Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 EYLÜL 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab(fl cumhuriyet.com.tr 11
Terörkurbanı çoğu çocuk 400 kişi toprağa veriliyor. Acılı ana babalar, hâlâ kayıp olan çocuklannı anyor
Beslan,canlannıgömdü• Kent mezarlığının
>akınında, ölenler için
fııtbol sahası büyüklüğünde
bir alan aynldı ve yüzlerce
mezar kazıldı. Gözyaşlan
içindeki aıuneler, babalar
ceset torbalannın içinde, bir
kısmı tanınmaz haldeki
çocuklannı son bir kez
öpüp okşadı, sessizce
vedalaştı ve toprağa verdi.
Dış Haberler Servisi - Kuzey Oset-
ya'run Beslan kentindeki okulda 3 gün
süren ve geçen cuma korkunç bir biçim-
de, çoğunJuğu çocuk 400'e yakın kişi-
nin ölümüyle sonuçlanan rehine krizi-
nin ardından, gözyaşlan içindeki halk,
yakınlannı toprağa vermeye başladı.
Enkaza dönen okula giden anne baba-
lar, susuzluktan kınlan çocuklann anı-
sına, yıkıntılann arasına plastik su şi-
şeleri ve kırmızı karanfiller bıraktılar.
Kuzey Osetya Içişlen Bakanı Kazbek
Dzantiyev, dün "Beslan'da olanlann ar-
dından bir yetkili ve bir insan olarak bu
görevde kalmaya hakkun yok* diyerek
istifasını sundu.
Kent mezarlığının yakınında, ölenJer
için futbol sahası büyüklüğünde bir
alan aynldı ve yüzlerce mezar kazıldı.
Gözyaşlan içindeki anneler, babalar
ceset torbalannın içinde, bir kısmı ta-
nınmaz haldeki çocuklannı son bir kez
öpüp okşadı, sessizce vedalaştı ve top-
rağa verdi. O çocuklar bugün hayatta
olsalardı, yeni başlayan öğretim yılının
ilk tatil gününde sokakta arkadaşlany-
la oynuyor olacaklardı...
Gönüllü olarak mezar kazan 25 ya-
şındaki Anzor Kudziyev, "Bu acı hepi-
mizin ortak acısı. Cenaze törenleri hep
üzücüdür ama bu başka türlü bir şey...
insanuı kendi çocuğu için mezar kazma-
SL_" diyor.
Neden? Ne adına?
Iki tabutun üzerine kapanmış bir ka-
dın, "Neden? Ne adına?" dıye ağlıyor.
Bir adam, "Bir şeyleri padabp birileri-
ni öldürdüğünde bu terör eylemidir.
Kurtarma görevlisi anlatıyor
Çaresidik
operasyonu
• Teröristlerin bombalannı kontrol ederken
patlama olduğıınu, bunun ardmdan da
rastgele ateş açtıklannı belirten Kuzey
Osetyalı Ruslan Tavasiyev, bir başka
patlamayla duvarda açılan delikten
çocuklann çıktığını, bunun üzerine
operasyonu başlattıklannı söyledi.
Dış Haberler Servisi - vannda dev bir detik açd-
Kıızey Osetya'nın Beslan
kentindeki okulda,
teröristlerin elinde üç
gün geçiren rehinelerin
anlattıklan yaşanan deh-
şeti gözler önüne seri-
yor. Kuzey Osetyalı bir
kurtarma görevlisinin ta-
nıklığı da, güvenlik güç-
leri tarafindan okula dü-
zenlenen operasyonun
planlı olmadığını ortaya
koyuyor.
Kuzey Osetya Kurtar-
ma Ekibi görevlisi Rus-
• lan Tavasiyev, operasyo-
nun nasıl başladığını şöy-
le anlatıyor: "Cuma gü-
nü saat 13'te, isyancılar-
la, cesetlerin annması için
anlaşmaya vankh On ce-
sedi ikind kattaki bir pen-
cereden aşağı atnlar. Kur-
tarma ekipleri binaya
yaklaşüğmda, bubi ruza-
ğıyerleştirttmişolanbah-
çe kapılan açıldı ve bir
sürüisyancı gördük Hay-
dutlar kapıdaki patlayı-
cılan kontrol ediyor ya
da yenikrini ekfiyorlardı,
işte o anda patlama oldu
ve kapdarduvarm bir bö-
lümüyle birlikte havaya
uçtu. tsyancılar rastgele
ateş açmaya başladı. tki
görevtt ölürken ikisi de
yaralandı. Nasıl olduğu-
nu anlamadım ama bir-
kaç saniye sonra terörist-
lerin spor salonunun ya-
nına park ettikfcri kam-
yon patladı. Bu en şid-
dedi patlamaydı ve spor
salonunun penceresiz du-
masma neden oldu, çaü
da çöktü. Sonra, salonda
çok sayıda patlama olur-
ken açılan delikten,
kapıdan ve pencereterden
çocuklar kaçmaya baş-
ladı. Özel güçler, bütün
bahçe çocuMaıia dokluk-
tan sonra operasyona baş-
ladı."
14 yaşındald tanık
14 yaşındaki Diana
Gadzinova, patlamalar
ve operasyon başladığın-
da yaşananlan şöyle an-
lattı: "Bahçede patiama
oldu. Ardından da çatış-
ma çıkü. Bir patlama da-
ha oldu ve tepemizdeki
tavanm bir bölümü çök-
tü. İnsanlar çığhk çığh-
ğaydı, dehşet içindeydi.
Bazı çocuklar yerde kan
içinde yaüyordu, vanım-
dald kadın öhnüştü, çev-
rem kopuk koflar, bacak-
larta doluydu. Basketbol
potalaruun çembeıieri-
ne gerdikkri ipe asıh bom-
balar art arda patlama-
ya başladı. Ayağa kalka-
bilen herkes kaçö."
Bir başka rehine de
teröristlerin susayan genç
kızlann giysilerini çıka-
np ıslattıklannı söyledi.
Bir öğretmen çocuk-
lann açlıktan, öğretmen-
lerine getirdikleri gülle-
ri, saksılardaki yaprak-
lan bile yediklerini, kü-
çük çocuklar ağladığın-
da teröristlerin havaya
ateş açtığını söyledi.
Saldırganlann eline düşen 9yaşındaki Türkhzı hayatını kaybetti
Alana da terör kurbanıANKARA(Cumhuri>«Bürosu)
-Rusya'daki kanlı okul baskının-
da Türk yurttaşı 9 yaşındaki Ala-
na Doğan'ın da yaşamım yitirdi-
ği belirlendi. Dışişleri Bakanlığı,
olaydan derin üzüntü duyduğunu
bildirirken Beslan'daki terör eyle-
mini şiddetle kınadı. Dışişleri Ba-
kanı Abdullah Gül. Alana'nın ai-
lesini arayarak başsağhğı diledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Na-
mık Tan, gazetecilerin sorulan
üzerine yaptığı açıklamada, Ku-
zey Osetya'da gerçekleştirilen okul
baskınında rehin alınan çocuklar
arasında bulunan Türk yurttaşı
Alana Doğan'ın yaşamım yitirdi-
ğinin belirlendiğini kaydetti.
Türkiye şiddetle kınadı
Olaydan büyük üzüntü duyduk-
lannı belirten Sözcü Tan, "Bu ve-
sileyle her türiü terörü ve aralann-
da çok sayıda çocuğun da bulun-
duğu yüzlerce kişinin ölümü ve ya-
ralanmasıyia sonuçlanan BesiaıTda-
ki terörist eylemi şiddetle kınadı-
ğımızı bir kez daha vurgulamak-
tayız" dedi. Namık Tan açıklama-
sında şunlan kaydetti:
Öte yandan, Beslan'daki terör
eylemini gerçekleştirenler arasın-
da Türk yurttaşlannın da bulundu-
ğu haberleri, Türk ve Rus diplo-
matik kaynaklar tarafindan yalan-
landı. Yürütülen soruşturmada şu
ana kadar bu yönde herhangı bir
bilgi olmadığını ifade eden diplo-
matlar, Ankara ile Moskova ara-
sında terorizmle mücadele konu-
sunda oluşturulan mekanizmanın
işlediğini kaydettiler.
Ama bizim çocuklanmıza yargısız infaz
yapular" diye isyan ediyor. Bir başka
adamsa "Arük bütün dünya küçük ka-
sabanuzı tamyor. Keşke kimse Beslan'uı
nerede olduğunu bümeseydi hâlâ..." di-
yor.
35 bin nüfuslu Beslan'da neredeyse
her aileden en az bir kişi öldü ya da ya-
ralandı. Cesetlerin bazılan yandığı ya
da parçalandığı için kimliği ancak saç
ya da derilerinden alınan DNA örnek-
lenyle belirlenebildi.
Yanıp enkaza dönüşen Bir Numara-
lı Okul'un çevresindeki
polis kordonunun kaldı-
nlmasının ardından yakın-
lannı yitirenler binaya gi-
derek kalıntılann arasına
karanfıllerle şişe sulan bı-
raktılar. Bahçede öfke için-
de küfurler savuran 29 ya-
şındaki Vrtati, "Burada in-
sanlan öldürdüler, çocuk-
lan öldürdüler, çocukla-
n" diye bağırdı. Bir baş-
kası, "Bunu yapanlar in-
san olamaz" dedi. Enkaz
kaldırma çalışmalannı iz-
leyen bir adam acısını şöy-
le dilegetirdı: "Bubinayv
tanp yerle bir edilsin, yeri-
ne bir anıt yapdsın. Bu la-
nedi yerde çocuklar bir da-
ha nasıl ders yapacak."
Başkent Vladikafkas'ta
da bir başka insanlık dra-
mı yaşandı. Aıleler, kent-
teld hastanenin bahçesine
dizilen siyah ceset torba-
lannı tek tek açarak ya-
kınlannı bulmaya çalıştı.
Gözyaşlan içindeki bir ka-
dın, "Bizim dokuzçocuğu-
muz var. İkisinin cesedini
teşhis ettik. Alö yaşuıdaki
oğlumuz bir gözünü kay-
betti ama sağ. Diğer alü
çocuk nerede?" diyerek
cesetlerin arasında dola-
şıyordu. 42 yaşındaki Svet-
lana Debloyeva, elinde 11
yaşındaki oğlu Zaur'un
fotoğrafıyla, "Oğlumu
kaybettim" diye ağhyordu.
Çoğu aile, çocuklannın
cesedini bulamadı. Enfor-
masyon Dairesi, ölenlerin
sayısının 338 olduğunu
açıkladı. Ancak, Vladikaf-
kas'taki bir morg görevli-
si, 394 ceset saydığını söy-
ledi. Sağlık Bakanlığı da
180 kişinin kayıp olduğu-
nu bildirdi.
Eylemle ılgili 2 erkek
ve bir kadın şüpheli gö-
zaltına alındı.lçişleri Ba-
kanlığı sözcüsü lsmel Şa-
ov, "Gözaltına alınan 3
şüpbefi, soruşturmada suç-
larinı itiraf ettiler" dedi.
Rehinelerden birinin
ağabeyi, kardeşinin, okul-
daki yetişkinlerin spor sa-
lonuna alındığını söyledi-
ğini belirterek teröristlerin
bu kişilerden yer tahtala-
nnı sökmelenni istediği-
ni, tahtalann altından silah,
cephane ve patlayıcılar
çıktığını kaydetti.
KÜLTUII • SANAT (0212| 2*3 »• 7İ
OTANTIK CAFE &BAR
Her akşam canlı halk mûziği,
Her Sah E2GİNİN GÜNLÜĞÜNÜ dinleyebilirsiniz.
Rez-0 212 293 65 1 5 ' 0 212 245 11 97 BEYOĞLU
OTANTIK|CAFE&BAR
HerSalı
EZGININ GUNLUGU
HER AKŞAM CA.NLI HALK MÛZIĞI
Rcz:0212»365 15 0212M5U97
ıynn_u.cu) B*LOSOILM>I SJIEVOĞII
H) HEYKELTIRASLAR
DERNEĞİ
HEYKELTIRASLAR DERNEĞİ
HEYKEL SERGİSİ
7 Eylül - 28 Eylül 2004
EVIN SANAT GALERISI
Bebek Deresi Sk. No:13 Bebek/İstanbul
Tel: 0212.265 81 58 / Faks: 0212.257 76 75
http://www.evin-art.com - galeri@evin-art.com
Galerimiz pazar hariç hergün 11:00-19:00 arası açıktır.
(Pazar günleri için randevu alınabtlır.)
Özel kapalı otoparkımız mevcuttur.
HOTB. MAVİDBHZ
MAVt BAVRAK ÖDÜLLÜ,
MARMARİS TURUNÇ KOYU'NDA
DENtZE SIFIR, ÖZEL PLAJ,
YÜZME HAVUZU, HA\TJZ BAR,
RESTAURANTLAR,
ODALARDA KLÎMA,
MÜZtK YAYINI, TELEFON.
(0-2 YAŞ LCRETSİZ) AVM ODADA 3. KİŞİ %50 İNDİRİMLİ
— Yılın Son Tatll Fırsatı —
Eylül Ayında
Kişi Başı \arım PansKon
Bl NGALO\ 25.000.000.- f L+KDV
OTEL ODAS1 35.000.000.- TL+KDV
REZERNASYON
Tel. 0 252 4"6 "> I 90-91 Faks 0 252 476 ^0 0"
ınfoı'i hotelma\ ideniz.com \vvi\\ hotetma\ıdenız com
KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK
MAHKEMESİ
Sayr 2002 15
7
%as name
Kadıköy. Kurbağalıdere Cad. Gazhane karşısi Hasanpa-
şa Kadıköy adresınde ıkamet etmekte ıken \efat eden mu-
ns İsa oğlu, 1333 doğumlu Kadrı Belbek'ın mahkememı-
zın 13 5 2004 tarih. 2002 15" E 2004 106 K sayılı karan
ıle muris tarafindan Kadıkö\ I Noterhğf nde tanzım ettı-
rilmış 21
3 1991 tanh 22297 ye\mıye No'lu düzenleme
şeklınde tutanak ekındekı el \azısı vasıvetnamenin açılıp
okunduğunun tespıtıne karar venlmış olmakla ışbu karar
mırasçılar Hüse>in Belbek, Ömür Belbek. Şükfe Belbek.
A>şegül Belbek. Ömer Abdullah Belbek. Mesut Kürkçüler,
Ismaıl Kürkçüler. Necla Kürkçüler, Cihan Kürkçüler adına
MK'nın 597. maddesı gereeınce ılanen tebhğ olunur
13 7 2004 Basın. 39697
ERZURUM3.İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDENİLANEN TEBLİGAT
Dosya No: 2003/8725
AJacaklı: Abdulrehım Zor
Vekıli: Av. Rabıa Can, Cumhuriyet Iş Merkezı
4'178 Erzurum. Borçlu: Mustafa Doğan
Borç: 6.854.750.000.-TL'nın icra masraflan, faizi
ve icra vekâlet ücreti ile birlikte ödenmesi.
Senet ve tarihı: 05.10.2003 vadelı senet.
Borçlu adına çıkanlan teblıgat bıla teblığ iade edıl-
diğinden, borçlunun adresı zabıta manfetiyle araştı-
nlmış ancak tespıt edilemedığınden ödeme emnnın
Tebligat Kanunu'nun 28-29 ve 31. maddelen gere-
ğınce ılanen yapılmasına karar verilmiştir.
Bu nedenle ışbu ödeme emrinın tebliğ tanhınden
itibaren 7 günlük süreye 15 gün ılavesı ıle 22 gün
içinde ödemeniz (teminat vermenız), borcun tamarru-
na veya bir kısmına veya alacaklının takıbat ıcrası
hakkına bir ıtırazınız varsa. senet alrındakı ırnza sıze
ait değilse yine bu yirmı ıkı gün içinde aynca ve
açıkça bildirmenız, aksı halde bu senedın sızden sa-
dır olmuş sayılacağı, imzayı reddettığıniz takdirde
mercı önünde yapılacak duruşmada hazır bulunma-
nız, buna uymazsanız vakı ıtirazınızın muvakkaten
kaldınlacağı, senet veya borca ıtırazınızı yazılı veya
sözlü olarak icra dairesıne yırmı ikı gün içinde bıldir-
mediğınız takdırde aynı müddet içinde 74. madde ge-
reğınce mal beyanında bulurananız. aksı halde hapis-
le tazyık olunacağınız, hıç mal beyanında bulunmaz
veya hakıkate aykın mal beyanında bulunursanız ha-
pısle cezalandınlacağınız, borç ödenmez veya ıtiraz
edılmezse cebn ıcraya de\am edıleceğı ıhtar olunur.
Basm: 38742
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Dış Açık mı?
Dış İpotek mi?
Cari açık bir ülkenin dış dünya ile iktisadi ilişki-
lerinin bir sonuç belgesidir. Dış ilişkiler düzeninin
"net bakiyesini" verir. Eksiler kan kaybı anlamına
gelir. Nasıl kalp rahatsızlığı bir insanda sigaranın,
aşırı kilonun, yanlış beslenmenin, stresin ve hare-
ketsizliğin bir sonucu ise cari denge (ve açık) de
buna benzer.
Ülkenin iç politikasındaki yanlışlann, dış ilişkile-
rindeki bozukluklann sonucunu da cari denge (ve
açık) adeta bir tansiyon aletinin verdiği dijital so-
nuçlar gibi gösterir.
Bu basit tanımlama yanlış olmamakla birlikte
eksik ve yetersizdir. Aynı zamanda statik bir ana-
lizdir. Çünkü günümüzde dış denge ve iç denge
30, 40 yıl öncesine oranla bütünleşmişlerdir. Ülke
içindeki siyasi, iktisadi, sosyal ve askeri paramet-
reler (ve dengeler) de cari dengeyi daha fazla be-
lirler duruma gelmiştir.
Tony Blair ve Bush Irak'ı ve enerji bölgelerini iş-
gal etmeyi planlarken "şirketlerinin oligarşik ege-
menliğinin gölgesinde, ülkelerinin dış çıkariannı (ve
dengelerini) da düşünüyoriardı". Dolayısıyla dış den-
ge, cari denge ve dış ticaret açığı gibi kavramlan
ele alırken bunlan "kur politikası, dış ticaret poli-
tikası gibi teknik, akademik ve entelektüel sınıriar
içinde düşünemeyiz". Böyle düşünmek, bir kalp
hastasına, "Tansiyon ilacı alırsan her şey hallolur"
demek kadar yanlış olur.
Türkiye'nin dış ticaret açığı dev boyutlarda iler-
lerken, cari açık (ve dış borç) hızla büyürken bu-
nun önlemlerini düşünmek demek "tansiyon ila-
cının ötesinde "yapısal değişikliklerin düşünülme-
si ve yapılması demektir.
Esas meseleler...
1) Bir taraftan 1995'ten beri Türkiye'nin ekono-
misini (ve siyasetini) gümrük birliği ile AB'nin ipo-
teği altına sokarken "bu dev açıklar" önlenemez.
Çünkü ilişki (ve ticaret) düzeni tek yanlı kurulduğu
için ticaret açığa artacak, cari açık artacak ve dış
borç artacak demektir.
Bu tek yanlı ticari ve iktisadi yapılanma AB lehi-
ne olduğu için AB'nin üyeleri ve şirketleri kazana-
caktır. Bu köşede bunu defalarca anlatmaya ça-
lıştım. 2001 ekonomik krizi de artan dış ticaret
açıkları da çok büyük ölçüde AB ile gümrük birli-
ği vasıtasıyla kurulan tek yanlı ilişki yüzünden ol-
du. Bu nedenle yerli sanayi ve tarıma, pamuktan
bilgisayara, iletişimden lüks arabaya, yoğurttan
içme suyuna kadar yabancı tekellerTürkiye'yi sö-
mürmeye başlamışlardır.
2) Bir taraftan kendi ulusal tanm politikanız, ken-
di ulusal sanayi politikanız olmayacak; Tekel gibi,
Süt Endüstrisi Kurumu gibi, THY gibi, iletişim ve
haberleşme gibi, TÜPRAŞ gibi en kârlı kurumları
önce işlemez hale getireceksiniz; sonra özelleştir-
me adı altında Batı'nın dev tekellerine devredecek-
siniz; onlar Türkiye pazanna egemen olup ticari dü-
zeni kendi çıkariarı doğrultusunda yerieştirecek-
ler; sonra da "Cari açık artıyor" diye feryat ede-
ceksiniz.
- Dış ticaret açığa gereksiz yere yıllık 25-40 mil-
yar dolara fırlayacak;
- Cari açık olağanüstü düzeye, 2004'ün ilk 6
ayında 10 milyar dolara yükselecek;
- Bu gereksiz yere yaratılan açıkların sonucu dış
borç dev boyutlara ulaşırken kalkıp "önlem alıyo-
ruz diye acil kalp hastasına tansiyon ilacı vermek-
le yetineceksiniz".
Iki Türkiye'nin sonucu...
Türkiye'nin geldiği değil "azınlıktakiler tarafindan
getirildiği bu durum sahte Türkiye'nin marifeti-
dir". Türkiye'yi Batı kapitalizmine tek yanlı bağla-
yan gayri milli sermaye çevreleri, onlann ortaklan
durumuna gelen Islamcı siyaset, "Türkiye'yi Batı
ipoteği altına sokarken" bu sonucu özellikle ha-
zıriamıştır.
Türkiye'nin Batı ipoteği altına alınmasını "kendi
iç hesaplaşmaları bakımından isteyen" bu çevre-
ler için "dış açık vazgeçilmez bir garantidir". An-
cak bu dış açıklar ile Türkiye'yi AB'nin ve ABD'nin
ipoteği altında tutarak kendi iç hesaplaşmalann-
da Batı'yı arkalanna alabilirier.
- Cumhuriyet rejimine karşı çıkanlar için,
- Ulusalcı politikalardan hoşlanmayanlar için,
- Çağdaş uygarlığa ve toplumcu demokrasiye
karşı duranlar için, bu açıklar vazgeçilmez silah-
lardır.
Batı'nın şirketlerine önce Türkiye'yi işgal ettiri-
yoriar; Brüksel'in, VVashington'un, IMF'nin, Vati-
kan'ın, Fener Patrikhanesi'nin Türkiye'nin iç işle-
rine her alanda müdahale etmelerinin altyapısını °on-
larla birlikte hazıhıyortar" ve ondan sonra dış tica-
ret açığı çok fazla, cari açık arttı, önlem alalım ba-
ri, diyoriar.
Dış dengeyi, dış ticaret açığını, cari açığı düzelt-
mek istiyorsak Türkiye'de ulusal sanayi, tanm, ti-
caret, dış ticaret, eğitim, kültür, savunma politika-
lannın birlikte bulunması ve uygulanması gerekir.
Türkiye'nin tek yanlı bağlardan kurtulması ve uy-
gar ve çağdaş bir ülke gibi hareket etmesi gere-
kir.
Yani toplumsal ve toplumcu demokrasinin, halk-
çı ve cumhuriyetçi politikaların getirilmesi gerekir.
Yoksa "Türkiye'yi Batı ipoteği altında tutmak is-
teyen çevrelerin güdümünde kaldığımız sürece"
dış açıklar ve dengesizlikler bu ipoteğin vazgeçil-
mez sonuçları olacaktır. Aynen AB'nin vereceği
"koşullu görüşmelere başlama tarihinden bekle-
dikleri gibi"...
Çünkü o da "gayri milli çevrelerin AB'den bek-
ledikleri bir ipotek" niteliğindedir. Aynen cari açık-
ta olduğu gibi...
Hazır konu AB'ye gelmişken, işin güncelliği do-
layısıyla bir cümle eklemek istiyorum; acaba Tür-
kiye'nin AB tarafindan bekleme odasına hapsedi-
lerek iğfal edilmesi, kandırılması "zina"tarifinegir-
mez mi? Bunu herhalde AB'nin değil de bizim dü-
şünmemiz gerekiyor.
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
ADIYAMAN ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN
Dosya No: 1998 '834 Karar No: 2004'668
Davacılar Mustafa ve Bekır Sucu vekıli tarafindan davalılar Bekir mirasçılan soyadı belli olmayan Ali. Emine, Hasan,
Ayşe ve Hazine Idaresı aleyhine açmış bulunduğu tapu ıptalı ve tescil davasıntn yapılan açık duruşması sonunda;
22 06 2004 tarıhinde venlen kararda soyadı bellı olmayan Bekır mirasçılan olan Alı. Hasan, Emine \e Ayşe adına kayıtlı
Adıyaman merkezı Yeşilyurt Mahallesi 425 ada 51 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptalı ıle davacılar Mustafa Sucu ve
Bekır Sucu adına hısseleri oranlanna göre adlanna tescıhne karar verilmıştır. Yukanda ısımlen yazılı davalılann adresleri
tespıt edılemedığinden ilanın yayınından itibaren davalılann 30 gün ıçerisınde mahkememızce venlmış bulunan hükmü
Yargıtay'dan temyiz haklannın bulunduğu, bu süre ıçensınde temyız etmedıklen takdırde karann kendılerine tebliğ edilmiş
sayılacağı ve hükmün kesınleşmış sayılacağı ılanen tebliğ olunur. 24.08.2004. Basın: 39582