Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 2004 PAZAR S HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydm Denızlı Y B Y B PB B PB PB 22 24 22 22 26 27 29 28 Zonguldak B 16 Antalya Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas B B Y Y Y Y PB PB 18 21 18 19 22 22 25 20 B 28 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardirı Sıirt Hakkâri Van PB PB PB PB PB PB Y Y 28 26 29 31 29 27 29 17 Y 14 Yurdun kuzey. ıç ve doğu kesımlen parçalı çok bulutlu Marma- ra nın doĞusu, Kuzey Ege'nın ıç kesımlen. Iç Anadorfu'nun kuzeybatı- sı, Batı Karadenız'ın ıç kesımıen, Doğu Karade- nız ıle Doğu Anado- lu'nun kuzey ve doğusu sağanak \e gok gurul- tulu sağanak yağışlı, dı- ğer yerier parçalı ve az bulutlu geçecek DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y B 19 18 14 20 21 23 19 26 Münih PB 25 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Beigrad Sofya Roma Atına B Y Y Y Y Y Y Y 22 23 27 21 22 21 24 23 PB 23 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Şam Y Y PB Y PB Y PB B B 22 29 29 31 2! 23 24 25 32 QAçık Parçalı bulutlu Stsl. ^ Çok bulutlu Yağmurlb ^ n *\ Sulu kar V Gök gurültulü G U N C E L CÜIVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Imam hatiplerin siyasetçiler elinde amacından nereden nereye ve nasıl geldiğini açıklarken şu saptamayı yapıyor: "MEB verileri 2003 yılı itiba- rıyla Türkiye'de 536 imam hatip lisesinin bulun- duğunu, bu liselerde 105 bin öğrencinin okudu- ğunu göstermektedir. Yıllık imam-hatip gereksi- niminin 5 bin olmasına karşılık, bu liseleri bitiren- lerin sayısı 25 bini bulmaktadır. Yapılan araştırma- lardan, 2003 yılı itibanyla imamhatip lisesini biti- renlehn sayısının 511 bini aştığı anlaşılmaktadır." Sezer, "öğretim birliği ilkesinin, laik eğitimin vazgeçilmez koşulu olarak laiklik ilkesinin önem- li alanlanndan birini oluşturduğuna" dikkati çeki- yor; fakat "Ikili öğretimin, yani biryandan akla ve bilime, öteyandan dinsel öğretiye dayalı öğretim toplumda ikiliğe yol açacak kaos ve karmaşa ya- ratacaktır; bunun çağdaşlaşma hedefine ve ulu- sal birliğe zaran açıktır" diyor. Eğitimin siyasal ve toplumsal bilinçlenme ile bu bilinçlenmeye öncülük yapabilmesi için öğre- tim birliği ilkesine bağlı kalınmasını zorunlu bu- luyor Sezer. Işaret ettiği bir diğer önemli gerçek; "imam ha- tip liselerini bitirenlerin genel liseleri bitirenler gi- bi yükseköğrenimden yararianmasının sağlanma- sı, eğitimin laikleşmesini amaçlayan öğretim bir- liği ilkesiyle, laiklik ilkesiyle, demokratik, laik, eşit- likçi, adil, işlevsel ve bilimsel temellere dayalı eği- tim anlayışıyla, kısaca anayasanın Atatürk ilke ve devrimlerini temelalan ruhuyla bağdaşmamakta- dır" diyor ve... • • • Ve... İH'ler sorununu bugünkü açmaza sürük- leyen kimi siyaset adamlarının yıllardır savundu- ğu ve topluma sindirmeye çalıştığı bir görüşün üzerinde duruyor. "Yapılan incelemeler" diye başlıyor: "Sonraki düzenleme ve uygulamalaria imam hatip liseleri- nin amacından saptınldığını göstermektedir. Ge- çen zaman içinde imam hatip liseleri, genel lise- lere alternatif öğretim kurumları durumuna geti- rilmiş, ikili eğitim-öğretim sistemi yaratılarak 'eği- tim birliğine ve laiklik ilkesine aykırı düşecek' önemli uygulamalar yapılmıştır". Ikili eğitim-öğretim sistemi yaratılarak... eğitim birliği ve laiklik ilkesine aykırı düşecek... (tabii ge- çen yıllarda) uygulamalar yapıldığının altını çizen 10. Cumhurbaşkanımız Sezer... ...İmam hatip okullarının açılmasında kırılması zor bir rekorun sahibi, yakın günlerde "İmam ha- tip okullarına siyaset bulaştırıldı" diyen, dinci akımların güçlenip palazlanmasında ve tabii bu- günlere gelinmesinde katkısı olan, 12 yıla yakın başbakan, yedi yıllık 9. Cumhurbaşkanı'nın (S. Demirel) bu konuda söylediklerini anımsatıyor. (Köprü Dergisi) soruyor: "Imam hatip okulları- nın... Tevhid-ı Tedrisat Kanunu ile öngörülen he- deflere 'ters düştüğü' sürekttolarakiddia ediiiyor, ne dersiniz"? Demirel yanıtlıyor: "Tevhid-i Tedrisat Kanu- nu'na ters düşüyor diye din eğitiminden mi vaz- geçilecek? Böyle diyenlerin, Tevhid-i Tedrisat Ka- nunu ne ise o kanunun esasları, din eğitimini içi- ne alacak şekilde düzenlemeleri lazımdı." Bu sözlerin sahibi bugün ya Çankaya'da olsay- dı? Sezer'in gerekçeleriyle yasayı veto eder miy- di, yoksa bin dereden su getirerek İH'lere yeni ufuklar açan yasayı onaylar mıydı? c... Vetodan sonra RTE Londra'dan kükredi. Ister inanın ister inanmayın: "Ben imam hatip mezu- nuyum. Laikliğin savunucusuyum. Çocuklanm da imam hatip lisesi mezunu. Onlar da (ya eşi?) la- ikliğin savunucusu" diyor. (Hürriyet - 29.5.04) Içtenliği kuşkulu bu sözlere iktidardan önceki RTE yanıt veriyor: (1)- "Tutturmuşlar 'laiklik elden gidiyor, laiklik elden gidiyor 1 . Yahu bu millet iste- dikten sonra tabii ki elden gidecek. Sen bunun önüne geçemezsîn ki!" (2)- "Imam hatipler Türki- ye'nin geleceğini şekillendirecek! Şimdi, hangi hedefe doğru gidiyor? Hedef, inşallah bu ülkenin üzerindeki tüm kirii bulutlan kırmak... Biz buna yönelik bir çalışmanın gönül erieri olarak yetiştik, yetişmeye de devam edeceğiz." Ne manzara ama; Sezer'e karşı Demirel-RTE! Ölüm ovasınakonutI Baştarafı 1. Sayfada lennin onay vermesınden sonra- ki iki yıl içerisinde ovaya, defter- darlık, valilik, il özel idare bina- lan yapılarak hizmete girdi. Ka- mu binalan için verilen çok kat- lı yapılaşma karanndan sonra 28 Mart seçımlerinde AKP'den Ya- lova belediye başkanlığına seçi- len inşaat mühendisi Barbaros Binicioğlu. ovaya 1000 dairelık toplu konut yapılacağını açıkladı. Toplu Konut İdaresi Başkanı Erdoğan Bayraktar ıle Anka- ra'da bir görüşme yaptığını ve ovaya toplu konut yapımı için ça- lışma başlatıldığını belirten Bi- nicioğlu şunlan söyledi: "Yalo- va'da konut somnunun çözüm- lennıesi için Hacımehmet Ova- sı'nı toplu konut alanı olarak belirledik. Önümüzdeki hazi- ran ayında belediye meclisinde bu konuyu gündeme getirece- ğiz. Encümen toplantısında ge- rekli inıar değişikliğini yapa- MEB'DEN ÖCRENCİLERE DEPREM EĞİTİMİ ANKARA (AA) - Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), deprem riski taşıyan illerdeki ilköğretim öğrencilerine "afet bilinci" eğitimi verecek. MEB ile Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Ra- sathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, olası depremlerde can ve mal kaybını en aza indire- bilmek amacıyla ilköğretim öğrencilerine yöne- lik "Temel Afet Bilinci Eğitimi Projesi" hazır- ladı. MEB Müsteşan Necat Birinci ile Enstitû Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu arasın- da gelecek hafta imzalanacak proje, 1 ve 2. de- rece deprem riski taşıyan 50 ilde uygulamaya konulacak. Deprem bilincinin "eğitimle" oluş- turulabileceği görüşünden hareketle hazırlanan proje ile 2 yıllık dönemde 5 milyon ilköğretim öğrencisine ulaşılması hedefleniyor. rak ovada toplu konut yapımı için mevzuata uygun hale so- kacağız." Hacımehmet Ovası'nın toplu konut alanı ilan edilmesı üzerine ortak bir açıklama yapan Yalova Dep-Der Başkanı funcay Aydı- niçen ve eski TMMOB Yalova İl Temsılcisi Mimar Savaş Dinçer şunlan söylediler: "Vıllarca ta- rım arazisi olarak kullanılan Hacımehmet Ovası'nın zemi- nin alüvyon olduğu bilinen bir gerçek, Kalıcı konutlann yapı- mı öncesinde afet işleri miidür- lüğüne başvurarak afet konut- larının 2 katlı yapılması kay- dıyla Hacımehmet Ovası'na yapılmasını istedik. Ancak bu önerimiz afet işlerinin yaptığı jeolojik etüt çalışmasından sonra kabul görmedi. Öneri- miz zeminin bozuk olmasından ötürü reddedüdi." Kalıcı konutlann, zemini bo- zuk olmasından dolayı Hacımeh- met Ovası yerineYalova'ya 30 ki- lometre uzaklıktaki 3 ayn bölge- ye yapıldığını belirten Mimar Dinçer, şu bilgileri verdi: "Dep- remin üzerinden henüz 5 yıl geçmedi. Ne oldu ki Hacımeh- met Ovası'nın zemini çok katlı yapılaşmava müsait hale geri- rildi? Daha önce afet işleri bi- zim önerimizi veto ederken, önerimizden 1 yıl sonra bölge- yi imara açtı. 2 yıl sonra da Ha- cımehmet Ovası'na çok katlı yapılaşma izni verildi. Şimdi de burası toplu konut alanı oldu. Eğer bölgede çok katlı toplu ko- nutlar yapılırsa bu, yeni katli- amlara. facialara davetiye çı- karmak olacaktır. Ovaya toplu konut yapılacaksa mutlaka Tİ - BİTAK ve TMMOB'nin dene- timleri ve onayı alınmalıdır. Çiinkü ova çok katlı yapılaşma- va elverişli değildir." Dep-Der Yalova Şube Başkanı Aydıniçen de, Yalova'da yıkımın en çok Hacımehmet Ovası'nda yaşandığını, ölümlerin daha çok burada olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Sadece Hacımehmet Ovası'nda 1000'e yakın insanı- mız enkaz altında kalarak öl- dü. Henüz yargı kararlannın sonuçlanmadığı, ovadaki ha- sarlı binaların onanlmadığı bir ortamda burasını çok katlı ya- pılaşmava açmak cinayet ola- caktır. Övanın zemini ancak 2 katlı yapılaşmava elverişlidir." 28 Mart verel seçimlerinde AKP'den Yalova belediye başkanlığına seçilen inşaat mühendisi Öarbaros Binicioğlu, ovaya 1000 dairelik toplu konut yapılacağını açıkladı. Erdoğan'dan BOP'ye destek Dış Haberler Servisi - ABD Başkanı George Bush tarafın- dan, Ortadoğu'nun "modernleş- me. liberalleşme ve demokra- rikleşme" iddiasıyla yeniden dü- zenlenmesıni öngören Büyük Or- tadoğu Projesfnin (BOP) görü- şüleceği G-8 toplantısına davet edilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. BOP'ye destek mesa- jı verdi. Erdoğan, "Büyük Orta- doğu Projesi içinde yer alan ül- kelerin demokratik açılımları- nı destekleriz" dedi. NATO'nun. Türk askerinin Afganistan'da gö- revlendirilmesi talebini de yerine getirebileceklerini belirten Erdo- ğan, bunun için TBMM karanna ihtiyaç bulunmadığını sa\ r undu. Ingiltere"nin başkenti Lond- ra'daki temaslanndan sonra ba- sın toplantısı düzenleyen Erdo- ğan, gazetecilerin sorulannı ya- nıtlarken NATO'dan Türkiye"nin Irak'a asker göndermesi için ta- lep gelmediği, ancak Afgamstan için benzer bir istemin yerine ge- tirilebileceği mesajını verdi. NA- TO'nun Irak, Afgani stan \ e Filis- rin için Türk askeri istemi olası- lığının sorulması üzerine, NA- TO'nun Irak'ta şu anda devTede olmadığını anımsatan Erdoğan, "Diğer çevre ülkelerle ilgili ola- rak yine NATO'nun bizlerle kuracağı münasebetlerde, biz- ler her an üzerimize düşen gö- revi bir NATO üvesi ülke ola- rak bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da verine ge- tirmekte kararlıvız. fçinde bu- lunduğumuz uluslararası ku- ruluşlardaki mesuliyetlerimi- zin idraki içindeyiz" dedı Arap ülkeleri geri çevirmişti Erdoğan, Arap ülkeleri tarafin- dan, Ortadoğu'yu "ABD ve tsra- il'in çıkarları doğrultusunda yeniden şekillendirme projesi" olarak adlandınlan ve ABD'de 9 Haziran'da yapılacak olan G-8 toplantısında görüşülmesi plan- lanan BOP'ye destek çıktı. Baş- ta Mısırolmak üzere birçok Arap ülkesinin davet edilmesine kar- şın katılmayacağı G-8 toplantısı- CHP'nin Başkanlan... • Baştarafı 2. Sayfada Sayın Baykal genç bir doçent iken, politıkayı tercih ederek CHP'ye katıl- dığı 1968 yılından beri hizipçililde suç- lanmış ve bu yönü ile ansiklopedılerde örnek gösterilmiştır. (Bkz. Büyük La- rousse cılt 9: Baykal hızbı.) Eş. dost ve yakın arkadaşlık bağlan ile kenetlenmiş bir grubun, Baykal yö- netiminde CHP'ye egemen olduğu ger- çeğini örgüt de bılmekte ve kabullen- mektedir. Baykal hizipçilik suçlama- sından hiç tedirgin ohnamakta ve par- tıyi sahiplenmektedir. Artık kesinlikle anlaşılan o ki Baykal'dan bir özveri beklemek ulaşılamayacak bir hayaldir. Örgüt düşünmelidir: Son genel seçimlerden başlayarak süregelen hatalannda da Baykal 'ı ve yanlışlannı kabullenecek midir? IMF'nin misyoneri olarak Ecevit'in kabinesine ithal edildiğinde Derviş'e en ağır eleştirileri yönelttiği halde onu partiye kabul eden Baykal değil midir? Partinin dine saygılı laiklik felsefesi değişmemişken sanki dinde reform ararmışçasına milletvekilı yapılan Ya- şar Nuri Özrürk partiye ne kazandır- mıştır? Son seçimlerde aday yaptığı bu iki şahsı yanına alarak seçim kazanacağı- nı düşünen Baykal 'ın hareketinin yan- lışlığı artık kesin değil midir0 Yerel seçimler öncesi, aday tespit- lerinde yapılan yanlışların sonucu olarak uğranılan kayıplann sorum- lusu Baykal değil midir? Antalya Belediye Başkanlığı'nın kaybedilmesi de bir başan mıdır? Ankara'da sonucu belli bir seçim için, Karayalçın'ı tek aday bırakıp hem CHP adayını yıpratmamak hem de partiden aynlarak particikler kuran- lann ibret dersi almalannı sağlamak daha dirayetli bir politika olmaz mıy- dı 0 Genel Merkez'deki hizip uzantılan- nın, Eskışehir"in belediye üyeliklerin- deki kişisel dayatmalannın, partiyi na- sıl önemli bir kazanımdan mahrum et- tiğini, liderin görüp önlemesi gerek- mez miydi0 Eskişehir partı örgütünün akıllı çalı- rm, tüm örgütte onay görmemiş midir? Liderin bu durumu kabullenmesi, ör- gütün gücü değil midir? CHP'nin başta il başkanlan, tüm ör- güt üyeleri. kurultay delegeleri, ne den- li kişisel yakınlannrz, dostluklannız ol- sa da genel başkana hiçbir vefa borcu- nuz olamaz. Sayın Baykal'ın partiyi bi- tişe doğru sürüklemekte olan hatalan- nı örgütün hoşgörme hakkı yoktur. CHP örgütü, bir liderin peşinde yü- rünmesı gerektiğine inanan değil, dü- şünen, üreten, güçlü ve nitelikli bir ör- güttür. Bunu kanıtlamalı ve Sayın Bay- kal 'ı da ikna ederek yeni bir yönetim ile yola devam etmeyi becerebiİmelidir. Bu, ülkenin beklentisidir. 'Türldye'yeIrak'ta terörk mücadele rolü verilecek' TARKANTEMUR CHP Genel Başkan Yardımcısı ve îs- tanbul Milletvekili Onur Oymen, NA- TO'nun, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) içinde Türkiye'ye, Irak'ta terör- le mücadele görevi vermek istediğini söyledi. Dr. Cünevt Akalın ise AB- D'nin "krizde" olduğuna dikkat çek- ti. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çe- lebi, "emperyalizme karşı güç birli- ği" çağnsında bulundu. 68'liler Vakfi Başkanı Gökalp Eren de "NATO'da istikbal aramak sakıncalı" dedi. CHP Istanbul İl Örgütü. NATO Zir- vesi ve Sosyalist Enternasyonal top- lanülan öncesi The Marmara Oteli'nde "yaklaşım toplantısı" gerçekleşnrdi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, CHP U Başkanı Şinasi Ök- tem, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 68 "liler Vakfi Başkanı Gökalp Eren, Dr. Cüneyt Akalın'ın konuşma- cı olarak katıldığı toplantıda NATO ve BOP masaya yatınldı. Hükümetin hem Irak hem de Kıbns konusunda Türki- ye'nin çıkarlanndan saptığını söyleyen Öymen, "NATO'nun iiyesi olmak demek, kendi çıkarlanmızı koruma- mak demek değil" diye konuştu. Öy- men, NATO'nun haziran ayında ger- çekleştireceği zin'e gündeminin takip- çisi olacaklannı söyledi. Öktem ise CHP'nin emperyalist kuşatma karşı- sında alternatif siyaset geliştireceğini belirterek "Briiksel'i Izmir'e taşı- mak istiyorlar. Sol düşünen insanla- n ilgilendiren NATO toplantılanna alternatif siyaset üretmeliyk"dedi. Çelebi NATO'nun emperyalist tutu- muna karşı CHP nin dunışunu bir sı- nıf örgütünün temsilcisi olarak destek- lediğini söyleyerek "Haziran ayı 15- 16 Haziran olaylarından bu yana mücadele günüdür. Bu haziran ayı da mücadele ayı olacak. NATO top- lantısına çok açık tavır konulacak" dedi. Akalın ise "ABD'nin amacı Af- ganistandaki NATO varlığını koru- mak ve bu coğrafyaya hâkim olarak Avrasya üzerinde hâkimiyet kur- maktır. Bunun yanı sıra Irak ope- rasyonunu NATO harekâtına dönüş- türmek. tstanbul toplantılannın ya- pılış amacı bu planın gerçekleştiril- mesidir" diye konuştu. Eren de CHP'nin devrimin içinde kurulmuş ve Kuvayı Milliye'nin günü- müz uzantısı olan siyasi birikimi yeter- li bir parti olduğunu vurgulayarak, Tür- kiye'nin "NATO'da istikbal arama- sımn" sakmcalı olduğunu belirtti. na hedef ülkelerden biri olarak değil. demokratik ortak olarak katılacaklannı belirten Erdoğan, BOP'nın kapsadığı ülkeleri ima ederek "Buradaki demokratik açılımlara herhangi bir otori- ter yaklaşım olmadıktan sonra yardıma hazırız. Büyük Orta- doğu Projesi içinde yer alan ül- kelerin demokratik açılımlan- nı destekleriz" dedi. 'Terorizme izin vermeyiz' Toplantıda terorizmle ilgili so- rulan da yanıtlayan Erdoğan, Türkiye'de Kürt'üyle, Lazıyla, Çerkeziyle bütün etnik gruplann Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma ortak paydasında toplandık- lannı kaydederek Türki- ye topraklannda teröre izin vermeyeceklerini söyledi. Erdoğan. "Bü- tün vatandaşlarımıza eşit uzaklıktayız. Dine dayalı bir ayrımcılık içinde de değiliz" diye konuştu. AB reformlarına hız Temaslan kapsamında Londra'da kaldığı otelde Türk toplumunun temsil- cilerini kabul eden Erdo- ğan, AB konusunda de- ğerlendirmelerde bulun- du. "Kapıyı çalıp. tek- rar tekrar çalıp 'Ben buradayım' demezseniz unutulursunuz" diyen Erdoğan, AB üyeliği sü- recinde yapılan yasal ve anayasal reformlann uy- gulamasma hız verilece- ğini anlattı. Erdoğan, "Tabn ki bunlar 2004 yılmın aralık ayına ka- dar kolay kolay bitirile- mez. Bitirilir desek de doğru olmaz. Kimseyi aldatmayalım. Ama za- ten AB'ye tam üye olan- lar da hâlâ eksiklerini tamamlamaya çahşı- yor"dedi. Erdoğan, Tür- kiye'nin Kıbns konusun- da "psikolojik mücade- leyi" kazanmayı başardı- ğını savımdu. GUNDEM 1VIUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada Azıcık da dillerinden anlayıp sohbete tutuştunuz mu, günler mevsimlere karışır; ayn bir zaman dili- minde yaşarsınız. Çam ağaçlarıyla çocukluğumdan beri tanıştığım için arkadaşlığı geliştirmek zor olmadı. Her yaprak doğumunda, biröncekindefarkedemediğim birşe- yi öğrenmek beni şaşırtıyor. Bu yıl milyonlarca mı de- sem milyarlarca mı desem, doğumlarını kuş bakışı ve dokunma bakışı gözlemleyebildiğim yapraklar, daha bir iki hafta geçmeden öncekilerle aynı renk oluverdiler. Oysa yeni doğanların açık yeşil duruşu, en uçta sallanışı hoş bir bayram havası veriyordu... Nisan ortası mı neydı, çam ağaçlarının hemen bü- tün dallarının ucunda hasırdan yapılmış kalın bir si- cimiandıranparmaklaroluştu. Yaklaşıpdokundum, içindeki yüzlerce yaprak hissediliyordu. Yaprakların fışkıracağı yerler, uç uç belli oluyordu. Çamlar insa- noğluna biraz kızgın. Hangi ağaç değildir ki! "De- yimlerinizde bile bizi hep olumsuzlamışsınız" dedi- ler, "ne öyle, çam yarması, çam devirmek..." Edebiyatımızdan örnek verdim onlara, "bakın" dedim, Refik Halit Karay sizin için ne diyor: "Çamlann sesi değil, nefesi vardır. Bakarsınız bir şey işitmezsiniz; o zaman sanınm havayı içlerine çe- kerier. Sonra hep birden nefes almaya başlarlar, çam korusunu fıstık, reçine, sakız ve ardıç kokan bir de- rin soluklanma kaplar..." Çam kendini budar Araya edebiyat girince ağaçların dilini çözmek daha kolay oluyor. Derken, çocukluğumu anlattım onlara: "Sen çocukken taş toprak demez, çok koşar, çok top oynardım. Vücudumda bir sürü yaralar, çizikler olurdu. Bir gün ellerimde. ayaklanmda, dizlerimde 35 kadar yara-çizik saydım. Annem Melek, hayıfla- nıp gülümsedi. Sesiendi: 'Yaralıçam...' Çok hoşuma gitmişti bu tanım. Geç kabuk bağla- yan yaralar olunca hafiften kızar, söylenirdi annem. 'Deli gibi koşacağına biraz dikkat etsene, nasıl ya- pıyorsun bunu' deyince, karşılık verirdim: 'Kızma, anneciğim Melek, Biraz ben, biraz felek...' O zaman da güler, 'Bak şu dediğine' derdi. Ben de fazla oyalanmaz, top oynamaya giderdim..." Mayısın ortasında, artık hasır sicim gıtmış, yeşil uçlar gelmişti. Her bir yaprak boğumundan 2-3 iğ- ne ucu birden çıkıyordu. Bir parmaklık dalda, yüz- lerce doğum... Hafıfçe dokunup takıldım: - Hoş geldiniz, sizde nüfus planlaması diye bir şey yok mu? "Yok... Yaprakpatlaması var. Biz, her birimiz öte- kine yardımcı olduğumuz için, çoğaldıkça zenginle- şiyoruz. Sizin gibi fakirieşmiyoruz..." - Yaprak doğumlannızı defalarca izledim ama, bu yıl 4 ya da 5 yeni dal halinde çıktığınızı fark ettim. Hiç tek başına çıkan dal yok... "Siz nerde çokluk orda bokluk dersiniz. Ama bi- zim için öyle değil. Bu dallar çıkarken biri ötekinden güç alarak yükselir. Birinin aksaması, tümünü yara- lar... Biriikte yükseliriz..." - Seneye daha dikkatli olacağım... "Iş sadece 4-5 dal haiinde biriikte yûkselmekten ibaret değil. Yeni yapraklanmızı gördün, en uçta bir de sivri çıkıntı var... Şimdi biz biryandan büyürken biryandan da o yeni ucu koruyacağız. önümüzde- kiyılın yapraklan o birsantimcik uçta tohumlanacak. Böylece eski yapraklann gövdesinden yenileri çıka- cak..." - En diptekilerde kendiliğinden dökülecek... "Evet, biryazından anımsıyorum, çam ağacı ken- dini budar, başkası budarsa küser, demiştin. Aynen öyle. O en dipteki dallanmızdan yere dökülen yap- raklar da bizi büyüten. köklerimizi saklayan toprağı besler..." Mayısın sonuna doğru yeni yapraklann en ucun- da küçücük, çapı yarım santımi geçmeyen bir ko- zalakçık belirdi... Dokundum, sert mi sert. Doğanın kuralı, daha doğarken güçlü olman gerek. "Koza- lak" dedim, "senin de büyümeni izleyeceğim. Ama adında küçücük bir değişiklik yaptım: - Kozoğlak..." ankcurrv; cumhuriyet.com.tr Futbol yıhbzı, dost ateşinde ölmuş • Dış Haberler Servisi - ABD ordusu, Afga- nistan'da er olarak görev yapan ve geçen ay öl- dürülen eski Amerikan futbol yıldızı Pat Till- man'ın daha önce açıklandığı gibi düşman ateşi değil "dost ateşi" sonucu öldüğünü açıkladı. ABD Kara Kuvvetleri Özel Operasyonlar Baş- kanı General Philip Kensinger, çatışmalarda ha- ta yapılabileceğini belirterek "Bu trajik olaydan üzüntü duyTiyoruz" ifadesini kullandı. Kâni Karaca yaşamın yitirdi • tstanbul Haber Servisi - Ünlü hafız ve mevlithan Kâni Karaca (74), yakalandığı kanser hastahğı sonu- cu İstanbul'da yaşamını yitirdi Karaca, bugün Fatih Camii'nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından Edırnekapı Mezarlığı'nda toprağa \r erile- cek. Adana"da 1930 yılında doğan Kâni Karaca. 2 aylıkken bir kaza sonucu gözlerini kaybetmişri. Bombacı operasyonu: 6 gözattı • Istanbul Haber Servisi - Kadıköy Acıba- dem'deb McDonald s otoparkında bir aracın altına yerleştirilerek patlatılan parça tesirli bombaya ilış- kin TKP-ML üyesi olduklan öne sürülen 6 kişi gö- zaltına alındı. 20 Mayıs'ta meydana gelen patla- mada maddi hasar meydana gelmişti. Samet Doğan toprağa verildi I tstanbul Haber Servisi - Geçirdiği trafik kazası- nın ardından yaşamını yitıren 1. Sınıf Emniyet Müdü- rü Samet Doğan. İstanbul'da toprağa verildi. Doğan için Ataköy 5. Kısım Camiı'nde kılınan cenaze nama- zına, ailesi ve yakınlannın yanı sıra Jstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah. Tokat Emniyet Müdürü Atilla Çınar. eski tstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özderr.ir, Kriminal Polis Laboratuvan Daire Başkan Yardımcısı Dursun Kerimoğlu ve meslektaşlan katıl- dı. Emniyet Müdürü Doğan'ın cenazesi. daha sonra götürüldüğü Eyüp Mezarlığı'nda defhedildi.