Katalog

11 HAZİRAN2004CUMA CUMHURİYET SAYFA [email protected] 11 G-8 liderleri, başta Airika olmak üzere yeni 'barış operasyonlanna' yönelik eylem planı benimsedi Operasyoıılar geırişleyecek EHş Haberler Servisi - G-8 ülkesi li- derleri, Afrika başta olmak üzere dün- yada "banşoperasyonlannr genişlet- mek amacına yönelik bır eylem planı- nı benimsedıler. Söz konusu eylem planının başta Afrika "dakiler olmak üzere 2010'a kadar banş misyonlann- da görev yapacak 75 bın askerin eği- tim Ue donanımını öngördüğü belirtil- di. IConuya ilişkın olarak yayımlanan bildiride G-8 ülkelerinin, aynca gele- cek yıl yapılacak zirveye kadar bu bir- liklerin konuşlandınlması için gere- ken lojistik kapasiteyi ve ulaşırru ge- liştirme konusunda görüş birliğine var- dığı kaydedildi. Liderler, aynca Fran- sız ve Italyanjandarmalannın deneyı- mi kullanarak banş güçleri için bir eği- tim merkezı kurma önensinde bulunan ttalya'nın teklifine destek verdi. • G-8 liderleri, 2010 yılına kadar "banş operasyonlannda" görev alacak 75 bin askerin eğitilmesini benimsediler. G-8 ülkelerinin, gelecek yıl yapılacak zirveye kadar bu birliklerin konuşlandınlması için gereken lojistik kapasiteyi ve ulaşımı geliştirme konusunda görüş birliğine vardığı kaydedildi. Bush, "Bütün Ortadoğu'da özgürlüğün yayılması çağımızın zorunluluğudur" dedi. Italyi ABD ve Ingiltere'nin sunduğu Irak tasansının Birleşmiş Milletler'de oybır- liğiyle kabulünün ardından Batı'da or- taya çıkan birlik havasının dağılması uzunsürmedi. ABD'nin Georgiaeya- letindeki Sea Island'da düzenlenen G- 8 zirvesinde ABD Başkanı George Bush'un, Irak'taki uluslararası gücün NATO şemsiyesi altına alınması plan- lanna Fransa Cumhurbaşkanı Jacqu- esCbirackarşı çıkü. Bush, Ingiltere Baş- bakanı Tony Blair ıle görüşmesi son- rasında düzenledıği basın toplantısın- da, "NATO'daki dostianmızla çabşıp Irak'ta var olan rolü sürdürmek ve uzarmak istiyoruifT dedi. Blair de "Irak'ın atacağı bir sonraki adınun uhısiararaa bir güçle masaya oCurup gü- venlik kapasitesini nasıl artüracağını saptanıak olduğunu" belirtti. Chirac karşı çılayor Chirac ise Irak'a müdahalenin NA- TO'nun görevi olduğuna inanmadığı- nı söyledi. Basına yaptığı açıklama- da, "Bu konuya hiç acak yaklaşmıyo- rum" diyen Chirac, NATO'nun müda- halesinin, ancak Irak hükümeti ister- se düşünülebileceğini belirtti. Zirvenin sonunda açıklama yapan Bush, "Bütün Ortadoğu'da özgürlüğün yayılnıası çağımızın zorunluluğudur'' dedi. Bush, Saddam sonrası Irak'ın bölgede değişimın katalızörü olacağı- ru söyledi. NATO'nun Irak'a daha faz- la asker göndermesini beklemenin ger- çekçi olmadığını söyleyen Bush, NA- TO'nun Irak'ta rolünün artınlması ko- nusunda G-8 ülkeleri arasındaki görüş aynlığının, Istanbul'daki NATO Zir- vesi'nden önce çözüleceğini umduğu- nu belirtti. Bush, Avrupa ülkelerinin bu ülkedeki rollerini, Irak güçlerini eği- terek artırabileceklerini kaydetti. 'Türkiye bötgenin bûyûk gücü' G-8 ülkeleri, Bush'un Ortadoğu için öngördüğü ilk planın sulandınlmış ha- li olan "Geniş Ortadoğu ve Kuzey Af- rika projea" girişimini önceki gün baş- lattı. Yenı ginşim çerçevesinde "de- mokrasi yardım diyaJoğu" adlı, Türke- yi'nin de Yemen ve Italya ile birlikte eşbaşkan olduğu bir mekanizma da oluşturuldu. Fransa Cumhurbaşkanı, zirve sırasında yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, bölgedeki reformlann ilerletilmesine önemli katkı sağlayaca- ğım da söyledi. Chirac, "Türkiyeböl- genin büyük birgücü. Modernleşıneve Hberal ekonomi yönünde önemli iler- lemeler kaydetti" dedi RAK'A NATO GÜCÜ Türkiye sıcak bakmıyor SERKAN DEMtRTAŞ ANKARA - BM Güvenlik Konseyi'nin Irak'ta egemenliğin devrine ilişkin karan, ülkedeki yabancı güçlerin 30 Haziran sonrasında NATO şemsiyesi altında görev yapma olasılığını gündeme getirdi. ABD Başkanı George Bush'un yaklaşan seçımler öncesinde işgal sorumluluğunu BM ve NATO ile paylaşmak istediği yorumu yapılıyor. Türkiye ise ıttifakm bu süreçte rol oynamasını istemiyor. Dışişleri yetkilileri, karann yeni yönetime bağlı olduğunu anımsatıyorlar. Önce yeni yönetimin NATO'ya başvuruda bulunması gerektiğini, ittifaktaki değerlendirmenin ardından net bir yanıt verilebileceğini belırten yetkililer, Türkiye'nin de yaklaşımını bu süreçte netleştireceğini belirtiyorlar. Erdoğan: Karar Irak hûkümetine ait Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da ABD'de sorular üzerine, "Şimdilik bu konuda karar almak durumunda değiliz. Oncelikk Irak'taki hükümet, idare ve Irak halkınm bu konularda beklentikri var. Bizinı üzerinde durduğumuz konsept ise BM'nin oradaki insani yardım konusundaki rolüdür" dıye konuşmuştu. ABD'nin Irak'ta asker bulundurmayan ittifak ülkelerinin Afganistan'daki operasyona daha çok destek vermesinı istemesinin ardından Türkiye'nin de NATO zirvesi sırasında 2005 in Şubat-Ağustos döneminde Afganistan'daki ittifak güçlerine komuta etmeyi kabul ettiğinı açıklaması bekleniyor. Türkiye en az 550 subayını ve 1000 kadar askerini Afganistan'a gönderebilir. ÇekUme takvimi tsrail ordu radyosu tsrail askerlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin Ekim 20O5'e kadar Gazze Şeridi'nden çekikceğini duyurdu. Yahudi yerteşimciİerden, 1 Eylül 2005'e kadar tazminat karşıhğmda gönüDü olarak Gazze'yi terk etmeteri istenecek. Bunu reddeden yerieşimciler ise 15 Eylül 2005'e kadar ordu zoruyla tahüye edilecekter. tsraiffilerin büyük bölümü ordunun Gazze'den çekilmesini istiyor. tsrailli banş yanlılan, sık sık düzeniedikteri gösterilerle bu taleplerini dile getiriyor. (AP) Hükümet GOP'ta yer alacakANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, G- 8'in Ortadoğu'yu demokratikleştirme iddi- asmı taşıyan Genış Ortadoğu Projesi'ni (GOP) benimsedi. Hükümet kaynaklan, GOP'ta An- kara'nın hassasiyetlerini karşılayan değişiklik- leryapıldığını belirterek Türkiye'nin bundan son- ra "özgün katkılanyla'' projede yer alacağıru be- lirttiler. ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP), G-8 zirvesinde yapılan değişikliklerle Geniş Ortadoğu Projesi (GOP) adını aldı. GOP kap- sarrunda ortaya atılan reformlara destek belge- sinde Türkiye'ye "Demokrasi Yardım DiyaJo- ğu" eşbaşkanlığı rolü verildi. Demokrasi Yar- dım Diyaloğu, bölgede demokratik kurumla- nn güçlendirilmesi alanında gerçekleştirilen faaliyetlerde eşgüdüm sağlanması, ortak pro- jeler geliştirilmesi amacıyla G-8, AB ve bolge ülkelerinin katılımına açık bir mekanizma ola- rak tanımlandı. Dışişleri kaynaklan zirve sırasında Türki- ye'nin 5 konuda talebi olduğunu belirterek,bun- lann GOP'ta büyük ölçüde karşılandığını be- lirttiler. Türkiye'nin taleplerini, "Girişiminböi- ge ülkeJerryle ortakhk temeline dayanması, zor- laryıa ve dayatmacı olmamasubölgeden gelen re- form talepleri üzerine bina edilmesi, bölge halk- lan vehükümetieritarafindan sahiplenibnesi ve Arap-tsraiihüiafDunçözüınüiçinadlacakadını- lann önemi" olarak sıralayan kaynaklar, Tür- kiye'nin bundan sonra "demokratik ortak" ola- rak projeye katkıda bulunacağım dile getirdi- ler. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edel- man'ın ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Ro- bertWferier ile birlikte dün GOP konusunda Mec- lis Dışişleri Komisyonu'na bilgi vereceği öğ- renildi. Ziyaret sırasında milletvekillerinin GOP konusunda şüphelerini dile getirirken pro- jenin "gedktirflmesini" önerdikleri, Wexler'in ise ABD'nin projeyi hızlandırma düşüncesini ifade ettiği kaydedildi. TEŞEKKUR Tertemız bır ortamda, dıkkat. ılgı. hoşgöıü alçakgönüilüiük ıle bütunleşmış bılgı ve becen lirûnü olan bır amelıyatla bana gözümü kazandıran; Ekıp ve Akdenız Cnı\ersıtesı Tıp Fakûtesı Göz Haslalıklan Anabılım Dalı Başkanı Prof.Dr.Sa^İCLALYÜCEL'e ve ekıbını oluşturan Yrd Doç.Dr. Savu, Y U S U F A K T A R a, Dr. Sa> nMEHMET GÜNERLİ ye e Hemşıre Sa\m ELİF GÖNÜL'e. Anestezı Hemşıresı Sayın İSMİHA.N ÖZTÎHK e. Hemşıre Savın YliKSEL GÖK'e, Göre\hler Savm RAM.4Z.4N UĞITU.U ve Sayın MEHMET ALİ KÖKLÛ'ye \e; Klınığın ötekı tüm dokior. hemşıre \e çalışanlanna ıçtenlıkle teşekkûredıvorum. Bu açık ieşekkürle: ÇAĞDAŞ U\'GARLIK DLZEYtNE (her tûrlü olumsuzluklara karşın) böylesı 5z\enlı ve örnek çalışmalarla ulaşabılecegımıze ınanan bır kışı olarak. \ aşadıklanmdan du> duğum seMncı \ e şıikran duygulanmı gazetem CL MHURİYET aracılığıyla kamuoyıı ıle paylaşmak ıstedım Saygılanmla. S E L Ç U K S U N G U R Emekli Yargıç - Emekli Avukat GOKOVA-AKYAKA Türkiye Ziraatçılar Derneği Dinlenme Tesislerinde Düşlediğiniz Tatil Düşlediğiniz Fiyata Kişi başı konaklama + Sabah Kahvaltısı + Akşam Yemeği: 30.000.000 TL. Tel : (0 312)213 94 17-213 84 35 (0 252) 243 44 02 Faks : (0 312)213 22 52 (0 252) 343 59 90 ADANA 6. ÎCRA DAtREŞİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA tLANI DosyaNo 2001 12 7 90 Bır borçtan dolavı satılmasına karar \enlen gavnmenkulle ılgılı bılgıler aşağıda olup satış ılanı ılgıhlenn adreslerıne teb- lığe gondenlmıştır Adreste teblıgat yapılamama!,! %e\a adres- len bılınmeyenler ıçın de ışbu satış ılanmın ılanen teblıgat ye- nne kaım olunacağı ılan olunur. Gayrimenkulün cinsi. kı>- meti, adedi. e\safı: Adana ılı. Yüreğır ılçesı. 1 bolge tapu sı- cıl mudüriuğu 123 ada 12 parselde kayıtlı 11.692 m2 cınsı: ar- sa tarla vasfindakı gaynmenkul Adana ılı. Yureğır ılçesı Sulu- ca kö\ü Hacı Sabancı Organıze Sanayı bölgesınde olup Ata- türk Buhan ıle Turgut Özal Buhan'nın kesıştığı yerde. Ba- kırlar Tekstıl fabrıkasımn sol tarafindadır. Gayrimenkulün 1.500 m2"sı konfeksıyon atölyesı olup bu bınaya bıtışık ola- rak ışçı sosyal tesıslen. büro %e yemekhane olarak kullanılmış kısmen tek katlı kısmen 2 katlı yapılar mevcuttur Yapının du- varları sıvalı ve plastık badanalı olup. dış kısmı sıvasızdır Ze- mın tabanı beton şap olup. kapı ıle pencere kasa ve kanatlan demır profil doğrama \e >ağlı boyalıdır Yapı kendı halıne terk edılmış v e boştur Yapılann zemınde 2 000 m2 mesahası bulunmaktadır Kapalı alan yapı değerı 360 000 000 000 -TL Arsa değen tse 116 920 OOO.f 000.-TL. olarak takdır edılmış- tir Her ıkısının toplam değen 476 920.000.000 -TL. olup bu değer üzennden satılacaktır tmar durumu: Adana Hacı Sa- bancı Organıze Sanayı Bölgesı ımar planı ıçensındedır Satış şartları, zamanı ve yeri: 1- Satış. 16.07.2004 Cuma günû, saat 10.00-10.10 arasında Adana Adlıyesı merkez bı- nası 4 kat 40^ nolu bu odada açık arttırma suretıvle yapıla- caktır Bu arttırmada tahmuı edılen kıymetın yuzde 6O'ını ve ruçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve saüş mas- raflannı geçmek şartı ıle ıhale olunur Böv le bır bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhudü bakı kalmak şartıyla 26.7.2004 Pazartesi günü avnı yer ve aynı saatlerde ıkıncı arttırmaya çıkanlacaktır Bu arttırmada da bu mıktar elde edı- lememışse gaynmenkul en çok arttıranın taahhüdu saklı kal- mak uzere arttırma ılanında gostenlen muddet sonunda en çok arttırana ıhale edilecektır Şu kadar kı arttırma bedelının malın tahmın edılen kıymennin yüzde 40'ını bulması ve satış ısteye- nın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla ol- ması ve bundan başka paraya çevırme ve paşlaştırma masraf- lannı geçmebi lazımdır Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa sa- tış talebi duşecektır 2- Arttırmaya ıştirak edeceklenn, tahmın edılen kıvmetın yüzde 20"sı nıspetınde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bır bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdır Satış, peşın para ıledır. Alıcı ıstedığınde 10 günü geçmemek üzere mehıl venlebılır KDV. resmı ıhale pulu. ta- pu harç ve masrafian alıcıya aıttır. Bırikmış vergıler satış be- delınden odenır 2464 S K.nun 68 maddesi gereğınce tellalıye harcı satış bedelınden odenır 3- Ipotek sahıbı alacaklılarla dı- ğer ılgılılenn(*) bu gaynmenkul üzenndekı haklannı hususıy- le faız ve masrafa daır olan ıddıalarım dayanağı belgelen ıle on beş gun ıçmde daıremıze bıldırmelen lazımdır Aksı tak- dırde hakları tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça pav laşmadan hanç bırakılacaklardır 4- Ihaleye katılıp daha sonra ıhale bedelını yatırmamak suretıvle ıhalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefillen, teklıf ettıklen bedel ıle son ıhale bedelı arasındaki farktan ve dığer zararlardan ve aynca temernit faızınden mü- teselsılen mesul olacaklardır Ihale fariu ve temernit faızı ay- nca hukme hacet kalmaksızın dau-emızce tahsıl olunacak. bu fark. varsa öncehkle temınat bedelınden almacaktır 5- Şartna- me, ılan tarıhınden itıbaren herkesın gorebılmesı ıçın daırede açık olup masrafı venldığı takdırde ısteyen alıcıya bır ömeğı gönderılebılır 6- Satışa ıştirak edenlerin şartnameyı görmüş ve munderecatını kabul etmış sayılacaklan. başkaca bılgı al- mak ısteyenlenn 2001 12790 sayılı dosya numarasıyla mü- dürlüğümüze başvurmalan ılan olunur 28 05.2004 (*l tlgılı- ler tabırıne ırtıfak hakkı sahıplen de dahıldır. Basın 2671 7 Wexler Türkiye'ye desteğin etkileneceğini söyledi Erdoğan'a İsraü'e karşı 'yumuşak oV çağrısı AYHANŞİMŞEK gerçekleşmesi için de ısrar ediyor. ANKARA-ABD, Türkiye ile Israil hükümetleri arasında gerilen ilişkileri " m i n a oturtmak" amacıyla devTeye girdi. ABD yönetiminin Erdoğan hü- kümetine üst düzeyde telkinde bu- lunduğu öğrenilirken ABD Temsilci- ler Meclisi Üyesi Robert Wexler da bu amaçla Ankara'ya geldi. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşen Wexler'in Türkiye ile tsrail'in işbirli- ğine verdikleri önemi vurgulayarak Erdoğan hükümetinden gelen açıkla- malann bölgedeki "hassas dengekri" bozabileceği, Musevi lobisinin ABDde Türkiye'ye verdiği desteği de olumsuz etkileyebileceği mesajmı verdiği öğrenildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Israil hûkümetine yönelik sert çıkışlan ve ardından Iran ziyaretini gündeme getirmesi, ABD yönetimi ve etkin Musevi lobi- lerinin rahatsızlığına neden oldu. Is- rail kaynaklan, ABD yönetiminin so- ğukluğu gidermek için devrede oldu- ğunu belirtirken Başbakan Erdo- ğan'ın G-8 zirvesi için gittiği ABD'de Musevi lobisinin temsilcile- riyle bir araya gelmesinin de planlan- dığını kaydettiler. tsrailli diplomatlar, Başbakan Erdoğan'ın ABD'de yapa- cağı temaslann ardından Iran ziyare- tini ertelemesini bekliyorlar. tsrail'in 3 beklentisi Diplomatik kaynaklar, Israil'in Türk hükümetinden 3 beklentisi ol- duğunu dile getiriyorlar. Hükümetten "siyasi düzeyde" tsrail ile ilişkilerin önemini vurgulayan bir açıklama is- teyen Israilliler, Şaron'un Gazze'den çekılme planı için de Ankara'nın destek vermesini bekliyor. Israil, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün ziyaretinin bir an önce Üginç buluşma Ankara-Washington- Tel Aviv hattın- da hareketlilik yaşamrken Israil'in Ankara Büyükelçiliği Konutu'nda önceki gün ilginç bir buluşma ger- çekleştiği öğrenildi. Türkiye'nin da- nışmalar için Ankara'ya çağnlan Is- rail Büyükelçisi Feridun Siniıüoğlu ile Kudüs Büyükelçisi Hüseyin Avni Bıçakh, Israil'in Ankara Büyükelçisi Pinhas Avivi ile öğle yemeğınde bir araya gelerek ilişkilerde son durumu değerlendirdiler. Büyükelçi Sinirlioğ- lu'nun danışmalar için Ankara'ya çağnlması, "tsrafl'e tepki'' olarak yo- rumlanmıştı. Dışişleri Bakanlığı'mn çok dikkatli hareket ettiğini ve Baş- bakan'ın açıklamalannın ilişkilerde derin bir değişiklik işareti olmadığı konusunda Israil'i üoıaya çalıştığını belirtiyorlar. Wexler'in Ankara te- maslan çerçevesinde Büyükelçi Si- nirlioğlu ile görüşmek istediği ancak bu görüşmenin gerçekleşemediği öğ- renildi. Edinilen bilgilere göre Wex- ler, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile görüşmesinde Erdoğan hükümetin- den gelen açıklamalardan duyduklan endişeyi dile getirerek bunun bölge- de hassas dengeleri olumsuz etkile- yebileceğini ve istikrarsızlığı arttıra- bileceğini dile getirdi. Wexler, Isra- il'e yönelik tutumun ABD'deki "Türk dostu" Musevi lobileri üzerin- de de olumsuz etkileri olacağım sa- vundu. Wexler, TBMM Dışişleri Ko- misyonu üyeleriyle görüşmesinde de Istanbul'da Mısır'a ait bir gemide ele geçirilen silahlann "gerçekte Gaz- ze'ye götürülmek istend^j" iddiasını ortaya attı. Filistin konusunda millet- vekillerinin görüşlerine katılmadığım belirten Wexler, Şaron'un Gazze'den çekilme planını savundu. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Fidei'den Farkınız Kalmadı Sayın Denktaş... Denktaş a altı yedi yıl öncesinde, "Başkan sizin Fıdel Castro'dan hiç farkınız yok, ikiniz de Ameri- ka (ve Batı) ile mücadele ediyorsunuz" dediğimde kendisi de muhtemelen garipsemişti bu söyledikle- rimi. Şaka yollu bir "takılma" olarak görmüştür bel- ki! Ancak ben çok "ciddiydim", gülerekdesöylemiş olsam, "kendisinin nereye itilmekte olduğunu ve nasıl sıkıştınldığını hissediyor ve görûyordum." - Kıbns Türkleri ve Türkiye'nin yanında durduğu- nuza inanıyorsanız "kapışmayı" göze alacaksınız. Siz zaten hep kapışmadınız mı? Kendinizi zorla, sade- ce Rumlarla kapıştığınıza inandırıyordunuz; emper- yalizmle kavga ettiğinizi gönmek istemiyordunuz. Oysa sizı esas sıkıştıran Batı emperyalizmi idi. - O sizin, "kendinizin de içinde olduğuna inandı- ğınız Batı uygarlığı", emperyalist yüzü ile sizi sıkış- tınyodu. Rumlar mı? Onlar sadece bir maşaydı. Ay- nen Yunanlıların 1919'daAnadolu'ya Avrupa uygar- lığı (ve emperyalizmi) adına işgal girişimlerinde ol- duğu gibı. - Şimdi Kıbns Adası'nı da Rumlar (ve Yunanistan) değil, ABD ve AB ele geçirıyondu. Yani Batı emper- yalizmi el koymak istiyordu. Irak'ı silahla işgal etme- ye çalışanlar Kıbns'ı sıyasi baskılar sonucu, hem de Ankara ile anlaşarak elde ediyorlardı. - Karşınızda, Gazi'nin yıllar önce söylediği gibi "sadece müstevliler değil, içimizdeki uzantılan " da bulunuyor. - Yıllar önce Cumhuriyet'teki köşemde Denktaş'ı ve Fidel Castro'yu yan yana gösteren yazılar yaz- mıştım. Bir tanesi hâlâ hatınmda; "Denktaş'ın Val- si, Fidel'in Tangosu" başlığını taşıyordu! Apayn kişiliklere ve politik düşüncelere sahip bu- lunsalar bile, her ikısı de Batı emperyalizmine karşı savaşıyorlardı. Benim 199O'lı yıllann başlannda ve ortalannda yazdığım bu yazılar o günlerde "kara mi- zah" olarak da anılabiliyordu. Ancak o "kara mizah" geldi geldi ve 20O0'li yıllar- da "kara gerçek"o\uverd\. Artık bu kara yüzün mi- zahi yanı yoktu. O kara yüz, emperyalizmin gerçek yüzüydü. Denktaş bile... - Ve Denktaş bile Amerıka'ya artık veryansın edi- yor, Avrupa'nın adaletsizliğine karşı haykırma ihtiya- cını duyuyordu. Diplomasi masalanndaki sözler, hu- kuki gerçekler, adalet, eşitlik gibi düşüncelerle ikna etmeye çalıştığı "uygarBatı", üstüne gelıyordu. - Ve "Batı, Ankara'nın da desteğiyle Kıbns'ı ko- parmıştı". Ankara da karşısındaydı artık, aynen Ga- zi'nin söylediği gibi. - Ve Denktaş "gerçek düşmanın emperyalizm ol- duğunu gördüğü için Amerika 'ya ve Avrupa 'ya ça- tıyordu". Çatmak ne kelıme, haykırmaya başlamış- tı. Aynen Fidel Castro'nun kendi halkı için emperya- lizme karşı çıkması gibi... Türkiye'nin trajedisi... Bu trajedi Denktaş'ın değil aslındaTürkiye'nin tra- jedisidir. Soğuk Savaş'ın bitimi sonrasında "Batı'nın karşısına aldığı Türkiye'den", Kıbrıs da nasibini alı- yor. Ve Rauf Denktaş da, benim düşünceme katılıp katılmadığınaemin değilim, emperyalizmle karşı kar- şıya geliyor. - Amerika karışmasın, Avrupa kanşmasın deme- yebaşlıyor. Harta, "/car)ra/sur)Aynen7ca"diyebilece- ği bir çizgiye geliyor. Daha doğrusu, "Batı emper- yalizmi tarafindan, birnoktaya itiliyor." Bu nokta, em- peryalizmin Denktaş'ı (ve Türkiye'yi) köşeye sıkış- tırdığı noktadır. Paralar dağıtılmıştır, içerde adamlar çoktan ayar- lanmıştır, gayri milli sermaye saf tutmuştur, siyasiler denetim altındadır. Medya emperyalizmin emrinde- ki yerini almıştır. - Ve halk, emperyalizmle karşı karşıya bırakılmış- tır. Hem de koskoca bir halk, 70 milyon insan, Batı emperyalizmi ıle karşı karşıya gelmiştir. Damarlan- na şırınga edilmekte olan uyuşturucu ile güle oyna- ya emperyalizmin denetimi altına sokulmaktadır. - Denktaşlar ortadaki kurbanlardır. 70 milyon halk kurban edilmeyeceğine göre, Denktaş gibi birileri bu- lunup çarmıha gerilecektir. Denktaş'ın bugün çektiğini Fidel Castro ellilerden beri çekmiyor mu? Denktaş ve Fidel, başta kendi- lerini "farklı kulvaıiarda sanan" liderler, sonunda ay- nı noktaya gelmişlerdir; emperyalizme karşı durul- ması gereken çizgiye. Bir farkla; Fidel Castro daha Soğuk Savaş koşul- ları içinde hangi çizgide olduğunu gördü. Denktaş'ın haykırışlanna başlaması için ise Soğuk Savaş'ın bit- mesi ve sonuçlannın alınması gerekiyordu. Aslında Denktaş bir semboldür. Onun bulunduğu noktaya ve çizgiye Türkiye itilmiş ve getirilmiştir. Bütün mesele, bu gerçeği görecek miyiz? Yoksa gaflet ve dalalete devam mı edeceğiz? www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali IMkl llı tKUnli|tlı> tl!4 hsrt OMhrM ta imm MMe »9 ı M M r