Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2-1 HAZİRAN 2004 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Sosyal güvenlik sistemini inceleyen Dünya Bankası'ndan şaka gibi bir öneri geldi:
'Emekli maaşındanvergi alın'
ASGARİ ÜCRETLİ. 1 KİLO ET İÇİN 9 SAAT CALISMAK ZORUNDA
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türk Harb-Iş Sendikası'nın araştır-
masınagöre, asgari ücretli bir işçi, bir
kilo et için 9, bir kilo beyaz peynir
için 5, l kilo kiraz için ise 3 saat ça-
lışmak zorunda.
Türk Harb-îş Sendikal Politikalar
Araştırma Merkezi'nce yapılan araş-
tınnada, 303 milyon 79 bin 500 lira
olan asgari ücretle çalışan işçinin, çe-
şitli ürünler karşısındaki alım gücü
değerlendirildi.
Araştırmaya göre, asgari ücretli bir
işçinin bir kilo et için 9, bir kilo be-
yaz peynir için 5, l kilo kiraz için ise
3 saat çalışması gerekiyor. Asgari üc-
retli işçi, aylığıyla 25 kilo et, 44 kilo
beyaz peynir ya da 76 kilo kiraz ala-
biliyor.
Araştırmaya göre, asgari ücretle
çahşan bir işçinin bir kilogram ürün
alabilmesi için çalışması gereken sa-
atler şöyle:
Dana eti (9 saat), beyaz peynir (5
saat), süt (l saat), yoğurt (1.5 saat),
ayçiçek yağı (2 saat), toz şeker (1 sa-
at 20 dakika), reçel (4.5 saat), zeytin
(4 saat), çay (4.5 saat), elma (45 da-
kika), kiraz (3 saat), taze fasulye (2
saat 10 dakika), patlıcan (1 saat 20
dakika), patates (20 dakika), kuru so-
gan (50 dakika).
ANK\RA(CumhurryetBürosu)-
Hükümet, sosyal güvenlik kuruluş-
lannda öncelilde norm ve standart
birliği sağlanması, ardmdan Emek-
li Sandığı, SSK ve Bağ-Kur'un tek
çatı altında birleştirilmesini hedefle-
yen çalışmasını sürdürüyor. Bunun
için oluşturulan özel komisyonun
çalışmalannda Dünya Bankası uz-
manlannca hazırlanan "Türld-
ye'nin Emekiitik Sistemi ve Reform
Onerüeri" başlıklı raporu değerlen-
dirildi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ba-
kanlığı ve 3 sosyal güvenlik kurulu-
şunun yam sıra Hazine, DPT ve Ma-
liye Bakanlığı temsilcilerinden olu-
şan özel komisyonda, öncelikle
mevcut sistemin sorunlanna ilişkin
• Reform çalışmalanm
masaya koyarak Emeklilik
Raporu hazırlayan Dünya
Bankası, sorunlan
sıraladıktan sonra öneriler
sundu; aylıklar düşsün, vergi
alın, maaş bağlama pranı
düşürülsün, yaş yükseltilsin.
bir tespit dosyası masaya konuldu.
Dosya ile birlikte Dünya Bankası
uzmanlannca hazırlanan "Türld-
ye'nin Emeklilik Sistemi ve Reform
Onerüeri" raporu da gündeme geti-
rildi.
Büyüyen açıklara dikkat çekilen
rapora göre, sorunlardan bazılan
Hükümet, Türkiye için iyi olanı belirlemeye Dünya Bankası'nı memur etti
Dogalâaz da oııLıra ematıet edfldi
MURATKIŞLALI
ANKARA - Dünya Banka-
sı'nın (DB) AKP hükümetinin
isteği üzerine hazırladığı Türki-
ye'nin doğalgaz politikasını be-
lirleyecek "Doğalgaz Sektörü
Notu" taslağında, Türkiye 'nin
ulusal çıkarlanndan "tekbirke-
time dahi" bahsedilmiyor. Yeri-
ne, "Türkiye doğalgaz — —
potitikasıpazannyenigi-
renlere açılmasının sağ-
lanması yönündedir"
denerek Dünya Banka-
sı'nın, doğalgaz piyasa-
sındakı liberalleşmeyi
"büyük bir memnuni- — —
yede" karşıladığı belirtiliyor.
DB'nin hazırladığı öneriler-
de "ulusal çıkar açısı eksikiiği-
ne" karşm. Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakaru Hilmi Gûler, ba-
kan olduktan sonra yaptığı pek
çok konuşmada "ulusal çıkar-
vann önceüğini'' söyleminin en
önemli unsurlanndan biri hali-
ne getirmişti.
Taslak notta, piyasalann özel
sektöre açılmasına yönelik de-
ğişimin "bazı önemli alanlarda
hayal kınklığı yaraür derecede
yavaş," kaldığını belırtiyor.
Taslak notta yavaş kalınan
diğer bazı konular ise "sektör-
deld devkt tekeH BOTAŞ'm hâ-
lâ tek ithalatçı konumunda o\-
ması, doğalgaz toptan pazann-
• Dünya Bankası Türkiye'nin
doğalgaz politikasını belirlemeye
yönelik hazırlanan notta hedefi "pazan
açma" olarak belirleyerek "ulusal
çıkarlardan" bir kelime dahi söz etmedi.
rflerde bulunmak üzere göreve
davet edilmesine altyapı oJuştur-
muştur" deniliyor.
Taslağın "Bu notun amacı"
adlı bölümünde, değişimin ya-
vaş kaldığı alanlar arasında "ya-
bancı yaanmcılann sektöre olan
ügtsinin azalmas)" da yer alıyor.
Yavaş kalınan diğer konular ise
"sektördeki devlet teketi BO-
TAŞ'mhâlâ tek ithalat-
çı konumunda olmas,
doğalgaz toptan paza-
nnda rekahstçi bir or-
tam varanlamaması ve
sektörün tekeki oüna-
sı ve şeffaflık içerme-
mesi" olarak sıralanı-
da rekabetçi bir ortam varanla-
maması ve sektörün tekeki ol-
ması ve şeffaflık içermemesi"
olarak sıralamyor.
2003 'te iktidara gelen hükü-
metin "hâlâ doğalgaz sektörüne
yönetik nryetini kamuya acıkla-
madığT ifade edilen notta, "Bu
durum Dünya Bankası'nın do-
ğalgaz stratejisi konusunda öne-
yor. Yapılması gerekli bazı deği-
şiklikler ise şöyle: " 'tzlenecek
politikalarmetnı' ohıştunıbnası;
'Danışma kurulu' ohıştunıbna-
s; değişim için bir yol haritası çi-
zilmesi. hükümet içinde bu işten
sorumlu bir 'Değişim Şampiyo-
nu' betirlenipatanmasL doğalga-
zuı ulusal enerji politikasımn
içinde yer almasL"
Hazırlanan taslakta, doğalgaz piyasasmın özel sektöre
açıbnasma yönelik değişimin yavaş kaldığı beürtildi
şöyle:
• Genç emekli sayısı yüksek. SSK
emeklilerinin yüzde 62'si 58-60 ya-
şın altında bulunuyor.
• Uzun vadede prim ödeme süre-
si, emeklilik süresine göre fazla kı-
sa. 19.4 yıl prim ödeme süresi kar-
şılığında SSK emeklisi kadınlarda
34 yıl, erkeklerde 28 yıl emekli ma-
aşı ödeniyor.
• Aylık bağlama oranlan çok
yüksek.
• Prime esas kazançlar ile emek-
li ayhğının bağlanmasında esas alı-
nan endeksler farklı. Memur maaş-
lannın bir bölümü prime tabi değil.
Raporda, şu önerilere yer veril-
di:
• Türkiye'de fazla sayıda genç
emekli var. SSK emeklile-
rinin yüzde 62'si 58-60 ya-
şın altında bulunuyor.
• Uzun vadede prim
ödeme süresi, emeklilik sü-
resine göre fazla kısa. 19.4
yıl prim ödeme süresi kar-
şılığında SSK emeklisi ka-
dınlara 34 yıl, erkeklere 28
yıl emekli maaşı ödeniyor.
• Aylık bağlama oranla-
n çok yüksek, prime esas
kazançlar ile emekli ayhğı-
nın bağlanmasında esas alı-
nan endeksler farklı. Me-
mur maaşlannın bir bölü-
mü prime tabi değil.
• En azından uzun va-
dede emeklilik yaşı yük-
seltilmeli.
• Aylık bağlama oran-
lan, uluslararası seviyeye
indirilmeli.
• Prime esas kazanç uy-
gulamasına geçilmeli, ma-
aşlardaki artış prime aynı
oranda yansımalı.
• Ücret tespiti, enflasyo-
na ya da enflasyon artı gay-
ri safı milli hasıla büyüme
hızırun yansına göre yapıl-
malı.
• Emekli aylıklan ya da
prime esas aylık vergilen-
dirilmeli. Vergileme özel-
likle genç emekliler ve
yüksek emekli aylıklan
için uygulanmalı.
ZEYTtNBURNU 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL
AÇIK ARTTIRMA tLANI
Dosya No: 2002/778 Tal.
Sabbnasma karar veriien gayrimenkulfin,
Tapu kaydı: Zeytinburnu, Merkezefendı Mahallesi, 487 pafta, 2937 ada, 1 parsel sayüı 2303.00 m2 miktarlı, bod-
rum, zemin ve iki normal kargir işyeri vasıflı anagaynmenkulde kunılmuş bulunan kat mülkiyetine göre bodrum kat-
ta 252/3000 arsa paylı (2) bağımsız bölüm sıra numaralı ünalathanenin 90/288 hissesi, zemin katta 108/3000 arsa
paylı (10) bağımsız bölüm sıra numaralı asma katlı imalathanenın 1/3 hissesi, zemin katta 84 3000 arsa paylı (11) ba-
ğımsız bölüm sıra numaralı asma katlı imalathanenın 1/3 hissesi, zemin katta 20/3000 arsa paylı (12) bağımsız bölüm
sıra numaralı imalathanenin 1/3 hissesi, 1. katta 80/3000 arsa paylı (25) bağımsız bölüm sıra numaralı imalathanenin
1 12 hissesi, 2. katta 803000 arsa paylı (41) bağımsız bölüm sıra numaralı imalathanenin 1/12 hissesi.
tmar durumu: Zeytinbumu Belediye Başkanlığı'nın lmar ve Planlama Müdürlüğü Imar Uygulama Bürosu dosya-
sında mevcut 26.12. 2002 tarih ve 2002/4923 sayılı imar durumu yazısında 1/1000 ölçekli 23.06.2000 t. tarihli planda
ticaret-hizmet-konut bölgesinde kalmaktadır. Max KAKS: 1.60'tır. Min. TAKS: 0.20'dir. 2000 m2 ve üzerindeki par-
sellerde Max KAKS: 2. 00'dir. Sur tecrit bandında Max KAKS: 050 ve Max H: 6.50'dir. Min parsel alanı 1000 m2
proje planuıda: kat mülkiyetine esas 77/2220 sayı ile tasdikli projesinin kat planında: bodrum katta (2) bağ. bölüm
numaralı imalathane 354.40 m2 alanındadır. Zemin katta (10) bağ. bölüm numaralı asma katlı imalathane giriş katta
91.00 m2 asma katta 24 m2 olmak üzere toplam 115 m2'dir. Zemin katta (11) bag. bölüm numaralı asma katlı imalat-
hane giriş katta 73 m2 asma katta 48 m2 olmak üzere toplam 121 m2 alanında, zemin katta (12) bağ. bölüm numaralı
imalathane 23.50 m2 alanında, 1. katta (25) bağ. bölüm numaralı imalathane 173 m2 alanında, 2. katta (41) bağ. bö-
lüm numaralı imalathane 173 m2 alanında göstenlmiştir.
Hatihaar durumu: Zeytinburnu Maltepe Mahallesi, Gümüşsuyu Caddesi, Fatih Şehitleri Sokak No:58 adresinde
Aloğlu lş Hanı 1. bodrum kat (2), zemin katta (10), (11), (12) No'lu 1. kat (25) No'lu ve 2. katta (41) No'lu imalatha-
nelerdir.
1. bodrum katta (2) No'lu imalathane anagayrimenkulün arazi eğiminden dolayı Fatih Şehitleri Sokağa göre zemin
kat konumunda olup işyerinin kapı-pencereleri demir doğrama, zemini mozaik kaplı, tavan, duvarlar sıvah ve boyah
olup, elektriği ve suyu mevcuttur. Zemin katta (10) ve (11) bağımsız bölüm nolu asma katlı imalathaneler ile (1) ba-
ğımsız bölüm numaralı imalathanenin yerinde ara duvarlan kaldınhp birleştirihnek suretiyle bir işyeri olarak kulla-
nılmakta olup işyeri zemini mozaik kaplı, duvarlar saten boya, tavanlar asma tavan, kapı-vitrin ahşap doğrama ve file
tel kepenkli, teşhir satış ve idare yeri olarak kullamlan bölümleri kullanma birimleri niteliklerine uygun malzemelerle
tezyin edilmiş, elektriği ve suyu vardır.
1. katta (25) bağımsız bölüm numaralı imalathane zemini mozaik kaph, tavan-duvarlan sıvalı boyaü, kapı-pencere-
ler demir doğrama olup, sanayi elektriği mevcuttur.
2. katta (41) bağımsız bölüm numaralı ünalathanenin zemini mozaik kaph, tavan duvarlar sıvalı-boyalı, kapı demir
pencereler PVC doğrama olup, sanayi elektriği mevcuttur.
Kıymeti: (2) bağunsız bölüm nolu 252/3000 arsa paylı bodrum katta 354.40 m2 imalathanenin 90/288 hissesi
40.000.000.000.-TL,
(10) bağımsız bölüm nolu 108/3000 arsa paylı zemin katta 115.00 m2 alanlı asma katlı imalathanenin 1 3 hissesi
17.000.000.000.-TL,
(11) bağımsız bölüm nolu 843000 arsa paylı zemin katta 121.00 m2 alanlı asma katlı imalathanenin 1/3 hissesi
18.000.000.000.-TL,
(12) bağımsız bölüm nolu 20/3000 arsa paylı zemin katta 23.50 m2 alanlı imalathanenin 1/3 hissesi 3.000.
000.000.-TL,
(25) bağımsız bölüm nolu 803000 arsa paylı 1. katta 173.00 m2 alanlı imalathanenin 1/12 hissesi 2.800.000. 000.-
TL.
(41) bağımsız bölüm nolu 80 3000 arsa paylı 2. katta 173.00 m2 alanlı imalathanenin 1'12 hissesi 3.200.000. 000.-
TL bedelle ihaleye çıkanlmıştır.
1- Satış, 2. Icra Müdürlügü'nde 02.08.2004 tarihinde, (2) Noiu bağımsız bölümün 90/288 hissesi saat 14.00'ten
14.15"e kadar, (10) No'lu bağımsız bölümün 13 hissesi saat 14.20'den 14.35'e kadar, (11) No'lu bağımsız bölümün
1/3 hissesi saat 14.40'tan 14.55'e kadar, (12) No'lu bağımsız bölümün 1 3 hissesi saat 15. OO'ten 15.15'e kadar, (25)
No'lu bağımsız bölümün 112 hissesi saat 15.20'den 15.35'e kadar, (41) No'lu bağımısız bölümün 1 12 hissesi saat
15.40'tan 15.55'e kadar açık arttırma suretiyle satılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin yüzde 60'ını ve riiç-
hanlı alacaklılar varsa alacaklan toplammı ve satış masraflannı geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı
çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla gayrimenkul, tarihinde yukanda yazılı yer, 12.08. 2004 gün
ve saatlerde ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da gayrimenkul için teklif edilen bedelin tahmin edilen
kıvmetin yüzde 40'ını buhnası ve satış ısteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplammdan fazla ohnası ve bun-
dan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflannı geçmesi lazımdır. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, gayrimen-
kulün tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mek-
tubunu vermeleri lazımdır. Satış, peşin para ile yapılacaktır. Alıcı talep ederse 10 günü geçmemek üzere mehil verile-
bilir. KDV damga resmi. tapu alıcı harcı alıcıya, tellaliye resmi satıcıya aittir. Satış tarihi itibariyle gayrimenkulün ay-
nına ilişkin ödenmemiş vergiler varsa satış bedelinden ödenir. 3- îpotek sahıbi alacaklılarla diğer ilgililerin (ilgililer
tabırine irtifak hakkı sahipleri de dahildir) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan id-
dialannı dayanağı belgeleri ile ilan tarihınden itibaren on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdir-
de haklan tapu sicili ile sabıt olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4- İhaleye katılıp daha sonra ihale bede-
lini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefılleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli
arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizi aynca hükme hacet kahnaksızm dairemizce tahsil olu-
nacak. fark varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname. ilan tarihınden itibaren herkesın görebihnesi
için müdürlüğümüzde açık olup masrafı venldiği takdırde isteyen alıcıya, gayrimenkulün satış şartnamesinin bir ör-
neği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatuu kabul etmiş sayılacaklan, baskaca
bilgi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmalan. 7- Satış ilanı ilgililerin dos-
ya ve tapu kaydında yazılı adreslerine tebliğe gönderilmış olup, adrese tebligat yapıhnaması halinde ilgililer ve adres-
leri bilinmeyenler için de işbu satış ilanının, ilanen tebligat yerine kaim olacağı ilan olunur. 09.06.2004
Basın: 27347
İc ve dıs
borclar
katlanıyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Maliye Bakaru
Kemal Unakrtan, 30
Ekim 2002'den, bu yılın
mart ayı sonuna deİc dış
borç stokunun 7 milyar
674 milyon dolar, iç
borcun da 59 katrilyon
lira arttığını bildirdi.
Unalatan, CHP Adana
Milletvekili AtiDa
Başoğhı'nun soru
önergesini yanıtladı.
Rakamlara göre
Türkiye'nin toplam dış
borcu 62.5 milyar dolar,
iç borcu ise 203 katrilyon
708 trilyon düzeyine
ulaştı. Atilla Başoğlu,
hükümetin vergi
toplamaya yönelik ciddi
bir program yapmaması
halinde bu borç düzeyi
nedeniyle tekrar bir kriz
yaşanabileceği
uyansında bulundu.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Piriştina'
Kimi anlar çarpıctdır; toplumsal bilince şınnga etkisi
yapar. Izmir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina'nın ölü-
mü deöyleoldu. Ülkeyi uyandırdı. Toplum, uzun birsü-
redir iyice unuttuğu, dostluk, doğruluk ve çalışkanlık
gibi bazı güzeflikleri anımsadı, yeniden farkına vardı.
Eğitim düzeniniz bireyin yeteneklerini geliştirecek
yerde törpülüyorsa, bu yetenekler hayata atıldıktan
sonra su yüzüne çıkar mı? Bu sorunun yanıtını eğitbi-
limciler tartışadursun, Piriştina, saklı yeteneklerini ya-
şamın kazandırdığı deneyimlerin ince telleriyfe örme-
sini başaran, gerçekten az bulunur bir kişiydi. Yüzey-
sel değil derinlemesine bir çözümleme yetisi, göze hoş
görünmenin kolaycılığını değil, kalıcı, yarariıyı seçerek
iş yapma özeni; bunlantamamlayan tasanm ve uygu-
lama dakikliği, bu yapıcı kişiliğin iskeletiydi.
Çalışma yaşamının ilk yıllannda Piriştina özel sektör-
de yöneticilik yaptı. lş ya da sermaye âleminin o yan-
sı görünmeyen; kayrt dışında kalan labirentlerinde, ki-
re bulaşmadan başanyı yakalamanın oluşturduğu ça-
lışma aşkını sonradan kamu alanında hizmete dönüş-
türmenin kişiliği güçlendirici devingenliği Piriştina'yı
büyüten güzelliklerin en anlamlısıdır.
Halka hizmeti, en ince aynntılann tasanmlannın or-
taklığında odaklaştırarak yaşama geçirmenin lezzeti-
ni, çalışma arkadaşlan, emekçileri ve halkıyla biriikte
tatmanın yarattığı yapıcı kişilik, gelecek kuşaklann zi-
hinlerine kazımasına neden olacak örneklerdir. Yaptık-
lan ve yapmadıklanyla Piriştina, olağan sayılması ge-
rekenin, bu ülkenin koşullannda nasıl olağandışı bir ni-
telik kazandığının odak noktasıdır.
Millervekilliğinde ve özellikle de Izmir Belediye Baş-
kanlığı'nda, siyasetin gerçekten çok kirii zemininde te-
miz kalabilmenin verdiği bir büyük güç, özgüvene da-
yalı iş becerisinin saklandığı sırsandığıdır. Piriştina için
siyaset, kişiye bağlılığın bağnazca darlığında değil, il-
kelerin gücünün genişliğinde yapılmalıdır. Ya kayıtsız
koşulsuz benimle olursun ya da yok olursun daraltıl-
mış mantığına Piriştina'da yer yoktur. Eşitlik, özgüriük
ve dayanışma, sözde değil özde yaşama geçirilmeli-
dir. Insan onurunun giderek çok daha hızlı bir biçimde
ayaklar altına alındığı; doğruluğun sudan ucuza, bir
dolara sanlıp pazariandığı; dürüstlüğün iyice unutuldu-
ğu; karşılıklı güvenin her sabah yeniden hançeriendi-
ği; dostiuğun, arkadaşlığın, dayanışmanın yerte bir ol-
duğu; öz çıkann gözleri kör ettiği; kamu yarannın ta-
mamıyla unutulduğu, kısaca toplumsal ahlakın yok
oluşunun alkışlaria tamamlandığı yıllarda, "insan" ka-
labilmeyi başanyordu Piriştina.
Piriştina, aynı zamanda, gerçek bir gönül adamıydı;
yaptıklannı sevgiyle mayalamasını biliyordu. Izmir'in
imanna, doğal ve tarihsel çevre duyariılığının; kültür ve
sanatın bütün yönleriyle yeşermesinin temelleri yer-
leştirildi. Bununia, tüm ilgililerin ömekalabileceği birbi-
reşime ulaşıldı; yalnız bugünün değil, geleceğin de ya-
ratıcılığının altyapısı kuruldu.
Piriştina, hep solcuydu. Dönekliğin, akşam solcu ya-
tıp sabah sağcı kalkmanın moda olduğu günlerde,
özellikie de 12 Eylül sonrasının baskıcı yıllannda, tutar-
lı kişiliğini özenle korumasını bildi. Inancın akıl ile kav-
gasına olanak tanımadan, doğruyu bulma başansının
kaynağı buradadırsanınm. Piriştina'nın solculuğu, ina-
nılmaz bir doğalhk ve duruluktaydı; hiçbir yapaylık ta-
şımadı; yapmacık olmadı. Aynca bu solculuk, günün
koşullannın anlamlı yorumuna yer veren esnekliği için-
de taşıdı; hiç bağnazlık kokmadı; hoşgörü ve yüz yü-
ze görüşme ilke edinilince, dayatmacı ve benmerkez-
ci bir özlemi yansıtan karaktere dönüşmedi. Son yıllar-
da, etnik kökenin neredeyse insan avına neden olacak
bir ilkelliğe sürüklenme olasılığı, Piriştina'ya yabancı
kaldı.
Piriştina, CHP'nin ve kendisinin savunduğu değer-
lerin ülkede iktidarolmasının düşüyle sonsuzluğa uza-
nan son yolculuğuna çıktı; sevenlerine düşen temel gö-
rev, onun bu düşünü gerçeğe dönüştürmek, o değer-
leri egemen kılmak olmalıdır.
• • •
Geçen hafta anlamlı acılar üst üste geldi; Piriştina ile
aynı gün, Dr. Kanpolat'lann oğlu Arda'yı yitirdik. Arda
25 yı/lık kısa yaşamına sanat alanında çok büyük ba-
şanlar sığdırdı. Dünyanın en büyük trajedi eseri, hâlâ,
Hamlet'tir; Arda, bu topraklann yetiştirdiği en iyi Ham-
let oyuncusuydu; onu oynadı.
yakup(a metu.edu.tr
DÜNYA EKONOMÎSlNE BAKIŞ / ERGÎN YILDIZOĞLU LONDRA
Dikkat ederseniz arbk, "küresel-
leşme söyleminin" değil, gelenek-
sel jeopolitiğin diliyle konuşuyo-
ruz: Uzak Doğu'da Çin yükseliyor.
Çin ve Aimanya, Fransa, Ispanya
gibi AB ülkeleri, ABD'nin "arka
bahçesi" Latin Amerika'ya nüfuz
etmeye başladılar. Brezitya bölge-
sel bir güç olmaya başlıyor (The
Economist, 10/06). Rusya aske-
ri harcamalannı yüzde 30 arttın-
yor (Reuters, 17/06). Şangay Iş-
biriiği örgütü (Rusya, Çin, Kıraı-
zistan, Kazakistan, Tacikistan, Oz-
bekistan) perşembe günkü top-
lantısında, ABD'nin Asya politika-
lanna karşı yapacaklannı konuşu-
yor (Asia Times, 19/ 06). Ve en
önemlisi, geçen 10 yılın en büyük
iki küresel projesi (Avrupa Biriiği
ve ABD'nin tek kutuplu dünya pro-
jeleri) ulus devletler gerçeğine çar-
parak yörüngelerinden çıkıyor.
Avrupa Pariamentosu seçimle-
ri, genişlemenin, yeni Avrupa'nın
demokratik ruhunun kutsanması
olacaktı. Ancak katılım, komik de-
necek düzeyde düşüktü. Seç-
menler hemen her ülkede oylan-
nı, Avrupa Biriiği'nin değil, ülkele-
rinin iç politika dinamiklerinin etki-
siyle, bir protesto amacıyla, muha-
lefetpartilerine verdiler. Dahası, bu
protesto, Avrupa Birliği karşrtı par-
tilerin ciddi kazanımlar elde etme-
sine neden oldu.
Birliğe yeni katılan ülkelerin
halkları kesinlikle "birleşik pa-
zar"\n nimetlerinden faydalanmak
istiyoriardı ama ulusal kimliklerini,
daha büyük bir kimlik içinde erit-
meye niyetli değillerdi. Avrupa Bir-
iiği'nin kurucu ülkelerindeki halk
ise genişlemeden, bu yolla yaşa-
nacak bir "iç-küreselleşmenin et-
kisiyle", yaşam koşullannın bozul-
masından korktuğu için hoşnut
değildi. özetle, seçim sonuçlan,
Tony Blair'in eski Dışışleri Baka-
nı Robin Cook'un sözleriyle, "Av-
rupa Birliği projesiyte AB halk-
lannın beklentileri arasında bü-
Istikpapsızlık Artarken...
yük bir uçurumun varlığını",
AB'nin bir ulus devletlertopluluğu
olmaya devam ettiğini gösteriyor-
du. Ulus devletlerin gücü hafta sc~
nundaki Brüksel'de yapılan ana-
yasa toplantısında da kendisini
yadsınamaz bir biçimde hissettir-
di: Uzun ve sert pazartıklardan
sonra cuma gecesi ortaya, ulus
devletleri aşarak siyaşi biriik süre-
cini hızlandırmak yerine, AB için-
de ulus devletlerin varlığını, irade-
lerini kabul eden bir anayasa çık-
tı. ömeğin yeni anayasa üye dev-
letleri Irak gibi tartışmalı dış politi-
ka alanlannda ortak bir polrtika be-
lirlemeye zoria-
mıyor. AB'nin
şirndi bir Kon-
sey başkanı
olacak (eğer bir
isim üzerinde
anlaşılabilirse)
ama Konsey,
aslında AB
içinde ulus
devletierin
temsilcisi oldu-
ğundan, ister
istemez, göreli
bir bağımsızlığa sahip Komis-
yon'un gücünü ulus devletlerden
yana sınırlayacak. Yeni dışişleri
bakanı AB adına konuşacak, ama
yalnızca tüm devfetlerin üzerinde
anlaştığı konularda? Gerçekten
de bû anayasa, kabul edilse bile,
AB'nin, ABD'yi dengeleyecek bir
"süper-devlet" oluşturma projesi
artık yörüngesinden çıktı.
Fransa-Âlmanya'nın pazariıklar
sırasında elde ettikleri, isteyen ül-
kelerin aralanndaki birliği derinleş-
tirmek için daha hızlı davranma
hakkı da ulus devlet politikalanna
öncelik tanıyor. Bundan sonra, Al-
manya- Fransa ekseninin kendi
aralannda bütünleşmeyi derinleş-
tirirken, AB'nin diğer ülkelerini he-.
gemonyalan altına alma çabalan-
nı yoğunlaştırmalannı bekleyebili-
riz. Bu olasılık da yine "oyunun"
ulus devletin kurallanna göre oy-
nanmaya devam edeceğini göste-
riyor.
"Solus slne parlbus"
Soğuk savaştan sonra, ABD'nin
projesi, önümüzdeki yüz yılda ra-
kipsiz, Roma Imparatorluğu için
kullanılan bir deyimle "solus sine
paribus"(1) (yalnız ve hiç bir eşiti
olmayan), kalmayı amaçlıyordu.
Fransa, Aimanya, Çin ve Rusya
bunu "tek ku-
tuplu dünya
kurma projesi"
olarak görüpdi-
renmeye başla-
dılar. Henry
Kissinger'in
VVesphalia
(1648) anlaş-
masıyla kurulan
ulus devletler
düzenine karşı
bir devrim ola-
rak nitelediği bu
proje, bölgemizde, karşımıza
İrak'ın işgali ve Büyük Ortadoğu
Projesi olarak geldi. Bu impara-
torluk projesi gerçekleşseydi "ulus
devletler" dönemi geride kalacak-
tı.
Ancak ABD Irak'ta başanlı ola-
madı; ne direnişi engelleyebildi ne
de halkın güvenini kazanabildi.
Geçen hafta Newsweek Irak hal-
kının yalnızca yüzde 1 'inin "Ko-
alisyon güçlerine" güven duydu-
ğunu aktanyordu (15/06). Başan-
sızlık ABD'nin siyasi, askeri, ahla-
ki fışkenceler), malizaaflannı, göz-
ler önüne serdi, onu diğer büyük
ülkelerin, özellikle NATO'nun yar-
dımı oimadan ilerieyemeyeceği bir
noktaya getirdi. Bu noktada ABD
(AP)
karar çıkartmak için BM'ye geri
dönmek; NATO desteği için G-8
ülkelerinetaviz vererek BOP'yi iyi-
ce sulandırmak zorunda kaldı,
ama yine de istediklerini elde ede-
medi. Üstelik Irak savaşı teroriz-
min artmasına (ABD Dışişleri Ba-
kanlığı raporu, 14/06 Washington
Times), Suudi Arabistan'ın daha
da istikrarsızlaşmasına, dünyada
ABD'ye güvenin iyice azalmasına
neden olmuştu. Geçen hafta
ABD'de, aralannda Reagan ve
baba Bush yönetimlerinde çalış-
mış üst düzey görevlilerin de bu-
lunduğu 27 eski diplomat ve ko-
mutan Bush'u, ABD dış politikası-
nı zayıflatmakla suç\ayan sert bir
deklarasyon yayımladılar (Los
Angeles Times, 16/06). özetle,
ABD'nin "Solus sine paribus"
politikası iflas etti. Böylece yeni-
den, ulus devfetlerarası güçler
dengesi politikasına, rekabete
dayanan, çok kutupJu, ama gide-
rek istikrarsızlaşan bir dünya şekil-
lenmeye başladı.
Sözlerine büyük değer veriien
iki ekonomist/ yatınmcı da bu be-
lirsizlik duygusunun üzerine ade-
ta "tüy diktiler". Dünya ekonomi-
sinin önde gelen iktisatçılanndan,
IMF eski baş ekonomisti Prof.
Kenneth Rogoff. Central Ban-
king dergisiyle yaptığı bir söyleşi-
de dünya ekonomisindeki denge-
sizliklere değindikten sonra, bir
"aşın olay" olasılığına yeterince
önem verilmediğinden yakındı.
Dünyanın en büyük fon yönetimi
şirketi Pimco'nun baş yatınm uz-
manı Bill Gross, Financial Ti-
mes a verdiği bir demeçte "küre-
sel ekonominin son 20-30yılın en
belirsiz döneminiyaşadığını" söy-
ledi. Yine değişimlerin hızlandığı
bir döneme giriyoruz. Ancak, de-
ğişimlerin yönü konusunda kim-
senin bir fikri yok, 1990'ların ba-
şından farklı olarak, egemen duy-
gu bu kez kötümserlik.