Katalog

SAYFA CUMHURFYET 11 HAZİRAN 2004 CUMA HABERLER Örgütü yakından izleyen Özcan, DEP'lilerin tahliyesinin ardından PKK/Kongra-Gel'in tavnnı değerlendirdi Eyleıııler sonbııhııazÖrgütün gelinen aşamayı kendi mücadelesinin başansı olarak göstereceğini belirten Dr. Nihat Ali Özcan, "Başardık, mücadele ederek aldık, diyecek. Örgüt penceresinden bakarsan; biz olmasaydık bunlar olmazdı, Kürtçe dil kursu, yayın olmayacaktı, diyecektir" değerlendirmesini yaptı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Eskı DEP milletvekillerinin Yargı- tay karannca tahlıye edılmelennın ar- dından. yeniden silahlı eyiem kara- n alan PKK Kongra-Gel terör ör- gütünün alacağı tutum merakla bek- leniyor. Örgütü yakından izleyen Dr. NDıât Ai Özcan. PKK Kongra-Gel "ın Abdullah Öcalan merkezli polıtıka yaptığım, bu aşamada eylemlerini kesmesinin de beklenemeyeceğını dile getirdi. AKP hükümeti, AB ile ilişkilerde 'bir adım dafıa öne geçme' hesabı yapıyor Tasaportjesti' hazırlığı AYŞE SAYEV ANKARA - Tahliyelerinin ardından ilk ziyaretlerini DEHAP Genel Merkezi'ne yapan esJd DEP milletvekillerinin sıyasi ge- leceklerine ilişkin ilk mesajlarını hafta so- nu Diyarbakır'da vermeleri bekleniyor. Da- ha önce tahliye olan Sırn Sakık cezaevin- den çıkan arkadaşlanyla birlikte bundan sonra siyasetin içinde olacaklannı söyledi. AKP hükümetinin de şu anda yurtdışı- na çıkışlarına yasal bır engel bulunmayan eski millervekillenne "pasaportjesti" ya- parak AB ile ilişkilerde "bir adım daha öne geçme" hesabı yaptığı belırtiliyor. Bu çerçevede Leyla Za- GüL DEP'Hlere pasa- porlannın iadeshie U- giü olarak "Bir engel görünmüyor" dedi na'nın, Avrupa Parlamentosu'nun verdi- ği "SaharovOdülü"nüyerinde almasının sağlanacağı dile getiriliyor. Mahkemenin henüz yurtdışı yasağı koy- maması nedeniyle eskı milletvekillerinin şu anda yurtdışına çıkışlanna engel bir durumun olmadığı belırtiliyor. TBMM Dışişleri Komisyonu'na brifing veren Dı- şişlen Bakanı Abdullah Gül de komisyon üyelerinin, "DEP'lilerepasaportlannınia- de ediBp edilmeyeceği'' yönündeki soru- lanyla karşılaştı. Abdullah Gül bu konu- nun Içişleri Bakanlığf nın yetkisinde oldu- ğunu belirterek "Bildiğim kadanyla pasaport ko- nusunda bir engel görünmüyor" dedi. K BOYUTLU... Nıhat Ali Özcan. Yargıtay karan- nın ardından örgütün tavnnı değer- lendirirken. PKK Kongra-Gel'in bir- den fazla boyutu olduğunu belirtti. DEP'lilenn tahiıyesiyle sorunun çö- zülemeyeceğını vurgulayan Özcan. "PKK eylem yapmaktan vazgeçer beklentisi çok iyimser bir beklenti olur. DEP'Kkr bu konuda detay. Ken- di bürünlüğünü koruması için örgü- tün çatışması lazını. Çatışmayan ör- güt kendini dinlemeye başlar ve yoz- laşır" değerlendirmesini yaptı. PKK/Kongra-Gel'in Öcalan mer- kezli polıtıka yaptığım anımsatan Özcan, örgütün yeniden saldırma karan almasının hem bölgesel hem de ulusal anlamda faktörleri olduğu- na dikkat çekti. Irak'taki gelişmeler bağlamında da olayın analiz edil- mesi gerektiğini belirten Özcan, "Türkiye meşguliyetle teda\i ediB- yor. Barzani ve Talabaıü'nin bölge- sel istekkri var. PKK'nin 6-7 ay ey- lem yapmaması beklenemez" dedi. B A S K A FİCÜR' ENDİSESİ Kürt kökenlilere yönelik bazı açı- lunlann da örgütü ürküttüğunü be- lirten Özcan, PKKTCongra-Gel'in kendi alanında başka "figürierin" çıkmasından endişe duyduğunu di- le getirdi. Gelinen aşamada örgütten kopmalann denetimın daha az oldu- ğu Avrupa "da veya Türkiye içinde- ki legal bazı unsurlarda yaşanabıle- ceğıni anlatan Özcan, şu değerlen- dırmeyı yaptı: "Orgütbüyüyüpyaş- landığı zaman kuşak degişiyor. Çev- resi de değişh or. Uyum sağJayamaz- sa devTİliyor. Örgüt uyum sağlamak konusunda sıkuıü çekryor. Ocalan'ın başta olmamasının büyüketkisi var. Bu örgütierde iküıci, üçüncü adatn olmaz. AşağtdaJd bütün hizipleri tas- fiye edersin. Örgütte, yaşayan kah- raman olmaz. Çünkü Öcalan kendi- ni garantiye ahr. Dagdaki adamlar- dan büyük kopuş olmaz. Legal ya- pılanmalarda bunlaryaşanır. Şu an- da böyle bir ortam yok." 'SoNUÇ HESAPLANMALI' AB'den tarih alma beklentisi için- de olan Türkiye'nin örgüte yönelik kırsal alanda gerekli silahlı karşılı- ğı vermekte de zorlanacağını belir- ten Özcan, "PKK bunu bir firsat oiarakgördiL Pofitik, ekonomikvesos- yoiojik konularda hiçbir hareket yok. Ekonomi dibe vurmuş durumda" dedi. Uygulamaların toplumun dığer kesimınde yogun tepkiyle karşılan- dığını belirten Özcan.u Bunlar top- lumun diğer taraflannı dikkate alnîı- yor ne yazık ki. Burada 70 milyon- luk ülke var. Bir cemaati veya etnik grubu yönetmiyorsun. Bunun sonuç- lan hesap edUmefl" diye konuştu. Örgütün gelinen aşamayı kendi mü- cadelesinin başansı olarak göstere- ceğini belirten Özcan, "Başardık, mücadele ederek aldık diyecek. Ör- güt penceresinden bakarsan; biz ol- masaydık bunlar olmazdu Kürtçe dil kursu, yaym ohnayacakn, diyecek- tir" değerlendirmesini yaptı. YARGITAY BAŞKANI ÖZKAYA: Tahliye siyasi değil tLHANTAŞO ANKARA - Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, kapatılan DEP'ın millet- vekillerinin tahliyesınin ta- mamen hulcukı olduğunu belirterek "Türk yargısı, hiçbir zaman siyasi amaç- larla karar vermemiştir, vçrmeyecektir. Kararyasa- lar çerçevesinde veriimiş- tir" dedi. Özkaya, verilen kararlann siyasi sonucu ve etkıleri olabıleceğini, bu- nun da yargıyla ilgisi olma- dığını söyledi. 'YARGIYA MÜDAHALE OLAMAZ' Yargıtay Başkanı Özka- ya, makamında bır grup gazeteciye, Leyla Zana, Hatip EHcle. SeKm Sadak ve Orhan Doğan hakkın- da 9. Ceza Daıresi'nin ver- diği tahliye karannı değer- lendirdi. "Kimsenin Türk yargısına müdahale etme, baskı altma alma yetkisr olmadığını vurgulayan Öz- kaya şunlan söyledi: "Bir yerel mahkeme hata yap- mışsa üst mahkemeler dü- zehir. 9. Ceza Dairesi, her tutuklu dava dosyasında olduğu gibi bu dosyayı ön ncekmeyeakhvecezaevin- de kaldıklan süre. daha sonra verUecek muhtemel karan gözeterekikride te- lafısi mümkün ohnayacak zaraıiann doğmasmı önle- mek için böyle bir karar verdL Bir insarun cezaevin- de yatügı süre az ise bunu tamamlatanrsınız, ancak 1 gün dahi fazla yanrma- nui telafısi yok. Bu tazmi- natla da açıklanamaz. Tu- tuklu dosyalarda bu du- rum gözetilir, 9. Ceza Da- iresi bunu yapö." Dışişleri Bakanı Abdul- lah Gül'ün, eski DEP mil- letvekillerinin bir daha ce- zaevine girmeyeceklen- ne ilişkin sözlenyle ügıli olarak Özkaya, davanın sürdüğünü, Yargıtay'ın esasa ilişkin verecegi ka- rann henüz belli olmadı- ğını söyledi. BAŞSAVCI OK Hazırladığı tebliğnamey- le tahliye sürecini başla- tan Yargıtay Cumhunyet Başsavcısı Nuri Ok da DGM'nın, AİHM tarafın- dan tespit edilen ihlalleri yeteri derecede gidermedı- ğini \ıırguladı. Başsa\cı, "Yerel mahkeme bunlan yerine getirsevdi, bizesasa girecektik'' dedi. MECLİS ADALET KOMİSYONU DGMtasansı kabuledildi ANK\RA (Cumhuri- yet Bürosu) - Devlet gü- venlik mahkemelerini (DGM) kaldıran yasa ta- sansı, hükümetteki uzun değerlendirmenın ardrn- dan gönderildiği Meclis Adalet Komisyonu'nda hızla görüşüldü. DGM'le- rin yerine kurulacak uz- marîlık mahkemeleri, ya- sanın yayımından itibaren 15 günde işbaşı yapacak. Adalet Bakanı Cemil Çi- çek dosyaların özel mah- kemelere aktanlması ko- nusundaki eleştirilere "Eş- kryanm ne zaman baskın yapacağı beDi obnaz. Ya- şanmış tecrübeleriyoksa- yarakdüzenlenıeyapama- yız" yanıtını verdi. DGM'Ierdeki dosyala- nn uzmanlaşmış ağrr ce- za mahkemelerine de\Te- dilmesini ve uzmanlık mahkemelerinin çalışma yöntemlerini düzenleyen tasarı Adalet Komisyo- nu'nda dün kabul edildi. Tasanyı komisyona sunan Çiçek, 8 yargı çevTesinde DGM'ninl8bin469adet soruşturma ve 6 bin 270 davaya baktığını bildirdi. Çiçek, "Avrupa'nm 10 se- neük dosya sayısı bunun vüzde biri etmez" dedi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün. "cezaev- lerinetekrardönüşkrinin olmayucagıru" açık- ladığı eski DEP'lilerin siyasi geleceklerine ilişkin ilk mesajı yann gideceklcri Diyarba- kır'da vermeleri beklenKor. Cezae^^nden çıküktan sonra ilk önceDER\P Genel Merkezi'ne giden eski DEP'B- lerin siyasi adreslerinin bu parti olacagu ancak yargı sürecinin ta- mamlanmasından sonra parti içinde önemli yapılanmalara gidi- leceğine dikkat çeküıyor. Yeni tahliye edilen 4 milleheküi ile birlik- te yargüanıp cezaevine giren, ancakinfaz sürelerini tamamlayarak daha önce tahliye edilen DEP'lilerden Sedat \\ırtdaş, arkadaşla- nnın siyasete devam edecegini tahmin ettiğini belirtti. Tahliyeleri sadece AB hannna verilmiş karariar olarak görmediklerini belir- ten Yurtdaş, yargının gekligi olunılu noktayı gösterdiğini vurgula- dL Arkadaşlannı mahkûm eden DG.M'lerin ömrunün tahüyeleri- ne yetmediğini, bundan da mutiuhık duyduğunu belirten Yurtdaş, karann. Kürt sorununun çözümü. demokratiklesme ve toplumsal banşa büyük katkı sağlayacagnıı ifade eti. (SERDAR ÖZSOY) Ankara'da bulunan Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Schwimmer: 'îzleme sürecibitebilir' Çiçek: Demokratiksabırgerek Haber Merkezi- Avrupa Kon- seyi (AK) Genel Sekreteri Wal- ter Schwimmer. eski DEP mil- ler\ ekillerinin tahliyesini mem- nunıyetle karşıladıklarmı belir- terek, Türkiye'nin 21 Haziran'da AK'nın "iziemesürecinden" çı- kanlabileceğini söyledi. Ankara'da temaslardabulunan Schvvimmer. NTV'ye yaptığı de- ğerlendirmede, tahliyelerin, AB'nın Türkiye ile müzakere- lere başlama karannı olumlu et- kileyeceğini söyledi. Schwim- mer. Dışışlen Bakanı Abdullah Gül ile görüşmesinde de "Tür- kiye'yemüzakeretarihiverilme- sinden yana olduğunu, Türki- ye'nin reformlar, Avrupa Kon- seyi standartlan, demokrasi, hu- kukun üstünlüğü, insan hakla- nna saygı gibi ayıu zamanda Ko- penhag kriterieri içinde yer alan hususlara bağhuğını açıkça gös- terdiğmi'' kaydeth. AB Ortak Savunma ve Dış Po- litika Yüksek Temsilcisi JavierSo- lana da yaptığı yazılı açıklamay- la memnuniyetini dile getirdi. Uluslararası insan haklan ör- gütleri ise eski DEP milletvekil- lerinin tahliyesı ve anadilde ya- yınlannbaşlamasını "tarihiolay'' olarak nitelendirdiler. Uluslara- rası Af Örgütü, insan Haklan ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski DEP milletvekillerinin tahliyesi, siyasette geniş yan- kı buldu. TBMM Başkanı Bülent Annç. Yargı- tay'ın tahliye karan için "Hem siyasi hemdetop- lumsal banş açıandan olumlu bir karar oldu" değerlendirmesüıde bulundu. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türk yargısına herkesin güven- mesi gerektiğini belirtti. Yargıtay'ın karanrun olumlu olduğunu belir- ten Annç, "Bana Zana ile ilgüi soru soran AVTU- paü dostlanmıza bunun siyasi değil, hukuki ka- rar olduğunu ve mahkemelerin verdiğı karar üzerindeyasama veyürütmenin hiçbirzamanet- küi olmayacağmı söyiemiştim*" dedi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek. Türkiye'de işle- yen bir demokrasi ve yargı sıstemi olduğunu belirterek, "Geüşmelere bakügnnızda ashnda hiçbir konuda bir endişeye, telaşa kapdmaya ge- rek yok, sadece demokratik sabır gerekryor. Bu kararTürkiye'yi hem dışanda hemiçerde rahat- latmış onır" görüşünü dile getirdi., DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de. "Bundan böyle, yur- dumuzda bu tür ağu* cezalara yol açacakeyiem- lerin ve davTanışlann olmamasını dilerbn" de- di. ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas ise, tahli- yeyi "gecikmiş bir karar" olarak nitelendirdi. İzleme Örgütü, Uluslararası İn- san Haklan Federasyonu, İnsan Haklan Derneği, Türkiye insan Haklan Vakfi ve Mazlum-Der temsilcileri, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşmeleri- nin ardından basın toplantısı dü- zenlediler. Uluslararası Af Ör- gütü Türkiye Sorumlusu Em- ma Sindair Webb, insan hakla- n örgütlerinin ortak basın açık- lamasını okurken, "Bu hafta An- kara temaslanmızda tarihi olay- lara tanık olduk" dedi. tngiltere'nin A\Tupa ile ilişki- lerden sorumlu Devlet Bakanı Denis MacShane. "Leyla Za- na'nm arnk konuşabflmesinden, yürüyebiunesinden ve özgürlük ha>asım sohıyabihnesinden do- layı muthıyum" dedi. Fransa Dışişleri Bakanlığı söz- cüsü Herve Ladsous, "Eski DEP nülkrvekiDerinin 10 yılhk tutuk- hüuktan sonra Yargrtay'ın kara- nyla serbest bırakılmasından memnunuz" dedi. Dıs BASIN • The Daily Telegraph (Ingıl- tere): Karar Türkiye'nin arauk ayında gün aunastnı kesınleştır- meye yönelik. • the Independent (Ingilte- re): Atılan adun Türkiye'nuı AB umutlarını yeşertecek. • TheTîmes(Ingiltere): Ka- rar Türkiye'yi AB'ye yaklaştır- dı. • The New York Times (ABD): Uzun ulusal çatışmanın sonunun başlangıcı. • Le Figaro (Fransa): Türki- ye, AB'ye kahlma müzakerele- rinin başlaması için yeşil ışık yakmalannı bekliyor. ^ ElMundo(Isparrya): AB'ye yakınlaşmak için büyük adım. BÎRBAKIMA SERVER TANİLLt Olumun Golgesi Yok ölüm, yani bir canlıda hayatın tam ve kesın ola- rak sona ermesi, tüm yaşayanların ortak yazgısı. An- cak, onlann arasında sadece ınsandaölüm bilinci var; dünyada tek ölüm acısı çeken yaratık, insandır. Bu duygu, felsefeye ve edebiyata yansır, derınle- şir; müzikte ve resimde başka boyutlar kuşanır. Söz konusu alanların en önemli konularından biri de ölümdür. Bizim edebiyatımız da, ta baştan beri, bu gerçek- liğe eğilip işlemiştır. Ne var ki, Türk sanatçısının ölüm karşısında tavrı, Tanzimat'tan sonra değişmiş ve fet- sefi bir nitelik almıştır. Abdülhak Hâmrt'ı ve Makber'int hatırlamaz olur musunuz? Ahmet Hamdi Tanpınar n şu değeriemesi bel- leklerdedir: Şaırin, genç yaşında kaybettiği eşinin, Fat- ma'nın arkasından yazdığı Makber, "büyük bir ür- perme "dir edebiyatımızda ve "Hâmit'in ıstırabı şiiri- mize o zamana kadar tatmadığı bir derinlik getirir." Nasıl başlıyordu o eser? Eyvah!.. Ne yer neyarkaldı... Adnan Binyazar'ın son romanı Ölümün Gölgesi Yok'u okurken, bütün bır edebiyat gözümde canlan- dı... • Adnan Binyazar'ın edebiyat incelemelerinin yanı sıra romancılığını da biliyorsunuz. Yazarımız, ilk ro- manında, birkaç yıl önce yayımlanan Masalını Yiti- ren Oe^'de, çocukluğundan gençliğe kadar olan ya- şamını anlatıyordu. Roman ile anılann kucaklaştığı bu eser, okurlann büyük ilgisini topladı. Şımdi elımizdekı ıkınci romanı, ölümün Gölgesi Yok, gençliğinden başlayarak bütün yaşamını anlatıyor. Büyük bir "aşk"m ve "ö/üm"ün romanı. Aşk, öğretmen okulu öğrencısı bır genç kızla, Fi- liz ile, Anadolu'nun kuytu bir köşesine, Çorum'a ye- ni atanmış genç bir öğretmen, Adnan arasında dog- mus. "ilk görüşte" başlamış aşk! Çok kez öyle olmaz mı? "Düş günleri", "ilk ders" derken başlayan aşk, Anadolu'da kasabanın dar sosyal yaşamında, söz- ler, söylentiler, üzüntüler arasında sıkışır. öyle de ol- sa, aşk herkese kendisini kabul ettirir "27 Mayıs Devrimi" sıralandır ve evlenirler. İlkyillarmutluluk içindegeçerken, menhus birhas- talık, rahimle ilgili -amelıyata götüren- bir sorun ge- lip karartır ortamı. Her şeye karşın "umutgünleri" başlar. Hayatın seyri Berlin'e intikal ettiğinde, kanndaki bi- raz daha şışmişlik, iyice belirginleşir "Acılar Dağı" yükselir. Bir gün de, memede kanser, alınır ama yine de tü- mör ilerier; yüksek dozda kemoterapi de yeterii ol- maz, kafaya ışın verilmeye başlanır. Bir ayak tutmaz olur. Sonra, hastaneye son yatış ve "tükeniş" günleri. Ve ölüm... Nedir anlattığı bu eserde yazann? "Yaşam" denen yeryüzü sahnesinde, sevgıler ve acılarla sarmalanan iki insanın öyküsü. ölümsüz bir sevgınin destanı ve dayanışmanın. Adnan Binyazar'ın kalemi, olağanüstü birgüçle an- latıyor Bölüşülmüş yaşamdan daha güzel bir şey yok- tur; eser, bu bölüşülmenın destanı, mutluluktan acı- lara kadar... Yazma teknığı de çok başarılı: Zaman zaman ge- rilere uzanma ve tekrar, durduğu noktadan anlatma- ya başlama. Gerçekle düşlem de ıç içe veriliyor. öyküde, toplum da var, ustaca yansıtılıyor. Adnan Binyazar'ın yazarlık gücü de, bu romanda doruktadır. Ve ölümün ortadan çekilmesi, variık kadar yoklu- ğun sonsuzluğu. Buyurun bir kahvaltı sofrasından bir kesıt: "Asit, boğazımı parçalayacak. Midemde kızgın kısraklar tepiniyor. Bir elimde demlik, birinde çay- danlık, bardaklanmıza çay koyuyorum. Zeytin, pey- nir, reçel.. kendi tabağıma ne koyuyorsam onunki- ne de aynını koyuyorum. Ocakta kızaran susamlı ek- meğin kokusu odalara doluyor, çayın buğusu tütü- yor... Pencerede yağmur yunmuşu gün ışığı... Sofra hazır! Yüreğimin gelini; Ince bardaklara koydum çayı;vazolarda ak pa- patyalar..." Belli, ölümün gölgesi yok;yaşam sürüyor. Siz de okuyunuz, yaşam daha anlam kazanacak- tırgözünüzde... DEP'lilerin infazının durdurulması Ecevit reddedilmiş ANKARA (Cumhu- riyetBürosu)-DSP Ge- nel Başkanı Bülent Ece- vit. DEP'in eski millet- vekillerinin tahliye edıl- meleri üzerine yaptığı açıklamada. "butürağır cezalara yol açacak ey- lem ve davranışlann ol- mamasmı" dilerken can- lanma eğiümi gösteren terör olaylarına karşı yurttaşlan Türk-Kürt ay- nmı gözetmeden daya- nışmaya çağırdı. Ece\it. "Başbakan olarak, za- manın Cumhurbaşkanı Demirel'e baş\'urarak DEP miDetvekflleri hak- kmdald cezalann infa- zmısmınamakicinCum- hurbaşkanhğı yetkisini kullamp kullanamaya- cağmısormuştum. Curn- hurbaşkanı bunun uy- gun buhmabfleceğmi be- Brtnıişti. Ancak,Zana ve arkadaşlan bunu kabul etmeyeceklerini söyle- mişlerdL Ben,oiyi niyet- h' girişimin üzüntüsü ile karşılaşnuşünı" dedi. Lehce farklılıkları var İlk Çeıkezce yaym DÜZCE/ADAPAZA- RI (Cumhuriyet) - TRT, farklı dil ve lehçelerde- ki dördüncü yayınını dün Çerkezce yaptı. Progra- mı beğenen Çerkezler, Kuzeybah Kafkas leh- çesinde yayın yapılma- sı içir müracaat etme karan aldılar. TRT 3'ten dün ger- çekleşnnlenyaymda, ön- ceki günlerde yapılan yayınlann tekran "Çer- kezce" olarak verildi. 25 dakika süren yayıru Düz- ce Çerkez Kahvesi'nde merakla izleyen Çerkez- ler. yayınlan memnuni- yet vericı bulduklannı söylediler.Yöre halkı, duygulannı "Bugün bi- zim için bayram günü- dür* diye ifade etti.