18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 2004 PAZAR 12 PAZAR KONUGU Prof. Dr. Ismet Sungurbey ve Dr. AkifDemirel ile Hayvan Hakları Yasası üzerine konuşt S Ö Y L E Ş İ : LEYLA TAVŞAIMOĞLU ley la.tavsanoglu(g cumhuriyetcom.tr Onlarca yıldır TBMM'nin tozlu rajlarında bekleyen Hayvan Hakları Yasası sonunda Genel Kurul 'da kabul edildi ve yüriirlüğe girdi. Yüriirlüğe gîrdi de ne oldu? Yine duyuyoruz, hayvan itlaf ekiplerinin sokak hayvanlanm eziyetle öldürdüklerini... Tek bir kuduz vakası görüldüğünde yöredeki sahipli sahipsiz bütün hayvanların yok edilmesine cevaz veren Zabıta Kanunu hâlâ orada kapı gibi duruyor., Hayvan ticareîine kontrol yok. Sirklerde hayvanlar hâlâ gösîeri malzemesi yapılıyor. Çocuklarımıza hayvana eziyet etmemeyi, kedilerin kuyruklarına teneke bağlamamayı hâlâ öğretemedik. Onu bırakın. Moda ya da gelgeç heves uğruna evine kedi, köpek alıp sonra sokağa salan vicdansızlardan geçilmiyor. Bir de aptesleri bozulacak diye kediyi, köpeği "murdar " sayan sözütn ona Müslümanlara ne demeli? Kimileri, "Insan haklarının beş paralık olduğu bir ülkede sen kalkmış hayvan haklarından söz ediyorsun " diye burnuma gülebilir. Anıa şu biline ki insan da hayvan da korunması ve bakılması gereken canhlardır. Ikisini birbirinden ayıramazsımz. Pek bir bayüdığımız ABD deyapüan bir araştırma çocukyaşta hayvanlara eziyet edenlerin erişkinliklerinde azılı katüler olabildiklerini ortaya koyuyor. Bütün bu noktaları yan yana getiriyorum. Bu hafta iki konuğum var. Birisi hayvan hakları için zamanında 25 maddelik bir yasa tasansı hazırlayan Medeni Hukuk uzmanı, hayvansever Prof. Dr. îsmet Sungurbey, öbürü de veteriner hekim Dr. AkifDemirel. Ey hayvanseverler, bakın ikisi de neler anlatıyor! 'Moda diye hayvan beslenmez'-Siz 1993'te Türldye'de ilkHayvan Haklan Yasası taslağım hazırlayan bilim insanısınız. Bugün TBMM'den geçen Hayvan Haklan Yasası 'yla sizin haztrladığınız taslak ne kadar örtüşü- yor? İSMET SUNGURBEY - Bakın. bugünkü yasanın içine 1930'lu yıllardan kalma faşist bir dinamit koymuşlar. Onu hayvanlan sa- vunan değerli yazar BeJdr Coşkun da dile getirdi. 3285 sayılı 1930'lardan kaüna bir yasa var. Bir köyde, bir mahallede, diyelim bir çöpçü, "Kuduz köpek var" dedi mi o köydeki, o mahalledeki bütün hayvanlar öldürülüyor. Işte, o maddeyi bu yeni yasaya da koymuşlar. Oysa yapılacak insani çözüm, kuduz hayvan varsa ve- teriner hekim bu durumu saptar ve o hayvan karantinaya alınır. - Geçen ytl benzer bir olay Ege Bölgesi'nde Tire'de yaşandu Kuduz var, diye ne kadar ev köpeği varsa hepsini öldürdüler? • O hükmün kanundan derhal çıkanlması lazımdır. Onun yerine insani bir madde konulmalıdır. Şüpheli bir hayvan görülürse ka- rantinaya alınır. Tek bir hayvanda böyle bir şüphe var, diye o ma- hallenin bütün hayvanlanna katlıam uygulamak korkunçtan da öte bir davranış. Bundan 15-20 yıl kadar önceydi. Sayın Erdal Inönü SHP'nin yönetimindeydi. Ortak bir dostumuz olan ünlü ressam Ala- addm Aksoy aracılığıyla kendisinden randevu aldım. Eşinin Tak- sim'deki bürosuna gitrim. O zaman hazırladığım hayvan haklan ta- sansını beraberimde götürdüm. Erdal Bey bunu okuduktan sonra eşine seslendi: "Sevinç, bak hoca güzel bir tasan haartanuş." Sevinç Hanım onayladı: "Bubirflkadrnıohır." - Zaten sizin bu mücadeleniz çok eskilere dayanmtyor mu? -Busavaşımımbenim Cumhuriyet gazetesınde 25 yıl önce yaz- dığım yazılarla başladı Yoksa, "Hayvan hakkı mı ohınnuş" gibi birzihniyet vardı ülkede. Şimdi çok şükür ki bu kanun çıktı. Mut- luyuz. Genelde olumlu. Ama dediğim gibi, 3285 sayılı yasanın kat- liam maddesıne 'sakhdır' diye açıkça hüküm koymuşlar. - Bir de hayvan bannaklan var. Geçenlerde gazetelerde bu bannak- lardan birinde köpeklerin nasıl kat- leditdiğinin haberiyer altyordu. Bu bannaklar ne kadar sağhklı sizce? -Nazilerin toplama kamplan gibi. Hayvanlan oralara kapatıyorlar. - Bu yasanın pratikte ne kadar iş- leriikşansı var, sizce? - Bir yerde ınsanlann vicdanına kalmış bir olay. Bannaktan söz açmış- ken hemen anlatayım. tki hanım var. Birisinin adı Meral, öbürünün adı Meltem. Bizim Yedikule sur dışında sokak hayvanlan için bir bannak yap- tılar. Bundan önceki Fatih Belediye Başkanı Dr. EşrefAlbayrakyardım et- ti. Milyarlarca lira harcandı. Bu iki hanım kendilerini oraya ada- mış. Yaklaşık bin tane köpeğe bakı- yorlar. Haftada bir iki gün veteriner de gelip kısırlaştırma ve tedavi yapı- yor. Sokak hayvanları Prof. Dr. İSMET SUNGURBEY - Sizydlardır sokak hayvanlanna bakmakla tanımyorsunuz? - Ben 25 yıldır bu sokak hayvanla- nna bakıyorum. Sur dışından başla- dım.Aksaray'akadarl0yerde,20'şer- den desek yaklaşık 200 kedi ve kö- peğe baktım. Bunun mali bir portre- si de var. Onun için emekli olduktan sonra özel bir valofüniversitesinde gö- rev aldım. Oradan aldığım maaşı ol- duğu gibi bunlara harcadım. Ama bu yıl nürus kâğıdı eskidiği için yıl ba- şından sonra dışan çıkamaz oldum. lyi ve sadık bir şoför tuttum. Şimdi benim yerime hayvanlara o bakıyor. Mamalan hepsine o dağıtıyor. Bu ba- kımdan içim rahat. - Siz Prof. Hatemi'yle birlikte ts- tanbul Üniversitesi'nin bahçesin- deki kedilere de bakar, onlarayemek verirdiniz, Şimdi artık ora- ya gitmek istemediğinizi söylediniz. Neden? - Efendim, dediğiniz gibi Hüseyin Hatemi Bey'le birlikte orada 20 kadar kediye bakardık. Ne yazık ki üniversite yönetimi onlan zehirletti. Onun için bir daha oraya gidemiyorum. - Ama nasıl olur? - Yapıyorlar. Vicdansız insanlar var. Onun için 50 yıl hizmet et- tiğim enstitüme gitmeye ayağım varmıyor. Bu hayvanlann bebek- lerden farkı yok. Bebekler ne kadar sevgiye, şefkate muhtaçsa bun- lar da aynı. Onlan öldürmek bebek öldürmekten farksız. Bir bü- yükşehir belediye başkanı zamanında Kadıköy'de sokak kedileri ve köpeklerini çöp kamyonlanna doldurup sıkıştırarak bağırta ba- ğırta öldürdüler. Herkesin bir dileği vardır. Benim de şöyle bir di- leğim var: Benim Tann"dan dileğim beni melek ya da peri yapsın. Böylece uçarak bu hayvanlan besleyeyım. Onlarmutlu oluyor, ben yüz kat mutlu oluyorum. Sevgi doludurlar. Kuyruklannı sallarlar, size gözlerini diker, bakarlar. Onlar için ciğer alınm. Balıkçı balık getirir. Bunlan yiyemeyenler için de haftada bir Rami'deki pazar- dan gider taze kaşar peyniri alınm. Önce ciğer. bunu yemeyene ba- lık, onu da yemeyene taze kaşar atanz. - Yine bu yeni yasaya dönecek olursak, hayvanlara eziyet eden- lere, öldürenlere cezai yaptınmlar getiriliyor. Ama buyapttrım- lara karar verecek bir merci de yasada yer almıyor. Acaba bir Hayvan Haklan Mahkemesi mi kurulacak? Siz buna ne diyor- sunuz? - Öyle bir hayvan haklan mahkemesi kurulması iyi olur. Valinin başkanlığında bürokratlardan oluşan bir Hayvanlan Koruma Ku- rulu var. Fakat verilen cezalar hep para cezası. Hiç özgürlüğü bağ- layıcı ceza yok. Onun için, dediğiniz gibi, işin pratiği bakımından ceza kararını ya o kunıla bırakmalı ya da belli mahkemelere gö- rev vermeliler. - Yani bir ihtisas mahkemesi oluşturulmah, öyle mi? - Evet. Böyle bir mahkemenin kurulması çok uygun olur. Para cezalan da yetersiz. Yani bir milyan veren hayvanı istediği gibi ke- 1928, İstanbul doğumlu. W Hukuk Fakültesi'ni birincilikle bitirdikten sonra akademik kariyerine aynı üniversitede Ord. Prof. Ebüula Mardin 'in yanında asistan olarak başladı. Doçent veprofesör olarak Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'yla birlikte çalıştu Eylül 1994'te tÜHukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim DaJı Başkanlığı 'ndan emekli oldu. Yine İÜ Mukayeseli Hukuk Enstitüsü 'nde öğretim üyeliğini sürdürdü. Şimdi de Maltepe Üniversitesi öğretim üyesL Hayvanlara, özellikle de kedilere olan düşkünlüğüyle tamnıyor. Hayvan Hakları adlı iki ciltlik kitabı var. Aynca 25 maddelik hayvan haklan yasa tasansı hazırladu sip bıçebilecek. Hapis de gerekli. Bakın benim tasanmda suçun ağırlığına göre bir yıl iki yıl gibi cezalar var. Bunlarparacezalanyla yetinmiş. O da hiç caydıncı de- gil - Hayvanlar büyük ilaç şirketleri tarafından deneme için kul- lanıhyorlar. Bu denemeler sırasında ciddi olarak da işkencegö- riiyorlar. Sonunda da zaten öldürülüyorlar. Yasada böyle bir madde yok. Bunu yenmek için ne yapılmalı, sizce? - Batı ülkelerinde hayvanlarda deneye karşı büyük tepki var. Çünkü hayvanlara işkence ediliyor. Özellikle Hollanda'da Hay- vanlarda Deneylere Karşı Doktorlar Bırliği adlı bir dernek bulu- nuyor. Bu dernek bu tür uygulamalarla şiddetle mücadele ediyor; gerekçelerini de gösteriyor. Bu dernek, bu tür deneylere karşı çı- İaşını da "Hayvan bünyesiyle insan bünyesinm birbirine uymadı- ğı" gerekçesiyle açıklıyor. Ben Hayvan Haklan kıtabımın bırincı cildinde bu konuyu geniş biçimde inceledim. Hayvanlarda, başka kesin bir çare yoksa. bu deneyler yapılmalı. Ama bu husus yasada yeterince vurgulanmamış. Sıvas'ta bir herif sırtına yeşil operatör giysileri giymiş, köpekleri kesip biçiyordu. Buna para cezası ve- rilmemeli. Bunun cezası hapis olmalı. - Son zamanlarda yeni bir tez ortaya atıldu Çocukluklannda hayvanlara eziyet edenler, öldürenler erişkin çağlannda genel- de insan katili oluyorlar, deniliyor? - ABD'de istatistik yapılmış. Bu katillerin. tecavüzcülerin büyük çoğunluğunun çocukluğundan beri hayvanlara zulmedenler olduk- lan ortaya çıkmış. ABD'de bir bilimsel ensritü de insanda kötülük geni buİmuş. - Yani kötü tohum mu? -Aynen öyle. Bu kötülük geni insani zaman zaman cinayetler iş- lemeye yöneltirmiş. ttalya'da, 19. yüzyılda ceza hukukunun en bü- yük üstatlanndan Lombroso'nun doğuştan suçlu teonsı var. Bütün cezaevlerinde araştırma yaptıktan sonra bu teonyi ortaya atmış. - Hayvanlara yaklaşımın bir de dinsel boyutu var. İslamiyet- te bazı tarikatlar kedi, köpek gibi hayvanların evde beslenmelerinin insanların aptestlerini bozacağını, bu hayvanların murdar olduklannı ileri sürüyor. Bu ne kadar doğru? - Bunun dinsel boyutu çok önemli O boyut sayesınde Osmanlı Devle- ti'nde hayvanlar hep korunuyordu. Ne yazık ki Cumhuriyet'ten sonra, dinin bu olumlu ruhu unutuldu; yobazlar türedi. Gözümle gördüm; adam ca- mide namazdan çıktı ve gebe kediye tekme attı. Hayvancık kaçmaya kalk- tı. Bu sefer sopayla kovaladı. Bu, Müs- lümanlığa sığarmı? Tamamıyla aykı- ndır. Hz. Muhammed'ın üç hadisini, yani buyruğunu ve eylemini söyle- mek isterim. Birincisi, hayvanlara ezi- yet edene Allah lanet etsin, buyuru- yor. Ikincisi, bütün hayvanlar Allah'ın hıyalidir. Yani ev halkındandır. Al- lah'ın en sevdiği kimse de onlara en çok hizmet edendir. Bu hadis uyann- ca benim cennette yerim hazır. Çün- kü, dile kolay, 25 yıl, bir gün bile ara vermeden bu hayvanlara hizmet et- tim. Yine de ediyorum. Elim ayağun tuttuğu, üniversiteye gitmeye devam ettiğim sürece de aldığım maaşı bun- lara harcayacağım. Üçüncüsü de şu: Israiloğullan za- manında birkadın vardı. Kötü yola düş- müştü. Susadı. Bir vahada kuyu bul- du. Kuyuya indi. Çıkınca bir baktı. bir köpek susuzluktan yanmış. Kadın üşenmedi; kuyuya defalarca inip çı- karak pabucuyla hayvanı suladı Al- lah da onu cennetine aldı. Hacı Leyiek - Yani, dinin de bu konuda kanun- largibi bir amacı mı var? -Olmaz olur mu? Amacı da var, ru- hu da var. Sadece namaz kılmakla, oruç tutmakla bu iş bitmiyor. Onun için atalanmız bu buyruklardan dolayı lslamın asıl ahla- ki özünden yola çıkarak hayvanlara çok bakmışlar. Vakıf bile kur- muşlar. Manisa taraflannda Mursallı ilçesinde, kış mevsiminde Arabistan'a göç ederken yolda kalan leylekler için vakıf kurmuş- lar. Osmanlfda hayvanlar bu kadar koruma altındaydı. Çocuklu- ğumuzda büyükannemız bizi Eyüp Sultan'a götürürdü. Oradaki to- pal leyleklere 'hacı leyiek' derler, sevgiyle bakarlardı. Şair Ne- fi'nin dizeleri vardu-. Biliyorsunuz, Nefi'nin dili uzundur Birisi ona 'kelp' yani köpek demiş. Bunu diyenin de adı Tahir'miş. Ta- hir temiz demek Nef'i şöyle cevap vermiş: "Tahir Efendi bana keipdedi. fitifan bu sözde zahirdir (Bana iltifat ettıği bu sözde görülüyor.) MaHki mezhebim zira ttikadım ise kelp tahirdir (Inancıma göre köpek temizdir)." Çok güzel bir kelime oyunu yapmış. Yunus Emre. "Yaranhnışı sevdik yaradandan ötürü" diye çok güzel özetlemiş - Sizin bir teziniz vardu Medeni Yasa ya bir hayvan haklan maddesi eklenmeli, diyordunuz? - Evet, yıllar önce Almanya'da bu yapıldı. Medeni Yasa'nın ba- şına ayn bir paragraf eklediler. Orada, "Hayvanlar eşya değfldjr" deniliyor. Elli yıl önce da hayvanlan koruma yasasını çıkardılar. Sürekli de iyileştinyorlar. - Hayvan sahibi olmak için insanlara ne tavsiye edersiniz? - tçinden gelecek. O hayvanı bir çocuğu gibi görecek. Ömür bo- yu onunla yaşamayı düşünecek. Öyle, moda diye, heves edildi, di- ye hayvan alıp sonra da sokağa atmak günahlann en büyüğüdür. Aynca halk arasında, "Kz onlann nasibini yiyornz" diye bir deyim vardır. Yani, her şeyi biz yer, çevremizde sokakta yaşayan kedilere, köpeklere bir lokma bir şey vermezsek onlann nasibini yiyoruz, demektir. Bir halk deyişi daha var: "Cenab-ı Hak der ki: Bana hay- van hakkı, kul hakkryb gehne." -Siz bir veterinerhekim olarak TBMM'den geçen Hayvan Hak- lan Yasası 'yla ilgili neler düşünüyorsunuz? Sizce bu yasa ye- terli mi? AKİF DEMtREL - Bir kere bu yasayı hazırlayanlar 15 Ekim 1978'de Paris'te yayımlanan Hayvan Haklan Bildirgesi'ni okumuş- lar mı acaba? Orada bir madde şöyle diyor: "Vahşi hayvanlar kendi doğal çevrelerinde yaşanıa ve çoğahna hakkma sahiptir. Eğitim amacryla da oba vahşi ha>vanlar özgür- lüklerinden nıahrunı bıraküamaz." Bizim yasaya dönelim. 10. madde hayvanlann ticaretıyle ilgili. Şöyle diyor: " Yabani hayvanlannticarethleilgili düzcnlemelerbakanhkçaçı- kanbcak yöoetmeBkle beürlenir." Kardeşim, vahşi hayvanı sen niye alıp sahyorsun? Niye alıp sat- hnyorsun? Bu hayvanlar yeryüzünde insanlardan önce vardı. Sen insan olarak bu hayvanlann doğasına kanşnn. Önce bunlan yiye- cek amacıyla. sonra bunlara kendini korutmak amacıyla kullan- dın. Sen bunlan her yerde kullandın. Sonra geliyorsun, bu hayvan- lara olmadık eziyeti yapıyorsun. Onlan bir yerlere kapatıyorsun. - Bir örnek verir misiniz? - Papağan örneği9 Papağan çok sosyal hayvan. Bunlar doğada grup halinde gezer. Ama yok. Kafese kapatıyorsun, sonra da önü- ne çekirdeği dayryorsun. Olacak iş değil. Kertenkeleler, yeşil iguanalar fılan var ya? Bunlan yağmur or- manlanndan al. getir lstanbura, apartman dairesine sok. Bunu an- cak insan yapar Hayvan bunu yapmaz. - Bir de hamster alma modası çıktı. Öyle değil mi? - Bir tane bende var Zavallı hamsten almışlar. Bakmıyorlar Bir de delik kadar kafese kapatrruşlar. Gittım ona büyük kafes aldım Sokağa atarsan o ha^an hemen ölür. Şurada Medrano Sırkı var Orada vahşi hayvanlar gösteriliyor. Hayvan Haklan Bildirgesf nde söylüyorlar "Ha\>anlar insanlar tarafından eğlence anıaçlı kullaıulaınaz- lar." - Peki, sirkte nasılyapılabiliyor? - Paris"tekı Hayvan Haklan Bildir- gesi UNESCO'da biraz toparlandı. UNESCO'ya üye ülkelenn bu bil- dirgeyı de onaylamış olmalan lazım. Bız de pek çok uluslararası sözleşme- yi onayladık. ama imza atmak uygu- lamak anlamına gehniyor. Bildirge- de aynca şunlar yazılı: "Hayvanları koruma kuruhışlan devtokaündatemsiledflmeBdir. Hay- van haklan da insan haklan gibi ya- sayla korunmahdır.'* "Hayvanlar bilimsel ofana\an teş- his, tedavi ve deneylerde kullanıta- mazlar'" diye yasaya almış. Hayvanı niye deneylerde kullanı- yorsunuz? Siz hiç deney hayvam res- mi gördünüz mü? Dehşet verici gö- rüntüler. Bu izni kim veriyor sizlere? Hayvanlar bizden önce buradaydı. Biz geldik, bunlara ortak olduk. Ni- ye bu hayvanlara bu eziyeti yapıyo- nız. Aslında düzgün bir toplumda hayvanı korumak için yasa çıkarma ihtiyacı da olmaması gerek. Birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Dr. AKİF DEMİREL Ütopya - Galiba siz ütopyadan söz edi- yorsunuz? -Galiba, öyle Ama aslında öyle ol- ması lazım. Bir tane babayığıt çıksın, "Hayvanlar deney amaçh kuflanda- maz"desin. îlk bunu uygulayan Tür- kiye olsun. Bizi AB'ye almayan o şaşaalı Avrupa devletlerine örnek ül- ke olalım. Hay%anlara ne kadar iyi dav- ramyorsan o kadar medenisin. Ya- sakla şunu; hayvan üzerinden deney yaptırma. - Hükümetimiz dini bütün Müs- lüman. Esas Allah korkusunun on- larda olması gerekmez mi? - Evet. "Hayvana acı. ısürap ve zarar gelecek şekilde füın çeki- mi, gösteri reklam gibi isier için kuüanılamaz" diyor bu yasa. Şim- di buradan hükümete şikâyet ediyorum: tşte, Medrano Sirki. Şimdi, diyoruz ki: "İnsan tekdüşünebflen hayvandır.'' Kargaya ne diyeceksinız0 Karga cevizi alıyor, bir yerde kınyor. Sonra içi- ni çıkanp yiyor. Ondan sonra insan düşünen hawan oluyor, öyle mi? Karga bunu nasıl yapıyor, peki? tçgüdü, diyorlar. Hangi içgü- dü? tnsanda içgüdü yok mu? Türkıye'de hayvan gösteriş işi. Ben bunu yıllardır söylüyorum. Ben, "Hayvan seviyorunı'' diyen birçok insanın aslmda hayvanla- n se\Tnediği konusunda sizi ikna ederim. - İyi de, hayvan sahibinin nasıl niteliklere sahip olması lazım? - Sen sorurnlu insansan hayvan sahibi olacaksın. Sorumluluk duy- gusuna sahip değilsen hayvam alıp ona eziyet çektirmeyeceksin. Hayvanın. sabah. öğle, akşam yemeğinı verebiliyor musun? O hayvanı çıkanp dışanda günde üç kez gezdirebiliyor musun? Ona vakit harcayabiliyor musun? O zaman o hayvam al. Ama, "Markası şu olan köpeği alayım da akşamlan sahilde yü- rüyüp hava atayım. Köpeğuni sevsinler. Böylece bana da yaklaşsın- lar" diyorsan yok. arkadaş. Çocuk için hayvan çok iyi bir şey. Psi- kologlar, "Çocuklanmza hayvan ahn. Sorumluluk öğretin. Çocu- ğun gefişmesine katkıda buhınur" öğüdünde bulunuyorlar Ama hay- vanın gelişmesi ne olacak? Ben haftada iki üç vakaya rastlryonım. Geliyorlar, "Köpek al- dık. Ama arnk bakamıyoruz. Vennekjstivvnız" diyorlar. "Niyever- mek istryorsunuz" soruma, "Köpek eve çiş yaptı'' cevabını alıyo- nım. Eee, sen onu sokağa çıkarmazsan, ilgilenmezsen köpek ne- reye yapacaktı çişıni? Ya da "Ismyor'1 diyorlar. Tabii ısıracak. Kö- peğin tabıatında var. Ya da "Kedi aldık, ormaladı" "Aaa, ne güzel köpek. Dayanamadım. aldım" diyor. Kardeşim, önce düşüneceksin. Ben buna nasıl bakanm, tatilunden feragat ede- bilır miyim, ona sürekli ilgı gösterebilir miyim? Düşünemiyorsan, gel bize sor Biz sana bu işin zorluklannı, nasıl olduğunu, neler 1982'de İÜ Veteriner Fakültesi'ni bitirdl 1985'te Yeşilköy Veteriner Kliniği'ni kurdu. 1988'de Kanada'ya gitti Canadian Veterinary Medical Association sınavlannı vererek bu ülkede veteriner hekimlik yaptu Daha sonra American Veterinary Medical Association sınavlannı vererek ABD'de veteriner hekim olarak çalıştu 1996'da Türkjye'ye dönerek Florya 'da İstanbul Hayvan Hastanesi'ni kurdu. Pek çok uluslararası veteriner hekim derneği üyesu Her çarşamba Radio Contact'da Kulüp Panço adlı programı hazırlayıp sunuyor. Türkıye'de veteriner hekmler arasında bilgi akışını sağlamak amacıyla kurulan Küçük Hayvan Veteriner Hekimler Derneği'nin kurucu başkanu yapman gerektiğini, maddi, manevi boyutlannı anlatalım. - Kedinin tırmaladığını bu insanlar bilmiyorlar mı? - Bu memlekette üç bin, dört bin dolara köpek satılıyor. Sonra da o köpekler bir şekilde istenmıyorlar ve sokağa bırakılıyorlar. Yedikule hayvan bannağına gittim. Çok üzüldüm Pek çok cins köpek oraya sığınmış. Eğer şu hayvan haklanm gerçekten hayata geçirmek istiyorlarsa şu köpek satışlanna ciddi bir denetim meka- nizması getirmek lazım. Adam Bulgaristan'dan cebinde köpek yavrusu getiriyor. Ya da paketleyip çantanın içinde köpek yavrulan getiriyor. Bu hayvan- lar için ıstırap vencı bir durum. Aynca da insan sağlığı için tehli- kelı. Artık dünyada biyoterorizm diye bir olgu var. - Herhalde bu hayvan tkaretinin bir mafyası var? - Her işte olduğu gibi bunda da mutlaka bir mafya vardır. Hay- vam bir aylıkken annesınden ayınp getiriyorlar. Onun en az iki ay ana sütü emmesi lazım. Her türlü sağlıksız ortamda o yavnıyu ge- tir. Pet shop'a koy. Satıldığuun ertesi günü hayvanda hastalık çı- kıyor. Ölüp gidiyor. Hem onu alan aileye hem de o hayvancağıza acı. Ben, "Bu iş doğru düzgün yapdacaksa yapüsm" diyorum Ama ben kişisel ola- rak bir canlının alınıp satıurıasına taraftar değilım. Bu hazretler de ne yaparlarsa yapsınlar, ama düzgün, kontrollü yapsrnlar. Yine de vurguluyorum. Hayvan alım satımına karşıyım. Bu iş köle ticaretine benziyor. - Bir de, dediğiniz gibi üç dört bin dolara hayvanı alıp ondan sonra aşısı için 30 milyon lira ödemeyi çok bulanlar var. Buna ne diyorsunuz? - Bu böyle olmaz. Bunun gibi kaç olaya şahit oldum, burada. Sen evine dost alıyorsun. Bu bir evlenme gibidir; akittir. Sen can- lıyla birlikte yaşayacaksın. Aklını başına topla. Evine saksıda çıçek alıyorsun. Ona sevgiyle bakmak zorunda- sın. Bakmazsan, solar, gider. Hayvana da bakmazsan özellikleri- nı kaybeder. Bu sefer zarar vermeye başlar. Ama zararvermek hayvanın ya- pısında yoktur. - Köpek eğitimcileri var. Bu ko- nuda ne düşünüyorsunuz? -Benim web sayfamda "Köpek Eğj- timi" diye bir bölüm var. Bana sorduk- lannda diyorum ki: "Hayvanlara kendimiz için istedj- ğüniz kanteh' sağhk hizmetierini vere- rekonbrm daha sağlddıyaşamasını sağ- lavıponlara hayabdaha kûfa\.daha \B- şanırhalegetirmekbenim mis>«num- dur." Ben köpeği eğitmiyonım. Bozuk olan davranışını sahibıne göstenyorum. "Şunu yaparsanız bu hayvan sizinle mutlu bir şekilde yaşar. Bunlan uygu- byin." Köpek eğitiminde bomba takibiy- di, uyuşturucu izlemekti, dövüştür- mekti, bana göre şeyler değil. Ama ka- bul etmeliyiz ki iyi işler yaptıklan da oluyor. Işte. görüyorsunuz köpeğin burada da insana ne kadar faydası var. O zaman da bu hayvanlara saygı gös- termek lazım. Herkes hayvan sevme- yebilir. Bunu bekleyemeyiz de. Ama insan olarak saygı göstermek zorun- dayız. Onlarohiıasa dünyanın hali çok kötü olur. Hayvanlara şiddet - Bir de, özellikle ABD 'deyapüan bir araştırma, çocuk çağında hayvan- lara şiddet uygulayanların, hayvan öldürenlerin erişkin yaşlarında ün- lü katiller olabîldikleri sonucunu gösteriyor. Siz bu konuda bilgi verir misiniz? - Evet Bu araştırma kapsamlı ola- rak yapılmış. Sonuçta görülmüş ki gerçekten ABD"deki ünlü katiller ço- cukluklannda hayvanlara şiddet uygulayanlar arasından çıkıyor. Hay- vana uygulanan şiddet ıleriki yaşlarda insanlara yönelebiliyor. Ün- lü katiller çocukken hayvanlan öldüren, örneğin sokak kedilerini kendi köpeğine boğdurtan çocuklardan çıkıyor. Bir de şu konu çok önemli: Eğer bir evde hayvana şiddet uygulanıyorsa o evdeki bi- reylerin, özellikle de kadınlann ve çocuklann nıh sağlıklan risk altındadu". - Siz bir de 91.2frekanstan yayın yapan Radyo Contact 'da her çarşamba "Kulüp Panço " adlı birprogram yapıyorsunuz- Prog- ramın adını kÖpeğiniz Panço 'dan aldınız. Bu programla ilgili bir şeyler söylemek ister misiniz? - Tabıi. Her çarşamba sabahı 10.00-11.00 arası o programı ya- pıyoruz. Orada hayvanlann sağlıklan hakkında genel bılgiler, ilk- yardım, hayvanlaria ilgili fikralar anlatılıyor. Dinleyicilerin katılı- mı oluyor. Soru soruyorlar. İsteyen bundan sonra da programa katılabilü-. Hayvanseverlere açığız. Bu programda şunu da işliyoruz: Bir hayvan aileye katılacaksa ailede herkes o sorumluluğu üst- lenecek. Ailede tek kişinin karanyla o hayvan alınmaz. Çünkü eve bir canlı, bir ortak geliyor. O geldiği zaman hayatımızda nelen kı- sıtlayacağız, tatile gidebilecek miyız. yemeğimizi rahat yiyebile- cek miyiz, gece uyuyabilecek miyiz? İnsan bütün bunlan madde madde yazıp cevaplayabilmeli. - Peki, Türkiye 'de veteriner hekimlik için ne söylemek ister- siniz? - İnsanlar şu anda var olan hayvanlan düzgün bir şekilde bak- mayı kabullense Türkiye'de veteriner hekimler zengin olur Türk halkı veteriner hekımliği hizmetlerinı çok ucuza alıyor. Devlet de bir şey yapmıyor. Örneğin, hayvanlar için özel bir sağlık sigorta- sı var, ama çalışrruyor. - Ha hayvanlar üzerindeyapılan deneylere ne diyorsunuz? - Bence en büyük atılım hayvan deneylenni yasaklamak olur. Tür- kiye bunu yasaklasm dünyaya örnek olur. Ama cesaret işidir, yapamazsınız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle