Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMBA
HABERLER
Sosyal güvenlik kurumlanna yıllar boyunca prim ödeyen yurttaşlar hastanelerdeki ilgisizlikten şikâyetçi
Emekli,devletinüveyevladıŞULEKÖKTÜRK
MERALAYDOĞAN
SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandı-
ğı'na yıllarca prim ödeyen yurttaşlar,
kendilerine devlet hastanelerinde üvey
evlat gibi da\Tanıldığını iddia ediyor-
lar. Kartal Eğitim ve Araştırma Has-
tanesi, Haydarpaşa Numune Hastane-
si'nde yurttaşlar, "Başbakanhikştire-
ceğmi söytüyordu, daha beter yapü.
Saatkrce doktor bekliyoruz, hastane-
lerde daha da hasta oluyoruz, gektiği-
mize bin ptşman oluyonız böyle has-
tane olmasın. kapatsınlardaha iyi" di-
ye yakınıyorlar. Hastanelerde yarîlış dü-
zenleme nedeniyle bir hekim perfon-
mansının çok üzerinde çalışırken, he-
men yaru başında çalışan bir başka
hekim, hastası olmadığı içüı oturuyor.
Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne
fizik tedavi için giden Saadet Gür-
kan, hastanede "SSK'Klere üvey evlat
grtMdavranıkhğınr belirterek, "Has-
tanelere sağjam geti\"oruz hasta gidi-
yoruz. Günlerce randevu almaya ça-
kşıyonrz.500bin,750bin.lnıirvT)nder-
ken, hastanenin her veznesine bir sü-
rüparaödüyoruz. SSK'Ssin para, kar-
tmı kaybediyorsuıı para,fotokopiçek-
tiriyorsun para._ Bu çektiğimiz rezü-
Kk" diye konuşuyor.
Acil servisin kapısında sedyede in-
leyen 41 yaşında ismini vermeyen bir
hasta, bir saattir beklediğini, ancak
11 astanelerdeki yanlış düzenlemeler nedeniyle bir hekim performansının çok üzerinde
çalışırken hemen yanı başında çalışan bir başka hekim, hastası olmadığı için boş oturuyor.
Hastane önlerindeki kuyruklar özellikle emekli yurttaşlann sağlık problemlerini gidermek
için geldikleri kurumlardan daha hasta aynlmalanna neden oluyor.
Sosyal güvenlik kunımlanndan emekli yurttaşlann devlet hastanelerinde tedavi olabflmeleri için Önce çıkürtan evrak
trafiğini, ardmdan da bitmeyen muayene sıralannı aşmalan gerekiyor. (Fotoğraflar: ŞULE KÖKTÜRK)
acil servis doktorlanrun olmadığını
söylüyor. Acil serviste çalışan, ismi-
ni vermek istemeyen bir beyin cerra-
hi uzmanı ise çalışma sisteminin bo-
zukluğundan yakınarak, "Hiçbir Av-
rupaülkesindebirbeyincerrahiuzma-
nı acilde durmaz, çağınldığı zaman
servisindengefir, hastayı muaveneeder.
Biz ise servisteki yoğunhığu bırakıp
burada oturuyoruz. Ara sıra hasta çı-
kınca muavene edryoruz. Vaktimizi
daha iyi kuİanabüırdik. Bu sorun an-
cak acil servis hekünöği sistenıi ile çö-
züfebir" diyor. Acil Beyin Cerrahi Bö-
lümü'nün hemen vanındaki Acil Da-
İlaç soruşturması genişliyor
Bakanlık
fiyatfarhnı
büiyordu
ECEVİTKmÇ
Roche'un yanı sıra Novartis, Bayer,
MSD ve Pfizer'in de SSK'ye pahalı ilaç
sattığı belirlendi. Bu 4 firma da
savcılığın çete kapsamında başlatılan
soruşturmaya dahil edilirken tanık
ifadelerinden Çalışma ve Sosyal
Bakanlığı yetkililerinin pahalı ilaç
alımından haber olduklan ancak
inceleme başlatmadıklan ortaya çıktı.
Pahalı ilaç alımı nedeniyle SSK'nin
yaklaşık 100 trilyon lira zarara
uğratıldığı belirtildi. Istanbul
Cumhuriyet Başsavcalığı, Roche
firmasının kanser ve böbrek
hastalannın kullandığı ilaçlan SSK'ye
yüksek fiyattan satmasıyla ilgili
soruşturmayı genişletti. Novartis, Bayer,
MSD ve Pfizer firmalannın da SSK'ye
ayn, depolara ayn fıyatlarla sattıklannın
tespit edilmesi üzerine bu firmalar da
soruşturma kapsamına alındı.
Soruşturmada delil toplamak amacıyla
eczacılar ve
• Roche'un yanı
sıra SSK'ye pahalı
ilaç sattığı
beürlenen
Novartis, Bayer,
MSD ve Pfizer de
çete kapsamında
başlatılan
soruşturmaya
dahil edildi.
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik
Bakanlığı
yetkililerinin
pahalı ilaç
alımından
haberdar olduklan
ancak inceleme
başlatmadıklan
ortaya çıktı.
sağlıkçılann
daaralannda
bulunduğu
çok sayıda kişi
tanık olarak
dinlendi.
Tanık
ifadelerinden
ilaç
alımlarındaki
yüksek
fiyatlann daha
önceden
Çalışma ve
Sosyal
Bakanlığı
tarafından
bilindiği
ortaya çıktı.
firmalann
sundugu ilaç
fıyatlannın
SSK'nin
internet
sitesinde daha önceden açıklandığı,
ancak bakanlık yetkililerinin hiçbir
soruşturma açmadığı da ortaya çıktı.
'SSK yanıt vermlyor'
Öte yandan îstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı'nın ihale komisyonunun
kimlerden oluştuğuna ilişkin SSK'ye
gönderdiği yazıya yanıt gelmedi.
Aradan 1 hafta geçmesi üzerine savcıhk
SSK'ye yeniden yazı göndererek isim
üstesini istedi. Büyük ilaç firmalannı
kapsayan soruşturma Roche'un eski
Müşteri llişkileri Müdürü Veysi
Mungan'ın ilaç firmalannın üniversite
ve devlet hastaneleri ile SSK'ye
farklı fıyatlardan ilaç sattığı iddiası
üzerine başlatılmıştı. Mungan suç
duyurusu dilekçesinde, SSK îhale
Komisyonu üyeleriyle ilaç firması
yetkilileriyle ortak hareket ederek
devleti zarar uğrattıklarını belirtmişti.
Savcılığın bugünden başlayarak adı
geçen ilaç fırmalannın yetkililerinin
iı'adelerini alrnası bekleniyor.
tm £
tstanbul'u
etkisialüna
alan sağanak
ulaşımı
olumsuz
etküerken
yurttaşlara zor
anlar yaşatü.
Kentin birçok
semtinde su
baskını
meydana geldi.
Beledryekrin
aldığı
önlemler yine
yetersiz kakn.
(Fotoğraf: AA)
'Megakent Istanbul(da
subaskını üç can aldı
TARKANTEMUR
Istanbul'da dün öğle saatlerinde
başlayan sağanak yağış nedeniyle
Bahçelievler'de, bahçe duvan çöken
binanın bodrum katını su bastı. Ev-
de mahsur kalan LŞ. (3), Y.Ş. (17),
O.Ş. (4 aylık)yaşamını kaybeder-
kenanneHıznaŞengör(46)
yaralı olarak kurtarıldı.
Hemen her sağanak ya-
ğışta yaşamın felç olduğu
Istanbul'da su baskını 3 can
aldı. Bahçelievler Soğanlı
Mahallesi Çavuşbaşı Cad-
desi Öner Sokak'taki 4 kat-
lı binanın bahçe duvannın
çökmesi sonucu biriken sular Şen-
gör ailesinin oturduğu bodrum ka-
tına doldu. Bacağmda kınk bulun-
duğu için alçılı olan anne Hızna
Şengör ve 3 çocuğu içeride mahsur
kaldı. Olay yerine gelen itfaiye ekip-
leri anne Hızna Şengör'ü banyo
penceresinden yarah kurtanrken î,
Y, 0. kardeşler boğularak yaşamı-
nı yitirdiler. Su baskmı sırasmda
anne Hızna'nın 4 ayhk O'yu kuca-
ğına aldığı, yaralı ayağının eşyala-
ra takılması sonucu eünden düşür-
düğü ancak su seviyesinin yüksel-
mesi nedeniyle bulamadığı bildiril-
di. Su baskınında 3 çocuğunu kay-
beden baba AbdütrezzakŞengör'ün
Silvan'da olduğu öğrenildi.
• Bahçelievler'de bir apartmanın bodrum katını
su basması sonucu biri dört aylık üç kardeş
yaşamını yitirirken anne yaralı olarak kurtarıldı.
îstanbul Büyükşehir Belediyesi, Meteoroloji
Müdürlüğü'nûn uyanlan doğrultusunda tüm
önlemleri aldığını açıklamasına karşın yoğun
ihbarlara zamamnda müdahale edemedi.
Îstanbul Büyükşehir Belediyesi
Afet Koordinasyon Merkezi, sağa-
nak yağışta oluşabilecek su baskın-
ları için 5 bölgede 200 kişilik ekip-
le önlem aldığını açıklamasına kar-
şın, kent yağmura yenik düştü. Sa-
ğanak Fatih'te 22, Eminönü'nde
29, Zeytinburnu'nda4, Gaziosman-
paşa'da 9, Eyüp'te 6, Bayrampa-
şa'da 7, Esenler'de 17, Bakırköy'de
9, Bahçelievler'de 36, Bağcılar'da
32, Güngören'de 55, Küçükçekme-
ce'de 13, Üsküdar'da 30 ve Kadı-
köy'de 104 olmak üzere yaklaşık
400 noktada su baskınına yol açtı.
îstanbul ttfaiye Daire Başkanlı-
ğı, ISKİ ve Yol Bakım Onanm Mü-
dürlüğü'nün koordinasyonu ile su
baskınlanna müdahale et-
meye çahşan birimler olay-
lara yetişmekte güçlük çek-
tiler. Kanal taşmalanna İS-
Kİ müdahale ederken mah-
sur kalan birçok yurttaş it-
faiye ekiplerince kurtanl-
dı. Yol Bakım ve Onanm
Müdürlüğü ekiplerinin be-
lirlenen deniz seviyesinin altuıda
kalan geçit ve köprü altlannda mo-
topomplarla su tahliyesi için hazır-
lıklı bulunduğunun açıklanmasuıa
karşın altgeçitleri su bastı, kentte tra-
fik kilitlendi.
Polis yetkilileri yollann kaygan-
laşması sonucu gün içinde çok sa-
yıda maddi hasarlı trafik kazası
meydana geldiğini bildirdi.
hiliye Bölümü'nde bir doktor ise sı-
rada bekleyen onlarca hastayla ilgüen-
meye çalışıyor. Röportaj yapmak is-
tedığımızde ise "PoikinikteotsaydıbeJ-
ki konuşurduk ama şimdi çok yoğu-
num" diyerek reddediyor teklifimizi.
'Böyle hastane olmaz'
Kartal Eğitim ve Araştırma Hasta-
nesi'ne muavene olmak için giden 57
yaşındaki ŞükranAydın, saat 05.00'te
hastaneye geldiğini belirterek "Gektt-
ğimize bin pişmanız. Sabah geldiği-
miz halde akşam vardiyasına kakhk,
ama gene de sıra numarası alamryo-
ruz" diyor. "Böyle hastane olmaz, ka-
patsınlar daha iyi" diye ısyan eden
Aydın, "Buralardaölüpgideceğ?z.Baş-
bakan ryüeştireceğim diyordu. böyle nıi
rvileştireceku, daha beter yapü" şek-
linde konuştu. Saat 07.00"de kontrol
için hastaneye gelen DenizAkayda sa-
at 15.00 olduğu halde hâlâ hastaneden
aynlamamış, ilaç sırası bekliyor. Bek-
lemekten yorulan Akay, yer bulama-
dığı için yere koyduğu tanlil dosyası-
mn üzerine oturmuş. Aydın, "Ben ar-
nkkalabahktan, sıra beklemektenya-
kmmıyorum. Beniençok üzen, bizi sü-
reldi azarlamalan. Her yerde itiTip ka-
lahyoruz" dı\e konuşuyor.
Bu kez hekim slkâyetçl
Siyami Ersek Göğüs, Kalp ve Da-
mar Cerrahisi Hastanesi'nde rö-
portaj yaptığımız hastalann çoğu,
hastaneden ve doktorianndan çok
memnun olduklannı belirtiyorlar.
Doktorlar için teşekkür mektubu
yayımlatmayı bile isteyen hastala-
nn yanı sıra memnun olmayan da
çıkıyor. Birkaç hastane dolaştıktan
sonra Siyami Ersek Göğüs Kalp
ve Damar Cerrahisi Hastanesi'ne
gelen SeberCenikçi, "Obüyükhü-
kümete söylevin bizimle ilgiknsin.
Herkes perişan, fakiıier hep hasta,
yoksulluktan, bakımsızlıktan dö-
külüyoriar" diye konuşuyor. Has-
tanede memnun ohnayan bir baş-
ka kesim de hekimler...
Döner sermaye
ücretlerl ödenmlyor1
Göğüs cerrahi asistanı Dr. Ahıer
Tabur, 6 aydu- döner sermaye üc-
retlerini alamadıklannı ifade ediyor.
Tabur, şunlan söylüyor: "Bu has-
tanede günde 12-13 by-pass ameB-
yaD,4-5akdğeramelryatıyapıtayor.
Bir p>-pass ameh>aü 8 miryar. ak-
ciğer ametiyaüan 4-5 miryar Hra
arasmda değişiyor. Bu hastanenin
günlük cirosu 200-500 milyar ara-
smda, aydatse9trüyongeirivar has-
tanenin. Bu droya karşın 6 aydır dö-
ner sermaye ücreüerinüzi alanuyo-
ruz. Nedenini sorduğumuzda, has-
tanenin eski borçlan olduğu ya da
performansa dayahdöner sermaye
sistemiuygulama>akoyacaldaniçin
verflmediğini açıkhyorlar."
Pansuman İçin 3 hastane
SSK
Göztepe
Eğitim ve
Araştırma
Hastane-
si'nde en
dikkat çeki-
cimanzara-
lardan bin,
çocuk po-
liklinikleri
önünde mu-
ayene olma-
yı bekleyen
çocuklar ve
anne baba-
lan. tki haf-
ta önce tra-
fik kazası
geçiren ve
FurkanÖzkan
hastaneye pansuman yaptırmak
için gelen Furkan Ozkan hastane-
de beklemekten çok sıkıldığını
belirtirken, annesi tkbal Ozkan
pansuman için 3 hastane değiştir-
dikleri halde pansuman yaptırama-
maktan şikâyet ediyor. Bizim soh-
bet ettiğimizi gören eşi Mustafa
Ozkan da yanımıza gelerek "Baş-
bakan'a komşu mahallede oturu-
yoruz, ama Başbakan arük bizi
duymuyor. Önceden de dujmu-
yordu zaten" diye yakınıyor.
Özkan. "Başbakan'mmahalesin-
de, yani Emniyet MahaDesi'ndeki
sağhk ocağma gitrik ama ayağa sa-
nbnası gereken elyaf ohnadığı için
Zeynep Kânıil Hastanesi'ne sevk
edildik. Orada pansuman için sıra
numarası almam gerekiyordu, son
numara ise 35'tL bekkmemek için
buraya geldik ama burada da pan-
suman içintetefonlarandevu ahnak
gerekrvormuş. Buraya 1 saat önce
gektim, şimdi buradan da aynhyo-
rum, başka bir yerde belki pansu-
manyapürabiirim'' diye konuşuyor.
AVRUPA'DAN
GURAYOZ
Medyatik Medya
Sabah saatin altısı. Oda şöyle bir gıdip geldi. Kı-
zım Sema yatağında sağdan sola döndü. Hiç bir şey
duymadı. Doğrulup etrafı dinledim. Dışarıda gürül-
tüler vardı, telaşlı ayak sesleri, koşuşmalar.
Pencereden dışarı baktım.
Güneşepeyceyükselmişti. Denizin sesini duydum.
Yattım sonra yeniden, Türk değil miyim! Sonra öğ-
rendim, beş virgül ikiymiş.
Yıllar önce, büyük deprem Izmit'i ikinci defasars-
tığında oradaydım. Hareket halinde bir otomobılin
içindeydim ve sarsıntıyı hissetmemiştim. Ama insan-
ların gözündeki korkuyu görmüştüm.
Bir sahil kasabasındaysa sarsıntının izi daha ça-
buk siliniyor.
Gazetelerde de öyleydi. Haberler daha çok "Sar-
sıntıyı fazla abartmayın turistler kaçacak" şeklinde
kurulmuştu.
Turistler boyledir. Hemen kaçarlar.
Türk milletinin dayanıklılığı yoktur onlarda.
Bizse aldırmayız. Depremse deprem, soygunsa
soygun, vurgunsa vurgun, açlıksa açlık...
• • •
Medya depremi önemsemedi.
Medya zaten hiçbir şeyi önemsemiyor.
Medya yalnızca kendisıni önemsiyor. Hertialde
yeryüzünün kendisini en fazla öven medyası bizde-
dir. Bütün gazeteler "bir numara", TV kanallannın
hepsi de "en iyisini" yapıyoriar. Gazetelerimiz kilo-
larca ve içi boş ekler vermekte birbiriyle yarışıyor.
Medyamız medyatiktir, "Beyaz Türklerin Medya-
s/"dır. Büyük kentlerimizin belirli semtlerinde yaşa-
yanların, sosyetenin ve onlara mal satarak geçinen
borsa tacirlerinin medyasıdır. Arada bir gazete oku-
yan, gece gündüz TV kanallannda dizı seyreden
"öteki" halkımızın ise medyada pek yeri yoktur.
Onlar da zaten artık hiç bir şeye aldırmıyorlar.
Peynir ekmek yiyor, çekırdek çıtlatarak eğleniyorlar.
Bu arada öfkelerini de umanm biriktiriyorlardır.
"Halkplajlara hücum etti. Vatandaş denize gire-
miyor" derlermiş eskinin kodamanları. Lafı tersine
çevirmenin zamanıdır: "Vatandaş gazeteleri işgalet-
ti, halkın hiçbir şeyden haberi yok!" Gazetelenmi-
zin de, TV kanallarımızın da işı gücü, artistleri, pal-
yaçoları, güzel kızları ve yakışıklı delikaniılarıyla taş
çatlasa beş on milyonu geçmeyecek bir kitlenin
"dertleriyle" uğraşmaktır. Elbette dert dediğin her
yerde bulunur. "Beyaz Türklerin" dertlerini küçüm-
süyor değiliz.
Sıkıntılan doktorlukturi
Borsa inıyor, çıkıyor. Döviz vuruyor, vurmuyor.
Arabalann vergılen artıyor, eksiliyor. Avrupa Biriiği alı-
yor, almıyor. ABD bizi sevıyor, sevmiyor.
Medyanın konusu müşterisine göredir.
Medyanın müşterisi reklam verenlerle kendilerini
beyaz camda, parıltılı safalarda görenler değil mi?
• • •
Bir yandan denize bakıyor, bir yandan da Sevgi-
li Atilla Özsever'ın "Tekelci Medyada örgütsüz Ga-
zeteci" adlı kitabını okuyorum. Dünya çapındaki
vahşi saldırının en fazla bu alanda etkili olduğunu
hep düşünürdüm. öyledir, çünkü bu alan, halkın
haber alması, farklı görüşleri oğrenmesi için sağlık-
lı yaşaması zorunlu olan alandır ve bu nedenle de
en büyük saldın bu alanadır.
Atilla'nın çalışmasında özellikle kriz döneminde ya-
şanan işten atmalan haklı çıkarmak isteyen "gaze-
teci patronlann", "Tekstil sektörûnde bilmem şu
kadar yüz bin işçi işsiz kaldı, hiç sesinizi çıkarma-
dınız, şimdi dört bin gazeteci işsiz kalınca yaygara
yapıyorsunuz" dediklerini okuyunca küçük dilimi
yutacak gibi oldum. Sonra da güldüm. Tekstil işçi-
leri yığınsal olarak işten atıldığında en fazla ses çı-
karması gerekenlerdi o tuhaf sözlerin sahipleri. Siz
haksızhklan ortaya çıkaracak olanlann sesini kıstı-
ğınızda, asıl darbeyi fıaksızlıklara uğrayanlann tümü-
ne vurmuş olmaz mısınız?
Tekel patronlarının cevap veremedikleri sorular
Atilla'nın kitabında öylece duruyor ve cevap bekli-
yor.
Siz bu kitabı gazeteci olun olmayın, ama mutla-
ka okuyun. Gazeteci degilseniz özellikle okuyun.
Gazeteciyseniz işten atıldıktan sonra değil, mutla-
ka ama mutlaka işten atılmadan önce okuyun. Çün-
kü Atilla'nın kitabından çıkanlması gereken en bü-
yük ders Nâzım Hikmet'ın şiırindeki derstir.
"Kabahatin çoğu senin demeye de dilim varmı-
yorama...
Kabahatin çoğu senin be kardeşim..."
e-posta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr
Grizu faciası:
3 işçi öldü
BAYAT (AA) - Çorum'un Bayat ilçesine bağlı Ka-
rakaya köyünde özel bir şirkete ait kömür ocağın-
da meydana gelen grizu patlamasında 3 işçi yaşa-
mını yitirirken 5'i de yaralandı. Karakaya köyün-
de faaliyet gösteren Bal Kardeşler adlı şirkete ait
kömür ocağında saat 14.00 sıralannda meydana
gelen patlamadan sonra Çorum Si\il Savunma ve
Iskilip Yılmaz Madencilüc ekipleri kurtarma çalış-
malanna başladılar. Ekipler, 340 metre derinlikte
gazdan zehirlenen işçiler Arif Kayıp, Osman San
ve Sdahattin Katrancı'nın cesetlerine ulaştılar.
Patlama sonrası ocaktan kendi imkânlanyla çıkan
AB Gedik. tbrahim Gedik, Ramazan San ve Hıdır
Aktaş Bayat Devlet Hastanesi'nde, Yüksel İpek
Çorum Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.
Uzman yokluğu
bölüm kapattırdı
DÜZCE (AA) - SSK Düzce Hastanesi'nde, uzman
hekim yetersizliği nedeniyle Kadın doğum bölü-
münün kapatıldığı bildirildi. SSK Düzce Hastane-
si Başhekimi Gürhan Konakçı. 28 uzman heki-
min görev yaptığı hastanede, tayinler nedeniyle
hekim sayısının 20'ye düştüğünü, tek kadın do-
ğum uzmanının da başka bir yere atanması sonu-
cu, kadın doğum Bölümü'nü kapatmak zorunda
kaldıklannı söyledi. Konakçı, "Geç saatkrde dev-
let hastanesine kaldınlanlan SSK'B hastasmız diye
bize gönderecelder. Gece kimse olma\acağı için
sevk ahnamayacak. Bu durum. hasta ve hasta ya-
kmlanna ezhetten başka bir şey değil" dedi.