19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 HAZİRAN 2004 SALI CUMHURtYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK İSTANBüL EFSNDİ 5İ A-BDÜLCANSAZ' Iff HAHÎKÜİÂD2 KACZRALAHI NATO protestolanndan etkilenen Irakh militanlann, kaçırdıklan Türk rehineleri bırakacaklan öne sürüldü Korkudohı72 saattBRAHÎM KARAASLAN DİYARBAKIR - Irak'ta El Kaideci Ebu Musab El Zerkavi'ye bağlı "Cemaat El Tevhid ve Cihad" örgütü milıtanlannca kaçınlan Mustafa Bal, Abdulselam Bakır ve Mehmet Bakır'ın Dıyarbakır'dakı yakınlan tedirginlik ıçınde. Şükür namazı kılarak yakınlannın • dönmesini ısteyen aileler. teröristlere ulaşabilir umuduyla Arapça mesajlar verirken hükümetin acıl girişünde bulunmasını bekliyorlar. KaçırdıkJan Türk işçilerin serbest bırakılmalan için NATO'ya karşı "•büyiik gösteri" düzenlenmesini isteyen Zerkavi 'ye l bağlı örgütün dün ve öncekı gün îstanbul'da yapılan - NATO protestolanndan etkilenerek rehineleri serbest ı bırakma karan aldığı ilen sürüldü. Alınan bılgıye göre - Arap televizyonlanna açıklama gönderen örgüt. rehineleri bırkaç gün içinde serbest bırakacaklanm bildırdı. Bu ıddialar. yakınlanna kavuşmak için bekleyen aileler için yeni bir umut oldu. Bırbırlen ıle amca çocuklan olan Dicle ilçesine bağlı Döğer ', töyünden gelip, kent merkezine yerleşen Mustafa Bal, Abdulselam " Bakır ve Mehmet . • Kaçınlan ışçılerden Bakır'ın, 20 gün Mustafa Bal'ıneşi öncelrak'a •'Yalvanyorum. Eşimi gönderildikJeri ' serbest bıraksınlar. bildırildi. Kaçvnlan Dayanacakgücümüz ı ş ç ı l e 'd ™3 ? , • i J » J- yaşındakı Mustafa kalmadı dıyor. Bal'ın ailesı, . Abdulselam Bakır'ın çocuklannın babasi, devlet Irak'taki şırket büyüklerinden çocuklannın tarafından daha önce kurtanlmasını isterken d e «5 İÇ" 1 Rusya'ya Mehmet Bakır'ın ağabeyı g ö " d f l^™:b u ..... . şırkette lOyıldır • ı s e 'Neyapacağunızı çahştıgm, behrttıler. bılemiyoruz" dıye Mustafa Bal'ın Jert y anıyor. Ümran (6) ve - İbrahim (4) ile Kübra (3) adında 3 çocuk babasi olduğunu belirten ; ımcası Mustafa Bal, yeğeninın ekmek parası için ( [rak'ta çalışmaya gittiğini söyledi. Bal'ın karalar giyen eşı Zinet Bal ıse u Hiç kbnsemiz yok. Onlara valvanyorum. Birazcık Aflah korkusu varsa eşimi serbest bıraksmlar" diye konuştu. 32 yaşındakı \bdulselam Bakır'ın ise 20 gün önce Irak'taki şirkette /eni işe başladığını anJatan yakınJan, Bakır'ın 11 villık evli ve Ömer, Muhammet ve Ayşe adında 3 ;ocuk babasi olduğunu kaydettıler. Bakıfın babasi Dicle ilçesi An Köyü Pınar mezrası imamı Hüdai Sakır da oğlunun Irak'a gitmesinin nedeninin geçim ,-artlan olduğunu ifade etti. Terönst gnıplara mesaj ilaştırabilme umuduyla, çekim yapan kameraya \rapça konuştu. Türkçe olarak da tercümesıni yapan 3akır şöyle dedi: "Dinimize ailece bağnyız. Siyonistlerin oyununa gelip Müslümanlar birbirine ardınlmasın." Bakrr, devlet büyüklerinden çocuklann aırtanlmasıru beklediklerini kaydetti. Bakır'ın eşi Vleryem de "Eşim kötü niyetle oraya gitmedi" dedi. Mustafa Bal'ın eşi Zinet Bal (solda) ve Abdulselam Bakır'ın eşi Meryem Bakır'ın (sağda) en büyiik isteği, eşlerinin bir an önce \ıı valanna, çocuklaruun da babalanna kavuşmasL- Bir ABD askeri ve bir Pakistanlı şoför daha rehîn alındı Dış Haberler Servisi - Irakh direnişçilerin, bir Amerikan deniz piyadesi ile Pakistanlı bir şoförü rehin aldıklan bildirildi. ABD deniz piyadesini rehin alan Irakh örgüt, Iraklı bütün esirlerin serbest bırakılmaması durumunda rehinenin başını keseceği tehdidinde bulundu. El Cezire televizyon kanalı, kendilerini "1920 Devrim TugaylarTnın askeri kanadı olan "Islami TepkP olarak adlandıran direnişçilerin, bütün Iraklı esirlerin serbest bırakılmasını istediklerini duyurdu. Grubun adının, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra hıgilizlere karşı Irak'ta 1920'de başlayan ayaklanmadan geldiği belirtiliyor. Amerikan askeri yetkilileri konu hakkında açıklama yapmazken piyadenin isminin ve aktif görevde olduğunu gösteren damganın bulunduğu bir kimliğin görüntüleri, önceki gün El Cezire televizyonunda yayımlandı. Aynca, Vasrf AH Hassun adlı Pakistan asılh Amerikan deniz piyadesini, ailesi de El Cezire'deki görüntülerden tanıdığını açıkiadı. El Arabiye televizyonu da Pakistanlı bir rehinenin görüntülerine yer verdi. El Arabiye'nin görüntülerindeki rehine, Amerikan ordusuna hizmet eden, Kelleg Brown ve Root firmasının verdiği kimlik belgesini göstermişti. ABDIilerle iş yapan şirketin iddiası. 'Fidye için kaçmldılar' ADANA / ÎSTAN- BUL (Cumhuriyet) - Irak'ta kaçırılan beş Türk'ten Adanalı Soner Serçalı ve Murat Kı- al'la ilgili yürütülen ça- balann sonuç verdigi, bugün ya da yann sah- verilmelerinin beklen- diği bildirildi. Işçiler için El Kaide bağlantılı olduğu öne sürülen örgütün T ü r k şirketferinin Iraktançe- kflmesi istemhie" \ erdi- ği 72 saatlik süre dün doldu. Adana'da ve Irak'ta ABD'lilere iş yapan bir şirketin adının açıklan- masını istemeyen üst düzey yöneticisi, daha öncekı deneyımlerin- den yola çıkarak üç ış- çinin salıvenlmesi ko- nusunda umutlarının yüksek olduğunu söyle- di. Anımsanacağı gibi, daha önce de Adana'da, özellikle tncirlik'te ABD'lilere inşaat, ye- mek ve ulaşım gibi hiz- metler veren Şevki ve Serdar Adan kardeşle- re ait Ser-Ka şirketinin Irak'taki işyerlerinde ça- lışan yöneticilerden Ad- nan Azizoghı \ e Tarkan Ankoğlu da Felluce'ye giderken kaçınlmış, bir süre sonra diğer Türk- lerle birlıkte serbest bı- rakılmıştı. Aynı yetkılı, Türkle- ri direnişçilerin değıl, elı silahlı eşkıyalann. çapulculann "fidye al- mak" amacıyla kaçır- dıklannı ileri sürerek daha önceki kaçırma- larda; direnişçilerin şir- ketleri arayarak ya da kaçırma anında yanla- nndaki IrakJı bir kişiye "Gkfinsöyleyinparage- tirsinler, arkadaşlannı serbest bırakahm" de- diklenni öne sürdü. Aileler umutlu Serçalı ile Kızü'ınev- lerinde ise matem ha- vası yaşanıyor. Irak'ta ABD'lilere iş yapan Kayteks firmasında so- ğutmacı (klimacı) ola- rak işe alınan ve Bağ- dat'tan Felluce'ye işe başlamak için yola çı- kan iki Türk'ten So- ner'in babasi Feridun Serçalı, "Oğlumla en son önceki gün görüş- tüm. Bize, 'Merak et- meyin iyıyiz, iyi davra- nıyorlar. Hafta içinde serbest bırakacaklannı söylü- yorlar" dedi Dilerim bir aksiük otmaz. Çok peri- şaınz" dedi. Kızıl ailesinin evin- deki görüntü de farklı değıl. Anne Veciye ve baba Osman üzüntüden konuşamayınca sorula- nmızı Murat'ın karde- şi Mehmet yanıtladı: "Abim, öncekigün ön- cebeni,sonra eviaramış. Bizesöylediği,'Adamlar bıze ıyı bakıyor. Endi- şe edıp, üzübneyin. Ya- kında serbest bırakacak- lannı söylediler. Siz ra- hat olun' şeklinde. Dik- rim abimin söyledikle- ri hemen gerçekleşir." ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet(g cumhuriyet.com.tr BBC Yayın İlkeleri ve GazetecilikTürkiye'de gazetecilerin meslek etikleri ve medyanın tutumu çok eskiden beri tartışılı- /or. Aslında bu tartışma sadece Türkiye'de değil dünyanın hemen heryerinde yaşanıyor. ^ncak boyutlan ülkeden ülkeye değişiyor. Demokrasi anlayışı ve gazeteciliğin kurum- sallaşması ile orantılı olarak tartışmanın bo- yutlan ve konulan başkalaşıyor. Arap El Cezire Televizyonu'nun yayınlan tüm eleştirilere karşın birçok medya kurumu tarafından referans kabul ediliyor. El Cezi- re'nin zaman zaman yanlı olmakla eleştirilen /ayınları Batı medyası tarafından da yakın- dan izleniyor. Bölgede etkin bir güce sahip olan El Cezire, anımsanacağı gibi adını Irak'ın şgali sırasında duyurdu. Irak'ın işgali sırasında yaptığı yayınlarla tar- tışmalara neden olan bir başka kurum ise BBC. Hatırlanacağı gibi BBC savunma mu- nabiri Andrevv Gilligan, hükümetin, savaşa gerekçe oluşturan istihbarat bilgilerinin güve- nilir olmadığını bildiği halde Irak dosyasında abartarak kullandığını söylemişti. Söylediği öu sözler BBC için ciddi sonuçlar doğurdu. Gilligan haberinin kaynağını açıklamamak- ta direnmişti. Ancak daha sonra Ingiliz hükü- met göreviileri, bilgiyi verenin silah uzmanı Da- vid Kelly olduğunu basına sızdırmıştı. Bir sü- re sonra da Kelly'nin 'şüpheli' bir şekilde in- tiharettiği açıklanmıştı. Bu olay üzerine Baş- bakan Tony Blair, Kelly'nin ölümüne kadar varan koşullann nasıl geliştiğinin araştırılma- sı için soruşturma açmıştı. Soruştuımayı yü- rüten yüksek yargıç Hutton, raporunda BBC'nin editoryal süreçlerini eleştirmiş, hü- kümet BBC'nin özür dilemesini istemiş, ar- dından da BBC'nin üst düzey yöneticileri is- tifaetmişti. Böylesi fırtınalaryaşayan BBC, geçen gün- lerde, kurum bünyesinde çalışan gazetecile- rin, haberlerini araştınrken, derierken ve su- narken uyması gereken ilkeler rehberini ye- niden kamuoyuna sunan bir rapor yayımla- dı. Bu rapor belki de basın özgüıiüğü ve etik konusundatüm medya kurumlanna, gazete- cilere ve hatta yurttaşlara da örnek nitelikte. BBC Haber Dairesi'nin eski müdürü Robert Neil tarafından hazırlanan ve Neii Raporu adıyla anılan belgede, BBC'nin yayınlanna yöneltilen şikâyet ve eleştirilerin değerlendi- rilme ve yanıtlama süreçlerinde reform yapıl- ması gerektiği vurgulanıyor. Hutton Soruşturması Sonrası BBC Gaze- teciliğin adını taşıyan raporun girişinde, so- ruşturmadan çıkanlması gereken dersler ışı- ğında BBC'nin yayın ilkelerinde bir değişik- lik olmadığı, yapılan değerlendirmelerle ba- zı konularda ilkelerin geliştirilmesi gereği du- yulduğu belirtiliyor. Bunun BBC'nin gazetecilik ilkeleri açısın- dan bir zayıflık değil, önemli bir güç olduğu vurgulanıyor. Raporda doğruluk ve duyariılı- ğın BBC gazeteciliğinin en önemli özelliği ol- duğu ifade ediliyor; bu ilkelerin kamuya ya- pılan hizmete yansımasının önemi vurgulanı- yor, bunun da ancak görevin hakkıyla yerine getirilmesiyle mümkün olacağı belirtiliyor. Raporda, doğru not tutmanın gazeteciliğin en temel ilkelerinden birisi olduğu kaydedi- liyor, BBC'nin çalışanlanna verdiği eğitimde doğru not tutma yollannın üzerinde önemle durulması vurgulanıyor. Eski BBC Haber Dairesi Müdürü tarafından hazırlanan raporda, BBC'nin tarafsız yayın- cılığı çerçevesinde, habere konu olan her ta- rafa adil davranılmasının vazgeçilmez bir il- ke olduğu belirtilip bu ilkenin, hakkında bel- li iddialar ortaya atılan tarafiar ve bu iddiala- rı ortaya atanlar için eşit olarak uygulanma- sının, BBC'nin ahlaki sorumluluğu olduğu kaydediliyor. "Iftira" olarak nitelenebilecek iddiaların ya- yımlanması konusunda var olan hassasiye- tin sürdürülmesinin önemi hatırlatılan rapor- da, BBC'ye duyulan güven nedeniyle üçün- cü şahıslar tarafından yapılabilecek suçla- malann BBC'nin sözleri gibi algılanabileceği endişesine dikkat çekiliyor. BBC muhabirleriyle canlı yayınlarda ve "son dakika" haberleri olarak nitelenebilecek ko- nularda yapılan mülakatlarda, herhangi bir kişiye ya da kuruma doğrudan bir suçlama yöneltilmemesi gerektiği hatırtatılıyor. Haberin kaynağının gizli tutulmasının ga- zetecilerin haklı ilkesi olduğu belirtilen rapor- da, bir kaynağın kimliği açıklanmayacaksa bu- nun gerekçelerinin izleyici, dinleyici ve oku- yuculara aktarılması gerektiği ifade ediliyor. C) http://www.bbc.co.uk/turkish/ DUZYAZI ORHAN BİRGİT İstanbul Doruğu Biterken NATO'nun İstanbul Doruğu'nun açılış seremo- nisi ile Irak'ta sözde egemenliğin bugünkü le- gal yönetime apar topar devri aynı planın bir ge- reği değil mi? Bundan hiç kimsenin kuşkusu ol- mamalı. Resmi kayıtlara göre bu biçimsel de- vir, 30 Haziran günü yani yann yapılacaktı. Bir- leşmiş Milletler Güvenlik İkonseyi'nin 1546 sa- yılı karan ile, öylece örgütün güvencesi altında- ki yeni Irak devleti doğmuş sayılacaktı. Yeni devletin yapılanmasını ise bugün o topraklarda ABD-lngiltere koalisyonu ile biriikte çeşitli so- rumluluklar üstlenmiş 14 Avrupa ülkesi omuz- layacaktı. ABD'nin Irak Genel Valisi Bremer, Güvenlik Konseyi'nin karannı tam kırk sekiz saat önceyü- rürlüğe soktu. Sade bir törenle, ülkenin yöneti- mini kendi atadığı devlet başkanı ile hükümete devretti ve adeta kaçarcasına Bağdat'tan ayrıl- dı. Bu apar topar devirtöreninin Beyaz Saray'da kim bilir kaç hafta öncesinden en küçük aynn- tılarına varana dek belirlendiğinden kuşkusu olan var mıdır? öylelikle ABD artık Irak'ta işgal- ci güç olmak gibi sevimsiz bir rolden sözüm ona sıyrılmış görünecek ve kendi kendisini ger- çekten yönetmek isteyen Irak halkının karşısı- na Bremer'in isimlerini belirlemiş olduğu Iraklı- lardan oluşan bir ekip çıkartılacak. Elbette Bar- zani ve Talabani gibi malum kişilerin de etkin- liklerinin sürdüğü bu ekibin, Irak'ta ne Şii toplu- munun ne Türkmenlerin ve ne de Sünni Arap- ların istemlerine yanıt vermesi beklenmemelidir. Bunu bildiği için de ABD Başkanı Ankara'da Türk dostları ile halvet olduğu sırada Başbakan Erdoğan'ın PKK'yeyönelikşikâyetlerini, Irak'ta- ki yeni yönetime havale etmesi elbette bu ince diplomasi oyununun bir sonucu otmalıdır. İstanbul Bildirisi, "aralannda terorizm ve kit- le imha silahlannın yer aldığı tehditlerin Kuzey Amerika ve Avrupa'yı biriikte hedef aldığını" kabul ediyor ve "NATO 'nun dünyanın birçok böl- gesinde terorizmle mücadele etme, güvenliği pekiştirme ve istikran sağlama uğraşı içinde ol- duğunu " alışılmış diplomatik tümcelerle vurgu- luyor. Başka bölgelerdeki "tehlike" ve "teh- ditleri şimdilik bir yana bırakarak ateşin düş- tüğü kendi topraklarımıza, yani PKK/Kongra- Gel'in bize yönelmiş olan vurkaçlarına dönelim. Irak'ta ABD'nin bugüne değin görmezden gel- mekte ısrarlı davrandığı bu olguyu, ABD Baş- kanı daha 24 saat önce Bağdat'taki yeni yöne- time şikâyet etmemiz gibi çok ustaca bir dav- ranışta bulunmuştu. Altında Türkiye'nin de im- zası bulunan dünkü İstanbul Bildirgesi'ne göre, bundan böyle Kandil Dağı'nda karargâh kurmuş terör çetesi ile ilgili şikâyetlerimiz NATO karar- gâhında ve elbette 26 üye ülkenin katılımı ile mi değerlendirilecektir? Türkiye elbette bu çetenin sınırlanmıza yöne- lik girişimlerini bugüne kadar yaptığı gibi bun- dan sonra da alt edecek güçte ve kararlılıkta- dır. Ancak çetenin kökünü kurutmak amacıyla yapılacak girişimler için, bir buçuk yıllık bir oya- lama süreci ABD tarafından çok başanlı bir şe- kilde kullanılmış, çete beslenmiş, yeni silahlar- la güçlendirilmiştir. İstanbul Bildirisi, terörden kaynaklanan teh- ditlerde Kuzey Amerika ile Avrupa'yı tek hedef olarak gösteriyor ve bu tehlikenin karşılanması için de ortak amaçları kapsayan geniş işbirlik- lerinden söz ediyor. O amaçların aslında doğ- rudan doğruya ABD'nin tek kutuplu dünya pat- ronluğunu içerdiğini bildiği için de, özgürlüğün gerçek bekçileri olan yığınlarca insan, NATO'yu Beyaz Saray'ın artık herkesçe bilinen yayılma- cılık emellerinin ustalıkla örtülmüş bir silahı ola- rak algılıyor. İstanbul Doruğu'na katılmak ama- cıyla 26 ülkenin devlet ya da hükümet başkan- lannın konuk olduğu Ankara ve îstanbul'da her düşünceden on binlerce insan sadece Başkan Bush'u protesto için güç birliği yapıyorsa, bu- nun ne anlama geldiğini ABD'yi yönetenlerle biriikte bu ülkenin vatandaşlan da derin derin dü- şünmelidirler. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(5 e-kolay.net Kalelerini bile kaybetti Berlusconi'ye seçim darbesi Dış Haberler Servisi - Italya Başbakanı Sil- \io Berhısconi'nin lideri oldu ğu iktidarda- ki Forza Italia partisi, geçen hafta sonu ya- pılan bölgesel seçimlerde büyük bir yenilgi- ye uğrayarak kalesi Milano'yu bile kaybet- ti. Berlusconi'nin yaşadığı kent olan Mila- no'da yenilgiye uğraması Başbakan için ağır bir darbe olarak yorumlanıyor. Bölge- sel seçimlerde, Forza îtalia'nın Milano böl- gesi vali adayı Ombretta Colt, üç sol parti- den oluşan muhalefetteki Zeytin Ağacı ko- alisyonunun adayı Fiüppo Renati karşısında yenilgiye uğradı. Colli oylann yüzde 46'sı- nı, Renati ise yüzde 54'ünü aldı. Zeytin Ağacı koalisyonunda yer alan Papatya Par- tisi'nin lideri Francesco Rutelli, Berlusco- ni'nin kendi evinde bile büyük bir yenilgiye uğradığını, solun ise tarihi bir zafer kazan- dığını söyledi. Rutelli. "Berlusconi seçimle- ri Idşisel bir halkoylamasına dönüşturdü ve kendi evinde bile yenDdi" dedi. Sol koalis- yonun lideri ve Avrupa Komisyonu Başkanı Romano Prodi, seçim sonuçlannın bütün ülke çapında siyasi bir sinyal olduğunu söy- ledi. Milano merkezli dev Fininvest Hol- ding'in ve Milan AC futbol takımının sahibi olan Berlusconi, seçim kampanyası boyunca kentte sık sık boy göstermişti. Sol koalisyon 22 bölgeden 14'ünü kazandı. ;
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle