18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 OCAK 2005 PAZARTESİ OLAYLARVE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL İşgüzarlık DIŞİŞLERİ BAKANI tam zamanında ve yerınde bır doğru soz soyledı, ne Istanbul medyası onem verdı ne de Lefkoşa'dakı KKTC Başbakanı Sayın Gül geçen gun NTV'den Murat Akgün'le konuşurken, "Kıbnssorununun 3 Ekım 2005'eka- dar çozulmesı dıye bırzorunluluk yoktur" demış- tı Sankı Turkıye Cumhurıyetı'nın bu konudakı yet- kılı kışısı boyle soylememış gıbı, gazetelerde vete- levızyonlarda "Sorun ekıme kadar mutlaka çozul- melıdır" turunden goruşler tekrarlanıp durdu, ay- rıca KKTC Başbakanı "20 Şubat seçımlen pek onemlı değıl, daha onemlı olan, bu seçımlerın Kıb- rıs'ta bır an once çozum bulmaya engel olmama- sıdır" dıye konuştu Ustune ustluk, Kuzey Kıbrıs Tıcaret Odası Baş- kanı da, adadakı Bırleşmış Mılletlertemsılcısı Gab- rıel Plovver'e mektup verıp "çozum goruşmelerı- ne bır an once başlanıp, 3 Ekım 'den once sonu- ca varılması ıçın Genel Sekreter'ın gırışımde bu- lynmasını" rıcaettı Istanbul'dakıleraçısından, herzaman olduğu gı- bı neredeyse bırer AB gorevlısı gıbı çalışıyor ol- manın yenı bır belırtısı mı? Lefkoşa'dakıler ıçın de, Turkıye'den bır an once kopup Rumlarla bırlıkte he- men Avrupalı oluverme sabırsızlığıyla eşgudumu bıle unutup Ankara'yı da boşlamanın başlangıcı mı? Bu beyler bılmezler mı kı, ekıme kadar ıvedı ço- zum demek, Annan Planı'nın da gerısıne duşup Pa- padopulos'un ıstedığı yenı parametrelere boyun eğmek ve en başta adadakı Turk askerı varlığını so- na erdırmek demektır'? Kıbrıs'ta sağlam ve surek- lı bır çozum olacaksa, bunun doğru parametrelerı ıkı ayrı halkla ve ıkı devletın varlığını kabul etmek- ten, mutlak bır egemenlık eşıtlığını surdurmekten ve Turkıye'nın etkılı garantısınde dıretmekten geç- mez mı^ Şımdıkı koşullaraltında bunlan hemen sağ- lamanın kolay olmadığı bılınmez mı'? Ancak uzun çabalarla bulunacak bır doğru çozumun Ankara açı- sından AB'ye tam uyelıkle eşzamanlı bır surece bağlanması daha doğru değıl mıdır'? Başka turlusu, hem Kıbrıs davasında çok çuruk bır çozumu gundeme getırecek hem de AB go- ruşmelerınde en onemlı kartlardan bırını çok erken elden çıkarıp Turkıye'nın tam uyelık şansını daha da zayıflatacaktır Seçeneğı bulunmayan bır tarıhmış gıbı gosterıl- mek ıstenen "3 Ekım", aslına bakarsanız, Ek Protokol'u ımzalama koşulu bakımından Rum Yo- netımı'nı tanıma anlamına gelmeyecek sağlam çe- kıncelerle atlatılacak geçıcı bır varta da sayılabılır Durup dururken ve başkaları bıle ıstemezken bu- na bır de Kıbrıs'ta ıvedı çozum koşulunu eklemek kadar aptalca bır tutum olamaz Burası ne bıçım bır ulkedır kı, haklı davalarının kaybettırılmesı, kamu varlıklarının haraç mezat sa- tılması, yakın ve uzak geleceğının karartılması ıçın kendı ınsanlarının bır bolumu yabancılardan da da- ha fazla heveslı ve ışguzar olabılmektedır? ANMA Aramızdan ayrıhşının 4. yılında NECATİ CUMALI'yı özlemle anıyoruz. BERRİN CUMALI ANMA Aramızdan aynlışının 4. yılmda NECATİ CUMALI'yı saygıyla anıyoruz. CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ TEŞEKKÜR Hastalığımı doğru teşhış eden ve benı yonlendıren SSK Tepecık Hastanesı Kardıyolog Dr. Halil Halil'e, -Kent Hastanesı'ndc Koroner Anjıyografımı yapan ve hunerlı ellenyle benı yenıden hayata donduren Doç. Dr. Abdi Sağean, Yar. Doç. Dr. Cevat Şekuri, Hemşire Özlem Tiryaki, Teknıkcrlcr Murat Yeşilağ, Filiz Akdoğan'a, Dr. tlkem Arkun a - By-pass amelıyatımı gerçekleştıren Kalp ve Damar Cerralıısı U/manlan Prof. Dr. Suat Buket, Op. Dr. Yılma/Cirban,Op. Dr. Ulusal Coşkun, Sorumlu Hemşıre Serap Sezgin, Anestezı uzmanlan Prof.Dr. Reşat Moral, Uz. Dr. Ayhan Onal'a, dort gun boyunca yoğun bakımda buyuk bır şevkatle ılgılenen hemşıreler Dilek Gürd, Döndıi Se/gin, Zerrin Kıalay, Zehra Polat a ve Servıs Hemşıresı Bahar Kuçükkonyalfya ve Kent I Iastanesrnın tum çalışanlarına, hastalığım suıesınce teletonla arayarak, gerek hastanede gerekse evımde zıyaretıme gelerek benı onurlandıran tum akraba ve dostlanma teşekkur ederım Mimar EMİN TUTUM Devlet Adamı Olabilmek SABİH KANADOĞLU Yargıta\ OmırsalCıımhıırnelBa^au K urtuluş Savaşı nın zor ve sıkıntılı gunlen fngıltere, Fransa ve ttalya pı- yonlan Yunan ordusunun başan sağ- layamaması olasılığına karşı Sevr Antlaşması nı kuçuk değışıklıkler- le Turkıye'ye kabul etlırebılme yollarını aramak- Uıdır 21 Şubat 1921 deTBMMhukurnetınıdeda- vet ederek I ondra Konteransı nı toplarlar TBMM hukumetını temsıl eden Bekir Sami(Kunduk) Bey, adı geçen uç devletın temsılcılerıyle ayn ayn soz- leşmeler ımzalar Bunlardan Fransa Başbakanı Aristide Briand ıle 11 Mart 1921 'de ımzalanan sozleşmenın ayrı bır onemı vardır Bu sozleşme yu- rurluğe gırerse, guneydekı kuvvetlenmızın Batı cep- hesıne naklı sağlanacak, Bursa'yı da ışgal eden Yu- nan ordusunu once durdurma, sonrasında Anado- lu'dan dcfetıne olanağı bulunataktır Ancak, soz- leşme "Ulusal Ant" ıle kabul edılmış ılkelere ay- kırılıklaıı da ıçermektedır 1 BMM, sozleşmelert onaylamaz ve Mustafa Kemal Ataturk'un ısteğı uzenne Bekır Samı Bey gorevınden ıstıta eder tşte, Kurtuluş Savaşı'nı zaferle sonuçlandıran ve Sevr Antlaşması nı tarıhe gomup Lozan ıle bağıın- sız, egemen bır ulus devletın doğmasını sağlayan bu dık duruş olmuştur Bır devlet ulusal polıtıka- sını belırleyıp "kınıuaçi/gilerinivurguladıkianson- ra hangi nedenle olursa olsun" ve hangı yetkılı kı- şı tarafından yapılırsa yapılsın, bu polıtıkaya ve kır- mızı çı/gılere aykırı sozleşmelerı yok saymak zo- rundadır Onurlu bır devlet olmanın, sozune gu- venılırlığın ve saygınlığın ılk koşulu bu davranış bıçımıdır ••• Gunumuzde ıse uzulerek de olsa belırtmek ge- rekır artık Turkıye nın ulusal saydığı kırmızı çız- gılen kalmamıştır Yetkılı organlartarafmdanalı- nan ve gerektıgınde yınelcnen "olmazsa olmaz" nıtelıgınde kararlar planlı uygulama bıçıınınde bırer bıreı ortadankaldınlmaktadır Kararlanalan ve bu konuda ulusal egemenlığı temsıl eden TBMM'nın seyırcı bakışları altında, yetkısı/ bır sıyası ırade, soruınsu/ danışmanlann kılavuzluğu ıle yoluna devam etmektedır Orneğın, Kıbrıs konusunda 1 urkıye C umhun- yetı Devletı'nın 41 yıldır suregelen ulusal polıtı- kasına uygun olarak TBMM, 6 Mart 2001 gunlu deklarasyonunda 21 Ocak 1997 ve 15 Temmuz 1999 tarıhlerınde aldığı kararlara yollama yapmış ve ozellıkle 6 maddesınde aynen "Kıbns sorunu(mın) ço/uınıınun Turkiye'nin AB uyeliği surecinde bır on şart gibi takdinı edilmcsine yonelik çabalan reddeder" ıtadesını kullanmıstır AB'nın 17 Aralık 2004 Bruksel Doruğu nda aldığı kararın 19 maddesınde yer alan "Turk hıı- kumeti, muzakerelerin tîilen başlamasından once ve AB'nin mevtut uyelığıne daır u\ arlamalar uze- rinde anlaşmaya vanlarak sonuçlandırıldıktan son- ra Ankara Anlaşnıası'nın uyarianmasına ilişkin protokolu im/alamaya ha/ırdır şeklinde Turkıye taranndan yapılan beyandan memnuniyetduyar" ıfadesı, TBMM nın ıradesıne ragmen, Kıbns hak- kındakı ulusal devlet polıtıkasının teık edıldığını açıkçaortayakoyınaktadır TBMM nınkesınlıkta- şıyan ıradesını ortak ımzalı MGK tavsıye karar- larını goz ardı ederek Turkıye'yı yukumlulukleı altına sokma, hangı sıyası ıradenın ve hangı polı- tıkacının hakkı ve haddı olabılıry "Turkiye'nin AB uvelik mıuakerelerine başla- nıası için tarıh belirienmiş olması olumlu karşılan- nıakla biriikte, uyeliği hedefleyen mıı/akere sure- cinin, doruk kararlanndaki kiıııi olumsu/ oğeleri- nin ortadan kaldınlarakTurkiyealeyhindeayrun- cı olmayan ve koşul içermeyen, surdurulebilir bir zemindeyunı tulmesininonemivurgulannuştar." Yu- karıdakı satırlar, MGK'nın 30 12 2004 gunlu ola- ğan toplantısının sonunda kamuoyuna yayımlanan bıldırıden alınmıştır MGK Bruksel Doruğu ka- rarlarının Turkıye ıçın u surdurulebilir bir muza- kere/enûni" oluştunnadığını kabul ve ılan etmek- tedır Gerçeğe uygun olanı da budur Anayasanın değışık 118 maddesı uyaıınca MGK'nın oluşu- munda asker-sıvıl dengesı sıvıl ağırlıklıdır Bu ne- denle sıvıl kesımın katılmadığı bır goruşun tav- sıye karan nıtelığı kazanması \ e kamuoyuna acık- lanması olanak dışıdıı O halde, uyulmayacak karaı lara ıınza atmanın, tutulmayacak sozler vermenın, ıçerde başka, dı- şarda başka konuşmanın, zafeı, başarı, Avrupa ta- tıhlığı gıbı boş ıddıa ve oğunmelerın anlamı ne- dır7 Bu tutum ve davranışların Turkıye Cumhurı- yetı Devletı'nı, "aldığı kararlar onemsenmeA, gu- venilnıe/ve her turlu odunu vermeye lıaar" bır go- runtuye duşurduğu ortadadır Vahım olanı Turk kamuoyunun gerçeklen ya- bancı devlet adamlarından oğrenme alışkanlığına ıtılmesıdır Bı uksel Doruğu ndan sonra Isveç Baş- bakanı Goran Persson'un "Biz olsavdık bu şartlı uvelik konusunu kabul etmralik. Turkıye kabul et- meye yonelince, biz oııe çıkıp engel olmak isteme- dik. Gonlumu/deki, 1 urkne've herhangi bir şart koymadan, uyelığın mu/akere edilmesıydL Ama Tur- kiye fa/Ja dırennıedi" sozlerıyle AB Donem Baş- kanı ve Mollanda Dışışlerı Bakanı BernardBot ıın "Turkiye'nin Fransa ve Avusturya'da yapılacak reterandumlar sonucunda buyuk olasılıkla AB'ye giremeyeceğini" vuıgulaması \e o/ellıkle ltalya Başbakanı Silvio Berlusconı'nın " Turkive Başba- kanı, Kıbrıs C umhurıvetı'nı tanımak ıçiıı /aman istenıışti. Bb de bu zamanı veriyoru/" açıklaması, kapalı kapılar arkasında oluşturulan gerçeklen or- taya koymaya yeteılıdır ••• İsmettnonu nun deyışıyle "Politikaciddibiriş- tir, çunku devlet yonetme sanatıdır. O halde politi- kacının o/u ve so/u doğru olmalıdır". Devlet adamı doğrulan ve karşılaşılması olası guçluklerı halkına anlatan gucunu bu nedenle halktan alan ve ulusal yaraı ı her turlu kışısel veya sıyasal yarardan ustıın tutan ve sozune ınanılan gu\enılen amaçlarından kuşku duyulmayan po- lıtıkacıdır (, unku o bır ıılusun tumunun sureklı aldatılamayacağını bılen adamdır V 9 Tanmsal Oğretimin 159. Yılmı Kutlarken Prof. Dr. Ibrahim ORTAŞ A vrupa Bırlığf ne gırmeye ça- lıştığımız bugunlerde ulke- mi7de en çok tartışılan konu- nun tarım olması vc ılerıdekı surecın kısmen tanındakı gelışmclere bağlı olacağının beklenmesı tanmsal oğre- tımımızı ve cumhurıyet kadrolarının tanma ve tanmsal oğretıme bakış açı- sını yenıden ele almamızı gerektır- mektedır Tanmsal oğretimin 159'un- cu yıldonumunde boyle bır gırışım, bız tanm eğıtımcılcrını bıryerde memnun etmıştır Çunku ulkemız tarımının cıd- dı yapısal sorunları oldugunu, 3-3 S mılyon tarım aılesıyle toplumun yuz- de 3^-40 ı halen tarımla uğraşmakta, arazılerı parçalı ışletme buyuklukle- rı standartların gerısınde, urtın kalıte- sı pazara hıtap edecek duzeyde bulun- mamaktadır Bunarağmen mılh gelı- rın yuzde IVını tarımdan sanayınm gereksınım duydugu hammaddcnın yıi7de 7S ını tarımdan uretmekteyi7 thracat gelırlennın yuzde 3O-3S'ı ta- rıma dayalı sanayıden sağlanmaktadır Geçen hafta, fzınır Tıcaret Odası (ÎZ- TO) Meclısı, lzmır rkonomı Unıver- sıtesı'nın ardından tanm unıversıtesı kurmak ıçmprensıpkararıaldıdenıl mektedır (Cumhuriyet 31 Aralık 2004) İZTO Yonetım Kurulu Baş- kanı EkrenDemirtaş'ın yaptığı açık lamaya gore, bolgenın tarım potansı- yelı çerçevesınde tanma dayalı sana- ylye yetışmış elemaıı kazandırma he- deflenmektedır Tanma dayalı sanayı alanında eğıtım verecek bır unıversı- tc arayışı haklıdır, çunku halen tanm onemlı bır sektor ve yapılacak çok ış bulunmaktadır (, agdaştanm eğıtımı- nınulkeınızeonemhkatkılarsağlaya- cağını belırten bu açıklama, bız ta- rımbilımcılcn memnun etmektedır Zıraat muhendıslığı en genış ve en çağdaş anlamıyla, "tanmsal urun ve gıda uretimini; doğal kaynaklann kul- laıııını ve kırsal kalkınma sureçlerin- de,biyolojikveçevreyle uyumlu işlem- lerinin niteliğinin surdurulebiliıiiğini sağlamak, kontrol etmek ve gelıştir- mek için muhendislik sistemlerini ve yonetim stratejilerini tanunlamak ve kullanabilmekiçin gerekli bilgive pro- fesyonel yetenekleri sağlayan nıultidi- sipliner bir çalışma alanıdıı" Zıraat muhendıslığı oğretımı bu ba- kımdan dığeroğretım dallarından çok daha multıdısıplıner, ınsandan topra- ğa çok kapsamh ve çok daha genış bır alanı ıçıne almaktadır Fonksıyonel (ışlevsel) bır meslek olan zıraat mu- hendıslığırun, temelde topragın suyım, enerjmın, bıyolo)ik ve doğal kaynak- lann kullanımındaekolojıkkısıtlama- ları ve sosyal değerlen de dıkkate ala- rak var olan ışgucunun teknık ve eko- nomık optımızasyonunu gerçekleştır- mesını sağlayacak şekılde donanım- lı olması gcrekır Zıraat muhendısının gerçekleştıreceğı teknık veekonomık optımızasyonu uygulama alanı da spe- sitık olarak, • Bıtkısel vc hayvansal uretım vc bu uretımden kaynaklanan ve bu ure- tıme dayalı gıda ve gıda dışı urunle- rın uretılmesı • Ç evre yonetımı ve kırsal planla- ma alanlan olacaktır Zıraat muhendıshğının bu bakım- dan çok lyı ekolo| ıden ekonomıye ge- nış bır multıdısıplıner aralıgında ıyı planlama ve optımızasyon program- larını yumtecek nıtehkte olması gere- kır Tanmsal oğretimin tarihçesi Çukuroıcı Unı Zıraat bakııltesı maÇıftlığf nde "ZiraatMekteb-iÂli- si" adıyla başlayan tarımsal oğretimin bu yıl 159 yılını kutlamaktayız O gun başlayan eğıtımın hastahk ulaşım guçluğu ve başka nedenlerden dolayı 1891 yılına kadar yurutulemedığı go- mlmektedır 1891 yılında yenıden eğı- tıme başlayan Zıraat Mekteb-ı Âlısı 20 Hazıran 1927 yılına kadar devam eder Cumhuriyet doneminde tanm eğiti- mi alanında yapılan ilerlemeler Ozellıkle 1928 yılı Turk tarımının ronesans tarıhı olarak kabul edılebı- lır Çunku bu tanhte yenı ve koklu on- lemleralınır Tarım kulturunu yaymak yenı tarım teknıklerını koylu ve çıft- çının ayağma goturmek ve ulke genç- lığıne gerekli tanmsal bılgılerı vere- bılmek amacıyla daha once açılmış olan tum tarım okulları geçıcı olarak kapatılır Ancak çağdaş anlamda ta- rım eğıtımı ıçın Ataturk'un dırektı- fıyle şımdıkı Meteorolo|i Genel Mu- durluğu'nun yerınde Ankara Zıraat Yuksek Mektebı açıhr Kapatılmış olan uygulama okullarının yerıne 1930 yılında tstanbul, Bursa, lzmır ve Adana'da bırer ortazıraat okulu açı- lır Ankara da 1930 yılında kurulan yuksek zıraat okulu, 16 Hazıran 1933'te yuksek zıraat enstıtusune donuşturu- lur Bu enstıtu gerek kuı uluşu ve ge- rekse akademık faalıyetıyle tam bır *ta- nmuniversitesi"dır 1933 yılında Tur- kıye tarımının gelıştırılmesı ıçın An- kara Yuksek Zıraat Enstıtusu faalıye- tegeçtı 1 Ocak 1948 yılında Ankara Unıversıtesı nın kurulmasıyla aynı enstıtu zıraat fakultesı adını aldı Za- manla zıraat fakultesı bunyesınde ve- tenner, zıraat sanatlan ve orman bo- lumlerı açılmış ve bugunku unıversı- telerımızın temelı de bu sureçle bır- lıkte başlamıştır Bır donem ulkemı- zın en prestıjh mesleklennden olan zıraat muhendıslığınde, bugun buyuk çoğunluğu ıhtıyaçtan çok polıtık ne- denlerle açılmış 23 zıraat fakultesı ıle ulkemızde tarım eğıtımı yapılmakta- dır Artan sayı ıle bırlıkte kalıte de ay- nı oranda duşmuş ve cıddı bır zıraat muhendısı enflasyonu yaşanır duru- ma gelmıştır Turkıye Cumhurıyetı'nın kurucu- su gerçek bagımsızlığın tum dunya uluslarına ornek olacak şekılde ya- ratıcısı, çağdaş uygarhğın tam bılın- cıne erışmış, buyuk asker, buyuk ın- san ve eşsız devlet adamı Ataturk'un kurduğu Cumhunyetın en onemlı eserlerınden bırı olan zıraat eğıtımı- nııı 159 yıldonumunu kutlarken Ata- turk'un eğıtım konusundakı ongoru- sunu ve onun çeşıtlı konularda goruş ve duşuncelerını sıstemlı bır oğretı ıçınde bılnnsel venlere dayanarak bugunun kuşaklanna anlatmak, sade- ce ona karşı gosterılecek saygıların en buyuğu değıl, aynı zamanda ulke- mızın bugununu ve yarınını guven ce altında tutmak ıçın alınacak onlem- lere de yol gostencı bır zorunluluk- tur Mustafa Kemal, Cumhurıyetın ku- ruluşu sonrası kalkınmanın ancak ta- nm ıle gerçekleşebıleceğını gorduğu ıçın o donemde şu açıklamayı yap- maktadır "Milü ekonominin tenıeli ziraattır. Bunun içindir ki ziraatta kal- kınmaya buyuk onem vermekteyiz." ğmı belırleyerek eğıtımı koylere ın- dırmeyı benımsemışlerdır En buyuk eserlerı ıse Koy Enstırulerının kııru- luşuıdı Çok değışık ve çarpıcı bır gı- rışım olan Koy Enstitulen hareketı belkı de dunyaya ornek bır projedır Ne yazık kı halen onemı yeterınce an- laşılmadı Koy Fnstıtulerının başlı- ca amacı kırsal alanı kalkındırmak koyluyu eğıtmek ve eğıtmenlerle koy luyu uretıcı dunıma getırmektır Çun ku Cumhurıyetın kurulduğu yıllarda ulkemızde okuı yazar oranı neredey- se yok denecek kadar duşuktur Ozel- lıkle kadınlarda ve koylerde durum daha da kotudur Bu tablo karşısın- da Ataturk ve arkadaşlan, yenı rejı- mın ruhunu ve duşuncesını koye de ulaştıracak bır eğıtsel devnm hareke- tını başlatırlar Gerçek anlamda dev- nmcı bır hareket olan Koy Enstitu- len hareketı yalnızca koyıın maddı kalkınmasını değıl aynı zamanda ve daha onemlı olarak koy ınsanını bı lınçlendırmeyı onu hıçbır kuvvetm ıstısmar edemeyeceğı modem bır kır sal yaşam bıçımıne kavuşturmayı amaçlar 17 Nısan 1940 ta "Koy Ens- tituleri" kurulmaya başlanır Koy Fnstıtulerınde yaşam, done- mın oğretmen ve oğrencılennın an- latımı ıle tam "birliktelik, katılım, yetki" ve "sorumluluk" eksenlenne oturtulmuştur Kararlar yonetıcı-oğ- retıcı-oğrencı uçlusunun katkı ve ona- yıyla alınır Enstıtulerın kuruluşun- da Ataturk pohtıkalannın uygulanma- sına, tanma elverışlı arazılerın seçıl- mesıne ozellıkle ozen gosterılır Fğı- tım anlayışı açısından Koy Enstıtu- lerıyle dığer okullar arasında çok onemlı nıtelık farkı bulunmaktadır Koy Enstıtulerıne eğıtım anlamında yuklenen sorumluluk ağır ve anlam- lıdır Koy Enstıtulerındekı anlayış o donemde "Eğitim, uretim içindedir" şıarıdır Hep beraber ulkeyı kalkın dırmak ıçın uretmekve hayata bırlık- te bakmaktır Ancak ne ya7ik kı koy Fnstıtule- rı modelı kısa surede soğuk savaşa kurban edılmış ve kısa surede kapa- tılarak tarıhın raflarına kaldırılmıştır Bu donemden sonra da ulkemız eğı- tımı kalıte yonunden gerılemış, ulke- mız sureklı borçlu bır dunıma gelmış kırsaldan kentleıe plansız goçler baş lamış megakentleretratında kontrol edıleme7 buyuklukte varoşlar yarat mışlardır Sonuç olarak bugun vone- tılemez ve kontrol edılemez bır du- ruma gelınmıştır Cumhunyetı kuran ılencı kadronun toptan tanma dayalı kalkınma bek- lentılerı ıle başlayan eğıtım seterber- lığı ve tanmsal eğıtımc başlanması- nın uzennden 159 yıl geçınış olma- sına rağmen halen ulkemız ılerı bır tarım ulkesı degıldır Halen cıddı bır ulusal tarım pohtıkası çerçevesınde planlı araştırma ve gehşmeye daya- lı yogun tekııolo|i kullanan bır ulke olamadık Taı ımsal standartları yakalama ko- nusunda maalescf çok fazla aşama kaydettığımızı soyleyemeyız Tanm- sal oğretım konusunda AB normla- rının çok gerısınde bulunmaktayız Halen ulke olarak bır bılım pohtıka mi7 olmadığı ıçın tarımbılım konu- sunda da belırlı bır polıtıkamız bu- lunmamaktadır Ayııca bılgı ve ıletı- şım çagının geregı olarak bır tarım ulkesı olaıak hangı alanlarda araştır- ma ve eğıtım-ogretım yapmamız ge- rektığı konusunda da bır ongorumuz bulunmamaktadır Ne oğretmemız ve hangı teknıklerle ııasıl oğretmemız konusunda da herhangi bır çalışma- mız ne yazık kı bulunmamaktadır Butun bu olumsuzluklarsa organıze olamamış olmaktan, bılımın bır ya- şam bıçımı olarak toplum duzeyın- de benımsenmemış olmasından kay naklanmaktadıı Heı alanda olduğu gıbı tarımdada gelışmış çağdaş, ılerı toplumda nı- ce tanmsal oğretım yıllanna dıyelım Rl'Hİ Sl'KÜLTL'R VE S\\.\r VARFI RUHİ SU SANAT GECESİ * Ruhı SlTnıın Sesınden "Merhaba" * Ruhı Sü Dostlar Korosu *ŞAHSENEM BACILT .. ,,., „ *YavuZBİNGÖLİr "rWff • "Fırat'a Ağıt" (Reıı vc Koreografı Merıh ÇiMENCtLER Muzık Geleneksel Turk Halk Muzığı Dannîiar Huiya ÂKSULAR-Okta\ KERESTECİ) •Yavuz BİNGÖL • Sunatu %e Sara* \onetmenı Orhan ÂLKÂYA 10 Ocak 1846 da tstanbul-Ayama- Koy Enstitulerinin kuruluşu Ataturk ve arkadaşları eğıtımın on- celıkle koylerden başlaması gerektı- Yeni Melek Göstcrj Merkezl 10 Ocak 2005 Pazartesi Saat 20.00 HaUur tc Ssnit Vtifttis» vt îtnt Htltk CHttn Httke;i şştknün tmin tiikhlir Yenİ Mclek Gostert Mtrkezi GtMtci Erol Dtnuk Sei H«A3 ttyoİtu/tST. U02I2 2M Sl 64 Seminerlerimize bekliyoruz... • Ya/ma Semineri • Felsefeye Giriş-Felsefe Ya/ın İlişkisi Semineri • Sinema Tarihi ve Hlm Ço/ümlemeleri Semineri Yaşamınızdakı sıradanlıktan sıynlıp kendımzı gelıştırmek, uygulamalı çalışmalarla duygu ve du^uncelennızı guzel bırdılle yazıya aktarabılmck ıstıyorsanı/, Mehmet Eroğlu Ahmet Inam Yıldırım B. Doğan Ahmet O/er Oğuz Onaran Kubilay Aysoener Çiğdem Ulker ıle bırlıkte edebıyat ve sinema dunyasmda coşkulu seruvenlere hazırsanız, 12 Ocak 2005'te başlayacak yeni dönem seminerlerimi/c bekli>oruz. Aynntılı bılgıyı \dkfımı/dan edınebıhrsınız Son başvuru tanhı 11 Ocak 2005 Sah Ş m ı ı m r ı ı G A Z i r E ( m ı < ifiUlTlCIJvAKFlPirı^ C ıddf F No 14 Kav ikl derı. )6'>40 ANKARA Tol |0)1?) "117 77 ?0 ptw Faks (0312)417 W 46 e poata UIT agOumag org tr www umsg org 1r Bw »X. M ' İ Cumhurtyet Gazctesinm katkıhmyte MUDURNU İÇRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKLJLİJN AÇIK ARTT1RMA İLANI DosyaNo 2001/6^3 Fsas 1- Satılmasına karar verılen gayrımenkulun cınsı kıymetı adedı evsatı Bolu ılı, Mudurnu ılçesı, Buyuk Camı Mah 183 ada 1 nolu parsel cınsı arsa mıktarı 59 6^ m2 uze- rınde 2 adet erık ağacı ıle toplam bedelı 934 7S0 000 I L borçlu hıssesı 2/6 311 S83 300 - TL Gıınu Saat 10 00-10 10 2 Bolu ılı Mudurnu ıl- çesı Buyuk Camı Malı 183 ada 2 nolu parsel cınsı arsa mıktarı 134 43 m2 ıızerınde 2 adet erık ağacı toplam bedelı 2 0% 450 000 -TL borçlu hıssesı 6/64 192 792 187-TL Saat 10 10-10 20 3-Bolu ılı, Mu- durnu ılçesı, Gurçam koyu 151 ada, 10 nolu parsel cınsı tarla mıktarı 4481 m2 değerı 6 094 160 000- FL borçlu hıssesı 1/2 3 047 080 000-TL Saat 10 20-10 30 4- Bolu ılı, Mudurnu ılçesı Gurçam koyu, I 51 ada, 26 nolu parsel cınsı arsa mıktarı 85 50 m2 değerı 116 280 000 IL Saat 10 30-10 40 5-Bolu ılı, Mudurnu ılçesı Gurçam koyu 1^8 ada, 2 nolu parsel cınsı tarla mıktarı 1272 10 ın2 ıızerınde 2 adet erık ağacı toplam bedelı I 810 056 000-TL Saat 10 40 10 50 6- Bolu ılı Mudurnu ılçesı Gurçam ko- yu, 158 ada 3 nolu parsel cınsı kumes ahır ve bahçe mıktarı 873 60 m2 60 80 kare yuzolçumlu ve 20 40 m2 yuzolçumlu bır butun halınde yuzde 10 ve yu7de 25 yıpranmalı ahır ve samanlık toplam bedel 19 291587 000-TL Saat 10 50-11 00 7-Bolu ılı, Mu- durnu ılçesı Gurçam koyu, 159 ada, 7 parsel cınsı tarla mıktarı 3644 m2 toplam değeı ı 4 955 840 000 -TL borçlu hıssesı 1 2 2 477 920 000 - TL Saat I I 00-1 1 10 8- Bolu ılı Muduınu ılçesı, Gurçam koyu 1 59 ada, 9 nolu parsel cınsı ev kumes ve bahçe mıktarı 1506 80 m2 97 76 m2 mıktarında 3 katlı ev 837 m2 kumes yuzde 15 ve 25 yıpranmalı taşınmazın tum bedelı 76 680 069 150-TL Saat I1 10-11 20 9- Bolu ılı Mudurnu ılçesı, Gurçam ko- yu 187 ada, 5 nolu parsel cınsı bahı,e mıktarı 7762 m2 değeıı 10 556 320 000 -TL Saat 11 20 11 30 10- Bolu ılı Mudurnu ılçesı Buyuk Camı Mah 183 ada, parsel 3 nolu parsel cınsı bahçelı ahşap ev mıktarı 175 07 m2 77 22 m2 yuzolçumlu yıızde 60 yıpranmalı 2 katlı ev toplam bedelı 19 024914000-TL Saat 11 30-11 40 I I- Bolu ılı, Mudurnu ılçesı, Buyuk Camı ınahallesı 183 ada, 5 nolu parsal cınsı arsa mıktarı 174 69 m2 taşınmazın bedeh 2 745 350 000 -1 L Saat 11 40-11 50 12- Bo- lu ılı Mudurnu ılçesı, Gurçam koyu 141 ada, 46 no- lu parsel cınsı çayır mıktarı 954 m2 değerı 1 297 440 000 -Tl hıssesı 1/2 648 720 000 TL Saat 11 50- 12 00 13- Bolu ılı Mudurnu ılçesı Gurçam koyu 152 ada 5 nolu parsel cınsı tarla mıktarı 10 000 m2 değerı 13 600 000 000 -11 Saat 12 00- 12 10 14- Bolu ılı Mudurnu ılçesı, Gurçam koyu, 158 ada, 31 nolu parsel cınsı taıla mıktarı 13095 m2 değen 17 809 200 000 -TL Saat 12 10- 12 20 Satış 18 01 2005 tarıhınde saat 10 00'dan başlaya- rak her parsel ıçın 10'ar dakıka ara ıle satış yapıla- caktır lcra mudurluğu makam odasında açık arttır- ma suretıyle yapılacaktır Bu arttumada tahmın edı- len kıymetın yuzde 60 ve ruçhanlı alacaklıların varsa alacakları mecınuunu ve satış masıaflarmı geçmek şartı ıle ıhale olunıır Boyle bır bedelle alıcı çıkmaz ıse en çok arttıranın taahhudu bakı kalmak şartı ıle 28 01 2005 gunıı aynı saatlerde ıkıncı arttırmaya çı- kanlacaktır Bu arttınnada da bu mıktar elde edıle- memışse gayrımenkul en çok arttıranın taahhudu saklı kalmak şartı ıle arttırma ılanmda gostenlen muddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektır Malın tahmın edılen kıymetının yuzde 40'ını bulma- sı satış ısteyenm alacağına luçhanlı olan alacakların toplamından tazla ve bundan başka paraya çevrılme ve paylaştırma masraflarını geçmesı lazımdır 2- Arttırmaya ıştırak edeceklerın, tahmın edılen kıyme- tın yuzde 20'sı nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mılh bır bankanın temınat mektubunu verme- lerı lazımdır Satış peşın paıa ıledıı, alıcı ıstedığınde 10 gıınu geçmemek ıızere mehıl venlebıhı Tellalıye, resmı ıhale pulıı, tapu, harç ve masrafları alıcıya aıt- tır Bırıkmış vergıler satış bedelınden odenır 3- lpo- tek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılılerın bu gayrımen- kul uzerındekı haklarını hususıyle faız ve masrafa daır olan ıddıalarını dayanağı belgelerı ıle on beş gun ıçmde daıremıze bıldırmelerı lazımdır Aksı tak- dırde hakları tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça paylaş- madan harıç bırakılacaklardır 4 Ihaleye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak suretıyle ıhalenın teshıne sebep olan tum ahcılar ve ketıllen teklıf et- tıklerı bedel ıle son ıhale bedelı arasındakı farktan ve dığer zararlardan mesul olacaklardır Ihale tarkı, te- merrut faızı hukme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunacaktır 5- Sartname, ılan tarıhınden ıtıba- ren herkesın gorebılmesı ıçın daırede açık olup mas- rafı verıldığı takdırde ısteyen alıcıya bır orneğı gon- denlebılır 6 Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı gor- muş ve munderecatını kabul etnıış sayıLıcakları, baş- kaca bılgı almak ısteyenlerın 2001/653 Tal sayılı dosya numarası ıle memurluğumuza başvurmaları ılan olunıır 25 11 2004 Basın 702
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle