25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29HAZİRAN2004SAL 10 NATOISTANBUL DORUGU 2004 KAVŞAK OZGEN ACAR ABD Işgali Tapihi Yağmalattı Istanbul - On Tiirk aydınının kurdu- ğu "Istanbul Inisiyâtifi", ABD işgalinin neden olduğu Irak'ın tarihsel, kültürel, dinsel mirasının yağması konusunda Türk ve yabancı uzmanları uluslarara- sı bir sempozyumda buluşturdu. Türklerin yanı sıra, ABD ile Avru- pa'dan başka Dışişleri Bakanlığı'nın gi- rişimi ile Iraklı müzecilerve konunun uz- manı bilim insanlannın katılımının sağ- landığı üç gün süreli toplantıda "Geç- mişimiz için bir gelecek" konusu tar- tışıldı. Toplantıya MGKtoplantısı nede- niyle katılamayan Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer ile Dışişleri Baka- nı Abdullah Gül bi rer ileti gönderdiler. Her nedense Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu. b u önemli toplantıya ne katıldı, ne de bir başan iletisi gön- derdi, yaJnızca bir gözlemci gönder- mekle yetindi. llk Kültür Bakanı Talat Halman'ın "Küresel Yağma " k o- nulu açış konuşma- sından sonra Şikago Üniversitesinden Prof. McGuire Gibson, "Irak'ın, ilkuygartığm, ilk kentleşmenin, ilk yazının kullanıldığı yer olduğuna" dikkati çekti. Gerek savaş ön- cesinde ve işgal gece- sinde Pentagon'a Bağdat Müzesi'nden başka öteki korunma- sı gereken yerlerin lis- tesını verdiğıni, yetki- lilerin de "biliyoruz" demelerine karşı bu uyanlann dikkate alın- madıgını açıkladı. Gib- son ve bazı konuşma- cılar, Irak'ta işgal sı- Ören yerinde silahlar. rasında öncelikle korunması gereken 20 yer arasında Merkez Bankası'nın "birinci", Bağdat Müzesi'nin "ikinci", Enerji Bakanlığı'nın "13. sırada"geldi- ği halde; müzenin yağmaya açıldığını, buna karşılık Enerji Bakanlığı'nın işgal anında korumaya alındığına dikkati çektiler. Konuşmacıların vurgulamalanndan bazı noktalar şöyle özetlenebilir * Yağmanın nedeni, uluslararası es- ki eser piyasasıdır. Batılı tüccariar, ko- leksiyoncular, müzeler "Eserinparası- nı ödediğimize göre artık bizimdir" mantığı ile bu işi körükiüyorlar. New York'ta Kennedy Havaalanfnda silin- dir mühürlerle yakalanan bir kişinin gi- rişine izin verilmiş, mühürlere el konul- mamış, bu kişi tutuklanmamıştı. * Alıcılar, uydu telefonlan ile yağma- cılarla temas kurarak sipariş veriyorlar- dı. Kaçak kazıcılar, rmodern silahlan ile bekçileri kaçırttıktan sonra ören yerle- rini talan etmişlerdi. * Müzeler, üniversiteler, koleksiyon- cular "Ben almasam başkaları satın alacak" söylemi ile hareket etmekte, ba- zı Batılı bilim insanlan da para karşılı- ğında alıcılara danışmanlık yapmakta- dırlar. Bir konuşmacı, "Ben bile dok- tora öğrenciliğimde Sothby's müzaye- de evine tablet başına 15 dolara bilir- kişilik yaptım" itirafında bulundu. * ABD'nin işgali Irak'ın, dolayısıyla tüm insanlığın tarihsel mirasında üç olumsuz etki yarattı. Müzeler yağma- landı. Arkeolojik çalışmalan duran ören yerleri talan edildi. ABD füzeleri, tarih- sel binalarda yangın ve yıkımlara yol açarken pek çok eserve belgeyi de yok etti. * Ünlü Babil kenti askeri üs oldu. Do- zerler, helikopter havaalanı, zırhlı araç parkı yaparken antik kenti dümdüz et- tiler. Antik Babil evleri üzerine askerler için toplu konutlar yapıldı. * llk sayıma göre yalnızca Bağdat Müzesi'nden 13 bin eser çalındı, ancak bunun iki bini geri ge- tirildi. * Irak Müzeler Ge- nel Müdürü Donny George, "Daha biryıl önce, Londra'da bir antikacının ABD'nin Irak'ı işgal ettiği gün orada olacağım" 6e- diğini anımsattıktan sonra, yağmayı saat saat görsel maizeme- ler eşliğinde anlartı. ABD askerlerinin ilk 24 saat ıçinde yardı- ma koşmadıklanndan yakınan George, yağ- macıları şu üç grupta topladı: i.'Normalyağma- cılar": Kırıp döken, bilgısayarları, fo- tokopi makınelerinı alıp götüren çapul- cular. 2. "Müzenin planını bilenler": Çekiç ve cam kesicilerle girip neyi nerede bulacakları bilgisine sahip, eserieri ta- nıyan, alçı kopyalara dokunmayanlar. 3. "Kendisinin dahi bilmediği gizli birkapıyı bulup depoya inenler": Bun- lar beş bın kadar silindir mühür, çeşit- lı takıları alırken boş sandıklara el sürmemişlerdi. * CIA'nın eski eser kaçakçılığını izle- meye başladığı açıklandı. Bu alanda sağlanan kara para ile teröre silah gir- diği saptanmış, özellikle Kuzey Irak'ta- ki Kürtlerin bu kaçakçılığı Türkiye üze- rinden örgütledikleri belirlenmişti. * Batı'da tarihsel miras, sanat eseri olarakticari meta gibi görülmesine kar- şılık Irak'ın ulusal petrol gelirini ABD denetlediği için müzeler ve ören yerle- ri korunamıyor, personelin aylıklan öde- nemiyor. Böyle olunca da kaçak kazı- lar sürüyordu. Buzdolabındaki Osmanlı Arşivi Sempozyumda konuşan Iraklı uzmanlar Selçuklu ve Osmanlı Arşivi konusunda da üzücü bilgiler verdiler. Bağdat'taki "Ulusal Kütüphane" bombalandığında, daha şimdiye değin okunmamış, incelenmemiş pek çok Osmanlı elyazması kitap zarar görmüş, kurtanlanlar ise Turizm Bakanlığı'nın bodrumuna taşınmış, orada da su basınca, Orduevi'nin buzhanesine kaldınlarak dondurulmuşlardı. Ancak sıkça yinelenen elektrik kesintileri, koruma amacıyla dondurulmuş bu elyazmalanna zarar vermeyi sürdürüyordu. Bilindiği üzere gerek krallık, gerek Saddam Hüseyin döneminde Osmanlı Arşivi'nin Türk uzmanlarca incelenmesine izin verilmemişti. Olayın tanıklanndan Zeynep Bahrani. "Bir tarihçi olarak kalbim parça parça oluyor" dedi. Eski Kraliyet Sarayı bombalandığında çok zengin Osmanlı fotoğraf arşivi de yok oldu. Musul'daki "Türk Araştırmaian Merkezi" önemli zarar gördü. Bu nedenle, adı "Bölgesel Araştırma Merkezi'ne" dönüştürüldü. Irak Bilimler Akademisi'nden eşsiz Selçuklu elyazmalan yağmalandı. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi'ndeki 19. yy. Osmanlı etyazmalan Güney Irak'ta Basra'ya korunmak amacıyla gönderilmiş, ancak bu degerli kitaplar orada zarar görmüştü. Bütün bu olaylar yaşanırken Iraklı yetkililer Bağdat'taki Türk Büyükelçiliği'ne başvurarak Osmanlı belgelerinin onanlması, korunması ve incelenmesi konusunda kendilerini eğitecek, yardımcı olacak Türk uzman istemişlerdi. Dışişleri Bakanlığı, durumu "ivedi" koşulu ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'na iletmişti. Sonra "Ne oldu" diye sormayınız. Kültür ve Turizm Bakanlığı hâlâ yanıt verecekJ Atina metrosundan (stanbul tüp geçidine 13Ağustos'taAti- na Olimpiyat Oyun- lan'nı izleyecek ya- bancılar, yeni metro- yu kullanırken aynı anda kent altında bulunan antik Ati- na'nın kalıntılannı da metro istasyonlann- daki müzeciklerde görebilecekler. in- şaatı geciktirse de Yunanların bu ko- nuda olağanüstü başarı sağladıkları bir gerçek. istanbul'un iki ya- kasını bir kez daha bir araya getirecek olan yeni tüp geçit Atina metro inşaafcnda buluntular. projesi Japonya kredisi ile yapılıyor. Japonlaryapımsırasında, "İstanbul'un tarihsel mirasına zarar verilmemesi" amacıyla kredi anlaşmasına koydukla- n bir madde ile UNESCO'nun deneti- mini devreye soktular. Yüklenici firma- ya, eşgüdümü sağlamak amacıyla kad- rosuna bir arkeolog ve bir de sanat ta- rihçisinin bulundurması koşulu da ge- tirildi. Böylece hattın geçtiği alandaki Bizans ve Osmanlı kalıntılarının korun- ması hedeflendi. Şu anda Üsküdar'da yürütülen kazılar Is- tanbul ArkeolojiMü- zeJeri'ndendörtarke- oloğun gözetiminde sürdürülüyor. Yakın gelecekte Sirkeci'de de pek çok noktada kazılara başlanacak. Çalışmalan yürü- ten Devlet Demiryol- lan, Umanlan, Hava- alanlan Inşaat Genel Müdürlüğü (DLH) akıllı bir yaklaşımla hafta sonunda bir he- yeti bu konuda ince- leme yapmak üzere Atina'ya gönderdi. Heyet, orada Ulus- lararası Sitler, Anıt- lar Kurulu (USAC) temsilcileri ile met- ro inşaatındaki arkeolojik kazılar, istas- yonlarda müzecikler düzenlenmesi; metro yapımcılan ile de inşaatta karşı- laşılan sorunlar konusunda görüşme- ler yaptıktan sonra Roma'da aynı ko- nuda incelemeyi sürdürecek. DLH bu konuda özen gösterirken, bu heyette konunun sorumlusu Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndanarkeoloji-müzecilik-sa- nat tarihi uzmanlannın bulunmayışına nedemeli?.. Elmek: oacar(a superonline.com Faks: 0312. 442 79 90 ABD öncülüğündeki işgal yönetimi, yetkiyi planlanandan 2 gün önce Irak'a bıraktı Apar topardevirteslimDış HaberlerServisi -Irak ta- ki koalisyon yönetimi, dün bek- lenmedik bir biçımde. planla- nandan iki gün önce egemenli- ği geçici hükümete devretti. Egemenlik devri, başkent Bağ- dat'ta koalisyon karargâhı ve geçici hükümet binasının bu- lunduğu yeşil bölgede yapılan alt düzeyde bir törenle gerçek- leştirildi. ABD'nin 20 Mart 2003'te Irak'a saldırmasının üzerinden 15 ay geçtikten sonra işgal yö- netimi sona ermiş, ülke görece- li de olsa egemenliğine kavuş- muş oldu. Sürpriz egemenlik devri ilk önce Dışişleri Bakanı HoşyarZebari tarafindan fstan- bul'daki NATO doruğunda du- yuruldu. îngiltere Başbakanı Tony Blair ile görüşen Zebari, "Yetki devri öne abnabilir. So- rumluluklanmızı 30 Hazi- ran'dan öncedeyüldenmeye ha- zmz" dedı. B Güvenlik kaygılan... Zebari, geçici hükümetin gü- venliği sağlamak için koalis- yondan daha iyi çahşacağuu be- lirtti. Bazı kaynaklar, 30 Hazi- ran'da yapılması öngörülen dev- rin, dırenişçılerin o gün çok bü- yük çaplı saldınlar düzenleye- ceği korkusuyla erkene alındı- ğuıı bildinrken kimileri de Baş- bakan İyad Aflavi'nin güvenlik güçlennın eğıtımıne yardım ta- lebıne NATO nezdinde resmi- yet kazandırmak için böyle bir karar alındığını ifade ediyor. Üst düzey bir ABD'Ii yetkili ise, törenın erkene ahnmasınm başlıca nedeninin güvenlik kay- gılan oldugunu söyledi. Dün sabah gizlilik içinde ya- pılan kısa ve sade törene ABD'li yönetici Paul Bremer, operas- yonlar komutan yardımcısı Tuğ- general Mark Rinımitt Devlet Başkanı Gazi el Yaver, Başba- kan İyad Allavi, Adalet Baka- nı Mehdi Mahmud ve birkaç Iraklı yetkili katıldı. Bremer, Bush'un. "ABD ve Irak arasında, 1990'dan bu va- na kesik olan diplomatik ilişki- lerin yeniden kurulması isteği- nin" yazılı olduğu mekrubunu El Yaver'e teslim etti. "Egemenliğin devrine hazır olduğunuzu sövlediniz, biz de kabul ettik. Irak'ın gelecegin- den enıin bir şekilde bu ülke- denaynlacağmı" diyen Bremer, okuduğu de\ır belgesinde, ken- disinden Geçici Koalisyon Yö- netimi'nin eski yöneticisi ola- rak söz etti. Allavi de. "Bugün tarihi bir gün. Güvenlik duru- munu kontrol edebileceğimizi düşünmoruz. Irak'ta kan iyi bir nedeniçin,demokrasi veözgür- hikiçüı döküldü" dedi. Bremer törenin ardından. uçakla Irak'tan aynldı. BirABD'li yetkili, "Ge- çici Koalisyon Yönetimi dagıl- mışür" diye konuştu. Resmi anlaşma yok Bu arada Kimmitt, egemen- liğın devredılmesine rağmen, koalisyon ile hükümet arasında, ülkedeki yabancı güçlerin sta- tüsü konusunda resmi anlaşma ımzalanmadığını söyledi. Bir ABD'h yetkili, Istan- bul'daki NATO zirvesinde yap- tığı açıklamada, iktidann erken devri konusunun Allavi ile ABD'li yetkililer arasında bir hattadır tartışıldığını söyledi. Buna hazır olduğuna ınananın Allavi oldugunu belirten yetki- li, "Bu onun karanydL Kendi- si dün, iktidan erken ele almak konusunda elini güçlendirdiği sonucuna vardı" dedi. Yetkili, Allavi 'nin bunun "te- rörist tehdWe" baş etme yete- neğıni arttıracağına ınandığını söyledı.Geçıci hükümet artık egemenliğe sahip olsa da, yet- kilerinde önemli sınırlamalar bulunuyor. Hükümet uzun dö- nemli kararlar alamayacak ve 160 bın kişilik yabancı gücün üzerinde denerim yetkisı bulun- mayacak. Yetki devri, büyük bölümünün hükümetı ABD'nin kuklası olarak gören halkın ya- şamına önemli bir değişiklık getirmeyecek. Hükümet, dire- nişçilerle mücadelede koalis- yon askerlerine bağımlı kala- 1 ağdat'ta egemenlik devri, gizlilik içinde yapılan törenle gerçekleştirildi. Devrin iki gün önce yapılmasının nedeninin, 30 Haziran'da büyük çaplı saldınlar düzenlemelerinden korkulan direnişçileri hazırlıksız yakalamak olduğu belirtiliyor. cak. Geçici hükümetin başlıca görevi, ülkeyı 31 Ocak 2005"e kadar yapılması öngörülen ge- nel seçımlere hazırlamak. Ge- nel seçimle belirlenecek geçici meclıs. kalıcı anayasa hazırla- nana kadar ülkeyi yönetecek yeni bir hükümet seçecek. Hal- koylamasına sunulacak anaya- sa onaylanırsa nihai hükümeti belirleyecek seçimler yapıla- cak.DevTİk lider Saddam Hüse- yin'in kızı Ragad Hüseyin, "tk- tidann devri, güvenlik nedenle- rhle erken yapıldı. LTkeye hiç- bir yenilik getirmeyecek" de- di.Işgalcıler egemenlıgi devre- derken dırenışçilerin saldınla- n da durmadı. Bakuba'da, ABD konvoyuna düzenlenen saldın- da 2 Iraklı öldü. Basra'da, bir bombanın patlaması sonucu bir fngılız asken öldü. Fransa Cumhurbaşkanı, ABD Başkanı'nin Türkiye'yle ilgili açıklamalanna tepki gösterdi Chirac: Bush ileıi gitıııiş EBRU ERDOĞAN Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Türkiye'nın AB ile müzakerelerinm çok uzun ve zorlu olacağım söyledi. ABD Başkanı George W. Bush'un "müzakerelerin hemen başlaöJması gerektiği'" sözlenni değerlendıren Chirac, w Bush, bu şekilde konuştuysa ileri gitmiş, yetki aianının dışına çıknuş demektir. Avrupa'ya yol göstermek ABD'ye düşmez. Bu, beninı ABD-Meksika Uişkilerine kanşmam gibi olur** dedi. Chirac, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile görüşmesinin ardından basına, görüşme ve zırve ile ilgili bilgi verdi. • Chirac, "Avrupa'ya yol göstermek ABD'ye düşmez" dedi. Chirac, Sezer'le görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, Türkiye'ye ilişkin olarak "Kuruluşundan beri laikliği seçmiş bir ülke bence Avrupa ile birlikte olmalı" diye konuştu. "Yalnızca Avrupa karar verebilir1 Fransa'nın, Kopenhag kriterlerini yerine getirmesi durumunda Türkiye'nin adayhğına olumlu baktığını dile getiren Chirac, Türkiye'nın çabalannın inkâr edilemeyeceğini belirtti. Türkıye-AB müzakerelerinin hem Türkiye, hem de Avrupa açısından uzun ve zorlu olacağım dile getiren Chirac, Türkiye'nin AB ile ilişkilerine yalnız Avrupa ülkelerinin karar verebileceğine dıkkat çekti. Chirac, şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanı Sezer ile göriiştû'ğümüz konulardan biri de Törkiye'niıı AB'ye üyeHği ile ilgiliydi. Bu bütünleşme süreci, Türk yetkilileri çok endişelendiriyor. Bence Türkiye'nin AB'ye girmesi mümkündür. Tarihi açıdan bakıldığmda da Türkiye Avrupalı bir ülkedir. Kuruluşundan beri laikliği seçmiş bir ülke bence Avrupa ile büükte oünaiı. Türidje'niıı AB'ye üye ounası Avrupa ülkeleri için de bir açılım sağlayacakür." Jacques Chirac Sezer, Erdoğan ve Gül, muhataplanyla bir araya geldiler İkili görüşme maratonu GAMZE ERBİL Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Recep Ta>>ip Er- doğan ve Dışişleri Bakanı Abdul- lah Gül, NATO zirvesi için İstan- bul'a gelen muhataplanyla ikili görüşmelerde bulundular. Sezer, Türkiye'nin Avrupa Bir- liği üyeliğine kuşkuyla yaklaşan Fransa'nın Cumhurbaşkanı Jac- ques Chirac ile yaptığı görüşme- de Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerine geçilmesi için ge- rekh tüm reformlan yerine getir- diğini belirterek aralık zin esinden net bir karann çıkmasını ıstedik- lerini bildirdi. Sezer Gürcıstan. Makedonya, Hırvatistan, Azerbay- can, Slovakya, Kırgızistan ve Bos- na-Hersek liderleriyle bir araya geldi. Erdoğan destek istedi Erdoğan da İtalya Başbakanı Sil- vio Berlusconi ve îspanya Başba- kanı JoseZapatero ile görüşrü. Er- doğan, her iki ülkeden de tam üye- lik müzakerelerinin başlaması için destek istedi. Zapatero Erdoğan'a, "fspam^'run AB desteğinden emin oiaoifirsiniz" dedi. Gül. Makedon- ya Dışişleri Bakanı İiinka Mitre- va ve Îngiltere Dışişleri Bakanı JackStravvilegörüştü. Stravv, Brük- GÜL: KATALİZÖR OLABÎLÎRİZ Kafkaslariçin üçlü buluşma KKTC'YE UÇUŞLARIBAŞLATTS' - Ihşişleri Bakanı Abdullah Gül, îngiltere Dışişleri Bakanı Jack Stravv ile görüşmesinde KKTC'ye dönük somut adunlar aülmasını istedi. (Fotoğraf: AA) sel zirvesinde Türkiye'nin attığı adımlann takdır edilmesi için el- lerinden gelenı yaptıklannı, bun- dan sonraki hedefinse ekim ayın- da yayımlanacak olan "Üerleme Raporu"nun en iyı şekilde çıkma- sının sağlanması oldugunu vurgu- ladı. Stravv'un Kıbns'fâkı gelişme- lerle ilgili olumlu ifadeleri üzeri- ne devreye giren Gül'ün tngiltere yöneriminden KKTC'ye dönük so- mut adımlann atılmasını, bu kap- samda doğrudan uçuşlann başla- tılmasını istediği belirtildi. Stravv da bu yönde kendilerinin de bir ça- lışması oldugunu, ancak bunun bir süreç oldugunu kaydetti. Gül, Straw'a "Sizi anhyoruz, ama bu adunlar referandum sonuçlannın yararögı olumlu ha\a dağılmadan aülmalı" yanıtmı verdı.Ikı dışışle- ri bakanı Irak'takı gelişmeleri de ele aldılar. Gül, Kerkük'ün statü- sü probleminin çözülmemesı du- rumunda güvenlik sorununun da- ha da büyüyeceği mesajını verdi. Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlan NATO zirvesi için bulunduklan İstan- bul'da bir araya geldiler. 3 dışişleri bakanı, bölge- sel sorunlann çözümü ve isrikrann sağlanması için atılması gere- ,„., , ken adımları görüştüler. Dışişleri Ba- kanı Abdullah Gül, Ermenis- tan Dışişleri Bakanı Vartar Oskanyan'a, Türkiye'nin Dağhk Kara- bağ sorununun çözümünde ka- talizörolabile- ^ " ceğini ilerti. Oskanyan da Türk havayolu şirke- tinin Erivan 'a charter se- fer düzenlemesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kafkas zir\esi devlet ve hükümet başkanlan düzeyinde planlanmıştı. • Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlan bir araya geldi. Ancak Ermenistan Dev- let Başkanı Robert Ko- çaryan'ın Türkiye ile iliş- İcilerde önemli bir geliş- me sağlanmaması gerek- çesiyle Istanbul'a gelme- yi reddermesi nedeniyle dışişleri bakanlan buluş- ru. Azerbaycan Dışişleri Baka- nı ElmarMam- madyarov, Gül veOskanyan'ın buluşmasında Dağhk Karabağ sorununun çö- zümü ve üç ül- ke arasındaki ilişkilerin dü- zeltilmesi ele ~""" alındı. "NATO'nun Kafkas- va için bir strateji ptanla- ması var. Eğer bölgesel sorunlar çözühnezse bu yaşama geçemez" diyen Gül, Türkiye'nın Kaf- kaslar'daki sorunlann çö- zümünde katalizör ola- bileceğini iletti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle