25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 HAZİRAN 2004 SALI 14 KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL GençHamlet'eselamolsun'Hamlet' oyununu sahnede ilk kez 1959'da Engin Cezzar'dan izlenıiş- tim. Ondan sotıra da -otuzu aşkın yıl önceolmah- MüşfikKenter'den... îz- mit Şehir Tiyalrosu'nun açılış oyunu olan 7 -8 yıl öncesinin 'Hamlet'ine ne yazık ki ulaşamamıştım. Ankara Dev- let Tiyatrosu'nun ünlü Gürcü yönet- meni Robert Sturua ile 'Hamlet' ça- lışacağını öğrernince, herkes gibi ben de 'vazgeçilmez ilk soru'yu sordum: Hamlet'ı kim oynayacak? Henüz bu rol için bir oyuncu belirlenmemişti. 'Hamlet' oyıuıu Shakespeare'ın dün- ya sahnesine fkrlattığı bir meteordur. Eleştirmenlerin ve yorumculann gi- zini çözmek için yüzyıllardır çaba harcadıklan, e^Teru bir sahne olayına sığdırmış, başa çıkılması zor-belİci de olanaksız- bir inceleme ve yorumla- ma nesnesi... Yalnız oyunun kendısı değil, baş oyun kişisi Hamlet de baş- lı başına bir doruk noktasıdır. Öyle farkh biçimlerde yorumlanmıştır ki, bir tek Hamlet olmaktan çıkıp birbi- rinden farklı birçok Hamlete dönü- şüvermiştir. Strua'nın seçlml Arda Robert Sturua run Ankara Devlet Ti- yatrosu'nda genç bir ekiple çalışma- yı uygun gördüğü, zaman içinde an- laşıldı. Hamlet rolü için de Arda Kanpolat ı seçmiş. Kimdi Arda?Bilkent Ünhersitesi2001 mezunu, Ingiltere'deki tiyatro olcullanndan Central School of Speech and Drama'nın li- sansüstü programında tez aşamasına gelmiş bir genç sanatçı. Bu okulun halka açık Shakes- peare yapımı 'BeğendiğinizGibi'de başroller- den birini oynamış. Daha önce hiç izlemış miyim Arda'yı? Bil- kent Tiyatrosu'nun birkaç yıl öncesinin prog- ram dergilerini kanştınyorum. Şaşınyorurn. Arda, 2000 yılında John Osborne un ünlü 'Öf- ke' oyununda baş kahraman Jimmy'yi oyna- mış. Hamlet karakteri ile çagdaş bir Ingiliz oyu- nu olan 'Öfke'nin Jimmy'si arasında inanıl- maz bir kan kardeşliği olduğunu kim bılir kaç yazımda ya da derste vurguiamışımdır. Bil- kent'tekı oyuna -kendim gidemesem de- öğ- rencılerimi yolladığımı anımsıyorum. "Jbnıny nasıldı?" soruma, gözleri parlayarak "Çok iyiydi" dedıkJennı de. Anımsadıkça bir kez da- ha şaşınyorurn. Müşfik Kenterde Hamlet ten çok önce Jimmy rolüyle belleklerde yer etme- mış mıydı? Nasıl bir raslantı bu? 'Öfke'yı yöneten Bilkent Cniversitesi Ti- yatro Bölümü öğretım üyesı Zurab Sikharu- lidze'nin Jimmy rolü ıçın onca öğrencı arasın- dan Arda Kanpolat'ı seçmiş olmasıyla, Stu- rua'nın dört yıl sonra onca sanatçı arasından yıne bu genci seçmesi de birrastlantı mı? Sru- rua'nın, 'Hamlet' oyunu için oluşturduğu kon- sept içinde 'ruhu kiıienmenıiş' bir Hamlet, dolayısıyla, bakışlanyla, sesiyle, beden diliy- amleti oynamak bir ayncalıktır. Zamansızca yitirdiğimiz genç oyuncu Arda Kanpolat bu ayncalığı yetkinlikle değerlendirerek yıldızlaştı. Tiyatro dünyası onu hep Hamlet olarak anımsayacak. le bu olguyu ortaya çıkarabilecek bir oyuncu aradığını öğrendığımde, ortada rastlantı ol- madığını anJıyorum. Çünkü Jimmy de Hamlet gıbı. tıpkı Strua'nın yorumladığı gibi bir karakter. Arda Kanpolat, yıllar öncesinin Müş- fik Kenter'i gibi. 