Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN 2004 CUMA
14 KULTUR kultur(g cumhuriyet.com.tr
Gürdal Duyar, Mordo Dinar ve Hugo Renggli'nin ortak yanlan olağanüstü duyarlılıklanydı
Göz, kulak ve yürek...ERHA.N KARAESMEN
Gürdal'ın gözleri çok fazla şeyi
birden görürdü. Sen ağaç, yapraİdar
gibi şeylere bakarken, o aynı anda te-
pedeki bulutlan, ağacın dibine atıl-
mış bir paketi, dallardan birinin öbü-
riine nazaran daha fazla eğilmiş oldu-
ğunu falan da görürdü.
Paris sokaklannda dolaşırken yan-
dan şöyle bir bakışla bir kemer köp-
rüde taşlann düzenini ya da düzen-
sizliğini şıp diye fark ederdi. Insan
bedeninin ve hele üst kesiminin aynn-
tılan da ilk önce onun gözüne taİalır-
dı. Ense, omuz başlan, çene, kulak,
burun, alın, gözler rahmetlinın özel
duyarlılık noktalanydı.
Bir bakışta başkalanna göre daha
fazla şeyi ve aynntısıyla görebilmek,
plastık sanatlarda sıper tutmuş bınsı
içın önemlı bir ayncalıktır elbette. A-
ma, Gürdal Duyar'ın büyük sanatçı-
lığı sadece görme duyusunun gücün-
den gelmiyordu.
İkl büyük heykeltra?
Görsel algılama potansiyeli ve bu-
nun üstüne sentezler oluşturma yetisi
de olağanüstü yüksekti. Beazersiz bir
göz merceğının yanı sıra yoğun bir
beyın gri maddesinin beslediği üstün
bir dimağ ve hepsini çerçeveleyen
sevgi dolu bir gönülle yaşadı Gürdal.
Bu yönleriyle hep hatırlanacaktır.
Gürdal Duyar'ı, Kuzgun Abi
(Acar) ile Paris'te rastlaştırmayı çok
arzuladım. Kuzgun yeni dolaşmaya
başlamıştı oralarda. Gürdal'ın ıse son
haftalanydı. tkisini alıp bir hafta so-
nu gezintisine götürmeyi ve Chart-
res'daki mucizevi ortaçag heykelleri-
nin çevresinde bırlikte dolaşmayı ta-
sarlıyordum. Denk düşüremedik.
tkisi de gözden beyine ve gönüle o
tılsımlı akıntının adamlanydı. Anıla-
n önünde kişisel dostluk ayncalığı-
nın da pekiştirdiği duygusalîık içinde
saygiyla eğiliyor ve bu vesileyle Iş
Bankası Kibele'deki Kuzgun Acar
sergisinı tüm sanat merakhlannın gör-
mesi gerektiğinin altını çiziyorum.
Her ikisiyle de ayn ayn çağdaş hey-
kel macerasını çok kere konuşmuşuz-
dur. Miro adı ortaklaşa sık ve saygıy-
la anılırdı. Paris Georges Pompidou
Müzesi'ndeki olağanüstü ve neredey-
ürdal Duyar'ın
(sağda) görsel algılama
potansiyeli ve bunun
üstüne sentezler
oluşturma yetisi
olağanüstü yüksekti.
Mordo Dinar (üstte)
görsel yaratıcılık
unsurlanna da duyarlıydı.
Ama asıl kulaktan gönüle
ulaşan izlerin
algılanmasından çok derin
mutluluk duyan bir müzik
adamıydı.
se baş döndürücü Miro sergisinde, ge-
çen günlerde dolanırken her ikısıni
birden anımsadım ve bu yazının ka-
famda şekillenmesı o dolaşma sıra-
sında oluşum bulmaya başladı.
Kulaktan beyne ve oradan her ne-
rede gızlıyse o gönül denen benzersız
zenginJıktekı oluşuma, duyuların ak-
tanlıp duyguya ve düşünceye dönüş-
mesi düzeneği, gözden beyne gıdiş
olayına göre bıraz daha çapraşıktır.
Görsel algılama ıçin referans oluş-
turabilecek canlı-cansız cisımler, şe-
killer, renklerortahktadır. Işıtsel algı-
lamanın doğadan gelen referanslan
ıse sadece gürültüler, hışırtılar, ınilti-
ler ve uğultulardır. Sesin bir duygu ve
düşünce yaratacak şekilde düzene so-
kulması yanı müzikleşmesi, tarihin
akışı içinde, resmin-heykelin biçim-
lenmesinden çok daha uzun zaman al-
mıştır. Musıkının tutkulu meraklılan
bu çapraşık ve dolambaçlı düzenek-
ten aslında gurur duyarlar. Ama, ku-
lağa en yakın komşu duyu organı göz
ile yaratılan duyumsamalara da ço-
ğunlukla aşinadırlar.
Mordo Pinar'a saygı
Mordo Dinar görsel yaratıcılık un-
surlanna da duyarlıydı. Ama asıl ku-
laktan gönüle ulaşan izlerin algılan-
masından çok derin mutluluk duyan
bir müzik adamıydı. Olağanüstü ge-
nel kültürü, çeşitli sanat dallarındaki
yaratıcı unsurlannı üstün bir sentezle
değerlendirmesinı kolaylaştınrdı.
Müzikteki hele pıyanonun büyülü
dünyasındakı incelikle aynntılan ya-
kalama yetisi ise benzersızdi.
Dost söyleşilerindeki alabildiğine
lezzetli serpiştirilmiş müziksel düşün-
celerini çok seyrek de olsa bazen ya-
zıya döktüğü oluyordu. Büyük Mic-
helangele nın ölümünden sonra ha-
zırladığı (ve Cumhuriyet'teyayımlan-
mış olan) yazısı, pıyano üzerine Türk
dilinde yazılmış en nefis ve güçlü me-
tindir. Mordo'nun ölüm haberini se-
yahatli bir dönemde gecikmeyle al-
dım. Bu 'anıya saygı' satırlannın ya-
zılması da ölümünden epey sonraki
günlere kaldı.
Hugo Renggli, tsviçre, Bavyera
Almanyası ve tsviçre'de çok iyi kari-
yer yürütmüş bir ressam, başanlı bir
mimar ve çok içten bir Türkiye dos-
tuydu. Bu satırlann yazannın telki-
niyle Türkiye'de açmayı planladığı
serginin gerçekleşmesine, son yıllar-
da bozulan sağlık durumu izin ver-
medi. Anadolu yaşam sahnelerinden
çiziktirdiği nefis desenleri ölümün-
den sonra ailesine yaptığımız taziye
ziyaretinde Luzern'deki atölyesinde
kanştınrken bizün buralan nasıl için-
den ve ne derin bir sevgiyle duyum-
sadığını bir kez daha fark ettik. Hu-
go'yu sanatçı ve insan olarak hep say-
gıyla hatırlayacağız.
Gözden konuşmuşken, farklı özel-
likleri taşıyan iki ayn güncel sergile-
me olayına deginmek isterim. Nasip
- IN'uri İyem çiftinin başanlı sanatçı
kışılıklen, mutlu eş-anne-baba-büyü-
kanne-dede kimliklerini gölgesinde
tutmuştur. Ortak yaşamlarının altmı-
şıncı yılını kutlayan çok özel bir
'tyem'Ier' sergisi, tstanbul'da Evin
Galerisi'nde açılıyor. Meraklılann
dikkatıne sunulur.
Bach Korosu'nun Işlevl
Karma sergılere, bir dönemle ya da
bir konuyla ilgili bir antolojik nitelik
taşımadıklan sürece, çok ilginç olay-
lar gözüyle bakılmaz. Ama, Anka-
ra'dakı Arda Sanat Galensı'nde ay so-
nuna doğru açılacak özel karma ser-
gi çok farkJı bir niteliğiyle dikkat çe-
kiyor.
Bu seçkin gaJeri on beşincı etkınlik
yılını kutluyor. Bu keyifli ama Türki-
ye'nın sosyokültürel oturmamışlığı,
ekonomık dengesizliği içinde nsk do-
lu, çileli işi başanyla sürdüregelmış
galeriye nice etldnJik yıllan daha dı-
liyoruz. Gözün, kulağın, beynin yürek
ve gönJe ulaştırdığı ve ılık mutluluk-
ların kaynağı o tatlı duyumsamalann
keyifli bir örneğini Ankara Üniversi-
tesi Bach Korosu'nun dizi konserle-
rinde buluyoruz.
Geçmişe oranla izleyici ilgisinin
daha yoğun yaşandığı bu seneki Ulus-
lararası Ankara Müzik Festivali'nin
biraz gölgesinde kalmış olmasma kar-
şın Bach Korosu yıllardır benimsedi-
ği uygar ve sevimJi işlevi yine başa-
nyla yerine getiriyor.
Jose Marti Küba DostlukDerneği îstanbul Şubesi 'nin yeniyeri bugün bir sergisiyle açılıyor
Küba'dan AbakuâfotoğraflarıKültür Servisi - 'Jose Marti Küba Dost-
luk Dernegi' îstanbul Şubesi, yeni yerinin açı-
lışını yann Küba'dan gelen fotoğrafçı, gravür
sanatçısı, Havana Üniversitesi Güzel Sanatlar
Fakültesi Dekanı Miguel Mariano Gomez
Hernandez'in fotoğraf sergisiyle yapacak.
'Küba Afrika Folklorunda Rituel-Fotoğ-
raf Sergisi'ndeyer alan fotoğraflar bugün Kü-
ba-Afrika kültürünün en önemli dışavurumla-
nndan biri olan 'Abakuâ Toplumu'nu anlatı-
yor. Güney Nijerya ve Kamerun'dan köle tica-
retiyle adaya getirilenlerin diğer Afrikah etnik
topluluklarla birleşmesiyle oluşan ve özellik-
le Carabali bölgesinde etkili olan bu dinsel ör-
gütlenme, yalnızca insanlann dayanışması
üzerine kurulmuş olup Küba içüı çok değerli
ve sıkı kültürel değerler oluşturmuş.
Amerlka kıtasında ilk örnek
İlk Abakuâ örgütlenmesi 1836 'da Havana 'da
kurulduktan sonra kentli bir kimliğe büriine-
rek liman işçiteri arasında sayguı bir yer edin-
miş.
Günümüzde Havana'nın çeşitli semtlerinde
ve Matanzas bölgesinde yerleşik bir durumda.
Ancak siyahJar, beyazlar ve melezler arasından
binlerce destekçisi olan bu toplum kitle sosyo-
lojisine, kültürüne, foikloruna katkılanyla ve
ulusal çıkarlann ötesindeki özelliğiyle Ameri-
ka kıtasında tek örnek.
Fotoğraf ve gravürlerinin yanı sıra resim ve
heykelleriyle de tanınan, dünyanın pek çok ye-
rinde karma ve kişisel sergiler açan Hernan-
dez'in, 'Camagüey Şehri'nin Yaratıcı Evla-
dı Ödülü', Küba Cumhuriyeti Yüksek Öğre-
tim Bakanlığı'nca verilen 'Küba Eğitimine
Katkı Ödülü' gibi ödülleri bulunuyor.
(0212 245 8910)
15 16 HAZİRAN RUHUYLA
GELECEGIMIZI KURMAYA!
Işçi sınıfının toplumsal mıicadelede nicel ve nitel açjıriığının kendini en açık biçimde gösterdiği
15-16 Haziran Direnişinin 34 yılrionumunde13 Hazİran 2004 taritlinde BûStanci
GÖSterİ Merkezi'nde 17.00-21.00 saatleri arastnda gefçekleştireceğimiz şenliğe
sizlerin de katılımınızı bekliyoruz
İRTİBAT TEL: P R O G R A M
0.212.292 41 33 - . i A C | f
_ _
NOKTALARI: FUAT SAKA
BEYOGLU GÜLSEN TUNCER
KSTIVfil'
BEYOGLU ÜULbtN TUNCER
METROPOL KAZIM KOYUNCU
KAD.KÖYSEYHAN METİN KAHRAMAN
M
ÖZLEM ÖZDİL ve
KARTAL DERSIM -.#*•.. > K I U - >
KASETÇİLİK .. . SON ANKA
KESK Genel Başkanı Sami EVREN in Kalılımıyla... M U Z I K T O P L U L U G U
Destekleyenler:
Nasan Gûlüm Belediye Iş 2 No'lu Şb.Bşk.
Hasan Onay Yapı Yol-Sen Yön. Kur. ûyesî
Hasan Toprak Eğitim-Sen 2 No lu Şb. Bşk.
Hüseyin Ayyıldı? Tüm Bel-Sen Genel Sekreteri
Mehmet Sevim TÜKOOER Başkanı-Rasim Ö?
KETEV-Rıza Zeyrek Epitim-Sen 2 No lu Şuhe
Yön. Kur. Üyesi-llkBiî Yayınevi-Malatyalılar
Derneği Kartal şubesi- Sosyal Yayınlar-
Sehmuz ErnJ Tüm Bel-Sen 1 No'lu Şube-
t.iıthat Ercan BTS Ist. 1 No'lu Sube Baskam-
Rahmi Saltuk Sanatçı-Abidin Özçelık Yrd. Doç.Dr.
Süleyman Sahın tüm Bel-Sen S no'lu Şb. Bşk.-Lillo Çınar Tüm Bel-Sen 5 No'lu Şb. Bşk.-Orhan Salcan Tüm
Bel-Sen 5 No'lu Sb.Skr-Mürsel Yıldız Tüm Bel-Sen Genel Mali Skr.-Mustaia Turgut Eğibm-Sen 8 No'lu Şb.
Bşk -Ercan Gıırünlü Belediye-iş 2 No'lu Sb Skr.-Ayhan Armağan Petrol-lş Ist.2 No'lu Şb.Yön.Kur.Üy.-Nihat
Akyol Birleşik Metal-lş Gebze Şb.Yön.Kur.-Mehmet Demirci Genel-İş Gebze Şb. Eski Skr.Örtürk Şamdan
Genel-jş Gebze Sb.Bşk-Neralettin Koc Celık Iş Gebze Şb. Bşk.-Ahmet Tükel Emekli-Sen Gebre Şb. Skr.-
Caner Yıldınm Egıtım-Sen Gebze Yön Kur.ÜyesiYakup Oren Genel-İş Sakarya Şb. Bşk -Yunis Denizci Genel
Iş 1 No lu Şb. Bşk.-Ali Yıldız SİDAO Gen. Mrk.Y.K.Uye-Veysel Demir Genel-İş Ist.Anadolu Böl.Bşk-Natj
Maraş BES 3 No'lu Şb.Bşk.-Adnan Serdaroglu Bir.Metal-iş Gn.Bşk.-Mehmet Zaman SES Anadolu Şb.Bşk.
İİŞÇİ GAZETESİ
İKALDIRAÇ
İÖZGÜR EGİTİM PLATFORMU
İÖZGÜR LİSE
ISİNE-SEN
178'LİLER GİRİŞİMİ
IANADOLU KÜLTÜR DERNEĞİ
EMEKLİ-SEN BEYOGLU ŞB.
FİLM YÖNETMENLERİ DERNEĞİ
19-SO-S1 Haziran O4
ROCKİSTAN
uiuiui.rockistonbul.com
TDBORG
TUNCER CUCEIMOGLU
Oyun Kitapları
l.TopluOyunlan 1
ÇıkmazSokak 'Dosya,'Kördö\iişü
2. Toplu Oyunları 2
Helikopter Yıldmm Kemal I Kadıncıklar
3. Toplu Oyonlan 3
Şapka
f
Ziyareîçi 'Matruşka /Öğretmen
4. Boyacı 5. Neyzen
6. Çığ 7. Sabahattin Ali
Milos-Bo>ut Ti>atro \*avınları
Aga Çırağı Sok. 7/2 Gumuşsu\ u/İstanbul
Tel: 0 212 249 87 37-38 Faks: 0 212 249 02 18
E-mail: mitosbo\ utcı hotmail.com
^f\ ayödeyin
10yıl
tatil yapın.
Gökova Yücelen Otel'de
Yaza Merhaba
Tatil Aboneliği Tanıtım Turu
6 gün 6 gece
Günlük Geziler, Rehberlik, Y.P. Konaklama
ve Ulaşım Dahil
Kişi Başı 530 Milyon
Dalyan, Köyceğiz, btidi, KleopatraAdası, Muğta Yere) Pazan
Hareket :12 Haziran Cumartesi
Dönüş :19 Haziran Cumartesi
Günlûk turtar en az 25 kışılık gaıpnarta yapılacaktır
YAPI-Cöır Cumhunygt Vakfı kunjtufuüur
Adres Türkocağı cad Basın Sarayı No:1 K:4
(Gazetecıler Cemıyetı ustü) Cağaloğlu îstanbul
Tel:(0212) 520 21 91-92. (0212) 522 49 26
Fax:(0212)520 50 23
Gaı»te tel: (0212) 512 05 05 / 550-561
www.yapic.com.tr
YAZI ODASI
SELtM İLERt
'Giizlde Sabri'nin
Ölümsiiz Eseri' (2)
Aşırı gerçekçiliğiyle tanınmış Hüseyin Rahmi
Gürpınar, anılannda, annesinin veremden ölüşü-
nü acılı, bungun bir ifadeyle yazmıştır.
Veremin yarattığı keder, Güzide Sabri'de önce
Münevver'de belirir; hastalık sonra dönüşüme uğ-
rayarak, ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi'nde
iz sürer: Fikret ölümcül bir kalp hastasıdır. Hep
ölüm!
Gelelim erkeklerin ikinci, üçüncü defa evlenme-
si motifine:
Alafrangalık moda olmaktadır ama, erkeğin çok
evliliği henüz silinmemiştir, payitahtta bile. Güzi-
de Sabri, ilk eşi öldürmekle, alafrangalıktan kop-
maz. Fakat ikinci evliliğin varlığını açıkça vurgula-
yarak, erkeğin çok evliliğinin çocukta ve aile orta-
mında nelere yol açabileceğini gözler önüne se-
rer.
Piyasa romanı denilip geçilmiş eserlerde, bugün
toplumbilimcileri enikonu ilgilendirmesi gerekli ni-
ce itiraz söz konusudur...
ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi, adını öğ-
renemediğimiz, adı açıklanmayan bir anlatıcının
bize aktardıklarıyla başlar.
Anlatıcı, Fikret'in ölmüş olduğunu daha başlan-
gıçta söyler. öte yandan ölüm sebebini açıkla-
maz. Okur için bir giz, gerilim yaratılır.
ölüm sebebi, Fikret'in hatıra defterinde gizlidir.
Hatıra defterini anlatıcıya, Fikret'in akrabası Suat
emanet etmiştir. Anlatıcıyla Suat, bütün bir gece
mutsuz Fikret'i konuşurlar. Sonra anlatıcı hatıra-
ları okumaya koyulur.
Nasıl birgecedemi? Birlikteokuyalımo 'roman'
gecesini:
"Fırtına biraz dururgibi olmuş, camlan parçala-
yan kar taneleri kafeslerin arkasında kümecikler
teşkil eylemişti. Uzaktan köpeklerin uluması işitili-
yor; geceninzifiri karanlığı içinde evlerin beyaz taş-
lan görünüyordu."
Ve işte defter: "10 Mayıs sene... Çiftlik..."
Fikret, Istanbul'dan uzakta. bir kırevinde yaşa-
mını kaleme getirmektedir.
Güzide Sabri'nin Emily Bronte okuduğunu,
Rüzgârlı Bay\f\ özümsediğini söyleyemem. Böy-
lesi bir iddia, gönül rahatlığıyla ileri sürülemez.
Rüzgârlı Bayır gibi bir anıt-romanın yanında ölmüş
Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi hayli cılız kalır.
Ama o iç içe anlatımlar, öykü içi öyküler, garip
bir Emily Bronte çağnşımı yaratır. ölmüş Bir Kadı-
nın Evrak-ı Metrukesi'ndeki hayli yapmacıklı, yer
yer ilkel anlatım gitgide erir; bellekte tuhaf bir ro-
mans tortusu kalır.
Şöyle de denebilir: Yirminci yüzyılın başında, Is-
tanbul'a uzak bir çiftlikte, sonra da Büyükada'da
geçen bir Rüzgârlı Bayır kırması...
Somerset Maugham, sevdiği on romanı dile
getiren ünlü denemesinde, Emily Bronte için, bü-
yük bir yazar degildi, demeye getiriyor. Ne büyük,
ne iyi... Ama gençliğinin getirdiği erdenlikle Emily
Bronte'nin Rüzgârlı Bayır'\ yarattığını ileri sürüyor.
ölmüş Bir Kadının Evrak-ı Metrukesi yayımlan-
dığında Güzide Sabri yirmi yaşında yoktur.
Rüzgârlı Bayır roman gelenegi olan bir toplum-
da yazılmıştır. Bronte Kardeşler'in üçü de roman
yazmışlar. Romanın konuşulduğu, tartışıldığı bir
ortamda yetişmişler.
Güzide Sabri'nin doğduğu yıl, 1886. 0 dönem-
de edebiyatımızın roman sanatı Ahmet Mrthat
Efendi'nin çabasıyla sürüyor. Hüseyin Rahmi ilk
romanı -ya da bir uzunöykü- Şık'ı Güzide Sab-
ri'nin doğumundan iki yıl sonra yayımlayacak.
Halid Ziya yeni yeni kalem çabasında.
Zarif bir roman olan, Samipaşazade Sezai im-
zalı Sergüzeşt 1889'un verimi...
Güzide Sabri, yetiştiği dönemde Türkçe yazıl-
mış romanlaraçısından Bronte Kardeşler'in elbet-
te çok gerisinde bir birikime sahip. Dünya roma-
nından örnekler okumasına imkân yok.
Bu elverişsiz koşullara rağmen genç bir kız, ku-
şaklar boyu okurlan etkileyecek bir roman yazıyor
ve edebiyat tarihimiz eseri küçümseyip geçiyor.
Öneriler:
Kitap / Sonsuz Gece, Muazzez Tahsin Ber-
kand, Doğan Kitap. (Piyasa romanı diye küçüm-
senmiş şaşırtıcı bir roman.)
K [ L T Ü R I Ç İ Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I