19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 HAZİRAN 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Ozgür Devlet öykü değil, kurgu değil, olmuş olay: "özgüheştirilmiş" Afganistan'ın Dev- let (!) Başkanı Hamit Karzai, ABD zi- yareti sırasında Bush'a, "Ah" demiş, "Burası öyle bir ülke ki, insan bir gel- di mi hiç gitmek bilmiyor." Bush, hafifçegülümseyip Karzai'nin sırtını sıvazlamış: "Evinegit, işlerine de- vam et. Tamam mı?" Devlet (!) Baş- kanı Karzai, "Peki, teşekkür ederim" demiş uysalca, boynunu bükmüş, "öz- gürieştirilmiş" evine dönmüş. Olsam Olsam Birhekim ozanın, Dr.Hüseyin Kızı- laslan'ın dizelerinin duldasındadır, ya- nı başımızda kirli bir geleceğe taşın- mak istenen insanlık: "Kambur bir hurma ağacı I Gaz- ze'nin kuytusunda / Konsa dalıma I Kaçkını kafesinin I Kel ebruli bir pa- pağan I Olsam olsam I Gazze'nin şe- ridine sıralı I Çiçeği tazecik üstünde I Portakal ağacı I Konsa dal ucuma I Küçük bir kız çocuğunun I Gülücüğû kahkahası I Sabahın şafağında /Acep vurur mu füzesi Şaron'un I Düşüm- de düşledim diye I Sadece banşı." ISIK KANSÜ Hekimler, Türk Tabipleri Biriiği'nin bayrağı altında "umuda" yürüdüler. Umuda mıydı yürüyüş, umutsuzluğa mı? Günde 500 bin hasta muayenesi, 5 bin cerrahi işlem gerçekleştiriyor he- kimler, sağlık çalışanlan. Hangi ortam- da? TTB'nin bir raporunda şöyle ta- nımlanıyor o ortam: "Ülkemizin sağlıksızlığında tahhbat, hekimlerin ça/ışma ortamlan dahil son Umuda Yuruyuşdönemde tahammül edilemez boyut- lara ulaşmıştır." Hangi tahribat? Onun da karşılığı var "Tahribatın esas sorumlusu, özeliik- le 20-25 yıldır uygulanan politikalardır. Bu politikalann özünü sağlık hizmetle- rini ve hekimler dahil sağlık çalışanla- nnı devletin sırtında yük görerek sağ- lık hizmetlerini piyasanın insafına terk etmeye çalışmak oluşturmaktadır." Kamu Yönetimi Temel Kanunu tasa- nsında, sağlık bir kamu hizmeti olmak- tan çıkanlıyor. Sağlık Kanunutasansı de- sen, farkı yok. Ya Genel Sağlık Sigor- tası Kanunu tasansı? En basit deyimiy- le herkes için ek vergi getiriyor... TTB'nin "özel bir dönemi birlikte ya- şama çağnsı" sürüyor. Çağrının içeri- ğinde, sağlık çalışanlannın ücretleri var, iş güvenceleri var, sağlık hakkı var. Ve halk bu çağrtya kulak veriyor. Umut orada! Dursun Akçam Ormanı Çevre Mühendisleri Oda- sı ile Vıranşehir Belediye- si'nin birlikte epeydir üze- rinde çalıştıklan bir tasanm dün yaşama geçti: "Viran- şehirEkJlmiş Sulâkaian Pro- jesi." Bu tasanm, bir ilktir ve övûnülesi birçok yanı var- dır... Yakın döneme kadar kanalizasyonun haldır haldr aktığı Vıranşehir'de Betedi- ye Başkanı Emrullah Cin Viranşehir mi? ite Çevre Mühendisleri Oda- sı el ele verdi, hatk yardım et- ti, betediye işçileri çalıştı, so- nunda bir güzel iş yapıldı: Ekilmiş sulak atan yatak- lan hazBiandı. Vıranşehr'e bir kuş uçumu yerden, Kara- cadağ eteklennden vofkanik curuf ve bazalt getirtildi, akaçlama borulanyla birlik- te alana yerteşbrildi. Geçirim- siz kil de vlranşehir'den bu- lundu, yatağa döşendi. Üs- tüne de, Dicte boylanndan getirtilen su oburu sazlıklar, kargılar ekHdi. Haldır haldtr akan atıksu bu alana veril- di, süzüldü. Annmış su, ya- kında ağaçlandınlan, çim- lendirilen parka yaşam ve- riyor şimdi. Viranşehir, milyon dolariar harcamadan, yüksek tek- noloji kullanmadan; yalın, alçakgönüllü, emek ve akıl yogun bir tasanmla en azın- dan çevre bilinci açısından adındaki yıkıklığı onardı. Da- nsı diğer ilçelerin, illerin ba- şına.. Birtoptancılıktıraldı başmı, gidiyor. Kamusal bir kurum "yeniden yapılan- dınlacaksa" eğer, "top/am kalite"den söz ediliyor. Derneklerde, yeni adıyla "sivil toplum örgütleri"nde "top/am ka- lite" kurslan açılıyor. Uzun uzun semi- nerler veriliyor, "toplam kalite" adeta kutsanıyor. SBF Oğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ah- met Alpay Dikmen, Tes-lş dergisine Angaryanın Yeni Adı toplam kalitenin "emefcçe"sininanlamı- nı açıklamış ve demiş ki, "Toplam kali- tenin çağnsı, işçinin ideolojik olarak iş- çiliğiniunutma çağnsıdır.." Nasıl yani? Şöyle yani: "Bu çağn ile gönüllü olarak ve fazla mesaialmadan işyerinde çalışmaya ka- lan, evinde 24 saat işini nasıl daha iyi yapacağını düşünen, gönüllü olarak kullasmış bir işçı profilinin ortaya çı- kanlmasının olanaklan hazıhanmakta- dır. Artık bu işçiler, işyerterinde yaptık- lan işin de kalite kontrolünüyapmayı üst- lenmekte, işyerinde ortaya çıkan bir sorunu gidermek için canla başka ça~ lışabilmektedirler. Eskiden 'angarya' dediğimiz şey, şimdi toplam kalitedir." Ardahanlı, Kağızmanlı, Damallı, Posoflu, Çıldırlı öğretmenler, köylüler, öğrenciler 25 Haziran'da "Dursun Akçam Ormanı"n\ yeşertmek için Ardahan-Kars yolu üzerindeki Çamlıçatak Ormanı'nda olacaklar. Çağrı bastırmışlar, "Dursun Akçam'/ anıyor, yaşatıyoruz..." diye: "Çam dallannın yeşilinde, kartı dağlann akında, göğün sonsuz mavisinde, toprağın kara bereketinde, yağmurun ıslak ürpertisinde, güneşin yedi renginde... Onun çarıklı ayak izlerinden, suya, havaya, toprağa, ateşe yürüyoruz... Adında sorguluyoruz kendimizi; öğrencileri, köyleri, kardeşleh, çocuklarıyız... Ardahan ölçek köyünden evrensele, Cilavuz Köy Enstitüsü'nden Türkiye'ye yayılan Anadolu aydınlanmasıytz..." ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL SSK: Bugünün ve Yaruıın Emeklileri ve En Çok Yaşhbk Ayhklan (3) Bir başyapıt olan, "Küçük Prens"in yazan A. de Saint Exu- pery'e göre: "Sözcükler yanlış anlama kaynağıdır. Asıl olan davranışlar- dır." Biz de kimi zaman anlatımlanmızda sözcüklerin yetersiz kal- dığı yerlerde bu görevi sayılaıa buakınaktayız:. Ancak, sayılar da yanlış kullanıldıklannda görevleri gereği hoşgörüsüz ve acımasız olurlar ve size kendinizi savunma ola- nagını haklı olarak vermezler. Sayılar, sözcükler gibi değildir, yanlış kullarulan sayılar sizi "suçüstü" yakalatır... Anlatımla- nmızda sıkça kullandığımız sayılar bizi hep ürkütmüştür. Bu yüzden onları kullamrken uzun süre düşünür, inceler, yeniden inceleriz. Ancak, sözcükler de yeri geldiğinde, gerçekleri sayı- lar kadar yalın, sayılar kadar açık-seçik anlatamazlar. Biz de, uzun yıllardan bu yana, çalışma ve sosyal güvenlik yasalanndakı değışimleri, çelişkileri, haksızlıklan, çoğu za- man sayılara sırtunızı dayayarak anlatmaya çahştık. Her zaman saygıyla andığımız, değerli hukuk adamı, Yargı- tay onursal başkanlanndan Mustafa Çenberei'nin bir yapıtının (Sosyal Sıgortalar Kanunu Şerhi-1977) "Sunuşve Teşekkür" başlıkh önsözünden bizi yüreklendiren ve bize yol gösteren bir aluıtıyı aktarmak isteriz. "(_') Açıklamalarda göz önünde tutuian başüca amaç, bugün- kü uyguîamayı sağhklı bir biçimde beüriemek, gdeceğin olası- lıklan üzerinde de durarak uygulamanın yöneldiği doğmltuya işaret etmek, bunu \aparken en yeni içtihaüarla en taze bilim&el görüşlere yer vermek ve yanlışhğa düşmekten ürkmeyerek, fa- kat yanlışhğa düşmemek için de gerekü çabayı harcayarak yaşa- mın ortayaatttğıönemli sorunlaraçözümaramakolmuştur. (~)" Sayın Çenberei'nin bu sözleri ve yapıtlan bize sürekli yol gös- termiş ve bizi sürekli uyarmıştır. Biz yine gerçeği anlarmak görevini, "yanhşhğa düşmemek .'çin gerekB çabajı harcayarak'' hazırladığunız sayılara bırakı- yoruz ve inanıyoruz ki, sayılar gerçeği sözcüklerimizden daha iyi anlatacaktır. 31 Aralık 2004 verilerine göre: Pnm Gûn Savısı Toplamı 5.400 5760 ö 120 6.480 6.840 -.200 1 .560 "920 S.280 8.640 o.OOO 4360 4.720 10,080 10440 10.800 11.160 11.520 11 880 12.240 12.600 12.960 13.320 13.680 '.4.040 * 14 400 Bugünün ve Yarının SSK Tavan Normal Emeklı Yaşhhk Avlığı ^ 400.797 j 40037 400.7 97 400.797 405.414 417.376 423.357 435.318 441.299 453.261 459.242 471.204 477.185 489.147 495.128 507.090 513.071 513.071 513.071 513.071 513.071 513.071 513.071 513.071 513.0^1 513.0^1 Süper Emeklı Yaşhlık Avhğı 433.008 441.406 458.203 475.000 483.398 500.195 508.593 525.390 533.789 542.18" 550.585 575.781 584.179 600.976 609.3^4 626.171 634.569 642.968 659764 676.561 L684.960 701.756 710.155 718.553 718.553 718.553 Avhklan Reform EmeklısuKarmal 2005 Yılı Yaşhhk Avlıjb 697.768 703.877 716.184 728.989 736.027 749.499 756.890 770.861 786.213 793.976 812.712 818.239 830.871 836.840 849.969 856.291 862.743 876.438 890.316 897.163 911.327 918.370 925.485 925.343 925.209 2006 Yıh Yaşhlık Ayhgı 751.658 757.309 768.718 780.725 787.491 800.298 807.487 820.893 828.387 835.956 843.592 861.036 865.990 877.788 883.271 895.666 901 573 907 636 920.711 934.005 940.541 954.179 960.951 967.809 967.639 967.478 2008 Wı 2U10YİIT Yaşhhk Avlıgı 859.438 864.H3 Yaşhhk Avlığı 967.218 971.038 873.786 978.854 884.197 987.669 890.418 993.346 901896 1.003.494 908.681 1.009.876 920.958 1021.022 928.150 , 1.027.913 935.443 942.824 957.684 961.490 971.622 1.034.929 1.042.056 1.054.333 1.056.990 1.065.457 976.133 1.068.995 987.062 1.078.45" 992.138 1082.702 997.422 1.009.257 1.021.383 1.027.298 ^OŞTİOJL 1.039.883 1.046.113 1.052.458 1.052.232 .097.802 .108.761 .114.055 .125.58" .131.276 .137.106 .136.824 1.052.017 1.136.555 Amacımız, aynı sosyal güvenlik kurumundan, aynı koşullarda çahşmış ve prim öderniş sigortalılardan değişik dönemlerde emek- li olanlann, "reform" adı altında nasıl bir haksızhğa uğradığı- nı sayıların anlatunına bırakmaktır. Önümüzdeki yıllarda bu ara daha da açılacaktır. Bir uygulamanın "SosyalGüvenükReformu" olabilmesi için avıu koşullarda çahşmış, aynı primleri ödemiş herkesi eşit ku- cakfemış olması gerekir. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakn turk.net HARBİ SEMİHPOROY semihporoyiı yahoo.com OTOBÜSTEKİLER KEMAL LRGENÇ k_urgenc(qyahoo.com çddf otu, £eksct\;n boifflıtıtk TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAV 21 Haziran wtcw.nuuntaz-arikan.com BILGINIBNI SINA İOSl'OB &U6ÛN, ÜMLÜ BİL&İN V£ P-İLO- ZDF İBNİSİNA, H£jU£O4Aİ 'OA (JMN) S? YAŞINDA ÖLOÛ. ÇOCUKUJĞUH&A iyiBİR e&l'TİM GÖ6MÛŞ, ÇAĞrHIN EN ONEMÜ BİLSİLERİHİ Ö&RENkAİSTi. BUNLAR ARA_ SlNM ARİS7V, THALES, UÎPPO*C/iAT 'IN YAPITLARI DA VAKDI. 7tP, Fİ3ŞK,ASTBO- NOMİ KF F£LS£FE İLE İL6İLENDİ, Kİ. 7APLA8 YA2PI. SATIÛA 'OOCTOfiBS , $ ANIAYAN BİLGİNLE8DBNDİ. "K4NUN" '$İFA', "$BfiU-İ TEŞRl'H", 'KİrAS-ÜL İNSAP" ŞİBİ KİTXPL4RI, YÜZYILlAKA TÛM DÜI4YADA ÖNEA44Hİ KORUMUÇ. KAYHAK YAPITLARPt.. KORSAKOF.. 1908'D€ BUSÜN, RUS SESTECİSİ HİKOLAİ RİUSKİ-KORSAKDF ÖLDÛ. RUSYA 'OA, NAPOLYON SAVAÇIAIH. NİN ETKİ£ÎYL£ UYANAN ULUSAL BİLİNÇ^tÜZİKTS DE KENOİNİ &ÖSTİRMİÇTİ. 'RUS g£fL£/t/' DENZN SESTBCİLE/ZDEN İİHİ\ OLAN RİHSKİ-KOBSAKÛF, &E- NİZCJyiCEN MÜZÎğE SAÇiA- MlŞTl.YAPlTLAGlNDA RU HALK MÛZİğÎHDEN YA- RARUVJAN B£ST£CJNİN SA6LAM 7£tOJÎgİNÎ"/SFH KAPRİÇYOSU' VE "$EHRA2AT" S m GÖRMEK MÜMKÛHDÛR. SATILIK BASKI ÖNCESİ CİHAZLARI 1 - Kodamatic 720 banyo makinası (aslen glunz&jensen 720'dir) Ebat: En 720 mm. Boy sonsuz. 2- Repromak gün ışığı kontakt makinası Ebat: En 800 mm. Boy 600 mm. 3- Repromak gün ışığı kontakt makinası Ebat: En 700 mm. Boy 550 mm. 4- Siyah-beyaz çıkış makinası Tel: 512 05 05/ 409 SAĞNAK NtLGÜN CERRAHOĞLU Olgunluk Sınavı... Tam Kalya'daki "olgunluksınavıyla" ilgili biryazı yaz- mayı düşünüyordum. Server Tanilli benden atik dav- randı. Bu yılki sınavın Fransa'daki "muadilini" yazdı. İyi oldu. Bir karşılaştırma fırsatı çıktı önümüze. Iki AB ülkesi ve Türkiye(!) arasında, Tanilli'ninaktardıgısorulantel^rarlarnamaolanakyok. İlgili okurlar Server Tanilli'nin 18 Haziran Cuma gün- kü sütununa dönebiür. Ancak şunu söyleyebilirim: Fransa'da "edebiyat bölümü" öğrencilerine yönelti- len "felsefe" sorulan ilginç ve çok "sofıstike". Kes- kin bir zekâ ve gelişmiş bir düşünce yeteneği gerek- tiren; "kavramsal analize" odaklanmış sorular bun- lar. Tam Fransa'ya yakışırtürden sağlam bir "kartez- yen" düşünce sistemi gerektiriyor. Her ülke, netice- de kendi kültürel özelliklerini, yetiştirdiği öğrencilerin üzerine bir damga mührü gibi vuruyor. 'Dostluk nedir?' 16 Haziran'da olgunluk sınavına giren Italyan öğ- rencilerine yöneltilen sorular ise, Fransız karşıtlanna göre daha "hayatın içinden", daha "kıvrak", daha "hafıf", daha "cıvıl cıvıl". Kendi hesabıma "olgunluk sınavına" Fransa yerine, Italya'da girmeyi yeğlerdim! Çevreyle ilgili, genel kültür düzeyi yüksek, iyi gazete okuru olan her öğrencinin kolaylıkla ve "keyifle" ya- nrtlayabileceği sorularyöneltilmiş Italya'da "edebiyat bölümü" öğrencilerine. "Fen-edebiyat" ve "meslek liseleri" öğrencileri Çiz- me'de ayn sınavlara giriyor. "Edebiyat bölümü" öğ- rencilerinin olgunluk sınavı iki aşamadan oluşuyor. Ya- zılı ilk aşamada öğrencilere 4 tip tercih hakkı verili- yor: "metin analizi"; "deneme yazısı, makale"; "tari- hi analiz"; "genel temalar"... "Metin analizini" tercih edenlere ilk seçenek ola- rak Eugenio Montale'nin bir şiiri sorulmuş. Sınavın en klasik sorusu bu. "Deneme yazısı, makale" bölümünde "edebi" ko- nularayönelen öğrencilere -Cicerone, Dante, Man- zoni, Verga, Saint Exupefy (tabii ki Küçük Prens) Pa- vese, Uhlman gibi yazarların- "dostluk ve arkadaş- lık" üzerine yazdığı metinlerden alıntılar yapılmış. Bun- lann arasında Francesco Guccini gibi çağdaş bir şar- kıcının (bizdeki karşıtı Sezen Aksu olabilirdi) dostluk üzerine yazdığı ve bestelediği popüler bir şarkının sözleri de var. Bu metinlerden hareketle öğrenciler- den "dostluk" üzerine bir makale yazmalan istenmiş. En "tercih edilen" bölüm buymuş. Sınava katılan öğ- rencilerin yüzde 55'i bu konuyu işlemiş. 'Felsefe neye yarar?' "Deneme" tarzını seçenler, tercihlerini "sosyo-eko- nomik", "siyasi" ve "teknik" alanlarda da yapabiliyor- lar. "Sosyo-ekonomik" tema olarak mesela Italya'da son zamanlann yükselen trendi "felsefe merakı" mer- cek altına alınmış. Bunu biraz açmam lazım. TV'lerin "aptallaştıncı" etkisine karşılık son yıllarda yeni bir moda çıktı Ital- ya'da. Kent meydanlannda felsefe, şiir, kitap gece- leri düzenleniyor. Meydanın ortasına kurulan kürsü- ler etrafında - "açık oturum" havasında- TV'lerin "dü- sük reytingin;.) bulduğu kültür tartışmalan yapılıyor. Inanılmaz ilgi yaratan bu yeni fenomen, Beriusconi TV'lerine karşı Italya'nın icat ettiği bir antidot aslında. Işte olgunluk sınavına giren çocuklardan Modena kentinin "Felsefe Fesriva//"(!) ve "meydanlara inen fel- sefe" üzerinde -yeni bir "sosyal" trend olarak- fikir yü- retmeleri isteniyor. Burda da gazete makalelerinden ömekler verilmiş. öğrencilerin bunları "yorumlama- sı" gerekiyor. Ve Avrupa Anayasası'nı tartışml "Siyasi tema" seçenlerden ise -gene aynı şekilde gazete ve düşünce dergilerinden hareketle- çok gün- cel bir konuyu; "Avrupa Anayasas/"nı tartışmalan is- teniyor. Beş siyaset yazannın AB Anayasası'nı des- tekleyen ve karşı çıkan yazılarından alıntılar yapılmış. Sorunlarsıralanmış. Ses getiren Hıristiyanlıktartışma- sı gündeme getirilmiş. "8u konuda siz ne düşünü- yorsunuz" deniyor özetle. "Teknik tema": "Doğanın, şiirin ve benliğin, ruh ha- lininzamanı" -zamanm göreceliği- hakktnda... "Tari- hi analizi" tercih edenlerden de "20. yüzyılın çifte gerçeği: ilerici ve trajikyüzünü" incelemeleri; "genel temalan"^ seçenlerden "yurttaşlık kültürü ve legalite prensibi" üzerinde bir "analiz" yapmalan isteniyor. Bu sorulara yanıt verebilmek, sağlam bir "muha- keme yeteneği", güçlü bir "kalem " ve "yaratıcılık" ge^ rektiriyor. Bir de bizim ÖSS'yi düşünün! Eğitime de "Kopenhag kriterleri" uygulama zamanı gelmedi mi sizce? B U L M A C A SEDAT YAŞAYAJS 1 1 SOLMNSAĞA: 1/ Istanbul'da medya kuru- luşlannın yer 2 aldığı semt. 2/ 3 Bademdenya- pılan şerbet... Eski dilde su. 3/ Doğrusal hareketi dön- me hareketine ya da dönme hareketini doğrusal hare- kete dönüştüren me- kanik düzenek... Püs- kürtü.4/Birgıdamad- 2 desi...GüneyAmeri- 3 ka'da yaşayan, tavu- 4 ğa benzer bir kuş. 5/ 5 Uzayda ekseni çevre- 6 sinde yavaşça dönen. kızgın gaz ve tozlar- 8 I dan oluşmuş gök var- 91 hğı... Ilave. 6/Cüız, iayıf7/Bir orgânımız... Belır- ti, gösterge. 8/ Sert b r içki... Gelir. 9/Eskiden Kü- tahya-Denizli arasıniaki bölgeve verilen ad. YUKAMDAN AŞ4ĞIYA: 1/Yoğurtludönerke'iap. 2/Flört....Gemininsuyü- zeyindeki hızını ölçnede kullanılan alet. 3/ Üstü kapalı olarak anlaöni... Berilyum elementinin sim- gesi... Kuzu sesi. 4/ '»lersin yöresine özgü, çok kü- çük kesilmiş etle y<püan bir kebap. 5/ Karşüıkh olarak birbirini etkâUme. 6/Bir nota... Kuram nite- hğinde olan. 7/Lanteı elementinin simgesi... "Naz- h —-": Yazanmız. VDin adamlannın simgesi sa- yılanbaşlık... Yunatabecesinde bir harf. 9/Başka- lanrun haklanı ararrayı meslek edirflniş kimse. "
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle