18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURtYET 17AĞUSTOS2004SALI HABERLER _^^ •« ^^ •» D I H Y Y J 4 D A BUGIHV Muhalifler, mücadele yöntemini belirlemek amacıyla ilbaşkanlan veörgüt temsilcileriyle toplantı yapacak ALİ StRMEN Ebedi Gençliğimiz de GittiAptık Galatasaray Lisesi'nde okuduğum 1950'li yıl- lar boyunca Fransız sinemasının ve tiyatrosunun en büyük yıldızlanndan biri Gerard Philippe idi. Tiyatroda belli başlı Fransız klasiklerinde başro- lü oynamış (örneğin Le Cid) bununla da yetinme- yip, düzgünfiziğiiledönemin önde gelen rejisör- lerinin filmlerinde başrolleri üstlenerek unutul- maz kompozisyonlar çizmişti. Jean Vitard ile biriikte dönemin ilginç deneyim- lerinden TTMP'nin (UlusaJ Halk Tiyatrosu) kurulu- şunda yer almış, Avignon festivallerinin unutul- maz yıldıa olmuş olan bu yakışıklı, müstesna ye- tenekli, politik tavnnı her zaman net koymuş olan parlak sanatçı, 1959'da, 36 yaşında öldüğü za- man bütün Fransa'y yasa boğmuştu. ölüm haberi geldiğinde, son olarak Rene Cla- ire'in yönettiği "Les Grands Maneuvres"filmin- de, onu Michele Morgane ile izlemiştim. Ama bence asıl unutulmaz fılmi Christian Jacques'ın yönetiminde Gina Lolobrigitta ile birlikte oyna- dığı "Fanfan La Tulipe" idi. Fransızca hocam Patrice Tompson ile konu- şuyorduk. Çok sevdiğim aktörün ölümünden üzüntü duyduğumu, gerçekten sinema ve tiyat- ro dünyası için büyük kayıp olduğunu söylediğim- de şu yanrtı aldım: - Biliyor musun, bu kaybın belki de tek iyi ta- rafı "ebedigençliğimiz"\n artık sonsuza dek, her- kesin aklında böyle kalacak olması. Çünkü Ge- rard Phillippe'i yaşlanmış olarak düşünemiyo- rum ve düşünmek de istemiyorum. ••• Evet, Gerard Phillippe, Fransızlar için ebedi gençliği temsil ediyordu. Ama Fransızca hocam Tompson yanılıyordu. Çünkü birtoplumun ebe- di gençliğini temsil etmek için kronolojik gençlik hiçdegerekli değildi. Bizim "ebedi gençliğimiz", pazar günü Me- morial Hastanesi'nde söndüğünde, tam 94 ya- şındaydı. Türkiye'nin ilk kadın opera sanatçısı olan Se- rniha Berksoy, "on yılda on beş milyon yarat- tık heryaştan/ on yılda demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan" diye rftiharla haykırdığımız yıl- da, 23 yaşında ne kadar genç idiyse, "Bir sürü ihtiyaryarattık heryaştan/ örümcek ağlanyla ör- dük ana yurdu Amerika adına dört baştan" di- ye özetleyebilecegimiz, seksen ikinci yılda da aynı derecede genç, aynı derecede canlı, hatta canlılıkvetepkililiği.delilik olarak algılayan bir top- lum için aynı derecede çılgın bir insandı. Semiha Berksoy'u ebedi gençliğimizin simge- si haline getiren, solmaz yüreği, paslanmaz bey- ni, sağlam genleri miydi yalnızca, yoksa onu bu hale sokmakta, simgelerinden biri olduğu devri- min, sürekli yeni hamleler, yeni ufuklar peşinde koşan o büyük değişimin Türk rönesansının bir kişisi olmasının da etkisi var mıydı? Sanınm, bu hep genç, hep heyecan içinde ya- şamış, sesinin tınısında, tuvallerinin renklerinde, hep yaşam-ölüm ikilemi ile aşkı yansıtmış olan sanatçımızı içinde yaşadığı dönemden ve Cum- huriyet devriminden soyutlayarak ele almamız mümkün değildir. • • • Ve Semiha Berksoy'u "Cumhuriyet Devri- m/"nden soyutlayarak ele aldığınızda, neden bun- ca yeni gelişmeye, tekniğe ve teknolojiye karşın, artık böylesine gençleri yetiştiremeyen bir top- lum haline geldiğimizi anlamak da mümkün ol- mayacaktır. O dönemin heyecanını ve anlamını bir türlü kavrayamamış olanlann, doksan yaşındaki genç kızın heyecanını, güzelliğini, yürek zenginliğini kavramalan da imkânsızdır. Bugün uğurlayacağımız Semiha Berksoy ile birlikte, ebedi gençliğimizi de gönderiyoruz. Bugün, geçmişimizi iyi kavramış olan herkesin ebedi gençliğimizin simgesine bir saygı borcu olduğu kadar, kendi kendilerine şu soruyu sor- ma zorunluluğu olduğu da kesindir: - Nasıl oluyor da, o ebedi gençlikten, bu iflah olmaz köhneliğe sürüklenebildik? Bu soruyu sorma zorunluluğunu duymadığımız sürece, heryaştan ihtiyarlann oluşturduğu çözül- mekte olan bir toplumun batağında nafile kulaç- lar atmaktan öteye geçemeyeceğiz. Tarihimizin onur veren basanlannı sergilemiş bir hareketin simgelerinden biri olan Semiha Berk- soy'u, saygı ile selamlıyorum. Köylüler İHD'ye basvurdu Şırnak'ta köy boşaltma iddiası ŞIRNAK/ANKARA (ANKA) - Şırnak'm Beytüşşebap ilçesine bağlı Dıcak köyününjan- darma tarafından kıs- men boşaltıldığı iddia edüdi. Ilıcakköylüleri Insan Haklan Demeği'ne baş- vurarak köylerinin kıs- men boşaltıldığı iddi- asındabulundu. Köylü- lerbu yıl temmuz ayının sonunda, alaykomutanı- nın köye gelerek herke- si köy meydanında top- ladığını, bir daha kimse- nin evine giımeyeceği- ni söylediğini iddia et- tiler. Ilıcak köylüleri, köyde derenın karşı ya- kasında bulunan 30-40 evin güvenlik gerekçe- siyle boşaltıldığını, ev sabiplerine diğnr yaka- ya yerleşmeleri gerek- tiğinin bildirildiğüıi ak- tardı. Bunun için kendi- lerine çadır dağıhldığı- nı, yeterli sayıda çadır bulunmadığı için nay- lonlardan kurduklan ba- rakalarda yaşamak zo- runda kaldıklannı söy- leyen köylüler, evleri- nin "zorla boşaltıldığı'' şikâyetinde bulundular. Beytüşşebap Beledi- ye Baskanı FaikDursun datHDyetkılüennellı- cak köyünde bir kısım köylülerin çadırlarda ve naylon barakalarda ya- şadıklannı, çok zor İco- şullarda yaşamlannj sür- dürmeye çalıştıklarını söyledi. Dursun, bu ki- şilerinjandarmanın tali- matıyla evlerinden çı- kanldığuu aktardı. IhraçlarCHP'yi kanştirdıANKARA (Cumhurfyet Bürosu) - CHP'de 3 milletvekilınin ihraç edil- mesi tartışmalara yo- 1 açarken; muhalif milletvekilleri 28 Ağustos'ta il başkanlan ve örgüt tem- silcilerinin de katılacağı geniş kap- samlı bir toplantıda durum değerlen- dirmesi yapmaya hazırlanıyor. CHP genel merkezi "şimdUik'' başka ihraç düşünülmediğini bildirdi. CHP tstanbul mületvekilleri Ahmet GüryüzKetenci,Hasan Aydm ve An- kara Milletvekili Mehmet Toman- bay'ın partiden ihracı CHP içindeki tartışmalan alevlendirdi. Mületve- killeri "üvelik haklan"nı yargıda ara- maya hazırlanırken, Ketenci, "Buyö- netimin ne kadardespot,tiranolduk- lannı göstermekiçin hukukyoluna gi- • thraç edilen milletvekillerinin yargı yoluyla üyelik haklannı arayacaklan belirtildi. ihraç karanna tepki gösteren muhalifler genel merkeze karşı alacaklan tavn 28 Ağustos'ta belirleyecek. CHP genel merkezi ise "şimdilik" başka ihraç düşünülmediğini bildirdi. dilebihr. Bu yönetim sosyaldemokra- sinin önünde engekür" dedi. Ankara ıl örgütü tarafindan ihraç istemiyle di- sipline sevk edilen eski genel sekre- ter Ertuğrul Günay'la ilgili süreç de devam ediyor. Savunması istenen Gü- nay. "thraç kararlan, partide hukuk ve demokrasi olmadığının yeni bir kanıü. Trenkazasmdan sonraDVP Ge- nel Başkanı ile biıükte hemen çıkıp hükümetin istifasınıisteyenler,yargı- MtT bağlannsı üe ilgili haberlerden sonra>1neDVP GenelBaşkanıflebir- tikte susup oturuyorlar. Asl bunlariyi değerlendirilmeli'' dedi. CHP içindeki muhalifler de, durum değerlendirmesi yapıyor. Bazı mület- vekilleri "Biz de aynı suçu işledik" açıklaması yaparken, 25 milletveki- linin imzasıyla CHP lideri DenizBay- kal'a gönderilen mektupta da ihraç ginşimlerine tepki gösterilmişti. Mu- halifler son gelişmeleri geniş kahlım- lı bir toplantıyla değerlendirmeye ha- zırlanıyor. 28 Ağustos'ta düzenlene- cek toplantıya milletvekillerinin ya- nı sıra bazı il başkanlan ve örgüt tem- silcilerinin de katılması planlanıyor. Butoplantıdaparti içi mücadelenin na- sıl yürütüleceği konuşulacak. ihraç edilen milletvekillerinin de yargı yo- luyla üyelik haklannı arayacaklan, bu nedenle "istifa"nın gündemde olma- yacağı bildirildi. Ankara Milletveki- li Yakup Kepenek, "İhraç kararian partiye büyük zarar verdL Arkadaş- larumzm üyelik hakkının, hukuku- nun korunması gereldr" dedi. îstan- bul Milletvekili Nurettin Sözen de, mücadeleyi sürdüreceklerini söyledi. Sarıgül ve Pervlş'e gözdağı ÖıraçlarözeUikle Şişli Belediye Baş- kanı MustafaSangül ve Istanbul Mil- letvekili Kemal Derviş'e "gözdağı" olarak değeriendirüdi. Bu aşamada, ye- ni ihraçlann düşünühnediği bildiril- di. CHP Genel Sekreter Yardımcısı Algan Hacaloglu. "MYK'de atanan karar ve PM'nin onayladığı çerçeve- de bir karar verildi \IYK ve PM'de bu konuda berbangi bir ek adun aol- mamasL, partinin sakuutması duygu- sunun benimseneceğı bir ortam >-ara- tdmasıvebununpaviasılmasuıın bek- fenmesi eğflimiortay'akondu. MYKra- porunda başka bazı ipuçlan vann. Ama şu anda başka bir niyetve haar- hkyok* dedi. Hacaloglu, "fleriyedö- nükolarakvank^annsürdürüimesidu- rumunda>veniadıınlaratılabfleceğinir vurgularken bunun "gözdağı" olarak değerlendirilmemesini istedi. Orgeneral Tolon: îrticanın panzehiri Atatürk ükekri ANTALYA / DENİZLİ (Cumhuriyet)-]. Ordu Ko- mutanlığı'na atanan Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hurşklblon. TSK'nin ıç ve dış tehditler karşısında ta- viz vermez duruşuyla Ata- türk ilke ve inkılaplannın güvencesi ohnaya devam edeceğını söyledi. Tolon, "Bölücülüğün de, irtfcanm dapanzehiriAtatürkilkeve inkdaplandır" dedi. Türk Sılahlı Kuvvetle- ri 'nin üst komuta kademe- sinde yapılan degişiklikJe emekliye aynlan 3. Piyade Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Hüseyin Bü- lent Matsar, görevini Pi- yade Albay Atakan Alb- parmak'a devretti. Antal- ya Garnizon Komutanlı- gı'nda düzenlenen törene katılan Orgeneral Tolon, "TSK'nin gekneğinde üs- rün bir disiplin anlayışı, Cumhuriyet ve Atatürk ü- kelerine sadakat ve bu ne- denle çok çahşmak vantar. Bu duygular yurtve miüet sevgishie bütünkşmiştir. tç ve dış tehditler karşısında- kikurumsalaşniçtavizver- mezduruşuyla TSK devte- tin, miDetin ve Atatürk il- keveinküaplannın güven- cesiohnayadevamedecek- ÎĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN ı/*6O* . ,ia TV VtH\<* CHP: Sorunlar AKP ile basladı THYiçin Meclis araşürması istendi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - CHP millet- vekıllen Kemal Kınçda- roğhı ile Kemal DemireJ ve arkadaşlan, "THY'de AKP kadrolaşması ve yö- netimin uçuş gü\enligini tehdit eden uygulamala- n" konusunda Meclis araş- tırması açıbnasını istedi. önergede 'THVninyöne- timinin degiş- mesinden son- ra personelin emekliliğezor- lannıasLbudu- rumun yol aç- ugıidariveteknikzaaiîyet- ler ileyeni yönetimin uçuş güvenügini tehditeden uy- gulamalan ve kâreden bir kuruhışun daha sonraza- rar etmesinin nedenleri- nin araşünlmasT geregı üzerinde duruldu. Önergenin gerekçesin- de AKP'nin iktidara gel- mesiyle THY'nin ciddi sorunlar yaşadığı ve yıllar- dırkâr eden kuruluşun za- rar etmeye başladığı vur- gulandı. Önergede, "11 Eylülsaldınlannın ardın- dansektördeld birçokbü- yük firmanın zarar ettiği birkonjonktürde kâreden kuruluşun, yönetim degi- şildiğinden sonrasektörün rahatladığı bir dönemde zararetmesinin nedenleri araşOnlmalıdır" denildi. Önergede, şu sorulara ya- nıt aranması gereği üzerin- de duruldu: "Atatürk ha- valünanındaki bakım hangar üniteleri 100 uçagmihtiyacı- nıkarşıiavabfle- cekken,uçaksa- vısuıın 150'yi aşt^ı bJön- mektedir. Bu durumda uçaklann bakımınasılya- pdabibnektedir? RJlOOTe- rin teknik hatalarmm ol- duğu biönmesine karşın, yetkffiler uçaldarda>apım hatalan buhnıduğunu,an- cak bunun uçuşa engel ol- madığını söylemektedir. SwissAir'den kiralanan 3 Airbus uçağın da sorun- lanbuhındugubefirtimek- tedir. Buuçaklariçin uçuş güvenliği konusunda ab- nan tedbirkr nelerdir?" MCK Cettel sekreterllfllne İlk slvll atama yapılaeak Alpogan kararnamesi onay içinKöşk'e gönderildi Saldırılar sürüyor Denizh'de 11. Piyade Tu- gay Komutanhğı devir-tes- lim törenine de katılan Or- general Tolon, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu- su Atatürk'e, onun ilke ve devrimleriyle oluşturulan değerlere 81 yıldır yönel- tilen saldınlann devam et- tiğini söyledi. Orgeneral Tolon, "Bölücülüğün de, irticanın dapanzehiriAta- türk ilke ve inkılaplandır. Bizlere armağan edilen en büyük mirasa bugüne ka- dar olduğu gibi. bundan sonra da sahip çıkacağnu- za hickuşku yoktur" dedi. ANKARA (Cumhurtyet Bürosu) - Başbakanlık, Milli Güvenlik Ku- rulu ÇMGK) Genel Sekreterliği'ne Türkiye'nin Atina Bü- yükelçisi Yiğit AIpo- gan'ın atanmasını ön- gören kararnameyi Cumhurbaşkanlığı' na gönderdi. Ounhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer ın ka- rarnameyi onaylaması durumunda, MGK Ge- nel Sekreterliği'ne ilk sivil atama gerçekleştiritaıiş olacak. Genel sekreterlik için daha önce adı geçen Büyükelçi Osman Koru- türk'ten, Türkiye'nin Irak Özel Tem- • AKP hükümetinin Cumhurbaşkanı Sezer'e gönderdiği kararname onaylanırsa MGK silcisi olarak önemli bir görevi yü- rütüyor obnası ve bu alandaki de- neyiminden yararlanıbnak istenme- si nedeniyle vazgeçildi- ği öğrenildi. Genel sek- reterlik için ismi geçen Türkiye'nin Birleşmiş Milletler nezdüıde Da- imi Temsilcisi olan Bü- PKK terorizmine acık tavır alınmasını Istem ABD Büyükelçiliği'ne göre Baydemir'e ziyaret olağan Genel Sekreterliği'ne yükelçiÜnütPamiriçin Türkiye'nin Atina Büyükelçisi Alpogan atanacak. de önemli bir başka dış görevin düşünüldügü be- lirtiliyor. 1945 dogumlu olan Al- ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD Büyükelçiliği, Adana Konsolo- su Aficia AIKson'ın Diyarbakır Bele- diye Başkanı Osman Baydemir'e yaptığı zi- yaretin "ohğan" oldu- ğunu savundu. Büyükel- çilik, Allison'ın Bayde- mir'e "PKK terorizmi- ne açık tavır abnalan ve PKK'ye destek şekünde algılanabaecekeylemler- pogan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. Alpogan, Dışişleri Bakanlığı'ndaki ilk görevine 1968 yılında başladt. den kaçınmalan" mesa- jını verdiğini bildirdi. - ^ — — ^ ABD'nin Ankara Büyükelçili- ği'nden dün yapılan yazılı açıkla- mada, "Türkiye'nnı geçen 20yıh aş- km sürede PKK ile mücadeJesinde • Adana Konsolosu Allison'ın ziyaretine ilişkin yapılan açıklamada Türkiye'nin PKK ile mücadelede ABD'den daha iyi bir dostu olmadığı savunuldu. ABD'den daha iyi bir dostu ofanadı- gı" savomuldu. Açıklamada, Adana Konsolosu Allison'ın Osman Bayde- mir'i ziyaretiyle ilgili eleştirilere de şu yanıtı verdi: "Amerikah yetki- Klerin, seçimle işbaşına gdmişsnasiteınsiicierizi- j'aret etmesi, gerek Tür- kiye, gerekse dünyanın herhangi bir ülkesinde yurüttükleri olağan dip- lomatik faalheüeri ara- •^"~^~~ smdadır.Alison.Di>arba- kır'daki bütün temaslan sırasında PKK'nin terörist bir örgüt okluğu- nu ve bu şekilde değeriendirümesi gerektiğmi açıkça ifade etmiştiıf IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] CHP'den üç milletvekilinin ihraç edilmesi, Baykal'cı sürecin devam et- tiğini gösteriyor. İhraç edilenlerden Ahmet Güryüz Ketenci'yi ve Ha- san Aydın'ı iyi tanıyorum. Mehmet Tomanbay'ı ise yalnızca basında iz- liyorum. Ketenci ve Aydın, yıllarca "Baykalcı" diye bilinen ekibin içinde yer aldılar. Baykal'ın genel başkan olması için mücadele ettiler. Bu ne- denle onlann ihraç edilmesi, "Baykal- cı " gelenekte bir çatlak anlamına da gelebilir. Bu değerlendirmeyi yaptıktan he- men sonra da Adnan Keskin'i anım- sıyorum. Keskin de CHP içinde Bay- kal'ın en yakın çevresinden sayılan- lardandı, sonunda yollan dramatik bir şekilde ayrıldı. Birbirierine düş- man denecek ölçüde karşı saflarda yer aldılar. Siyasi mücadelede "vefa" pek etkin bir sözcük değil. Siyaset- te "yolarkadaşlıklan"'var, "vefa'yok. Bunun çok sayıda örneğine, yakın tarihimizde sıkça tanık olduk. Ismet Inönü'nün evladı sayılan Bülerrt Ece- Sol Değişim Sürecinin Dışında... vit'in partinin yönetimini efsanevi li- der Inönü'den alması, bunun en tipik örneklerindendi. Daha sonraki yıllar- da da Bülent Ecevit, birçok yakın ça- lışma arkadaşını terk ederek siyasi mü- cadelesini sürdürdü. Bunlardan biri- si de Deniz Baykal değil miydi? CHP içindeki mücadeleyi, "vefa" açısından değil ama, siyasi yöneliş açı- sından değerlendirmek daha doğru olur. CHP içinde Baykal'ın siyasi bir lider olarak başansız olduğunu düşü- nen değişik çevreler bulunuyor. Bu çevreler zaman zaman bir araya ge- liyor, ancak iş kopuş noktasına gel- diğinde, itirazlar daha çok bireysel çıkışlar haline dönüşüyor. Sosyal demokrasinin Türkiye'de bir kriz içinde olduğu gerçek. Hatta bu krizin sosyalistler dahil bütün so- lu içine aldığını söylemek haksızlık olmaz. Sol bir "çözümsüzlük" krizi ya- şıyor. Türkiye, çok önemli bir değişim ve yeniden yapılanma sürecinden geçerken, solun bu sürece müdahil olamaması ilginç, ilginç olduğu ka- dardramatik. Çünkü sol, yıllardır Tür- kiye'de bir değişim ve yeniden yapı- lanma için mücadele etmiş, bu mü- cadelesi nedeniyle statükonun ağır baskısını görmüştü. Değişim için uy- gun koşullar oluştuğunda ise solun bu değişime öncülük edecek, ener- jisi ve siyasi vizyonu kalmamıştı. Baykal önderiiğindeki CHP'nin kri- zi, solun genel krizinin bir parçası. CHP, solun şu anda en çok oy alan partisi olması nedeniyle, bu duruma çözüm üretecek bir güç olarak da kabul ediliyor. Herkesin gözü CHP'de ve Deniz Baykal'da. Ancak Baykal yorgun düşen ve değişim vizyonunu yitiren solun tipik temsilcilerinden bi- risi. Onun bu kadar ağır bir soruna çö- züm üretmesi mümkün değil. Ancak onunla aynı gelenekten gelen "Bay- kal" muhaliflerinin de pek şansı ola- cağını sanmıyorum. Sorun çok derinlerde. CHP'yi alt- tan gelen bir değişim dalgası zorfa- mıyor. Sol enerjisini yitirdiği için CHP içindeki muhalefetin de enerjisi yeter- li olmuyor. Genel bir umutsuzluk ve çaresiz- likyaygınlaşıyor. Uzaktan bakıp CHP hakkında ileri geri konuşmak kolay. Bunu biliyorum. Zaten yalnızca CHP değil ki, tüm sol genel bir çözümsüz- lük sıkıntısı içinde. Ne yapabiliriz? Bu konuda o kadar çok konuşuldu ki, şimdi söylenecek sözlerin de pek biranlamı olmayacak. Fakat en azından şu noktada birle- şelim: Sol bir siyasi kriz yaşıyor. Dün- yadaki ve Türkiye'deki değişimi an- layamıyor, halkın genel eğilimini an- layamıyor ve seçkinci bir çizgide tı- kanıp kalıyor. Bakın yargı ve MlT'teki krize. Bu, devletin tepelerinde çok ciddi bir de- ğişim ihtiyacının olduğunu gözlerönü- neseriyor. Olaylar, kökten birdemok- ratikleşme, şeffaflaşma, bir yeniden yapılanma ihtiyacını gündeme geti- riyor. Türkiye'nin hâlâ 1982 Anayasa- sı ile yönetildiğini unutmayalım. Onu bile değiştiremedik. 12 Eylül'ün ürü- nü YÖK'çüler, bazı solcuların müt- tefiki oldular. 12 Eylülcü mantık de- vam ederken, bu sistem gıdasını "re- jimi koruyalım" s\ogarwndar\ aldı. So- lun önemli bir kesimi ise, düzen yan- lısı güçlerin peşine takılmış durum- da. "AKP neden başanlı, halk hâlâ ne- den onları destekliyor?" sorusuna samimi ve gerçekçi bir cevap üret- mek zorundayız. "Halk anlamıyor" demek, tam anlamıyla seçkincilik de- ğil mi? O zaman demokrasi de ge- rekmiyor. Belki de solcular, halka güvenmi- yorlar. Sorun da buradan kaynakla- nıyor. Halka güvenmeyen solcu, gü- cünü nereden alacak ki!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle