19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EYLÜL 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ BASIN Kitle iletişim yaygınlaşıp, sosyopolitik dengeler değişince kıtalar arası organizasyonun eski önemi kalmad GEÇMİŞTEN BUGÜNE- 1968'detüm dünyada sesini duyuranöğrenci hareketiMeksikoCity'dekiobnpKatoyunlanna da sıçradL Organi- zasyon öncesmdekigösteride,çıkançanşmada260kişiöMü.GüneyAfrika'nm UhısbrarasıOtopH^tKomitesi'nedahiledümesiiseAfrikalüarı kızdırcfa. Boykot etme kararh alan Afrikahlar, GüneyAfrika'nm üyetiğmi iptal ettirm€\i ba^arth. 2(M) metre fınalinde alün \e bronz madalyı a Uayanan ABrVH arterifr Tommif Smirtı (nrtaria)VP.lohn Cartos marialya tfimıinriegyakkah«g kiirsiiye çıkıpyıımnıldannı havaya kaktırarak ABD'dekiırk aynmcıhğmı protestoetti. öğrencilere de destekverdi 1972 Münih OtimpiyatOyunlan'm ise Fıüstinli Kara EytülOrgütü kana buladLSEytüTde 11 İsraiBf yi rehinalanterikisder 32yılöiKebugünrehiııeferiöldürdüta vç eski ilgi yok. Toplanıda 210 küogram kakfanp şampiyon olan halterci Nurcan Taylanın Tiirkhenin gururu olduğu Atina Yaz Otimpiyat Oyunlan'nda Küba-İtalya plaj voleybohı maçında olduğu gibi birçok karşılaşmada tribünkr boş kakh. (AP-RELTERS) Oyunlann altınçağıkapandı NICKGILLESPIE Bu yıl, Atina'da 28'incısi düzenlenen yaz olimpiyat oyunlan sona erdi. Acaba bu birilerini ilgılendiriyor mu? Geçmişte yaz olimpiyat oyunlan da kış olimpiyat oyunlan da dünyanın en büyük spor olaylan olarak nitelendirili- yordu. Gerçi Atina'daki organizasyonu iz- leyenlerin sayısı -4 milyar kişi- Sydney'de- ki izleyici sayısından daha yüksek, ancak ortada kesin bir şey var: Olimpiyat oyun- lan eskisi kadar önemsenmiyor. Günü- müzden çok değil, sadece 20 yıl önce olimpiyat oyunlannı izlemek için sanki dünya duruyordu. Bu devir kapandı ar- tık. Görünen o ki altı altın madalya bir- den kazanan ABD'li yüzücü Michael Phdps 1972'de, günümüzden 32 yıl ön- ce yedi madalya kazanarak spor tarihine adını altın harflerle yazdıran yüzücü Mark Spitz kadar ünlü olamayacak. Oysa her ne kadar Spitz'in rekorunu kıramadıysa da Phelps'in başansı da adının kuşaktan kuşağı anılması için yeterli bir sportifba- şan. Belki bazı madalya alanlann isim- leri bile kamuoyu tarafından güçlükle anılacak. Bunun nedeni olimpiyat kriter- leri, şampiyonlan bizler tarafından ono- re edilen ve hayretle alkışlanan sporcu- lar yapacak kadar geçerli, kayda değer de- ğil günümüzde. Bu durumu yaratan birçok neden var. Çoğu insanlık için olumlu gelişmelerden kaynaklanıyor. tlki ve en önemlisi, bir zamanlar olimpiyat oyunlan geçmişte sporseverlerin futbol gibi geniş kitleye hı- tap etmeyen, değişik spor branşlannı iz- lemesi için olduğu kadar sporculan da ta- nıması, izlemesi için tek araçn. Halter, gül- le atma gibi branşlan olimpiyat oyunlan dışında televizyonda izlemeyi aklımızdan bile geçiremezdik. Halter, tekvando ve di- ğerbranşlann fanatiği olanlar, olimpiyat oyunlannı izlemek dışında spor dergile- rinde çıkan tek tük fotoğraflarla yetinmek zorundaydı. çok kanallı dünya... Olimpiyat oyunlan izleyicüere televiz- yon karşısına geçerek ülkelerinden bin- lerce kilometre uzakhktaki, farklı din, dil ve ırktan yetenekleri tanıma fırsatı veri- yordu. Örneğin, ilk kez üst üste iki olim- piyatta maraton şampiyonu olan, çıplak Israil'in sağıvesolu birbirindenfarksız DEFNE BARAM Israil Başbakanı Ariel Şaron. geçen ayki oylamada, Likud'daki muhalif- lerine yenik düşerek zor durumda kal- masına rağmen dün Gazze Şeridi'nden çekilme planı çerçevesinde yerleşim birimlerinin boşaltılmasına ilişkin ye- ni bir takvim açıklayarak plandan vazgeçmemek konusunda kararlılık gösterdi. Onun bu tavn pragmatik yayılma- cılarla köktenci yayılma yanlılan ara- sındaki uçurumu genişletme konu- sunda tehdit oluşturuyor. Şaron, hâ- lâ, Likud Partisi'ndeki birçok baka- nın ve parlamentodaki milletv ekille- rinin desteğine sahip. Ancak, bu des- tek her an sarsılabilir. Takındığı cesur ta\n kale almazsak, şu anda ABD'deki patronlanna mal- lan ulaştınp ulaştıramayacağı konu- sunda şüphe uyandıran bir durum var ortada. Bu, tşçi Partisi Başkaru Şimon Pe- res için de bir yıkım. — ^ — ^ — Ancak, gelecekte iki • Israil'de provokasyondan çekinmiyor ve ulus- larararası anlamda kaygı yaratıyor. Ddnek bir basbakan başkanın koalisyon or- SİVOIlİSt sağ v e tağı olabileceği göz önü- •, j ne alınırsa Likud, îşçi m e r k e z SOİU11 arasındaki çatışma geçmişten beri Partisi ve Şinui'nin bir araya gelmesini sağlaya- cak bir gelişme olabilir bugünkü durum. Siyasi gözlemciler Şaron'un hâlâ ayakta ~~™^^™" kalabilmesini hayretle izliyorlar. Baş- bakan, görevde olduğu süreçte her role bürünmeyi başardı. Arabulucu, taviz vermeyen bir militarist, vizyo- nu olanbir banş miman... Duvar örer- ken Filistinli sivilleri bombalarken ve Batı Şeria'daki Yahudi yerleşim birimlerine yenilerini eklerken îsra- il'in merkez solunu kendi safinda tut- mayı başardı. tsrail "in siyaset tarihinde esas olan iki prensip vardır. Ve Şaron'un ikisin- de de parmağı vardır. Işçi Partisi'nin geleneği, koşullara göre pragmatik yayılmacılık ve pragmatik ılımlılık arasmda değişen bir pragmatizmdir. Amacı, îsrail'in uluslararası arenada kabul göreceği kriterleri elde tutma- ya çalışarak üzerinde mümkün oldu- ğu kadar az sayıda Arap'ın yaşadığı toprak parçasına sahip olmaktır. Li- kud'un geleneği ise bölgesel yayılma- cılık ideolojisi üzerine kurulu. Bu hedeflere ulaşmak için askeri gü- cün kullanılması da duruma bağh ola- rak değerlendirilenecek bir şey. Likud, g sahte, düzmece bir şeydir. Şaron tipik bir dönek. Geçmişte, Işçi Partisi üyesiydi. Izak Rabin'ın kurduğu ilk hükümet döneminde ise Likud için çahştı. 1970'lerde Likud'a geçmesi, kendi bünyesinde ansızın oluşan ideolojik bir değişimin sonu- cu değildi. Aslında hiçbir zaman Iş- çi Partisi geleneklerinden ve değer- lerinden tam anlamıyla vazgeçmedi. Ancak, Likud'un bu değer ve gelenek- leri uygulamaya koymak ve geliştir- mek için daha iyi bir platform oldu- ğunu düşünüyordu. îşçi Partisi, sağcı rakibi Likud'da- ki resmi statüsüne rağmen eski ada- mım kucaklamayacaktı da ne yapa- cakn? Hem her şeyden önce Şaron hiç- bir zaman Likud'a karşı ideolojik bir altsernatif üretmenin hayalini kurdu. Hiçbir îşçi Partisi lideri bütün yerle- şim birimlerinı boşalt- maya, uluslararası ka- muoyu tarafından onaylanan 1967 sınır- lanna dönmeye kalkış- madı. Filistinli mülte- ci sorununda Israil'in sorumluluğu olduğu- nu kabul etmedi. Ne mutlu onlara ki Şaron, içinde bulun- duklan kötü durumdan çıkmalan için gereken sihirli çareyi buldu: Çekilme planı. Şimon Peres'e Şaron'un hükü- metine sırtuıı yaslamak için mükem- mel bir ortam yarattı. Bu durumun göze çarpan bir avan- tajı var. Siyonist sağ ve merkez solun arasındaki çatışmamn geçmişten be- ri sahte, düzmece bir şey olduğunu göstermiş oldu. Şaron, sol söylemli sloganlan aşın uç kutuplara çekerek bu sloganlann işin en başmda ne ka- dar ciddiyetsiz ve sahte olduğunu gös- termiş oldu. Şaron'un îsrail ulusu- nun değiştirilemez lideri olma yö- nündeki planlarını Işçi Partisi'ndeki rakipleri değil, kendi partisi içindeki gerçek düşmanlan engelledi. Çekil- me konusundaki savaş, pragmatik ya- yıhnacılık ve köktenci yayılmacılığı birbirinden ayıran çizginin resminin çizilmesini sağlıyor. Ancak, unutma- yalım ki son vuruşlan "Beyaz Sa- ray'daki hakem" yapacak. (The Guardian, İngiltere, 1 Eyiül) k • Geçmişte, olimpiyat oyunlan başladığında dünya ) dururdu. Özellikle Soğuk Savaş döneminde organizasyon, demirperde ülkeleri ve özgür dünyanın mücadelesinin spor arenasmdaki devamı nıteliğindeydi. Ancak, değişen dengeler ve küreselleşmeyle gelen çok kanallılık olimpiyat oyunlanna geçmişteki önemini kaybettirdi. ayak koşan Etiyopyalı atlet Abebe Bild- le ve ünlü Itaryan dalgıç Kbus Dibiaâ Gün geçtikçe daha çok küreselleşen. ınsanla- nn ve üretilen mallann sınırlannı aştığı dünyada bu durum çok normal. Sayılan hızla artan kablolu kanallar ve uydu ya- yınlan, özel spor kanallan sporseverlere geniş bir seçenek yelpazesi sunuyor. Bun- lara internetin nimetlerini de eklersek 20 yıl öncesine oranla dünyanın küçüldü- ğünü, sporseverlerin izlemek istedıği sporcu ya da turnuvanın çok yakınlann- da olduğu gerçeğini anımsanz. Tabü, bu nedenle de olimpiyat oyunlannın özelli- ğini yitirdiği gerçeğini görmüş oluruz. Kıtalar arası organizasyonun önemini yitirmeye başlamasının daha da önemli bir nedeni var. O da geçmişte olimpiyat oyunlannı önemli kılan büyükjeopolitik savaşlann da tarihe gömülmüş olması. Soğuk Savaş döneminde Berlin, Kore ve Vietnam'ın yanı sıra olimpiyat oyunlan da bir '^an savaş alanT oluşturuyordu. Özgür dünya demirperdeyle yanşıyordu o dönemin olimpiyat oyunlannda. Protestolar ve boykotlar Sömürgecıliğin sona ermesı de olim- piyat oyunlanna siyasi içenk getiren bir unsurdu. Kenya'nın atletizmde, Pakistan ve Hindistan'ın hokeydekı başanlan en çok konuşulan ve üzenne yorum yapılan şeylerdi. 1968ve 1984 yıllan arasında dü- zenlenen tüm yaz olimpiyat oyunlan bir protesto gösterisine sahne oldu ya da ba- zı kesimler tarafından boykot edildi. 1968 yüında Meksika'da düzenlenen or- ganizasyon öğrenci protestolanyla inle- di. Siyahi atletlenn çoğu Yeni Zelan- da'nın kanlımı nedeniyle Montreal Olim- piyat Oyunlan'nı boykot etti, ABD 1980'de Moskova'daki organizasyonu boykot etti. Sovyetler Birliği de bundan dört yıl sonra Los Angeles'taki organi- zasyona katılmayarak öcünü aldı. Siya- set ve çatışma ortamı ise en kötü şekilde 1972 yılında Münih'te kendinı gösterdi. Israilli atletlerin Filistinli teröristler tara- fından öldürüldüğü bu 1972 olimpiyat oyunlan belki de akıllardan hiç çıkmayan tek olimpiyat oyunlandır. Israilli atletlerine yönelık saldınnın çir- kinliği Ohmpiyat Komitesi Başkanı Avery Bnındage'inaçıklamalanylaarttı. 1936 yıhndaki olimpiyat oyunlan sırasında AdotfHhfcr'le yakın ilişki içinde oldu- ğu bılinen Brundage işlenen cınayetleri telafuz etmeye bile çekindı ve organizas- yonun devam etmesini istedi. Berlin Duvan'nın yıkılması ve sömür- geciliğin sona ermesinin oyunlara etkisi büyük oldu. Günümüzde jeopolitikayı etkileyen unsurlardan teronzmle müca- dele ve radikal Islamın yüksehşi konu- sunda seslerini yükseltmek isteyenlerin -geçmişte olduğu gibi- olimpiyat oyunlannı araç olarak kullanmalan pek de olası gibi görünmüyor günümüzde. Uzun lafın kısası, güvenliğin artmış ol- ması belirli ölçüde caydıncı olabilir an- cak olimpiyat oyunlannı geçmişte oldu- ğu gibi bazı kesimlerin sesini duyurmak için platform olarakkullanmadığı da açık- ça ortada. Güvenlik açısından bakıldı- ğında şiddet olaylannın olmaması, bir spor organizasyonunun kana bulanmama- sı elbette çok sevindirici. Eski anlamı Ifade etmlyor Ancak protesto gösterisi ve boykotla- nn olmaması, kimsenin mesaj vermek için firsat saymanıası olimpiyat oyunla- nnın eski taşıdığı anlamı taşımadığının göstergesi sayılabilir. Yüzlerce kanalın eli- mizin altında olduğu "çok kanalh" bir dünyada yaşıyoruz. Pasaportunu değiş- tiren atletlenn sayısının artmasından da ölçüleceğı gibi ulusallık kavTamı da da- ha az önemseniyor organizasyonda. Ve işin büyüsü ve şıklığını kaldınrsanız ma- dalya kazanan sporcular arasında kendi- lenni destekleyen, alkışlayan, hayranı olanlar şanslılar arasmda yer alıyor. (Die Welt, Almanya, 31 Ağustos) Bedeliçocuklar ödedi Bu sabah kalbimiz Kuzey Oset- ya'da, Beslan'daki okulda çocuk- lannı, yakınlannı kaybeden aile- lerle birlikte. Ruslar, hedeflerine ulaşmak için sınır tanımadan, her yola başvuracak bir düşmanla kar- şı karşıya. Buhedef Çeçenistan'ın bağımsızlığı. Dün Beslan'dan yan- sıyan \ r ücutlan kan içindeki çocuk görüntüleri insanın aklından çık- mayacak kadar kötüydü. Rusya ve teröristlere karşı ne kadar koruma- sız olduğunu bir kez daha gören dünya bugün, bu küçük ve masum kurbanlar için ağlıyor. Bu yaşananlardan sonra yönel- tilecek tek soru böyle bir felake- tin gelecekte tekrarlanmaması için ne yapılabileceğine iüşkin. Bu so- runun yöneltileceği şahıs ise hiç şüphesiz Devlet Başkanı Vladimir Putin. Putin, Çeçen sorununu çö- zebilecek güçte bir adam olarak yönetime geldi. Ancak, bu sorun yüzünden dökülen kan onun bu he- deften ne kadar uzak olduğunu gösteriyor. Yaz tatili üç bombala- ma ve bir de rehin alma kriziyle sonuçlandı. Son dönemde yaşa- nanlar Kuzey Kafkaslar'daki ayak- lanmanın batıya dogru yol aldığı- nı gösteriyor. Doğrular yansıtılmıyor Putin'in ımajını zedeleyen te- röristler karşısındaki yetersizliği değil. Rehin alınanlann ödediği ağır bedel de onun imajını mah- vetti. Rusya'da trajik olan bir şey var, o da rehin alınanlann sözde kurtancılanndan da korkmalan gerektiği! Buna artı olarak otori- teler böyle durumlarda bilgi sak- lıyorlar ve ifhra atma eğilimleri var. Sovyetler döneminin bilgi çarpıt- ma özelliğinin tarihe kanşması zor gibi görünüyor. Tabü, ortada devletin yetersizliği olabilir an- cak ilk düşünülecek şey 11 Ey- lül'den sonraki en vahşi terör ey- lemi olan olayda ölenler ve yara alanlardır. Zavallı çocuklann te- levizyonlardaki görüntülerini gö- rünce, tt Ne kadar yazık" demek- ten başka bir şey gelmiyor elden. (Dafy Tdegraph,İngiltere, 4Eyiül) George Bush'un söylemedikleri... • Bush'un partisinin başkan adaylığını resmen kabul ettiği New York'taki kongrede yaptığı konuşma seçmeni ikna etmeye yetecek ölçüde inandmcı değildi. Başkan George Bush. Cumhuriyetçüerin New York'ta- ki kongresinde, partisinin adaylığını resmen kabul eder- ken kendisini, uluslararası terorizmin kol gezdiği bir dö- nemde ABD'nin güvenliğini sağlayabilecek adam ola- rak tanıttı. Yakınındakiler, bunun, yeniden seçilmesini sağlayacak anahtar olduğunu söylüyorlar. Bush ikinci bir dönem daha Beyaz Saray'da görev yapmak istiyor- sa daha fazlasını yapmalı. Başkan, geçen dört yılda iş- lerin yanlış yönde ilerlediğini düşünen ıhmh seçmen kit- lesine sesini duyurmalı. Ve onlan hatalanndan ders ala- bileceği, daha iyisini yapabileceği konusunda ikna et- meli. Konuşması yeterli derecede ikna edici değildi. Bush, geçen seçimden beri ABD'de yaşanan büyük değişikliklere rağmen -terör saldınlan, ekonomikdur- gunluk- başkan seçilirken öncelik vereceğini söyledi- ği konulardan vazgeçmedi. Vergi sistemi ve eğitim ko- nusunda istediklerini yapti. Amerikan dış politikası, Bush ve danışmanlannın göreve geünce odaklandığı ül- keye odaklı kalmayı başardı. Tüm bu alanlardaki poli- tikalannın halka ödettiği bedel büyük oldu. Bütçe açık verdi, eğitim programlannı füıanse edemedi ve Irak savaşı Bağdat'ın düştüğü günden beri sorun oldu. Kimse başkanın, tüm bu olanlann başansızlık oldu- ğunu itiraf etmesini beklemiyor, ancak seçmen kitlesi en azından ülke yönetiminin, durumun düzeltilmesi ge- rektiğinin bilincinde olduğuna dair bir işaret bekliyor. Bush, ise aksine yanm yamalak yaptığı işleri yüzde yüz tamamlanmış görevler, Irak'taki karmaşık durumu da dış politikada bir zafer olarak nitelendirdi. Konuş- Bush'a koauşmay-aparkenenbüyük destekkendisiniayakta dinleyen kıdan Jenna(sokla)veBarbara'dangeklL(RELrrERS) masında yapacağmı söylediği göçmen reformu, kök hücre gibi sosyal alanlardaki rolünün "bölücü" değil, "bütünleştirici" olması gerektiğinin bilincinde olduğu- nu gösteren bir işaret yoktu. Beyaz Saray'ın bundan son- ra daha açık sözlü olacağına dair bir işaret de yoktu. Bush, politikalan konusunda katı, ancak onlan pa- zarlamak konusunda esnek davramyor. Cumhuriyetçi- lerin kongresi bir kez daha "prime time" konuşmacı- lannın geçidi gibiydi. En zorlu konuşma Başkan Yar- dımcısı Dick Chenej'ye bırakılmıştı. Çarşamba akşa- mı konuşan Cheney'nin, terorizme karşı daha duyarh bir savaş yürürülmesini isteyen Kerry'ye karşı bu ko- nudaki, kitleleri memnun eden tarzdaki saldınsını yi- nelemesi üzücüydü. Daha da kötüsü, bu konuşma Che- ney ve partinin diğer ağır toplannın seçime kadar olan iki ayı yalan yanlış dış politika yaklaşımlannı pazarla- makla geçireceklerinin sinyaluii verdi. ABD'lileri, ül- kelennin dünyaya karşı daha sabırlı, daha saygılı bir tavır takınması gerektiğine inanan herkesi, alçak adam- lar liginde olduğuna inandırmaya çahşacaklar. (TheNew York Tımes, ABD, 3 Eyül)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle