25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 A3UST0S 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK :js.3İATLl :STAN"3UL A3DÜLCAN2AZ' EAC2RALA3I ^P KISIM IİBDE.Y Gazipaşa'nın biraz ötesindeki antik kent> Muzkent adını alan Kıcık köyünün muz bahçesine dönüştü Nephelis'te Zenom'aövgü• <^^ ağlar sılsıle halınde ve m ^ bırbınnın üzerine kat- m M lanarak denıze doğru m W gelıyor Gazıpaşa'dan m -^ Anamur'a doğru kara- yolu denızden uzaklaşıyor Gazipa- şa'dan 12 kilometre sonra yol kenann- daki tabelalardan bınnde "Muzkent", ötekınde "NepbeKs" yazıyor Muz- kent, muz yetışhren bir köy; Nephe- lis ise antık bır kent. Yenı köyle esJa kent bırbıruıın ıçıne girmış; antik yer- leşım, köyün muz bahçesı olmuş. Köyün beş kılometrelik yolu, kıv- nlarak küçük tepelen aşıyor ve en te- pede Akdenız'e vanyor. Akdenız, ayak alhnda Lacıvert; mavi; turkuvaz; beyaz ve Akdenız. Sonsuzluğa uzanan bır denız. Ye$ll öıtünün altında Nephelis Köyün ıçınde yol, toprağa dönüyor ve sanki kocaman bır yılan kı vnlarak yamaca uzanmış gıbı en tepeden dö- ne döne aşağıya ınıyor. Tepeden aşa- ğı toprak kat kat kesılerek set yapıl- mış. Setlenn altı taş duvar; duvann üs- tü bahçe. Bahçeler muz ağacı dolu. Bır bahçe, yüz bahçe, bın bahçe. Toros- lar'ın denıze varan son sılsilesmın ya- macında on bınlerce muz ağacı. Muz bahçelennden bınnın ıçınden hafıf bıryokuş çıkınca, karşınıza Nep- helis çıkıyor. Fakat ıkı pencere, bır kapı boşluğu kalmış taş duvanndan başka bir şeyi- nı göstermıyor. Nephelis, yeşıl bir örtünün altında saklanmış duruyor. Nephelıs, antıkçağın Dağlık Kılık- ya bölgesındekı kentlerden biri Varlığı büınen fakat yen bilinmeyen bır kent iken 1990'lann başında Ana- mur'da kazı yapan Prof. Dr. James Russefl'la Alanya Müzesı Müdürü Dr tsmailKaramut yöreyı dolaşıyor. Ka- ramut, eski bır tapu kaydında yörenin adının "Niffi" dıye geçtıgıni söylüyor. Muzkent köyünün adı o sıra Kıcık... Nifli adı, Prof. Dr. Russel'ın ilgısüıi çekiyor. Kısa bir araştırmanın sonun- da aranıp da bulunamayan Nephe- lıs'in Niflı olduğu anlaşılıyor. Nephe- lis, ılk kez 1999 yılında Joumal of Roan Archeology dergısınde Kara- mut ve Russel ımzalı makale ıle tanh- tekı yerine dönüyor. Doğu Roma imparatoru Zenon Nephelis'te anıtsal yapı olarak gö- rûlecek bir şey yok gıbi. Ama Nephelis'ı görmek; Nephe- lıs'ten Akdeniz'e bakmak ve Zenon'la tanışmak gerekiyor. Zenon, Bizans ya da Istanbul'da Do- ğu Roma imparatoru. Zenon, împarator L Leon'un dama- dı ıken kayınpederinin ölümü üzeri- ne 474 yılında tahta çıkıyor. Zenon, Isaurialı bir asker. Isauria, antikçağda Toroslar'ın ar- katarafi; halkı talancı, savaşçı... Kon- ya'nın Bozkır ilçesı Isauria'nın mer- kezi gibı... Zenon, Isauria'dan çdap Bı- zans'a imparator oluyor... Fakat hiç se- vilmiyor. Ailesı sevmiyor, senatörler sevmiyor, anstokratlar sevmiyor, as- kerler sevmiyor... Sonradan görme dı- ye horlanıyor. Kahramanlığı yok dı- ye aşağılanıyor... Tarihe, "fiziksel gö- rönfiınüyle korkunç, ruhsal yapısryla jgrenç" dıye geçıyor. Fakat Zenon, kımsenin gözünün ya- şaa bakmadan, gaddar bir yönetım- le 17 yıl ıktıdarda kaiıyor. tşte böylesıne sevılmeyen Zenon, Nephelis'te yere göğe sığdınlamıyor Kentın tapınağından odeona gıden yol üzerinde, bir kenara savrulmuş halde bulunan ve kaldınlıp Alanya Müzesı'ne getınlen yazıtta şunlar ya- zıyor: "Ey dünya hâkimi Zenon. Sonsuz- luğa kadar yaşayınız. Cömertn'ğiniz sayesinde. şetirin kendisiyenfleniyor. M- ce vıllar dünya hâkinüne. Nice yülar kontumuza." Bıhndığı kadanyla, Anadolu'da Ze- non'a övgü düzülen başka bir anıt yok. Tekanıt bu.. Nephelis'le Zenon arasında bır "aşk" var! sorular tarihin kasasında Bellı kı Zenon bırcömerthk yapmış: Nephehs'e bır şeyler katmış. Nıye Nephelis ve Nephelis'te neler yapıldı sorulan ise şimdilik tanhın kasasında duruyor. Nephelis'te anıtsal yapı olarak gö- rülecek bır şey yok gıbı, ama kutu gi- bı bır tapınak var. Yaban ağaçlannın arasında kalan tapınak, şans ve kader tannçası Thkhe'yeadanmış. Sütunla- n çevreye dağılan tapınağın alınhğı yer- lı yennde. Kım bılır bu tapınakta ne- ler umdular, neler buldular Odeon, küçük bir ormanda Tapınağı solda bırakıp rampayı tır- manınca yolun saguıda küçük bır ode- on olmah.. Odeon var, ama basamak- lanndan bır tekı bıle görünmüyor. Odeon. küçük bır ormanın ıçınde kal- mış. Dallar ve yapraklar yapıyı sanp sarmalamış. Böylece tanh, doğanm koynunda ınsanJann tahnbatından ko- runmuş mu oluyor? Kocaman bır hayır. Çünkü aynı tahnbatı, hatta daha be- tennı başına buyruk bırakıldığında bu kezdoğayapıyor Hele bır ıncır çekır- değı... Çekırdek büyüyüp incır ağacı olduğunda, taşı ortasından ıkıye ayı- nyor, parçalıyor Admda "kültûr" sözcüğü olan ba- kanlığın ören yerlerindekı yaban ot- lan ve ağaçlannın temizlıği içın para ayırması gerekiyor. Para da para de- ğil hani. Oraya buraya savrulan para- lann yanında devede kulak. Fakat ören yerlenndekı bu gerçekten önemJı so- runa bakanlık kulaklannı tıkamış, so- runu umursamıyorlar. Belkı de "küHür''len yetmıyor! Nephelis 'te bır yazıt da Kılıkya Va- lısı CorneKus Dexter ıçm kazınmış. Isa'dan sonrakı 2. yüzyıla aıt ve Alan- ya Müzesı'nın bahçesinde sergıJenen yazıtta, valıye övgü düzülüyor. Nep- helislıler ışlennı bılıyor! Be$tk tonozlu mezarlar Kentın su sıstemi, odeonun üstün- den başlıyor. Vadıde bınken suyun bır sette bınktuildıkten sonra tünel ara- cıhğıyla kente taşındığı, kalıntılardan anlaşılıyor Ancak her birkalıntıyı ka- hn bır bıtkı tabakası örtüyor. Kentın aşağı kısnunda, fakat küçük bir tepe- nın üstündekı nekropolü gezmek, be- şık tonozlu mezar kalınhlannı gör- mek ıçınse doğaya karşı çok daha zor- Iu bır mücadeleye ginşmek gereki- yor. Monoflzlt. Tek doğa' demek En lyısi, bir taşın üstüne oturup Ak- denız' ı seyretmek. Yamaçlar yemyeşıl muz bahçesi.. Aşağısı masmavı denız. Işte Nephelis. Zenon, bırHınstıyandı... Ama Mo- nofizıtlerden yanaydı Istanbul'da he- nüz patnkhane yoktu; Roma'da papa vardı. Kilıse, Monofızıtlere karşıydı. Monofıat *tekdo^"demektı. Mısır'da ortaya çıkan Monofizıtler tsa'nın tan- nsalhğını ınsan nıtelığmın önünde tu- tuyor ve tek bır tannsal doğa öğretı- sını kabul edıyorlardı. Kilıse ise Isa'da, tek kışıde birleşmiş iki doğa, ikı nite- lık bulunduğuna, bu ıkı nıtelığin bır- bıriyle karşılaştınlamaz, değışmez, bölünmez ve aynhnaz olduğuna ka- rar vermıştı. Acaba buna Nephelis 'tekıler ne de- mıştı? TVephelis'te anıtsal yapı olarak görülecek bir şey yok gibi, ama kutu gibi bir tapınak var. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHANERİNÇ Temmuz Şampiyonları... Ekonominin iyiye gittiği yolundaki açıklamalar, hem hükümet kanadından hem de onlarla içlidış- lı olmayı yeğleyen iş dünyası mensuplannın ağzın- dan düşmüyor. Ekonomi iyiye gıderken(l) ürün ve hizmet fiyat- lanna üst üste yapılan zamlar herhalde bize özgü bir başan olmah. Uluslararası Para Fonu'na (UPF-IMF) önce eli- ni kolunu, sonra sakalını, en sonunda da kendisi- nı kaptırmış bır ülkenin insanlan olarak neler ola- cağını sadece tahmin ederek yaşamımızı sürdü- rüyoruz. Işin kötüsü tahminler fazla bir süre geçmeden gerçekleşiveriyor. örneğin açıklanan nıyet mektubuna göre, akar- yakıttan alınan özel Tüketim Vergisı'nin (ÖTV) art- tırılacağı sonucunu çıkaran uzmanların tahmini gerçekleşiverdi. Hem de hiç zaman kaybetme- den. Tahmini, dün sabah yayımlanan Cumhuriyet, okuriarına duyurdu. Ayarlama(!) haberi de öğle üzeri saat 12.00'ye doğru Anadolu Ajansı'ndan bilgisayar ekranlanna düşüverdi. Devletin açıklamalanna bakarsanız fıyatlardaki artış hızı eskıye oranla büyük ölçüde düşüyor, hat- ta artış yerine bazı kalemlerde ucuzlamalar oluyor ama ortalık zamdan geçilmıyor. Galiba fiyatı artmayan, bu nedenle de enflasyon hesaplanna yıllardır olumlu katkıda bulunan tek ürün gazeteler. Onlar da gruplar arası çekişmenin kor- kusundan zam yapamıyorlar. • • • Istanbul Ticaret Odası (İTO) 2003 Temmuz'u ile 2004 Temmuz'u arasındaki fiyat artışlannı yansı- tıp kıyaslayan araştırmasını da dün aynı saatlerde açıkladı. Bır yıllık artışın şampıyonu yüzde 110 ile devlet hastanelerinde yapılan enjeksıyonlardan alınan el emegi olmuş. Doktor muayene ücretlen bıle yüz- de 45.1 artmış, kamugörevlilerinın maaşlanna ya- pılan yıllık zam oranı yüzde 12'lerde kalmışken ığ- nenın acısı ücretıne de yansıyıvermiş. Ikinci sırada Boğaz'ın üzerindeki köprülerden geçış ücreti var. Oransal olarak yüzde 20'de ka- lan, ama 500 bin liralık tutanyla iki somun ekme- ği götüren zam bılindiği gibi yine mahkemelere düştü. Tüketici derneklen zammın ıptalı ıçın hare- kete geçtıler. Türkiye'deki hukuk anlayışının somut örnekle- rini köprü geçiş ücretlennin uygulanması sürecin- de yaşayarak görmek mümkün oluyor. Idari yargı, tutan daha azken yapılan zammı ya- sadışı bulup durduruyor ya da iptal edıyor. Karar zorunlu sayılarak uygulanırsa ücretlereskı sevıye- sine çekiliyor. Ardından eskisinin de acısını çıkarmak isterce- sine daha yüklü bır zam yapılıyor. Hadi yine gelsın mahkemeler, kararlar. Mahkeme kararianndaki gerekçeler degişmiyor ama UPF'nin isteklen daha ağır basıyor ki, hem hu- kukun hem de yasalann yok sayılması sürecinden bir türlü vazgeçilmiyor. • • • Yakın gelecekte yurttaşların cebine atılacak el- lerin daha da can yakıcı olacağı izlenımıni uyan- dıran bir haber de dünkü gazetelerde yer aldı. Hükümet, orta vadelı yeni programıyla ılgilı ola- rak teknik düzeyde bılgı alışverişınde bulunmak için UPF heyetini davet etmış. Türkiye Masası Şefi Rı- za Mofadam başkanlığındaki heyet önümüzdeki hafta gelecekmış. Mofadam'ın değerlendırmesı Doğu ile Batı ara- sındaki yaklaşım farkını da yansrtıyor gibi. Avrupa Birliği yetkilileri söyleyeceklenni pat di- ye dile getirerek çizmeyı aşma konusundaki uz- manlıklarını kanıtlamayı yeğlerken Rıza Bey öyle yapmıyor. Genlerinde kalmış olan Doğu'nun özelliğinden olsa gerek ılışkılerie ılgilı kararın hükümet tarafın- dan venleceğını söylüyor. Tabii bizimkıler de bu sözlerin gerçeği yansıttı- ğını kanıtlamak ıstercesıne mutlulukla ellerinı ovuş- turuyorlar. oerinc@cumhurryetcom.tr ANIYORUZ Yargıtay II. Hukuk Dairesi Onursal Başkanlanndan Ağabeyimiz DoçDrYAVUZOKÇUOGLUnu vefatının 3. yılında Büyük özlem, sevgi ve saygıyla anıyoruz. Kardeşleri Av. Merih 0. Erhan Prof. Dr. Aynan 0. Çavdar (ABD) (Ankara) TC İSTANBIİL ÜNtyERSİTESÎ, EDEBtYAT FAKÜLTESİ, TAŞINABİLİR KÜLTÜR VARLIKLARINIKORUMA VE ONARIM BÖLÜMÜNE YETENEK SCSAVI İLE ÖĞRENCt ALINACAKTIR Istanbul Ünıversıtesı, Edebıyat Fakultesı, Taşmabı- lır Kıiltür Varlıklannı Koruma Ve Onanm Progra- mı'na, 2004-2005 egitim öğretim yılında yetenek sı- navnyla açık olan kontenjana öğrenci alınacaktır Baş- vurularda ÖSS ham puanınm 225 ve daha yukanda olma koşulu aranmaktadır. Adaylardan İstenen Belgeler: 1 ÖSS sonuç belgesi veya noter onaylı örneği 2 Nüfus cüzdanı noter onaylı örneği. 3 İkı adet fotograf 4 Lıse veya dengı okul dıplomasının noter onaylı örneği 5 Taşınabıhr Kültür Vanklannın Koruma Ve Ona run Bölümü Bılgı Formu (1 C. Edebıyat Fakultesı, Öğrenci Işlennden temin edılecektır.) Sıııava ıkı aşamalı olarak gerçekleştınlecektir. 1. Yetenek sınavı (23 08.2004, saat 10.00) 2 Mülakat (25 08.2004 saat 09.30) Başvurular 05 08-13 08.2004 tarihlen arasında 1 Ü. Edebıyat Fakultesı Öğrenci Işlerinde yapılacaktır. Basm: 34106
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle