18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17AÖUSTOS2004SALI CUMHURİYET SAYFA 17 j * "OBB: "Çki çakana ,_ destek vereceğiz." 2 Demek ki. isin çivisi çıktı! 2 «a i Bektronflt posta: denfzsomGcisnhiirfyeLcoiR.tr www.denizsom.com Tefc 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - ABD, Irak'a &üm yağdınyormuş... "öldüıme özaüriüöünü kullamvori" Sknitfly Blecikteki dik rampalarda sirücüleri yavaş grmeleri için uyaran trafik işaretlerinin yara sıra yol kenanndaki tabelalara büyük harflerle "yavaş" yazılmış. Fakat nedense her tat>elaya Ingilizce yavaş anlamında "slovvly" de yazılmış. OZÜPSÜZ armara'da son 10 yılın en yogun yağışı bek- leniyor; Istanbul'dayağmurafeti alarmı ve- riliyor. 11 yıl önce ne olmuştu da son 10 yı- lın en yoğun yağışı oluyor, bilen var mı? A- ma son 10 yılın tam ortasında yani beş yıl öncesinde Marmara'da yaşanan büyük depremi anımsıyoruz. Gölcük'te patlayıp Istanbul'u da sallayan 17 Ağus- tos 1999'daki depremin ardından beş yıl geçti de ne oldu? Beş yılda ölü sayısını bile hesaplayamadık; yaklaşık 40 bin kişinin öldüğünü sanıyoruz. Insanlar, "yaklaşık" olarak yaşıyor, "yaklaşık" olarak ölüyor! Jeoloji Mühendisleri Odası, "Depremden üç yıl ön- ce Istanbul'da ev sahipliğini yaptığımız Birieşmiş Mil- letler Insan Yerieşimleri Konferansı Habitat II Dekla- rasyonu'na atılan imza ile afetler karşısında giderek artan korumasızlığa karşı herkes için yeterii konut te- min etme ve insan yerieşmelerini daha güvenli, da- ha sağlıklı ve yaşanabilir kılmak, gerekli planlama mekanizmalan ve kaynakları sağlayarak doğal afet- Inşallah lerin ve diğer acil durumlann insan yerieşimleri üze- rindeki etkilerini hafifletmek, afetten etkilenen yerie- şimleri gelecekteki afetlerle ilgili riskleri azaltmak için devlet olarak uğraş verilmesi ulusal ve dünya kamu- oyuna taahhüt edilmişti. Ancak bu taahhütler de, tıp- kı Birieşmiş Milletler tarafından 1990-2000 yılları ara- sındaki dönem için ilan edilen 'Doğal Afet Zararlan- nın Azaltılması İçin Uluslararası On Yıl' kapsamında ülkemizde başlatılan çalışmalar sonucunda hazıria- nan 'Türkiye Milli Planı 1990-2000' önerilerinin tasar- ruf tedbirierine takılması sonucu askıya alınması gi- bi kâğıt üzerinde kaldılar, kısa zamanda unutuldu- lar"diyor. Unutulan 10 yıllık milli planı anımsayan var mı? Istanbul'da beklenen yağmurun su baskınlanyla 1 Türk Telekom'un telefon görüşmelerini yüzde80 ucuzlatıyormuş gibi gösterdiği yeni tarifeleriyle ilgili reklamlar, Tüketiciler Birliği'nin başvurusu üzerine Reklam Kurulu tarafından yanıltıcı ve aldatıcı olduğu gerekçesiyle durduruluyor. Akıllannı halkı yanıltmak için çalıştıranlann nedense akıllannın ucundan bile halktan özür dilemek geçmiyor. Takas # Gülhan Elmas: "Istanbul'daki ruhban okuluna karşı Atina'da tekke mi açılacak?" can kaybına neden olmaması için belediye alçak semtlerdeki alt katlan boşalttınyor; evlerini terk eden- ler için motellerde oda hazıriatıyor. Fakat deprem yağmur gibi değil; zamanı tahmin edilemiyor... Jeoloji Mühendisleri Odası, "Istanbul'u etkileyecek depreme yönelik senaryolarda, 10 binler- ce insanımızın kaybedileceği, 70 bin binanın ağır ha- sar görecegi, bu binalardan 30 bininin yassı kadayıf gibi kat kat ve üst üste yığılacağı öngörülüyor. 17. Ağustos 1999 depreminden bu yana geçen beş yıl- da yasananlar ve yapılan tüm uyanlar göz ardı edil- miştir. Siyasi iktidariann ve yerel yönetimlerin en acil görevleri arasındaki afet zarartannın azaltılmasına yö- nelik karariar ancak son sıralarda ve eksikli yer ala- bilmiştir" diyor. Meteoroloji yağmuru görüyor ve önceden bildiriyor. Jeoloji depremi biliyor fakat zamanını bildiremiyor. Belediye yağmurun inşallah atlatılacağını söylüyor. Istanbul son 10 yıldır "inşallah"la yönetiliyori SESSÎZ SEDASIZ (!) Uşak Kışladağda altın üretilirken... Uşak Kışladağ'da Eldorado şirketi- nin altın üretim projesiyle ilgili Ingilız- ce biryazının tercümesi: Türk Hükümeti tarafından yakınlar- da kabul edilen iki madenci dostu kanu- nunun, Eldorado'nun kârtılığını biraz da- ha arttırması bekleniyor. Vergi muafiyeti, maden arama, inşaat, malzeme alımı, maden işletme, eritme ve rafineri gibi fa- aliyetleri de kapsamaktadır. Eldorado Kışladağ işletmesinde mali- yetlerin yüzde 18'lik katma değer vergi- sınden negatif yönde etkıleneceğinden endişelenmişti. Tahmin edilen ilk serma- ye maliyeti hızla 54 milyon dolar yerine 73.3 milyon dolara yükselecekti. 2003 Mart ayında yapılan fizibilite çalışmala- nnda, nakit işletme maliyeti on altın ba- şına 152 dolardan 188 dolara yükselmiş- ti. Toplam üretim maliyeti on altın başı- na 203 dolardan 244 dolara tırmanmış- tı. Vergi sonrası net mevcut değer, fizibi- lite sırasında bulunan 255 milyon do- lar yerine 286 milyon dolar olacaktı. Vergi sonrası dahili kâr oranının yüz- de 32.6'dan yüzde 29'a düşeceği tah- min ediliyordu. Vergi muafiyetinden son- ra, firma, yatınm sermayesinin 10.7 mil- yon dolar azalacağını, nakit işletme ma- liyetinin ise onz altın başına 23 dolar aza- larak 165 dolar olacağını tahmin etmek- tedir. Vergi konusunun çözülmesinden şirket yetkilileri oldukça memnun kaldı. Şirket başkanı Paul VVright 'Bu deği- şiklik, Kışladağ projesinin kâroranını yüz- de 43'e getirerek ons başına 350 dolara yükselmektedir' dedi." Yüksek Yerilim Hattı Gönlümde yatan aslan hırçın.. Bakıcı tutup evcilleştirsem mi? erdincutku(a yahoo.com Ormanlar Alev Alev TÜRKSEN BAŞER KAFAOĞLU 24-30 Temmuz 2004 tarih- li The Economist dergisinde "yağmur ormanlannı koru- ma" konu edilmiş. özetle; "ekosistemde yaşamsal çev- rimlerde önemli rolü olan yağmur ormanlannın yok edilişi nedeniyle, olumlu kat- kısı global açıdan azalacak- sa, sözkonusu ormanlan ko- ruma yükü de global olarak ele alınmalı" deniyor. Bir an- lamda özellikle yoksul ülke in- sanlannın çoğu, yağmur or- manlanna gelir elde etmek ve geçinebilmek için taria yapıp soya ekiyorsa, onlara bunun dışında, yani ormanlan yak- madan geçinebilecekleri desteği sağlayarak, değişik yollar veödüllerie söz konu- su bu yük neden global ola- rak paylaşılmasın? Böylece sorunları çözülen yerel halk, öncelikle kendi ormanlara sa- hip çıkabilir diye, çeşitli çö- zümler üzerinde tartışılıyor. Gerçekte de ormanlar dün- Vıın zenginliği, ama aynı za- manda çoğunlukla yoksul ül- kelerin malıdır. Brezilya Tanm Bakanı'nın The Economist'in "Yağmur ormanlan Brezil- ya'dan çok insanlığa aittir" savunusunu kınayarak kuş- kulannı dile getirişi, yerel ve global arasındaki uyum dü- şüncesinin tartışmalannı da- ha da hızlandırmış oldu. Uyum nasıl olacak? Bize gö- re, bunun yaptınmı için itici gûç, sivil toplum hareketleri güçbiriiğidir. Böylece ABD ve onun taklitçisi hükümetlerin çevreye bakış ve politikalan- nın canlılara saygılı bir biçim- de değiştirilmesi zorunluluğu onlara her fırsatta anlatılma- Çünkü dünya mirası or- manlann cayır cayır yanması, etosistemin sona hızla yak- laşması demektir. ömeğin, Aiika yağmur ormanlan, Gü- neydoğu Asya yağmur or- rranlan, Brezilya'nın Atlas Ckyanusu kıyılan boyunca yayılan ormanlar, bolluk ve verimlilikleriyle dünyanın en bjyük alanlan olarak bilinir- ler. Bu tür ormanlar, ılıman böl- ge ormanlanndan epeyce farklı bir ekosisteme sahiptir- ler. Besinlerin yüzde 5'i top- rakta, yüzde 95'i ise ormanın kendisinde bulunur. Söz ko- rusu ortamlar için, her delik- ten sayısız canlı türünün fış- kırdığı bir yaşam cümbüşü demek yanlış olmaz. Ilıman bölge ormanlannda ise tersine, besinlerin yüzde 95'i toprakta, yüzde 5'i ise or- manın içinde tutulur. Bu da onlann kendilerini oldukça hızlı yenileyebilmelerini sağ- lar. Sözü edilen bölgelerdeki ormanlar, birkaç buzul çağı geçirmiş olan dağlardan ufa- lanarak inip oluşan bol mine- ralli topraklar üzerindedirler. (Küresel Isınma Kitabı, Al Go- re). Tüm farklılıklara karşın her iki orman için de ortak sorun ormansızlaşma. Ormansız- laşmada, her ülkede neden- ler ve bu nedenleri ortaya çı- karan politikalar benzerya da farklı farklı da olabiliyor. Ama bizdeki ibretlik! özellikle son yıllarda ülkemizde ormansız- laştırma politikalannın en yo- ğun olduğu bir süreç yaşan- maktadır. özellikle hükümetin pek çok doğal kaynak üze- rinde kullandığı "yasal kılıfına uydurarak" yok edip paraya çevirmetaktiği, ormanlanmız için de hızla uygulanmakta- dır. İlgili meslek odalan ve si- vil toplum kuruluşlannın sık sık yaptıklan takip ve uyanla- ra rağmen, ormanlan koruma yerine, devlet eliyle orman- sızlaştırma politikalan iştahla sürdürülmektedir. Formula 1 yanş pisti de ay- nı olumsuzluklan içermekte. Adı geçen yanş, dev tesis için, Istanbul Tuzla Tepeören Köyü mevkiinde Hazinedar Sadri Ali Mehmet Şüheyl Vakfı'na ait bir orman alanı, işte böyle yasal kılıfına da uy- durularak yok edilenler ara- sında. Nasıl mı? Tanm alanı statüsüne sokulup Bakanlar Kurulu karanyla "vakıforma- nı" için turizm bölgesi olarak onanıp ve de Çevre Etki De- ğeriendirme Raporu'na gerek olmadığı belirtilip tamamen farklı bir yasal tablo ile ortaya konan birormansızlaştırma... AKP hükümeti bu hız, be- ceri ve gidişi ile orman kay- naklannı tüketmeye kılıflar hazıriarken onlardan, dünya- da tartışılan "ormansızlaştır- mada yerel ve global uyum "dan haberdar olmala- nnı; orman yangınlan için ön- lemler almalannı; doğal kay- naklanmızın dış savunusunu yapmalannı nasıl bekleyebili- riz? Yine de hatırtatmak iste- riz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladığı günlük Ülke somnlanna ilişkin raporianyla, araştımalanyla, köşe yazıtanyla, tarafsız haberteriyle sivil toplumlann gazetesi. Düzenli okumak için abone olun. Td: 0.212.51108 75 Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. NURCANGÜZEL ÇİZGtLlK KÂMtL MASARACI kamilmasaraciCd mynet.com HARBl SEMIH POROY [email protected] , I ı Iı " ı I h I o 1 ı I / ı ı I ı I , / ı , " ' J J ı ' ıi ı, 1 I ı ı I I I ' 1 1 I I ' , ' ' ' 1 ' K, ' I I ' / w^ l ' l) !,' l ı l !{ '^'\j' l ı , ' ' • ' / ' , } ' / ' ' y//' 1 /, 1 , 11 ''/'' 1 ı' 1 1 V/£///'''''//// ' i ' ' 1 ^ ! l ' / l ' l ı ] l l ' ) ' , l < l ' ı , l l / ı l l l l l ' ı ' ı / l ' ' . t( l/ t ' ı ' ,' I I ı ' - l t J _ / ' ı 11 I ' ı ' • I HAYAT EPİK TtYATROSU MLSTAFA BİLGÎN [email protected] BAYAN HALTERCİMtZ NURCAN TAYLAN $>kMPXYON OLUNCA ALLAH ALLAAAH L PEKt BU tŞ NASIL OLABILtR?... \ ~-± l- - i -~l -•Bİ-.-.W--İ-.^ TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 17 Ağustos ınctc.mumtaz-arikan. com OKYANUSUASAN BALON.. 1376'Oe BUSÜN.ATLAS OKVWUSUNU İUCKZ 8ALONLA A$AN ÜÇ AM£*İKALI PA/ZİS XA- KJNIARINPA YBe£ İA/P/L£/?. 1Bf3 YIUNDA- Kİ İLK OBNEMEOEN SON&A, ZO^E YA*UN Sİ- 8/Ş/M BAŞARlSlZUKLA SONüÇLANMlŞ, 8U YOLPA ? Kip MŞAM/MI yiritUİŞTÎ. İLM O£- M£MED£N 1OS Y/L SON&I, "14427X1-2*0011, ÖZEL YELKENLİ 8ALONLARIYLA AMEBİKA. NlN OO&USUNMN rOLA Ç/KAN 3 AAÂEIZi- KALI BUNUBAŞA&ICAKT/. SEN A8&U2ZO (4S), MAX/E ANPERSON(44') VE L4S&Y NEV/MAN(31~) , 6 6ÜN SOSlM YE/ZE /W0/k LEZİHDE, BALONMN KÜÇÛK 8/gEG/VÎl KOPA/2MAK /'STEYEN ME&UOJ K4LABA- L/ĞI ÎLB KARŞILAŞMfŞLAgDt.' Cumhuriyet k 1 t a p l a r j j BİZE DE BANAZ'DA PİR SULTAN DERLER Ali Haydar Avcı Yeni belge ve bilgiler ışığmda Pir Sultan Abdal Çaü Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 34334 Cağaloğlu-ıstanbul Tel:(0212) 514 01 96 Faks:(0212) 514 01 95 Cumhuriyet k : t a p 1 a r ı Osmanlı Gerçeği Erdoğan Aydın Osmanlı Gerçeği Erdoğan Aydın ın 9O'lı yıllarda yayımladığı "IslamıyetGefçeğı" ile "Nasıl Muslurnan Olduk?" odlı kitapları, yalnız yararlanılan değıl, gozlerı açan eserler de oldular Yazanmız pek cıddı bir araştırmacı, dahası put kırıcı bır kalem "Osmanlı Gerçeği", konuyla ilgili olarak, bırkoç dışe dokunur çalışmadan bıri Bu kıtap okıınmadan Osmanlı tarıhi anlaşıtamaz /Server Tanili ^ ^ krtap kulübü Xel:(0212) 514 01 96 Faks:(0212) 514 01 95 GÖRÜŞ BEDRt BAYKAM Güle Giile Sevgilim Semlha... İşte 1941 tarihli fotoğraf önümde duruyor: Semiha Berksoy Ankara'da Madame Butterfly rolünde. Bayan Kelebek... Hangi başka canlı Semihacığımı daha iyi tarif edebilir? O hep bir tattı kelebek gibi zarif danslar yaptı sa- nat dünyasında. Tıyatro, sahne, resim, enstalasyon ve.. yaşama sanatı. Semiha birtek gün geri adım atmadan son nefesine kadar kendi yaratcılığıyla ve zamanla rekabet et- ti. Allah'tan onun başanlarla dolu ömrü bir "kelebek" ka- dar kısa olmadı. O bir ulu çınar gibi 20. yüzyılımızın tama- mını kaplayan bır "Cumhuriyet lkonu"ydu. 1923'ün ve Atatürk devrimlerinin büyük bir simgesiydi. Türk kadını sahnede onunla büyüdü, onun uluslararası beğeni ka- zanmış meziyetleriyle kendi önünde kapılar açıldığını gör- dü. Türkiye'nin ilk "Yüksek Dramatik Sopranosu" aldkjı her rolden yüzünün akıyla çıktı. 1995'te yaptığı bir resmin adı şöyle: "Ben Cennete Ka- bul Edildim." Tabii ki şimdiden kabul edildi cennete, ki- min şüphesi cdabilir ki? İşte şimdiden onu orada bekle- yen bazı değerii insanlan görürgibi oluyorum. Kaybını bir tüıiü kabullenmedıği sevgilı annesi, biricik babası ona ku- cak açıyor, büyük aşkı Nâzım elinde çiçeklerle bekliyor. Fikret Mualla ve atlet Haydar Aşan bır köşede gülüm- süyorlar... "Biraz da onlar özlesin seni, bizyıllardırbekli- yonız" diyorlar. Dünya sanat tarihi, 90 yaşına ulaşıp hâlâ o yaratıcılık dürtüsünü bu kadar yoğun bir tutku olarak yaşayıp ifade eden çok az insan görmüştür. Bir Picasso geliyor akla he- men. Siz hiç 87 yaşında (1997) tehlikeli bir by- pass ame- liyat geçirip, hemen ardından Lüksemburg'dan vlyana'ya, Bonn'dan Madrid'e, Beriin'den New York'a dünyayı baş- tan aşağı sarsmak için yola düşen, bu kentlerde sahne- ye çıkan ya da eserlerini sergileyen başka bir insan duy- dunuz mu? New York'un en ciddi gazetesi "The New York 77mes"ın onun hakkında Lincoln Center'daki perfor- mansının ardından yazdıklan, göğsümüzü kabartan sa- mimi övgülerdi. Semiha her gün öiüme meydan okudu. Semiha 97 yılında ikinci bahanyla beraber bu ataga kalkmasının ardından bu sefer de yine Dr. Bingür Sön- mez'in önderliğinde bir üçüncü bahara başlayabilmek için bıçak altına yattı. Onu son zıyaret ettiğimde yan uyu- tulmuş haldeydi. Dr. Bingür Bey'le ellennı tuttuk. Nihayet tepki verdi. Cumartesı günü Bingür Bey benı aradı ve her şeyın yolunda gıttiğıni bıldırdi. Içim umut dddu. Yine ya- nına gidecektik, o da önce en ciddi şekilde "Do sesini ver- dim ölümü yendim" diyecek, arkasından da muzip bir şe- kilde "Gittim gördüm, orada pek bir şey yok, 'sen daha dur bakalım' dediler, biz de geldik işte!" diye kahkaha atacakt. Pazar günü tam ona gitmeye hazırianıyordum ki, telefonla acı haberi doktoru iletti. Semiha'nın nBSİm sanatının gizli kalmış değerini keşfet- me, sanat dünyasına sunma şansına eriştJm. 1986'da AKM'de açtğım sergiye geldi, hemen kaynaştk. Bana bü- yük iltifatlarda bulundu. Ardından ziyaret sırası bana gel- di. Şaşkınlığım akıl almaz boyutlardaydı. Semiha'nın tu- alleri, sahne dekorlan, desenlen Türk sanatında öncü bir role soyunuyor, üzerierindeki yapım tanhleri, bu büyük sanatçının yıllardır nasıl gözardı edildiğini kanıtlıyordu. Hakkında ilk makaleleri yazıp onu Sanyer Belediyesı'nde düzenlediğımiz bir sergiye davet edip ısraıia dıkkatleri üzerine çekme şerefine nail okjum. Çeşitli sanat tarihçi dostlanmı da, bu dehayı keşfetmeleri için Semiha'ya ta- şıdım. Beral Madra ya da Yahşi Baraz gibi aynı heye- canı paylaştılar benimte. Gerisi hızla geldi. Bıenallere davet edilme, uluslararası sanat düzenleyicilerinin ağzını ^çık bırakma, dünya mü- zelerinde sergiler açma... Semiha'nın en büyük arzusu neydi biliyor musunuz? Eserlerinin topluca gezildiği bir yer ve oradan elde ede- ceği gelirte Samandra'da Hayvanseverler Derneği'nin çift- liğini geliştirmek ya da daha iyi bir yere taşımak! Tann'nın yarattığı her canlıya karşı önyargısız bir dostluğu vardı. Sevgili köpeklerini, kedilerinı yanından ayırmazdı. Tabii bu sanatsal iletişimin ötesinde Semiha ile bizim 20. yıla yaklaşan "dostluğumuz" bu kelimeye de pek sığ- mıyordu. Evet, sevgili biricik kızına bile söylemediği sıria- n bazen benimle paylaşırdı. O yüzden ben de size bir sır vereyim: Ben Semiha'nın deyimiyle onun "son sevgili- s/"ydim. Arada benden sonra kısa flörüeri oldu, değerii doktorian ya da onun hakkında o muhteşem filmi, "Se- miha Unplugged"\ yapan Kutluğ Ataman gibi... Ama alınmasınlar, bizim uzun soluklu ilişkimiz başkaydı. Bana arşivinin kimseye gostermediği gizli fotoğraflannı da gös- terirdi, birbirimizin aşk hikâyelerini de dinlerdik. Güle güle benim güzel ruhlu, asil sevgilim. Yıllardır, öl- düğünde seni toprakla benim buluşturmamı istemiştin. Bugün bu sözü tutacağım neyazık ki. O tatlı sesini, bırak- tığın tüm izleri, hiçbirzaman unutmayacağım. Görüşmek üzere... e-mail: [email protected] Faks: 0212 227 34 65 B U L M A C A SEDATYAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Başı insan, gövdesi yılan biçiminde olan veyılanlannhü- kümdan oldu- ğuna inanılan efsanevi cana- var. 2/ Tok- yo'nun eski adı... Acıporta- 8 kal esansı ve kı- « nakına özütü içeren soda tipi. 3/ Do- kubilim. 4/Esnek ve in- ce uzun metal çubuk... Hava ya da gaz akunla- « n oluşturmakta kullanı- lan aygıt. 5/ Yemen'de birlimankenti... "Dün- ya bir yol — gider, han gider" (Karacaoğlan). 6/ Birbirine sıkı biçim- 8 de bağlanarak kararlı 9 bir bütün oluşturan ve tek bir birim gibi davranan atom grubu. 7/Yabancı... Uğursuz... Bircetvel türü. 8/Ge- ciktirilmiş ödemeler için kullanılan sözcük. 9/ Payla- ma... Odun, kireç gibi ağır ve kaba şeyleri tartmakta kullanılan, iki yüz elli kiloya eşit ağırlık ölçüsü. YUKARIDIAN AŞAĞIYA: 1/Hükümdarlann niteliklerini ve üstün başanlannı an- latan, mesnevi biçiminde yazılmış şiir. 2/ Bayağı, sı- radan... Kesilnüş sütten yapılan çökelek. 3/Özellikle gençlere ucuz geceleme ve konaklama olanağı sağla- yan barınak... Radyum elementinin simgesi. 4/Ölü yı- kanan kerevet. 5/ Halka biçiminde mercan adacığı... Küçük körfez. 6/Yapmacıklı davranış... Bal peteğini oluşturan altı köşeli gözeneklerden her biri. 7/ Sıtma mikrobunu aşılayan sivrisinek... Bir nota. 8/Recaiza- de Mahmut Ekrem'in, genç yaşta yitırdığı ve acısına en güzel şiirlerini yazdığı oğlunun adı... Bir kadeh iç- ki. 9/ Sözün gelişiyle, gerçek anlamlann dışında bir kavrama değinme sanatı. * '
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle