Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17AĞUSTOS2004SALI
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
Edirne
_Y 25 Sınop Y 25 Adana PB 32
Y 27 Samsun Y 20
Kocaelı Y 23 Trabzon Y 19
Çanakkale
Izmir
Y 23 Gıresun Y 19
Y 29 Ankara PB 23
Manısa Y 30 Eskişehir PB 24
Aydın Y 28 Konya B 25
Denızlı Y 29 Sıvas PB 20
Zonguldak Y 24 Antalya Y 30 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
PB
AB
AB
B
B
AB
AB
33
36
37
24
23
33
29
PB 30
Yurdun Kuzey ve
Batı kesımlen çok bu-
lutlu. Marmara, Ege,
Batı ve Orta Karadenız,
Iç Anadolu'nun Kuzey-
batısı ıle Batı Akdenız
yağışlı. dığer yertef par-
çalı az bulutlu geçecek
Hava sıcaklığı. kuzey-
batı kesımlerde htssedı-
lır derecede (5-7 dere-
ce) azalacak. dı§er yer-
lerde onemlı bır değışık-
lık olmayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
1b
21
22
24
24
25
27
25
Münih Y 27 Zürih
Berlın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
Y
PB
>
PB
B
B
B
B
26
31
25
30
29
26
30
19
Y 26
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflıs
Kahıre
Sam
B
B
B
Y
Y
Y
Y
A
A
20
31
30
36
21
26
19
36
36
QAçık Parçalı bulutlu ^ Çok bulutlu ı Yağmurtu Sulukar > Gok gurultuıu
* «
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Gelen ıktidarın başansızlıklannı örtmeye çabalarken
geçmiş iktidarları suçladığı bilinen bir gerçek.
Fakat iki yıldır iktidarda olan AKR ardı ardına gelen
başansızhklan geçmişe yüklemeyi marifet sayıyor.
Pamukova'da 39 kişinin ölümüne neden olan ka-
zayı araştıran bilirkişi raporu; sonjmluluğu, Ulaştırma
Bakanı Yıldınm gibi sadece makinistin hız sınırını aş-
masına yüklemedi; "traverslehn, raylann yıprandığı-
nı, yolun geometrisinin bozuk olduğunu, treniyoldan
hız değil, bu sorunlann da çıkaracağını" saptadı.
Bakan hızlandırılmış trene karar vermeden önce
bilirkişinin ortaya koyduğu hataları bir bir saptayıp dü-
zelteceği yerde, geçmiş yıllara sığınarak, geçmişi suç-
layarak işin içinden çıkmaya, sorumluiuktan kurtul-
maya çalışıyor.
Kazalardan sonra lokomotifleri otomatik fren sis-
temiyle donatmaya girişmesi bile alelacele fiyakalı gi-
rişimlere başlamadan önceki bir dizi ihmalin ilk itira-
fı değil mi?
• • •
Bu iktidar kafasını -hemen her açıdan- geçmişe
takmış. Kökleşmiş laikliği, Atatürk sevgisini kafalar-
dan, gönüllerden sökmenin aczini davranışlarıyla
gösteriyorlar.
Anıtkabirdefterineyazdıklan.Atatürk'eveCumhu-
riyete bağlılığı ifade eden söylemler bu kanının ifade-
si.
Ne ki geçmişe kafayı takan sadece Ulaştırma Ba-
kanı değil, örneğin çenesi bol Maliye Bakanı Kemal
Unakrtan da aynı anlayışı zaman zaman dile getiri-
yor.
Bir konuşmasında şöyle demişti: "Şeker, çimento,
kâğıt, buğday devlete ait. Ne komünist ülkeymişiz biz
böyle."
Patronundan masallar dinleyip yineleyeceğine,
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında, daha sonrakı yıllar-
da (övdükleri Osmanlı'dan miras) Anadolu'nun ne
halde olduğunu arada bir anımsasa... Ülkeye değil,
kendine hizmet etmiş olacak!
Şeker, çimento, kâğıt dışalımla sağlanıyor. Buğday
ilkel araçlarla ancak köylüye yetecek kadar üretilebi-
liyor. Köylüsü, çiftçisiyle halk yoksul. Cumhuriyet böy-
le bir ülke devraldı.
özel girişimin sıfıra vurduğu, Türk'ün henüz ticaret
yapmayı beceremediği yıllarda devlet; şekerin, çi-
mentonun, kâğıdın fabrikalarını kuruyor, işletiyor.
Akıl almaz rejim kıyaslamalarıyla ve bir latife uğru-
na geçmişi karalayan Kemal Beyim de yoktan var
edilen Cumhuriyetin nimetleriyle okuyor, serpiliyor.
öyle gelişiyor ki bakan oluyor, kocaman kocaman ar-
salar alıyor, satmak için zaman kolluyor.
Atina'da Başbakan Karamanlis, bizimkinin yüzü-
ne bakmış, yorgun görmüş. Nedenini sormuş, "Çok
yolculuktan" diye yanıt almış.
Oysa yüzlerdeki gerginlik ne yoldan ne boydan.
Bal gibi, Istanbul Belediyesi'nde hizmetinde olan Bi-
nali Bey'i bakanlıktan affedememenin sıkıntısından.
Geçmiş, geçmiş diyorlar. Pekâlâ ama, önce çok ya-
kın geçmişe bir bakalım. ömeğin Başbakan Beyefen-
di, Atina dönüşü, "Belediye başkanlanna söylüyo-
nım, acımasızca kaçak yapılan yıkacaksınız" buyur-
muş.
Şimdi soralım: Beyefendi belediye başkanlığında
durmadan yapılan kaç gecekonduyu, Istanbul'u çe-
peçevre saran kaçak yapılardan kaçını "acımasızca
yıktırdı" acaba'?
• • •
Beğenmedikleri geçmiş yıllarda, örneğin Van'da bir
eski mılletvekili karakol basarken oğlunun öyle üç-
beş kilo eroin kaçırmaya tenezzül etmeyeceğini, an-
cak tonla uyuşturucuyla ilgileneceğini söylerken "Bu-
rada kanun benim" diyebilir miydi?
Oralarda bir zamanlar normal işleyen düzeni neye
bağlarsa bağlasınlar devletin değil sesi, gölgesi böy-
le azgınlığa, yasa tanımazlığa yeterdi.
Bugün Doğu'da, Güneydoğu'da bir şeyler oluyor,
taşlar yerinden oynadı. Van'daki olaylan basit bir za-
bıta, jandarma olayı gibi geçiştirmek ve suskun kal-
mak, oralarda devletin varlığına bir darbe daha vur-
mak anlamına geliyor, gelecek.
Bu kadro, söylemlerinde başıboş bırakıldı. Geçmi-
şi bırak, kendine bak diyen de yok!
AL fiÖZÜM SEYREYLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Komşuya helal olsun
I BaştarafiArka Sayfada
Bütün bu tarihı yu-
karda kutsayan biri var-
dı. Demir halatlara bağ-
lanmış uçan bir Eros.
Aşk tannsı. Bravo val-
lahi. Gözlerim yaşardı.
Yunanlılar her şeyi aşk-
la kutsadılar: kendi ta-
rihlerini, olimpiyat tari-
hini ve günümüzü. Eros
hiç eksık olmadı.
Ya, havuzun içine
yerleştirilen kâğıt kayı-
ğa ne demeli? İçinde
küçücük bir çocuk, ge-
leceğıni simgeliyor
Çok basit ama bir o ka-
dar da etkileyicı. Yu-
nanlılann bir kısmı bu
iş içın yapılan masrafı
çok bulmuş. Ama gös-
teriden sonra fikirleri
değişmiştir sanınm,
çok az ülke kendi tarihi-
nı bu denli evrensel kı-
labilır. Bizim de bundan
epey bir ders almamız
gerekiyor.
Düşünün.. bır rayın
üstünde Anadolu'nun
tüm uygarlık tarihı ge-
çiyor. Hani bunca mas-
rafı çok gören ben bıle
bunun için seve seve bır
altın yüzük armağan
edebilırim. Milyonlarca
insana, en çok da kendi
ınsamma Anadolu'nun
muhteşem tarihini gös-
termek için.
İçim yandı ama gös-
teriyi zevkle izledim.
Tabiı daha sonra yapı-
lan müsabakalan da.
Özellikle atletizm, sı-
rıkla atlama benim en
sevdiğim sporlardan bi-
ridir. Ama bu yıl halte-
re takıldım ve Nurcan
Taylan adlı o gencecik
kızın inanılmaz ağırlık-
ları kuş gibi kaldınrken
yüzünde oluşan irade-
ye. kararlılığa şapka çı-
kardım. Nurcan'm aya-
ğı sakattı, çok acısı var-
dı ama başardı. Onu iz-
lerken bir güzel insan
aklıma geldi, Süreyya
Ayhan. Bugünlerde
çok acı çektiğine emi-
nim, moralinin çok bo-
zuk olduğuna da... Ah
ne olur, biraz daha cadı
olsaydı ve onu kimsele-
re kaptırmayacağım di-
ye, adeta ince bir zırhla
kuşatan ve pek çok yan-
lış yapan kocasına baş-
kaldırsaydı.
Içımden bunu dile-
dim.
isilozgenturkırt superonline
Ilaçta bir skandal daha• Baştarafı 1. Sayfada
Interferon A'nın kullanım
alanlan, AIDS ile ilişkili kaposi
sarkomu, tüylü hücreli lösemı,
foliküler lenfoma, kronık myelo-
id lösemi, laringeal papılloma-
tozis, karsinoid tümörlerin lenf
ya da karaciğer metastazlan,
kronik hepatit B, kronık hepatit
C, malign melanomda yarduncı
tedavi ve multiple myelomda re-
misyonların şürdürülmesi olarak
sıralanıyor. Özetle, ilaç, lösemi
ve kronik Hepatit B ile Hepatit
C hastalannda, böbrek kanserle-
rinde kullanılıyor.
Bu ihalede de ciddi boyutlar-
da kamusal zarar olduğunu belir-
ten Tıp Kurumu Genel Sekrete-
n Dr. Ali Rıza Uçer, SSK ıhale-
sinde rekabet koşullannın sağ-
lanmadığını belirtti. Oçer, Erit-
ropoıetin etken maddesini içe-
ren Neo Recorman ihalesinde 43
bin kutu için Roche'un, 30 bin
kutu Eritropoietin için de Gürel
şirketinin şartnamede tanımlan-
dığını anımsattı. Eritropietin,
Roferon gibi tekel olan ilaç ör-
neklerinde toplu alımlarda ka-
musal yarann gereği olarak mut-
laka anlamlı bir iskonto için sıkı
pazarlık yapılması gerektiğini
belirtti.
Tıpkı Eritropoietin gibi biyo-
tek bir ilaç olan Roferon adlı
ilaçta da tekelcı bir piyasa yapı-
sı söz konusu. Iki ulusötesi şir-
ketin sattığı ilaç piyasasındaki
şirketlerden biri Roche (ilacın
adı Roferon-a- Interferon alfa 2-
a). Diğeri ise ABD kökenli ulu-
sötesi bir şirket olan Schering
Plough. Bu şirketin ilacırun adı
tntron-A (Interferon alfa 2-b).
SSK ihalesinde yaklaşık 24 bin
kutu tntron-A da yer almış ancak
Schering Plogh'un Intron-A
formlan ihaleye giremedi.
Roferon ve întron dışında pa-
zardabaşkabirürünyok. Üçer'e
göre, bu iki ilaç birbirine çok ya-
kın, ama farmakolojik olarak eş-
değerkabul edilmıyor, farmako-
kinetik özellikleri gibi nedenler-
le ayn ayn ilaç olarak kabul edi-
liyor. Üçer, böylece ihalelerde
Bashakatt ÜeÇÖrÜStÜ YargıtayUeMtTMkarşıkarşıya getiren tartışma-, vuşuunun tlt gl/ıuflli U r n e d e n i y , e hükümetin hiçbir değerlendirme
yapmaması dikkat çekti. Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in tartışmanın gündeme geldiği ilk giinkii açık-
İamasından bu yana Başbakan Recep TaV\ip Erdoğan başta olmak üzere konuyu kimse değerlendir-
medi. Erdoğan, Ankara'ya dönüşünde Esenboğa Havaalanı'nda gazetecilerin Yargıtay Başkanı ile il-
gili soru sorma isteği üzerine, "Arkadaşları iizmeyin" demekle yetindi. Başbakan Erdoğan dün Baş-
bakanlık'a gelmesinden kısa bir süre sonra MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'u kabul etti. Erdoğan ile
Atasagun görüşmesi yaklaşık 2? dakika sürdü. Atasagunun son günlerde yaşanan tartışmaları görii-
şerek konuyla ilgili Başbakan'a bilgi aktardığı belirtildi. Erdoğan'ın Atasagun ile görüşmesinin ar-
dından, "Bilgi almak için çağırdım. Cerekli bilgileri aldım" dediği öğrenildi. Bu arada Atasagun ile
ilgili Başbakanlık tarafından herhangi bir soruşrurma açılmayacağı bildirildi. (Fotoğraf: AA)
4
Görüşmeyi MIT istedi'
Hakkındaki dosya Yargıtay Birinci Başkanvekilliği'ne gönderilen
Özkaya, Atasagun'un açıklamalarını 'nezaketsiz' olarak değerlendirdi
İLHAN TAŞC1
ANKAKA - Yargıtay Başkanı
Eraslan Özkaya, Alaattin Çakı-
cı dosyasına ilişkin tartışmada
kendisini "yalan söylemekle
suçlayan" MlT Müsteşan Şen-
kal Atasagun'u "nezaketsiz
davranmakla" suçladı. Özka-
ya'nın yakın çevresine görüşme
isteğinin "kesinlikle MİT'ten
geldiğini" belirterek "Ben iste-
seydim Atasagun'u arardım.
Tanımadığım birisini neden
arayayım ki?" dediği öğrenildi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcıh-
ğı, Özkaya ile ilgili dosyayı, Bi-
rinci Başkanvekilliği'ne gönder-
di.
Yargıtay Başkanı Özkaya ile ba-
zı daire başkan ve üyeleri, MİT
Dış Operasyonlar Daire Başkan
Yardımcısı Kaşif Kozinoğlu nun
çete lideri Alaattin Çakıcı içinYar-
gıtay Başkanlığı'na ricacı gittiği
iddiasıyla ilgili tartışmalan değer-
lendirdiler. Toplantıda, Yargı-
tay'dan konuyla ilgili Özkaya baş-
ta olmak üzere hiç kimsenin bası-
na açıklama yapmaması konusun-
da ortak tavır benimsendi. Bu ka-
rarda, tartışmalar nedeniyle yargı-
run yıpranmasının önlenmesi he-
deflendi. MtT Müsteşan Atasa-
gun'un, Özkaya ve yargıya yöne-
lik açıklamalanna "zamanı ge-
lince Yargıtay olarak" yazılı ya-
nıt verilmesi de kararİaştınldı.
Eraslan Özkaya'nın 6 Eylül'de ad-
li yılın açılış konuşmasında "ki-
şisel" olması nedeniyle tartışma
konulanna gırmeyeceği, ancak
yargıya yönelik baskı girişimleri-
ni aynnrılı olarak irdeleyeceği öğ-
renildi.
Değerlendirme toplantısında,
"bir odaktan pompalandığı be-
lirtilen iddialann", bazı gruplar-
ca fırsat bilinerek "yargıdan rö-
vanş alma" çabasına dönüştüğü
dile getirildi. Toplantıda, Özka-
ya'nın görüşme talebinin
"MtT'ten geldiğini" ymeledıği
belirtildi. Ahnan bilgiye göre, Öz-
kaya toplantıda, "MİT ile görüş-
me talebi benden gitmiş olsaydı,
ben Kaşif Kozinoğlu'nu değil,
Atasagun'u arardım. Kozinoğ-
lu'nu görüşmeye gelene kadar
tanınuyordum. Ziyarette, Çakı-
cı konusu görüşüldü. Görüşme-
den Atasagun'un bilgisi olduğu-
nu söyleyen Kaşif Kozinoğlu,
'Müsteşanmdan ızinsiz tuvalete
bile gitmem' dedi. Kişisel görüş-
me değildi" dıye konuştu. MİT
Müsteşan Atasagun'un "Yargı-
tay Başkanı, arkadaşımızın
(Kozinoğlu) 4 arabayla geldiği-
ni söylüyor. MİT'ten hiç kimse
bir yere 4 arabayla gitmez. Bun-
lan nereden, penceresinden mi
görmüş?" sözlerini de Özka-
ya'nın toplantıdakilere, "Kozi-
noğlu ile görüşmenİD ardından
kendisini yolcu ettim. Kapıyı aç-
tığımda bir anda kapının önün-
de etten duvar örüldü. Bunlar
da kim diye sorduğumda. Kozi-
noğlu'nun korumaları olduğu-
nu öğrendim. Kendi korumala-
rım da misafirin 3-4 arabayla
geldiğini aktardı" diye değerlen-
dırdi.
Yargıtay Başsavcılığı, Eraslan
Özkaya ile ilgili iddialan içeren
dosyayı Birinci Başkanvekilli-
ği'ne gönderdi. Başsavcılık, Yar-
gıtay Genel Sekreter Yardımcısı
Ercan Yalçınkaya ile ilgili dosya-
yı ise Adalet Bakanlığı'na ulaştvr-
dı. Yargıtay 1. Başkanvekili Ma-
ter Kaban, dosyayı, inceledikten
sonra gelecek günlerde Yargıtay
1. Başkanlık Kurulu'na götüre-
cek. Kurula, hakkmdaki iddialar
soruşturulduğu için Eraslan Öz-
kaya değil, Başkanvekili Mater
Kaban başkanlık edecek.
rakipsiz olan şirketlerin "boş
kaleye gol attıklannı" belirti-
yor. Söz konusu iki şirketin ecza
depolanna verirken yüzde 40-
50Tere varan indirimler uygula-
dıklannı belirten Üçer, buradan
yola çıkarak SSK'nin 7 trilyon li-
ralık alırmnda en az 3 trilyon li-
ralık kamu zaran oluştuğunu be-
lirtti.
SSK'nin mutlaka merkezden
doğrudan alımla kıran kırana pa-
zarlık yöntemini benirnsemesi
gerektiğini dile getiren Üçer. ay-
nca 700'den fazla hastanesi olan
Sağlık Bakanlığı'nm da bunu
uygulamasının zorunlu olduğu-
nu belirtti. Üçer, gerek Sağlık
Bakanlığı'na bağlı hastanelerde
gerekse üniversite hasta-
nelerinde ihale ile alınan
ilaçlarda SSK'de olduğu
gibi büyük çaplı indirim-
ler yapılabildiğini kayde-
derek sistemin nasıl işle-
diğini anlattı. Buna göre,
hastaneler ilacı ne kadar
ucuza alırlarsa alsınlar
sosyal güvenlik kurumla-
nna, diğer resmi kurum-
lara ve cepten ödeme ya-
pan yurttaşlara, peraken-
de satış fiyatı (eczane sa-
hş fiyatı) üzerinden fatu-
ralandınyor. Söz gelimi
perakende satış fiyatı 100
milyon lira olan bu ilacı
ihalede 50 milyon liraya
indirmişlerse bile sosyal
güvenlik kurumlanna
100 milyon liradan fatu-
ralandmyor. Üçer'e göre,
böylece ihalede sağlanan
kamusal kaynak tasarru-
fu kamusal olma özelliği
tartışmalı olan döner ser-
maye gelirlerine akıyor.
Bir bölümü o kurum-
larda çalışan personele ek
ödeme olarak aynlan dö-
ner sermaye kaynağı, i-
laç, tıbbi malzeme, tıbbi
teknoloji talebini kabar-
tan bir unsur oluyor. Sos-
yal güvenlik kurumlan-
nın, resmi kurumlann ve
şahıslann hizmet satm al-
dıklan hastanelerden (bu-
na özel hastaneler de da-
hil) aldıklan ilaçlarda,
perakende satış fiyatı
üzerinden değil de ihale
bedeli üzerinden belli bir
kâr oranı konarak fiyat
belirlenmesi gerektiği be-
lirtiliyor. Bu arada, Rofe-
ron alımıyla ilgili soru
yönelttiğimiz SSK Sağ-
lık tşleri Müdürlüğü, so-
rulara yanıt vermedi.
CHP,Eraslan Özkaya ile ilgili savlan iûiyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Grup Başkanvekili
KemalAnadol, Yargıtay Başka-
nı Eraslan Özkaya ve MİT'in
konu edildiği haberleri dikkatle
izlediklerini vurgularken Başba-
kan Recep Tavyip Erdoğan'ı
bu konuda açıklama yapmaya
çağırdı. "Buzdağımn üstünü
göriiyoruz" diyen Anadol,
"MİT'in kadrolaşmaya ta-
hammülü olmadığını, AKP
kadrolaşmasının bu kuruma
bulaşmasını istemediklerini"
söyledi.
Anadol dün parlamentoda ga-
zetecilerle sohbet etti. Anayasa-
da yargının bağımsızhğına iliş-
kin düzenlemeler bulunduğunu
vurgulayan Anadol, bu konuda
yorum yapma haklan olmadığı-
nı belirtti.
Anadol, gerek MİT Müsteşa-
n gerekse emekli MİT mensup-
larının açıklamalanru dikkatle
izlediklerini belirtirken şunlan
söyledi:
"Ülkenin en önemli isrihba-
rat kuruluşunun geçmişte bü-
yük yanlışlar yaptığı görüldü.
Adeta yasalar hiçe sayılmış.
Kanun kaçaklanyla. hüküm
giymiş kişilerle ilişkiye giril-
miş. MİT Müsteşan'nın açık-
lamalarından anladığımıza
göre, 1998'e kadar Alaattin Ça-
kıcı ile irtibat devam etmiş.
Halihazırda Çakıcı ile bağlan-
tısı olan MİT mensuplan orta-
ya çıkıyor.Anlaşılan, 1998'den
sonra şahsı adına Çakıcı ile te-
nıası olanlar var. Yargıtay'ın
MİT'le ilişkilendirilmesi de-
mokratik hukuk devletinin
izin vermeyeceği şeyler."
Rekabet Kurulu
Soruşturma
şimdilik yok
Roche şirketinin Ne-
oRocormon adlı ilacı
SSK'ye çok yüksek fi-
yatla satmasının ardın-
dan "hâkim tekel ko-
numunu kötüye kul-
landığı" iddialan gün-
deme geldi. Uzmanlar,
birkaç yıl önce vitamin
grubu ilaçlan çok yük-
sek fiyata satmalan ne-
deniyle büyük para ce-
zalanyla karşı karşıya
kalan ulusötesi şirketle-
rin tavnnın Türkiye'de
de farkh olmadığuıı be-
lirtirken Rekabet Kuru-
lu Başkanı Mustafa
Parlak, ilaç skandalın-
da şu ana kadar kurulu
ilgilendiren bir boyut
bulunmadığını belirtti.
Parlak. bunun nedenini
Sağlık Bakanlığfnm
"azami fiyat belirle-
mesi" olarak açıkladı.
"Sağlık Bakanhğı,
azami fiyat belirlediği
için şirketler üst sınırı
geçmedikçe yasal ze-
minde satış yapıyor"
diyen Parlak, ancak her-
hangi bir şirketin depo-
larla sözleşme imzala-
yarak bölge paylaşımı
yaptığmın saptanması
durumunda olaya mü-
dahale edebileceklerini
kaydetti.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ğı sürece göre, şimdiye çoktaaan istikrarın sağ-
lanmış, petrol ihaleleri tamamlanmış, Irak'ı yeni-
den inşa edecek Amerikan firmaları ve onun ye-
rel taşeronlan saptanmış, Bağdat'ta yönetime ge-
tirilen Amerikan Iraklıları VVashington-Bağdat se-
ferlerinde ilk düzineyi geçmiş olacaktı...
Olmadı...
Bu bağlamda ABD'nin gösterdiği en büyük ba-
şarı, kuzeydeki Amerikancı gruplar hariç bütün
Iraklıları birleştirmek oldu... Saddam döneminde
birbirlerini vurmaya kurşunlan olmayan Sünni ve
Şii grupların temsilcileri şimdi omuz omuza!
Başlangıçta birbirinden bağımsız seyreden di-
reniş gruplarının şimdi, biranlamda anti-Amerikan
bir cephe oluşturdukları söylenebilir. Bu grupların
hedef olarak sadece Amerikan askerlerini değil,
Amerikalılarla işbirliği yapan Iraklıları da seçme-
leri işlerin önümüzdeki günlerde daha da karma-
şık hale geleceğini gösteriyor.
Necef'ten gelen haberler kanlı... Mukteda El
Sadr'ın Mehdi Ordusu ile Amerikan güçleri ara-
sındaki çatışmalar dengesiz silahlarla devam edi-
yor. Amerikan uçakları kentin tüm şüpheli yerleri-
ni bombalıyor. Hazreti Ali Türbesi'nin ön duvarı yı-
kıldı. Böylesi duvartar yıkılırsa altında kimin kala-
cağı belli olmaz...
Necef olaylarının tüm Irak'ın geleceğini etkile-
yeceği, Bağdat'taki Ulusal Konferans'ın aldığı ya-
radan da anlaşılıyor. Amerikan uçakları Necef i
yeniden bombalamaya başlayınca Irak'ın demok-
ratik-siyasi yapılanmasının konuşulduğu konfe-
ransın pek çok delegesi salondan ayrıldı.
Şansımız yaver gider mi?
Irak haberlerinin tümüyle kan ve barut koktuğu
bir dönemde Irak Devlet Başkanı Gazi El Yaver
dün Türkiye'ye geldi. Yaver'in Türkiye'de bir ya-
ver gibi karşılanmadığı, en üst düzeyde kabul gör-
düğü dikkati çekiyor. Bu ziyaret Türkiye için de bü-
yük önem taşıyor. Zira Türkiye, Irak'ta muhatap
arıyor...
Irak, mahallemizde bir Ameri-kan gölü... Mahal-
lenin bir bölümünde yükselen silah sesleri nasıl
tüm mahalleyi olumsuz etkilerse, doğal olarak
Türkiye de olup bitenlerden rahatsız ve endişeli...
Bütün bunlann üstüne, rahatsızlığını, endişele-
rini doğrudan iletebileceği güvenilir bir adres de
yok.
Terör örgütü PKK-KONGRA GEL Irak'ın sade-
ce kuzeyinde değil, Bağdat'ta da et-kinliğini sür-
dürüyor. Türkiye rahatsızlığını ABD'ye iletiyor.
ABD, "Bunlardan geçici yönetim sorumlu" diyor.
Geçici yönetime iletiyor, "Valla biz kendimize zor
bakıyoruz, bunlara nasıl bakalım" karşılığını alı-
yor...
Bir komşu olarak Türkiye ile Irak arasında cid-
di ticari bağlantılar da söz konusu. Ancak terör,
belirsizlik bu alanı da vuruyor. Muhatap? Yine
yok...
Her ülke sınırları dışında kendi dilinı konuşan,
kendi kültürünü paylaşan insanlarla ilgilenir. Tür-
kiye'nin bu konudaki politikası öteden beri değiş-
medi:
1- Bulunduğunuz ülkenin kurallarına, yasaları-
na uyun.
2- Bulunduğunuz ülkede kimliğinizi yitirmeyin,
varlığınızı sürdürün.
Bu durum bir anlamda Türkmenler için de ge-
çerli. Türkmenlerin ülke yönetiminde en azından
nüfusunungerektirdiğiölçüdetemsilindehâlâ so-
runlar yaşanıyor.
Yaver'e bütün bunlar iletildi...
Tabii Türkiye, Yaver'i yaver gibi karşılamadı, a-
ma asıl sorun şu:
Yaver nasıl davranacak?
"Ben bütün bu anlatılanları Amerikalılara anlatı-
nm, ne derierse onuyapanm" mı diyecek?
Yoksa "Biz Iraklılar olarak gerçekten yeni bir ya-
pı kuruyoruz, tümünü dikkate alacağım. Amerika-
lılar bir gün gidecek, kalıcı olan komşuluktur" mu
diyecek?
Gerçek görüntü birinci şıkkı gösterse de bütün
dileğimiz ikinci şıkkın yaşama geçmesi ve şansı-
mızın yaver gitmesi...
ankcum»/ cumhuriyet.com.tr
Parti örgütleri uyarıldı
AKP, AB'ye
kilitlendi
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
AKP Genel Merkez yö-
netimi, sonbahara dö-
nük tüm programını,
Avnıpa Birliği'nin
(AB) aralık zir\esini te-
mel alarak hazırlıyor.
AB'ye üyelik sürecin-
de hiçbir sorun çıkanl-
maması için teşkilatlar
uyanhrken siyasi tartış-
malara zemin hazırla-
mamak amacıyla mil-
lervekili transferinin de
dondurulduğu belirtil-
di.
17 Aralık'ta toplana-
cak AB zirvesi. iktidar
partisinin en önemli he-
defi oldu. Başbakan
Erdoğan, müzakere
sürecinde tartışmaya
neden olabilecek veya
Türkiye'nin görünü-
münü ters etkileyecek
hiçbir icraat ve uygula-
maya izin verilmemesi
için yetkili kurullannı
uyardı. AKP'nin 3. ku-
ruluş yıldönümünde,
CHP'den aynlan ba-
ğımsız milletvekili
Muharrem Doğan ile
birkaç mületvekilinin
daha partiye katılabile-
ceği kulislerde dile ge-
tiriliyordu. Olası trans-
ferlerin Başbakan Tay-
yip Erdoğan'ın talima-
tıyla durdurulduğu öğ-
renildi.
AKP'nin, aralık ayı-
na kadar toplumsal tep-
kiye ve siyasette büyük
tartışmaya neden ola-
cak icraattan kaçınaca-
ğı belirtildi. Imam hatip
öğrencilerine üni\ ersite
smavmda katsayı eşitli-
ği getiren tasan bu
amaçla rafa kaldınhr-
ken anayasa değişikli-
ğinin de 2005'e kalma-
sına büyük olasılık ta-
nınıyor.