19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
f4 HAZİFUVN 2004 PÂZARTESİ CUMHURİYET SAYFA J\_ U JL/ J. U J \ kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 r "f 11 ÇAĞRIŞIMLAR AYŞE EMEL MESCİ Say ve Atasoy'a fahri doktora • Kültiir Servisi - Bılkent Ünhersitesi'nde yann dözenlenecek olan mezunıyet töreninin ardından sanatçı Fazıl Say'a ve sanat tarihi profesöni Nurhan Atasoy'a fahri doktora unvanı v^rilecek. Fazıl Say, Istanbul Üniversitesi'nden sonra ikinci kez Bilkent'ten fahri doktora unvanı alacak. Bu yıl ise biîime ve insanlığa hızmetlerinden dolayı 'insani bilimler' alanındaki fahri doktora unvanı Prof. Nurhan Atasoy'a verilecelc. Bilkent Cniversıtesi, ilk fahri doktora unvanını 1989da Pennsylvania Üniversıtesı öğretim üyesi ve ekonomi alanında Nobel Ödülü sahibi Prof. Lavvrence Klein'a vermişti. Bu unvana Klein'dan sonra Klaus von Klitzing, Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Havel ve Yaşar Kemal sahip oldu. Kemal - Grass işbirliği • KÖLN (ANKA) -Yaşar Kemal ve Günter Grass'ın onur başkanlıklarını yaptıklan TürkıyeAlmanya Kiiltür Forumu. Kuzey Ren Vestfalva Kiiltür Bakanlığı 'nın da desteği ile yenı bir internet sitesını hızmete sokacak. Almanya'daki Türklerin entegrasyonu kapsamında. merkezi Köln'de olan vvww.cafeterra.de internet sıtesi, ilk etapta Türkçe. Almanca ve Rusça yayın yapacak. Internet sitesi 15 Hazıran'da yapılacak basın toplantısı ile tanıtılacak. Basın toplantısına rap müzisyeni Eko Fresh ve Azra, şarkılan ile destek -verecek. lilmgezgini'ne 14 bin izleyici • Kiiltür Servisi - Yapı Kredı'nin düzenlediğı Üniversitelerarası Gezıci Film Şenliği 'filmgezgini', toplam 10 filmi üniversite kampuslanna taşıdı. 5'i Istanbul'da, 5'i Ankarada ve İzmır'de olmak üzere toplam 10 üniversıtede eşzamanlı olarak, gösterimdeyken büyük ılgı görmüş on filmi 14 bin üniversiteliye ulaştırdı. Bu kapsamda gençlerle "Dogvılle', "Tez". 'Yeni Başlayanlar fçin Italyanca'. Temmuz'da', "Belleville'de Randevu". "Donnıe Darko', 'Tannkent', 'Muson Düğünii". Benı Lnutma", 'Karanlık Yolculuk' \e Güneşli Pazertesiler' filmleri buluştu Kısa film yarışması sonuçlandı • Kiiltür Servisi - Istanbul Bılgı Cniversitesı'nin düzenlediği 'Kısa Film Öyküsü Yazma' yanşması sonuçlandı. Yarışmaya tstanbul. Ankara ve Izmır'ın yanı sıra Hakkâri'den Zonguldaka kadar 74 farkJı ılden 973 lise öğrencisi katıldı. Bırinciliğe 'Afedersiniz Tuvalet Ne Tarafta Acaba?' adlı çalışmasıyla Notre Dame De Sion Lisesi'nden Güliz Atsız, ikincilıge 'Cüceler' yalışmasıyla Edirne Uzunköprü Lisesi'nden Süleyman Türsal ve 'Karanlık Odalar'la Özel ^carlar Kolejı'nden Efe Can Erdal liçüncülüğe layık bulundu. Yıl boyunca jönderilen çalışmalan degerlendiren seçici surul; Öktem Başol başkanlığında. Uker Canikligil, Banş Pirhasan. Fatıh Özgüven ve Hale Soygazı gibı sınema dünyasının önemli simlerinden ve akademısyenlerden oluşuyor. Dereceye giren film öyküleri. tstanbul Bılgi jniversitesi Sinema - TV Bölümü öğretim iyesi ve jüri başkanı Öktem Başol ienetiminde senaryolaştınlacak. Huslararası Tango Festivali | Kültür Servisi - Tangoseverler 16-20 Eaziran tarihleri arasında îstanbul'da lüzenlenecek 'Uluslararası tstanbul Tango festivali'nde buluşacak. Festivalde görev aacak eğitmenler şöyle; Ezequiel Paludi ve Sabrina Masso (Arjantin), Mauricio Castro *e Carla Marano (Arjantin). Adrian Veredice ı; Alejandro Hobert (Arjantin), Los rermanos Macana - Macana Kardeşler tVrjantin), Daniel ve Jessica Carlson (Isveç), Foxina Villegas ve Aris Kegrosol (Arjantin), >ıle & Aydoğan Arkış (Türkiye). Festival ^rçevesinde tangoseverler gece rilongalarda (Sadece Arjantin Tangosu dans eiilen özel dans geceleri) ve 3 gece de (zdener Koyutürk Tango Orkestrası ve EI îediterraneo orkestralannın canlı müzikleri eliğinde dans edecekler. Arjantınli ünlü insçılann göstenlen de cuma ve cumartesi âşamlan izlenebılecek. (0 532 77 3 03 73) Asiye Nasıl Kurtulur?Özellikle 19. yüzyılın ikinci yan- sından başlamak üzere, dram sana- tında yönetmenlik tartışılmaz bir ağırlık kazandı. Yönetmen, oyun yazannın 'söz'ünü seyirciye ileten basit bir aracı olmaktan çıİcıp, ken- di 'söz'ünü yazarın satırlanna ve sa- tıraralanna ekJeyen, kendi sahne resmini çizen biryarahcı haline gel- di. Yenlllkçl yazar-ydnetmen Ama tüm bu gelişimler, yazarlı- ğın dram sanatındaki merkezi yeri- ni değiştirmedi. Tiyatrodaki yeni- lenme girişimleri ya eskiden oldu- gu gibi doğrudan yazarlardan, ya iz bırakan yazar-yönetmen işbirlikJe- rinden kaynaklandı ya da en çarpı- cı ve yetkin örneğini Bertolt Brecht'te bulan hem yazar, hem yö- netmen tipolojisi yeni arayışlann başını çekti, Içindeyaşadıgımızgö- rüntü bombardımanlan çağmda da oyun yazarhğının tiyatro sanatında- ki bu çıgır açıcı işlevinin olanakla- n henüz tükenmiş görünmüyor. Yeter ki bir Beckett'in, bir Ib- sen'in, bir lonesco'nun yerlı yersiz adı anılacağına, hangi koşullarda ortaya çıkhklan, estetikten düşüne çok genış bir yelpazede nasıl kafa yordukları iyi irdelensin; yeter ki yazarlar tiyatroyu ayn bir yazın da- lı olarak ele alıp bu dalın ifade araç- Iannı nasıl yenileyebileceklerini ve- ya zaten yaşanan yenilenme süreç- İerine nasıl uyum sağlayabilecekle- rini (ırirazlan varsa da kendı karşı önermelerini nasıl geliştırebılecek- lennı) yapıtlanyla göstersinler. Yoksa hangi konuyu ele alırsa al- sın aynı şablonu ısrarla kullanmak- tan vazgeçmeyen, yazar tipinin her- hangi bir yenileyici işlev taşıyama- yacagı çok açık. Böyle yazarlar, iyi bir tema yaka- ladıkİannda bile alıştıkJan oyun ya- zım kalıbından vazgeçmeye bir tür- K lü cesaret edemedikleri için, bul- dukJan cevheri gereksiz yüklerin- den kurtanp öne çıkarma işi o tema- dan hareketle söyleyecek bir sözü olan yönetmene düşebiliyor bazen. Tiirk tlyatrosunda kllometre taşı VasıfÖngören, Türk tiyatro tari- hı ıçınde yazarlık ve yönetmenliği şahsında bütünleştirerek yeniyi ara- mış ender örneklerdendi. Kaleme aldığı az sayıda oyunun (Göç, Asiye Nasıl Kurtulur?, Oyun Nasıl Oynanmalı?, Zengin Mutfağı) bu denli kalıcı iz bırakma- sı, Özellikle 'Asiye Nasıl Kurtu- lur?'un Türk tiyatrosunda bir kilo- metre taşı haline gelmesi, Vasıf Ön- gören'in yazarlık gücünün dışında, tiyatro çerçevesini aşan toplumcu sanatçı kişiliğinin ve gerek toplum- da gerekse sanatta (ve tiyatroda) ye- nılenmeyi kendine dert edinmiş. bu- nun ıçin bedel ödemeyı göze almış 'der\iş' kimliğinin de bir sonucuy- du. O, sadece yapıtlanyla değil, ye- tiştirdiği oyuncularla, etkilediği sa- natçılarla, Tomris İncer, Oktay Sözbir, Mustafa Alabora gibı .aleme aldığı az sayıda oyunun (Göç, Asiye Nasıl Kurtulur?, Oyun Nasıl Oynanmalı?, Zengin Mutfağı) bu denli kalıcı iz bırakması, özellikle Asiye Nasıl Kurtulur'un Türk tiyatrosunda bir kilometre taşı haline Şelmesi, Vasıf Ongören'in yazarlık gücünün dışında, tiyatro çerçevesini aşan toplumcu sanatçı kişiliğinin ve gerek toplumda gerekse sanatta (ve tiyatroda) yenilenmeyi kendine dert edinmiş, bunun için bedel ödemeyi göze almış 'derviş' kimliğinin de bir sonucuydu. isimlerle de ız bıraktı tiyatro yaşa- mımızda. 'Oyun Nasıl Oynanma- lı?' sürecinde yaptıgımız konuşma- lan hatırlıyorum bu satırlan yazar- ken. "Bu rolii seni düşünerek yaz- dım" demıştı. Sonra başka şeyler girdı araya, gerçekleşmedi bu tasa- n. Ve bedeller ödedi Vasıf Öngö- ren. Zindanı da yaşadı, sürgünü de. Ölüm onu bir Avrupa kentinde, yı- ne tiyatroyla uğraşırken bulup aldı aramızdan. Tiyatro, onun için bir yere ulaşma aracı olmaktan çok, bir yaşam tarzıydı. Öngören ailesinin diger fertlen de tiyatroyla yoğrulmuş bu yaşamın içindeydiler ve ıçinde olmaya de- vam ediyorlar. Soruşturma Kısa süre önce yitirdiğimiz değer- li tiyafro sanatçısı Nuran Oktar'la Vasıf Ongören'in kızı \e ailenin son kuşak temsilcisi olan Asü Öngören de bayrağı aynı başanyla ve aynı öz- güvenle taşımayı sürdürüyor. Gaze- telerden öğrendıgimize göre, İstan- bul Beledivesi Şehir Tiyatrolan yönetimı, bu yetenekJi sanatçısının yanı sıra Macit Koper, Mehmet Atak, Tomris tncer ve Oktay Söz- bir hakkında soruşturma açmış. Ge- rekçe? Vasıf Ongören'in 20. ölüm yıldönümünde "IBŞT yönetimin- den habersiz" anma etkınlığı dü- zenleyip, 'Oyun Nasıl Oynanma- lı?'yı okuma tiyatrosu olarak ve üc- retsiz sahnelemek. Yine gazetelerden öğrendıgimize göre, genel sanat yönetmeni Nurul- lah Tuncer pek alınmış böyle de- ğerli bir sanatçıyı anma etkinlığine çağnlmadığı için ve -haberler doğ- ruysa- çok kınlıp bu etkinlıği dü- zenleyenleri soruşturmaya karar vermiş. Değerbilirlığin bu kadar do- kunaklısına da az rastlanır doğru- su... Insanın aklından tuhaf sorular geçiyor ister istemez. Vasıf Ongören'in dünya görüşü- nün, savunduğu değerlerin, Brecht'i Türkiye'ye tanıtmasının, toplumcu tiyatro çabasının mı hesabı sorulu- yor bugün kızı Aslı Öngören'den ve Vasıf Ağabey'in mücadelesıne o- muz verrruş dostlanndan? Yoksa sa- nat] bir şöhret, birpopülerlik, birser- vet kaynagı değil, bir düşün ve e- mek alanı olarak gören çilekeş an- layış mı çarmıha gerilmek isteniyor? Aslında tüm verileri toplayıp çarpıp bölünce, uzun lafın kısasına gelince, bugün IBŞT dendiğinde bir tek so- ru kalıyor geride: Asiye nasıl kur- tulur? VÎTRA SERAMÎK SANAT ATÖLYESl'NDE Nash Ensemble bu akşam saat 20.00'de Aya Irini Müzesi'nde Müzikli öyküler Sergide sanatçısı Ayfer Karamani'nin de yapıtları yer alıyor. Kuşakları buluşturan sergi Kültür Servisi - VitrA Seramik Sanat Atölyesi, 'Kişisel Izler' sergi dizisinin altıncısı 16 Haziran'a dek Beşiktaş Resim ve Heykel Müzesi'nde görülebilir. Farklı kuşaklardan sanatçılan buluşturan sergide ateş, su ve çamurun sır dolu birlikteliğinde her sanatçı kendi öyküsünü yansıtıyor. Türkiye'den ve yurtdışından on sekiz seramik sanatçısının katıldığı sergide şu isimlerin yapıtlan yer alıyor; Yonca Akçay, Alev Araslı, Dilek Aydıncıoğlu, Birsen Ş. Canbaz, Esra Carus, Toygan Eren, Michael Flvnn, Hülva Günel, Gizem Gürsel, tnsel İnal, Ayfer Kalsın, Ayfer Karamani, Mehmet Kutiu, Özlem Paker, K. Deniz Pireci, Michael Sheba ve Nalan D. Tuncer Sergi seramikte 47 yılı geride bırakan önemli bir ustayı ağırlıyor: Ayfer Karamani. Bu sergiyle 4 bağlantıh olarak, VitrA Seramik Sanat Atölyesi'nde 46 yıl sonra tekrar çalışma fırsatı yakaladığını belirten Karamani, seramik tutkusunu şöyle anlatıyor: "Elime çanıuru aldığım an nerede yaşıyorum, hava nasıl, kaç yaşındayım.. gibi sorular anlamını kaybediyor. Bir de bakıyorum ki çamur ve ben baş başa kalmışız. Bu tutkuyu, diğer sanatçı arkadaşlarımla, bu atölyede paylaşmak inanın çok güzel." ilk desen sergisini 1954 yılında Galatasaray Lisesi'nde açan Karamani'nin eserleri Türkiye 'deki pek çok koleksiyonun yanı sıra ABD, Ingiltere. Almanya, Fransa ve Japonya'daki koleksıyonlarda da yerinı aldı. 1998'deABD'de 'Toprağm Sırları ve 40 Yıl' başlıkh sergisiyle 40. sanat yılını kutlayan sanatçı, yıllardır Beyoğlu'ndaki atölyesinde pek çok öğrenci yetiştirdi. L Kültür Servisi - '32. Uluslararası tstanbul Müzik Festivali, kapsamında Aya Irini Müzesi bugün saat 20.00'de 'Nash Ensemble'ın 'Müzikli Öyküler' konserine ev sahipliği yapacak. ŞefLionelFriend'in yöneteceği konserde öyküleri Elenor Bron, Malcolm Sinclair ve Richard Henders anlatacaklar. Konserin ilk bölümünde Sergey Prokofiev'in 1936'da çocuklar için yazdığı müzikal masal 'Peter ve Kurt' yer alıyor. tlkkez 1936'da Prokofiev yönetimindeki orkestranın Moskova Konservatuvan Büyük Salonu'nda seslendirilen yapıt daha sonra birçok ülkede sanatseverlerle buluştu. Ülkemizdeise 1963'te Genco Erkal, şef Şerif Yüzbaşıoğlu yönetimindeki îstanbul Şehir Orkestrası eşliğinde masah Türkçe 'Ali ve Kurt' adıyla anlattı. Prokofiev'in eski bir Rus masalından yararlanarak oluşturduğu yapıt, dedesiyle birlikte yüksek taş duvarlı bir evde oturan Peter'in bir gün bahçenin dışına çıkarak hayvanlarla oynarken kurdun ortaya çıkmasıyla gelişen olaylan konu alıyor. şeytan'la kargılagma Konserin ikinci bölümünde ise yine bir Rus masalına dayanan ve Igor Stravinskj'nin roman yazan Charles - Ferdinand Ramuz ile birlikte hazırladığı 'Askerin Öyküsü' yer alacak. ilk kez 1917'de Isviçre'de seslendirilen yapıtta bir askerin izin alarak köyüne dönerken yaşlı adam kılığına girmiş şeytanla karşılaşması ve sonucunda askerin hayatının değişmesi anlatılırken masal Şeytan'ın Zafer Marşıyla sona eriyor. Nash Ensemble, Mozart'tan avangardlari ionel Friends'in yöneteceği Ensemble Nash'ın 'Müzikli Öyküler' konserinde öyküleri Elenor Bron, Malcolm Sinclair ve Richard Henders anlatacaklar. Konserin ilk bölümünde Prokofiev'in 1936'da çocuklar için yazdığı müzikal masal 'Peter ve Kurt' yer alıyor. uzanan geniş bir repertuvara sahip olmasının yanı sıra 100'ü kendıleri için yazılmış olan 230'u aşkın yeni yapıtı seslendirerek çağdaş bestecilerin tanıtılmasında çok önemli bir rol oynamakla beraber 2002'de 'Kraliyet Filarmoni Derneği'nin 'Oda Topluluğu Ödülü'ne de değer görüldü. Topluluk A\rupa, Amerilca, Avustralya, Güney Amerika ve Japonya'da konserler vermekte. Müzik eğitimini Kraliyet Müzik Okulu'nda tamamlayan Lionel Friend, Hans Schmidt - Isserstedt ve Sir Colin Davis'le birlikte çalıştı. Sanatçı ENO ve BBC Radio ile birçok operanın dünyada ilk seslendirilişinin yanı sıra ve 1994'te La Monnaie'de (Brüksel) Jonathan Harvey'nin *Inquest of Love' adlı yapıtuıın ilk seslendirilişinide yönetti. Sanatçımn ilk seslendirdiği ilk yapıtlar arasında; Sir Harrison Birtwistle'ın 'Pullse Shadows' ve 'The VVoman and the Hare' ile Nonvich Festivali'nde Sir John Tavener'in 'Lets Begin Again'i bulunmaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle