Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 2004 PAZARTE:
HABERLER
Eigezen'in
ihalede
'torpü'
itiraflan
AYŞESAYEV
ANKARA-AKP'li Bayın-
dırlık ve îskân Bakanı ZeJd
Ergezen, MHP'li selefi Ko-
ray Aydın hakkındaki So-
ruşturma Komisyonu'na
yaptığı açıklamalarla, adeta
"torpU" ölçütlerini ortaya
koydu, Bakanlığıyla ilgili
"eş dostricalaruu"geri çe-
virmediği itirafinda bulunan
Ergezen, bir yandan da Tür-
kiye'de geçerlı akçenin
"hernsehricüık,cernaatcilik,
particüik'' olmasuıdan ya-
kındı.
MHP'li Bayındırlık ve Is-
kân Bakanı Koray Aydın
hakkında kurulan TBMM
Soruşturma Komisyonu'na
bilgi veren Zeki Ergezen,
bakanlığı yönetme anlayı-
şıyla ilgili çarpıcı açıklama-
larda bulundu. Ergezen'in,
Komisyon Başkanı Mehmet
EBtaş'ın ihaleleri yönlendir-
mede bakanın ne kadar et-
kili olduğuna ilişkin soru-
suna verdiği yanıt, tutanak-
lara şöyle yansıdı:
'Yetid diye bir şey yok'
di Türkçe konuşahm ve tu-
tanaklara da geçsin.
_CHP'den de beni arayan
otuyor, AKP'den de arayan
oluyor, dost da anyor, arka-
daş daarryor, "Filan adama
yardımcı ol' deniüyor. Yar-
dnnaoldemek,devtetizara-
ra uğratmakanbmmda ohır-
sa suç işlersiniz. ama yar-
dnna otananm boyutu \ardır.
Hepimiz insanız, bu ülkede
yaşryoruz. Türkiye'deki bü-
rokratik yapıyı da dikkate
akbğunızzaman, torpü mü-
essesesinin de nasıi işlediğj-
niyülardırgördüğümüz,bü-
diğimiz halde. zayrf insana
yardımcı olmak için birisi-
nin telefon açması ve baka-
nın da buna yarduna otma-
9 suç değO. Ancak sen dev-
leti zarara uğraürsan suç-
tnr_" Ergezen, hangi tür iş-
lere yardımcı olabileceğini
de şöyle anlattı:
'Kanun yetki vermişse'
tt
ŞimdiBekirBey(Komis-
yonun AKP'K üyesi Bekir
Bozbağ) beni arasa, dese ki;
Ergezen, bir arkadaş geidi
bana, arkadaş künseye ula-
şamıyor,ibaleleredegirmek
istiyor,bu arkadaşayanhm-
a oİ. Ben' Hay hay, memnu-
niyetle, başım gözüm üzeri-
ne' derim. Ama bu demek
değildir ki, benim menfaat
karşınğında ona iş yapmam
veya ona torpil geçip, özel
muamekyapıp devîetizara-
ra uğratmam-. Eğerkanun-
br bana yetki vermişse, be-
niminisr>-atifundeise_Meş-
ru ölçüleriçerisindeinsanla-
rayardnnaoimanmne mah-
suruvanbiçbirrnahsuruyok.
Bu ülkede yaşıyoruz_
n
Erdoğan çocııklanna onbinlerce dolar yardım alırken belediye başkanlanna sınırlama geldi
AKP'nin 'etik' çelişkisiBÜLENTSAR1OĞLU
ANKARA-AKP iktidan, ic-
raattaki çelişkisini "meslekah-
laJa" ükelerinde de sergiledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan, çocuklannın yurtdışında-
ki eğitimi için yıllık 70 bin do-
lara yakın "bagış'' alırken, be-
lediye başkanlan ve meclis üye-
lerine "değeri300 milyon tiranm
üzerindeki armağanı ve görevi
dışuıdaid kazanariişvetsayan"
sözleşme hazırlandı.
AKP Ankara II Başkanlığı,
kurduğu 11 kişilik "EtikKuru-
hı" ile yerel yöneticilerin uy-
malan gereken "mestek ahlakı
flketerini" belirledi. Kurulun ha-
zırladığı "Siyasi EtikSözleşme-
s"ne göre, belediye başkanla-
n, il genel meclisi ve belediye
meclisi üyelerinin kabul edebi-
• AKP Ankara tl Başkanlığı, oluşturduğu Etik Kunılu'nda belediye başkanlan için
'armağan sının' belirledi. Belediye başkanlan, 300 milyon liranın üzerindeki armağanı
ve görevi dışındaki kazancı 'rüşvet' kabul eden sözleşmeye imza atacak. Sözleşme,
belediye başkanlan ile meclis üyelerinin ailelerini de bağlayacak. Ancak başta Tayyip
Erdoğan'ın uygulamalan sözleşmeye ters düşüyor.
leceği armağanm değeri 300
milyon lirayı aşamayacak. De-
ğeri ne olursa olsun "makam-
dan doJayT alınan armağanlar
da rüşvet olarak kabul edilecek.
Kurumun demirbaş listesıne ka-
bul edilen armağanlar, yasal yar-
dımlar, yanşmalarda kazanılan
ödüller, yayınlar, forum, sem-
pozyum, konferans ve akşam
yemeği gibi etkinliklerin *ma-
kul ölçüler çerçevesindeki" se-
yahat ve konaklama giderleri
rüşvet kabul edilmeyecek.
Belediye ile iş yapan firma-
lann belediye yeüdlileri ve ai-
lelerini yurtiçinde veya dışında
geziyegöndermesi ise sözleşme-
ye aykın olacak.
Yolsuzlukta 22 yöntem
AKP'nin sözleşmesinde, be-
lediye kaynaklannın çıkar amaç-
lı kullanılmasına dönük 22 yön-
tem sayılıyor. Yasak eylemler
arasında dikkat çeken bazılan
şöyle: "Yasaya uygun olan ka-
mu işûıin haAedibnesindekişiye
özel uygulama yapmak,yurtta-
şm zor durumundanyararlanıp
çıkar sağlamak, seçim öncesin-
de kendisine yardım eden kişi-
tere devtetin olanaklannı sun-
mak, kamusal kaynağı Idşisel
kunamma dönüştürmek,meclis
üyelerine gizJice nakdi veya ay-
ni çıkar sunmak, siyasi kayır-
macıhk yapmak, zamlan önce-
den haber vermek,"
AKP'li yerel yönericilere im-
zalatılacak olan sözleşmeye uy-
mayanlar hakkında normal di-
siplin sürecinin işletilmesi plan-
laruyor.
Kurulun karanna göre, bele-
diye başkanlan ile meclis üye-
leri, "Namusumveşerefimüze-
raıesözverİTOnıın'' dıyerek söz-
leşmenin altına imza atacaklar.
Il başkanlığının yasaklan, Er-
doğan'ın ailesiyle ilgili kişisel
uygulamalan açısından tartış-
maya açık ölçütler içeriyor. Er-
doğan, işadamı arkadaşı Rem-
ziGûr'den Etik Kurulu'nun be-
lirlediği sınırlann çok üsründe
bağış aldığını daha önce açık-
lamıştı. Erdoğan'ın yurtdışın-
da okuyan iki çocuğunun eğitim
masraflan, Gür tarafindan kar-
şılanıyor. Erdoğan'ın çocukla-
nnın eğitim aldığı Harvard Üni-
versitesi'nde yüksek Iisans öğ-
reniminin bir yıllık maliyeti 40-
45 bin dolan; Indianapolis'te
üniversite öğreniminin masrafi
ise 20-25 bin dolan buluyor. Ay-
nca Erdoğan, Etik Kurulu'nun
belirlediğinin tersine başbakan-
lık görevi dışında ticaret yaparak
ek gelir sağhyor.
CHP'li Oyan: Üniter yapıya tehdit
Başbakanfak'ı
küçültme
operasyonu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu Yönetimi
Temel Yasa Tasansı ile merkezi yönerimin
yetkilerini azaltmayı öngören AİCP iktidan,
Başbakanlık'ı küçülterek koordinasyon birimine
dönüştürmeyi amaçhyor. Bu konudaki yasal
çalışmalann altyapısını hazu-Iayan Başbakanlık
Müsteşan Omer Dinçer, ılk aşamada Bakanlar
Kurulu'nun üçlü kararname, uluslararası
anlaşmalar ve yasalar dışındaki yetkilerini
devretmeyi öngörüyor. Dinçer'in Başbakanlık'ta
yaklaşık 3 bin düzeyinde olan personel sayısınj da
1500'e düşürecegi belirtiliyor. CHP Genel
Sekreter Yardımcısı Oğuz Ovan, "Yapıunak
tstenilen ülkenin üniter yapısına yöneÜk bir tehdit"
dedi. Müsteşar Dinçer, Başbakanlık "ı tamamıyla
koordinasyon birimine dönüştürecek bir teşkilat
yasası hazırhyor. Bu amaçla korumalarla birlikte
• Başbakanlık'ı
koordinasyon
birimine
dönüştürerek yetki
devri öngören plana
tepki gösteren CHP
Genel Sekreter
Yardımcısı Oyan,
AKP'nin asıl
hedefınin ulus
devlet kurumlannı
güçsüzleştirmek
olduğunu söyledi.
3100 olan personel
sayısım 1500'eçekmek
isteyen Dinçer, müsteşar
yardımcısı sayısını da 3 ya
da 4 ile sırurlarnak istiyor.
Hükümetin bu planlannı
değerlendiren CHP Genel
Sekreter Yardımcısı Oğuz
Oyan, TBMM
gündeminde olan ve il
özel idarelerini
güçlendiren yasa tasansı
ile Başbakanlık'ın
yetkilerinin yerel
yönetimlere
devredilmesine ilişkin
girişimlerin birbirine
koşut götürüldüğüne işaret etti. Oyan,
"Gerçekieştirilmek istenen yereüeştirme programı
ve merkean gorevlerinin sayılarak
sınırlandınlması projesi yanhş&r, her durumda
ülkenin üniter yapısuıa bir tehdittir" dedi.
Hükümetin bu operasyonunun arkasındaki gerçek
nedenin hizmet ürerilmemesınden kaynaklanan
durumu perdelemek olduğunu aktaran Oğuz
Oyan, "Böylece sorumhüuk yerel birimlere
devredflirken "Buyrun yetki ve görevier sizin
derken bu görev ve yetkflerin sürdüriUebilmesi için
yeterli kaynak aktanlmayacak, aktarüama>acak~
dedi. Oyan şunlan söyledi: "BeJedryelere
istediginiz kadar borçiaıun diyorlar. Bu,
Türkrve'nin bugünkü durumunu araor bir büyük,
çok başh borcknma senaryosunun gündeme
sokuhnası demektir. Betediyeter, yereJ yönetimler
borçlanmanm önündeki deneam ve engefler
ortadan kalkügı için çok daha kolay
borçlanabflecekler. Çokuhıshı şirketkrin talebi de
budur zaten. Borçlandırma ve borçlan geri alma
konusunda yerel yönetimlerie doğmdan muhatap
ofanakistiyorlar. Karşdannda aşuıdınlmış olsa da
büyük, güçhl ulus devlet mekanizmalan ve kolavca
'her şeye geç
1
demeyen bir bürokrasi istemiyorİar."
Erdoğan ditioymcuknylayemekyediBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ekmek Teknesi" dizisi oynnculan Kadir Çöpdcmir ve Hasan
Kacan ile Fatih'teki bir kefoapçıda yemek yedi. Kadir Çöpdemir ile Hasan Kaçan, Atatürk Kültür
Merkezi'ndeki "Doğumunun 100. Yıhnda Necip Fazıl Yıfa" etkiıüigınde Başbakan Erdoğan'ı yemeğe
davet ettL Daveti kabul eden Erdoğan ile Çöpdemir ve Kaçan, Fatih'teld "Kebap's 63" adh lokantaya
geldiler. Yemeğe, "Kurtlar Vadisi" dizisi oyunculanndan Necati Şaşmaz da kaûku. Burada
sanatçüaıia yemek yiyen Erdoğan'a kebap, çiğ köfte, künefe ve meyve ikram edildi (Fotoğraf. AA)
Adalet Bakanı Çiçek'ten, eski DEP milletvekillerine uyan
'Demokratiksabırzorlanmamalı'ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adalet Bakanı
CemflÇiçek, eskı DEP mil-
letvekılleri ileDEHAPyö-
neticilerini uyardı. Yargı-
tay'ın tahliye karanrun kîy-
metini herkesin iyi anla-
ması gerektiğini belirten
Çiçek, demokratik sabnn
zorlanmaması, Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin
gücünün bir kez daha sı-
nanmaması gerektiğini
söyledi.
Adalet Bakanı Çiçek,
dün CNN Türk'te
yayımlanan Cafe Siyaset
programındaeski DEP mil-
İetvekilJerinin tahliyesi ve
ardından yaptıklan açık-
lamalan değerlendirdi.
Türkiye'de yalnızca tahli-
ye edılenler veya onlann
ideolojisini benimseyen-
lerin yaşamadığını, diğer-
lerinin demokratik sabnnı
zorlamamalan gerektiğini
vurgulayan Çiçek, Türki-
ye Cumhuriyeti Devleti 'nin
gücünü bir kez daha sına-
ma çabası içine girmeme-
leri gerektiğini söyledi.
Tahliye karannı değerlen-
diren Çiçek şu görüşleri
dile getirdi: "Bu bir siyasi
karardeğiLbirhukukika-
rardır. Bu noktada en ev-
vd tablhcden istifadeeden-
ler de dahil bu konuda za-
man zaman'Bunudahak
yaşamadığını, diğer kitle-
lerin demokratik sabnmn
zorlanmaması gerektiğini
anlatan Çiçek, "Türkiye
Cumhuriyeti'nin gücünü
bir kez daha sınama çaba-
sıiçinegirmemelerilaam"
dedi.
Yargıtay'ın kararının
yanhş düşünenlere demok-
ratik tövbe olanağı getirdi-
• Eski DEP milletvekillerinin açıklamalanna
tepki gösteren Çiçek, "Biz arabulucuyuz
diyorlar, size bu rolü kim veriyor, siz kimsiniz,
neyin nesisiniz" diye konuştu.
etmediler' dedirtecek bir
davTamşın,bir beyanmiçe-
risinde ohnamalan gerek-
tiydi, ohnamalan da gere-
kir. Bu tahlrvenin krymeti-
ni herkesiyi bilmeü,iyi an-
lamabduf
Türkiye'de yalnızca tah-
liye edilenlerle onlann ide-
olojisini benimseyenlerin
ğini kaydeden Çiçek. "Bu
tövbeyi samimi yapmalan
lazım. Türkhe'nin banşı
ve huzuru için kuUanmala-
n gerekh-" diye konuştu.
Demokratik açılımlann
Türkiye'de 70 milyon insa-
nın beraber yaşamasını
sağiamak adına yapıldığı-
nı kaydeden Çiçek şöyle
konuştu: "Öyteyanmağız,
terörörgütünü halen tera-
zininöbürkefesinekoyarak
TürkiyeCumhuriyetiDev-
leti'yle, hükümetiyle mu-
kayeseye kalkarak, aküla-
n sffa hızumsuz bir kısım
beyanlann, tavıriann da
içindeohnamalan gerekir.
Bu bir terör örgütüdür.
Bir taraftan Türkiye'de
demokratikadnnlann aül-
masını isteyeceksiniz, diğer
taraftan demokrasinin ve
insan haklannın enbüyük
düsmanı olan terörü ve te-
rör örgütünü kmamakta
eveleyip geveleyeceksmiz.
Ondan sonra deviede hü-
kümet arasında Bız ara-
bulucuyuz' diyeceksiniz.
Size bu rolü kim veriyor,
siz kimsiniz, neyin nesisi-
niz?''
Çiçek, yeni bir af veya
eve dönüş yasası hazırhğı
olup olmadığına üişkin so-
ru üzerine, böyle bir çalış-
manın olmadığını söyledi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Pazar gününü bir tarihi ayaklanmaya
ilişkin "Atçalı KelMehmet Isyanı" (EYa-
yınlan) kitabını okuyarak geçirdim. Ali
Haydar Avcı tarafindan tarihsel belge-
lere dayanılarak yapılan araştırma "Ay-
dın Ihtilali" (1829-1830) tarihini kapsıyor.
Atçalı Kel Mehmet, Aydın'ın Atça ka-
zasına göç etmiş bir ırgat çocuğu. Her
öyküde olduğu gibi bir ağanın kızına
sevdalanır. Şerrf Hüseyin, ağa kızı Fat-
ma'yı bu kel ve baldınçıplak ırgata ver-
mek istemez. Onu aşağılarlarve döver-
ler. Bu durum, çaresiz ve ezik Kel Meh-
met'i o zaman yaygın bir gelenek olan
dağa çıkmaya zorlar.
Osmanlı'nın merkezi otoriteyi sağla-
makta güçlük çektiği yıllardır. Kel Meh-
met bir anda çevresinde topladığı yok-
sul savaşçılarla yörede egemenlik ku-
rar, zorba ve zalim yöneticilere, ağala-
ra korku saiar. Ali Haydar Ava, ulaşa-
bildiği belgelerden yola çıkarakAtçalı Kel
Mehmet'in ele geçirdiği yerteri şöyle a-
ralryor 1. Aydın / Güzelhisar, 2. Kuyu-
cak kazası, 3. Nazilli, 4. Bayındır, 5. Tı-
Atçalı Kel Mehmet...
re, 6. TurgutJu (Saruhan sancağı), 7. Sul-
tanhisan, 8. Karapınar, 9. Arpaz, 10. At-
ça, 11. Batyanbolu (Beydağ), 12. Birgi,
13. Bozdoğan, 14. Köşkderesi, 15. Ala-
şehir (Manisa), 16. Koçar (Koçarlı), 17.
Buldan (Denizli), 18. ödemiş, 19. Salih-
li, 20. Yenipazar, 21. Sard, 22. Yenişe-
hir, 23. Kufa (Kütahya), 24. Eşme (Kü-
tahya).
Atçalı, bütün bu merkezleri ele geçir-
miş, daha sonra bu yerierin başına ken-
di yardımcılannın birini gerJrmiştir. Bu
tam anlamryla devlet içinde devlet an-
lamına geliyordu. Bu ayaklanmanın top-
lumsal dengesizliğe, yerel yöneticilerin
aşın baskı ve sömürüsüne tepki içinde
geniş bir destek bulduğu ve yaygınlaş-
tığı bir gerçek.
"Ege dağlannda gecelerin ayaza kes-
tiği, ekinin/ekmeğin halkınsofrasına de-
ğil; 'öşür'e, 'ağnam'a, 'avanz'a, 'beyler
sofrası'na gittiği günlerdi. Aydın ve Na-
zilli dağlannda, Malgaç, Çubuk, Baba-
dağ, Bozdağ, Kanncalıdağ, Madran,
Beşparmak dağlannda toplanan ve dü-
zenin değiştirilmesinde kararkılan zey-
bekler umut ve coşkuyia dağlardan in-
di. Kendilerince zulüme, baskıya, acı-
ya ve haraca son vermek; yağmalanan
yetim ve yoksul hakkının nesabını gör-
mekiçin..."
Isyan böyle başladı. Ancak, koca Os-
manlı bu isyana karşılık verecekti. Ayak-
lanan zeybeklere haddini bildirecekti.
Osmanlı askeh güçlerinin takibegirişme-
siyle bir süre dağlara çekilen ve kışı dağ-
larda geçiren Atçalı Kel Mehmetve adam-
lan, 1830yılının baharaylanndayeniden
mücadeleye giriştiler, kısa sürede yeni-
den bazı kasabalan ele geçirdiler. Osman-
lı yönetimine bağlı yerel beylerden Ka-
raosmanoğluYetimAhmetAğa düzen-
li orduyla Atçalı ve adamlannın üzerine
yürüdü. Savaş, Osmanlı'nın adamlan ta-
rafindan kazanıldı, Atçalı ve diğerisyan-
cılann kelleleri kesildi.
O dönemin bir belgesinde savaşın
nasıl kazanıldığı Istanbul'a şöyle bildi-
rildi: "Güzelhisar'a iki saat mesafede
Tepecik kariyesi (köyû) tahtında muka-
bil (karşı karşıya gelip) ve vakti işaya
(akşam vaktine) kadarüç dört saat mu-
harebe olunup bi-avnihi taala (Allah'ın
yardım/yla) eşkıya bozulub şaiki-i mer-
kum (adı geçen eşkıya) olan Kel Meh-
met'in ve...(adamlannın) ser-i menhu-
seleri (uğursuz başlan) ahz(alınarak)..
üç aded kelle bu defa tatanmız (posta-
cımız) kullanyla Babıâli'ye irsal olundu
(gönderildi)."
Osmanlı'nın yıkılışa gittiği bir dönem-
de iki yıl süren isyan böyte sonuçlanmış-
tı. Düzen hükmünü yürütmüş, Devteti Os-
mani üstün gelmişti. Tarih yine onlaraya-
zılmıştı, "uğursuz başlar" ortadan kal-
dınlmıştı. Aradan 200 yıla yakın bir sü-
re geçti. Dünya hâlâ haksızlann ege-
men olduğu bir dünya olarak hükmünü
yürütüyor.
Hemen yanı başımızda direnen Irak-
lılaronaronaröldürülüyor. Direnmeyen
de öldürülüyor. Osmanlı'nın 200 yıl ön-
cesi tarihi bugün yeniden yazılırken At-
çalı KeJ Mehmet bir "uğursuz" adam
olarak değil, haksızlığa isyan etmiş bir
halk kahramanı olarak anılıyor. Tarih, ye-
ri geliyor yeniden yazılıyor.
Bu isyanlar, aynı zamanda göçebe-
lerin toprağa yerieştirilmesi ve düzene
baş eğdirilmeleri kavgasıydı. Tarih dü-
zenden yana yürüyordu ve düzen hük-
münü yürütüyordu.
"Atçalı'nın aman aman zeybekleri
efem de oynasın I Atçalı'yı vuran aman
gençliğine efem de doymasın I Köro-
lası aman aman müfrezeci efem de on-
masın",..
İsyanlar biter geriye türküfer kalır... ,
2000'Lt YILLARDA
EBJDAL ATABEK
Ve Kitaplar...
'Yaz tatilinde ne okumalı?' diye bir soru ortalar
da gezinir yaz başlannda.
Şöyle hafif, oyalayıcı, kafayı pek yormayan ort,
boy kitaplar mı okumalı?
Gezi kitaplannı, polisiyeleri, anılan mı yeğleme
li?
Yoksa zaman bulup da okunamamış kitaplar m
okunmaJı?
Elimde bir kitap var. Onu okumanızı öneririm.
Yazan: Eduardo Galeano, adı: Tepetaklak (Ter
sine Dünya Okulu).
Eduardo Galeano'yu 'LatinAmerika'nınKesikDa-
martarı'ndan biliyoruz.
Şimdi de öyfe bir kitabını okuyoruz ki gezisi de
içinde, polisiyesi de, mizahı da.
"Başarı modelleri:
Tersine dünya tersine ödüllendirir. Alçakgönül-
lülüğü kûçük görür, çalışmayı cezalandırır, vic-
dansızlığı ödüllendirir, yamyamlığı besJer. Hoca-
lan doğaya iftira eder: Adaletsizlik doğanın kanu-
nu, derier. Eğitim dünyasının saygın üyelerinden
Mirton Friedman 'işsizliğin doğal kuralından' bah-
seder. Richard Herrnstein ve Charles Murray,
siyahlar sosyal merdivenin en alt basamağında-
dır, John D. Rockefeller, işindeki başansızlıklan
açıklamak için, doğa en yeteneklileri ödüllendiri-
yor ve yararsızlan cezalandınyor, deme alışkanlı-
ğındaydı ve biryüzyıldan daha fazla bir zaman son-
ra dünyanın sahiplerinden pek çoğu, Charles
Darmn'in kitaplannı, onlara zafer, haber vermek
için yazdığına inanmaya devam ediyor.
En yeteneklilerin hayatta kalması mı? Yol açmak
ve hayatta kalmak için en faydalı yetenek, 'öldür-
me içgüdüsü'dür. Büyük şirketler küçük şirketle-
rin tadına baktığında ya da güçlü ülkeler zayıf ül-
kelenyiyip yuttuğunda insanibirerdem oluyor, ama
sıradan bir işsiz ve yoksul biri elinde bıçakla yiye-
cekaramaya çıktığında canavartığın birkanıtı ola-
rak sunuluyor.
Alt sınıflar becerilerini aşağıdan zirvelere
bakarak öğreniyorlar, kazananlann ömeklerini ça-
lıyor, daha da kötüsü onlann hünerierini taklit et-
mek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Ama
Meksika televizyonunun efendisi vesahibi Don Emi-
lio Azcarraga'n/n hep söylediği gibi, 'Lanetle-
nenler her zaman lanetleneceklerdir'. Birbankayı
yağmalayan bankacının, bu çabasının meyveleri-
nin keyfini rahatça çıkarması ihtimali, bir bankayı
soyan soyguncunun kendini hapiste ya da mezar-
da bulması ihtimali ile doğru orantılıdır."
Bu keskin ve bilinçli zekânın sivri dilli yapıtını yaz
aylannda okuyunuz. Bedeniniz değilse de ruhunuz
ve aklınız serinleyecektir.
(Tepetaklak -Eduardo Galeano- Türkçesi: Büient
Kale - Çitlembik Yayınlan - 2004)
Yaz kış okunacak kitaplardan birisi daha, 'Ham-
burger Cumhuriyeti'. Yazan Eric Schlosser. Me-
tis Yayınları'ndan. Çeviri: Hayrullah Doğan-2004.
Fast food beslenme artık günlük yaşamın aynl-
maz bir parçası haline geldi. Yumuşak bir ekme-
ğin içine konmuş yağlı köfte öylesine yaygın bir ün
kazandı ki bunun ne olduğunu anlamak zorunlu.
Bu 'hamburger'le birlikte içilen kolalı ya da gazlı
içecekler günümüzün çocuklanna 'suyun bir içe-
cek olduğunu' unutturdu. Çocuklar artık suyu sa-
dece yıkanmak için kullanılan berrak bir sıvı ola-
rak tanıyorlar.
Peki, bu fast food imparatoriuğunun arka planı-
nı biliyor muyuz? Bu beslenme tarzının ne oldu-
ğunu ve ne olmadığını, nelerin eksik nelerin fazla
olduğunu, yarariarını, zarariarını biliyor muyuz?
Çocuklara yönelik reklamlarla pazar paylannın na-
sıl arttınldığını, oyuncak armağanlı fast food dün-
yasının etkilerini biliyor muyuz? Dahası bu etlerin
elde edilmesi için hangi ormanların otlaklara çev-
rildiğini, oralarda çalışan genç emekçilerin koşul-
lannı, sürekli kâr yükselmesinin nasıl sağlandığı-
nı? Ve daha birçok gerçeği, daha birçok vitrinin ar-
ka planını öğrenmek yazın da kışın da işimize ya-
rayacaktır.
Paralel okumalar:
'Toplumun McDonald's'laştınlması'
'Büyüsü Bozulmuş Dünyanın Büyülenmesi'
Her iki kitabın yazan da George Ritzer Mary-
land Üniversitesi (ABD) sosyoloji profesörü olan Rit-
zer, dünyanın nasıl tüketim kanallanna aktanldığı-
nı, insanlann nasıl güdülendiğini açık bir dille an-
latıyor.
Bu arada 2004 Avrupa Futbol Kupası destekçi-
lerinin McDonald's ile Coca Cola olduğunu da
unutmayalım. Neden acaba? Bu kitaplarla bunu
da öğrenelim.
Yaz sıcaklannda beynimizi soğutmanın, bilinci-
mizi bilemenin çok yaran var.
Kitaplara bakmayı sürdüreceğiz.
Hepimize iyi okumalar dileyelim.
e-mail: erdalatak@superonline.com
Faks:0212 513 90 98
islamcı yazarlara destek istemi
AKP'de bu kez de
Mîlli Görüşçü krizi
AJNKARA(ANKA>-
AKP'de eskiDEP millet-
veldlleriveDEHAP'hla-
ra yönelik 10 milletve-
kilinin deklarasyon ya-
yımlamasının ardından
bu kez de Milli Görüşçü-
ler, cezaevinde bulunan
İslamcı yazarlar Nurettin
Şirin ve Hakan Albay-
rak'ın serbest bırakılma-
ları için girişimde
bulundu.
EskiDEP milletvekil-
lerinin tahliyesi ve ardın-
dan DEHAP'lılann açık-
lamalan, AKP'de "par-
tiyönetiminiuyaran" 10
milletvekilinin ardından,
Milli Görüşçüleri de ha-
rekete geçirdi. Parti için-
de en büyük grubu oluş-
turan Miİh' Görüş köken-
li milletvekilleri, kendi
aralannda, "DEP'Hlerin
tahfiveedflmekri demok-
ratikleşme açısından
ohunhı bir adım. Ancak
bu konuda çiftestandart
var. 28 Şubat sürecinin
bir sonucu olarak ceza-
evinde bulunan düşünce
suçhılan unutuldu" de-
ğerlendinnesi yaptı.
Milli Görüşçüler, halen
her ikisi de cezaevinde
bulunan 28 Şubat'a giden
sürecin önemli olaylann-
da Kudüs Gecesi'nin dü-
zenleyicilerinden Selam
gazetesi yazan Nurettin
Şirin ile Atatürk'e haka-
ret suçundan mahkûm
Vakitgazetesi yazan Ha-
kan AJbayrak'ın serbest
bırakılmalarmı hedefola-
rak belirledi.
Milli Görüşçü AKP'li-
ler, bu doğrulruda parti
yönetimine yönelik ola-
rak da baskı oluşturma-
ya başladılar. •«