Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 HAZİRAN 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
17
Ozgür Devlet
öykü değil, kurgu değil, olmuş olay:
"özgüheştirilmiş" Afganistan'ın Dev-
let (!) Başkanı Hamit Karzai, ABD zi-
yareti sırasında Bush'a, "Ah" demiş,
"Burası öyle bir ülke ki, insan bir gel-
di mi hiç gitmek bilmiyor."
Bush, hafifçegülümseyip Karzai'nin
sırtını sıvazlamış: "Evinegit, işlerine de-
vam et. Tamam mı?" Devlet (!) Baş-
kanı Karzai, "Peki, teşekkür ederim"
demiş uysalca, boynunu bükmüş, "öz-
gürieştirilmiş" evine dönmüş.
Olsam Olsam
Birhekim ozanın, Dr.Hüseyin Kızı-
laslan'ın dizelerinin duldasındadır, ya-
nı başımızda kirli bir geleceğe taşın-
mak istenen insanlık:
"Kambur bir hurma ağacı I Gaz-
ze'nin kuytusunda / Konsa dalıma I
Kaçkını kafesinin I Kel ebruli bir pa-
pağan I Olsam olsam I Gazze'nin şe-
ridine sıralı I Çiçeği tazecik üstünde
I Portakal ağacı I Konsa dal ucuma I
Küçük bir kız çocuğunun I Gülücüğû
kahkahası I Sabahın şafağında /Acep
vurur mu füzesi Şaron'un I Düşüm-
de düşledim diye I Sadece banşı."
ISIK KANSÜ
Hekimler, Türk Tabipleri Biriiği'nin
bayrağı altında "umuda" yürüdüler.
Umuda mıydı yürüyüş, umutsuzluğa
mı?
Günde 500 bin hasta muayenesi, 5
bin cerrahi işlem gerçekleştiriyor he-
kimler, sağlık çalışanlan. Hangi ortam-
da? TTB'nin bir raporunda şöyle ta-
nımlanıyor o ortam:
"Ülkemizin sağlıksızlığında tahhbat,
hekimlerin ça/ışma ortamlan dahil son
Umuda Yuruyuşdönemde tahammül edilemez boyut-
lara ulaşmıştır."
Hangi tahribat? Onun da karşılığı var
"Tahribatın esas sorumlusu, özeliik-
le 20-25 yıldır uygulanan politikalardır.
Bu politikalann özünü sağlık hizmetle-
rini ve hekimler dahil sağlık çalışanla-
nnı devletin sırtında yük görerek sağ-
lık hizmetlerini piyasanın insafına terk
etmeye çalışmak oluşturmaktadır."
Kamu Yönetimi Temel Kanunu tasa-
nsında, sağlık bir kamu hizmeti olmak-
tan çıkanlıyor. Sağlık Kanunutasansı de-
sen, farkı yok. Ya Genel Sağlık Sigor-
tası Kanunu tasansı? En basit deyimiy-
le herkes için ek vergi getiriyor...
TTB'nin "özel bir dönemi birlikte ya-
şama çağnsı" sürüyor. Çağrının içeri-
ğinde, sağlık çalışanlannın ücretleri var,
iş güvenceleri var, sağlık hakkı var.
Ve halk bu çağrtya kulak veriyor. Umut
orada!
Dursun
Akçam
Ormanı
Çevre Mühendisleri Oda-
sı ile Vıranşehir Belediye-
si'nin birlikte epeydir üze-
rinde çalıştıklan bir tasanm
dün yaşama geçti: "Viran-
şehirEkJlmiş Sulâkaian Pro-
jesi." Bu tasanm, bir ilktir ve
övûnülesi birçok yanı var-
dır... Yakın döneme kadar
kanalizasyonun haldır haldr
aktığı Vıranşehir'de Betedi-
ye Başkanı Emrullah Cin
Viranşehir mi?
ite Çevre Mühendisleri Oda-
sı el ele verdi, hatk yardım et-
ti, betediye işçileri çalıştı, so-
nunda bir güzel iş yapıldı:
Ekilmiş sulak atan yatak-
lan hazBiandı. Vıranşehr'e bir
kuş uçumu yerden, Kara-
cadağ eteklennden vofkanik
curuf ve bazalt getirtildi,
akaçlama borulanyla birlik-
te alana yerteşbrildi. Geçirim-
siz kil de vlranşehir'den bu-
lundu, yatağa döşendi. Üs-
tüne de, Dicte boylanndan
getirtilen su oburu sazlıklar,
kargılar ekHdi. Haldır haldtr
akan atıksu bu alana veril-
di, süzüldü. Annmış su, ya-
kında ağaçlandınlan, çim-
lendirilen parka yaşam ve-
riyor şimdi.
Viranşehir, milyon dolariar
harcamadan, yüksek tek-
noloji kullanmadan; yalın,
alçakgönüllü, emek ve akıl
yogun bir tasanmla en azın-
dan çevre bilinci açısından
adındaki yıkıklığı onardı. Da-
nsı diğer ilçelerin, illerin ba-
şına..
Birtoptancılıktıraldı başmı, gidiyor.
Kamusal bir kurum "yeniden yapılan-
dınlacaksa" eğer, "top/am kalite"den
söz ediliyor. Derneklerde, yeni adıyla
"sivil toplum örgütleri"nde "top/am ka-
lite" kurslan açılıyor. Uzun uzun semi-
nerler veriliyor, "toplam kalite" adeta
kutsanıyor.
SBF Oğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ah-
met Alpay Dikmen, Tes-lş dergisine
Angaryanın Yeni Adı
toplam kalitenin "emefcçe"sininanlamı-
nı açıklamış ve demiş ki, "Toplam kali-
tenin çağnsı, işçinin ideolojik olarak iş-
çiliğiniunutma çağnsıdır.."
Nasıl yani? Şöyle yani:
"Bu çağn ile gönüllü olarak ve fazla
mesaialmadan işyerinde çalışmaya ka-
lan, evinde 24 saat işini nasıl daha iyi
yapacağını düşünen, gönüllü olarak
kullasmış bir işçı profilinin ortaya çı-
kanlmasının olanaklan hazıhanmakta-
dır. Artık bu işçiler, işyerterinde yaptık-
lan işin de kalite kontrolünüyapmayı üst-
lenmekte, işyerinde ortaya çıkan bir
sorunu gidermek için canla başka ça~
lışabilmektedirler. Eskiden 'angarya'
dediğimiz şey, şimdi toplam kalitedir."
Ardahanlı,
Kağızmanlı,
Damallı, Posoflu,
Çıldırlı öğretmenler,
köylüler, öğrenciler
25 Haziran'da
"Dursun Akçam
Ormanı"n\ yeşertmek
için Ardahan-Kars
yolu üzerindeki
Çamlıçatak
Ormanı'nda olacaklar.
Çağrı bastırmışlar,
"Dursun Akçam'/
anıyor, yaşatıyoruz..."
diye: "Çam dallannın
yeşilinde, kartı
dağlann akında,
göğün sonsuz
mavisinde,
toprağın kara
bereketinde,
yağmurun ıslak
ürpertisinde, güneşin
yedi renginde...
Onun çarıklı ayak
izlerinden, suya,
havaya, toprağa,
ateşe yürüyoruz...
Adında sorguluyoruz
kendimizi; öğrencileri,
köyleri, kardeşleh,
çocuklarıyız...
Ardahan ölçek
köyünden
evrensele,
Cilavuz Köy
Enstitüsü'nden
Türkiye'ye yayılan
Anadolu
aydınlanmasıytz..."
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞtPAL
SSK: Bugünün ve
Yaruıın Emeklileri ve En
Çok Yaşhbk Ayhklan (3)
Bir başyapıt olan, "Küçük Prens"in yazan A. de Saint Exu-
pery'e göre:
"Sözcükler yanlış anlama kaynağıdır. Asıl olan davranışlar-
dır."
Biz de kimi zaman anlatımlanmızda sözcüklerin yetersiz kal-
dığı yerlerde bu görevi sayılaıa buakınaktayız:.
Ancak, sayılar da yanlış kullanıldıklannda görevleri gereği
hoşgörüsüz ve acımasız olurlar ve size kendinizi savunma ola-
nagını haklı olarak vermezler. Sayılar, sözcükler gibi değildir,
yanlış kullarulan sayılar sizi "suçüstü" yakalatır... Anlatımla-
nmızda sıkça kullandığımız sayılar bizi hep ürkütmüştür. Bu
yüzden onları kullamrken uzun süre düşünür, inceler, yeniden
inceleriz. Ancak, sözcükler de yeri geldiğinde, gerçekleri sayı-
lar kadar yalın, sayılar kadar açık-seçik anlatamazlar.
Biz de, uzun yıllardan bu yana, çalışma ve sosyal güvenlik
yasalanndakı değışimleri, çelişkileri, haksızlıklan, çoğu za-
man sayılara sırtunızı dayayarak anlatmaya çahştık.
Her zaman saygıyla andığımız, değerli hukuk adamı, Yargı-
tay onursal başkanlanndan Mustafa Çenberei'nin bir yapıtının
(Sosyal Sıgortalar Kanunu Şerhi-1977) "Sunuşve Teşekkür"
başlıkh önsözünden bizi yüreklendiren ve bize yol gösteren bir
aluıtıyı aktarmak isteriz.
"(_') Açıklamalarda göz önünde tutuian başüca amaç, bugün-
kü uyguîamayı sağhklı bir biçimde beüriemek, gdeceğin olası-
lıklan üzerinde de durarak uygulamanın yöneldiği doğmltuya
işaret etmek, bunu \aparken en yeni içtihaüarla en taze bilim&el
görüşlere yer vermek ve yanlışhğa düşmekten ürkmeyerek, fa-
kat yanlışhğa düşmemek için de gerekü çabayı harcayarak yaşa-
mın ortayaatttğıönemli sorunlaraçözümaramakolmuştur. (~)"
Sayın Çenberei'nin bu sözleri ve yapıtlan bize sürekli yol gös-
termiş ve bizi sürekli uyarmıştır.
Biz yine gerçeği anlarmak görevini, "yanhşhğa düşmemek
.'çin gerekB çabajı harcayarak'' hazırladığunız sayılara bırakı-
yoruz ve inanıyoruz ki, sayılar gerçeği sözcüklerimizden daha
iyi anlatacaktır.
31 Aralık 2004 verilerine göre:
Pnm
Gûn
Savısı
Toplamı
5.400
5760
ö 120
6.480
6.840
-.200
1
.560
"920
S.280
8.640
o.OOO
4360
4.720
10,080
10440
10.800
11.160
11.520
11 880
12.240
12.600
12.960
13.320
13.680
'.4.040
* 14 400
Bugünün ve Yarının SSK Tavan
Normal
Emeklı
Yaşhhk
Avlığı ^
400.797 j
40037
400.7
97
400.797
405.414
417.376
423.357
435.318
441.299
453.261
459.242
471.204
477.185
489.147
495.128
507.090
513.071
513.071
513.071
513.071
513.071
513.071
513.071
513.071
513.0^1
513.0^1
Süper
Emeklı
Yaşhlık
Avhğı
433.008
441.406
458.203
475.000
483.398
500.195
508.593
525.390
533.789
542.18"
550.585
575.781
584.179
600.976
609.3^4
626.171
634.569
642.968
659764
676.561
L684.960
701.756
710.155
718.553
718.553
718.553
Avhklan
Reform EmeklısuKarmal
2005 Yılı
Yaşhhk
Avlıjb
697.768
703.877
716.184
728.989
736.027
749.499
756.890
770.861
786.213
793.976
812.712
818.239
830.871
836.840
849.969
856.291
862.743
876.438
890.316
897.163
911.327
918.370
925.485
925.343
925.209
2006 Yıh
Yaşhlık
Ayhgı
751.658
757.309
768.718
780.725
787.491
800.298
807.487
820.893
828.387
835.956
843.592
861.036
865.990
877.788
883.271
895.666
901 573
907 636
920.711
934.005
940.541
954.179
960.951
967.809
967.639
967.478
2008 Wı 2U10YİIT
Yaşhhk
Avlıgı
859.438
864.H3
Yaşhhk
Avlığı
967.218
971.038
873.786 978.854
884.197 987.669
890.418 993.346
901896 1.003.494
908.681 1.009.876
920.958 1021.022
928.150 , 1.027.913
935.443
942.824
957.684
961.490
971.622
1.034.929
1.042.056
1.054.333
1.056.990
1.065.457
976.133 1.068.995
987.062 1.078.45"
992.138 1082.702
997.422
1.009.257
1.021.383
1.027.298
^OŞTİOJL
1.039.883
1.046.113
1.052.458
1.052.232
.097.802
.108.761
.114.055
.125.58"
.131.276
.137.106
.136.824
1.052.017 1.136.555
Amacımız, aynı sosyal güvenlik kurumundan, aynı koşullarda
çahşmış ve prim öderniş sigortalılardan değişik dönemlerde emek-
li olanlann, "reform" adı altında nasıl bir haksızhğa uğradığı-
nı sayıların anlatunına bırakmaktır. Önümüzdeki yıllarda bu ara
daha da açılacaktır.
Bir uygulamanın "SosyalGüvenükReformu" olabilmesi için
avıu koşullarda çahşmış, aynı primleri ödemiş herkesi eşit ku-
cakfemış olması gerekir.
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakn turk.net
HARBİ SEMİHPOROY semihporoyiı yahoo.com
OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGENÇ k_urgenc(qyahoo.com
çddf otu, £eksct\;n boifflıtıtk
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAV 21 Haziran wtcw.nuuntaz-arikan.com
BILGINIBNI SINA
İOSl'OB &U6ÛN, ÜMLÜ BİL&İN V£ P-İLO-
ZDF İBNİSİNA, H£jU£O4Aİ 'OA (JMN) S?
YAŞINDA ÖLOÛ. ÇOCUKUJĞUH&A iyiBİR
e&l'TİM GÖ6MÛŞ, ÇAĞrHIN EN ONEMÜ
BİLSİLERİHİ Ö&RENkAİSTi. BUNLAR ARA_
SlNM ARİS7V, THALES, UÎPPO*C/iAT 'IN
YAPITLARI DA VAKDI. 7tP, Fİ3ŞK,ASTBO-
NOMİ KF F£LS£FE İLE İL6İLENDİ, Kİ.
7APLA8 YA2PI. SATIÛA 'OOCTOfiBS
, $
ANIAYAN BİLGİNLE8DBNDİ. "K4NUN"
'$İFA', "$BfiU-İ TEŞRl'H", 'KİrAS-ÜL
İNSAP" ŞİBİ KİTXPL4RI, YÜZYILlAKA
TÛM DÜI4YADA ÖNEA44Hİ KORUMUÇ.
KAYHAK YAPITLARPt..
KORSAKOF..
1908'D€ BUSÜN, RUS SESTECİSİ
HİKOLAİ RİUSKİ-KORSAKDF ÖLDÛ.
RUSYA 'OA, NAPOLYON SAVAÇIAIH.
NİN ETKİ£ÎYL£ UYANAN ULUSAL
BİLİNÇ^tÜZİKTS DE KENOİNİ
&ÖSTİRMİÇTİ. 'RUS g£fL£/t/'
DENZN SESTBCİLE/ZDEN İİHİ\
OLAN RİHSKİ-KOBSAKÛF, &E-
NİZCJyiCEN MÜZÎğE SAÇiA-
MlŞTl.YAPlTLAGlNDA RU
HALK MÛZİğÎHDEN YA-
RARUVJAN B£ST£CJNİN
SA6LAM 7£tOJÎgİNÎ"/SFH
KAPRİÇYOSU' VE "$EHRA2AT"
S
m GÖRMEK MÜMKÛHDÛR.
SATILIK BASKI ÖNCESİ CİHAZLARI
1 - Kodamatic 720 banyo makinası (aslen glunz&jensen 720'dir) Ebat: En 720 mm. Boy sonsuz.
2- Repromak gün ışığı kontakt makinası Ebat: En 800 mm. Boy 600 mm.
3- Repromak gün ışığı kontakt makinası Ebat: En 700 mm. Boy 550 mm.
4- Siyah-beyaz çıkış makinası
Tel: 512 05 05/ 409
SAĞNAK
NtLGÜN CERRAHOĞLU
Olgunluk Sınavı...
Tam Kalya'daki "olgunluksınavıyla" ilgili biryazı yaz-
mayı düşünüyordum. Server Tanilli benden atik dav-
randı. Bu yılki sınavın Fransa'daki "muadilini" yazdı.
İyi oldu. Bir karşılaştırma fırsatı çıktı önümüze. Iki AB
ülkesi ve Türkiye(!) arasında,
Tanilli'ninaktardıgısorulantel^rarlarnamaolanakyok.
İlgili okurlar Server Tanilli'nin 18 Haziran Cuma gün-
kü sütununa dönebiür. Ancak şunu söyleyebilirim:
Fransa'da "edebiyat bölümü" öğrencilerine yönelti-
len "felsefe" sorulan ilginç ve çok "sofıstike". Kes-
kin bir zekâ ve gelişmiş bir düşünce yeteneği gerek-
tiren; "kavramsal analize" odaklanmış sorular bun-
lar. Tam Fransa'ya yakışırtürden sağlam bir "kartez-
yen" düşünce sistemi gerektiriyor. Her ülke, netice-
de kendi kültürel özelliklerini, yetiştirdiği öğrencilerin
üzerine bir damga mührü gibi vuruyor.
'Dostluk nedir?'
16 Haziran'da olgunluk sınavına giren Italyan öğ-
rencilerine yöneltilen sorular ise, Fransız karşıtlanna
göre daha "hayatın içinden", daha "kıvrak", daha
"hafıf", daha "cıvıl cıvıl". Kendi hesabıma "olgunluk
sınavına" Fransa yerine, Italya'da girmeyi yeğlerdim!
Çevreyle ilgili, genel kültür düzeyi yüksek, iyi gazete
okuru olan her öğrencinin kolaylıkla ve "keyifle" ya-
nrtlayabileceği sorularyöneltilmiş Italya'da "edebiyat
bölümü" öğrencilerine.
"Fen-edebiyat" ve "meslek liseleri" öğrencileri Çiz-
me'de ayn sınavlara giriyor. "Edebiyat bölümü" öğ-
rencilerinin olgunluk sınavı iki aşamadan oluşuyor. Ya-
zılı ilk aşamada öğrencilere 4 tip tercih hakkı verili-
yor: "metin analizi"; "deneme yazısı, makale"; "tari-
hi analiz"; "genel temalar"...
"Metin analizini" tercih edenlere ilk seçenek ola-
rak Eugenio Montale'nin bir şiiri sorulmuş. Sınavın
en klasik sorusu bu.
"Deneme yazısı, makale" bölümünde "edebi" ko-
nularayönelen öğrencilere -Cicerone, Dante, Man-
zoni, Verga, Saint Exupefy (tabii ki Küçük Prens) Pa-
vese, Uhlman gibi yazarların- "dostluk ve arkadaş-
lık" üzerine yazdığı metinlerden alıntılar yapılmış. Bun-
lann arasında Francesco Guccini gibi çağdaş bir şar-
kıcının (bizdeki karşıtı Sezen Aksu olabilirdi) dostluk
üzerine yazdığı ve bestelediği popüler bir şarkının
sözleri de var. Bu metinlerden hareketle öğrenciler-
den "dostluk" üzerine bir makale yazmalan istenmiş.
En "tercih edilen" bölüm buymuş. Sınava katılan öğ-
rencilerin yüzde 55'i bu konuyu işlemiş.
'Felsefe neye yarar?'
"Deneme" tarzını seçenler, tercihlerini "sosyo-eko-
nomik", "siyasi" ve "teknik" alanlarda da yapabiliyor-
lar. "Sosyo-ekonomik" tema olarak mesela Italya'da
son zamanlann yükselen trendi "felsefe merakı" mer-
cek altına alınmış.
Bunu biraz açmam lazım. TV'lerin "aptallaştıncı"
etkisine karşılık son yıllarda yeni bir moda çıktı Ital-
ya'da. Kent meydanlannda felsefe, şiir, kitap gece-
leri düzenleniyor. Meydanın ortasına kurulan kürsü-
ler etrafında - "açık oturum" havasında- TV'lerin "dü-
sük reytingin;.) bulduğu kültür tartışmalan yapılıyor.
Inanılmaz ilgi yaratan bu yeni fenomen, Beriusconi
TV'lerine karşı Italya'nın icat ettiği bir antidot aslında.
Işte olgunluk sınavına giren çocuklardan Modena
kentinin "Felsefe Fesriva//"(!) ve "meydanlara inen fel-
sefe" üzerinde -yeni bir "sosyal" trend olarak- fikir yü-
retmeleri isteniyor. Burda da gazete makalelerinden
ömekler verilmiş. öğrencilerin bunları "yorumlama-
sı" gerekiyor.
Ve Avrupa Anayasası'nı tartışml
"Siyasi tema" seçenlerden ise -gene aynı şekilde
gazete ve düşünce dergilerinden hareketle- çok gün-
cel bir konuyu; "Avrupa Anayasas/"nı tartışmalan is-
teniyor. Beş siyaset yazannın AB Anayasası'nı des-
tekleyen ve karşı çıkan yazılarından alıntılar yapılmış.
Sorunlarsıralanmış. Ses getiren Hıristiyanlıktartışma-
sı gündeme getirilmiş. "8u konuda siz ne düşünü-
yorsunuz" deniyor özetle.
"Teknik tema": "Doğanın, şiirin ve benliğin, ruh ha-
lininzamanı" -zamanm göreceliği- hakktnda... "Tari-
hi analizi" tercih edenlerden de "20. yüzyılın çifte
gerçeği: ilerici ve trajikyüzünü" incelemeleri; "genel
temalan"^ seçenlerden "yurttaşlık kültürü ve legalite
prensibi" üzerinde bir "analiz" yapmalan isteniyor.
Bu sorulara yanıt verebilmek, sağlam bir "muha-
keme yeteneği", güçlü bir "kalem " ve "yaratıcılık" ge^
rektiriyor. Bir de bizim ÖSS'yi düşünün! Eğitime de
"Kopenhag kriterleri" uygulama zamanı gelmedi mi
sizce?
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAJS
1
1
SOLMNSAĞA:
1/ Istanbul'da
medya kuru-
luşlannın yer 2
aldığı semt. 2/ 3
Bademdenya-
pılan şerbet...
Eski dilde su.
3/ Doğrusal
hareketi dön-
me hareketine
ya da dönme
hareketini
doğrusal hare-
kete dönüştüren me-
kanik düzenek... Püs-
kürtü.4/Birgıdamad- 2
desi...GüneyAmeri- 3
ka'da yaşayan, tavu- 4
ğa benzer bir kuş. 5/ 5
Uzayda ekseni çevre- 6
sinde yavaşça dönen.
kızgın gaz ve tozlar- 8 I
dan oluşmuş gök var- 91
hğı... Ilave. 6/Cüız, iayıf7/Bir orgânımız... Belır-
ti, gösterge. 8/ Sert b r içki... Gelir. 9/Eskiden Kü-
tahya-Denizli arasıniaki bölgeve verilen ad.
YUKAMDAN AŞ4ĞIYA:
1/Yoğurtludönerke'iap. 2/Flört....Gemininsuyü-
zeyindeki hızını ölçnede kullanılan alet. 3/ Üstü
kapalı olarak anlaöni... Berilyum elementinin sim-
gesi... Kuzu sesi. 4/ '»lersin yöresine özgü, çok kü-
çük kesilmiş etle y<püan bir kebap. 5/ Karşüıkh
olarak birbirini etkâUme. 6/Bir nota... Kuram nite-
hğinde olan. 7/Lanteı elementinin simgesi... "Naz-
h —-": Yazanmız. VDin adamlannın simgesi sa-
yılanbaşlık... Yunatabecesinde bir harf. 9/Başka-
lanrun haklanı ararrayı meslek edirflniş kimse. "