'öfke' ile 'incinebiür'liği, 'yüksek sesli' söylem ile 'pes sesli' söylemi oyuncu kişı duyarlılığında buluşturabilmiş bir genç sanatçı olmalı. Bilkent Tiyatrosu program dergilerini kanş- tınnca, Arda'yı Dürrenmatt'ın 'Lyarca'sında, DeFilipponun 'MihonerlerŞehri.Napoli'sin- de izledığimi, oyundan sonra kutladığımı anım- sıyorum. Profesyonelliğe geçmemiş genç bir oyuncunun kendinı anımsatabilmesi ne zor... Şimdi isedurum başka. Daha 'Hamlet'sah- neye çıkmadan Hamlet'i oynayan oyuncu ko- nuşuluyor. Yapımın, Sturua'nın dünya düze- yindeki yoğun çalışma programı nedeniyle dar zamana sıkıştınldığını bildiğimden, oyu- nun oturmasını, Ankara "da sahnelendiği son güne dek bekliyorum. Oyunu izleyeceğim ve yapım birkaç gün sonra îstanbul L'luslarara- sı Tiyatro Festivali'nde de sunulacak. 'Genç' ve'farklı' Berüm oyunu izlediğim Akün Sahnesi 'nin ilk sırası ile oyunun festivalde sunulduğu Istanbul AKM'nin son sırası arasında izleyici algıla- ması açısından epeyce fark olmalı. (Çünkü AKM'de bunalan birçok seyircinin oyunu bı- rakıp çıktığı söyleniyor.) Bense iki saati aş.an ilk bölümü zamanın nasıl geçtiğinin bilincine bile varmadan izliyorum. Sturua'nın konsep- tine yer yer hiç katılmasam da Hamlet karak- terine yüklediği yorumu baştan sona onaylıyo- rum. Arda Kanpolat, sahneye adım attığı an- dan başlayarak oyuncu kişi duyarlılığını tam da gerektiği gibi kullanan, yetkin bir oyuncu ola- rak sivriliyor. 'Aydın' kimliğinin içine, \ arolu- şunu çe\Teleyen yozluğun getirdiği küskünlü- ğü de yerleştirmiş, öfkesini alaycılıkla, incine- bilirliğini dirençle, delilik numaralannı akılcı stratejilenyle dengede tutan, 'kocamış' dünya- da 'genç' ve 'farkh' bir 'güç' olduğunu oyunun heranında duyuran, tam kafamda canlandırdı- ğım genç Hamlet... Arda artık bir yıldız. Hem de yeriru hak etmiş bir yıldız. Oyundan sonra kısaca görüşüyoruz. lyi ki gö- rüşüyoruz. Yorumu hakkındakı düşüncelerimi aktarabiliyorum ona. Belirli sahneler üstünde daha çok durmayı planladığını söylüyor. Tüm ekdbi Istanbul'a uğurluyoruz. Sezon başında ya- pımla ilgili püriizlerin giderilmesi dileğiyle... O anda bilebilır miydik, Arda bilebilır mıy- di, iyi bir tiyatrocu olma adına, öğrenci olarak sekiz yıl boyunca \ erilmiş yogun emekJe, ama- tör/profesyonel, yerli yabancı yirmi yapımda çoğunlukla başrol oynayarak kazanılmış de- neyimle ulaşılan noktadan, kayan bir 'yıldız' gibi, zamansızca tiyatro tarihimize geçivere- ceğini? Tiyatroya verdiğin emek ve sanatçı kişi so- rumluluğunu örnek biçimde taşıdığın için te- şekkürler Arda... 2007 yılında Avrupa Topluluğu tarafından Sibiu'ya 'Avrupa'nm kültürel başkenti' unvanı verilecek Sibiu Tiyatro Festivali'nin ardından R.adu Stanca Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni ve Sibiu Tiyatro Festivali yöneticisi Constantin Chiriac'ın yoktan var ettiği festival bugün altmış dolayında ülkeden tiyatro adamına ev sahipliği yapıyor. KEMAL BAŞAR(*) Romanya'da bu yıl on birincisi yapılan Sibiu Uluslararası Tiyatro Festivali'ne, festival yöneticisi ve Radu Stanca Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Constantin Chiriac ın resmı davetiyle ben de katıldım. Bükreş üzerinden, 28 Mayıs'ta gece yansı vardım Sibiu'ya. Hemen ertesi gün de elimde uçakta işaretlennüş festival programı, yanımda rehberim Liliana, sabah 11 'den gece 1 e kadar sokak konserleri, gösteriler. oyunlar, operalar. dans gösterileri, okuma tiyatrolan, sergiler, tanıtımlar, seminerler arasında koşuşrurup duran insanlara kanşıverdim. Mihale Manlutlu'dan üç oyun Dostum Chiriac inanılmaz enerjisiyle, 1993'te kim bilir ne yokluklarla var ettiği küçük bütçeli festivali, bugün altmış dolayında ülkeden tiyatro adamının katıldığı, her bakımdan zengin, yüksek düzeyli bir festivale dönüştürmeyi başarmış. Kendisiyle özel görüşmemizde bu noktaya nasıl geldiğini sorduğumda. "Bir şeyi yüreğinle istiyorsan, mutlaka bir yol bulursun. Ben bu festrv ali tüm yüreğimle istedim" yanınnı verdi. Sibiu haUanın, de\letın, özel kuruluşlann (bankalar, oteller) rüzgârını arkasına almayı başarabilmiş bu yürekli adamı kutlamak gerek. Romanya halkı büyük sıkınhlarla boğuşuyor. Çavusesku'nun de\Tİİmesinden sonra işsizlik had safhaya varmış; köylerde evleri olanlar oralara göçmek zorunda kalmış. insanlar yoksul, gençler gelecekten umutsuz. sokak çocuklannın ve evsizlenn hali insanı perişan ediyor. Aileler parçalanmış... Rehberim Sibiu'ya yalnızca on küometre uzaktaki ailesini altı aydan fazladır görmemiş. "Yol masrannı karşılayamam" diyor. Daha sonra, Tüncer Cücenoğlunun Matruşka'sının galasıru izlemek üzere davet edıldiğım Resita kentinde tanışacağım genç tiyatrocu arkadaşım Daniel de aynı gerekçeyle Bükreş yakınlarında bir köye sığınmış ailesıyle. ikı yıla yakındır hasret gideremiyor. Işte böyle bir ortamda gerçekleştiriliyor Sibiu Festivali... Bir 'Elektra' seyrertim kii Sophokles'in eserini. Mihaie Maniuriu yönermiş. Ama ne yönetmiş. Aynı rejisörün iki yorumunu daha izledim. Biri Aisikhylosun 'Persler'i, diğeri Roegiers'in 'Ben Rodin'i. İlk iki oyunda, metinleri neredeyse yok etmiş Maniutiu. Ama temalar sapasağlam ayakta. 'Ekktra'yı yerel Maramureş çalgıcılarının da desteğiyle enerjik, süratli, çarpıcı bir yapıt haline getiren yönetmen: Persler'in yıkıcıhğını ve insanlığa verdiği zararı, bugüne göndermelerle, yavaş tempolu ama altın rengıne boyanmış kalabalık oyuncu kadrosu, yine altın ve gümüş rengindekı dekor ve kostümleri, bir sahne dolusu mısır patlağı ile görsel bir şölen olarak sunmayı tercih etmiş. 'Ben Rodin'deise Rodin'i Chiriac, yavaş yavaş harap ettiği âşığı CanıüleClaudd ı ise Belçikalı genç dansçı Esther Ooet oynuyor. Koreograf Mark Bogaerts büyük iş başarmış. İki kusursuz İonesco yorumu Tel Aviv Kameri Tiyatrosu'nun sunduğu, Hanoch Levin'in yazıp yöneftiği 'Requiem'e ancak şapka çıkanlır. Provalar sırasında ölen Levin, ne yazık ki seyircinin saygıh ve dakikalarca süren alkışına tanık olamamış. Ve festrvalin bence en büyüğu: Tompa Gabor. İki kusursuz İonesco yorumu izlediğim bu Macar asıllı Romen yönetmenle bir gece boyu sohbet edebildiğim için kendimi çok şanslı sayıyorum. 2007'de Avrupa Topluluğu tarafından Sibiu'ya, 'Avrupa'nm kültürel başkenti' unvanı veriliyor. Constantin Chiriac. o yıl için heyecanla projeler üretiyor; tiyatrocu dostlanna hertürortakçaJışmaya açık olduğunu, yürekten istedikten sonra her şey için mutlaka bir yol bulunacağını yineliyor. Çünkü halkınyanında olduğunu biliyor. (*)Ankara Devlet Tiyatrosu Sanatçısı SELANÎK ÇOKSESLİ KOROSU'NUN KONSERİ 3 TEMMUZ'DA 9 TEMMUZ'A DEK PEK ÇOK OYUN SAHNELENECEK KomşudanAyaIrinikonseri \ ÇocuklarKadıköy'e davetli Kültür Servisi - tstanbul Filarmoni Derneğinin düzenledıği Selanik Çoksesli Korosu'nun konseri 3 Temmuz Cumartesi günü Aya îrini'de gerçekleşecek. Tanınmış Yunanlı koro şefi Meri Konstantinidou yönetiminde verilecek konserde, G. Verdi, G. Donizetti, M. Teodorakis, M. Hacidakis, Cemal Reşit Re>' gibi bestecilerin yapıtlan seslendrrilecek. Selanik Çoksesli Korosu'nun bu konserine karşılık olarak Erol Erdinç yönetimindekı ,\nkara Hacettepe Devlet Konservatuvan Orkestrası da. 29 ve 30 Eylül tarihlerinde Selanik'te iki konser verecek. Piyanıst Rüya Siinder ve kemancı Hasan Niyazi Tura'nın solist olarak katılacaklan orkestranın ilk konserinde yalnızca Cemal Reşıt Rey'in yapıtlan yorumlanacak. Devlet sanatçısı piyanist İdil Biret'ın solist olarak katılacağı ikinci konserde ise orkestra. Dvorak'ın 'Yeni Düma Senfonisi' ve Chopinin '2 No'lu Piyano Konçertosu'nu seslendirecek. (0 212 245 67 17) Kültür Senisi - Kadıköy Selamiçeşme Özgürlük Parkı'nda Çocuk ve Gençlik Ti>atrolan Derneği \ e Kadıköy Beledhesi işbirliğiyle '3. Çocuk Tryatrolan FesthaH' düzenleniyor. 9 Temmuz'a dek birçok topluluk izleyicisiyle ücretsiz buluşacak. Oyunların öncesinde de topluluklar skeçler sunacak ve çocuİdara yönelik şarkılan onlarla birhkte seslendirerek festivale ayn bir renk katacaklar. Oyunlar 21 OO'de başlayacak.Festival kapsamında, Sanyer Sanat Tijatrosu 'Uyuyan Güzel Komedisi', Thatro Akkaş 'Yıldıray'uı Rüyası'. Masal Gerçek Tryatrosu 'Pıtırcıklar'. Semaver Kumpanya 'Pırtlatan Bal', Ankara Masal Tiyatrosu 'Benim Güzel Papuçlanm', Mavi Sahne 'Havuç Burun Turpi'. Masal Gerçek Tiyatrosu 'Oynamak lsti)onım'. Sanyer Sanat Tryatrosu 'AslanKralKumazTîlki', Ma\i Sahne 'Kurbağa Prens'. Tîyatro Akkaş 'Kaplumbağa ile Tavşan' ve Tiyatro Alkış 'Bir Kümes Müzikali' adlı oyunlanyla seyirci karşısına çıkacaklar. Festivale girişın en geç saat 20.45"te yapılması gerekiyor. YAZIODASI SELİM İLERl Sezai'nin Değeri (2) Sezai şöyle yorumlamış: Namık Kemal bireyin macerasının romanatek gereç olabileceğini örneklendirmiş; şiirinde yurt ve özgürlük için sesini yükseltmiş; hertürlü kalıp- laşmanın dışına çıkmaya çalışmıştır Avrupa'yı etkileyen romantızm, bir yanıyla Na- mık Kemai'i de etkilemiştir. Şair, romantizmi bir ba- kıma ihtilalcilik olarak ele almak istemiştir. Bir tür Victor Hugo romantizmi. Bununla birlikte, Namık Kemal Osmanlı gelene- ğine bağlı bir tavn da, kendi yazariığından hiçbir zaman büsbütün silmeyecektir. "Onda bir cihan- girlik vardı" diyor Sezai ve sonra, Namık Ke- mal'deki ateşli ihtilalciliğe deginiyor. Biz, Samipaşazade Sezai yi. yazarlık yaşamı bo- yunca, romantizmle gerçekçılik, gerçekçilikle ih- tilalciliğe yatkın bir kalem kavgası içinde görürüz. Onun, Namık Kemai'i yorumlayışında, kendi ede- biyat anlayışının ve düşünüş tarzının izlerini yaka- lamak olasıdır. Bir okuma tiyatrosu sayılabilecek ilk eseri Şîr, ko- nusu açısından, örtük karmaşık duygularla roman- tizme yaslanır. Ama yazar, Abdülhamid'ın baskı- sına karşı çıkarken, Şîr'deki masal dünyasından hay- li uzaktır. En büyük eseri Sergüzeşt, özü açısından ilerı bir romandır. Dilber'in yazgısı için yürekten üzülen ya- zar; Dilber'i dile getirerek esaret kurumuna karşı çıkmış, ınsan alımsatımının kaldınlması adına ya- zınsal bir metin geliştirmiştir. öte yandan Celal'in Dilber'e duyduğu aşk, he- le Dilber konaktan kovulunca, etkileyici bir roman- tizme yol alınır. Gerçekçilikse, daha çok, mekânın betinlenme- sinde karşımıza çıkar: Sergüzeşt'teki konak, dö- şeniş, donatılış açısından, Doğu'yla Batı'mn, Os- manlı uygarlığıyla Avrupalılaşmanın tam bir karma- şasıdır. Bu konaktaeşyanın ayn ayn uygar'ıklardan kay- naklanışı, usul usul terk edilen bir gelenek ve gö- reneğin gözü önündeki özümsenememiş yanı, yanlızca birsaptayım-gözlem olarak bırakılmaz. Ko- nağın 'içindeki' yaşayışı da irdeleyen romancı, ro- man kişilerindeki uygarlık çatışması sırsıntılarını özellıkle yansıtmıştır. Sezai, yenilik edebıyatımızda, : sanatçı', estet bir yazardır. Ahmed Mtthad Efendi'nın okura eriş- me, yaygınlaşma çabasına karşılık, o, Namık Ke- mal'in izinde yürümüş; ama metinlerınde daha in- celikli, daha sanatkârca bir tutum sergilemiştir. intibah'la Sergüzeşt yan yana okunduğunda, Sezai'nin 'roman'a özgü gerçekliğı yaratabilmek için nasıl mücadele ettiğini kavrarız. Sergüzeşt'te duyumsayış öndedir; düşüncenin kuru kurya aktanlması yerine, romantizmden esin- tilerle metin bütünlenir. En azından Dilber ve Ce- lal kendileri gibi duyumsar, düşünürler. Namık Ke- mal'de yer yer karşımıza çıkar -handıyse- meddah ağzı, Sezai'de tamamıyla susturulmuştur. Günümüz okurları Samipaşazade Sezai'yi ne yazık ki pek fazla tanımıyor. Sergüzeşt'in ders ki- taplannda yavan tekrarlarla anılması da bu duru- mu değiştirmiyor. 1980'lerde yayımlanan ve Zeynep Kerman'ın hazırladığı Samipaşazade Sezai'nin Hıkâye-Hatı- ra-Mektup ve Edebî Makaleleri kitabı, yazarın genç kuşaklarca tanınabilmesi için bir olanaktı... Bu deriemede Küçük Şeyler, Rumuzu'l-Edeb, ic- lal biraradayeralıyor. Kitabın öteki bölümlerindey- se, Sezai'nin "kitaplannaalınmamış hikâyelen", "ha- tıralar ve gezi notları", "edebî makaleleri ve tak- rizler"\ bulunmakta. Böylelikle Sezai'nin romancılığıyla siyasal yazı- ları dışındaki yazarlık dünyasını gözlemleyebiliyo- ruz. Yabana atılacak bir dünya değil bu. Öneriler: Kitap / Hayat Siyah ölüm Beyaz, Turgay Kan- türk, Sel Yayıncılık, 2004. (Şair yazann. yalnızlığa hem hüzünle yaslandığı, hem de yalnızlıkla ince- den inceye alay ettiği özlü, kısa öyküleri. Farklı bir eser...) MERSİN'E AL1NABİLİR Aytaç Durak: Adana'ya yazak ediKyorADANA (Cumhumet kültür ve sanatta sesi Bürosu) - Çukuıwa Devlet Senfoni Orkestrası'nın (ÇDSO) Mersın Devlet Opera ve Balesı bünyesıne katılması istemine ilk tepki Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak tan geldi. "Zengin ve vasıflı insanlannuzdan sonra, sanatçılanmızı da eiimizden alıyorlar" diyen Durak, "Bu Adana'da sanata, sanatçıya ve sanatsevere yapılabilecek en büviik körülüktür" dedi. Kurulduğu 'Adana'nın Kurtuluşu'nun da yıldönümü olan 5 Ocakl991'denbu yana, Adana ve birçok ilde kültür ve sanat etkinliklerine katkısı olan ÇDSO'nın, Mersin'e alınmasının Adana için büyük kayıp olacağını söyleyen Durak, tepkısini şöyle dile getirdi: "Adana'nın olan, bolgedeki hemen tüm illerde sanat faaliyetierine katdan, Almanva. Japonva, SuriyeveKKTCde ülkemizi başanyla tenısil eden ÇDSO'nun viflardır kadro ve maddi sorunu olmasına karşın gösterdiği performans sanat çevTelerince iyi bilinmektedir. Bu karar yeniden gözden geçirümelidir." Adana'nın değerlennın bir bir kentten avnldığını ya da ahndığını da sözlerine ekleyen Durak. sözlerini "Eiimizden alınmadık, yada kaybetmediğimiz bir tek kültür ve sanaumız ile çok değerli sanatçılanmız kalnuştı. Onlar da yavaş yavaş aiınmaya başlandı. Adana'ya jazık ediüyor. Bunun önüne geçilmesi için gerekirse bizzat mücadele edeceğim" sözlerivle tamamladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle