Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2SMAYIS2OO4CUMA CUMHURİYET SAYFA
17
Pomo yaym da
yapan Cineâ derlete
3 __
a Şejfafderlet diye
*a buna denir.
L _ ı -
Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Elektronık posta: denizsomecumtwriyetcom.tr
- AKP'liler laiklik
sözcüğüne karşıymış...
"Lavık deâiller de onun için!"
AmblemYukandaki amb-
lem, Istanbul'da pazarte-
si günü Aydın Doğan'ın
ev sahipliğinde toplana-
cak Dünya Gazeteciler
Birliği Genel Kurulu için
özel olarak hazırlanmış
ve "Türkiye llımlı Islam
Cumhuriyetrne pek de
güzel uyuyor.
Ampuller
Giresun Milli Eğitim Mü-
dürlüğü'nün tüm öğret-
menleri kapsayacak şe-
kilde düzenlediği "Intel
Gelecek İçin Eğitim"
programında öğretmen-
İere dağıtılan krtabının ilk
sayfasında ve ortasında
kocaman, iç sayfalarda
ise daha küçük boyutlar-
da AKP'nin amblemi am-
puller yeralıyor. Devietin
parasıyla parti propa-
gandası yapılıyor.
vrupa Konseyi'nde KKTC belediyelerinin
temsili konusunda yapılan oylamada AKP'li-
ler çekimser kalıyor. Bu tavır, KKTC'li bele-
diyelerAvrupa Konseyi'nde temsiledilsede
olur, edilmese de olur anlamına geliyor. Annan Pla-
nı'na "yes be annem" dedikten sonra büyük bir za-
fer kazandığını sanarak KKTC'yi tanıtma atağına ge-
çileceğini açıklayan AKP Hükümetinin KKTC için he-
nüz kendisinin bir karar vermediği anlaşılıyor.
ABD'nin KKTC'de Cumhurbaşkanı Rauf Denk-
taş'ı tanımaması, Başbakan Mehmet Ali Talat'ı
muhatap alacağını bildirmesi, AKP'nin neden ikir-
cikli bir durumda olduğunu gösteriyor:
ABD'nin dediği olur!
Biliyorsunuz, Kıbns Rum kesimi Annan Planı'na
"no be babam" diyerek Avrupa Birtiği'ne üye olduk-
tan sonra Avrupa Parlamentosu'na Türk kesimden
kimseyi almamıştı. Geçenlerde AKEL'in Genel Sek-
reteri Dimitris Hristofyas bu konuda birsoruyla kar-
Işi pişirmişlerşılaşıyor. Bakın ne diyor:
"Kıbns Türk toplumu içerisinde bu dönemde Av-
rupa Parlamentosu seçimleri konusunun tartışıldığı-
nı ve bu seçimlerde neden sadece Kıbrıslı Rumlann
yer aldığı ya da neden Kıbns Cumhuriyeti'nin yaptı-
ğı seçimlerde en azından neden iki yerin Kıbnslı Türk
yurttaşlanmız için bırakılmadığı, neden Avrupa Par-
lamentosu'nda Kıbnslı Türk yurttaşlanmızın olmadı-
ğı sorularını Kıbnslı Türk yurttaşlarımızjn sordukları-
nı biliyorum. Bu meselelere ilişkin olarak bizim iza-
hatımızı dile getirmek istiyorum. Var olan duyguları
biliyorum, samimi olarak konuşmak zorundayım. Kıb-
ns sorununun çözülmediği koşullarda, AB'ye giriş
verileri zemininde, Avrupa Parlamentosu için seçim-
leri yapmaktan cumhuriyet hükümeti sorumludur. Bi-
zim görüşümüze göre, mümkün olduğunca en kısa
sürede Kıbns sorununun çözümü için. AB ile birlikte
sıkı bir şekilde çalışmamız gerekir. Çözüm temelin-
de, Kıbnslı Rumlarla birlikte temsil edilmelerinde, Kıb-
nslı Türk yurttaşlanmıza düşen payı almaları için dü-
zenlemeleri yapıp bunun yollarını bulabileceğimiz-
den eminim. Kıbrıslı Türk yurttaşlarımıza şunu da
söylemek istiyorum: AKEL, Avrupa Parlamentosu
seçimleri çerçevesinde aday listesinde Kıbnslı Türk
adaya yer verme ve seçilmesi için çalışma arzusunu
taşıyordu.
Ancak referandumdan sonra Kıbns Türk toplumun-
da egemen olan duyguları, Kıbnslı Türk dostlanmı-
zın, şahsiyetlerin ve örgütlenmelerin tavsiyelerini çok
ciddi olarak göz önüne aldık ve bu konuda arzu et-
tiğimizi yapmaktan, yani aday listemizde Kıbnslı Türk
yurttaşlarımıza yer vermekten kaçındık."
Neymiş... Meğer bizim "yesbeannem"ciler, "nobe
babam"cılarla işi pişirmiş...
DokunAkif Kökçe: "Kurtuluş
Savaşı'nda düşmanı
Izmir'den denize
döken ordumuzu
soykırım yapmakla '
suçlayanlar, Irakiaki iş-
kenceci askerleri için do-
kunulmazlık çıkanyor."
SESSİZ SEDASIZ (!) SSK'nin geri istediği yetim maaşları
SSK'den emekli babasının ölümü
üzerine 14 yıl önce SSK Ihtiyarlık Si-
gortası'na başvurup "yetim maaşı ala-
bilir miyim" diye soran, eşinden aynl-
mış bir bayana SSK'nin maaş bağla-
dığını; Emekli Sandığı'na bağlı bir me-
mur olan bu kişiye ödenen yetim ma-
aşının 14 yıl sonra 9.2 milyar lira ola-
rak geri istendiğini yazmıştık.
SSK konuyu araştırmış; Sigorta Iş-
leri Genel Müdürü Sart Ersoy açıklıyor
"llgili yasaya göre yaşlan ne olursa
olsun evli olmayan, evli olmakla bera-
ber sonradan boşanan veya dul kalan
ve sosyal sigortaya, emekli sandıkla-
nna tabi bir işte çalışmayan, buralar-
dan gelir veya aylık aJmayan kız çocuk-
lanna aylık bağlanmakta, bu şekilde
bağlanan aylıklar kız çocuklannın sos-
yal sigortaya, emekli sandıklanna tabi
işlerde çalışmaya başlamaya, buralar-
dan gelir veya ayiık almaya başladık-
lan veya evlendiklerinde kesil-
mektedir.
Kurumumuzca sigortalı ve ı
hak sahiplerinin beyanlan e-
sas alınarak aylık bağlanmak-
ta olup, hak sahipleri ibraz ettikleri be-
yan belgelerinde; sosyal güvenlik ku-
rumlanna tabi çalışmadıklarını, çalış-
maya başlamalan halinde de yeni du-
rumlarını bildireceklerini taahhüt et-
mektedirler.
Yazıya konu olan kişinin müteveffa
babasından dolayı ölüm aylığı bağlan-
ması talebinde bulunduğu tarihte,
Emekli Sandığı'na tabi çalıştığını be-
yan etmemesi nedeniyle adı geçene
aylık bağlandığı, ancak müfettişleri-
mizce yapılan incelemede Emekli San-
dığı'na tabi çalıştığı anlaşılmıştır. Bağ-
lanan aylıklan başlangıç tarihi itibariy-
le kesilmiş, yersiz ödenen tutann ya-
sal faiziyle tahsili yoluna gidilmiştir."
Bush, AKP ve Laiklik
TÜRKKAYA ATAOV
Imam hatip liseleri tartışma-
sı az bilinen bir gerçeği daha
akla getiriyor. Bush yönetimi-
nin Hıristiyan köktendinciliği-
nin simgesi olduğu ve laikliğe
karşı cephe aldığı gerçeğini.
Bu noktada da Beyaz Saray'la
AKP'nin genel bakışı arasında
uyum var. 0 denli ki. yaklaşan
2004 Başkanlık seçimlerinde
çok önemli bir gelenek ve ya-
salar toplamı daha tehlikede:
Amerikan laikliği. Bush yöne-
timi Amerikan geçmişindeki
bu geleneğe en aşırı saldırıyı
yöneltiyor. Temelde, Ameri-
ka'daki dinci sağ öteden beri
laikliğe yalnız karşı değil, aynı
zamanda düşmandır. Kısaca
derki: "Herşeyibilen Tanrısi-
yasette de rehber olsun!" Es-
ki Başkan McKinley 1898 is-
panyol Savaşı'ndan önce diz
çöküp Tann'ya sorduğunda
kulağına gelen ses demişti ki:
"Git ve Filipinler'ial!" (Allah'ın
emrine karşı gelinmez. Deus
vobiscum Amin).
ABD Anayasası "Biz Halk"
diye başlıyor. Yani, en yüce
güç yurttaş. 150 yıl öncesinin
özgür Amerikan düşünürü
R.E. Ingersoll şöyle demişti:
"Anayasaya Tann'yı soktun
mu, yurttaşı dışarı çıkanrsın."
Ama yalnız şimdiki dinci sağ
aeğil, ilk ve ortaeğitimde de
bazı anayasal sözcükleri ağza
alan öğretmene bravo.
1925'te John Scopes derste
Darwin'i anlattı diye mahke-
meye verilmiş, hüküm giymiş-
ti. "Devrim" sözcüğünden
vazgeçtik, "evrim"\ de kulla-
ran yok; yerine "gelişme", o
kadar. Bugünün Cumhuriyet-
g iktidarı federal düzeydeki
yargıçları laiklik düşmanları
arasından seçiyor. Halkın ço-
öJnluğu dinin olumlu etkisine
fnanır. Aşırı dinci azınlık bu pe-
şn hükümden çok iyi yararia-
nr ve inanç kaynaklı macera-
clığa karşı çıkanları "din düş-
nanı" diye damgalar.
Oysa, gün gelir dinin bir uy-
çulanışı, bir yorumu zarar da
verir. Bush'a soralım: 11 Ey-
lil'de öyle olmadı mı? Ama
KJktendincilik Hıristiyanlıkta
\3 Yahudilikte de var. Ameliyat
nasasında kan nakline dinci
cnay gelmeyince hastanın
düme bırakılmasına ne buyu-
nlur? Kiliseler tarihinde kanlı
daylan ve papaz rezaletlerini
hlenlere göre insan haklannın
lorunması "Tann adına" hare-
iet edenlere bırakılamaz.
Gelelim Bush'a: Alkolizm ve
<Brbederiikten çark edip inan-
ca gelen Bush, Amerikan din-
ci sağının önderliğine soyun-
muştur. Olayları artık "Tanrı-
Şeytan" ikilemiyle anlatıyor.
Bir yanıyla gezici bir misyo-
ner. 2000'de aldığı oyların
içinde "Evanjeliklerin" (In-
cil'den Ayrılmayanlar vuruş-
kan ve yayılmacı mezhebinin)
bir ağırlığı var. Hıristiyan kök-
tendinciliği daha çok (Bush'un
geldiği) Güney'de daha güç-
lüdür. Öğretmen Scopes da
orada mahkûm olmuştu.
Bush, çocuklarını din okullan-
na yollayanlara şimdi özel ver-
gi kolaylıklan sağlıyor. Kilise-
ye devlet desteği var. En baş-
ta Protestan ve Katolik kilise-
lerine ve Havralara. Kilise
gruplanna müteahhitlik yap-
ma izni de çıktı, başka dinler-
den işçi çalıştırmasalar bile.
