Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1*g-HAZlRAN2004PAZARTESl CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
• ••
# IKO ile ilişkiler, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik devlet yapısı nedeniyle hep tartışmalı oldu
./slam örgütününlaiküyesiSE1KAN DEMtRTAŞ
F»rof Dr. BaskmOran'ın "TürkDış
PoHtikasr adlı kitabında irdelediği
gibi, Türkiye-ÎKÖ ilışkileri, Türk
Curmhunyeti'nin laik devlet niteliği
ned«niyle hep tartışmalı oldu:
tKÖ'nün temellerinin atıldığı Ra-
bat toplantısına Türkiye Cumhur-
başfecanı Cevdet Sunay da davet edil-
mişti. Sunay, Türkiye'nin laik bir
devlet olduğunu, bu yüzden adı ts-
lam olan bir konferansa katılmayı dü-
şünrnediğini, bu konuda hükümetin
yetkili olduğunu bildirdi. Hükümet
için katılun karan hem ıç hem dış po-
litika açısından kritik bir karardı.
Anayasasında laik olduğu belirtilen
Türkuye'nin, İslam ortakpaydasında
toplanan bir konferansta yer alması
iç politıkada büyük tepkilere, özellik-
le hakümetin politikasından giderek
rahatsız olan ve bunu belirtmeye baş-
layan ordunun tepkilerine yol aça-
caktı. Aynca konferans içın çaba gös-
teren devletlerin büyük bölümü "ge-
rici" Arap ülkelenydi. Bu ülkelerin
bınaçık, dığeri gızli ıki amaçlan var-
dı: Açık amaç Israil'e karşı gövde
Bulgar Türkleri
ve Kıbrıs
ÎKÖ'den
çok vaat,
az destek
Türkiye, özellikle 1980'li
yıllarda iKÖ'yü önemli dış
politika araçlanndan biri
olarak kullanmaya çalıştı.
Kıbns'ta uluslararası destek
sağlamak isteyen Türkiye,
Bulganstan ve
Yunanistan'daki Türk
soydaşlannın sorunlan için
de tKÖ'yü kullanmak istedi.
Kıbns'ın İKÖ gündemıne
gınşi 1976 yılında,
Türkiye'nin İKÖ
konferansına dışişleri bakanı
düzeyinde katılması üzerine
örgütün de Kıbns Türk
Federe Devleti Başkanı Rauf
Denktaş ile Kıbns
Müftüsü'nü zirveye davet
etmesı üzerine gerçekleşti.
KTFD'nin "konuk" statüsü
19
7
9 yılında yapılan zirve
suasında "gözlemci"
statüsüne yükseltıldı ve
Denktaş, 1981 yılındakı
toplantıda Kıbns Türk Federe
Devleti plakasının arkasına
oturdu. KKTC"nin 1983
yılında bağımsızlığını ilan
etnesi, ÎKÖ'de olumlu yankı
bulmadı. Pakistan ve
Bangladeş gibı ülkelerin
KKTC'yı tanıma
gınşimlerinin ABD
tanfindan geri püskürtülmesi
\eBM'nin 541 sayılı karannı
çıkarmasının ardından ÎKÖ
debu karan kabul etmedi.
Kiicı bir çözüm bulunmasını
deftekledığını açıklamakla
venıenİKÖ, KKTCyı
yeuden "Kıbns Türk
tophımu" olarak nitelemeye
bailadı. ÎKÖ'nün yıllar sonra
lörıs ile ilgili en önemli
acrnını Istanbul konferansı
SL-yında atması bekleniyor.
1X0. 1980'lıyıllann
scrlanna doğru giderek artan
bi'jekilde Türkiye'nin dış
pettikasına giren Bulganstan
^eYunanistan Türklerine
ilı>ün sözlü destek vermekle
yecndi. Batı Trakya
Tmkleri'nin dururnlanyla
ilgüi geçici komiteler kuran
\i:aporlar hazırlayan İKÖ,
k;^ir zaman etkin bir siyasi
acm atmadı.
KuHanma stratejisl
l<Arierdenl990'hyıllara
kâ2r geçen süreçte Türkiye,
1X0 ile ilişkilerinde,
uslarasasfcsorunlara karşı
öşitü önemli bir platform
oi.-ak kullanma strâtejisini
dcrenknsedî. Aricak
Trdye'nin 1990'lann
bündan itibaren İsraü'le
iUıilerini başta askeri ve
s?.^nma sanayii olmak üzere
hs-Jİanda ilerletmesi,
"İKÖ'yii kuHanma
sekte vurdö.'1
'!
• 1980 darbesinin ardından askeri hükümetin sol hareketlere karşı dinciliği
ve aşın sağcılığı beslemesi üzerine, Türkiye'nin ÎKÖ ve Arap ülkeleriyle
ilişkilerinde gelişme yaşandı.
gösterisinde bulunmak; gizli amaç
ise Mısır ve devrimci Arap ülkeleri-
ni azmlıkta bırakarak Arap dünyası-
nın liderliğine soyunan Nasır'a kar-
şı cephe almak, Arap birligini Islam
birliğine dönüştürmekti.
Rabat'ta Ikl önemli karar
Türkiye. bu kutuplaşmanın Orta-
doğu'dalti çıkarlanna aykın olacağı-
nın farkındaydı. Sonuçta Başbakan
Süleyman Demirel. Rabat'tala top-
lantının dini değil, siyasi olduğunu,
katılımın "Laildiğe aykın bir eytem"
olmayacağını açıkladı. Demirel'in,
bunun Türkiye"nin dış politikasına
da aykın olmayacağını açıklaması-
nın ardından Türkiye, Rabat'a dı-
şişleri bakanı düzeyinde, gözlemci
statüsünde katılma karan aldı.
Rabat'ta 2 önemli karar alındı: îs-
rail'ın ışgal ettiği topraklardan çekil-
mesini ve Müslüman ülkelerin dışiş-
leri bakanlarının her yıl toplanması-
m sağlamak üzere daimi sekreterlik
kurmak. Böylece Islam Konferansı
Orgütü'nün ilk adımı atılmış oldu.
Dışişleri Bakanı İhsanSabri Çağla-
yangil, Türkiye 'nin ortak bildiriyi, da-
ha önce BM çerçevesinde kabul etti-
ği kararlara uygunluk ölçüsünde des-
teklediğini bildirdi. Aynca Iran'la bır-
likte IsrailTe diplomatik ilişkileri kes-
meyi reddetti. Türkiye'nin laik niteli-
ğine uygun olmayan bir konu görüşül-
mediği için, Çağlayangil dış politika
açısından bir çekince getirmekle ye-
tindi. Bunakarşın toplanüya kanlınması
iç politikada muhalefetin eleştırileri-
ne neden oldu. Arap devletleri de,
CENTO'ya üye devletlen Batı'nın
sözcülüğünü yapmakla suçladılar.
Lalklik çekincell mektup
Bu eleştiriler üzerine Türkiye,
197O'te Cıdde'de toplanan ve örgüt-
lenmeye doğru ilk adımın atıldığı
Dışişleri Bakanlan Islam Konferan-
sı'na, bir alt düzeyde, dışişleri genel
sekreteriyle katıldı ve daha temkin-
11 da\Tandı. Kurulan sekretaryanın ça-
lışmalanna katılmak istemediği gi-
bi. Islam Konferansı genel sekrete-
rine bir çekince mektubu vererek
"konferans kararlanna anayasası-
nm ve dış poBtikasuun Ukeleriyte bağ-
daşöğı ölçüde kaülacağuu" bildirdi.
Böylece Türkiye laiklik ilkesini göz
önünde bulundurarak bu ilkeye uy-
gun olduğu ölçüde konferans karar-
lanna katılacağını söylüyordu. Is-
lam ülkelen yine de Türkiye'nin fi-
ili varlığından memnundular.
iKÖ'nün hukuki ve siyasi teme-
lini oluşturan Islam Konieransı Ya-
sası'nın ımzaya açılması. Türkiye'de
12 Mart 1971 müdahalesi sonrasın-
da yaşanan ara döneme rastladı. Tür-
kiye, bu yasayı o süreçte imzalama-
dı. Yasanın maddelerinde laikliğe
Irak'ta kanlıpazar
Irak'ta 1 Temmuz'da gerçekJeşecek yetki devrine günler
kala şiddet nrmanışa geçti. Bağdat'ta bomba yüklü bir
aracın beıızin istasyonunda yakrt almak için bekleyen iki
poBs aracının yanında padaması sonucu ABD kaynaklaruıa
göre 4'ü poBs 12 Irakn öldü, 13 kişi yaralandı. Eğitinı
Bakanbğı KüMrel İlişkiler Dairesi Başkanı Kemal Cerrah.
Bağdafta uğradığı saJdında yaşamını \itirdi. Kinıliği
belirsiz kişikr, Gazaliye Mahalksi'ndeki evinin önündeyken
Cerrah'a ateş açn. Onceki gün de Dışişleri Bakan
yardımcılanndan Bessem Salih Kubba öldürülmüştü. Bir
coğrafya profesörü de. Bağdat l'nhersitesi'nin
kampusundan çıkarken vıınılarak öldürüldü. El Arabiye
tele\iz}onu için çalışan bir tcknisyen ve bir süriicü Suriye
sının vakınlannda ölü bulundu. Bağdafta da iki Amerikan
askeri direnişçilerin saklınsında yaşamını vitinü. Sadr
semtinde Şii miUslerte ABD askerieri arasuıda çıkan
çaoşmada 6 Iraklı öldü. Kerkük'te, direnişi eleştiren Kürt
din adanıı İ\ad Hurşid öldürüldü. Bağdat'ın kuzeyinde bir
Anifrikan askeri hefikopterinin düşnığü, 2 kişüik
mürettebaon durumunun i\i olduğu bildirildi HcKkopterin
düşürüldüğüne ilişkin işaret bulunmadığ] betirtüdL (AP)
aykın bir nokta bulunmuyordu, ama
giriş bölümünde yer alan ve üye dev-
letlenn "ortak inançlannın, Islam
halklan arasında \-akIasma veda\ a-
nışma kumlması için güçlü bir öğe
oluşturduğuna inanarak insanuğuı
ileriemesi için, önemli öğelerden bi-
ri olarak kalacak, Islamın tinsel, ah-
laksal. sos>al ve ekonomik değerie-
rinin korunmasında kararb olarak
bu örgürü oluşturacaklan" sözleri la-
ıklık ılkesine uygun değildi. Buna
karşın Türkiye İKÖ toplantılanna
fiili üye olarak katıldı.
Türkiye İKÖ'ye üye ml?
Türkiye'nin İKÖ ile ilişkilerinin
hukuki olup olmadığı bugün de tar-
tışılıyor. Islam Konferansı Yasası'nı
hâlâ imzalamayan Türkiye, yasanın
8. maddesinde belirtilen üyelik koşul-
lannın hiçbirinı yerine getirmedi.
8. madde şöyle: İKÖ, Rabat, Cid-
de % e Karaçi konferanslanna katılan
ve bu yasayı imza eden devletlerden
oluşur. Her Islam ülkesi, bu yasayı ka-
bul etmeye hazır olduğunu açıklayan
bir başvuruda bulunarak Islam Kon-
feranslanna katılabilir. Üyelik, kon-
ferans üyelennin üçte iki çoğunlu-
ğunun onayladığı andan başlar.
Denktaşa davet
12 Mart döneminden sonra Arap ül-
keleriyje gelişen ılişkilere paralel ola-
rak iKÖ'yle ilişkiler de geüşti. 1975'te
Ciddedeki konferansa ilk kez Bakan
Çağlayangil katıldı. Türkiye'nin adı-
mına yanıt olarak aynı toplanhya Kıb-
ns Türk Federe Devleti Başkanı Ra-
uf Denktaş da "konuk" olarak çağ-
nldı. 12-15 Mayıs 1976'da dışişleri
bakanlan konferansı Istanbul'da top-
landı. Bu toplantıda hükümet, İKÖ Ya-
sası'na bir çekinceyle katılmak için
gereklı hazırlıklan yapmaya başla-
dı. Ancak tasan 1977 erken seçim
karan üzerine kadük oldu.
Kenan Evren katıldı
1981 'de yayımlanan bildiride, Is-
lam ümmeti ifadesine yer\erilmesi ve
"İslanıa ve İslam ilke ve değerlerine,
biryaşam biçimi olarak kesinlikfc bağ-
h kalmmasuun, Müslümanlann kar-
şılaşüklan tehükelere karşı en önemli
kalkan olduğunun" belirtilmesi Tür-
kiye'nın laıklık ılkesiyle çelişiyordu
ancak Türk heyeti. Başbakan Bûlent
Llusu'nun Türkiye'nin laik bir devlet
olduğu ve dış politikasının bu ilkenin
gereklerine uygun olarak yürüteceği-
nın altını çızmiş olmasını yeterli buldu.
1980 darbesinin ardından, Türki-
ye'deki asken hükümetin sol hare-
ketlere karşı dinciliği ve aşın sağcı-
lığı beslemesi üzerine Türkiye'nin
hem İKÖ ile hem de Arap ülkeleriy-
le ilişkilerinde gelişme yaşandı.
1984'te Kazablanka'da yapılan ÎKÖ
devlet başkanlan zirvesine Cumhur-
başkanı Kenan Evren katıldı.
IstanbuFıın gündemi yüklü
IKÖ üyesi ülkeler, bugün başlayacak zirvede Kıbns, Filistin sorunu, Irak ve BOP
konulannı masaya yatıracak. Örgütün yeni genel sekreteri de bu zirvede seçilecek
Birleşmiş Milletler'den sonra dün-
yanın en geniş örgürü olan İKÖ'nün
dışişleri bakanlannın Istanbul'da bu-
gün başlayan 31. dışişleri bakanlan
zirvesinin gündemi yüklü. Resmi
gündemde görüşülecek 110 madde
de zirve sonunda yayımlanacak or-
tak bildiride yer alacak.
2 bin 300 delege ve gazetecinin iz-
lediği zine sırasında Irak'a komşu
ülkelerin dışişleri bakanlannın oluş-
turduklan platfonn da toplanacak.
Gündemdeki bazı konular şöyle:
FİIİStln: İKÖ'nün enhassas oldu-
ğu konu. Örgütün Filistin sorununa çö-
züm bulunması amacıyla kurulduğu
düşünüldüğünde bu hassasiyetin bo-
yutu da ortaya çıkıyor. Israil'in sert ifa-
delerle eleştirilmesi ve kınanmasının
beklendiği zirvede, Filistin devleti-
nin kurulması için ABD ve diğer Ba-
tılı ülkelere çağn yapıiması bekleni-
yor. Ancak IKÖ üyeleri arasındaki
farklılıklar nedeniyle net bir adım atıl-
ması pek mümkün değil.
Irak: ABD'nin Irak'a saldırması
ve Saddam Hüseyin yönetimini devir-
mesinın ardından toplanan ÎKÖ dev-
let ve hükümet başkanlan zirvesinde
Saddam yönetimi "barbar" olarak ni-
telenmişti. ÎKÖ şimdi ülkenin toprak
bütünlüğü ve siyasi egemenliğinin ku-
rulmasını amaçlıyor. Ancak örgüt yi-
ne bölgesel farkhhklar nedeniyle
Irak'ta istediği kadar etkin değil.
KlbriS: 24 Nisan'daki referan-
dumda Kıbns Türklerinın "e\et" de-
mesi, iKÖ'de belli kazanımlan geti-
rebilecek. İKÖ'de Kıbns Türk top-
lumu olarak anılan KKTC, Istanbul
toplantısmda Annan Planı'nda yer
alan ismiyle "Kıbns Türk Devleti"
olarak anılacak. KKTC'nin gözlem-
ci statüsünün yükseltilmesi ise zor.
BOP çok tartısılacak
Büyük Ortadoğu Projesi:
ABD'nin Kuzey Afrika'dan Orta As-
ya'ya kadar olan coğrafyada uygu-
lamak istediği büyük sosyal dönüşüm
îstanbul'a gelecek liderlerin de gün-
deminde olacak. Suudi Arabistan ve
Mısır'ın başmı çektiği grup. Ameri-
kan dayatması olan BOP'un kabul
edılemez olduğunu düşünüyor. Tür-
kiye ise BOP"un ülkelerin sosyal dö-
nüşümü açısından yararlı olabilece-
ği. her ülkenin yerel özelliklerine
dikkat edılerek bazı adımlar atılabi-
leceği görüşünde.
ÎKÖ de geçen zirvelerinde İslam
dünyasının gelişmesi için bazı adım-
lar atması gerektığini Mirgulamıştı.
ÎKÖ içindeki ülkelerin homojen bir
nitelikte olmaması, bazı ülkelerin
"gerici", Türkıye ve Pakistan gibi
bazı ülkelerin "laik" olması örgütün
bu konuda net bir yaklaşım geliştir-
mesini engelledi.
Türk aday da yarışıyor
Cenel sekreterlik: iKönün
geçen zirvelerinde genel sekreterlik ya-
pısının daha etkinleştirilmesi günde-
me gelmışti. Istanbul'da yeni genel
sekreterin seçilecek olması büyük
önem taşıyor. Türkiye, Malezya ve
Bangladeş genel sekreterlik için çe-
kişiyor. Örgütte genel sekreter seçim-
le gehniyor. bir aday üzerinde oydaş-
ma sağlanması. diğer adaylann geri çe-
kiLtnesi gerekiyor.
KURAN'LA AÇILACAK, KURANLA KAPANACAK
Bugün başlayan ve 3 gün sürecek ÎKÖ dışişleri
bakanlan konferansı, her zaman olduğu gibi
Kuran'dan ayetlerin okunmasıyla açılacak ve
kapanacak. Kuran okunmasının ardından
Cumhurbaşkanı Sezer bir konuşma
yapacak, daha sonra îran Dışişleri Bakanı
Kemal Harrazi, ÎKÖ Genel Sekreteri Abdülahid
Belkeziz ve Dışişleri Bakanı AbduDah Gül
konuşacaklar. Gündemin onaylanmasıyla
birlikte çalışma komiteleri oluşturulacak.
Zirve boyunca kültürel etkinliklere de yer
verilecek. Bu gece Atatürk Kültür Merkezi'nde
"Kopuzdan Günümüze" isimli etkinlik yapılacak.
Başbakan Tayyip Erdoğan da katılımcılar onuruna
bu gece bir yemek venyor.
Komiteler yann gün boyuca çalışacak. Akşam
saatlerinde tekneyle Boğaz turu yapılacak.
Ardından Gül, katılımcılara Çırağan
Sarayı'nda yemek verecek.
İstanbul Blldirlsl yayımlanacak
Zirvenin son gününde. sabah saatlerinde
yapılacak Genel Kurul oturumunun ardından
îstanbul Bildirisi'nin yayımlanması
bekleniyor. Öğle saatlerinde heyetlerin
yapacaklan basın toplantılannın ardından
zirve sona erecek.
BIÇAK SIRTI
EROL MANtSALI
BOP, Bölgenin Işgali
Projesidir
Büyük Ortadoğu Projesi'ni, özgün adı ile Geniş-
letilmiş Ortadoğu Projesi'ni iyi anlamak ve olayla-
rı netleştirmek gerekir. ABD ve AB, Genişletilmiş
Ortadoğu Bölgesi'ni denetim altına almak için bir
paket program hazırlamak istiyortar. Amaç bölge-
nin, ABD'nin ve AB'nin,
- iktisadi,
- siyasi,
- askeri,
- ve kültürel denetimi altına sokulmasıdır. Böl-
gedeki ülkelerin yönetimleri "Batıcı" olmalıdır. ABD
ve AB'nin dediklerini yapmalıdırlar. Batı kapitaliz-
minin dev şirketleri bölgeyi denetimleri altına al-
malılar. Petrol ve doğalgaz yanında bütün bölge
pazarı, ABD'nin {ve Batı kapitalızminin) tekeli attı-
na sokulmalıdır. Istenen bunlar.
BOP'nin amacı budur ve bu amacı gerçekleş-
tirmek için Batı, "ortak ve kapsamlı birplan" ha-
zırlıyor. Demokrasi, bu projedeki en büyük sahte-
kârlıktır.
Bölge ülkelerinın aralanndaki işbirliğinin engel-
lenmesi ve Avrasya oluşumuna destek vermeleri-
nin yolları kesilerek Batı kapitalizmi hedeflerine
ulaşmak istiyor.
Herkesin kafasının net ve açık olması gerekir;
1) Bu bir demokrasi projesi değildir: Bu bir fa-
şizm projesidir.
2) Bölgenin "örtülü ve açık işgali projesidir".
3) Afganıstan'da ve Irak'taki askeri işgallerinde
zorianan ve batağa saplanan ABD ve Ingiltere ken-
di yanlarına ortak aramaktadırlar.
4) ABD ve Ingiltere, KıtaAvrupası'na dapayver-
meye çalışıyorlar.
5) Böylelikle, "askeri operasyonda başarı kaza-
namayanlar siyasi bir şemsiye" geliştirmek isti-
yorlar. ABD ve AB'nin ortak projesi yapılmak için
zorlanıyor.
6) BOP ile bölge ülkelen bölünmek ısteniyor.
BOP'nin yanında olanlarve karşı çıkanlarbiçimin-
de; böylelikle bölgenin işgali, Batı kapitalizmi açı-
sından kolaylaşmış oluyor.
TezkereyerineltOP
Hükümet ABD'ye söz vermesine rağmen tezke-
reyi Meclis'ten geçirememişti. Hükümet bu defa
BOP içinde yer alarak tezkereyi (ve Meclis'i) atlat-
mış ve atlamış oluyor.
Çok ilginç bir durum;
- Batı soğuk savaş sonrasında Türkiye'yi içine
almıyor, karşısına alıyor.
- Türkiye'de bazı çevreler buna karşın, "Batı'nin
Türkiye ve bölge üzerindeki taleplerinde" karşı
tarafın yanında yer alıyorlar.
- BOP, geniş Ortadoğu'nun, ABD ve AB tarafin-
dan işgali ve denetim altına alınması projesidir.
- Ve hükümet Batı'nın bu taleplerine Türkiye'nin
yardımcı olacağını söylüyor.
Türkiye'deki halkın ve ilgili çevrelerin olayları ar-
tık net olarak görmesi gerekir. Soğuk savaş son-
rasında ABD ve AB, bölge üzerinde "yeni hesap-
lar" yapmaya başlamışlardır. Bu hesaplarda Arap
ülkeleri, Iran ve Türkler "Batı"nin karşılarına aldık-
lan devletler ve halklardır.
Batı; Israil'i, Kürtleri, Gürcistan ve Ermenistan'ı,
karşısına aldığı Müslüman halklara karşı kullanmak-
tadır. Türkiye de "Batı'nın hedefleriarasına sokul-
muştur". Bunun bazı kanıtlan şunlardır:
1) Avrupa Pariamentosu'nda 1993 'ten beri Tür-
kiye'ye karşı çıkarılan karariar, Türkiye'nin bölün-
mesine yöneliktir. Güneydoğu'ya özerklik, Erme-
ni soykırım tasarıları, Fener Patrikhanesi kararlan
bunlar arasındadır.
2) Türkiye Gümrük Birliği ile tek yanlı bağlana-
rak "özel statüye" doğru hızla sürüklenmektedir.
Görüşmelere başlama tarihi de bir oyalamadır ve
tarihin verilmesi bir anlam taşımıyor.
3) ABD, Kuzey Irak'ta ve Irak politikasında "Kürt
devletini kurmak istediğini" açık bir biçimde orta-
ya koydu. PKK'yi ise halen korumakta ve Türki-
ye'ye karşı desteklemektedir.
4) ABD Temsilciler Meclisı ve Senatosu Ermeni-
ler konusunda bazı karariar aldı ve bazılannın da
hazırlığı içinde bulunuyor.
5) ABD resmi ve yarı resmi araştırma kurumla-
rının raporiarında ve öngörülerinde sürekli olarak,
- Türkiye'nin bölünmesi.
- İç savaşa ve komşuları ile savaşa sürüklenme-
si senaryolan işlenmekte ve pazarlaması yapıl-
maktadır.
6) ABD ve AB, Türkiye'ye örtülü silah ambargo-
su uyguluyorlar.
Sadece bu saydıklanm bile ABD ve AB'nin Tür-
kiye üzerindeki hesaplannı ortaya koyar. Buna rağ-
men hükümetin BOP içinde yer alma karannı Tür-
kiye'nin çıkarlan bakımından açıklamak imkânsız-
dır.
Bölgenin (ve Türkiye'nin) üzerinde işgal planla-
rı hazırlayan bir projeye Türkiye nasıl yardımcı ola-
bilir? Bu, Türkiye'yi bir iç savaşa ve bölünmeye sü-
rüklemez mi?
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
Riyad'da öldürülen ABDIi
ElKaide saJdınyı
'kasetleüstiendi'
Dış Haberier Servisi -
El Kaide örgütü. 8 Ha-
ziran'da Suudi Arabis-
tan'ın başkenti Riyad'da
bir ABD'linin öldürül-
mesinin sorumluluğunu
üstlenirken bir internet
sitesinde de olayın gö-
rüntüleri yayımlandı. El
Kaide, onceki gün de bir
ABD'liyi öldürdüğünü,
birini de kaçırdığını bil-
dirdi.
Islamcı bir internet si-
tesine postalanan ve El
Kajde'ye ait olduğu id-
dia edilen \ideo kasette
okunan bildiride, "Vln-
nel casusluk firmasında
çalışan Vahudi Ameri-
kah Robert Jacob'un öl-
düriilmesi" ıfadeierinin
ardından Batılı görü-
nümlü bir kişinin. üd ki-
şinin silahlannı üzerine
doğrultup ateş ettiği sı-
rada yere düşerken gös-
teren görüntülerinin yer
aldığı gözlendi. Bildiri-
nin "Cihadm sesi: Arap
Yanmadası'ndakiDKa-
kfe" şeklinde imzalandı-
ğı behrtildi. 8 Haziran'da
öldürülen Jacob son 5
hafta içinde Suudi Ara-
bistan"da Batılılan he-
def alan 5. saldınnın kur-
banı olmuştu.