Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 2004 CUMA
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edırne
Kocaelı
Çanakkale
Izmir
Manisa
Aydın
Denızlı
B
B
B
B
B
B
B
B
21
24
22
21
28
27
29
27
Zonguldak PB 20 Antalya
Sinop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehir
Konya
S/vas
PB
Y
Y
Y
PB
PB
PB
Y
18
20
18
19
22
22
22
19
Adana PB 30
B 29 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siırt
Hakkâri
Van
PB
PB
PB
PB
PB
PB
PB
27
30
32
29
30
23
21
Y 18
Yurdun kuzey ve doğu
kesımlen parçalı. yer yer
çok bulutlu. Orta ve Do- „
ğu Karadeniz Iç Anado- U s l
°
DIS MERKEZLER
PB 20
lu lun doğüsu. Doğu Helsınki
Anadolu'nun kuzey ve Stockholm
Y 17
batısı ıle Dogu Akdenız m , ^
ıç kesımlen saûanak ve L o n a r a
PB 15
PB 19
gok gurjltulu sağanak Amsterdam PB 16
yağışlı.diğeryer'erazbu- Brüksel B 18
lırtlu ve açık geçecek p e g — ç r
Hava sıcakJığı yağış alan £5£!5 ° * '
yerterde azalacak. dığer Bonn PB 18
yerlerde artacak. MÜnih Y 17
Berlın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
Y
Y
B
PB
PB
B
14
21
21
18
25
23
22
25
Zûrih Y 16
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bifkek
Tiflis
Kahire
Sam
Y
B
B
Y
B
Y
Y
A
A
18
30
23
27
28
23
18
31
b u L t l ü
i Sıslı Buluflu k Çok bulutlu ı Yağnurtu
'jjjjj
Kartı Sulu kar > Gok gurultülü
O U N C E L CfcVEYT ARCAYİ REK
• Baştarafı 1. Sayfada
lanılan dokunulmazlık sorunundan üç yıl daha söz
edilmeyeceğini müjdeleyen karar alınırken...
Muhalefetimizin direndiğine, AKP milletvekillerini
kurtarmak için bu yola başvurduğuna dair çıkışlar
yaptığını gösteren tek satıra rastlamadık, tek cümle
duyamadık TV haberlerinde.
Iktidar zaten vergi kaçakçılığından dinci sömürü-
lere kadar her dalda suçlu görülen kendi milletvekil-
lerini korumak istiyor. örneğin Başbakan hazretleri-
nin belediye başkanlığı sırasında kader birliği yaptı-
ğı kişilerin pek çoğu listede bulunduğu için dokunul-
mazlık sorununa el atmaya bir türlü yanaşmıyor.
Fakat CHP... Ana muhalefet partisi dokunulmaz-
lık sorununu rejimsel bir sorun, milleti temsil edenle-
rin etik sorunu olduğu için aylardır savunuyor.
Tabii AKP'nin böyle bir derdi yok!
• • •
CHP'nin, diyelim ki, anayasada gereken düzen-
lemeleri yapmaya ve yaptırmaya gücü yetmiyor. Pe-
kâlâ ama, dokunulmazlıklann dönem sonuna ertelen-
mesi olayında gereken tepkiyi neden göstermiyor?
Işin özüne sahip çıkanlar için komisyonda çoğun-
luğun iktidann elinde olduğunu savunarak sonuca
sessiz kalmak yeterli olabilir mi? Muhalefet, -bu ko-
nuda anayasa değişikliği önerisini imzaya açmadan
önce- en azından komisyon toplantısından sonra ik-
tidann hangi milletvekillerini, hangi bakanları yargı-
dan korumak için dokunulmazlıklannm kaldınlması-
nı engellediğini isimlerini ve suçlamalarını bir kez da-
ha açıklayarak "teşhir edebilirdi"'.
Olmadı, yapamadılar. O sırada kamuoyunun böy-
lesine önem verdiği bir konu komisyonda ele alınır-
ken CHP parti içi iktidarı ile (rakamlaroynak, dün 30,
sonra 18, belki yine 30) parti içi muhalefet bir aşağı
katta birbirlerinı yemekle meşguldü.
• • •
Bu arada Deniz Baykal genel başkan kaldığı sü-
rece CHP'ye oy vermeyeceğini içeren söylemlerı
yansıtan savlarla, bu savları karşılamak için günler-
dirsavaşım verenler; partiyi asıl yöriingesinden sap-
tırmaya, sorunlar kargaşasına süruklemeyi isteyen
Kemal Derviş'i görmezlikten gelıyorlar.
Siyasal yaşama gırdığinden beri, bulunduğu par-
tiyi veya kuruluşu bölmek huyundan vazgeçmeyen
bu adamın; ayrımcı görüşleri, ABD'ye bağımlı kural
ve ilkeleri konuşmayı yeğledigıni, asıl bu davranışla-
nn kafalarda kuşkular, kaygılar uyandırdığını, parti-
de ikiliklere zemin hazırladığını nedense tartışmıyor,
tartışma istemlerine de yanaşmıyoriar.
Rastlantıya bakınız: AB Komisyonu Dış llişkilerden
Sorumlu Üyesi Chris Patten'ın, Atatürkçülüğü yad-
sıyan suçlamaları sıraladığı günlerde; Derviş, -ken-
dine uygun gerekçelerle- "Atatürkçüyüm demenin
bugûnün sorunlannı çözmediğini" söylemekteydi.
Asılsız saptamalar da yapıyor. CHP'de Atatürkçü-
lük diyen, onun dışında hiçbir şey tartışmayanlann
olduğunu söylediği gibi, bu mesnetsiz sözleri kendi
siyasal anlayışına özgü yalanlaria besliyor.
Derviş, iktidann ekonomi politikalarıyla uygula-
malanndaki sakat yanları eleştirmiyor, övüyor. İktida-
nn adım adım şeriat heveslilerini okşayan, ılımlı is-
lam yolunda rejim arayışlarına basamak niteliğinde-
ki açıhşlarına ve uygulamalanna değinmiyor.
"Derviş hakkında konuşmak istemeyen", bu ko-
nularda görüş bildiımekten kaçınan Bülent Ecevit,
-ne yazık, köprülerin altından sular aktıktan çok son-
ra- "Derviş'i ABD'den getirmek hatamdı" dedi.
Atatürkçülük temelinde ileriye bakan CHP yöne-
ticilerine, partiyi aslına döndürmeye çalışacaklarını
savlayan muhaliflerine Ecevit'in Derviş konusunda
nasihati şu: "Gençliğinde sola dönüktü, ama değiş-
miş, CHP'ye zarar verebilir".
CHP'ye içinden dışından kim veya kimler zarar
vermiyor ki...
Türk Cumhuriyetleri üniversiteleri
YetkiMEB'e
veriliyor
BAHARTANRISEVER
A-NKARA - AKP ik-
tidan. YÖK Yasası'yla
Kırgızistan'daki Manas
ve Kazakistan'daki Ah-
met Yesevi üniversitele-
rinin mütevelli heyetle-
rini atama yetkisini
YÖK'ten alarak Milli
Eğitim Bakanlığı'na
devrediyor. Düzenleme
AKP'nin bu üniversite-
leri ele geçirme planı
olarak yorumlanırken.
Kırgızıstan ve Kazakıs-
tan'da Fethullah Gü-
len'e bağlı çok sayıda
okulun eğitim faaliyeti
gösterdiğine dikkat çe-
kıliyor.
YÖK Yasası'nın ek
30. maddesinde, ikili
uluslararası anlaşma-
larla kurulan özel statü-
lü devlet üniversiteleri-
nın mütevelli heyet baş-
kan ve üyeleri ile denet-
leme kurulu üyelerinin
Milli Eğitim Bakanlı-
ğfnın önerisi üzerine
ortak kararname ile ata-
nacağı hükme bağlanı-
yor. Bu kapsama giren
yalnızca iki üniversite
var. Bunlar Kazakis-
tan'daki Uluslararası
Hoca Ahmet Yesevi
Türk-Kazak Üniversı-
tesi ve Kırgızistan-Tür-
kıve Manas Üniversite-
si. Üniversiteler kuru-
lurken Türkiye ile Kır-
gızistan ve Kazakistan
arasında imzalanan an-
laşmalarda mütevelli
heyet başkanı ve üyele-
rinin YOK'ün önerisi
üzerine Bakanlar Kuru-
lu'nca atanacağı hükme
bağlanıyordu. AKP'nin
hazırlad'ığıYÖKYasası
ile bu anlaşmalara ay-
kın bıçımde atama yet-
kisinin YÖK'ün elin-
den alınması tartışma
yarattı. Kazakistan'da
1991 yılında kurulan
Ahmet Yesevi Üniversi-
tesi'nde hukuk, ekono-
mi. tarih, tıp. tiyatro,
güzel sanatlar\'e eğitim
fakülteleri yer alıyor.
Kırgızıstan "da 1997'de
eğitim ve öğretime baş-
layan Manas Cniversi-
tesi'nde de edebiyat.
teknik eğitim, iktısadi
ve idari bilimler ve tıp
bölümleri bulunuyor.
Türk akademik ve ida-
ri personelin de görev
aldığı üniversitelerde
çok sayıda Türk öğren-
ci okuyor.
AKP iktidannın dü-
zenlemesinin yasalaş-
ması halinde bu ıki üni-
versitenın mütevelli he-
yeti de tamamıyla
MEB'in önerdıği isim-
lerden oLuşacak.
Brifîng değü fetva
Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Prof.Arasılf
ın 'HepimizAllah 'a aidiz, Dünyada
mekân, ahirette iman"şeklindeki ifadelerine CHP milletvekilleri sert tepkigösterdi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tele-
komünikasyon Kurumu Başkanı Prof. Dr.
ÖmerArasıTın brifıng v erdiğı TBMM Plan-
Bütçe Komisyonu'nda "dinsel öğe" tartış-
ması yaşandı.
Arasıl'ın kurum çalışmasıyla ilgili bılgı
venrken "Hepimiz Allah'a aidiz. Dünyada
mekân. ahirette iman. Hayırda ısrarlı ol-
mak lazım" gibı ifadeler kullanması CHP
milleh ekıllennın tepkısıne neden oldu. Ara-
sıl'ın "demokrasiye inanan biri olarak si-
yasi iradenin kararlannı dikkate aldığını"
söylemesı de, kurumun "mali-idari özerk-
liğe sahip olması" nedenıyle tartışma yarat-
tı CHP milletvekilı Kemal Kılıçdaroğlu,
komisyona bilgi venrken bir bürokratın dın-
sel öğeleri bu kadar sık kullanmasının doğ-
ru olmadığını söyledi. CHP'li AIi Kemal
Kumkumoglu da "Bürokrat özel yaşamın-
da şöyledir, böyledir. bizi ilgilendirmez.A-
ma burada kullandığı üsluba dikkat et-
meli" dedi.
'İktidara stcak görünmeye çalıytı'
CHP mılletvekıllen. kurum başkanmın
AKP iktidanna sıcak görünmeye dönük me-
sajlar \ erdiğinı ileri sürdü. Arasıl ise "'De-
mokrasi soyut bir kavram, demokrasiye
inancı sadece söylemle değil. eylemle gös-
termek mümkiin. Bizler milli iradenin be-
lirlediği kurallara uymak için varız. Ba-
ğımsızhk hiçbir zaman mutlak değildir,
hepimiz Allah'a aidiz" görüşünü dile getir-
dı. Arasıl'ı savoınan AKP milletvekilleri ise
"bürokratı rencide ettikleri" gerekçesıy-
le CHP'lılere tepkı gösterdi.
Tartışmanın uzaması üzenne söz alan Ara-
sıl. "Samimi konuşma üslubumda haddi-
mi aşmış olabilirim. Böyle olduysa çok
özür dilerim. Her şey bir derstir, hayat bir
tecrübedir. Bu riir toptantılarda daha dik-
katli konuşma tecrübesini, çok teşekkür
ederek almış oluyorum" diyerek gerginli-
ği sona erdirdi. Arasıl brifingde, 1.5 milyar
dolarlık telekom sektörünün 2-3 yıl içinde
4-5 milyar dolara yükseleceğini, bugün 90
sente konuşulan uzak mesafe ücrerinin reka-
bet sonucu 40-45 sente ineceğıni söyledi.
V Murad'm torunu, kitabında Ortadoğu'da yaşanan felaketi anlattı
'Türkiye beni korkutuyor'LEYTA TAY ŞANOĞLU
Kenize Murad,
Osmanlı Padışahı
Beşinci Murad'm
torunu, Selma Sul-
tanın kızı. Babası
Hindistan'da Badal-
pur racası. Ikincı
Dünya Savaşı'nın
başlannda Pans'te do-
ğan Kenize Murad ıkı
yaşında annesinı yıtiriyor. Onu Is-
viçrelı bir aıle büyütüyor. Dolayı-
sıyia da tek kelime Türkçe öğrene-
miyor. 21 yaşındayken ilk kez ba-
basıyla karşılaşıyor. Pans'te yük-
sek öğrenimini tamamlıyor; 15 yıl
süreyle bazı Fransız dergilerinin
Ortadoğu muhabirliğini üstlenıyor.
Dolayısıyla da bölgeyi çok iyi ta-
nıyor. *90Mı yıllann başında gaze-
tecilığe bir süre ara veriyor ve an-
nesinin yaşamını anlattığı "Saray-
dan Sürgiine", "Badalpur Bab-
çeleri" adıyla kendi öyküsünü ka-
leme alıyor. Son olarak da Filistin-
Israil ateşi arasında kalan kurban-
lann ölümle burun buruna yaşam-
lannı, mülteci kamplanndaki ina-
nılmaz dehşet verici koşullannı.
korkulannı, gereksinımlerini anlat-
tığı "Toprağımızın Kokusu: Fi-
listin ve lsrail'in Sesleri" adlı ki-
tabı yayıma gıriyor. Ama bu kitabı
gerek Fransa'da gerekse de Türki-
ye'de yayımlatmakta zorluklarla
karşılaşıyor. Yine de yılmıyor ve
kitabı Everest Yayınlan yayımhyor.
Kenize Murad aynca eski yaşa-
mını unutup Türkiye'ye yerleşme
karannda. Bu karan hayata geçır-
menin ilk aşaması olarak Cihan-
gır'de, deniz manzaralı bir daire ki-
ralıyor. O evde buluştuğumuzda
ona neden burayı satın almadığını
Kenize Murad:
Türkiye çok
tchlikcli bir oyun
9>uuyor. Bir kere
İsrail'e çok
yaklaştı. Yine de
Türkiye'nin poli-
tikasının yeniden
gözden geçirilmcsi
gerektiğini
döşünüyorum."
(FotograY: K.AAN
SAĞ,\NAK)
soruyonım. Tam bir Fransız eda-
sıyla omuz silkiyor: "Nerde ben-
de o para? Türkiye'de yeni yaşa-
mıma başlarken tek sıkıntım
Türkçe konuşamamak olacak.A-
ma üstesinden gelirim. nasılsa."
Neden Filistin konusunu kitabına
aldığını soruyorum. Diyorki: "Fi-
listin çağımızın en önemli sorun-
lanndan birisi. Aslında çözümü
hiç de zor olmayan bir sorun. Iş
ki bunu çözmeye gönlünüz olsun.
BM'de sayısız kereler Filistin'le
ilgili Güvenlik Konseyi kararları
alındı. Ama dinleyen kim? Şu an-
da İsrail, Filistin topraklarının
yüzde 22'sini işgal altında tutu-
yor. tsrail'de aşırı sağ kesinlikle
çözüm istemiyor."
Murad sözü İzak Rabin'e de ge-
tiriyor ve suikasta kurban gıden bu
tsrail Başbakanı döneminde çözü-
me çok yaklaşıldığını vurguluyor.
Soruyorum: "Sizce Rabin'i kim
öldürttü?"
'Tabii ki İsrail'deki aşırı sağ.
Çünkü Rabin İsrail'deki aşm sağ
için giderek ciddi bir tehdit ha-
line gelmişri. Bakın. Şaron kesin-
likle bir çözüm için müzakereye
yanaşmıyor."
Bu kez o soruyor: "Ortadoğu'ya
çok odaklandın mı?"
Eh, ilgilendim, sayılır.
"Ortadoğu'da yaşayan Arap-
lar ve Müslümanlann öfkesi i-
nanılmaz boyutlara ulaşmış
durumda. Batrnın çifte stan-
dartlı yaklaşımlanndan usanmış
durumdalar. Bugün bu, bir nu-
maralı sorundur. Şu Irak'ın ha-
line bakın, bir kez."
Cumhurbaşkanı'na veto' çağrısı
35 örgüttenYÖK
Yasası'naprotesto
GURSU KUNT
ANTALYA - "Antalya Ulusal Güçbirliği Or-
tak Alanr üyesi binlerce kişi, AKP hükümeti
tarafindan onay için Cumhurbaşkanhğrna sunu-
lan YÖK Yasası'nı protesto amacıyla gösteri dü-
zenledi. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri
Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği ile Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği Antalya şubeleri,
CHP, DSP, IP il başkanhklan, bazı sendıkalar,
öğrenci dernekleri ve Antalya Barosu'nun da
aralannda bulunduğu 35 sivil toplum kuruluşun-
ca oluşrurulan "Antalya Güçbirliği Ortak Ala-
nı Üyeleri", Soğuksu Kapalı Pazan'nda topla-
narak YÖK Yasası'nı protesto etti. Akdeniz Üni-
yersitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Uçar, Akdeniz
Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı
Doç. Dr. Alper Demirbaş, Baro Başkanı Zeki
Durmaz ve bazı öğretim üyelerinin öncülük et-
tiği gösteriye, rektör Uçar ve öğretim üyeleri bi-
nişleriyle, avııkatlar da cüppeleriyle katıldılar.
Demirbaş, "YÖK Yasası'yla mutabık değiliz.
Yasa. üniversitelerin yarasını kangrene çevi-
recek. ülkenin geleceğini imamlara teslinı
edecektir. YÖK Yasası'nı geri çekiniz. Sayın
Cumhurbaşkanı bu yasa\i veto ediniz" dedi.
Mitıngde lise öğrencilen adma konuşan Çağla
Elalı da önlerine konulan yasanın imam hatipli-
lere daha çok seçenek sunduğunu söyledi.
Komisyonda siyasi baskı itirafı
Kök: Firmalariçin
§artname değiştiM
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski
ANAP'lı Bayındırhk ve îskân Bakanı Yaşar Top-
çu hakkında Karadeniz Sahil Yolu ıhalesindeki
usulsüzlüklere göz yumduğu sa\ıyla kurulan So-
ruşturma Komisyonu, dönemin eski Karayollan
Genel Müdürü Yaman Kök'ün ıfadesine başvTir-
du. Firmalann ihaleye girebilmesi için şartname-
nin değiştirildiği itirafinda bulunan Kök'ün ihale
usulsüzlüklerinde siyasilerin rolünü ima ederek
"Ankara'dan sorunu çözmeden bu tür usul-
süzlüklerin önünün alınamayacağına*' dikkat
çektiği bildirildi. Sahil yolu projesi için önce 11
firmanın davet usulüyle ihaleyi aldığını belirten
Kök, bu firmalann yeterli görülmemesi üzerine
kendisinin önerdiği 4 firmanın daha ihaleye davet
edildiğini belirtti. Komisyon üyelerinin daha ön-
ce verdiği ifadede, "O zaman sonradan çağn-
lan 4 firmayı bakan belirledi demiştiniz" hatır-
latması üzerine Kök'ün "Unutmuş olabilirim"
diye kendini savunduğu öğrenildi. Şartnameler-
de, "bir ihaleye giren firmanın diğer ihaleye
giremeyeceğinin" yer aldığını belirten Kök, an-
cak bu şartnamenin, "Ortaklıklar halinde giri-
lebilir" şeklinde düzenlendiğini vurguladı. Ko-
misyon üyelerinın Karadeniz Sahil Yolu projesin-
de maliyet artışımn nedenini sormalan üzerine de
Kök, "Bölgedeki belediyelerin siyasi talepleri
doğrultusunda yol güzergâhlan değiştirildi.
Keşif artişlarının nedeni budur" dedi.
BATI ÇİFTE
STANDART
UYGULUYOR'
Batı insan haklannın
tek savunucusu oldu-
ğunu iddia ettiği halde
bu yaptıklan nasıl izah
edilebilir, Ortado-
ğu'da?
"Evet, Batı insan
haklannın bir numa-
ralı şampiyonu geçi-
niyor, bir yandan da
bunları yapıyor. O-
nun için çifte standart
uyguladıklarını söy-
lüyorum, zaten. Şu
Amerika'ya bakın. I-
rak'ta yaptıklarını
görüyoruz."
Burada söz Türki-
ye'nin konumuna geli-
yor. Murad'ın bu konu-
da ilginç görüşleri var:
"Türkiye önemli bir
ülke. Bir tarafta ABD,
öbür tarafta Rusya ve
tabii ki OrtaAsya var.
Türkiye öylesine bir
konumda ki ABD'nin
kollarının arasında
olmaya ihtiyacı hiç
yok.""
ABD'nin kollannı
seçen Türkiye'nın se-
çimi değil mi?
"Henüz Türkiye'yi
yeterince tanımıyo-
rum. Ama şöyle bir
baktığımda da Türki-
ye beni korkutuyor."
Niye^
"Bence Türkiye çok
tehlikeli bir oyun oy-
nuyor. tsrail'e çok
yaklaştı. Yine de Tür-
kiye'nin politikasının
gözden geçirilmesi ge-
rektiğini düşünüyo-
rum."
Peki, Ortadoğu'daki
felakete geri döner-
sek... îsrail'le Filistinli-
ler arasında çatışma
sürgit olursa ne olur?
Bunun yanıtlannı ve
daha fazlasını kitabı
okuyarak öğreniyorsu-
nuz. Içiniz de fena hal-
de acıvor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ma, her iki konu önümüzdeki sonbahara dek önem-
li ivme kazanacak... Bush'un, Erdoğan'ı, kimi Arap
ülkeleriyle beraber G-8 zirvesine çağırmasını hayra
yormak zor!
Şu gerçek ışığında planlanmızı yapmak durumun-
dayız:
Güney komşumuz ABD... Batı komşumuz AB...
Kuzey komşumuz Rusya... Doğu komşumuz Iran ve
devamında Asya...
Böyle bircoğrafyanın ortasındaki ülkeyi, istesede
yalnız bırakmazlar. Zaten nereye dönsek karşımız-
da kıtasal bir gerçek var.
AB'den gelen haberler şimdiden parazitlenmeye
başladı. Bizi Viyana kapılarından kovduklannı anım-
sayanlardan, nüfusumuzun nüfuza dönüşmesinden
endişe edenlere kadar, bir dizi duygusal bakış, ger-
çek görüntüleri oluşturacak gibi...
ABD'nin yerii yersiz Türkiye'nin AB'ye tam üyeli-
ğıne tam destek verdiğini açıklaması, içinde bulun-
duğumuz ikileme değişik bir dörtlem katıyor. Zira,
Türkiye'yi Batı'ya sokacağını söyleyip Doğu'ya ör-
nek göstermek isteyen bir ABD'nin ne kadar sami-
mi olduğu tartışma götürür...
Haziran ayında yapılacak zirveler bu tartışmalara
düğüm mü atar, açıklık mı getirir?..
Bize öyle geliyor ki, her ikisini de yaşayacağız... Bir
yandan düğümler çözülmüş, Türkiye'nin yönü belli
olmuş gibi olacak, bir yandan da Türkiye'nin önüne
yeni bilinmezler konacak...
ABD'nin y-azılı istemleri!
ABD'nin Türkiye'den yeni dönemdeki istemlerini
ilk Cumhuriyet duyurmuştu. 18 Mayıs'taki manşet-
te, "ABDyeniüsleristiyor" başlığı altında konuyu iş-
lemiş, istemleri şöyle özetlemiştik:
- Incirlik'te 48 savaş uçağı, 10 tanker uçağı konuş-
landıralım.
- Incirlik'i coğrafi olarak genişletelim.
- Konya'yı eğitim sahası olarak kullanalım.
- Karadeniz'de 3 deniz üssü kuralım.
- Türkiye; Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu'daki
Amerikan güçlerinin merkezi lojistik üssü olsun.
ABD bu istemlerini gerçekleştirmek için Türkiye'ye
yol da gösterıyor:
1950'den bu yana yaptığımız anlaşmalara dayalı
olarak gelelim. Böylece Meclis izni gerekmesin!
Buna bir ek daha yapıyor:
Kâğıt üzerinde sen benden bunları talep etmiş ol,
ben de senin bu talebini karşılamış olayım!
Cumhuriyet, maddi istemleri tek tek açıkladığın-
da ABD Elçiliği yalanlamış, Dışişleri Bakanlığımız da
"HerşeyABDelçiliğinin dediğigibi" öemişti. 24 Ma-
yıs'ta "Tarihi belgeler" başlığıyla haberleri belgele-
riyleaçıklayınca ABD Elçiliği sessiz kaldı. Dışişleri ise
gelişmeleri doğruladı ama, istemlerin "şuaşamada"
kabul görmediğini açıkladı. Son iki gündür konu, ha-
ber kanallarının da gündeminde.
Cumhuriyet'in edındiğı bilgilere göre ABD şunu
söylüyor:
"Ben yazılı istemde bulundum, yazılı yanıt isterim.'
Bu aşamada kilit soru şu:
Türkiye'nin tavrı ne olacak?
Askerler. ABD ile stratejik ortaklık çerçevesinde iş-
birtiği yapılabileceğini vurgularken iki noktaya dikkat
çekiyorlar:
1- Bizim BOP için model olma kaygımız yok. La-
iklik olmadan demokrasi olmaz.
2- ABD ile yapılacak işbirliği sonuçta siyasi bir ka-
rardır. Meclis'in devrede olması gerekir.
Buna karşılık AKP hükümetinin duruşu ise şu:
1 - Irak'la ilgili Meclis'te alınacak bir kararın tçinde
"laiklik" sözcüğünün geçmesini bile kabul edemi-
yorlar.
2- ABD'nin tam desteğini almak için ne pahasına
olursa olsun Bush yönetiminin istediği her şeyi yap-
ma havasındalar.
Başlıktaki soru, çengelıni sallaya sallaya kafaları
kurcalamaya devam ediyor:
Türkiye nereye?
ankcum(S cumhurfyet.com.tr
TivatroStüdvosu
Mı//erArthur Mı//er
yönlo çıyngbcer b^omitı ç
yöneten: Ahmet levendoğlu
OERYA ALABORA - MEHMFTAÜ KAPTAfİL
gğıt
1 yöneten: Ozgörtrkekli
28 Mayıs 20:30
29 Mayıs 15:00-20:30
istanbul Tiyatro Festivalı
Atatürt Kûltûr Mertezı Oda Tıyatrosu
Bıletler AKM gışesi n Bılttıı utı; nolıtalannda
2-3-4-5-Haziran 21:00
Afıfe Jale Sahnesi
Dereboyu Cad. Ortaköy
mt tti-.am 2600335
www.tiyatrostudyosu.com
T. C. KühOt *e Turızm Soktmlığ: nm kaikılartyia
Cumhuriyet
Ey masalar, ey iskemleler
Edip'in yeri boş mu, köşede, masanın yanı
Değilim ben böyle mahzun
Öyleyse pulsuz bir dilekçe nasıl olmalı
Unutup baharı bile nasıl olmalı.
Edip Cansever'i
onsekizinci ölüm yıldönümünde
sevgiyle, özlemle anıyoruz.