23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
-14 HAZİRAN 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA ROPORTAJ ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK DıS'JST TA3İATLÎ ÎSTANB'JL SîSSDİSİ A3DUTCAN3AZ' EARİKJLAD2 TîKMİLİ BİRDEN' Kentler 'dişiUir ama îstanbıd 'un mahallelerine adını veren 'hatun kişiler'in sayısıparmaJda sayılacakkadar az Îstanbuİ'unhatunlan elediyenin 1934 yılında hazırladığı "htanbul Şehri Rehbeh "nde 10 ilçe, kent merkezinde sayılıyor... Bu ilçelehn 289 mahallesi bulunuyor ve bunlardan sadece 12 si hanım adları taşıyor... Hammların çoğu da tabii ki saraylı hatımlar! dlanileÎstanbuİ'un semt- lerinde yaşayan "bey"le- n ve "paşa"lan, yanı er- keklenn bır kısmını şöy- lebiranmıştık.Oysa kent- ler "dJşTdir. O halde "hatun" kışile- n de anımsamak gerekır... 1934 yı- lında Istanbul Belediyesı'nin hazır- ladığı "îstanbul Şehri Rehberi"nde- ki mahallelere bakınca... O yıllarda Istanbul'un kent merkezi sayüan Emı- nönü. Fatih, Bakırköy, Beyoğlu. Be- şiktaş, Sanyer, Beykoz, Üsküdar, Ka- dıköy ve Adalar ilçelennde toplam 289 mahalle bulunuyor ve bunlardan 12 'sı adını "hatun k^j"lerden alıyor: Fatma Sultan. Gülfem Hatun, Ha- cı Kadın, Hace Hesna Hatun. Haççe Sultan, Kamer Hatun, Keçı Hatun, Melek Hatun. Muhsine Hatun, Nes- lişah, Taya Hatun, Validei Atik. 1934 yılındakı 289 mahalleden an- cak 12si adını "hatun kişTlerden al- dığına ve kadınların oranı yüzde 4'te kaldığına göre, İstanbul'un "erkek" bir kent olduğu anlaşılıyor. Peki kım bu hatunlar, kadınlar? 5 yaşında evlendirlldi Fatih Şehremını'dekı Fatma Sul- tan. Sultan ÜL Ahmet'ın 1704 te do- ğup 29 yaşında ölen kızı. III. Ahmet, Faima'yı dört yaşındayken kubbe ve- zin Abdurrahman Paşa'ya vermeyı düşünüyor, vazgeçiyor. Beş yaşın- dayken süahtar Ali Ağaıle nışanlıyor ve nışandan iki gün sonra da nikâh- lıyor! Alı Ağa, önce damat ve paşa, sekız yıl sonra da sadrazam oluyor. Sadrazam Damat Silahtar Alı Paşa, 1716'da Petervaradın Savaşı'nda şe- hit düşüyor ve Fatma Sultan 12 ya- şmda dul kalıyor 13 yaşında, sada- retkaymakamı Nevşehirfi İbrahim'le evlendiriliyor. Ibrahım oluyor Nev- şehirlı Damat îbrahım Paşa... tkınci evlilığı 13 yıl sürüyor ve Fatma Sul- tan 26 yaşındayken 1730 Patrona Ha- lıl tsyanı ıle kocası öldürülüyor; ba- bası tahttan ındırilıyor. Yeni padışah 1. Mahmut. Çırağan Sarayı'nda otur- masına ızın veriyor. ama Fatma Sul- tan üç yıl sonra oluyor. Fatma Sultan' ın Cağaloğlu'nda yaptırdığı ve ayak- lanmada yıkılan sarayının yennde bugün "tarihi ve turistik" Cağaloğlu Hamamı bulunuyor... Gülfem Hatun'un becerlsl Üsküdar'dakı Gülfem Hatun, Ka- nuni Sultan Süleyman'ın cariyelenn- den. Sonradan kadınlan arasına giri- yor. Hürrem Sultan gibı Kanuni'yi kendıne âşık eden bır kadın, Istan- bul'da bir mahalleye adını bıraka- mazken bunu Gülfem başanyor... Ka- nuni'den beş yıl önce 1561'de ölü- yor... Yen gelmişken... Cariye. savaşta esir ya da pazarda satın alınan kadın oluyor. Köle. Hür- rem Sultan'ın da Osmanlı Sarayı' nda- ki yaşamı canyelıkten başlıyor. Ha- remde, canyeler; "acemfler", "cari- yeter", "şagu-tier". "ustalar" ve *ge- diknTer" diye beş sınıfa aynlıyor. Mihrişah'ın dadısı Gedıklı cariyeden sonraki derece, "kadın" oluyor. Kadın derecesine yükselmış canyeler arasında pa- dişahın en sevdiğıne "Hasekj"; çocuk doğurana da "Haseld Sultan" deniyor. Hürrem Sultan bır ma- halleye adını bırakama- mışsa da birçok mahal- leyı kapsayan Haseki semti Hürrem Sul- tan'dan geliyor. Emınönü'ndekı Hacı Kadın'ın kim- ! ığı büinmıyor. Fetıh- ten sonra II. Mehmet'in îstanbul ka- dısı yaptığı Hızır BeyÇetebi'nın kızı olduğu sanıhyor. Üsküdar Sultantepe'deki Hace HesnaHatun. bugün Ha- cı Hesna Hatun ola- rak anılıyor. Ha- ce; hacca giden kadın. Hesna Hatun, Ka- nuni Sul- tan Sü- ky- Kanuni'nin büyük aşkı Hürrem Sultan, adını İstanbul'da bir mahalleye bırakamadı ama "Haseki" unvanı birkaç mahaDeyi kapsayan semtin adı oidu. man'ın Hürrem'den olan kızı Mih- rimah Sultan'ın dadısı. Mihrimah, küçükken geçirdiği bir rahatsızlık üzerine temiz hava alsm diye dadı- sı ile birlikte Üsküdar sırtlanna gönderiliyor. Sultantepe adı da kü- çük sultandan geliyor. Hesna Ha- tun yaptırdığı küçük bir mescıtle adını Boğaz'a bakan tepeye bıra- kıyor. Fatih Karagümrük'teki Haççe Sultan. dızgi hatası söz konusuy- sa Hatçe'den Hatice Sultan olma- Iı. Ama hangi Hatice Sultan? Ya- vıızSultan Sefim'inkızı HaticeSul- tan, Şehzade Camisı'ne gömül- müş... Sultan HI. SeHm'in kız kardeşı Hatice Sultan, Mısır Çar- şısı'nın yanında çeşme yaptır- mış... Sultan HL Mustafa'nın la- zı Hatice Sultan. Ortaköy sa- hıhnde saray kurmuş. Kara- gümrük'teki Hatıce'den bir bılgı yok! Selimlerden birinin sütninesi Beyoğlu Tarlaba- şındaki Kamer Hatun ya 16. yüzyılda Ya- vuz Sultan Selim'in ya da 18. yüzyılda Sultan III. Selim'in sütninesi. Kamer Hatun yaptırdığı ca- miyle mahalleye adını bırakıyor. Ca- mı, bugün Ingiliz Konsolosluğu'nun hemen altında: Tar- labaşı Caddesi üze- rinde. Ancak bu- günkü cami Kamer Hatun'un yaptırdı- ; ğı cami değil. Ca- mınin 1871 Be- yoğlu yangınında yandığı sanılıyor. Kamer Hatun'un adını taşıyan bugünkü cami, 1911 'den kalma ve Mimar Kemalettin Bey'ın esen. Fatih Şehreminı'deki Melek Ha- tun, kımliği bılınmeyen bir hatun... Mahalledekı Melek Hatun Mescı- dı'nin kıtabesı yok. Vakıf kayıtlann- dan 1496 da mescıt ımamına maaş venldığı anlaşılıyor. Butarih, Sultan n. Be>azrt'ın dönemıne denk geliyor. Saraydakı Melek adında bır cariye, ka- dın, haseki, haseki sultanla da bağ- lantı kurulmuyor. Eminönü Kumkapfdaki Muhsine Hatun. hem "makbul" hem de "mak- tul" lakabıyla anılan ve Kanuni Sul- tan Süleyman'ın I536'da idam ettir- diği Sadrazam İbrahim Paşa'nın ze\ - cesi. Eskl ve yenl vallde sultan Fatih Karagümrük'teki Neslişah. Ge\herimülük Sultan'la Dukakinza- de Mehmet Paşa'nın kızı; Neslişah Hanım Sultan. Hanım sultanlığı an- nesınden geliyor. Annesi Gevheri- mülük, Sultan II. Beyazıt'ın lazı olu- yor. Neslişah, 16 yüzyıl sonunda yapnrdığı cami ile mahalleye adını ve- riyor. Üsküdar Toptaşı'ndaki Validei Atik ya da Atik Valide. Sultan m. Mu- rat'ın annesi ÎVurbanu Valide Sultan Saraydaki canyeler, doğurduğu çocuk padişah olursa "\aüde sultan" oluyor. Nurbanu da San Selım'ın canyesi iken 1546'da Murat'ı doğurup hase- ki sultan; 1574'te Murat'ın tahta çı- kışı ıle valide sultan oluyor. Üsküdar'da MimarSinan'a yaptır- dığı küllıye ve küllıyenın bulunduğu mahalle Valide Sultan adıyla anılır- ken 1708'de başka bir valide sultan, m. Ahmet'ın annesi EmeruDah Gül- nuş'un Üsküdar meydanında yaptır- dığı camıye Yenı Valide Camısi de- nilmesi üzenne "eski vaüde"ye Vali- dei Atik adı uygun bulunuyor. Fatih Karagümrük'teki Haççe Sul- tan gibı Fatih Samatya'dakı Keçi Ha- tun ve Eminonü Beyazıt'taki Taya Hatun da bilinmezler arasında kalıyor. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERtNÇ Nazilli Basmaları... Son günlerde medyaya yansıyan haberler "Ver Kurtul" politikasının, hem dış ilişkiler hem de eko- nomı alanlarında yarattığı kayıpları gözler önüne sermeye başladı. Avrupa Birliği'nın gözüne gir- mek için Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin altın- daki sağlam zemini fay hattına dönüştürmenin ba- şarısı ile övünenlerin de pek sesi soluğu duyulmu- yor. Varsa yoksa sağa sola uyarılarda bulunmak, ama sonucunda bır şey etde edemeyıp sadece övü- cü nezaket cümleleri ile yetinmek, dış ılişkilerimı- zin en somut yönünü oluşturuyor. Ekonomıyi düze çıkarmak niyetiyle dümen su- yuna girilen Uluslararası Para Fonu'ndan (UPF) aferin alabilmek için haraç-mezat yöntemiyle uy- gulanmaya çalışılan özelleştirmeler de olumsuz ekonomik ve sosyal etkilerini arttırarak sürdürüyor. Ankara Büromuzun dünkü haberine bakınca beklenen özelleştirme gelirlerinin gerçekleşme- mesi bir yana, yapılan harcamaların özelleştirme- yi devlet adına astan yüzünden pahalı hale getir- diğini gösterıyor. 2002 ve 2003 yıllarında özelleştirmeleri duyur- mak için 7 trilyon 505 milyar lira harcanmış. Da- nışman firmalara da 5 trilyon 267 milyar lıra ücret ödenmiş. Topiarsak özelleştirme Idaresi'nin kasa- sından çıkan para 12 trilyon 772 milyar lira ediyor. UPF, bu paralar da özel kuruluşlara gittiği için memnun ve mesrur (sevınçli) olmalı kı ses çıkar- mıyor. Ama kamu görevlılennin maaş zamianna sıra gelince suratı bırden asılıyor ve "Hop hop. Ne yapıyorsunuz?" diye bizimkilerin karşısına dikili- veriyor. Ne diyelim, kaderimizde bu da varmış. • • • özelleştirme konusunda hem duygusal hem ger- çekçı bir yazıya ustalarımızdan Necmi Tanyo- laç'ın "Martılı Kahve" kitabında rastladım. (8.15 Va- puru yazıları -MARTILI KAHVE- Adalar Vakfı Yayı- nı, Mayıs 2004) Kitaptan "Nazilli Basmaları" adını taşıyan bölü- mü sızlerle de paylaşmak istedım. • • • Yazıya şöyle başlamak gerekli; "Bir zamanlar Nazilli Basma" diye bir efsane vardı.. içim sızladı, hem bu yazıyı yazarken, hem NTV'dekı programı izlerken... Tayfun Talipoğlu geçen cuma gecesi NTV'de "Bamteli" programında efsaneyi anlatırken.. ağ- lamamak için zortuttu mıllet kendini. Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası yok artık. 1937'de doğdu, 2001 'de sizlere ömür. Boğdular o yaşayan devi... Açıklanan gerekçe hikâye, daha doğrusu baha- ne! "Modernleştirme amacıyla..." Modernleştir- me derken özelleştirme geldı; ikı bın ışçısi, günde 20-25 bın metre basma çıkaran makınelenyle ve ülkedekı prestijiyle birlikte üretımine son verdiler. Nazilli Basma Fabrikası, şimdı bır müze gibı gezi- liyor. Atatürk'ün emnyle 1937'de kurulmuştu. Sana- yileşmenin en büyük kalelerinden biri sayılıyordu. Ben Balıkesir Lisesi'nde öğrenciyken, okul gezi- siyle Nazilli'ye gitmış ve çarklan dönen o muhte- şem dünyayı görmüştüm. Gerçekten onur vericiydi. Fabrika, Cumhuriyetin planlı ekonomi hedeflerinden ilkiydi. örnek alına- cak bır sanayi kuruluşuydu. Heyecan verecek bir eserdı. Şimdı ne Sümerbank var, ne Nazilli Bas- ma... 37 fabrikası, 31 kuruluşu, 6 ortaklığı, 40 işti- rakı, 455 satış magazası vardı Sümerbank'ın. Şim- di bunların yerinde yeller esiyor. Ardından ağlaya- nı çok... Halkın malıydı, elinden aldılar. Gazetecı ya- zar Mustafa Balbay, ortaokul ve lise çağlannı Na- zilli'de geçırdığıni yazıyordu. Bamteli'ndeki prog- ramı izlemış.. yana yakıla anlatıyordu köşesinde. Okuldaki gibi türküsünü söylüyordu: "Nazilli Basmaları Nazilli'de dokunur Mektup yazma sevgilim Postanede okunur..." Ata mirasını yediler. Aksınncaya, tıksırıncaya ka- dar... Benim eşim Egelidir. Rahmetli anasından ka- lan Nazilli Basması parçalannı çıkanr, okşar, hüzün- lenir... Tarihi bır mirastır!.. Nazilli Basma artık anti- kadır. Cumhuriyetin yadigârıdır. oerinc(a cumhuriyet.com.tr CHP KURULTAY DELEGELERİNE TARİHİ ÇAĞRI Türkiye'nin önünü açmak istiyorsak, Sosyal demokrasinin ülkemizde egemen olmasını samimi ve içten arzuluyorsak, Çocuklarımızın, bulunduğumuz coğrafyada güven içinde yaşamasını düşünüyorsak, Olağanüstü seçimli kurultaya EVET diyelim. MUSTAFA BAYSAN CHP Kuruttay Delegesi SATILIK BASKI ÖNCESİ CİHAZLARI 1 - Kodamatici 720 banyo makinası (aslen glunz&jensen 720'dir) Ebat: En 720 mm. Boy sonsuz. 2- Repromak gün ışığı kontakt makinası Ebat: En 800 mm. Boy 600 mm. 3- Repromak gün ışığı kontakt makinası Ebat: En 700 mm. Boy 550 mm. 4- Siyah-beyaz çıkış makinası Tel: 512 05 05/409
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle