Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
29 HAZİRAN 2004 SALI CUMHURtYET SAYFA
HABERLER
ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK
İSTANBüL
EFSNDİ 5İ
A-BDÜLCANSAZ'
Iff
HAHÎKÜİÂD2
KACZRALAHI
NATO protestolanndan etkilenen Irakh militanlann, kaçırdıklan Türk rehineleri bırakacaklan öne sürüldü
Korkudohı72 saattBRAHÎM KARAASLAN
DİYARBAKIR - Irak'ta El Kaideci Ebu Musab El
Zerkavi'ye bağlı "Cemaat El Tevhid ve Cihad" örgütü
milıtanlannca kaçınlan Mustafa Bal, Abdulselam
Bakır ve Mehmet Bakır'ın Dıyarbakır'dakı yakınlan
tedirginlik ıçınde. Şükür namazı kılarak yakınlannın
• dönmesini ısteyen aileler. teröristlere ulaşabilir
umuduyla Arapça mesajlar verirken hükümetin acıl
girişünde bulunmasını bekliyorlar. KaçırdıkJan Türk
işçilerin serbest bırakılmalan için NATO'ya karşı
"•büyiik gösteri" düzenlenmesini isteyen Zerkavi 'ye
l bağlı örgütün dün ve öncekı gün îstanbul'da yapılan
- NATO protestolanndan etkilenerek rehineleri serbest
ı bırakma karan aldığı ilen sürüldü. Alınan bılgıye göre
- Arap televizyonlanna açıklama gönderen örgüt.
rehineleri bırkaç gün içinde serbest bırakacaklanm
bildırdı. Bu ıddialar. yakınlanna kavuşmak için
bekleyen aileler için yeni bir umut oldu. Bırbırlen ıle
amca çocuklan olan Dicle ilçesine bağlı Döğer
', töyünden gelip, kent merkezine yerleşen Mustafa
Bal, Abdulselam
" Bakır ve Mehmet
. • Kaçınlan ışçılerden Bakır'ın, 20 gün
Mustafa Bal'ıneşi öncelrak'a
•'Yalvanyorum. Eşimi gönderildikJeri
' serbest bıraksınlar. bildırildi. Kaçvnlan
Dayanacakgücümüz ı ş ç ı l e
'd
™3
? ,
• i J » J- yaşındakı Mustafa
kalmadı dıyor. Bal'ın ailesı,
. Abdulselam Bakır'ın çocuklannın
babasi, devlet Irak'taki şırket
büyüklerinden çocuklannın tarafından daha önce
kurtanlmasını isterken
d e
«5 İÇ"
1
Rusya'ya
Mehmet Bakır'ın ağabeyı g ö
" d
f l^™:b u
..... . şırkette lOyıldır
•
ı s e
'Neyapacağunızı çahştıgm, behrttıler.
bılemiyoruz" dıye Mustafa Bal'ın
Jert y anıyor. Ümran (6) ve
- İbrahim (4) ile
Kübra (3) adında 3 çocuk babasi olduğunu belirten
; ımcası Mustafa Bal, yeğeninın ekmek parası için
( [rak'ta çalışmaya gittiğini söyledi. Bal'ın karalar
giyen eşı Zinet Bal ıse
u
Hiç kbnsemiz yok. Onlara
valvanyorum. Birazcık Aflah korkusu varsa eşimi
serbest bıraksmlar" diye konuştu. 32 yaşındakı
\bdulselam Bakır'ın ise 20 gün önce Irak'taki şirkette
/eni işe başladığını anJatan yakınJan, Bakır'ın 11
villık evli ve Ömer, Muhammet ve Ayşe adında 3
;ocuk babasi olduğunu kaydettıler. Bakıfın babasi
Dicle ilçesi An Köyü Pınar mezrası imamı Hüdai
Sakır da oğlunun Irak'a gitmesinin nedeninin geçim
,-artlan olduğunu ifade etti. Terönst gnıplara mesaj
ilaştırabilme umuduyla, çekim yapan kameraya
\rapça konuştu. Türkçe olarak da tercümesıni yapan
3akır şöyle dedi: "Dinimize ailece bağnyız.
Siyonistlerin oyununa gelip Müslümanlar birbirine
ardınlmasın." Bakrr, devlet büyüklerinden çocuklann
aırtanlmasıru beklediklerini kaydetti. Bakır'ın eşi
Vleryem de "Eşim kötü niyetle oraya gitmedi" dedi.
Mustafa Bal'ın eşi Zinet
Bal (solda) ve
Abdulselam Bakır'ın eşi
Meryem Bakır'ın (sağda)
en büyiik isteği, eşlerinin
bir an önce \ıı valanna,
çocuklaruun da
babalanna kavuşmasL-
Bir ABD askeri ve bir Pakistanlı
şoför daha rehîn alındı
Dış Haberler Servisi - Irakh
direnişçilerin, bir Amerikan deniz
piyadesi ile Pakistanlı bir şoförü
rehin aldıklan bildirildi. ABD
deniz piyadesini rehin alan Irakh
örgüt, Iraklı bütün esirlerin
serbest bırakılmaması durumunda
rehinenin başını keseceği
tehdidinde bulundu.
El Cezire televizyon kanalı,
kendilerini "1920 Devrim
TugaylarTnın askeri kanadı olan
"Islami TepkP olarak adlandıran
direnişçilerin, bütün Iraklı
esirlerin serbest bırakılmasını
istediklerini duyurdu. Grubun
adının, 1. Dünya Savaşı'ndan
sonra hıgilizlere karşı Irak'ta
1920'de başlayan ayaklanmadan
geldiği belirtiliyor.
Amerikan askeri yetkilileri konu
hakkında açıklama yapmazken
piyadenin isminin ve aktif
görevde olduğunu gösteren
damganın bulunduğu bir kimliğin
görüntüleri, önceki gün El Cezire
televizyonunda yayımlandı.
Aynca, Vasrf AH Hassun adlı
Pakistan asılh Amerikan deniz
piyadesini, ailesi de El
Cezire'deki görüntülerden
tanıdığını açıkiadı.
El Arabiye televizyonu da
Pakistanlı bir rehinenin
görüntülerine yer verdi. El
Arabiye'nin görüntülerindeki
rehine, Amerikan ordusuna
hizmet eden, Kelleg Brown ve
Root firmasının verdiği kimlik
belgesini göstermişti.
ABDIilerle iş yapan şirketin iddiası.
'Fidye için
kaçmldılar'
ADANA / ÎSTAN-
BUL (Cumhuriyet) -
Irak'ta kaçırılan beş
Türk'ten Adanalı Soner
Serçalı ve Murat Kı-
al'la ilgili yürütülen ça-
balann sonuç verdigi,
bugün ya da yann sah-
verilmelerinin beklen-
diği bildirildi.
Işçiler için El Kaide
bağlantılı olduğu öne
sürülen örgütün T ü r k
şirketferinin Iraktançe-
kflmesi istemhie" \ erdi-
ği 72 saatlik süre dün
doldu.
Adana'da ve Irak'ta
ABD'lilere iş yapan bir
şirketin adının açıklan-
masını istemeyen üst
düzey yöneticisi, daha
öncekı deneyımlerin-
den yola çıkarak üç ış-
çinin salıvenlmesi ko-
nusunda umutlarının
yüksek olduğunu söyle-
di. Anımsanacağı gibi,
daha önce de Adana'da,
özellikle tncirlik'te
ABD'lilere inşaat, ye-
mek ve ulaşım gibi hiz-
metler veren Şevki ve
Serdar Adan kardeşle-
re ait Ser-Ka şirketinin
Irak'taki işyerlerinde ça-
lışan yöneticilerden Ad-
nan Azizoghı \ e Tarkan
Ankoğlu da Felluce'ye
giderken kaçınlmış, bir
süre sonra diğer Türk-
lerle birlıkte serbest bı-
rakılmıştı.
Aynı yetkılı, Türkle-
ri direnişçilerin değıl,
elı silahlı eşkıyalann.
çapulculann "fidye al-
mak" amacıyla kaçır-
dıklannı ileri sürerek
daha önceki kaçırma-
larda; direnişçilerin şir-
ketleri arayarak ya da
kaçırma anında yanla-
nndaki IrakJı bir kişiye
"Gkfinsöyleyinparage-
tirsinler, arkadaşlannı
serbest bırakahm" de-
diklenni öne sürdü.
Aileler umutlu
Serçalı ile Kızü'ınev-
lerinde ise matem ha-
vası yaşanıyor. Irak'ta
ABD'lilere iş yapan
Kayteks firmasında so-
ğutmacı (klimacı) ola-
rak işe alınan ve Bağ-
dat'tan Felluce'ye işe
başlamak için yola çı-
kan iki Türk'ten So-
ner'in babasi Feridun
Serçalı, "Oğlumla en
son önceki gün görüş-
tüm. Bize, 'Merak et-
meyin iyıyiz, iyi davra-
nıyorlar.
Hafta içinde serbest
bırakacaklannı söylü-
yorlar" dedi Dilerim bir
aksiük otmaz. Çok peri-
şaınz" dedi.
Kızıl ailesinin evin-
deki görüntü de farklı
değıl. Anne Veciye ve
baba Osman üzüntüden
konuşamayınca sorula-
nmızı Murat'ın karde-
şi Mehmet yanıtladı:
"Abim, öncekigün ön-
cebeni,sonra eviaramış.
Bizesöylediği,'Adamlar
bıze ıyı bakıyor. Endi-
şe edıp, üzübneyin. Ya-
kında serbest bırakacak-
lannı söylediler. Siz ra-
hat olun' şeklinde. Dik-
rim abimin söyledikle-
ri hemen gerçekleşir."
ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet(g cumhuriyet.com.tr
BBC Yayın İlkeleri ve GazetecilikTürkiye'de gazetecilerin meslek etikleri ve
medyanın tutumu çok eskiden beri tartışılı-
/or. Aslında bu tartışma sadece Türkiye'de
değil dünyanın hemen heryerinde yaşanıyor.
^ncak boyutlan ülkeden ülkeye değişiyor.
Demokrasi anlayışı ve gazeteciliğin kurum-
sallaşması ile orantılı olarak tartışmanın bo-
yutlan ve konulan başkalaşıyor.
Arap El Cezire Televizyonu'nun yayınlan
tüm eleştirilere karşın birçok medya kurumu
tarafından referans kabul ediliyor. El Cezi-
re'nin zaman zaman yanlı olmakla eleştirilen
/ayınları Batı medyası tarafından da yakın-
dan izleniyor. Bölgede etkin bir güce sahip
olan El Cezire, anımsanacağı gibi adını Irak'ın
şgali sırasında duyurdu.
Irak'ın işgali sırasında yaptığı yayınlarla tar-
tışmalara neden olan bir başka kurum ise
BBC. Hatırlanacağı gibi BBC savunma mu-
nabiri Andrevv Gilligan, hükümetin, savaşa
gerekçe oluşturan istihbarat bilgilerinin güve-
nilir olmadığını bildiği halde Irak dosyasında
abartarak kullandığını söylemişti. Söylediği
öu sözler BBC için ciddi sonuçlar doğurdu.
Gilligan haberinin kaynağını açıklamamak-
ta direnmişti. Ancak daha sonra Ingiliz hükü-
met göreviileri, bilgiyi verenin silah uzmanı Da-
vid Kelly olduğunu basına sızdırmıştı. Bir sü-
re sonra da Kelly'nin 'şüpheli' bir şekilde in-
tiharettiği açıklanmıştı. Bu olay üzerine Baş-
bakan Tony Blair, Kelly'nin ölümüne kadar
varan koşullann nasıl geliştiğinin araştırılma-
sı için soruşturma açmıştı. Soruştuımayı yü-
rüten yüksek yargıç Hutton, raporunda
BBC'nin editoryal süreçlerini eleştirmiş, hü-
kümet BBC'nin özür dilemesini istemiş, ar-
dından da BBC'nin üst düzey yöneticileri is-
tifaetmişti.
Böylesi fırtınalaryaşayan BBC, geçen gün-
lerde, kurum bünyesinde çalışan gazetecile-
rin, haberlerini araştınrken, derierken ve su-
narken uyması gereken ilkeler rehberini ye-
niden kamuoyuna sunan bir rapor yayımla-
dı. Bu rapor belki de basın özgüıiüğü ve etik
konusundatüm medya kurumlanna, gazete-
cilere ve hatta yurttaşlara da örnek nitelikte.
BBC Haber Dairesi'nin eski müdürü Robert
Neil tarafından hazırlanan ve Neii Raporu
adıyla anılan belgede, BBC'nin yayınlanna
yöneltilen şikâyet ve eleştirilerin değerlendi-
rilme ve yanıtlama süreçlerinde reform yapıl-
ması gerektiği vurgulanıyor.
Hutton Soruşturması Sonrası BBC Gaze-
teciliğin adını taşıyan raporun girişinde, so-
ruşturmadan çıkanlması gereken dersler ışı-
ğında BBC'nin yayın ilkelerinde bir değişik-
lik olmadığı, yapılan değerlendirmelerle ba-
zı konularda ilkelerin geliştirilmesi gereği du-
yulduğu belirtiliyor.
Bunun BBC'nin gazetecilik ilkeleri açısın-
dan bir zayıflık değil, önemli bir güç olduğu
vurgulanıyor. Raporda doğruluk ve duyariılı-
ğın BBC gazeteciliğinin en önemli özelliği ol-
duğu ifade ediliyor; bu ilkelerin kamuya ya-
pılan hizmete yansımasının önemi vurgulanı-
yor, bunun da ancak görevin hakkıyla yerine
getirilmesiyle mümkün olacağı belirtiliyor.
Raporda, doğru not tutmanın gazeteciliğin
en temel ilkelerinden birisi olduğu kaydedi-
liyor, BBC'nin çalışanlanna verdiği eğitimde
doğru not tutma yollannın üzerinde önemle
durulması vurgulanıyor.
Eski BBC Haber Dairesi Müdürü tarafından
hazırlanan raporda, BBC'nin tarafsız yayın-
cılığı çerçevesinde, habere konu olan her ta-
rafa adil davranılmasının vazgeçilmez bir il-
ke olduğu belirtilip bu ilkenin, hakkında bel-
li iddialar ortaya atılan tarafiar ve bu iddiala-
rı ortaya atanlar için eşit olarak uygulanma-
sının, BBC'nin ahlaki sorumluluğu olduğu
kaydediliyor.
"Iftira" olarak nitelenebilecek iddiaların ya-
yımlanması konusunda var olan hassasiye-
tin sürdürülmesinin önemi hatırlatılan rapor-
da, BBC'ye duyulan güven nedeniyle üçün-
cü şahıslar tarafından yapılabilecek suçla-
malann BBC'nin sözleri gibi algılanabileceği
endişesine dikkat çekiliyor.
BBC muhabirleriyle canlı yayınlarda ve "son
dakika" haberleri olarak nitelenebilecek ko-
nularda yapılan mülakatlarda, herhangi bir
kişiye ya da kuruma doğrudan bir suçlama
yöneltilmemesi gerektiği hatırtatılıyor.
Haberin kaynağının gizli tutulmasının ga-
zetecilerin haklı ilkesi olduğu belirtilen rapor-
da, bir kaynağın kimliği açıklanmayacaksa bu-
nun gerekçelerinin izleyici, dinleyici ve oku-
yuculara aktarılması gerektiği ifade ediliyor.
C) http://www.bbc.co.uk/turkish/
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
İstanbul Doruğu
Biterken
NATO'nun İstanbul Doruğu'nun açılış seremo-
nisi ile Irak'ta sözde egemenliğin bugünkü le-
gal yönetime apar topar devri aynı planın bir ge-
reği değil mi? Bundan hiç kimsenin kuşkusu ol-
mamalı. Resmi kayıtlara göre bu biçimsel de-
vir, 30 Haziran günü yani yann yapılacaktı. Bir-
leşmiş Milletler Güvenlik İkonseyi'nin 1546 sa-
yılı karan ile, öylece örgütün güvencesi altında-
ki yeni Irak devleti doğmuş sayılacaktı. Yeni
devletin yapılanmasını ise bugün o topraklarda
ABD-lngiltere koalisyonu ile biriikte çeşitli so-
rumluluklar üstlenmiş 14 Avrupa ülkesi omuz-
layacaktı.
ABD'nin Irak Genel Valisi Bremer, Güvenlik
Konseyi'nin karannı tam kırk sekiz saat önceyü-
rürlüğe soktu. Sade bir törenle, ülkenin yöneti-
mini kendi atadığı devlet başkanı ile hükümete
devretti ve adeta kaçarcasına Bağdat'tan ayrıl-
dı. Bu apar topar devirtöreninin Beyaz Saray'da
kim bilir kaç hafta öncesinden en küçük aynn-
tılarına varana dek belirlendiğinden kuşkusu
olan var mıdır? öylelikle ABD artık Irak'ta işgal-
ci güç olmak gibi sevimsiz bir rolden sözüm
ona sıyrılmış görünecek ve kendi kendisini ger-
çekten yönetmek isteyen Irak halkının karşısı-
na Bremer'in isimlerini belirlemiş olduğu Iraklı-
lardan oluşan bir ekip çıkartılacak. Elbette Bar-
zani ve Talabani gibi malum kişilerin de etkin-
liklerinin sürdüğü bu ekibin, Irak'ta ne Şii toplu-
munun ne Türkmenlerin ve ne de Sünni Arap-
ların istemlerine yanıt vermesi beklenmemelidir.
Bunu bildiği için de ABD Başkanı Ankara'da
Türk dostları ile halvet olduğu sırada Başbakan
Erdoğan'ın PKK'yeyönelikşikâyetlerini, Irak'ta-
ki yeni yönetime havale etmesi elbette bu ince
diplomasi oyununun bir sonucu otmalıdır.
İstanbul Bildirisi, "aralannda terorizm ve kit-
le imha silahlannın yer aldığı tehditlerin Kuzey
Amerika ve Avrupa'yı biriikte hedef aldığını"
kabul ediyor ve "NATO 'nun dünyanın birçok böl-
gesinde terorizmle mücadele etme, güvenliği
pekiştirme ve istikran sağlama uğraşı içinde ol-
duğunu " alışılmış diplomatik tümcelerle vurgu-
luyor. Başka bölgelerdeki "tehlike" ve "teh-
ditleri şimdilik bir yana bırakarak ateşin düş-
tüğü kendi topraklarımıza, yani PKK/Kongra-
Gel'in bize yönelmiş olan vurkaçlarına dönelim.
Irak'ta ABD'nin bugüne değin görmezden gel-
mekte ısrarlı davrandığı bu olguyu, ABD Baş-
kanı daha 24 saat önce Bağdat'taki yeni yöne-
time şikâyet etmemiz gibi çok ustaca bir dav-
ranışta bulunmuştu. Altında Türkiye'nin de im-
zası bulunan dünkü İstanbul Bildirgesi'ne göre,
bundan böyle Kandil Dağı'nda karargâh kurmuş
terör çetesi ile ilgili şikâyetlerimiz NATO karar-
gâhında ve elbette 26 üye ülkenin katılımı ile mi
değerlendirilecektir?
Türkiye elbette bu çetenin sınırlanmıza yöne-
lik girişimlerini bugüne kadar yaptığı gibi bun-
dan sonra da alt edecek güçte ve kararlılıkta-
dır. Ancak çetenin kökünü kurutmak amacıyla
yapılacak girişimler için, bir buçuk yıllık bir oya-
lama süreci ABD tarafından çok başanlı bir şe-
kilde kullanılmış, çete beslenmiş, yeni silahlar-
la güçlendirilmiştir.
İstanbul Bildirisi, terörden kaynaklanan teh-
ditlerde Kuzey Amerika ile Avrupa'yı tek hedef
olarak gösteriyor ve bu tehlikenin karşılanması
için de ortak amaçları kapsayan geniş işbirlik-
lerinden söz ediyor. O amaçların aslında doğ-
rudan doğruya ABD'nin tek kutuplu dünya pat-
ronluğunu içerdiğini bildiği için de, özgürlüğün
gerçek bekçileri olan yığınlarca insan, NATO'yu
Beyaz Saray'ın artık herkesçe bilinen yayılma-
cılık emellerinin ustalıkla örtülmüş bir silahı ola-
rak algılıyor. İstanbul Doruğu'na katılmak ama-
cıyla 26 ülkenin devlet ya da hükümet başkan-
lannın konuk olduğu Ankara ve îstanbul'da her
düşünceden on binlerce insan sadece Başkan
Bush'u protesto için güç birliği yapıyorsa, bu-
nun ne anlama geldiğini ABD'yi yönetenlerle
biriikte bu ülkenin vatandaşlan da derin derin dü-
şünmelidirler.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(5 e-kolay.net
Kalelerini bile kaybetti
Berlusconi'ye
seçim darbesi
Dış Haberler Servisi - Italya Başbakanı Sil-
\io Berhısconi'nin lideri oldu ğu iktidarda-
ki Forza Italia partisi, geçen hafta sonu ya-
pılan bölgesel seçimlerde büyük bir yenilgi-
ye uğrayarak kalesi Milano'yu bile kaybet-
ti. Berlusconi'nin yaşadığı kent olan Mila-
no'da yenilgiye uğraması Başbakan için
ağır bir darbe olarak yorumlanıyor. Bölge-
sel seçimlerde, Forza îtalia'nın Milano böl-
gesi vali adayı Ombretta Colt, üç sol parti-
den oluşan muhalefetteki Zeytin Ağacı ko-
alisyonunun adayı Fiüppo Renati karşısında
yenilgiye uğradı. Colli oylann yüzde 46'sı-
nı, Renati ise yüzde 54'ünü aldı. Zeytin
Ağacı koalisyonunda yer alan Papatya Par-
tisi'nin lideri Francesco Rutelli, Berlusco-
ni'nin kendi evinde bile büyük bir yenilgiye
uğradığını, solun ise tarihi bir zafer kazan-
dığını söyledi. Rutelli. "Berlusconi seçimle-
ri Idşisel bir halkoylamasına dönüşturdü ve
kendi evinde bile yenDdi" dedi. Sol koalis-
yonun lideri ve Avrupa Komisyonu Başkanı
Romano Prodi, seçim sonuçlannın bütün
ülke çapında siyasi bir sinyal olduğunu söy-
ledi. Milano merkezli dev Fininvest Hol-
ding'in ve Milan AC futbol takımının
sahibi olan Berlusconi, seçim kampanyası
boyunca kentte sık sık boy göstermişti. Sol
koalisyon 22 bölgeden 14'ünü kazandı. ;