Sorun kişisel bir konu ya da
bir kültür öğesi olarak dinin
kendinde değil, onun siyasal
ideoloji ve iktidar uygulama-
sıyla sarmaş dolaş oluşunda.
Yani, din adına yapılacaklarla
aynı görüşte olmayanlann ve
genelde toplumun başına ge-
lecekler söz konusu. ABD'de
bu gidişe dört dörtlük karşı çı-
kan yok. Geniş süriimlü At-
lantic dergisinde (Mart 2003),
"Laik Alışkanlığı Tekmeleyip
Atma" başlıklı yazı sahibi
(şimdi New York f/mes'ta) D.
Brooks, "Insanlık dinsel yö-
netim özlemi içinde; Tann 'nın
iradesini yansıtan bir dünya
özlüyor" demektedir. Seçim
kampanyasının ilk perdesin-
de kimilerince laik olmakla
"suçlanan" Demokrat aday-
lardan Hovvard Dean de her
gün diz çöküp dua etmenin
değerini kavradığını açıklıyor.
Amerikan siyasetçileri laiklik-
ten; giderek dindariığın esnek
olanından da uzak durmaya
dikkat edecek denli belkemik-
siz olduklarını kanıtladılar.
2004 seçimi laikliğe sahip çık-
mak için bir fırsat. Ama onu
üstlenecek aydın siyasetçi, bi-
limin laik savunmasını yapa-
cak (Ingersoll gibi) biri nere-
de?
Dünyadaki ilk laikyönetimin
bugünkü durumu bu. Bu gidi-
şin sonu mu? Pakistan'da
Boyle, Nevvton ya da Pita-
goras adlarıyla anılan kimya,
fizik vegeometri kurallan bilin-
miyor, Tümü Allah'ın yasaları
ve ona ait. Biyoloji gibi ders ki-
tapları şeriata göre yıllar önce
denetlendi. Amerikan yöneti-
mi de eğitimi "Hıristiyanlaştır-
ma" çabasında. Bağlaşıklar
arasında sanıldığından çok
daha fazla benzerlikler var.
KİM KİME DUM DUMA BEMÇAK behicak'i turk.net
ÇlZGtLİK K.ÂMİL MAS.ARAC1 kamilmasaraci ı mynet.com
HAYAT EPtK TİYATROSU MVSTAFA B/IC/.V
SAHİBİNDBU SATIUK
MERCEDES JEEP
ML320 - 2000 MODEL
Tel: 0533-367 26 33
ISÇAM CO6RAFVASI
SrDEREK BİZDEN.. .N6 YAPALrM \
EFENDtM •>..
> I I » I I1 ! i I I ! 1 I
OTOBLSTEKİLER KEMAL LRGENÇ
k_urgenc(â yahoo.com
sim bvfazt hxv* rru;
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 28 ı tcwic.mumtaz-arUuin.com
RUSYA ILE
1812'O€ BUGÜN,OSAAAUU IMPAeATOGLUĞU İLE
«XS ÇAfiUGI ABASINPA SÜXX£( ANTiAÇMAS/ İU_
ZALANDf, İ8O6 'DA BAŞLAYAN OSMANU-KUS SA-
t/AŞl, ÇeÇİTÜ AULA$AtAZUaAR. SONUCÜ, 8O6A2-
LARIH RüS DOUAUMASHJA KAPATILMASIYLfl
ÇJKM/fr/- SAVAŞ SUR£RJ&M, NAPOLYON KO-
A/UTASIMDAKİ FBAfJSIZlAR'ıM R.USyA SEFS-
RJ BAÇLAMIÇ71. Bu U£DEML£, BuS ÇAS/ I.
ALEXAMOER (SAĞOA~) , OSMANLI PAD'ŞAM
E. MAHMur'a ffAe/ç öueR./si YAPMIÇTI.
gütüZEŞ'TE(ZoMANyA*) YAPfLAAJ AMTLAŞMA,
S A & M BELU 8ie. ÜSTÛNUJGÜY(-£
; AZ. ISE SOĞDAH SINIRJLAR.IMM
KALMıŞ, GJJSLAR. TARAFıNDAN TES-
İ$T( Soida ,J[.MaLl*«jf görü/u'i/or.
ANKARA...ANKA...
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Oğullanımdan Bini
Dün sabah kapı çaldı, karşımda bir delikanlı.
Abidin Topaloğlu. Okurianm iyi tanır onu. Körfez
güneşi parlıyor yüzünde, gözlerinde. Gözleri sev-
giyle, saygıyla bakıyor bana. Okul sınavlannı ka-
zandı ama.. kadro da yok, para da!
Jandarma eri olarak yaptı askeriiğini. Sınavlara
girdi, parlak sonuçlar aldı. Şimdi Jandarma Üst Ça-
vuşu. Yıllar boyunca ilişkimiz sürdü. Yaşamını iz-
ledim, güzel ödüller aldı. Çalışmayı seviyor; güzel
notlar, anılar üretmenin sevinciyle yaşıyor. Güzel
anılarımız var. Topaloğlu ailesinin bir büyüğü, üye-
si olarak geçirdim yılları. Bir soruna takılınca kapı-
mı çaldı her zaman. Bu kez de çok duygulandım.
Abidin Jandanna Üst Çavuşu şimdi. Parlak notlar
var cebinde. Işini seviyor, sevgiyle çalışıyor. Çev-
resinden, komutanlanndan büyük ilgi görüyor. Ev-
li, mutlu bir koca, mutlu bir baba. Aile sevgisinin
sıcaklığını yansıtıyor tüm davranışlanyla. Balkon-
da oturduk, güzel söyleşiler yaptık. Emekliye ay-
nlınca bir dükkân açacak, babası orada çalışacak.
Bilmem okurianm anımsıyor mu? Babası bir yapı
işçisi. Düştü, kınklar içinde kaldı. Hâlâ rahat çaiı-
şamıyor. ama Abidin'in çizdiği yolda güzel ve mut-
lu yürüyor.
Hayal ettiği dükkânı açınca aile daha çok rahat-
layacak. Sakat baba da çalışma olanağına kavu-
şacak. Konuşurken güzel gülümsedim. Yerini, yön-
temini doğru hisseden bir delikanlı Abidin. Belki de
benim iyi niyetimden, umudumdan kaynaklanıyor.
Onu her zaman istediğim yerde gördüm. Konuş-
madan, uyarmadan özlediğim sesi duyurdu bana.
Eşini de çok sevdim. Küçük oğluyla aile bahçesi
gibi hissertim birtikteliğimizi.
Düşünüyorum, belli olaylan yorumlayarak yeni
boyutlar kazanıyor insan. Abidin Topaloğlu, bir iş-
çi oğlu. Babası çalışamıyor. Tüm boşluklan oğlu
yükleniyor, güç görevleri güzel üstleniyor. Küskün-
lüğe, kırgınlığayeryokyaşamında. Benimledost-
luğu da en güzel çizgide gelişiyor. Görevini biliyor,
bilinçle yaşatıyortüm olayları. Şimdi parlak bir üst
çavuş. Daha çok partamak için var gücüyle çalışı-
yor. Onü açık değil, belli bir noktada sona erecek
ama oraya kadar en güzeli, en doğruyu yapmak
istiyor.
Sevgili okurianm, bu tür olaylan çok yaşadım yıl-
lar boyunca. Kimi tırmandırdı beni, kimi doğal çiz-
gisini yaşadı ancak. ikili ilişkilerde güzel gerçekler
duyurdu bana. Kıvılcım gördüğüm yerde parlatma-
ya çabaladım.
Siz de biliyorsunuz, herşeyi okurianmla paylaş-
tım yıllar boyunca. Kimi zaman sevgiyle, mutluluk-
la sanldım çocuklara. Kimi zaman da biraz boynu
bükük.. ancak o bükülüş de hayli uyarıcı. Toplum-
daki boşluğu, çoraklığı daha çok duyurdu bana.
Yeniden güçlenmenin sevincini de kutladım.
Abidin Topaloğlu'na kavuşmak güzel bir olay el-
bet. Uzun süre görüşemedik ama bıraktığımız yer-
den buluştuk yeniden. Yaşam çizgimiz bu tür olay-
laria özlemi dindirerek derinleşiyor bence. Bu duy-
gulara yabancı kalanlar, kavuşmanın sıcaklığını
hissedemez elbet. Hissedenlerin sevincini payla-
şıyor, 27 Mayıs'ı da sevgiyle oluşan, gerçekleşen
bir kuruluşa yaslanmanın güveniyle kutluyorum. 27
Mayıs'tan yannlara umutla!
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
SOLDA.NSAĞA:
1/Halkdilin-
de havuca \e-
rilenad. 2/îs-
panyollann
sevinç ünle-
mi... Bü>ıik
Okyanus'ta
küçük bir a-
da-devlet. 3/
Asya"da bir
ırmak... Ya-
kacak odun
için kullanı-
lan. 1 metreküpe eşit
oylum ölçüsü bin-
mi. 4/ Meslek...
"Çirkin bana kur- 3
ban ben de güzele 4
— sever güzeli mal- 5
dan ziyade" (Kara- 6
caoğlan)... Eski dil-
de su. 5/ Soğuk ve 8
can sıkıcı şakalar 9
yapan kimse. 6/ Yapısına girdiği sözcüğe "kendi
kendine" anlamı katan yabancı önek... Kımono-
nun beline bağlanan uzun Japon kemeri. II Han-
gi şey... Panama'run para birımi. 8/ "AJünkökü"
de denilen kusturucu bir kök. 9/Kayınbırader...
Aralıksız 27 yıl Kırkpınar başpehlivanlığını ka-
zanarak kınlması güç bir rekorun sahibi olan ve
"Kel" lakabıyla da tanınan güreşçi.
YLTKARTOAN AŞAĞIY4:
1/ Ateşli silahlarla deneme atışlan yapılan yer. 2/
Hisse, pay... Çayın etkin maddesi. 3/ Evcil bir ge-
yik.. Kobalt elementinin simgesi... Çemberin çev-
resinin çapına oranını gösteren sayı. 4/ Istırap...
"Elif dedim — dedim ,' Kız ben sana ne dedim"
(Türkü). 5/ Şöhret... Yurdumuzun batıdaki en uç
noktası olan ve Gökçeada'da bulunan burun. 6/Ki-
mi bitkilerden elde edılen bir tür zamk... Parlak
kırmızı renkte bir süs taşı. 7/Ortadoğu'da bir göl...
Afhka'da yaşayan bir antilop. 8/Faiz... Rus mutfa-
ğına özgü bir tür sebze çorbası. 9/Yunan mitoloji-
sinde güzel sanatlann dokuz perisinden biri.
OF KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN
Esas No: 2000 64
Davacı Orman Idaresi tarafından davalı Fatma
Eraydın aleyhıne açılan Of Meyvalı köyü 102 ada 12
parsel sayılı taşınmazın orman olduğu nedenle ka-
dastro tespitine itiraz davasmın yargılaması sırasında
davalının ölü olması nedeni iİe mırasçısi Osman
Eraydın'a tebligat yapılamadığından ilanen tebliğ yo-
luna gidilmiştir.
Bu kez davanın duruşması 25.06.2004 günü saat
9'a bırakıldığı. davalının anılan günde mahkemede
hazır bulunarak veya bir vekılle kendisini temsil etti-
rerek tüm belge ve delillerini sunması aksi halde yar-
gılamaya yokluğunda devam edilerek karar verileceği
hususu davalıya tebligat yerine geçmek üzere üan
olunur.
Basın: 24154