14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17AĞUSTOS2004SALI 14 KULTUR kuttur@cumhuriyet.com.tr TİYATRO DÜNYASINDAN DİKMEN GÜRÜN Birbuluşma,birkutlama9 Ağustos akşamı anlamlı bir top- lantı yapıldı Pangaltı Lisesi Mezun- larDerneği'nde. Pangaltı Pasajı'nın birinci katında, fıskıyeli küçük ha- vuzu ve insanı serinleten ağaçlany- la bir avlunun içinde yer aldı bu top- lantı. Yenildi, içildi, kadehler kaldı- nldı, düne gidildi, bugüne gelindi. Genç Oyuncular'ın yakışıklı deli- kanhlar, incecik genç kızlar (hâlâ da öyleler bence) olduklan günlerdeki çalişmalanndan dialar gösterildi, anekdotlar anlatıldı... Ve Atila Al- pöge'nin 'Genç Oyuncular' kitabı- nın bir an önce yayımlanması ge- rektiği vurgulandı. Bu arada, AH Sir- men'in hapishane anılarını dinler- ken aynı vurgu onun kitabı ıçin de yapıldı tabii... Yıllann belkı biraz yıprattığı, ama güzelliginden hiçbir şey kaybettirmediği, aksine bence zenginleştirdiği bu sakin avluda kim- ler yoktu ki... Atila Alpöge, Gülçin Alpöge, Mehmet Akaa, Arif Eridn, AynnErkfo,AylaÖdekan,NuriÖde- kan, Genco Erkal, Çetin tpekkaya, Minu lnkaya, Üstün Kırdar, Hasan Kuruyaacı,Nilüfer Kunıyazıcı, Çiğ- dem Sefaşık, Beyhan Türer, Erol CnaL YıimazOnay, Leyla Tecer, MisakTo- rosyan,AntaTorosyan. Ali Sirmen, Minc Sirmen, SahaB Köknarve Bur- cu Köknar (Ergun Köknar'ın oğ- lu), Mihran Gümüşyan (Aram Gü- müşyan'ın oğlu) ve eşi... Genç Oyuncular (9 Ağustos 1957- 8 Mayıs 1963), kuruluş günlerini her yıl aynı gün buluşarak kutluyor. Ne kadair güzel bir gelenek... Geçen yıl- lan bilemem, ama bu yıl toplantıya benim gibi gönülleri Genç Oyuncu- lar'la birlikte olanlar da çağnlıydı. Başarılı bir hareket 14. Uluslararası Istanbul Tiyatro Festivali kapsammda Atila Alpö- ge'nin yaptığı "Dünün 'GençOyun- culan'ndân Bugünün Genç Oyuncu- larma" başlıklı konuşma, 195O'le- rin tiyatro ortamını analiz etmenin ötesinde o döneme damgasını vu- ran gençlik tiyatrosu hareketini de in- celiyor ve tabii ki Genç Oyuncular'a yönelik önemli belgeler içeriyordu. Demokrat Parti iktidannın hırçın bir yapıya doğru ilerlediği süreçte genç- lik hareketlerinin tiyatro alanında da patlaması siyasi çalkantılarla aynı paralelde titizlikle incelenmesi ge- reken bir oluşum. Bugün, özellikle LJenç Oyuncular ekip anlayışı içinde kotanlan çahşmalarmda yenilikçi ve araştırmacı bir sistem izleyerek halka dönük bir tiyatro gerçekleştirebildiler. îzleyiciyi her anlamda eğitmek temel düşüncesiyle yola çıkarken tiyatro kültürünü ve sevgisini yaygınlaştırdılar. sahne sanatlanna gönül vermiş genç- lerin nereden nereye gelindıgini, ne- ler yapıldığını, nasıl yapıldığını bil- mesi, ögrenmesi kaçınılmaz. Böyle- sine ciddi ve Türk tiyatrosu içinde önemli bir satırbaşı olan geniş çap- h bir tiyatro hareketi yoğun bir araş- tırma alanı... O yıllarda yapılacak çok yönlü arşıv çahşmalan bugün- lere önemli kapılar açacaktır kuşku- suz. 1951 yıhnda Demokrat Parti ta- rafindan kapahlan Halkevlerinin ye- rini 1953'te üniversite dernekleri ta- rafından kurulan topluluklar alacak ve Gençlik Tiyatrosu'nunbaşlattığı bir dönüşümü Tiyatro Derneği, Aka- demi Tiyatrosu, lstanbul Teknik Üni- versitesi Tiyatrosu, Ankara Üniver- sitesi Tiyatrosu, Ankara Deneme Sahnesi gibi topluluklar izleyecek- tir. 1956'da Türkiye Milli Talebe Fe- derasyonu'nun başlattığı Uluslara- rası Gençlik Tiyatrosu Festrvali'ni be- nim yaş kuşağımda olanlar çok iyi hatırlar. Yanılmıyorsam, Türkiye'de- ki ilk uluslararası tiyatro festivalidir bu. Şan ve Dram tiyatrolannın (ne garip ikisi de yandı/ya da yakıku) da- ha sonra da Açıkhava Tiyatrosu'nun yerli ve yabancı topluluklarla nasıl dolup taştığını unutmak mümkün mü? Dünden bugüne nasıl da deği- şiyor değer ölçüleri... 9 Ağustos akşamı gerçekleştiri- len toplantı, beni böylesi düşünce- lere sürükledi. Yukanda kısa değin- diğim bu açılımlar sonucunda 9 Ağustos 1957 de kurulan Genç Oyun- cular'a Pangaltı Lisesi Mezunlan Derneği tstanbul'daki çahşmalan için mekân olmuş. Sürekli bir sah- neleri olmadığı için provalar genel- likle orada yapılmış, oyunlar orada oynanmış, eleştirmenler koşa koşa oraya gitmişler. Bu arada, Ara Gü- ler'in de gençliğinde orada oynadı- ğını ben o akşam öğrendim. Ahmet Kutsi Tecer zaman zaman yine aynı sahnede Genç Oyuncular'a semi- nerler düzenlemiş, Roland Barth oyuncularla orada buluşmuş, lones- co'dan gelen mektuplar belki de ora- da okunmuş... Bugün, sahnenin mer- divenlerine oturup kameraya güle- rek bakan bu gençler, 1950'lerdeki dinamik tiyatro hareketinin neferle- rinden sadece birkaçı... Keşke hep- si oturuyor olabilseydi aym rnerdı- venlerde, ama kimi sağlık nedenle- riyle gelememiş, kimi de Ergun Kök- nar, Aram Gümüşyan, Arto Berber- yan, BirkanOzdemir. SevilAkdoğan, Bengi Veziroğlu gibi hiç gelemeye- cekler... Ama ne güzel ki hep varlar Genç Oyuncular arasında. Nasıl bir tlyatro... lstanbul kadar Erdek de Genç Oyuncular'la özdeşleşen bır yer. Top- luluk beş şenlik düzenlemiş bu sa- hil kasabasında ve 6 yıl boyunca Genç Oyuncular'ın oynadığı 134 oyunun yüzde 33 ü Erdek Şenli- ği'nde yer almış. Atila Alpöge'nin belirttiği gibi, 6 yılda 43 bin kişi iz- lemiş Genç Oyuncular'ı. Bunlann ya- nsı dayine Erdek Şenliği izleyicisi. Böylesine net sayılar Arif Erkin'in her oyundan sonra bir deftere tuttu- ğu notlardan ahndığı için doğru. Genç- lerin yollan, tarlalan temizleyerek her yıl bir arsa içinde kurduklan sah- nede lonesco'dan A. Kutsi Tecer'e, Ac- harddan Büchner e. Mehmet Akan'dan Atila Alpöge'ye, Ali Bey'e pek çok yazann oyunlan oynanmış. Tahta iskemleler üzerinde oturan ka- saba halkı, coşkuyla izlemiş bu oyun- lan. Hatta bir gün Ertuğrul Muhsin bile yolunu düşürmüş Erdek Şenli- ği'ne, destek olmuş onlara. Genç Oyuncular ekip anlayışı içinde kota- nlan çalışmalarda yenilikçi ve araş- tırmacı bir sistem izledıkleri için hal- ka dönük bir tiyatro gerçekleştirebil- mişler. tzleyiciyi her anlamda eğitmek temel düşüncesiyle yola çıkarken ti- yatro kültürünü ve sevgisini de yay- gınlaştırmışlar. Alh yılda çok uzun bir yol kat etmişler. 1960'lar ise bu genç- lerin hızla profesyonel dünyaya geç- tiğiyıllar... Bugün, Türk tiyatrosunun önde gelen isimlerinden pek çogu genç- lik tiyatrolanndan ve bu hareketin bir uzantısı olan Genç Oyuncular'dan doğmuştur demek herhalde yanlış olmaz... Daha anlatacak o kadar çok şey var ki Genç Oyuncular hakkında... Me- rak edenler bunlan yakın bir gele- cekte Atila Alpöge'nin kitabında bu- lacaklar kuşkusuz... 57. Locarno Film Festivali'nde başlıca ödülleri Avrupa, îran ve Japon filmleri paylaştı KüreseDeşmenîn yok ettiğı gelenelder • Altm Leopar ttalyan Saverio Costanzo'nun 'Privade', Gümüş Leopar Ayşe Polat'm Alman yapımı 'En Garde' ve îranh Hassan Yektapanah 'Dastan Natamam'm, Jüri Özel Ödülü ise Jue Ichikawa'nın Tony Takitani' adlı filmlerine verildi. GÖNtL DÖNMEZ-COLİN NİCE - 14 Ağustos Cumartesi ge- cesi son bulan '57. Locarno Fihn Fes- tivaü'nde bu yıl güncel politik sorun- lan ele alan fıhnler önde gidiyordu. Bu fılmlerin geniş birbölümü 9/11' in dal- ga dalga yayılan etkilerini taşıyordu. Yanı sıra tarihle hesaplaşmak, tüketi- ci kültürünün götürdükleri, küresel- leşme karşısında direncini yitiren ge- leneklere özlem gibi konular sık çık- tıkarşımıza. Locarno'nun en iyi filme verdiği 90 bin Isviçre Frankı değerinde Altın Leopar bu yıl bir ttalyan filmine, Sa- verio Costanzo'nun ilk fılmi 'Private'a (Özel) gitti. Yönetmenin 'docu-film' diye tanımladığı bu yapıtta Israil or- du merkezine yakın bir köyde yaşayan Filistinli bir ailenin evi bir gece asker- ler tarafindan basılır. Savaştan çok Shakespeare'le haşırneşir, îngiliz ede- bıyatı öğretmeni aile reisi Moham- mad, evi askerlere terk etmeyi kabul etmeyince saldırganlarla beş çocuklu aile arasında bir sinir savaşı başlar. Malatya'dan Almanyaya Gerçek bir öyküden esinlenilen bu filmde Costanzo, tsrail ve Filistin'in tanınmış oyunculannı bir araya getir- miş ilk kez. Ama fıhni Sicilya'da, Fi- listin'e çok benzediğini söylediği bir bölgede çekmek zorunda kalmış bel- Soldan &ağa:"En İyi Erkek Oyuncu' Mohammad Bakri. İraıüı yönetmen Hassan Yektapanah (Gümüş Leopar), 'En 1yi Kadın Oyuncn' Maria Kwiatkowskj, İtahan yönetmen Saverio Costanzo (Alün Leopar), Aİmanya'da yaşa>an yönetmen Ayşe Polat (Gümüş Leopar), Japon yönetmen Jun Ichikav\a (Özel Jüri Ödülü), 'En İyi Kadın Oyuncu' Pınar Erincin ödüllerrvie birtikte. li nedenlerden. Yine Locarno'nun 30 bin Isviçre Frankı değerinde ikinci en iyi film ödülü Gümüş Leopar, Ayşe Polat'ın yönettiği Almanyapımı 'En Garde' fil- mine verildi. Malatya'da doğup sekiz yaşında ailesiyle Almanya'ya yerleşen 34 yaşındaki Ayşe Polat'ın 1999 ya- pımı 'Auslandtournee' (Yurtdışında Turnede) filminden sonra bu ikinci uzun konulu filmi. Annesi tarafindan bir Katolik kurumuna terk edilen so- runlu bir genç kız, Alice, göçmenlik karannı bekleyen Kürt Berivan'la kar- şılaşınca iki genç kız arasında yakın bir dostluk kurulur; ama Berivan'ın tlir adlı bir oğlana âşık olmasıyla olay- lar dramatik bir yön alır. Yönetmenin benzer kurumlarda yedi yıl çahştığı sı- rada edindiği deneyimlere dayanan yapıt adını bir eskrim teriminden alı- yor ve 'Silahını a] eline, hazu* ol çaüş- maya' anlamma geliyor. En iyi erkek oyuncu ödülünün 'Pri- vate' filminde aile reisi Mohammad'ı canlandıran MohammadBakri'ye ve- rilmesi de, en iyi kadın oyuncu ödü- lünün 'En Garde' filminin iki baş oyuncusu Maria Kwiatkowsky (Alice) ile Pınar Erincin (Berivan) arasında paylaştınlması da sürpriz değıldi. 30 bin Isviçre Franklık Ozel Jüri Ödülü, Japon usta Jun Ichikawa'nın modern Japon yazınının en önemli ustalann- dan Haruki Murakanü'nin bir öykü- sünden uyarladığı duygulu, ölçülü ve düşündüriicü yapıta, 'Tony Takitani' ye verildi. Murakami'nin tüm yapıt- lan gibi yalnızhk üzerine kurulu buöy- kü ile, aynı Murakami gibi her insa- nın evrende önemli bir yeri olduğunu anlatmak istemiş Ichikavva, basın top- lantısında dediğine göre. Durgun bir atmosferin egemen ol- duğu filmde kahramanın yalnız yaşa- mı daha çocukluğunda başlıyor ismi yüzünden. Annesinin o üç günlükken bu dünyadan göç etmesi, caz müzis- yeni babasının ona bir Amerikan adı vermesinin dışında pek zaman ayıra- maması ve bir gün hiç beklemezken bir genç kadına âşık olup mutluluğun doruğundayken eşini bir trafik kaza- sında yitirmesi Tony Takitani'yi git- -4- gide daha yalnız bir evrene iten olay- lar. Tüm bunlan anlatırken film aynı zamanda modern Japon yaşamının en önemli noktalanru vurguluyor. Ichika- vva'nın önce renkli çekip sonradan la- boratuvarda soldurduğu, oyunculann fazlasıyla sakin bir rol çıkarmakta ti- tizlik gösterdikleri bu film Japon ru- hunun duygulan dışa vurmaktan çe- kinen içine kapalı e\Teninı etkili birbi- çimde yansıtıyor. İmgelerln gücü En iyi ikinci filme verilen Gümüş Leopar'ın sahibi, tranlı Hassan Yek- tapanah'ın 'Dastan Natamam' (Bitme- mış Öykü) adlı film oldu. Film için- de fıhni anlatan bu öykü îran sınınnı geçip şanslannı başka ülkelerde dene- meye çalışan bir grup ve olayı görün- tülemeye çalışan bir yönetmen ve ka- meraman arasında geçiyor. Yektapa- nah'ın Cannes'da Altın Kamera alan ilk fıhni 'Djomeh' kadar etkili olma- sa da imgelerinin gücüyle büyüledi birçok izleyiciyi 'Dastan Natamam' Gençler jürisinin birinci ödülü Ian Gabriel'in Güney Afrika filmi 'For- giveness' (Affetmek) yapıtına, ikinci- si Japon filmi 'Tony TakhanP ye ve üçüncüsü bir Kazak fihni, Serik Ap- rimov'un 'Okhotnik' (Avcı) yapıtına verildi. Insan Haklan bölümünün en iyi fıhni de 'Forgh'eness' seçildi. As- ya filmlerine ödül veren NETPAC ku- ruluşu, ödülü 'Okhotnik' ile 'Dastan Natamam' arasındapaylaştırdı. Ulus- lararası Film Eleştirmenleri Federas- yonu en iyi film olarak 'Tony Takita- ni' yı seçti. Halk ödülü ise bir tsrail filmi, Eran Riklis'in 'Hacala Hasurit' (Suriyeli Gelin) yapıtının oldu. Video bölü- münde Altın Leopar DaniefleArbid'in imza attığı 'Conversations de Salon 1- 2-3' (Salon Konuşmalan 1-2-3) adlı bir Fransız filmine verildi. l Görevimiz TehlUce başka bahara • Kültür Servisi - Ünlü aktör Tom Cruise'un üçüncü kez kamera karşısına geçeceği 'Göre\imiz Tehlike 3- Mission: Impossible 3' fihninin çekimlen gelecek yıla ertelendi. Cruise ve Scarlett Johansson'ın başrolünü üstlendiği fıhnin, Tom Cruise'un başka bir yönetmen bulunması konusunda ısrar etmesi yüzünden ertelendiği söyleniyor. Tom Cruise'un aradakı zamam Steven Spielberg'ün II. Dünya Savaşı'ni' konu alan 'War of the Worlds' adlı filminde çalışarak değerlendireceği belirrildi. 'Göre\imiz Tehlike' filminde Joe Carnahan'dan boşalan yönetmenlik koltuğuna ise Jefrrey Abrams oturacak. Altmohık'a AB desteği • ALTENOLUK (ANK\) - Altınoluk Beledıye Başkanı tsmail Aynur, Türk-Yunan Sivil Diyalogu kapsammda 'Ortak kökler, ortak tatlar, ortak gelecek' tasansının da hayata geçirileceğini ve bu tasansının yüzde 70'inin AB Komisyonu tarafindan destekleneceğini bildirdi. Türk-Yunan dostluğunun gelişmesini amaçlayan tasannın alternatıf tunzme de katkı sağlayacağım kaydeden Aynur, etkinlik kapsammda 3-5 Eylül günlen arasında zeytin kültür festivali düzenleneceğine ve bu festi\ allerle ilgili Yunanistan'dan gelecek temsilcilerle de seminerler yapılacağına değindi. Bayrampaşa'da 38 gece eğlence • Kültür Senisi - Bayrampaşa Belediyesı'nin düzenledığı Bayrampaşa Kültür Sanat Festivali 13 Ağustos Cuma günü başladı. 19 Eylül Pazar gününe kadar devam edecek olan festivalde konserlerden yöresel gecelere, tiyatrodan şiir dinletilerine \e sinema gösterimlerine kadar birçok etkinlik yer alacak. Bayrampaşa Belediye Başkanı Hüseyin Bürge. Gülhane Parkı'nda düzenlenen ve Gülhane Şenlikleri adıyla bilinen programlann özlemıni, tstanbullulann artık Bayrampaşa Kültür ve Sanat Festivali 'yle gidereceklerini behrtti. Etkinlikler her akşam saat 20.00'de Bayrampaşa Şehir Parkı'nda başlayacak. Tıyatroma Dokunma Platformu' • İZMTT (AA) - tzmıt'te, Büyükşehır Belediyesi Şehir Tiyatrosu'ndaki atamalar ve dısiplin soruşturmalanna karşı tepki oluşrurmak amacıyla 'Tiyatroma Dokunma Platformu' oluşturuldu. Tiyatroma Dokunma Platformu'ndan yapılan açıklamada, Genel Sanat Yönetmeni Yücel Erten'in görevden alrnması ve buna tepki gösteren sanatçılar hakkında açılan disıphn soruşturmalannın, sadece tiyatroda yaşanan gelişmeler olarak kabul edilemeyeceği sa\ıınuldu. tzmit'teki meslek odalan, sendika, dernek ve vakıflann oluşturduğu platformun açıklaması,"Daha 1 yıl önce kent tarafindan yılın sanatçılan seçilen bu emekçilerin, tiyatroya zarar vermişler, kusur işlemişler gibi da\Tanışla karşı karşıya bırakılmasından üzüntü duyuyoruz" sözleriyle sona eriyor. Sıra gecetePi kitap oldu • ŞANLIURFA (AA) - Şanlıurfalı araşürmacı- yazar Abuzer Akbıyık, "sıra gecesi" kültürünü konu alan bir kıtap hazırladı. 12. yüzyıldan bu yana süregelen ve 'ahilik' geleneğinin devamı olan sıra gecesinin, son yıllarda işlevini kaybederek eğlence kültürünün bir parçası haline geldiğini söyleyen Akbıyık, bu konuda daha önce çok sayıda araştırma yapıldığını, ancak ilk kez bir kitap hazırlandığını sözlerine ekledi. Yaklaşık 8 yıllık bir çalışmanın ürünü olan kitapta, sıra gecelerinin kurallan, giyim kuşamı, sohbetleri ve ikramlan yer alıyor. Dinler savaşı beyazperdede • Kültür Senisi - Mel Gibson'ın yönettiği 'Tutku: İsa'nın Cilesi'nden sonra Hollywood tartışmah bır fihne daha imza atmaya hazırlanıyor. 12. yüzyılda Kudüs egemenliği için Haçhlarla Müslümanlar arasında yaşanan kanlı savaşı anlatan filmin bütçesi 130 milyon dolar olarak belirlendi. Fas'ta çekilecek olan ve 'Kingdom of Heaven' (Cennet Krallığı) adını taşıyan fihni Ridley Scott yönetecek. William Monahan tarafindan kaleme alınan filmin senaryosunun, ışgal edilen Kudüs'ü elinde tutmak için Müslüman lider Selahattin Eyyubı"nin 1187 'de başlattığı hücuma karşı savunan, ancak savaşı kaybeden Haçlı şövalyesi Ibelinli Balian gibi, gerçek karakterlere \ dayanılarak yazıldığı kaydediliyor. Fihnin Mel Gibson'ın 'tsa'nın Cüesi' filmi kadar ilgi çekip çekmeyeceği merak konusu. Yahudi karşıtı bulunduğu için Yahudiler arasında büyük kızguıhk yaratan "îsa'mn Çilesi' neden olduğu tartışmalara karşın 609 milyon dolarhk gişe geliri sağlamıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle