Katalog

21 HAZİRAN 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr 15 HAYATIN ÖTE YAKASI FERİDUN ANDAÇ Gttarm ustan btanbufda • Kültür Servisi - Brezilyalı kJasık gitar ustası Cristina Azuma yann saat 20.30'da Akbank Kültür Sanat Merkezi'nde bir konser, 23 Haziran'da saat 16.00'da da genç müzisyenler için bir masterclass verecek. 16 yaşından bu yana solo ve orkestra kayıtlan yapan, Brezilyalı ve Fransız çağdaş bestecilerle çalışan Azuma, Paris'te Sorbonne Üniversitesi'nde dersler veriyor. 18. yüzyıl sonu müzikleri üzerinde uzmanlaşan sanatçının uluslararası ödüller kazandığı CD'lerinden Cantatos albümü Hindistan'dan sonra Amerika'da eleştirmenler tarafından yıluı en iyi beş CD'sinden bin seçildı. (0 212 282 84 30) MHü Miicadeleye Ik Adrnı • ANKARA (AA) - Amasya'da düzenlenen Atatürk Kültür ve Sanat Şöleni kapsamında, yanna kadar 'Milli Mücadeleye Ilk Adım" konulu pul sergisinde, özel tarih damgası kullarulacağı bildirildi. PTT Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, 'Milli Mücadeleye Ilk Adım Konulu Pul Sergisi 18-22.06.2004 - Amasya' ibareli özel gün damgası talepleri, Bimarhane-Amasya adresinde yerine getirilecek. Aynca, yann, 'Amasya Tamimi'nin 85. Yıl Etkinlikleri' konulu özel gün zarfi satışa sunulacak. Konuyla ilgili olarak hazırlanan pullu ve damgalı özel gün zarfi, 3 ay satışta kalacak. Tıp ödiüü tasanmı • Kültür Servisi - '5. Bayındır Hastanesi Tıp Ödülleri' (13-15 Eylül) kapsamında verilecek olan ödül heykelciğinin tasanmı yanşmayla belirlenecek. '5. Tıp Ödülleri ve Bilimsel Etkinlikler Haftası' sırasında verilecek olan ödüller için tasarlanacak heykelciklerin 30 Temmuz'a kadar teslün edilmesi gerekiyor. En iyi tasanmın 2.5 milyar TL ile ödüllendirileceği yanşmanın sonuçlan 15 Ağustos'ta açıklanacak. Yanşmanın seçıci kurulu; Doç. Dr. Mehmet Astekin, Ertuğ Atlı, Bülent Kiymir, Necati Özkan, Prof. Dr. Ferit özgen, Prof. Dr. Hasip Pektaş, Yard. Doç. Zekiye Sankartal'dan oluşuyor. (0 312 289 70 81) Vakvak Amca ünlü kaldınmda • ANKARA (AA) - Walt Disney'in 70 yaşına basan 'asabi ördeği' Vakvak Amca için, Hollywood'daki Ünlüler Kaldınmı'na yıldız konulacak. Kaldınma hangi isimlerin yıldızının konulacağına karar veren Hollywood Chamber of Commerce, Carl Barks tarafmdan 9 Haziran 1934'te yaratılan ve geçen günlerde 70. yaşına basan Vakvak Amca'nın da yıldızlı ünlüler arasına katılmasma karar verdi. Donald Duck'la birlikte ünlü aktör Antonio Banderas, James Scotty Doohan, Tom Brokaw ve Al Green de yıldız sahibi olacak. Yaşayabilmek sannsı...'Liege hep böyle miydi' diye so- ruyordun kendine. Pusank bir hava, dar sokaklar, tuğla duvarlı evler, nehrin koy- gun akışı... Kenti ikiye bölen Me- use Nehri'nin doğu yakasında olup bitenlerden batıdakilenn ha- berinin olmaması doğal gelmişti sana. Aldatan ve aldanan bakışlann bannağı bir kent, fabrikalan, tar- lalan, ıssızlığa gömülen köy ev- leriyle yaşanılası değil, ölünesi bir yerdi senin için. Bazı kentler öyledir. Uçuşarak gelirsiniz, her bir ipiltide kendi- nizi bulursunuz orada... Ama ya- şadıklannız birsannya dönüşme- ye başladığında, kent bir perde gibi iner gözünüze. Bu kez baş- ka seyirlere tanık olur, başka ha- yatlann sızısıyla yol alırsınız. Çözüntüye uğrar, silinirsiniz yer- yüzünden. Bilmediğin bir ülkenin sınınn- dan geçip uçuşarak vardığın kent, şenlikli gelmişti sana ilkten. Bir değirmenden bozma taş evde geceleri gündüzlere erdir- diniz. Şansonlar dinlediniz Jac- ques Brel'den. Marguerite Yo- urcenar elinden düşmemişti. 'Ten esrir, ruh çözülür. bakış ölür burada'; defterınin bir kö- şesine yazmıştın bunu. Slmdl böyleylz senlnle Âşığın, o yeşil gözlü kıpır kıpır ka- dın, başka göklerde uçuyordu, sen oğ- luyla oyunlar kuruyordun. Acıdan acıydı sana, gözlerini teslim ertiğin insanın kaçıp kaçıp gitmelerine, giz- liden gizliye sözler etmelerine tanık olman. 0 gün, güneş, tuğla duvarlan ısıt- maya başlamışh. Eski kentin keşfine çıkmıştınız bir- likte. Çocukluğunun geçtiği avlulu evden söz ediyordu. Dokunmak, elle- rinden tutmak istiyordun. Bir başka izin ürküntüsüyle yanıyordu bedenin. 0, hiçbir şey yokmuşçasına davra- ngeborg Bachmann'ın Malina'da dile getirdiği o sannlı hayatlann yazıdaki görünüşü, burada gerçekliğin kendisi olarak karşına çıkıyordu. Görüyordun ki; sanat, hiç de hayatı taklit etmiyordu, bizzat kendisiydi bunun. Oradan süzülenlerin oluşturduğu duyarlık eğer yazıda yeni bir renge, biçime dönüşüyorsa, bu dili iyi öğrenmek gerekiyor. nıyordu. Kolundan çekele\ip suyu tükenmiş çeşmenin önüne getirdin. "Şimdi böyleyiz seninie, şu köpii- ren yeşilin, ısıtan güneşin artık bir faydası yok. Suyu kesildi sevgimi- zin..." gibisınden sözler ettin. Sus- muştu. Çarşıya inmiştiniz. Bir kitapçıya girip, Malina'nın Fransızcasını bulup almıştın. Aynksı duran bakışlannda ezincin suretini gördün. Acınıza bir aracı kıl- mak istemiştin besbelli. Bir başka söz anlatmalıydı bu sannyı... Henüz bir tende filizeduran iki sev- ginin bendinden geçmemiştin onu ta- nıdığında... Sana yabancıydı duygu- da/düşüncede ayn ırmaklarda akma- nın güzelliği. Birinden ötekine taşma durumlanndan söz bile edemezdin... Aşk. benllfle tutulan ayna Dilin buna yaban, gönlün kapalıy- dı. O ise cennetle cehennemi bir ara- da yaşıyordu... Sevmenin dillerinde şakıyordu bazen. "Bu zenginlik tüm- lemektir ruhu, bütünleşmesidir in- sanın kendi kendisiyle" demişti. Ona doğru yolculuğunda benliğini tanıma serüvenini de yaşıyordun. Aşk, benliğe tutulan ayna. Kaçama- dığın tufan, alıp savuran kasırga... Yaşadıklannla okuduklannın yüz- leştiği mekânın adıydı, Li- ege... Ingeborg Bach- mann'ın Malina'da dile getirdiği o sannlı hayatla- nn yazıdaki gö- rünüşü, burada gerçekliğin ken- disi olarak karşı- na çıkıyordu. Görüyordun ki; sanat, hiç de haya- tı taklit etmiyordu, bizzat kendisiydi bunun. Oradan sü- zülenlerin oluştur- duğu duyarlık eğer yazıda yeni bir ren- ge, biçime dönüşü- yorsa, bu dili iyi öğrenmek gerekiyor. Malina, kült anlatı Her insanı arada bir yoklayan aşk tufanı, haya- tı gölgeler gölgelemesine de; yaşamak sannsı dedi- ğimiz şeyi öğretir bir bakı- ma. Dostoyevski, Kafka bu soy yazarlardan. Onlara yakın duran Bachmann ıse, beslendiği çağdaş du- yarlık evreninden damıtarak getir- dikleri üzerine kurar anlatısı- nı. Öykülerine, şiirine, Mali- na romanına sinen de budur. Malina, insanın ruhunu oku- yan okutan kült bir anlatıdır. Salt roman olarak bakmanın yeterli olamayacağı kanısında- yım. Psikanalize, modern top- luma, totalitarizme, şiddete. sannya, vb. çağn yapar. Öte yamyla ise bir oda müziğini çagnştıran anlatım incelikleriy- le yüklüdür. Liege aklıma düştüğünde Mali- na'yı; Malina'nın okuma yolculuğu- nu anımsadıkça Liege'i ananm sık sık... OKUMA ÖNERILERI *Ingeborg Bachmann, Malina, Çev.: Ahmet Cemal, Yapı Kredi Yay., 2004, 312 s.; Bu Tufandan Sonra, Haz./Çev.: Ahmet Cemal, Metis Yay., 1990, 166 s.; Toplu Şiirleri, Çev.: Ahmet Cemal, Yapı Kredi Yay., 2004, 180s.;DarZaman, Çev.: Mustafa Ziyalan, VarhkYay, 1998, 64 s. * Aldous Huxley, Sezgi Kapıları, Çev.: tnci Erçetin, Yankı Yay, 1975, 78 s. BELLEK KUTUSU ...yazann gorevı acıyı yadstmak, onun olmadığı yanılsamasını yaratmak, acının izlerini silntek olamaz. Tersine, yazar onu somutluluğuyla benimsemek ve görebilelim diye bir kez daha somutlaştırmak zorundadır. Çünkü hepimizin isteği, görebilen kişiler olabilmektir. Ve bizi o sö'zünü ettiğim gizli acı, deneyimlerin karşısında, özellikle de gerçeğin karşısında duyarlı kılar." Ingeborg Bachmann Irwine Wels 'in çevirmenine ceza H Kültür Servisi - Trainspotting ve Asit Evi adlı kitapların yazan Invine Wels'in son yapıtı 'Porno'nun 2003 Aralık'ında 'halkın ar veya haya duygulannı incittiği' gerekçesiyle toplatılmasının ardından, çevirmen Kıvanç Güney ve Stüdyo îmge Yayınlan sorumlusu Hasan Levent Erseven'in yargılanması da sonuçlandı. Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, Hasan Levent Erseven ve çevirmen Kıvanç Güney'i, "halkın ar veya haya duygulannı incittikleri" gerekçesiyle 2 milyar 857 milyon lira ağır para cezasına mahkûm etti. Türkfilmi konferanslan sürüyor Kültür Servisi - Bahçeşehir Üniversitesi Iletişim Fakülte- si'nin, 'Türk Film Araştırmala- rında Yeni Yönelimler' adlı kon- feranslar dizisi sürüyor. 6. konfe- rans 24-26 Haziran günleri, Istan- bul Fransız Kültür Merkezi işbir- liğiyle, Fransız Kültür Merke- zi'nde gerçekleştirilecek. Konubaşlıklannın 'Zamana Bırakmak - Zamanla Bırak- mak\ 'Yönelim: Hatırlayarak mı, Unutarak mı?'. 'Tarih \azı- mında Hatıriama ve ünutmanın Işlevleri', 'Sinema Tarihi ve Film Analizi tlişkisi\ 'Türk Si- nemasının Kendi Tarihine Bakı- şı', 'Bellek ve Bellek Yitimi', 'Keyif ve Yas', 'Özdeşleşme ve Duygu Boşahmı', 'Sinema Ön- cesi - Sinema Dışı Seyir ve Seyir- ci' olarak belirlendiği etkinlikte geçen yıl yitirdiğimiz sinema araş- tırmacısı Sadi Konuralp'in de anılacak. Sinema tanhçisi ve Bah- çeşehir Üniversitesi öğretim gö- revlisi Giovanni Scognamillo, Türk sinema tarihinde seyir konu- sunu ele alırken Han'ard Üniver- sitesi'nden Prof. Dr. Cemal Kafa- dar konferansın tarih ve seyir te- malannı buluşturan bir sunuş ya- pacak. Etkinlikte aynca, akade- misyenler, sinema tarihçileri ve yazarlar bildıriler sunacak. (0212 4421816) MEHMET GÜNSUR 1955-2004 Lacivert Kayıkta Bahk Tutan Ressam "Sis de yok, ama uzaklardan bir düdük sesi geliyor sanki. Mehmet o sesin çağrısına uydu. Artık, işe gelmeyecek. Biz, çalışma arkadaşları ve dostfarı olarak onun bıraktığı kocaman boşluğu, biliyoruz ki hiç dolduramayacağız. Mehmet Günsür'ü 22 Haziran Salı günü Levent Camii'nde öğle vakti kılınacak namazdan sonra Demirciköy Mezarlığı'ndan dostlukla uğurlayacağız. LD UJE Merhum ressam Nedim Günsür ve Emine Günsür'ün biricik oğulları, Yazgülü ve Nedim Şefik Deniz'in babaları, Çağla Ölçü Günsür'ün sevgili eşi Mehmet Günsür'ü kaybettik. Onu 22 Haziran 2004 Salı günü, öğle namazı sonrasında Levent Camii'nden uğurlayacak ve Demirciköy Mezarlığı'na defnedeceğiz. AİLESİ