks (0312)417 W 46
e poata UIT agOumag org tr
www umsg org 1r
Bw »X. M
' İ
Cumhurtyet
Gazctesinm katkıhmyte
MUDURNU İÇRA DAİRESİ'NDEN
GAYRİMENKLJLİJN
AÇIK ARTT1RMA İLANI
DosyaNo 2001/6^3 Fsas
1- Satılmasına karar verılen gayrımenkulun cınsı
kıymetı adedı evsatı
Bolu ılı, Mudurnu ılçesı, Buyuk Camı Mah 183
ada 1 nolu parsel cınsı arsa mıktarı 59 6^ m2 uze-
rınde 2 adet erık ağacı ıle toplam bedelı
934 7S0 000 I L borçlu hıssesı 2/6 311 S83 300 -
TL Gıınu Saat 10 00-10 10 2 Bolu ılı Mudurnu ıl-
çesı Buyuk Camı Malı 183 ada 2 nolu parsel cınsı
arsa mıktarı 134 43 m2 ıızerınde 2 adet erık ağacı
toplam bedelı 2 0% 450 000 -TL borçlu hıssesı 6/64
192 792 187-TL Saat 10 10-10 20 3-Bolu ılı, Mu-
durnu ılçesı, Gurçam koyu 151 ada, 10 nolu parsel
cınsı tarla mıktarı 4481 m2 değerı 6 094 160 000-
FL borçlu hıssesı 1/2 3 047 080 000-TL Saat 10
20-10 30 4- Bolu ılı, Mudurnu ılçesı Gurçam koyu,
I 51 ada, 26 nolu parsel cınsı arsa mıktarı 85 50 m2
değerı 116 280 000 IL Saat 10 30-10 40 5-Bolu
ılı, Mudurnu ılçesı Gurçam koyu 1^8 ada, 2 nolu
parsel cınsı tarla mıktarı 1272 10 ın2 ıızerınde 2 adet
erık ağacı toplam bedelı I 810 056 000-TL Saat
10 40 10 50 6- Bolu ılı Mudurnu ılçesı Gurçam ko-
yu, 158 ada 3 nolu parsel cınsı kumes ahır ve bahçe
mıktarı 873 60 m2 60 80 kare yuzolçumlu ve 20 40
m2 yuzolçumlu bır butun halınde yuzde 10 ve yu7de
25 yıpranmalı ahır ve samanlık toplam bedel 19
291587 000-TL Saat 10 50-11 00 7-Bolu ılı, Mu-
durnu ılçesı Gurçam koyu, 159 ada, 7 parsel cınsı
tarla mıktarı 3644 m2 toplam değeı ı 4
955 840 000 -TL borçlu hıssesı 1 2 2 477 920 000 -
TL Saat I I 00-1 1 10 8- Bolu ılı Muduınu ılçesı,
Gurçam koyu 1 59 ada, 9 nolu parsel cınsı ev kumes
ve bahçe mıktarı 1506 80 m2 97 76 m2 mıktarında 3
katlı ev 837 m2 kumes yuzde 15 ve 25 yıpranmalı
taşınmazın tum bedelı 76 680 069 150-TL Saat
I1 10-11 20 9- Bolu ılı Mudurnu ılçesı, Gurçam ko-
yu 187 ada, 5 nolu parsel cınsı bahı,e mıktarı 7762
m2 değeıı 10 556 320 000 -TL Saat 11 20 11 30
10- Bolu ılı Mudurnu ılçesı Buyuk Camı Mah
183 ada, parsel 3 nolu parsel cınsı bahçelı ahşap ev
mıktarı 175 07 m2 77 22 m2 yuzolçumlu yıızde 60
yıpranmalı 2 katlı ev toplam bedelı 19
024914000-TL Saat 11 30-11 40 I I- Bolu ılı,
Mudurnu ılçesı, Buyuk Camı ınahallesı 183 ada, 5
nolu parsal cınsı arsa mıktarı 174 69 m2 taşınmazın
bedeh 2 745 350 000 -1 L Saat 11 40-11 50 12- Bo-
lu ılı Mudurnu ılçesı, Gurçam koyu 141 ada, 46 no-
lu parsel cınsı çayır mıktarı 954 m2 değerı 1 297
440 000 -Tl hıssesı 1/2 648 720 000 TL Saat
11 50- 12 00 13- Bolu ılı Mudurnu ılçesı Gurçam
koyu 152 ada 5 nolu parsel cınsı tarla mıktarı
10 000 m2 değerı 13 600 000 000 -11 Saat 12 00-
12 10 14- Bolu ılı Mudurnu ılçesı, Gurçam koyu,
158 ada, 31 nolu parsel cınsı taıla mıktarı 13095 m2
değen 17 809 200 000 -TL Saat 12 10- 12 20
Satış 18 01 2005 tarıhınde saat 10 00'dan başlaya-
rak her parsel ıçın 10'ar dakıka ara ıle satış yapıla-
caktır lcra mudurluğu makam odasında açık arttır-
ma suretıyle yapılacaktır Bu arttumada tahmın edı-
len kıymetın yuzde 60 ve ruçhanlı alacaklıların varsa
alacakları mecınuunu ve satış masıaflarmı geçmek
şartı ıle ıhale olunıır Boyle bır bedelle alıcı çıkmaz
ıse en çok arttıranın taahhudu bakı kalmak şartı ıle
28 01 2005 gunıı aynı saatlerde ıkıncı arttırmaya çı-
kanlacaktır Bu arttınnada da bu mıktar elde edıle-
memışse gayrımenkul en çok arttıranın taahhudu
saklı kalmak şartı ıle arttırma ılanmda gostenlen
muddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektır
Malın tahmın edılen kıymetının yuzde 40'ını bulma-
sı satış ısteyenm alacağına luçhanlı olan alacakların
toplamından tazla ve bundan başka paraya çevrılme
ve paylaştırma masraflarını geçmesı lazımdır 2-
Arttırmaya ıştırak edeceklerın, tahmın edılen kıyme-
tın yuzde 20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar
kadar mılh bır bankanın temınat mektubunu verme-
lerı lazımdır Satış peşın paıa ıledıı, alıcı ıstedığınde
10 gıınu geçmemek ıızere mehıl venlebıhı Tellalıye,
resmı ıhale pulıı, tapu, harç ve masrafları alıcıya aıt-
tır Bırıkmış vergıler satış bedelınden odenır 3- lpo-
tek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılılerın bu gayrımen-
kul uzerındekı haklarını hususıyle faız ve masrafa
daır olan ıddıalarını dayanağı belgelerı ıle on beş
gun ıçmde daıremıze bıldırmelerı lazımdır Aksı tak-
dırde hakları tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça paylaş-
madan harıç bırakılacaklardır 4 Ihaleye katılıp daha
sonra ıhale bedelını yatırmamak suretıyle ıhalenın
teshıne sebep olan tum ahcılar ve ketıllen teklıf et-
tıklerı bedel ıle son ıhale bedelı arasındakı farktan ve
dığer zararlardan mesul olacaklardır Ihale tarkı, te-
merrut faızı hukme hacet kalmaksızın daıremızce
tahsıl olunacaktır 5- Sartname, ılan tarıhınden ıtıba-
ren herkesın gorebılmesı ıçın daırede açık olup mas-
rafı verıldığı takdırde ısteyen alıcıya bır orneğı gon-
denlebılır 6 Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı gor-
muş ve munderecatını kabul etnıış sayıLıcakları, baş-
kaca bılgı almak ısteyenlerın 2001/653 Tal sayılı
dosya numarası ıle memurluğumuza başvurmaları
ılan olunıır 25 11 2004 Basın 702