18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMBA 11 AĞUSTOS i AÇI MUMTAZ SOYSAL Patrik, Elenizm ve Batı GEÇEN yıl, yine bir "Alman Vakfı"nca düzen- lenen sempozyumlardan birinin programına Fener Rum Patriği'nin adı "ekümenik" sıfatıy- la geçmişti. Itiraz edilince toplantıda bulunan Patrik Bartholomeos "Bize 500 önce verilmiş birunvanı kimse geri alamaz" biçiminde mey- cfan okurcasına konuşmuş, sonrasında daha faz- la tatsızlık olmasm düşüncesiyle konu geçişti- rilmişti. Sayın Patrik, herhalde, Fetih günündeki pat- riğin "Rum milletbaşı", yani "Osmanlı hükmü" altındaki Rumlann "etnark"\ ilan edilişini kas- tetmişti. Bunun o zaman bile "ekümenik"lik, ya- ni Hıristiyanlığın yahut dünya Ortodokslarının ruhani liderliği anlamına gelmediğini bildiği hal- de. Daha doğru bilgiyi yansıtsaydı, 22 Eylül 2003 günlü "Aksiyon"daki demecinde dediği gibi, bu iddianın, çok önceleri, 5. yüzyıl ortalarında Roma imparatorunca toplanan Kadıköy Din Meclisi'nde ileri sürüldüğünü söylemesi, ama Kilise'yi Bizansla bütünleştirme girişiminin Hı- ristiyanlık âleminde büyük tepki uyandırdığını, çatışmalara yol açtığını da sözlerine eklemesi gerekirdi. FenerPatrikliği'nin, "Ortodokslarınhimaye- si" bahane edilerek Batılılarca Osmanlı'nın Çöküş Dönemi'nde nasıl kullanıldığı tarih say- falarımızı doldurur. Fakat asıl düşündürücü bö- lüm, Mora Isyanı'ndan sonra Elenizm yayılma- cılığı ile Fener arasında oluşan ilişkiyle başlar ve Mütareke yıllarında Patrik seçilen Yunan uy- ruklu MeJetios Metaksis'in Anadolu hareketi karşısındaki hainlikleriyle zirveye ulaşır. Böyle olduğu için, Mustafa Kemal, zafer sonrası,23Ocak1923'te"/-/â/c/rn/yef-//W////ye" gazetesine konuşurken "Bir fesat ve hıyanet oca- ğı olan, memlekette ayrılık ve uyuşmazlık to- humiarı saçan, Hıristiyan hemşerilerimizin hu- zur ve refahı için uğursuzluk ve felket timsali olan Fener Rum Patrikhanesi'ni artık toprak- lanmızda banndıramayız" demiştir. Ne var ki, Patrikliği Yunanistan'a gönderme düşüncesi Lozan'da Batı'nın, özellikle de Lord Curzon'un direnciyle karşılaştı ve "siyasi me- saiyle iştigal etmemek üzere Istanbul'da kala- bileceği", ancak "bu şart hilafında hareketi gö- rüldüğü takdirde derhal hudut haricine çıkan- labileceği" söylenerek uzlaşmaya varıldı. Böy- lece ortaya çıkan ve o günlerden sonra Cum- huriyet hükümetlerince uzun süre ayakta tutu- lan statü şudur: Patrik, sadece bir azınlık "et- nark"\, yani ancak bu sıfatını tanıyan Türk va- tandaşı Rumların "ruhani lideri"d\r, o kadar. Ogünden bugüne neler olmuş ve olmakta- dır ki, Patrik, bu statü iddiasının parçası ola- rak, Ruhban Okulu konusunda Avrupa Birli- ği'ni kullanmaya kalkışmış, niyeti bir ciddi ha- ber ajansınca açığa vurulduğunda birtakım bas- kı mekanizmalarıyla elde ettiği düzeltmeyi o ajansı küçük düşürürcesine bir gazetede apar topar yayımlatma gereğini duymuştur? Soru- nun bu yönü, hem genel olarak Batı'nın, hem deTürkiye'deki iktidarla medyanın derin niyet- leri açısından deşilmesi gereken ve mutlaka sorgulanacak bir konudur. OLAYLARVE GORUŞLER Tatıl için bir yer tni anyorsımuz? Bozburun'a gelin... Ege'nin Akdeniz'le kesiştiği bu kıyı beldesinde "Möwe Hotel/Restaurant"ta dingin bir yaz tatıli geçırebilirsiniz. Bülent Ortaçgıl şarkılan... Masada Cumhuriyet... Rakı şişesinde kitap... Bir telefon veya tıklayın! MÖWE Hotel-Restaurant 48710 Bozburun/Marmaris Telve Fax:(0252)4562661 www.moewe-tr.com. LORYMA RESORT HOTEL Turunç, Güney Ege'nin fiyortlaria bezenmiş nefes kesici coğrafya- sının en gûzel koytanndan biri... Loryma Resort Hotel yamaçlan- nın vejetasyon dokusuna gızlenmiş, koyun büyüleyici, mtst/k pa- noramasratümûyle hükmeder konumda, sıra dışı birtesis. Orman- lardan inen serinletici esirrtiler, düşûk nem oranı ve b d oksijenli. sağlıklı havasıyla ideal ikJim koşullanna sahip. Eko-çiftliğinden ken - di sütünû. peynirini, kremasmı, yumurtasını temın eden, kendi üret- tiği -yörenin en kaJrtefı- zeytinyağını kullanan, damak zevki kadar sağlıklı beslenme ilkelenne de duyariı bir mutfak. Konforlu apart daireler, açık bûfe restaurant, pool-bar, Outdoor-Bar, açık/kapaiı yûzme havuzlan, jakuzi, fitness-center. sauna, süper disko, bilar- do, dart, tenis, masatenisı, çooık kulübü, doktorservisi,.. üsans- lı rehberlerie mountainbiking, sea kayaking, trekking, canyoning, scuba dfving, rafting... Ruh-zihin-beden sağlığı programlan, Ayıır- veda ve Anti-Aging Merkezi, Aromaterapi masajlan, Yoga seans- lan. doğal zayıflama küıieri, yüz-vücut bakımı... "ûzel animasyon- lar", "sürpriz showlar"dan anndınlmış, arabesk mûziği uzaktan bi- le duyamayacağınız, kent yaşamının yıprattığı insanın pozrtif ya- şam enefjisıyle dolu günlük yaşamına dönmesini hedefleyen, kül- tür ve çevre dostu bir ışletme anlayışı. Detaytıbügc wwwLloryma.com Turunç, 48700 Marmaris Tel: 0 252 476 72 20-24, Faks: 0 252 476 72 25 [email protected] Cumhuriyet Dostlanna % 15 indirim, 1+3 taksit Yabancılara Toprak Satılamaz Bir ulusu ulus yapan en temel özellik, üzerinde varhğını sürdürdüğü topraklandır. O topraklar ulus olmanın, devlet olmanın omurgasını oluşturur. Eğer ülkenin omurgası olan topraklan elinden kaymaya başlamışsa yok oluş süreci başlamış demektir. ?Î Orhan OZKAYA Eski Tapu-Kadostro 1 9 Temmuz 2003 tarihinde 4919 sayılı kanunun 19. maddesi kapsammda '644 sayılı Tapu Kanunu'nun 35 ve 36. maddeleriyle, 442 sayılı Köy Kanunu'nun 87. maddesinin değiştirilmcsi sonucunda, yabancılann Türkiye Cumhuriyeti sınırlan içinde 30 bektara kadar taşınmaz mal almalanna olanak saglanmıştır. 30 hektan geçen durumlarda ise Bakanlar Kurulu yetkili kılınmıştır. Buna göre yabancı gerçek ve tüzelkişilerin belediye sınırlan dışında, köylerde taşınmaz mal sahibi olmalannın yolu açılmıştır. 30 hektarkoşulunun belirlenmesi sadece beyana tabi tutulmuş, başka bir ölçü getirilmemiştir. Yasanın çıktığı tarihten sonra ülkemizde, ilgili kamu kurumunun internet kayıtlannda, başta Yunanlılar 14.449 kişiyle toplam 4.165 dekar, Almanlar 11.985 kişiyle toplam 6.700 dekar, fngilizler 5.577 kişiyle toplam 2.805 dekar; Suriye 2.481 kişiyle 253.440 dekar, Fransa, Hollanda, Avusturya, ABD ve Israil vatandaşlanyla birlikte 66 ülkeden toplam 44.600 kişi, 280.967 dekar arazi ve emlak alımında bulunmuştur. Bu bir yıllık sürede meydana gelen satıştır. Ancak bu sayı hızla artrnakta; Türk asıllı Yunan uyruklularla Yunan asıllılann sayısında artışlar daha da yoğunlaşabilır. Alımların özellikle tarihi, turistik ve yoksul halkın toprağını kolayca elinden çıkarabileceği yörelerde olması düşündüriicüdür. Antalya, Alanya, Fethiye, Kuşadası ve tüm kıyı şeritleriyle tarihi yerler öncelik taşımaktadır. Bu duruma tepki gelmediği sürece, yabancılann taşınmaz alımındaki güven duygusunu arttıracak ve köylerde arazisi elinden parayla alınrruş yoksul halkımız yeni bir göç dalgasıyla, üretimin tamamen dışına atılarak, başıru sokacak yer aramaya çıkacaktır. Bir yılda 44 bin kişinin Genel Md. Yrd. almak için sıraya girdiği ülke topraklan, tapulu, bol dolarlı "Haçlı SeferlerPne uğramış gibi... Atatürk devrimlerinin en önemli kazanımlarmdanbiriolan vedemokratik ikder taşryan 442 sayıh KöyKanunu, 87. maddesinin değiştirUmeshie en önemB darbeyi almış," ulus devlet" obnanın temel öğeteri"küreselleşme" adına yok edilerek Atatürk 'ün son dereceönem verdiği çekirdek yönetim biçimi olan "köy yöneümi",temelözefliğini vitirmiştir. Köyiünün cant kanu aşL, ekmeği her şeyi olan topraklar hızla yabancılann eline geçmekte... Btitün bu değişiklikler anayasanın 168. maddesüıdeki, "Doğal kaynakJar devletin hüküm ve tasarruru altındadır" ilkesine karşın yapılmaktadır. Aynı zaman diliminde, Köy Kanunu, Maden Kanunu, Vakıflar Kanunu ve Yabancı Yatınmlar Kanunu gibi kanunlar peş peşe değiştirilerek ülke topraklannın yüzde 15'i, yani 100.000 km2'lik birbölümü 20 adet Amerikan, Kanada ve Anglo-Amerikan kökenli Çokuluslu Şirkete (ÇUŞ) maden arama imtiyazı sınırsız ayncalıklar tanınarak verilmektedir. Rio Tinto, BHP Billiton, Alcoa New Mont, Anglo American Corporation, De Beers, Western Mining Corporation BP, Amoco. Pheps Dodge Normandy gibi uluslararası tekellere, kartellere sunulmakta ve bütün bunJann altyapısı malum tt Davos"toplanülannda atılmaktadır. Rio Tinto bormadenleri ve tronaya göz dikmiş, her türlü girişimi yapmakta; altın, petrol, platin gibi maden sahalannı diğer tekeller kapatmaktadır. Bütün bu tekellere devlet teşviki yağacak, tüm kârpaylarmı da dışan transfer edecekJerdir. Bu nedenle Eti Holding AŞ de devletin elinden özelleştirilerek alınmaktadır. Bu durum, ülke sanayisinin ölüm fermanı, emperyalizmin bedava hammadde sağlaması demektir. Bir ulusu ulus yapan en temel özellik, üzerinde varhğını sürdürdüğü topraklandır. O topraklar ulus olmanın, devlet olmanın omurgasını oluşturur. Eğer ülkenin omurgası olan topraklan elinden kaymaya başlamışsa yok oluş süreci başlamış demektir. Ülke topraklan ayaklanmızın altından kaymaktadır. Sorun, yabancılann köylerde arazi almalannın ötesine taşmış, ülkenin yeraltı kaynaklannın bulunduğu topraklann talan edilmesi, delik deşik hale getinlmesıne doğru yol almıştır. Yine bu arada vakıf arazileriyle ilgili kanunlarda yapılan değişikliklerle ülkemizdeki yerli yabancı dini cemaat vakıflannın arazi edinmelerine büyük olanaklar sağlanmış; bu arazilerde yapılan ticari yapılaşmalar bu vakıflann ekonomik yönden çok büyük olanaklara kavuşmasına neden olmuştur. Bütün bunlar, ülkenin içensinde yabancı dini vakıflann, dernekJerin ve cemaatlerin misyonerlik faaliyetlerinin alabıldiğine arttıgı; Kıbns, Kuzey Irak ve Güneydoğu'daki emperyal odaklann beklentiler taşıdığı etnik ayrımcılığın yoğunlaştığı dönemde, kuşatmanın tamamlanması anlamına gelmektedir. Osmanlı tmparatorluğu'nun yıkım süreci, 1856 yılında Islahat Fermanı'yla yabancılara taşınmaz mal (gayrimenkul) edinme hakkı vermekle başlamış; 1919 yılında Damat Ferit'lerin, Ingiliz mandasından medet umması dahı Osmanlı'yı kurtaramamıştır. Sonuç Atatürk'ün bağımsız Cumhuriyet devrim- lennın 1939 yılına kadar süren ilkelerine geri dönmek ve bedelini çok pahalıya ödedığımiz topraklanmızm elimizden kayıp gitmesine karşı ayağa kalmak, uyanmak zamanıdır!.. Yüce Önder, can dostu, dava arkadaşı köylüye en büyük devrimlerinden birisi olarak çıkardığı, "demokratik yönetim" şeklınin bütün özellik- lerini içeren "442 sajih KöyKanumı"nun ülke topraklannın elden çıkmasına kaynaklık etmekte olduğunu görseydi, hiç duraksamadan o, "devründ" kişiliğiyle yeniden "Kurtuhış*un yollanna çıkardı. Unutmayalım ki şirketler iflas ederler, yeniden kurulabilirler, ancak ülkeler iflas ederlerse yeniden kurulmalan kan ve gözyaşı demektir. Sistemlerin Geleceği... NllTten ALTÂY Bornova Anadolu Lisesi Yazın Öğretmeni S istemlerin belirleyicisi in- san mıdır, güç müdür? Gü- cü elinde bulunduran in- san ya da insanlar, gün gelir gü- cün tutsağı olabilir mi? Güç, so- yut bir biçimde bir girdap gibi kendini yaratan insanlan yok eder mi? O zaman sistemin belirleyi- cisi insan olmaktan çıkarsa, sis- temi değiştirmek olası olacakmı? Belirleyici gücün karşısına ona karşı savaşım verebilecek bir güç çıkarabilecek miyiz 9 Kendi ya- rattığı uygarlık, sistem, gelecek- te onu tutsak alıp insan ırkına son mu verecek yoksa? Düşünen ma- kineler, sistemi besleyen, sistem- den beslenen insanlann bile sis- temden şikâyetçi olmalan, de- ğiştirmek istemelerine karşın bir şey yapamamalan bu tehlikeyi dile getirmiyor mu? Uygarlıkta, bilimde denetim olamayacağına göre umar sistemi yaratanlardan değil etikten gelecektir o zaman. Sistemi yaratanlann karşısında duracak gücün belirleyicisi güç değil etik olacaktır. Ancak bura- da etik yapı ile gücün nasıl ku- rulacağı soru işaretidir. Sorunun çözümü de buradadır zaten. Bu- nu çözümlediniz mi diğeri de çö- zümlenecektir, en azından yola çı- kılacaktır. Burada tartışılması ge- reken sistemin yarahcısının insan olduğu ve çözümünün de sorun- da olduğu gibi yine insandan ge- leceğidir. Umudun insanda ol- ması ve yine ondan gelecek ol- ması insanın öncelik sıralamala- nndaki yanlışlan düzeltmekle olası. Araç olması gereken gücü, amaç olarak birinci sıraya yer- leştirerek kendi varhğını bile teh- likeye düşüren insan, kimliğinden uzaklaşırken yarattığı sistemin de tutsağı olmaktan öteye gide- memiştir. Bir yere kadar çıkar için sessiz kalınan, bir yerden sonra denetimi insandan çıkan, önüne geleni ezen adına sistem dediğimiz dizge eğer aşılmazsa insanın sonunun geldiği kesin- dir. insan, çözümü yine insanda, insan olmakta bulacak ve etik yapıya dönecektir. Sevgi, yurtseverlik, özgürlük, özveri, eşitlik gibi değerler anlam kazanacak ve insana, msan kim- liğini veren değerlerin kazanı- mıyla yengi insanlığın olacaktır. Ancak bunlan üretmeko denli ko- lay mıdır? Ya da çözüm yine in- sandadır ama nasıl? Sağduyu, akıl, manhk bir zamanlar ahlak - sal (etik) değerleri silip süpür- mede önlem olamamışsa şimdi nasıl olacak, nasıl güveneceğiz bu değerlere çözüm için. Bunlara yaklaşım, yöntem yanlışhğı mı in- san ırkına son veren bu sistem gir- dabını, canavannı yaratmıştır. Görülen o ki bu yıkıma adım adım yaklaşılmakta. Bir şey ol- maz aldatmacasıyla oyalanmak, kendini rahat hissetmek, sorunu çözmeyecektir. Sistemi sorun ola- rak görenlerin ya sayısı az ya da umursamıyorlar. Çözüm, etik ka- zanırsa sistem canavannın yok olacağıdır. Ama nasıl? Sistemi yaratan insan. "Sistem biz nasıl istersek öyle işkr" diyebilecek güçte olmazsa çözümü nasıl bu- lacağız? Değil şikâyetçi ohnak, karşı olanlann bile bir şey yapa- mamalan insanın kendi eliyle ya- rattığı canavara yenik düşme teh- likesini ortaya koyuyor. Bu sava- şı kazanacak mıyız? Nasıl kaza- nınz? Kazanmak için neler yapa- biliriz? Onlann yöntemini kullan- madan etik değerlere sahip ola- rak yol alabilir miyiz? Almacak olsa etik yenik düşmezdi. İnsan onurunu güce değişmeyen sağdu- yulu insanlar olsaydı, etik yenil- mezdi. Demek ki yapılan seçim- lerde eğirimli kişiler bile oylan- nı etikten değil güçten yana kul- lanmışlardır. Oyununkurallannı, savaşın yöntemini güçlü olan be- lirliyorsa onlann kurallanna gö- re oynamak gerekiyor diyebilir miyiz? Onlann kurallanyla on- Iardan aynmımız kalmayacak. Amacımızm kutsallığı bunun ge- çici bir süreç olduğu, onlann yön- temini kullandığımız gerçeğinı değiştirmeyecek. Güvenilirliğimi- zi yitirmemiz ve daha nice değer- ler geri gelecek mi? Bu o denli kolay olacak mı? Düşünürleri bu sorunun yanıtında tartışmaya ça- ğınyorum. Sistem canavan nasıl yenilir? Okurlar bilir, O hep vardı...Yıllarca süregelen dinlence alışkanlığı... 'ARTEMİS ÖREN TATİL KÖYÜ' •••• Artemıs Tatıl Kövû 30000 nr'lık biraiandadenızm hemen kıvıanda la.-L!nı^:_- '.2 ıuıcan oda \e 6sûıt toplam 232 vatak bpasıtesi. pe)7aj düzenlemesn le ûnlû. rengâreni çıçekJenn kokulannı yaj'dıö tanl kö>-ümûzde tûm odalarda balkon. dırekt telefon. 3 kanal mûzık vavinı, mmı bar. TV ve klıma mevcutmr. A>nca 120 kışılık toplantt salonumuz da hızmetmızdedır •Mışvenş yapmak ısteyenle; mını çarşnntzdan yararianabıltrler. Mini çim fiıtbol. basketbol, plaj \ole>r bohı sahalan. masaıeıusı. tems ve bılardo ideal bir olanak sunuyor Çocuklar Artems Tatıl Köyü'nde oyuna ve egleocej'e doyacaklar Çocuk hawızu. çımle kaplı oyun parkı. mını Cluh ve çocuk ammasyonlan onlara gû\enlı ve neşelı ortam sunuvor KahvaJtı \e altjam vemeklennde taol kövimüzûn açık bûfea, berzevte uygun, Tûri; \t dünya muttendan zengın seçeneklerie kaışınıza çıkıyor A la Carte Restaurant Kafeterya. Şatk Kahvtsı. Snack Bar. Artemıs Pub veHa\w Bargûnünher saan hızmetınızdedu Gûndüz ve gece ammasyonlan ile canlı müak. lyi ve mutlu bir tatil geçirmeniz dileğiyle REZERVASYON VE BİLGİ İÇİN <\rtemıs Ören Holıday Resort. Öıeıı - Burhamye. Tel: 0 266 416 37 76 (pbx) Faks: 0 266 416 32 26 MANASTIRHAN BOUTIOUE OTEL "KAZDAĞI ETEKLERİNDE BİNPINARLI İDA'da DOĞA SEVİNCİ, DENİZ TUTKUSU İLE FARKLI YAŞAM için MANASTIRHAN'da konaklamak ayrıcalıktır. ALTINOLUK 0266 388 45 20-22-23 web. site : www. manastirhan. com YAKAMOZ OTEL KÜÇÜKKUYU - ASSOS Tüm odalarda klima, duş, WC, * Restorant 1^ Bar cafe u* Özel plaj îki kişilik odada kişi başı YP 35.000.000.-TL Üçüncü kişiye %25 indirim 0-6 yaş çocuk ücretsiz, 7-12 yaş %50 indirim Tel: 0286 7526899 - 7526894 Küçükkuyu DOSTLARA MERHABA MİMAS HOTEL ŞEYH BEDRETTİN BÖRKLÜCE MUSTAFA DİYARINDA StZLERİ TATİLE BEKÜYOR Y.P. 27.500.000 TL (Kahvaltı AçıkBüfe, Akşam Set Mönü) O.K. 20.000.000 TL 0-6 yaş ücretsiz, 6-12 yaş % 50 (KDV hariç) Konaklama ücretleri en az 7 gün için geçerlidir. tn/tl-KARABimUN Rezervasyon: 0 232 - 731 28 68 Faks: 0 232 - 731 28 66 PENCERE Terör Hangi Kapının Ardında?.. Ali Püsküllüoğlu'nun 'TûrkçeSözlük'ünde 'kâ- bus' karşılığı 'karabasan' yazılı... Bir büyük kâbus yaşıyoruz!.. 'Yaşıyoruz' dedim, çünkü 'Küreselleşme'nin ge- reği, dünyanın neresinde neolursaolsun, insan her işin içindedir ve sorumludur. Üstelik yaşananlar dünyanın uzak bir yerinde değil, Türkiye'nin içinde ve çevre coğrafyasında: Savaş, kan, ateş, terör, direniş, ölüm, işkence... Tam bir kâbus!.. • Irak'a bizim şoförier kanı revan içinde gidiyorlar, geliyoriar, sefer üstüne sefer!.. Irak tam bircehen- neme dönüştü. İnsan hayatının değeri sıfır!.. Ame- rika yapacağını yaptı, ülkeyi gırtlağına dek umut- suzluğun çukuruna gömdü. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, gençler kaç yıldan beri nasıl yaşıyorlar?.. Küçükler nasıl büyüyorlar?.. Her biri içeriğini tam bilmediği bir kan davasının militanlanna dönüşü- yor... Ne yasa, ne düzen, ne hayat, ne memat söz konusu!.. İnsanlann ne de geleceğe yönelik bir nü- yalan var!.. Bu süreçten nasıl bir sonuç çıkar?.. Filistin'le Irak, birbirinin hıh demiş burnundan düşmüş iki bilinmezliğin Sırat Köprüsü'ndeki iki dünyasıdır. • Türkiye'ye bu cehennemlerin ateşleri yansıyor; Kuzey Irak'a yerieşen Amerika'dan sonra Anado- lu'nun Güneydoğusu'ndan Istanbul'a dek terör olayları özellikle üflenerek mi çoğattıldı?.. ABD Kuzey Irak'ta komşumuz değil mi?.. Peki, niçin böyle oldu?.. Bizim halimiz bir garip... Kuzey'deki Ermenistan komşumuz Azerbay- can'ın bir bölümünü işgal etmiş; Amerika'dan baş- layarak Ermeni diasporasının başını çekenler, dün- ya parlamentolanndan, geçen yüzyılın başında Os- manlı Imparatorluğu'nda yaşanmış karşılıklı katli- am için soykırım fetvası alarak laik Türkiye Cum- huriyeti'ne ödetmek seferberliğindeler... Yunanistan'la Ege'de davalıyız; Kıbns'taki Rum- lar ise AB'ye 'hayır' deyip buna karşın AB'ye gir- dikten sonra, Ada'yı tümüyle kendilerine katmak için etkinliğe girişmekte zaman yitirmediler... Peki ABD bunlara karşı ne yapıyor?.. Bush şimdilik terörün Amerika'yı da vuracağı korku ve tehdidini pazariıyor... Hazret taa Amerikalarda bunu yaparken biz Ana- dolu'yu vuran terör karşısında ne yapıyoruz?.. • Ne mi yapıyoruz?.. Derdimiz gücümüz, takıyyeci iktidarta birlikte, 'ademi merkeziyetçilik' görüntüsü altında, Anado- lu'yu federal bölgelere ayırmak çabasıyla tezgâh- tarlık yapmak.. Oysa bölgede kanlı biryangın sürüyor. Terör kimi zaman Van'da.. Kimi zaman Istanbul'da.. Kimi zaman Diyarbakır'da; hop burda, hop şur- da, hop şu kapının arkasında... Peki, kimin kapısının arkasında?.. ABD'nin!.. • Bush apaçık dedi ki: - Terör bizi vuracak, buna karşı önlem almamız gerekiyor... Oysa terör bizi vuracak değil.. Vuruyor!.. Takıyyeci iktidarda bir aklı başında adam yok mu ki 'bölgecilik, ademi merkeziyetçilik' yada 'fe- deralizm' davasını bırakıp bölgenin cehennemin- de türeyen terör hakkında konuşacak!.. NICHOLAS P A R K • -*• • Çam ağaçlan içerisinde stcak bir ortamda tatil yapmak isteyenlere Odalarda Klima, Buzdolabı Saç Kurutma, Ketıl. "Ölüdenizde özel plaj" Hisarönü-Ölüdeniz 48306-Fethiye Tel: 0 252. 616 63 53 - Fax: 0 252 616 63 55 e-mail: info(u stnicholashotel.com web.site: wwv>. stnicholashotel.com HOTEL MAVİDBVİZ MAVİ BAYRAK ÖDÜLLÜ, MARMARİS TURUNÇ KOYU'NDA DENİZE SIFIR, ÖZEL PLAJ, YÜZME HAVTJZU, HAVXfZ BAR, RESTAURANTLAR, ODALARDA KLİMA, MÜZİK YAYINI, TELEFON. (0-2 YAŞ ÜCRETSİZ) AYNI ODADA 3. KİŞİ %Sfl tNDİRİMLİ Kişi Başı Yarım Pansi>on Açık Bufe BL'NGALOV 40.000.000.- TL+KDV OTEL ODASI 60.000.000.- TL+KD\ KAMPANfYA (7 Gece - 8 Gün) Kişi Başı Yarım Pansivon Açık Bufe BUNGALOV 250.000.000.- TL+KDV OTEL ODASI 350.000.000.- TL+KDV (£>lül fî\atlarıımzı sorunaz) REZER\AS\ON Tel 0 252 4"6 •'1 90-9] Faks 0 252 476 70 0^ ınfo^ hotelmaMdenız com VIT*-W hotelmavideniz.com insan şebek VlYANA AB ülkeleri ran30kişili rimleri tara nin Innvierl Güvenlik şiden oluşa • Türkiye 'den üyesi ülkelere yollardan insaı kaçıran 30 kiş: şebekenin Bel Avusturya, Fn Almanya, Hol Ingiltere'de fa; gösterdiği beli nin Avustıu ki faaliyetl belirtildi. A si ülkelere şebekenin, lere gelmek lerle Avrup "çahşmave Ingiltere'ye Ulaşım; Prof. Dr. A1 hızlandın projesinin dondurulmas gerektiğini belirterek "Başbakan E konunun uzn bilim adamla TCDD'den er ettiği değerli görevler vers projenin nası yapılabilece£ konusunda c sözünü dinle Türkge Ege'de t • ATt? Adası'n dadün; su alma bandıra römork' dahale < kurtanı şilik mi kurtard birlikte yenmü geminiı şılması Alman misi taı Hakk» York'ta • İST THY'r bul sef kianzj madı. J 204 yo 17.45'' Havali gereke 340 tij yolcu zası rn yetkili redeg niyle] konak anzan sonra getiril Hukuk • tsr Göçel ye'ye Iskân "şüpl sokar nin a; konu için> Avuk gene! aynn amac bildü SJ ve deye gilid özell
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle