22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 2004 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denızlı B B B B B B B B 21 24 22 21 28 27 29 27 Zonguldak PB 20 Antalya Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehir Konya S/vas PB Y Y Y PB PB PB Y 18 20 18 19 22 22 22 19 Adana PB 30 B 29 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Siırt Hakkâri Van PB PB PB PB PB PB PB 27 30 32 29 30 23 21 Y 18 Yurdun kuzey ve doğu kesımlen parçalı. yer yer çok bulutlu. Orta ve Do- „ ğu Karadeniz Iç Anado- U s l ° DIS MERKEZLER PB 20 lu lun doğüsu. Doğu Helsınki Anadolu'nun kuzey ve Stockholm Y 17 batısı ıle Dogu Akdenız m , ^ ıç kesımlen saûanak ve L o n a r a PB 15 PB 19 gok gurjltulu sağanak Amsterdam PB 16 yağışlı.diğeryer'erazbu- Brüksel B 18 lırtlu ve açık geçecek p e g — ç r Hava sıcakJığı yağış alan £5£!5 ° * ' yerterde azalacak. dığer Bonn PB 18 yerlerde artacak. MÜnih Y 17 Berlın Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y Y Y B PB PB B 14 21 21 18 25 23 22 25 Zûrih Y 16 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bifkek Tiflis Kahire Sam Y B B Y B Y Y A A 18 30 23 27 28 23 18 31 b u L t l ü i Sıslı Buluflu k Çok bulutlu ı Yağnurtu 'jjjjj Kartı Sulu kar > Gok gurultülü O U N C E L CfcVEYT ARCAYİ REK • Baştarafı 1. Sayfada lanılan dokunulmazlık sorunundan üç yıl daha söz edilmeyeceğini müjdeleyen karar alınırken... Muhalefetimizin direndiğine, AKP milletvekillerini kurtarmak için bu yola başvurduğuna dair çıkışlar yaptığını gösteren tek satıra rastlamadık, tek cümle duyamadık TV haberlerinde. Iktidar zaten vergi kaçakçılığından dinci sömürü- lere kadar her dalda suçlu görülen kendi milletvekil- lerini korumak istiyor. örneğin Başbakan hazretleri- nin belediye başkanlığı sırasında kader birliği yaptı- ğı kişilerin pek çoğu listede bulunduğu için dokunul- mazlık sorununa el atmaya bir türlü yanaşmıyor. Fakat CHP... Ana muhalefet partisi dokunulmaz- lık sorununu rejimsel bir sorun, milleti temsil edenle- rin etik sorunu olduğu için aylardır savunuyor. Tabii AKP'nin böyle bir derdi yok! • • • CHP'nin, diyelim ki, anayasada gereken düzen- lemeleri yapmaya ve yaptırmaya gücü yetmiyor. Pe- kâlâ ama, dokunulmazlıklann dönem sonuna ertelen- mesi olayında gereken tepkiyi neden göstermiyor? Işin özüne sahip çıkanlar için komisyonda çoğun- luğun iktidann elinde olduğunu savunarak sonuca sessiz kalmak yeterli olabilir mi? Muhalefet, -bu ko- nuda anayasa değişikliği önerisini imzaya açmadan önce- en azından komisyon toplantısından sonra ik- tidann hangi milletvekillerini, hangi bakanları yargı- dan korumak için dokunulmazlıklannm kaldınlması- nı engellediğini isimlerini ve suçlamalarını bir kez da- ha açıklayarak "teşhir edebilirdi"'. Olmadı, yapamadılar. O sırada kamuoyunun böy- lesine önem verdiği bir konu komisyonda ele alınır- ken CHP parti içi iktidarı ile (rakamlaroynak, dün 30, sonra 18, belki yine 30) parti içi muhalefet bir aşağı katta birbirlerinı yemekle meşguldü. • • • Bu arada Deniz Baykal genel başkan kaldığı sü- rece CHP'ye oy vermeyeceğini içeren söylemlerı yansıtan savlarla, bu savları karşılamak için günler- dirsavaşım verenler; partiyi asıl yöriingesinden sap- tırmaya, sorunlar kargaşasına süruklemeyi isteyen Kemal Derviş'i görmezlikten gelıyorlar. Siyasal yaşama gırdığinden beri, bulunduğu par- tiyi veya kuruluşu bölmek huyundan vazgeçmeyen bu adamın; ayrımcı görüşleri, ABD'ye bağımlı kural ve ilkeleri konuşmayı yeğledigıni, asıl bu davranışla- nn kafalarda kuşkular, kaygılar uyandırdığını, parti- de ikiliklere zemin hazırladığını nedense tartışmıyor, tartışma istemlerine de yanaşmıyoriar. Rastlantıya bakınız: AB Komisyonu Dış llişkilerden Sorumlu Üyesi Chris Patten'ın, Atatürkçülüğü yad- sıyan suçlamaları sıraladığı günlerde; Derviş, -ken- dine uygun gerekçelerle- "Atatürkçüyüm demenin bugûnün sorunlannı çözmediğini" söylemekteydi. Asılsız saptamalar da yapıyor. CHP'de Atatürkçü- lük diyen, onun dışında hiçbir şey tartışmayanlann olduğunu söylediği gibi, bu mesnetsiz sözleri kendi siyasal anlayışına özgü yalanlaria besliyor. Derviş, iktidann ekonomi politikalarıyla uygula- malanndaki sakat yanları eleştirmiyor, övüyor. İktida- nn adım adım şeriat heveslilerini okşayan, ılımlı is- lam yolunda rejim arayışlarına basamak niteliğinde- ki açıhşlarına ve uygulamalanna değinmiyor. "Derviş hakkında konuşmak istemeyen", bu ko- nularda görüş bildiımekten kaçınan Bülent Ecevit, -ne yazık, köprülerin altından sular aktıktan çok son- ra- "Derviş'i ABD'den getirmek hatamdı" dedi. Atatürkçülük temelinde ileriye bakan CHP yöne- ticilerine, partiyi aslına döndürmeye çalışacaklarını savlayan muhaliflerine Ecevit'in Derviş konusunda nasihati şu: "Gençliğinde sola dönüktü, ama değiş- miş, CHP'ye zarar verebilir". CHP'ye içinden dışından kim veya kimler zarar vermiyor ki... Türk Cumhuriyetleri üniversiteleri YetkiMEB'e veriliyor BAHARTANRISEVER A-NKARA - AKP ik- tidan. YÖK Yasası'yla Kırgızistan'daki Manas ve Kazakistan'daki Ah- met Yesevi üniversitele- rinin mütevelli heyetle- rini atama yetkisini YÖK'ten alarak Milli Eğitim Bakanlığı'na devrediyor. Düzenleme AKP'nin bu üniversite- leri ele geçirme planı olarak yorumlanırken. Kırgızıstan ve Kazakıs- tan'da Fethullah Gü- len'e bağlı çok sayıda okulun eğitim faaliyeti gösterdiğine dikkat çe- kıliyor. YÖK Yasası'nın ek 30. maddesinde, ikili uluslararası anlaşma- larla kurulan özel statü- lü devlet üniversiteleri- nın mütevelli heyet baş- kan ve üyeleri ile denet- leme kurulu üyelerinin Milli Eğitim Bakanlı- ğfnın önerisi üzerine ortak kararname ile ata- nacağı hükme bağlanı- yor. Bu kapsama giren yalnızca iki üniversite var. Bunlar Kazakis- tan'daki Uluslararası Hoca Ahmet Yesevi Türk-Kazak Üniversı- tesi ve Kırgızistan-Tür- kıve Manas Üniversite- si. Üniversiteler kuru- lurken Türkiye ile Kır- gızistan ve Kazakistan arasında imzalanan an- laşmalarda mütevelli heyet başkanı ve üyele- rinin YOK'ün önerisi üzerine Bakanlar Kuru- lu'nca atanacağı hükme bağlanıyordu. AKP'nin hazırlad'ığıYÖKYasası ile bu anlaşmalara ay- kın bıçımde atama yet- kisinin YÖK'ün elin- den alınması tartışma yarattı. Kazakistan'da 1991 yılında kurulan Ahmet Yesevi Üniversi- tesi'nde hukuk, ekono- mi. tarih, tıp. tiyatro, güzel sanatlar\'e eğitim fakülteleri yer alıyor. Kırgızıstan "da 1997'de eğitim ve öğretime baş- layan Manas Cniversi- tesi'nde de edebiyat. teknik eğitim, iktısadi ve idari bilimler ve tıp bölümleri bulunuyor. Türk akademik ve ida- ri personelin de görev aldığı üniversitelerde çok sayıda Türk öğren- ci okuyor. AKP iktidannın dü- zenlemesinin yasalaş- ması halinde bu ıki üni- versitenın mütevelli he- yeti de tamamıyla MEB'in önerdıği isim- lerden oLuşacak. Brifîng değü fetva Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Prof.Arasılf ın 'HepimizAllah 'a aidiz, Dünyada mekân, ahirette iman"şeklindeki ifadelerine CHP milletvekilleri sert tepkigösterdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tele- komünikasyon Kurumu Başkanı Prof. Dr. ÖmerArasıTın brifıng v erdiğı TBMM Plan- Bütçe Komisyonu'nda "dinsel öğe" tartış- ması yaşandı. Arasıl'ın kurum çalışmasıyla ilgili bılgı venrken "Hepimiz Allah'a aidiz. Dünyada mekân. ahirette iman. Hayırda ısrarlı ol- mak lazım" gibı ifadeler kullanması CHP milleh ekıllennın tepkısıne neden oldu. Ara- sıl'ın "demokrasiye inanan biri olarak si- yasi iradenin kararlannı dikkate aldığını" söylemesı de, kurumun "mali-idari özerk- liğe sahip olması" nedenıyle tartışma yarat- tı CHP milletvekilı Kemal Kılıçdaroğlu, komisyona bilgi venrken bir bürokratın dın- sel öğeleri bu kadar sık kullanmasının doğ- ru olmadığını söyledi. CHP'li AIi Kemal Kumkumoglu da "Bürokrat özel yaşamın- da şöyledir, böyledir. bizi ilgilendirmez.A- ma burada kullandığı üsluba dikkat et- meli" dedi. 'İktidara stcak görünmeye çalıytı' CHP mılletvekıllen. kurum başkanmın AKP iktidanna sıcak görünmeye dönük me- sajlar \ erdiğinı ileri sürdü. Arasıl ise "'De- mokrasi soyut bir kavram, demokrasiye inancı sadece söylemle değil. eylemle gös- termek mümkiin. Bizler milli iradenin be- lirlediği kurallara uymak için varız. Ba- ğımsızhk hiçbir zaman mutlak değildir, hepimiz Allah'a aidiz" görüşünü dile getir- dı. Arasıl'ı savoınan AKP milletvekilleri ise "bürokratı rencide ettikleri" gerekçesıy- le CHP'lılere tepkı gösterdi. Tartışmanın uzaması üzenne söz alan Ara- sıl. "Samimi konuşma üslubumda haddi- mi aşmış olabilirim. Böyle olduysa çok özür dilerim. Her şey bir derstir, hayat bir tecrübedir. Bu riir toptantılarda daha dik- katli konuşma tecrübesini, çok teşekkür ederek almış oluyorum" diyerek gerginli- ği sona erdirdi. Arasıl brifingde, 1.5 milyar dolarlık telekom sektörünün 2-3 yıl içinde 4-5 milyar dolara yükseleceğini, bugün 90 sente konuşulan uzak mesafe ücrerinin reka- bet sonucu 40-45 sente ineceğıni söyledi. V Murad'm torunu, kitabında Ortadoğu'da yaşanan felaketi anlattı 'Türkiye beni korkutuyor'LEYTA TAY ŞANOĞLU Kenize Murad, Osmanlı Padışahı Beşinci Murad'm torunu, Selma Sul- tanın kızı. Babası Hindistan'da Badal- pur racası. Ikincı Dünya Savaşı'nın başlannda Pans'te do- ğan Kenize Murad ıkı yaşında annesinı yıtiriyor. Onu Is- viçrelı bir aıle büyütüyor. Dolayı- sıyia da tek kelime Türkçe öğrene- miyor. 21 yaşındayken ilk kez ba- basıyla karşılaşıyor. Pans'te yük- sek öğrenimini tamamlıyor; 15 yıl süreyle bazı Fransız dergilerinin Ortadoğu muhabirliğini üstlenıyor. Dolayısıyla da bölgeyi çok iyi ta- nıyor. *90Mı yıllann başında gaze- tecilığe bir süre ara veriyor ve an- nesinin yaşamını anlattığı "Saray- dan Sürgiine", "Badalpur Bab- çeleri" adıyla kendi öyküsünü ka- leme alıyor. Son olarak da Filistin- Israil ateşi arasında kalan kurban- lann ölümle burun buruna yaşam- lannı, mülteci kamplanndaki ina- nılmaz dehşet verici koşullannı. korkulannı, gereksinımlerini anlat- tığı "Toprağımızın Kokusu: Fi- listin ve lsrail'in Sesleri" adlı ki- tabı yayıma gıriyor. Ama bu kitabı gerek Fransa'da gerekse de Türki- ye'de yayımlatmakta zorluklarla karşılaşıyor. Yine de yılmıyor ve kitabı Everest Yayınlan yayımhyor. Kenize Murad aynca eski yaşa- mını unutup Türkiye'ye yerleşme karannda. Bu karan hayata geçır- menin ilk aşaması olarak Cihan- gır'de, deniz manzaralı bir daire ki- ralıyor. O evde buluştuğumuzda ona neden burayı satın almadığını Kenize Murad: Türkiye çok tchlikcli bir oyun 9>uuyor. Bir kere İsrail'e çok yaklaştı. Yine de Türkiye'nin poli- tikasının yeniden gözden geçirilmcsi gerektiğini döşünüyorum." (FotograY: K.AAN SAĞ,\NAK) soruyonım. Tam bir Fransız eda- sıyla omuz silkiyor: "Nerde ben- de o para? Türkiye'de yeni yaşa- mıma başlarken tek sıkıntım Türkçe konuşamamak olacak.A- ma üstesinden gelirim. nasılsa." Neden Filistin konusunu kitabına aldığını soruyorum. Diyorki: "Fi- listin çağımızın en önemli sorun- lanndan birisi. Aslında çözümü hiç de zor olmayan bir sorun. Iş ki bunu çözmeye gönlünüz olsun. BM'de sayısız kereler Filistin'le ilgili Güvenlik Konseyi kararları alındı. Ama dinleyen kim? Şu an- da İsrail, Filistin topraklarının yüzde 22'sini işgal altında tutu- yor. tsrail'de aşırı sağ kesinlikle çözüm istemiyor." Murad sözü İzak Rabin'e de ge- tiriyor ve suikasta kurban gıden bu tsrail Başbakanı döneminde çözü- me çok yaklaşıldığını vurguluyor. Soruyorum: "Sizce Rabin'i kim öldürttü?" 'Tabii ki İsrail'deki aşırı sağ. Çünkü Rabin İsrail'deki aşm sağ için giderek ciddi bir tehdit ha- line gelmişri. Bakın. Şaron kesin- likle bir çözüm için müzakereye yanaşmıyor." Bu kez o soruyor: "Ortadoğu'ya çok odaklandın mı?" Eh, ilgilendim, sayılır. "Ortadoğu'da yaşayan Arap- lar ve Müslümanlann öfkesi i- nanılmaz boyutlara ulaşmış durumda. Batrnın çifte stan- dartlı yaklaşımlanndan usanmış durumdalar. Bugün bu, bir nu- maralı sorundur. Şu Irak'ın ha- line bakın, bir kez." Cumhurbaşkanı'na veto' çağrısı 35 örgüttenYÖK Yasası'naprotesto GURSU KUNT ANTALYA - "Antalya Ulusal Güçbirliği Or- tak Alanr üyesi binlerce kişi, AKP hükümeti tarafindan onay için Cumhurbaşkanhğrna sunu- lan YÖK Yasası'nı protesto amacıyla gösteri dü- zenledi. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Antalya şubeleri, CHP, DSP, IP il başkanhklan, bazı sendıkalar, öğrenci dernekleri ve Antalya Barosu'nun da aralannda bulunduğu 35 sivil toplum kuruluşun- ca oluşrurulan "Antalya Güçbirliği Ortak Ala- nı Üyeleri", Soğuksu Kapalı Pazan'nda topla- narak YÖK Yasası'nı protesto etti. Akdeniz Üni- yersitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Uçar, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Doç. Dr. Alper Demirbaş, Baro Başkanı Zeki Durmaz ve bazı öğretim üyelerinin öncülük et- tiği gösteriye, rektör Uçar ve öğretim üyeleri bi- nişleriyle, avııkatlar da cüppeleriyle katıldılar. Demirbaş, "YÖK Yasası'yla mutabık değiliz. Yasa. üniversitelerin yarasını kangrene çevi- recek. ülkenin geleceğini imamlara teslinı edecektir. YÖK Yasası'nı geri çekiniz. Sayın Cumhurbaşkanı bu yasa\i veto ediniz" dedi. Mitıngde lise öğrencilen adma konuşan Çağla Elalı da önlerine konulan yasanın imam hatipli- lere daha çok seçenek sunduğunu söyledi. Komisyonda siyasi baskı itirafı Kök: Firmalariçin §artname değiştiM ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski ANAP'lı Bayındırhk ve îskân Bakanı Yaşar Top- çu hakkında Karadeniz Sahil Yolu ıhalesindeki usulsüzlüklere göz yumduğu sa\ıyla kurulan So- ruşturma Komisyonu, dönemin eski Karayollan Genel Müdürü Yaman Kök'ün ıfadesine başvTir- du. Firmalann ihaleye girebilmesi için şartname- nin değiştirildiği itirafinda bulunan Kök'ün ihale usulsüzlüklerinde siyasilerin rolünü ima ederek "Ankara'dan sorunu çözmeden bu tür usul- süzlüklerin önünün alınamayacağına*' dikkat çektiği bildirildi. Sahil yolu projesi için önce 11 firmanın davet usulüyle ihaleyi aldığını belirten Kök, bu firmalann yeterli görülmemesi üzerine kendisinin önerdiği 4 firmanın daha ihaleye davet edildiğini belirtti. Komisyon üyelerinin daha ön- ce verdiği ifadede, "O zaman sonradan çağn- lan 4 firmayı bakan belirledi demiştiniz" hatır- latması üzerine Kök'ün "Unutmuş olabilirim" diye kendini savunduğu öğrenildi. Şartnameler- de, "bir ihaleye giren firmanın diğer ihaleye giremeyeceğinin" yer aldığını belirten Kök, an- cak bu şartnamenin, "Ortaklıklar halinde giri- lebilir" şeklinde düzenlendiğini vurguladı. Ko- misyon üyelerinın Karadeniz Sahil Yolu projesin- de maliyet artışımn nedenini sormalan üzerine de Kök, "Bölgedeki belediyelerin siyasi talepleri doğrultusunda yol güzergâhlan değiştirildi. Keşif artişlarının nedeni budur" dedi. BATI ÇİFTE STANDART UYGULUYOR' Batı insan haklannın tek savunucusu oldu- ğunu iddia ettiği halde bu yaptıklan nasıl izah edilebilir, Ortado- ğu'da? "Evet, Batı insan haklannın bir numa- ralı şampiyonu geçi- niyor, bir yandan da bunları yapıyor. O- nun için çifte standart uyguladıklarını söy- lüyorum, zaten. Şu Amerika'ya bakın. I- rak'ta yaptıklarını görüyoruz." Burada söz Türki- ye'nin konumuna geli- yor. Murad'ın bu konu- da ilginç görüşleri var: "Türkiye önemli bir ülke. Bir tarafta ABD, öbür tarafta Rusya ve tabii ki OrtaAsya var. Türkiye öylesine bir konumda ki ABD'nin kollarının arasında olmaya ihtiyacı hiç yok."" ABD'nin kollannı seçen Türkiye'nın se- çimi değil mi? "Henüz Türkiye'yi yeterince tanımıyo- rum. Ama şöyle bir baktığımda da Türki- ye beni korkutuyor." Niye^ "Bence Türkiye çok tehlikeli bir oyun oy- nuyor. tsrail'e çok yaklaştı. Yine de Tür- kiye'nin politikasının gözden geçirilmesi ge- rektiğini düşünüyo- rum." Peki, Ortadoğu'daki felakete geri döner- sek... îsrail'le Filistinli- ler arasında çatışma sürgit olursa ne olur? Bunun yanıtlannı ve daha fazlasını kitabı okuyarak öğreniyorsu- nuz. Içiniz de fena hal- de acıvor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ma, her iki konu önümüzdeki sonbahara dek önem- li ivme kazanacak... Bush'un, Erdoğan'ı, kimi Arap ülkeleriyle beraber G-8 zirvesine çağırmasını hayra yormak zor! Şu gerçek ışığında planlanmızı yapmak durumun- dayız: Güney komşumuz ABD... Batı komşumuz AB... Kuzey komşumuz Rusya... Doğu komşumuz Iran ve devamında Asya... Böyle bircoğrafyanın ortasındaki ülkeyi, istesede yalnız bırakmazlar. Zaten nereye dönsek karşımız- da kıtasal bir gerçek var. AB'den gelen haberler şimdiden parazitlenmeye başladı. Bizi Viyana kapılarından kovduklannı anım- sayanlardan, nüfusumuzun nüfuza dönüşmesinden endişe edenlere kadar, bir dizi duygusal bakış, ger- çek görüntüleri oluşturacak gibi... ABD'nin yerii yersiz Türkiye'nin AB'ye tam üyeli- ğıne tam destek verdiğini açıklaması, içinde bulun- duğumuz ikileme değişik bir dörtlem katıyor. Zira, Türkiye'yi Batı'ya sokacağını söyleyip Doğu'ya ör- nek göstermek isteyen bir ABD'nin ne kadar sami- mi olduğu tartışma götürür... Haziran ayında yapılacak zirveler bu tartışmalara düğüm mü atar, açıklık mı getirir?.. Bize öyle geliyor ki, her ikisini de yaşayacağız... Bir yandan düğümler çözülmüş, Türkiye'nin yönü belli olmuş gibi olacak, bir yandan da Türkiye'nin önüne yeni bilinmezler konacak... ABD'nin y-azılı istemleri! ABD'nin Türkiye'den yeni dönemdeki istemlerini ilk Cumhuriyet duyurmuştu. 18 Mayıs'taki manşet- te, "ABDyeniüsleristiyor" başlığı altında konuyu iş- lemiş, istemleri şöyle özetlemiştik: - Incirlik'te 48 savaş uçağı, 10 tanker uçağı konuş- landıralım. - Incirlik'i coğrafi olarak genişletelim. - Konya'yı eğitim sahası olarak kullanalım. - Karadeniz'de 3 deniz üssü kuralım. - Türkiye; Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadoğu'daki Amerikan güçlerinin merkezi lojistik üssü olsun. ABD bu istemlerini gerçekleştirmek için Türkiye'ye yol da gösterıyor: 1950'den bu yana yaptığımız anlaşmalara dayalı olarak gelelim. Böylece Meclis izni gerekmesin! Buna bir ek daha yapıyor: Kâğıt üzerinde sen benden bunları talep etmiş ol, ben de senin bu talebini karşılamış olayım! Cumhuriyet, maddi istemleri tek tek açıkladığın- da ABD Elçiliği yalanlamış, Dışişleri Bakanlığımız da "HerşeyABDelçiliğinin dediğigibi" öemişti. 24 Ma- yıs'ta "Tarihi belgeler" başlığıyla haberleri belgele- riyleaçıklayınca ABD Elçiliği sessiz kaldı. Dışişleri ise gelişmeleri doğruladı ama, istemlerin "şuaşamada" kabul görmediğini açıkladı. Son iki gündür konu, ha- ber kanallarının da gündeminde. Cumhuriyet'in edındiğı bilgilere göre ABD şunu söylüyor: "Ben yazılı istemde bulundum, yazılı yanıt isterim.' Bu aşamada kilit soru şu: Türkiye'nin tavrı ne olacak? Askerler. ABD ile stratejik ortaklık çerçevesinde iş- birtiği yapılabileceğini vurgularken iki noktaya dikkat çekiyorlar: 1- Bizim BOP için model olma kaygımız yok. La- iklik olmadan demokrasi olmaz. 2- ABD ile yapılacak işbirliği sonuçta siyasi bir ka- rardır. Meclis'in devrede olması gerekir. Buna karşılık AKP hükümetinin duruşu ise şu: 1 - Irak'la ilgili Meclis'te alınacak bir kararın tçinde "laiklik" sözcüğünün geçmesini bile kabul edemi- yorlar. 2- ABD'nin tam desteğini almak için ne pahasına olursa olsun Bush yönetiminin istediği her şeyi yap- ma havasındalar. Başlıktaki soru, çengelıni sallaya sallaya kafaları kurcalamaya devam ediyor: Türkiye nereye? ankcum(S cumhurfyet.com.tr TivatroStüdvosu Mı//erArthur Mı//er yönlo çıyngbcer b^omitı ç yöneten: Ahmet levendoğlu OERYA ALABORA - MEHMFTAÜ KAPTAfİL gğıt 1 yöneten: Ozgörtrkekli 28 Mayıs 20:30 29 Mayıs 15:00-20:30 istanbul Tiyatro Festivalı Atatürt Kûltûr Mertezı Oda Tıyatrosu Bıletler AKM gışesi n Bılttıı utı; nolıtalannda 2-3-4-5-Haziran 21:00 Afıfe Jale Sahnesi Dereboyu Cad. Ortaköy mt tti-.am 2600335 www.tiyatrostudyosu.com T. C. KühOt *e Turızm Soktmlığ: nm kaikılartyia Cumhuriyet Ey masalar, ey iskemleler Edip'in yeri boş mu, köşede, masanın yanı Değilim ben böyle mahzun Öyleyse pulsuz bir dilekçe nasıl olmalı Unutup baharı bile nasıl olmalı. Edip Cansever'i onsekizinci ölüm yıldönümünde sevgiyle, özlemle anıyoruz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle