18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 2004 PAZAR HABERLER 20 yılda bir değiştirilmesi gereken raylar ihmal edildi, bakımsızlık kazalara neden oluyor Demiryohı raydan çıküANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Türkiye deki tren kazalannın demir- yollannda gereken düzeyde bakım ve yenileme çahşmasının yapılma- masından kaynaklandığı belirtiliyor. TiLrkiye'de 10 bin 984 kilometre uzunluğunda demiryolu hattı bulu- nuyor. Raylann ortalama ömrü 20 yıl olduğu için, Türkiye'de yılda 500 kilometrelik demiryolunun yenilen- mesi gerekiyor. TCDD'nın 1990- 2003 yılları ara- sında 7 bın kilometrelik güzergâhı yenilemesi gerekirken, sadece 2 bin 383 kilometrelik bölümün bakımı- nı yapabildiği, bu nedenle de değiş- • TCDD, 452 bin tonluk ray gereksinimini karşılayamadı. Karabük, ray gereksiniminin sadece 20 bin tonunu giderebiliyor. 250 bin tonluk ray için ise ihaleye çıkılacak. TCDD, bugüne kadar 7 bin kilometre yolu yenilemesi gerekirken, sadece 2 bin 383 kilometrelik yeni ray döşeyebildi. tirilmesi gereken raylann her geçen gün arttığı belirtiliyor. TCDD Genel Müdürlüğü'nün de- miryollanru yıllardır ihmal ettiği ve ray, travers ve balastlarda gerekli ba- kım-onanm çalışmalannı yapama- dığı ortaya çıktı. Demiryollannda- ki bu ihmalin de kazalara davetiye çıkardığı vurgulanıyor. Üzerinden geçen yük miktan ve diğer aşınma- lar nedeniyle 20 yılda bir periyodik bakımdan geçirilmesi gereken demir- yollan, Türkiye'de kendi kaderine terk edilmiş durumda. Birleşik Taşımacıhk Sendikası'nın verdiği bilgiye göre ortalama ray ömrü dikkate alındığında, TCDD'nin 1990-2003 yıllan arasında 7 bin ki- lometrelik güzergâhı yenilemesi ge- rekiyordu. TCDD ise bunun sadece 2 bin 383 kilometrelik bölümünün bakım ve onanmını yapabildi. Yeni- lenemeyen 4 bın 617 kilometrelik hat için gereken ray miktan 452 bin ton olarak hesaplandı. Bunun TCDD'ye maliyeti ise 23 milyon dolar olarak öngörüldü. 1 yılda kullanılacak rayın TCDD'ye maliyeti 21 milyon dolar olarak ifade edildi. Bakımı yapıl- mayan yollar nedeniyle oluşan yol- cu ve yük trenlerindeki kazalann gi- derilmesi için TCDD'nin harcadığı TCDD KAMUOYUNU YANILTTI Pamukova kazasında rapor çelişkisi EBRUTOKTAR ANKARA - TCDD Genel Müdürlüğü makınist hatalanna karşı devreye girerek treni durduran ATS sistemi (otomatik firen sistemi) konusunda kamuoyunu yanılttı. Hızlandınlmış trene ilişkin 24 uzmanın onayını taşıyan TCDD raporunda, Pamukova'da raydan çıkan Yakup Kadri Karaosmanoğlu Ekspresi'nde ATS'nin bulunduğu iddia ediliyordu. Ancak Bosna Hersek'ten kiralanan Yakup Kadri Karaosmanoğlu Ekspresi başta olmak üzere Ankara-Istanbul güzergâhında kullanılan hiçbir "Konchar" marka trende ATS araç üstü ekipmanın bulunmadığı öğrenildi. TCDD Genel Müdürlüğü, ATS konusunda gerçekleri gizliyor. Ankara-Istanbul arasında sefer yapan ve Tavşancıl'da kaza yapan Başkent Ekspresi'nde ATS sistemi bulunmadığını doğrulayan TCDD Genel Müdürlüğü, hızlandınlmış trende ise bu sistemin bulunduğunu savunuyordu. TCDD Tesisler Daire Başkanı Mehmet Uras başkanlığındaki 24 uzmanın imzasını taşıyan 13 Temmuz 2004 tarihlı raporda, hızlandınlmış tren olarak kullanılan Yakup Kadri Karaosmanoğlu Ekspresi'nin ATS sistemi ıle uyumlu olduğu belirtilerek şöyle denilmiştı: "ATS sistemi vasıtasryla makinist hatalanna karşı hız kontrolü yapdmaktadır. Bu sistemde yeşil bildiriler bir hız sınırlaması ifade etmez. San bildiri geçüdiğinde tren hızı makinist taranndan saatte 65 km'ye düşürülmediği . takdirde 20 saniye Ankara-Istanbul *mde ve>a kmnızı srryal geçüdiğinde anı otomotik frenleme sağlanır. Sinyalizasyon sistemlerinde mej dana geiebilecek her türlü anza, kırmızı sinyal bildirisi ile sonuçlandığından, hiçbir anza kendi başına kazaya sebep olmaz. Sinyalizasyon sistemini bu şekilde arasmda kullanılan ve Bosna- Hersek'ten kiralanan Konchar marka lokomotiflerin hiçbirinin üzerinde otomatik fren sistemi olarak adlandınlan ATS araç üstü ekipmanın tonıtüktan sonra, , , , , Ankara-Havdarpaşa bulunmadığı arasmdatren belirlendi. hızlannın artanlması 11 konusunda aşağıdaki önlemler alınmışûr: Mevcut sinyalizasyon sistemine ait ray devreleri, sinyaller, makas motorlan, hemzemin geçit koruma sistemleri, otomatik tren durdurma sistemleri ve enerji kaynaklannm ölçü, ayar ve bakımı yapdmışür." ATS uyumlu eklpman yok Ancak TCDD yetkilileri ve makinistler, Bosna Hersek Federal Demiryollan'ndan 1997 ve 1998 yılında yapılan sözleşmelerle kiralanan ve Ankara-Haydarpaşa arasında sefer yapan Konchar marka lokomotiflerin hiçbirinde ATS ile uyumlu araç üstü ekipman bulunmadığını açıkladı. Edinilen bilgiye göre, Ankara- Haydarpaşa arasında Japon NIPPON Signal Company'den alınan ATS yer magnetleri (manyetık alan yaratan alıcı) bulunuyor. Konchar marka lokomotiflerde ise bu sistemle uyumlu ATS magnetleri bulunmuyor. Bu nedenle de TCDD raporu gerçekleri yansıtmıyor. TCDD, hızlandınlmış tren de dahil olmak üzere sinyalizasyon ve elektrifikasyon sistemine sahip lokomotiflere ATS araç üstü ekipmanı takılması için bağlı ortaklığı Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii Anonim Şirketi'ne (TÜLOMSAŞ) 2003 yılında talimat vermişti. TÜLOMSAŞ da NIPPON, yer magnetlen ıle uyumlu yazılım sistemini elde etmek üzere aynı yıl ihaleye çıktı. Ihaleyi kazanan SAVRONtK fırması, lokomotiflere takılacak ATS'nin yazılımlannı üretmeye başladı. SAVRONtK firmasının normalde tanesı 20 bin dolar olan bu ATS'leri 9-10 bin dolara üreteceği öğrenildi. SAVRONtK firması, şimdiye kadar bir tane prototip üretti. TÜLOMSAŞ da bu yazılıma sahip ATS'yi DE 22000 tipi lokomotif üzerinde test etmeye başladı. 2004'te rekor kırdılarANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demiryollanndaki bakım ve onanm eksikliğine karşın sefer sayısının artması TCDD'deki kaza oranını da yükseltti. Demiryollannda 2003 yılında 264, 2004 Ocak ayından bu yana da 296 kaza meydana geldi. TCDD Genel Müdürlüğü, son iki yılın kaza istatistiğini çıkardı. Demiryollannın oldukça riskli olduğunu ortaya koyan kaza bilançosuna göre Ankara, îstanbul ve Izmir güzergâhlan en fazla kazanın olduğu bölgeler oldu. Kaza bilançosuna göre 2004 yılında gerçekleşen 296 kazadan 58'i Îstanbul bölgesinde, 41 'i Ankara bölgesinde, 62'si de Izmir bölgesinde gerçekleşti. Kazalann en önemli nedenlen "Geçit çarpışması, trenden düşnıe, trenin şahsa çarpması, anayolda ve makasta raydan çıkma" oldu.Buna göre 2004 yılında kazalann "65'i trenin anayolda raydan çıkması, 26'sı trenin istasyonda raydan çıkması, 25'i makasta raydan çıkması, 54'ü trenin şahsa çarpması, l'i tren çarpışması, 5'i manevra çarpışması, 1 'i diğer araçlann trene çarpması, 5'i vagon kaçması, 2'si diğer raydan çıkmalar, 82'si geçit çarpışması, 23'ü şahsın trenden düşmesi, 7'si de yanguı- patlama" nedeniyle gerçekleşti. para ise 23 milyon dolar olarak he- saplandı. AKP döneminde yapılan demiryolu yenileme çalışmalan da gereksinimin altında kaldı, AKP ik- tidanndaki TCDD Genel Müdürlü- ğü, eskiyen yollar için yapılacak 450 bin ton ray gereksinimini karşıla- mak üzere KARDEMÎR'e başvur- du. KARDEMlRFabrikası ise 1 yıl- da ancak 20 bin tonluk ray teslim ede- bildi. TCDD Genel Müdürlüğü'nün, 250 bin ton rayı sağlamak üzere iha- leye çıkarak, bunu yabancı ülkeler- den karşılayacağı öğrenildi. TCDD daha önce ray gereksinimini Güney Afrika ve Polonya'dan karşılamıştı. Suclamadık' TCDD'den makinist savunması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TCDD Genel Müdürlüğü, art arda gelen tren kazalannın makinist hatalanndan kaynaklandığını açıklamasına karşın dün tavnnı değiştirdi. Genel Müdürlük, "Şu ana kadar TCDD'den makinistierimizi suçlayıa tarzda hiçbir açıklama yapdmanuşar" savunmasını yaptı. TCDD, kurumda kadrolaşma yapıldığı iddialanna karşı da, "TCDD'deki 39 üst düzey personetin tamamı üniversite mezunu ve konusunda uzman demiryoiculanur" açıklamasını yaptı. TCDD dün yaphğı yazılı açıklamada kuruma yönelik eleştirilere yanıt verdi. Açıklamada, "TCDD, makinistleri suçhıyor, Bakan makinistleri suçladT yönündeki haberler eleştirildı. Bu haberlerin makinistlerin TCDD'ye olan güvenini sarstığı savunulan açıklamada, TCDD ve Ulaştırma Bakanlığı'nın makinistleri suçlayan hiçbir açıklamasının olmadığı iddia edildi. Açıklamada, TCDD'de hizmet veren 2 bin 335 makinist ve yardımcısının en fazla eğitim alan personel olduğu, bir makinist olabilmek için ortalama 6 yıllık eğitim döneminden geçilmesi gerektiği vurgulandı. Makinistlerin çalışma koşullannın zor olduğu kabul edilen açıklamada, tüm lokomotif kabinlerine klimah, buzdolaplı koltuklann takılması için başlatılan çalışmalann sürdüğü kaydedildi. Açıklamada, demiryolu altyapısının güvenli olduğu savunularak, buna yabancı bilim adamlannın hazırladığı rapor dayanak gösterildi. Savcılık Bilirkişi Komisyonu'nun çalışmalannın sürmesine karşın bazı gazetelerde "hayali soruşturma raporlannın" yer aldığı öne sürülen açıklamada, TCDD'nin üst yönetiminde liyakatsız personelin olduğu iddialan da yalanlandı. Açıklamada, TCDD'deki daire başkanı, liman ve bölge müdürü statüsündeki 39 personelin üniversite mezunu ve uzman demiryolcu olduğu kaydedildi. Açıklamanın son bölümünde de kazadan sonra ATS sistemine yönelik çalışma başlahldığı yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı savunuldu. ATO'nun raporunda Türkiye'nin demiryollanndan yeterince yararlanmadığı vurgulandı Trene yatım11 yapılmah ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ankara Ticaret Odası (ATO), Türkiye'nin toplam de- miryolu hat uzunluğunun 10.9 bin kilometre olduğunu, kara- yollan için ise son 20 yılda yak- laşık 30 katrilyon lira harcan- dığına işaret etti. ATO, karayol- lanna ağırlık verilerek, toplam 12 bin 500 kilometre demiryo- lu yapma fırsatının kaçınldığı- na dikkat çekti. ATO'nun hazırladığı "Demir- yolu Raporu"nda Türkiye'nin demiryolunun avantajlanndan yeterince yararlanamadığı vur- gulandı. Dengesiz bir şekilde karayolu taşımacılığına ağırlık veren Türkiye'nin Avrupa Bir- liği (AB) ülkelerinin toplamın- dan daha fazla kamyona sahip olduğu belirtilen raporda, buna karşılık demiryollannda AB standartlannın çok altmda ka- lındığı ifade edildi. AB'de 10 bin kişiye düşen demiryolu uzunluğu ortalama 5.1 kilometre iken, Türkiye'de 1.4 kilometre olduğu kaydedi- len raporda, Türkiye'nin Fran- sa ya da Almanya standartlan- na ulaşmak için demiryolu uzunluğunu 5-6 kata çıkarma- sı gerektiği bildirildi. Türki- ye'nin toplam demiryolu hat uzunluğunun çoğunlugu Cum- miryolu yapabilme fırsatının kaçınldığı vurgulandı. Türkiye'de yolcu taşımacıh- ğının sadece yüzde 2 'sinin, yük taşımacılığınm da sadece yüz- de 4'ünün demiryoluyla yapıl- dığı ifade edilen raporda, den- gesiz biçımde karayollanna ağır- lık vermenin insan hayatuıın ve ülke kaynaklannın israfı demek Raporda dengesiz bir şekilde karayolu taşımacılığına ağırlık veren Türkiye'nin Avrupa Birliği ülkelerinin toplamından daha fazla kamyona sahip olduğu belirtildi. AB'de 10 bin kişiye düşen demiryolu uzunluğu ortalama 5.1 kilometre iken, Türkiye'de 1.4 kilometre olduğu vurgulandı. huriyetin ilk yıllannda yapıl- mış olmak kaydıyla 10.9 bin kilometre olduğu belirtilen ra- porda, karayollan için son 20 yıl- da yaklaşık 30 katrilyon lira harcandığı anımsatılarak, böy- lece 12 bin 500 kilometre de- olduğu kaydedildi. ATO'nun raporuna göre demiryollarına ağırlık venldiği takdirde ölüm- lü kaza sayısı önemli ölçüde azalırken,heryıl lOmilyardo- lara ulaşan maddi kayıplardan da tasarruf edilebilecek. ATO raporunda son günler- de meydana gelen kazalara kar- şın. demiryolunun karayoluna göre daha güvenli bir ulaştırma seçeneği olduğunun da altı çi- zildi. Rapora göre karayolla- nnda demiryollanna göre 22 kat daha fazla kaza meydana gelirken, karayolu kazalannda 8 kat daha fazla ölü, 17.7 kat da- ha fazla yaralı veriliyor. Demir- yolu kazalannın hatlann eski, raylann yaşlı olmasmdan kay- naklandığı belirtilen raporda, ulaştırma politikasında demir- yollanna ağırlık verilmesi ve gerekli yatınmlann yapılması dunımunda demiryolu ulaşımı- nın çok daha güvenli hale ge- leceği de ifade ediliyor. ATO Başkanı Sinan Aygün de, demiryollanmn ucuz ve gü- venli bir ulaştırma seçeneği ol- duğunu belirterek, son iki ka- zaya bakarak demiryollannın "Hnç edilmemesini" istedi. PAZAR ORHAN BURSALI Kurbağamn Sindirimi , Okullanmızda eğitim-öğrenimin "saçmalığı"na, basınımızda gösterilen en tipik, belki de tek ömek kurbağamn sindirimidir. Kurbağanın sindirimi, "ez- 5ere"eğitimtartışmasının çarmıhınagerilir, işte "bo- şuna" ve "gereksiz" bılgiler(!) diye yazılır çizilir! Nihayet, eğitimimizin bu "en önemli" sorununun üstesinden gelindi; kurbağanın sındirimini artık öğ- renmeyeceğiz! Basınımız nihayet öğrenim sorunu- nu çözdü! Yalnız o mu? Hayır, havuz problemi de kaldınldı! Hani musluktan havuza akan suyla boşaian suyun debilerinin veya miktarlarının farklı olması nedeniy- le, havuzun kaç saatte boşalabileceğini veya dola- bileceğini soran problem.. Nihayet öğrendik ki Mississippi Nehri'nin boyu posu da sorulmayacak! Hemalde Nil'in timsahları, Alaska'nın bizi ilgilendirmeyen Eskimoları, kutup ke- şifleri, belki Himalaya'nın yüksekliği falan da.. Daha neler sorulmayarak, öğrenim sorununun "ez- berden" kurtuluşunu havai fişeklerle kutlamaya baş- ladık, doğrusu bilemiyorum.. kitapları görünce bu- nu anlayacağız!.. • • • Ama durun! Kitapları beklemeye gerek yok! Hem Eğitim Bakanı Çelik'in hem yeni eğitimin içeriğini ve yöntemini hazırladığını basından öğren- diğimizTalim Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Ziya Sel- çuk'un yaptıklan "reform" üzerine açıklamalarına baktığımızda, reform değil öğrenimi ve eğitimi dü- pedüz bambaşka bir raya oturtmaya ve bilimdışına çıkarmaya çalıştıklannın ipuçlannı görüyoruz.. Kurbağa bacağı hem önemli, hem laf-ı güzaf! Kurbağa bacağı, tıpkı kamu reformu yasasında ba- sına attıkları "obez devlet" yemi gibi bir şey! Eğitimin-öğrenimin bilimdışılığa kaydınlmak isten- diğine ilişkin en önemli "ideolojik" işaret, bakan ve profesör tarafından bizzat dile getirilen, "Kuan- tum"ik eğitime geçileceği haberi! Bizim eğitimimız meğerse Newton(ik)miş ve bu bt- zim en büyük belamızmış! Ezber de oradan geliyor- muş, bütün yanlış ve gereksiz bilgiler de! Şimdi Newton anlayışını eğitim sistemimizden sepetleyip, kuantum anlayışına geçeceğiz ve soru- numuz çözülecek.. böylece her şeyden şüphe eden, eleştirel beyinler üretilmeye başlanacak! Bütün bunlar doğruysa ve gazetelerde okudukla- nnı birtakım sannlaradönüştürmüyorsa beynim, eği- timde en büyük zırvalar dönemine, bilim-öteliğine ve geçiyoruz, bu büyük "reform"\a\ Bilim-dışı ve post-eğitime mertıaba! Newton, egitimde doğrusal veya düz marıbğn tem- silcisiymiş.. Bu mantığa göre "Yaya, yeşil ışık yanınca, yolun kendisine ait olduğunu sanır ve karşıya geçer"m\şl. Sağına soluna bakmayı hiç akıl etmezmiş! Beyni, "Tann'ya en yaklaşan insan" olarak kutsa- nan Isaac Nevvton'a ne büyük hakaret! Halbuki "kuantum mantık" ona dermiş ki: "Dur, yeşilyandı ama oyeşil olmayabilir, veya arabalarken- dilehne kırmızı yandığının farkında olmayabilir veya onu kırmızı kabul etmeyebilir veya buna uymayabi- lir, sen dikkat etmezsen ezilirsin. O nedenle araba- lann durduğunu gör ve öyle geç"\.. Kuantum mekaniğine katkı yapan büyük bilimci- lerin mezarlarında döndüklerını görür gibıyim! Bunlan üstelik profesör unvanlı biri ve bakanı söy- lüyor! Ama boşuna söylemiyorlar ve ne yaptıklannı as- lında çok iyi biliyorlar! • • • Doğada kütle çekimı ve maddenin davranışıyla il- gili büyük problemleri çözen Nevvton Mekaniği ile Kuantum Mekaniği kuramlarının, bütün kavramsal ve bilimsel içeriklerinden kopartılarak, öğrenim ve eği- time bir yöntem sorunu derekesine indirgenmesi ve kendileriyle zerre kadar ılgisız alanlara alet edılmesi karşısında şunu söyleyebilıriz: Bilim, büyük bir sahte bılimın ınşasına alet edilmek isteniyor! Bir bilimsel şarlatanlıkla karşı karşıyayız. Bu düşünce, öğrenimden bilimsel düşüncenin dış- lanmasını, çocuklarımızın veya gençlerimizin bilim- le ilişkili ne varsa hepsinden şüphe etmesıni öngö- rüyor. Böylece, zaten içinde büyük kofluklar olan eğitim sistemimiz büyük bir uçurum kenarına getırilmek ve oradan kıçına vurulacak bir tekme ile rölativizmin çukuruna gömülmek istenmektedir. "Newton Mekaniği", kütlelerin çekim yasalannı ortaya koyar. "Kuantum Mekaniği" ise maddeyi oluş- turan parçacıklann davranışlannı betimler. Kuantum Mekaniği'ne göre, atomik parçacıklann davranışla- rı belirsızlik taşır! Hazretler, Kuantum Mekaniği'nin belirsizlik ilkesi- ni, oradan alıp hayatımıza taşımakta, her şeyin as- lında "rölativist"', yanı göreceli, geçici, befirsiz, de- ğişken olduğu düşüncesinı inşaetmekteler. Yani bi- limde doğrular yoktur! Hepsinden, her şeyden şüp- he edeceğiz. Bilimin eleştirel bakışı, kendi kendini test ederek bulduklarını durmadan doğrulama yönteminin yeri- ne, rölativizm geçirilmektedir. Bu sadece ülkemize özgü değildir. Ülke dışında bir akımdır. Postmodernciler, dinciler ve yaratılışçı- lığa inananlar, öteden beri bilimi vurmak ve yıkmak için, dünyada rölativizmi, belirsizlik düşüncesini ve hayat tarzını pompalıyorlari Onlan, minik bir entelektüel postmodem küçük grup sanırdık.. Ama bakıyoruz ki şimdi, Milli Eğitim Baka- nı ve Talim Terbiye Kurulu Başkanı kimliğinde, eği- tim sistemimizi bilimdışı konseptlere oturtmak iste- yen, gayet örgütlü olarak karşımıza çıkıyorlar!... Mutlak inançlılar, neden rölativizmi yüceltiyor dersiniz? Tabii kı bilimi dışlayarak, inançlannı tek (dokunul- maz) doğru bırakmak için! Kurbağanın sindihmini unutmadık.. Günümüz bi- liminde kurbağanın önemi ve bu dincı rölativizm söy- lemlerinin bilimdışı mantığı üzerinde çok yazacağız... [email protected]. Kamyon, boş evin üzerine uçtu • ZONGULDAK(AA)- Zonguldak'ta rampadan çıkarken, kasasuıdaki kumun aşağı akması nedeniyle dengesi bozulan kamyon, 15 metre yüksekten boş bir evin üzerine düştü. Kamyondan atlayan şoför, yara almadan kurtuldu. Cengiz Özelçi'nin kullandığı 31 YA 023 plakalı kamyonun, Ontemmuz Mahallesi Zakkum Sokak'ta rampadan çıktığı sırada, kasasındaki kumun aşağıya kayması nedeniyle ön kısmı havaya kalktı. Kamyon, sürücünün hâkimiyetini kaybetmesi sonucu, yoldan yaklaşık 15 metre yükseklikten evin üzerine uçtu. Sürücü Özelçi, "Aracımın üzerine devrildiğı evde kimse olmaması, bir felaketi önledi" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle