Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMBA
11 AĞUSTOS i
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Patrik, Elenizm ve Batı
GEÇEN yıl, yine bir "Alman Vakfı"nca düzen-
lenen sempozyumlardan birinin programına
Fener Rum Patriği'nin adı "ekümenik" sıfatıy-
la geçmişti. Itiraz edilince toplantıda bulunan
Patrik Bartholomeos "Bize 500 önce verilmiş
birunvanı kimse geri alamaz" biçiminde mey-
cfan okurcasına konuşmuş, sonrasında daha faz-
la tatsızlık olmasm düşüncesiyle konu geçişti-
rilmişti.
Sayın Patrik, herhalde, Fetih günündeki pat-
riğin "Rum milletbaşı", yani "Osmanlı hükmü"
altındaki Rumlann "etnark"\ ilan edilişini kas-
tetmişti. Bunun o zaman bile "ekümenik"lik, ya-
ni Hıristiyanlığın yahut dünya Ortodokslarının
ruhani liderliği anlamına gelmediğini bildiği hal-
de.
Daha doğru bilgiyi yansıtsaydı, 22 Eylül 2003
günlü "Aksiyon"daki demecinde dediği gibi,
bu iddianın, çok önceleri, 5. yüzyıl ortalarında
Roma imparatorunca toplanan Kadıköy Din
Meclisi'nde ileri sürüldüğünü söylemesi, ama
Kilise'yi Bizansla bütünleştirme girişiminin Hı-
ristiyanlık âleminde büyük tepki uyandırdığını,
çatışmalara yol açtığını da sözlerine eklemesi
gerekirdi.
FenerPatrikliği'nin, "Ortodokslarınhimaye-
si" bahane edilerek Batılılarca Osmanlı'nın
Çöküş Dönemi'nde nasıl kullanıldığı tarih say-
falarımızı doldurur. Fakat asıl düşündürücü bö-
lüm, Mora Isyanı'ndan sonra Elenizm yayılma-
cılığı ile Fener arasında oluşan ilişkiyle başlar
ve Mütareke yıllarında Patrik seçilen Yunan uy-
ruklu MeJetios Metaksis'in Anadolu hareketi
karşısındaki hainlikleriyle zirveye ulaşır.
Böyle olduğu için, Mustafa Kemal, zafer
sonrası,23Ocak1923'te"/-/â/c/rn/yef-//W////ye"
gazetesine konuşurken "Bir fesat ve hıyanet oca-
ğı olan, memlekette ayrılık ve uyuşmazlık to-
humiarı saçan, Hıristiyan hemşerilerimizin hu-
zur ve refahı için uğursuzluk ve felket timsali
olan Fener Rum Patrikhanesi'ni artık toprak-
lanmızda banndıramayız" demiştir.
Ne var ki, Patrikliği Yunanistan'a gönderme
düşüncesi Lozan'da Batı'nın, özellikle de Lord
Curzon'un direnciyle karşılaştı ve "siyasi me-
saiyle iştigal etmemek üzere Istanbul'da kala-
bileceği", ancak "bu şart hilafında hareketi gö-
rüldüğü takdirde derhal hudut haricine çıkan-
labileceği" söylenerek uzlaşmaya varıldı. Böy-
lece ortaya çıkan ve o günlerden sonra Cum-
huriyet hükümetlerince uzun süre ayakta tutu-
lan statü şudur: Patrik, sadece bir azınlık "et-
nark"\, yani ancak bu sıfatını tanıyan Türk va-
tandaşı Rumların "ruhani lideri"d\r, o kadar.
Ogünden bugüne neler olmuş ve olmakta-
dır ki, Patrik, bu statü iddiasının parçası ola-
rak, Ruhban Okulu konusunda Avrupa Birli-
ği'ni kullanmaya kalkışmış, niyeti bir ciddi ha-
ber ajansınca açığa vurulduğunda birtakım bas-
kı mekanizmalarıyla elde ettiği düzeltmeyi o
ajansı küçük düşürürcesine bir gazetede apar
topar yayımlatma gereğini duymuştur? Soru-
nun bu yönü, hem genel olarak Batı'nın, hem
deTürkiye'deki iktidarla medyanın derin niyet-
leri açısından deşilmesi gereken ve mutlaka
sorgulanacak bir konudur.
OLAYLARVE GORUŞLER
Tatıl için bir yer tni anyorsımuz?
Bozburun'a gelin...
Ege'nin Akdeniz'le kesiştiği bu kıyı beldesinde
"Möwe Hotel/Restaurant"ta
dingin bir yaz tatıli geçırebilirsiniz.
Bülent Ortaçgıl şarkılan... Masada Cumhuriyet...
Rakı şişesinde kitap...
Bir telefon veya tıklayın!
MÖWE Hotel-Restaurant
48710 Bozburun/Marmaris
Telve Fax:(0252)4562661
www.moewe-tr.com.
LORYMA
RESORT HOTEL
Turunç, Güney Ege'nin fiyortlaria bezenmiş nefes kesici coğrafya-
sının en gûzel koytanndan biri... Loryma Resort Hotel yamaçlan-
nın vejetasyon dokusuna gızlenmiş, koyun büyüleyici, mtst/k pa-
noramasratümûyle hükmeder konumda, sıra dışı birtesis. Orman-
lardan inen serinletici esirrtiler, düşûk nem oranı ve b d oksijenli.
sağlıklı havasıyla ideal ikJim koşullanna sahip. Eko-çiftliğinden ken -
di sütünû. peynirini, kremasmı, yumurtasını temın eden, kendi üret-
tiği -yörenin en kaJrtefı- zeytinyağını kullanan, damak zevki kadar
sağlıklı beslenme ilkelenne de duyariı bir mutfak. Konforlu apart
daireler, açık bûfe restaurant, pool-bar, Outdoor-Bar, açık/kapaiı
yûzme havuzlan, jakuzi, fitness-center. sauna, süper disko, bilar-
do, dart, tenis, masatenisı, çooık kulübü, doktorservisi,.. üsans-
lı rehberlerie mountainbiking, sea kayaking, trekking, canyoning,
scuba dfving, rafting... Ruh-zihin-beden sağlığı programlan, Ayıır-
veda ve Anti-Aging Merkezi, Aromaterapi masajlan, Yoga seans-
lan. doğal zayıflama küıieri, yüz-vücut bakımı... "ûzel animasyon-
lar", "sürpriz showlar"dan anndınlmış, arabesk mûziği uzaktan bi-
le duyamayacağınız, kent yaşamının yıprattığı insanın pozrtif ya-
şam enefjisıyle dolu günlük yaşamına dönmesini hedefleyen, kül-
tür ve çevre dostu bir ışletme anlayışı.
Detaytıbügc
wwwLloryma.com
Turunç, 48700 Marmaris
Tel: 0 252 476 72 20-24, Faks: 0 252 476 72 25
irrfo@loryma.com
Cumhuriyet Dostlanna % 15 indirim, 1+3 taksit
Yabancılara Toprak Satılamaz
Bir ulusu ulus yapan en temel özellik, üzerinde varhğını sürdürdüğü
topraklandır. O topraklar ulus olmanın, devlet olmanın omurgasını oluşturur.
Eğer ülkenin omurgası olan topraklan elinden kaymaya başlamışsa yok oluş
süreci başlamış demektir.
?Î
Orhan OZKAYA Eski Tapu-Kadostro
1
9 Temmuz 2003 tarihinde 4919 sayılı
kanunun 19. maddesi kapsammda
'644 sayılı Tapu Kanunu'nun 35 ve
36. maddeleriyle, 442 sayılı Köy
Kanunu'nun 87. maddesinin
değiştirilmcsi sonucunda, yabancılann Türkiye
Cumhuriyeti sınırlan içinde 30 bektara kadar
taşınmaz mal almalanna olanak saglanmıştır.
30 hektan geçen durumlarda ise Bakanlar
Kurulu yetkili kılınmıştır. Buna göre yabancı
gerçek ve tüzelkişilerin belediye sınırlan
dışında, köylerde taşınmaz mal sahibi
olmalannın yolu açılmıştır. 30 hektarkoşulunun
belirlenmesi sadece beyana tabi tutulmuş,
başka bir ölçü getirilmemiştir. Yasanın çıktığı
tarihten sonra ülkemizde, ilgili kamu
kurumunun internet kayıtlannda, başta
Yunanlılar 14.449 kişiyle toplam 4.165 dekar,
Almanlar 11.985 kişiyle toplam 6.700 dekar,
fngilizler 5.577 kişiyle toplam 2.805 dekar;
Suriye 2.481 kişiyle 253.440 dekar, Fransa,
Hollanda, Avusturya, ABD ve Israil
vatandaşlanyla birlikte 66 ülkeden toplam
44.600 kişi, 280.967 dekar arazi ve emlak
alımında bulunmuştur. Bu bir yıllık sürede
meydana gelen satıştır. Ancak bu sayı hızla
artrnakta; Türk asıllı Yunan uyruklularla Yunan
asıllılann sayısında artışlar daha da
yoğunlaşabilır. Alımların özellikle tarihi,
turistik ve yoksul halkın toprağını kolayca
elinden çıkarabileceği yörelerde olması
düşündüriicüdür. Antalya, Alanya, Fethiye,
Kuşadası ve tüm kıyı şeritleriyle tarihi yerler
öncelik taşımaktadır. Bu duruma tepki
gelmediği sürece, yabancılann taşınmaz
alımındaki güven duygusunu arttıracak ve
köylerde arazisi elinden parayla alınrruş yoksul
halkımız yeni bir göç dalgasıyla, üretimin
tamamen dışına atılarak, başıru sokacak yer
aramaya çıkacaktır. Bir yılda 44 bin kişinin
Genel Md. Yrd.
almak için sıraya girdiği ülke topraklan, tapulu,
bol dolarlı "Haçlı SeferlerPne uğramış gibi...
Atatürk devrimlerinin en önemli
kazanımlarmdanbiriolan vedemokratik ikder
taşryan 442 sayıh KöyKanunu, 87. maddesinin
değiştirUmeshie en önemB darbeyi almış," ulus
devlet" obnanın temel öğeteri"küreselleşme"
adına yok edilerek Atatürk 'ün son dereceönem
verdiği çekirdek yönetim biçimi olan "köy
yöneümi",temelözefliğini vitirmiştir. Köyiünün
cant kanu aşL, ekmeği her şeyi olan topraklar
hızla yabancılann eline geçmekte... Btitün bu
değişiklikler anayasanın 168. maddesüıdeki,
"Doğal kaynakJar devletin hüküm ve tasarruru
altındadır" ilkesine karşın yapılmaktadır.
Aynı zaman diliminde, Köy Kanunu, Maden
Kanunu, Vakıflar Kanunu ve Yabancı Yatınmlar
Kanunu gibi kanunlar peş peşe değiştirilerek
ülke topraklannın yüzde 15'i, yani 100.000
km2'lik birbölümü 20 adet Amerikan, Kanada
ve Anglo-Amerikan kökenli Çokuluslu Şirkete
(ÇUŞ) maden arama imtiyazı sınırsız
ayncalıklar tanınarak verilmektedir. Rio Tinto,
BHP Billiton, Alcoa New Mont, Anglo
American Corporation, De Beers, Western
Mining Corporation BP, Amoco. Pheps Dodge
Normandy gibi uluslararası tekellere, kartellere
sunulmakta ve bütün bunJann altyapısı malum
tt
Davos"toplanülannda atılmaktadır. Rio Tinto
bormadenleri ve tronaya göz dikmiş, her türlü
girişimi yapmakta; altın, petrol, platin gibi
maden sahalannı diğer tekeller kapatmaktadır.
Bütün bu tekellere devlet teşviki yağacak, tüm
kârpaylarmı da dışan transfer edecekJerdir. Bu
nedenle Eti Holding AŞ de devletin elinden
özelleştirilerek alınmaktadır. Bu durum, ülke
sanayisinin ölüm fermanı, emperyalizmin
bedava hammadde sağlaması demektir.
Bir ulusu ulus yapan en temel özellik,
üzerinde varhğını sürdürdüğü topraklandır.
O topraklar ulus olmanın, devlet olmanın
omurgasını oluşturur. Eğer ülkenin omurgası
olan topraklan elinden kaymaya başlamışsa yok
oluş süreci başlamış demektir. Ülke topraklan
ayaklanmızın altından kaymaktadır. Sorun,
yabancılann köylerde arazi almalannın ötesine
taşmış, ülkenin yeraltı kaynaklannın bulunduğu
topraklann talan edilmesi, delik deşik hale
getinlmesıne doğru yol almıştır. Yine bu arada
vakıf arazileriyle ilgili kanunlarda yapılan
değişikliklerle ülkemizdeki yerli yabancı dini
cemaat vakıflannın arazi edinmelerine büyük
olanaklar sağlanmış; bu arazilerde yapılan
ticari yapılaşmalar bu vakıflann ekonomik
yönden çok büyük olanaklara kavuşmasına
neden olmuştur. Bütün bunlar, ülkenin
içensinde yabancı dini vakıflann, dernekJerin
ve cemaatlerin misyonerlik faaliyetlerinin
alabıldiğine arttıgı; Kıbns, Kuzey Irak ve
Güneydoğu'daki emperyal odaklann beklentiler
taşıdığı etnik ayrımcılığın yoğunlaştığı
dönemde, kuşatmanın tamamlanması anlamına
gelmektedir.
Osmanlı tmparatorluğu'nun yıkım süreci,
1856 yılında Islahat Fermanı'yla yabancılara
taşınmaz mal (gayrimenkul) edinme hakkı
vermekle başlamış; 1919 yılında Damat
Ferit'lerin, Ingiliz mandasından medet umması
dahı Osmanlı'yı kurtaramamıştır.
Sonuç
Atatürk'ün bağımsız Cumhuriyet devrim-
lennın 1939 yılına kadar süren ilkelerine geri
dönmek ve bedelini çok pahalıya ödedığımiz
topraklanmızm elimizden kayıp gitmesine
karşı ayağa kalmak, uyanmak zamanıdır!..
Yüce Önder, can dostu, dava arkadaşı köylüye
en büyük devrimlerinden birisi olarak çıkardığı,
"demokratik yönetim" şeklınin bütün özellik-
lerini içeren "442 sajih KöyKanumı"nun ülke
topraklannın elden çıkmasına kaynaklık
etmekte olduğunu görseydi, hiç duraksamadan
o, "devründ" kişiliğiyle yeniden "Kurtuhış*un
yollanna çıkardı. Unutmayalım ki şirketler
iflas ederler, yeniden kurulabilirler, ancak
ülkeler iflas ederlerse yeniden kurulmalan
kan ve gözyaşı demektir.
Sistemlerin Geleceği...
NllTten ALTÂY Bornova Anadolu Lisesi Yazın Öğretmeni
S
istemlerin belirleyicisi in-
san mıdır, güç müdür? Gü-
cü elinde bulunduran in-
san ya da insanlar, gün gelir gü-
cün tutsağı olabilir mi? Güç, so-
yut bir biçimde bir girdap gibi
kendini yaratan insanlan yok eder
mi? O zaman sistemin belirleyi-
cisi insan olmaktan çıkarsa, sis-
temi değiştirmek olası olacakmı?
Belirleyici gücün karşısına ona
karşı savaşım verebilecek bir güç
çıkarabilecek miyiz
9
Kendi ya-
rattığı uygarlık, sistem, gelecek-
te onu tutsak alıp insan ırkına son
mu verecek yoksa? Düşünen ma-
kineler, sistemi besleyen, sistem-
den beslenen insanlann bile sis-
temden şikâyetçi olmalan, de-
ğiştirmek istemelerine karşın bir
şey yapamamalan bu tehlikeyi
dile getirmiyor mu? Uygarlıkta,
bilimde denetim olamayacağına
göre umar sistemi yaratanlardan
değil etikten gelecektir o zaman.
Sistemi yaratanlann karşısında
duracak gücün belirleyicisi güç
değil etik olacaktır. Ancak bura-
da etik yapı ile gücün nasıl ku-
rulacağı soru işaretidir. Sorunun
çözümü de buradadır zaten. Bu-
nu çözümlediniz mi diğeri de çö-
zümlenecektir, en azından yola çı-
kılacaktır. Burada tartışılması ge-
reken sistemin yarahcısının insan
olduğu ve çözümünün de sorun-
da olduğu gibi yine insandan ge-
leceğidir. Umudun insanda ol-
ması ve yine ondan gelecek ol-
ması insanın öncelik sıralamala-
nndaki yanlışlan düzeltmekle
olası. Araç olması gereken gücü,
amaç olarak birinci sıraya yer-
leştirerek kendi varhğını bile teh-
likeye düşüren insan, kimliğinden
uzaklaşırken yarattığı sistemin
de tutsağı olmaktan öteye gide-
memiştir. Bir yere kadar çıkar
için sessiz kalınan, bir yerden
sonra denetimi insandan çıkan,
önüne geleni ezen adına sistem
dediğimiz dizge eğer aşılmazsa
insanın sonunun geldiği kesin-
dir. insan, çözümü yine insanda,
insan olmakta bulacak ve etik
yapıya dönecektir.
Sevgi, yurtseverlik, özgürlük,
özveri, eşitlik gibi değerler anlam
kazanacak ve insana, msan kim-
liğini veren değerlerin kazanı-
mıyla yengi insanlığın olacaktır.
Ancak bunlan üretmeko denli ko-
lay mıdır? Ya da çözüm yine in-
sandadır ama nasıl? Sağduyu,
akıl, manhk bir zamanlar ahlak -
sal (etik) değerleri silip süpür-
mede önlem olamamışsa şimdi
nasıl olacak, nasıl güveneceğiz bu
değerlere çözüm için. Bunlara
yaklaşım, yöntem yanlışhğı mı in-
san ırkına son veren bu sistem gir-
dabını, canavannı yaratmıştır.
Görülen o ki bu yıkıma adım
adım yaklaşılmakta. Bir şey ol-
maz aldatmacasıyla oyalanmak,
kendini rahat hissetmek, sorunu
çözmeyecektir. Sistemi sorun ola-
rak görenlerin ya sayısı az ya da
umursamıyorlar. Çözüm, etik ka-
zanırsa sistem canavannın yok
olacağıdır. Ama nasıl? Sistemi
yaratan insan. "Sistem biz nasıl
istersek öyle işkr" diyebilecek
güçte olmazsa çözümü nasıl bu-
lacağız? Değil şikâyetçi ohnak,
karşı olanlann bile bir şey yapa-
mamalan insanın kendi eliyle ya-
rattığı canavara yenik düşme teh-
likesini ortaya koyuyor. Bu sava-
şı kazanacak mıyız? Nasıl kaza-
nınz? Kazanmak için neler yapa-
biliriz? Onlann yöntemini kullan-
madan etik değerlere sahip ola-
rak yol alabilir miyiz? Almacak
olsa etik yenik düşmezdi. İnsan
onurunu güce değişmeyen sağdu-
yulu insanlar olsaydı, etik yenil-
mezdi. Demek ki yapılan seçim-
lerde eğirimli kişiler bile oylan-
nı etikten değil güçten yana kul-
lanmışlardır. Oyununkurallannı,
savaşın yöntemini güçlü olan be-
lirliyorsa onlann kurallanna gö-
re oynamak gerekiyor diyebilir
miyiz? Onlann kurallanyla on-
Iardan aynmımız kalmayacak.
Amacımızm kutsallığı bunun ge-
çici bir süreç olduğu, onlann yön-
temini kullandığımız gerçeğinı
değiştirmeyecek. Güvenilirliğimi-
zi yitirmemiz ve daha nice değer-
ler geri gelecek mi? Bu o denli
kolay olacak mı? Düşünürleri bu
sorunun yanıtında tartışmaya ça-
ğınyorum. Sistem canavan nasıl
yenilir?
Okurlar bilir, O hep vardı...Yıllarca süregelen dinlence alışkanlığı...
'ARTEMİS ÖREN TATİL KÖYÜ'
••••
Artemıs Tatıl Kövû 30000 nr'lık biraiandadenızm hemen kıvıanda la.-L!nı^:_- '.2 ıuıcan oda \e 6sûıt toplam
232 vatak bpasıtesi. pe)7aj düzenlemesn le ûnlû. rengâreni çıçekJenn kokulannı yaj'dıö tanl kö>-ümûzde tûm odalarda
balkon. dırekt telefon. 3 kanal mûzık vavinı, mmı bar. TV ve klıma mevcutmr. A>nca 120 kışılık toplantt salonumuz da
hızmetmızdedır
•Mışvenş yapmak ısteyenle; mını çarşnntzdan yararianabıltrler. Mini çim fiıtbol. basketbol, plaj \ole>r
bohı sahalan.
masaıeıusı. tems ve bılardo ideal bir olanak sunuyor Çocuklar Artems Tatıl Köyü'nde oyuna ve egleocej'e doyacaklar
Çocuk hawızu. çımle kaplı oyun parkı. mını Cluh ve çocuk ammasyonlan onlara gû\enlı ve neşelı ortam sunuvor
KahvaJtı \e altjam vemeklennde taol kövimüzûn açık bûfea, berzevte uygun, Tûri; \t dünya muttendan zengın seçeneklerie
kaışınıza çıkıyor
A la Carte Restaurant Kafeterya. Şatk Kahvtsı. Snack Bar. Artemıs Pub veHa\w Bargûnünher saan hızmetınızdedu
Gûndüz ve gece ammasyonlan ile canlı müak.
lyi ve mutlu bir tatil geçirmeniz dileğiyle
REZERVASYON VE BİLGİ İÇİN
<\rtemıs Ören Holıday Resort. Öıeıı - Burhamye. Tel: 0 266 416 37 76 (pbx) Faks: 0 266 416 32 26
MANASTIRHAN
BOUTIOUE OTEL
"KAZDAĞI ETEKLERİNDE
BİNPINARLI İDA'da
DOĞA SEVİNCİ,
DENİZ TUTKUSU İLE
FARKLI YAŞAM için
MANASTIRHAN'da konaklamak
ayrıcalıktır.
ALTINOLUK
0266 388 45 20-22-23
web. site : www. manastirhan. com
YAKAMOZ OTEL
KÜÇÜKKUYU - ASSOS
Tüm odalarda klima, duş, WC,
* Restorant 1^ Bar cafe u* Özel plaj
îki kişilik odada kişi başı
YP 35.000.000.-TL
Üçüncü kişiye %25 indirim
0-6 yaş çocuk ücretsiz, 7-12 yaş %50 indirim
Tel: 0286 7526899 - 7526894
Küçükkuyu
DOSTLARA MERHABA
MİMAS HOTEL
ŞEYH BEDRETTİN
BÖRKLÜCE MUSTAFA DİYARINDA
StZLERİ TATİLE BEKÜYOR
Y.P. 27.500.000 TL
(Kahvaltı AçıkBüfe, Akşam Set Mönü)
O.K. 20.000.000 TL
0-6 yaş ücretsiz, 6-12 yaş % 50 (KDV hariç)
Konaklama ücretleri en az 7 gün için geçerlidir.
tn/tl-KARABimUN
Rezervasyon: 0 232 - 731 28 68
Faks: 0 232 - 731 28 66
PENCERE
Terör Hangi
Kapının Ardında?..
Ali Püsküllüoğlu'nun 'TûrkçeSözlük'ünde 'kâ-
bus' karşılığı 'karabasan' yazılı...
Bir büyük kâbus yaşıyoruz!..
'Yaşıyoruz' dedim, çünkü 'Küreselleşme'nin ge-
reği, dünyanın neresinde neolursaolsun, insan her
işin içindedir ve sorumludur.
Üstelik yaşananlar dünyanın uzak bir yerinde
değil, Türkiye'nin içinde ve çevre coğrafyasında:
Savaş, kan, ateş, terör, direniş, ölüm, işkence...
Tam bir kâbus!..
•
Irak'a bizim şoförier kanı revan içinde gidiyorlar,
geliyoriar, sefer üstüne sefer!.. Irak tam bircehen-
neme dönüştü. İnsan hayatının değeri sıfır!.. Ame-
rika yapacağını yaptı, ülkeyi gırtlağına dek umut-
suzluğun çukuruna gömdü. Çocuklar, kadınlar,
yaşlılar, gençler kaç yıldan beri nasıl yaşıyorlar?..
Küçükler nasıl büyüyorlar?.. Her biri içeriğini tam
bilmediği bir kan davasının militanlanna dönüşü-
yor... Ne yasa, ne düzen, ne hayat, ne memat söz
konusu!.. İnsanlann ne de geleceğe yönelik bir nü-
yalan var!.. Bu süreçten nasıl bir sonuç çıkar?..
Filistin'le Irak, birbirinin hıh demiş burnundan
düşmüş iki bilinmezliğin Sırat Köprüsü'ndeki iki
dünyasıdır.
•
Türkiye'ye bu cehennemlerin ateşleri yansıyor;
Kuzey Irak'a yerieşen Amerika'dan sonra Anado-
lu'nun Güneydoğusu'ndan Istanbul'a dek terör
olayları özellikle üflenerek mi çoğattıldı?..
ABD Kuzey Irak'ta komşumuz değil mi?..
Peki, niçin böyle oldu?..
Bizim halimiz bir garip...
Kuzey'deki Ermenistan komşumuz Azerbay-
can'ın bir bölümünü işgal etmiş; Amerika'dan baş-
layarak Ermeni diasporasının başını çekenler, dün-
ya parlamentolanndan, geçen yüzyılın başında Os-
manlı Imparatorluğu'nda yaşanmış karşılıklı katli-
am için soykırım fetvası alarak laik Türkiye Cum-
huriyeti'ne ödetmek seferberliğindeler...
Yunanistan'la Ege'de davalıyız; Kıbns'taki Rum-
lar ise AB'ye 'hayır' deyip buna karşın AB'ye gir-
dikten sonra, Ada'yı tümüyle kendilerine katmak
için etkinliğe girişmekte zaman yitirmediler...
Peki ABD bunlara karşı ne yapıyor?..
Bush şimdilik terörün Amerika'yı da vuracağı
korku ve tehdidini pazariıyor...
Hazret taa Amerikalarda bunu yaparken biz Ana-
dolu'yu vuran terör karşısında ne yapıyoruz?..
•
Ne mi yapıyoruz?..
Derdimiz gücümüz, takıyyeci iktidarta birlikte,
'ademi merkeziyetçilik' görüntüsü altında, Anado-
lu'yu federal bölgelere ayırmak çabasıyla tezgâh-
tarlık yapmak..
Oysa bölgede kanlı biryangın sürüyor.
Terör kimi zaman Van'da..
Kimi zaman Istanbul'da..
Kimi zaman Diyarbakır'da; hop burda, hop şur-
da, hop şu kapının arkasında...
Peki, kimin kapısının arkasında?..
ABD'nin!..
•
Bush apaçık dedi ki:
- Terör bizi vuracak, buna karşı önlem almamız
gerekiyor...
Oysa terör bizi vuracak değil..
Vuruyor!..
Takıyyeci iktidarda bir aklı başında adam yok
mu ki 'bölgecilik, ademi merkeziyetçilik' yada 'fe-
deralizm' davasını bırakıp bölgenin cehennemin-
de türeyen terör hakkında konuşacak!..
NICHOLAS P A R K
• -*• •
Çam ağaçlan içerisinde
stcak bir ortamda tatil
yapmak isteyenlere
Odalarda Klima, Buzdolabı
Saç Kurutma, Ketıl.
"Ölüdenizde özel plaj"
Hisarönü-Ölüdeniz 48306-Fethiye
Tel: 0 252. 616 63 53 - Fax: 0 252 616 63 55
e-mail: info(u stnicholashotel.com
web.site: wwv>. stnicholashotel.com
HOTEL MAVİDBVİZ
MAVİ BAYRAK ÖDÜLLÜ,
MARMARİS TURUNÇ KOYU'NDA
DENİZE SIFIR, ÖZEL PLAJ,
YÜZME HAVTJZU, HAVXfZ BAR,
RESTAURANTLAR,
ODALARDA KLİMA,
MÜZİK YAYINI, TELEFON.
(0-2 YAŞ ÜCRETSİZ) AYNI ODADA 3. KİŞİ %Sfl tNDİRİMLİ
Kişi Başı Yarım Pansi>on Açık Bufe
BL'NGALOV 40.000.000.- TL+KDV
OTEL ODASI 60.000.000.- TL+KD\
KAMPANfYA (7 Gece - 8 Gün)
Kişi Başı Yarım Pansivon Açık Bufe
BUNGALOV 250.000.000.- TL+KDV
OTEL ODASI 350.000.000.- TL+KDV
(£>lül fî\atlarıımzı sorunaz)
REZER\AS\ON
Tel 0 252 4"6 •'1 90-9] Faks 0 252 476 70 0^
ınfo^ hotelmaMdenız com VIT*-W hotelmavideniz.com
insan
şebek
VlYANA
AB ülkeleri
ran30kişili
rimleri tara
nin Innvierl
Güvenlik
şiden oluşa
• Türkiye 'den
üyesi ülkelere
yollardan insaı
kaçıran 30 kiş:
şebekenin Bel
Avusturya, Fn
Almanya, Hol
Ingiltere'de fa;
gösterdiği beli
nin Avustıu
ki faaliyetl
belirtildi. A
si ülkelere
şebekenin,
lere gelmek
lerle Avrup
"çahşmave
Ingiltere'ye
Ulaşım;
Prof. Dr. A1
hızlandın
projesinin
dondurulmas
gerektiğini
belirterek
"Başbakan E
konunun uzn
bilim adamla
TCDD'den er
ettiği değerli
görevler vers
projenin nası
yapılabilece£
konusunda c
sözünü dinle
Türkge
Ege'de t
• ATt?
Adası'n
dadün;
su alma
bandıra
römork'
dahale <
kurtanı
şilik mi
kurtard
birlikte
yenmü
geminiı
şılması
Alman
misi taı
Hakk»
York'ta
• İST
THY'r
bul sef
kianzj
madı. J
204 yo
17.45''
Havali
gereke
340 tij
yolcu
zası rn
yetkili
redeg
niyle]
konak
anzan
sonra
getiril
Hukuk
• tsr
Göçel
ye'ye
Iskân
"şüpl
sokar
nin a;
konu
için>
Avuk
gene!
aynn
amac
bildü
SJ ve
deye
gilid
özell