Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 MAYIS 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türkiye, 1961 Anayasası ile gelen siyasal ve hukuksal atılımı 44 yıl sonra hâlâ özlemle anıyor, anyor
Bayramgibidevrim:27 Mayıs• Demokrat Parti, sayısal çoğunluk ile siyasal meşruiyet, milli
irade ve ulusal egemenlik kavramlan arasındaki aynmı hiçe
sayan tutumuyla ülkeyi bir kamplaşmanın eşiğine getirmişti.
Demokrasi taleplerini copla engelleyen iktidar, sansür ve
karalama kampanyalanyla muhalefeti sessizliğe mahkûm
etmeyi amaçlıyordu.
• 27 Mayıs 1960'ta, ihtilalle iktidara gelen Türk Silahlı
Kuvvetleri'nin gerçekleştirdiği hareket, özellikle genç subaylann
katılımı nedeniyle, emir komuta zincirinin dışında, devrimci,
dinamik ve ilerici bir eylem olarak tarihe geçti. Devrim ardından
hazırlanan anayasa ise sadece bizde değil, dünyada da en
özgürlükçü anayasalardan biri olarak tarihe geçti.
BARIŞDOSTER
rürkiye, 1961 Anayasası
ile gelen siyasal ve hu-
kuksal atılımı, çağdaş ve
ilerici toplum düzenini, 27 Ma-
yıs'tan 44 yıl sonra özlemle anı-
yor, anyor.
27 Mayıs 1960 Devrimi, 44. yı-
lında kutlanıyor. Gençlik başta ol-
mak üzere, Türk ulusunun büyük
desteğiyle 27 Mayıs 1960'ta, ih-
tilalle iktidara gelen Türk Silahlı
Kuvvetleri 'nın gerçekleştirdiği ha-
reket. özellikle genç subaylann
katılımı nedeniyle, emir komuta
zincirinin dışında, devrimci, di-
namik ve ilerici bir eylem olarak
tarihe geçti. 38 ltişilik Milli Bir-
lik Komitesi'nde yalnızca 5 ge-
neralin bulunması, buna karşın al-
bay ve yarbay sayısırun 15, binba-
şı ve yüzbaşı sayısuun 18 olması,
27 Mayıs'ın iç dinamiği ve ama-
cının da göstergesiydi.
Sonunu hazırlayan
Iktldar
Demokrat Parti, 14 Mayıs
1950 de, "Yeter, söz miDetindir'
1
sloganıyla, yüksek bir oy oranıy-
la iktidara geldi, bu seçim zaferi,
"Beyaz devrim" olarak da aruldı.
1954 seçimlerinde, DP'nin oy ora-
nı daha da arttı. Ama kısa süre
sonra düşüşbaşladı. 1957 genel se-
çimlerinde oyu. muhalefetın top-
lam oyunun altına indi. Bu durum
iktidan daha da hırçınlaştırdı. Halk
desteğıni, siyasal meşruiyetini hız-
la yıtiren hükümet, baskıyla, par-
tizanlıkla güç kazanmayı denedi.
Toplumu ikiye bölüp, kamplaş-
tıran Vatan Cephesi uygulamasıy-
la, DP'li mılletvekillerinden olu-
şan, onlara, anayasa ve yasalara ay-
kın olarak yargı yetkısı veren Tah-
kikat Komisyonu'yla, anamuhale-
fettekı CHP lideri İsmetlnönü'ye
yönelik hakaret ve saldınlarla, hat-
ta tsmet Paşa'ya TBMM'de 14
oturuma katılmama cezası veril-
mesiyle, aşın ABD yanlısı dış po-
litikayla halkın büyük tepkisini
çeken DP'de. hızını alamayıp,
i t
sot
mııhalefetyapbğıiçin'' CHP'yi ka-
patmayı düşünen miUetvekiüeri
bile vardı.
tktıdar olduktan sonra ilk icra-
ah, Türkçe okunan ezanı, yeniden
Arapçaya çevirmek olan parti,
Başbakan Adnan Menderes'in Said-i Nur-
si"ye (Said-i Kürdi) yönelik özel sevgisi ve
saygısıyla, "Sizisterseniz,hilafetibikgetire-
büirsiniz'' şeklindeki sözüyle, laikliğe nasıl
baktığını da zaten ortaya koyuyordu.
Bürokrasi siyasallaştınlmıştı. Yüksek de-
receli kamu görevlileri. DPTilerin isteğiyle
bir gecede görevden alınıyordu. Üniversite,
basm. aydınlar üzerinde müthiş baskı vardı.
tş o boyuta varmıştı ki, Istanbul Üniversite-
si'run efsanevi rektörü Ord. Prof. Dr. Sıddık
Sami Onar, üniversitenin bahçesinde tar-
taklanmıştı. Sansür en çok başvurulan yön-
temler arasındaydı. Başbakan Menderes, sa-
yısal çoğunluk ile siyasal meşruiyet, milli ira-
de ve ulusal egemenlik kavramlan arasında-
ki aynmı hiçe sayıyor, DP'nin tavırlan zor-
Devrim, 'Ordu gençlik el ele' şekünde stogan atan, gösteri yapan halkın büyük coşkusuyla karşılandı.
Milli Birlik Komitesi üyeleri ant içme töreninde.
balık, hatta tek parti diktatörlüğü boyutlan-
na vanyordu.
İsmet Paşa'nın uyarısı
DP'yi, deneyimi, tarihsel birikimi ve dev-
let adamı öngörüsüyle sık sık uyaran Ismet
Paşa, TBMM'de, Tahkikat Komısyonu ku-
rulması hakkındaki yasa tasansının görü-
şüldüğü oturumda, 18 Nisan 1960'ta, şun-
lan söylüyordu:
"Şartiar tamam olduğu zaman, miDet için
ihtilal meşru bir hakür". Ama DP. bıldığıni
okumayı sürdürdü. "Suçluhığun telaşı için-
desiniz. Sizi ben bik kurtaramam"' diyen
tnönü'yü hükümet dinlemiyordu. Oysa bu
sözler. ihtilal öncesı belki de son uvanlardı.
Ve 27 Mayıs'ta ordu yönetime el koydu.
De\rim, "Ordu miDet el ele", "Ordu genç-
lik el ele" şekünde slogan atan, gösteri ya-
pan halkın büyük coşkusu. sevgisı, kanhmıy-
la bayraklarla karşılandı. marşlarla kutlan-
dı. Kurucu Meclis'in çalışması. hareketin
demokratik ve katılımcı boyutunu ortaya
koyuyordu.
27 Mayıs'm en önemli ürünü olan ve sa-
dece bizde değil, dünyada da en ilerici, çağ-
daş, katılımcı ve demokrat anayasalardan
biri olarak nıtelenen 1961 Anayasası hazır-
lanarak. yürürlüğe girdi.
Bu anayasa, toplumun ve özgürlüklerin
önünüaçarken, Demokrat Parti'nin yargıya
olan müdahalelen, üniversite ve gençlığe
dönük baslalan, TBMM'dekı sayısal çoğun-
Hukukcular:
MMecMn
meşruiyetini
yoketti'
Ülkemizde anayasa
hukuku. siyasal hayat ve
siyasi partiler
konulannda çalışan en
yetkin bilim
insanlanndan.
"hocalann hocası" Prof.
Dr. Tank Zafer Tunaya.
iktidan. "kuvvet ve
kanunun topuunj" olarak
tanımlar. kanuna saygılı
olmayan. onu çiğneyen
iktidann. sadece kuvvet
olduğuna dikkat çekerdi.
Ord. Prof. Dr. Sıddık
Samı Onar, Ord. Prof.
Dr Hıfzı Veldet
VeBdedeoğlu. Prof. Dr.
Naci Şensoy, Prof. Dr.
Hüseyin Nail Kubah.
Prof. Dr. Ragıp Sarıca.
Prof. Dr. Tank Zafer
Tunaya ve Doç. Dr.
tsmet Giritüden oluşan
Bilim Kurulu, 28 Mayıs
1960 tarihli raporunda.
Demokrat Parti
iktidannın, meşruiyetini
ve hukukilığini
yitirdiğini, bilimsel
olarak da saptadı:
"~Hak ve hukuka aykın
de\1et fikriyle hiçbir ilgisi
olmayan bu gibi
hareketleri yapüran bir
zümre, arük milleti
temsil eden bir müessese
savılamazdı... Eski
iktidar TBMM'yi gerçek
kanun koyucu ve
müdahale edici organ
olmaktan çıkanp, şahıs
ve zümre menfaarına
hiznıet eden bir parti
haline getirmek suretiv le
bu Meclis'in meşruiyetini
yok etmiştir. Böv lece
anayasadaki da\ anağını
tamanıen kaybeden
meclis, hukuken kendi
kendine yok olmuştur."
luğuna güvenerek bunu bir tek parti dik-
tatörlüğüne dönüştüren kararlan. uyguladığı
ağır sansür, bir daha yaşanmasın diye. çok
ilerici düzenlemeler yaptı.
"Siyasal zorbaya direnme hakkT'nı kul-
lanarak yönetime gelen kadronun isteğiyle
yapılan anayasada. Anayasa Mahkemesi,
yargı bağımsızlığı. yargıç güvencesi, üniver-
site özerkliği, devlet radyo ve televızyonunun
yansızlığı. hukuk devleti ilkesı. sosyal dev-
let kavramı, sendikal haklar, toplusözleşme
ve grev hakkı vardı.
Sosyal devlet ilkesiyle, "Cumhuriyet,bil-
hassa kimsesizlerin kimsesidir'* diyen
Atatürk"ün halkçıhk ilkesi. ete. kemiğe
bürünüyor. devlet, yurttaşına karşı ekonomik
ve sosyal sorumluluklannı üstleniyordu.
Marmara Grubu Vakfi Başkanı Akkan Suven Orduyu
bşladan çıkarmama görevi siyasilerin.
'Siyasetçflerm
sağduyusu eksik'
LEYLA TAVŞANOĞLl
27 Mayıs 1960'ta Türkiye
Cumhuriyeti'ninyaşadığı ilk
hükümet darbesinin tam ta-
mına44. yıldönümü.
Bu askeri hareketin içinde
yaşayanlardan birisi benim,
birisi de o zaman genç bir li-
se öğrencisi olan Akkan Su-
ver. Akkan Suver bugün Tür-
kiye'nin önde gelen sivil top-
lum kuruluşlanndan Mar-
mara Grubu Vakfı'nın başka-
nı. Suver'le Türkiye'de dar-
belere yol açan olaylan ve
sivil siyasetçilerin sağduyu
eksiklıİderini konuştuk:
- 27 Mayıs öncesL, sırasın-
da ve sonrası gelişmeleri bi-
rebir yaşayanlardansuıız, O
dönem görüp geçirdikleriıu-
n anlanr mıanız?
SÜVER- 27 Mayıs, odö-
nemi yaşamayan insanlar ta-
rafından askerin kaba bir mü-
dahalesi olarak görülüyor.
Ama 27 Mayıs'ı yaşayan, da-
ha sonra da birebır yaşamış
insanlardan aldığım bilgıler-
le değerlendirdiğim zaman
hiç de öyle olmadığını görü-
yorum. Siz 27 Mayıs'tan za-
rar gören insanlardan birisi-
niz.
(Evet, babam Setinı Ragıp
Emeç, DP milletvekili oldu-
ğu ıçin tutuklanmış ve ana-
yasayı ihlal suçundan dört
yıl ikı ay hapse mahkûm edil-
mışti.) Ama elımizı vıcdanı-
mıza koyduğumuzda 27 Ma-
yıs'a bizı getiren günlere ba-
karsak gördüğümüz manza-
ra hiç de hoş değildi.
Üniversite öğretim üyele-
rinin. gazetecilerin. aydınla-
nn, gençlerin hiçe sayıldığı
bir dönemde bir de Adnan
Menderes'in sinirlerinin 1yı-
ce gerüdiği görulüyordu. Söy-
leyıp söylemediği kanıtlan-
mamıştır. ama, "Ben bu or-
duyuyedeksubayiaıia yöne-
tirim" dediği m^ıyet edilir.
Oysa aynı Menderes'in
1957 öncesinde son derece
sakin ve hazımlı olduğunu,
onun yakın dost çevresınden
birebiröğrenmişimdir. Ken-
disiyle dostluk etmekten bü-
yük mutluluk ve şeref duy-
duğum rahmetliFüruzanTe-
kfl derdi ki:
ıııv/ııu y u uıuvuiiıvı UIIIIVIIUYLIIUU. ^^ J l 3 C
* L/U vıuıı ıııuuaııaıvıvı ı, uııı v LI JIIV v \, gvııyııuv uuı uııu f \Ji . u^ v »vu, y KU ııt*yıiit* ıvtu yı v ıvv/ı ıvyı ı LUV *• I I • ı •
sözler. ihtilal öncesı belki de son uyanlardı. dönük baslalan, TBMM'dekı sayısal çoğun- ve sosyal sorumluluklannı üstleniyordu.
Şehir Parkı ve çevre düzenlemesi için harcanan 15 trilyon lira boşa gitti
TojJiapı'da bitmeyen inşaat çflesi
"1957ye kadar bir Men-
deresvar. 195Tden sonra baş-
ka bir Menderes var."
Bunlar bu devırde konuşu-
lacak konulardeğil. Ama son
zamanlarda iş o hale geldi ki
sonunda çok çirkin olaylar
yaşandı ve 27 Mayıs 1960
sabahı Türkıye'nin neredey-
se yüzde 100'e yakın bir ke-
siminin "evet" dediği bir olay
oldu.
thtilal sırasında yaşanmış
bizzat Alparslan Türkeş'ten
dinlediğim bir olayı anlata-
yım: "Ben Ankara'da kur-
may albav olarak çahsırken
bir gün bir dönem arkadaşm
K. Maraştan teiefon etti. Ba-
na çok ağır sözler söyledi.
'Sen de mi satıldm? Memle-
kette bunca olay olurken siz
hâlâ neden oruruyorsunuz?'
Konuşmamızbittikten sonra
başımda bulunan tuğgene-
raKn vanına çıküm. Tekfon
görüşmesini anlattım. Tuğ-
general bana beklemekten
başka hiçbirşeyyapdamaya-
cağını sö>1edi. Daha sonra
öğrendim ki bu görüşmeyi o
da kendi komutanına anlat-
nuş. İşbu düzevegeldi mi zap-
tetmek çok zordur. Bütün
mesele işi o noktava getirme-
mektir."
- Vani. orduyu kışladançı-
karmamayı başarmak mi?
SUVER-Evet, bütün me-
sele budur. Diyeceksiniz ki,
o dönem emir komuta zinci-
n bozuldu. Türkeş bu konu-
da da şöyle derdi:
"Buna sebep tıep yukar-
daküerdi"
•\ma ondan sonra gerek
12 Mart'ta, gerekse de 12
Eylül'de emir komuta zinci-
ri içinde olaylar cereyan et-
miş. komuta kademesi 27
mayıs benzeri bir harekete
izin vermemiştır. Bugünün
genç kuşağının bilmedıği ve
anlamakta da zorlandıgı 27
Mayıs oluşumu o günün ko-
şullannda değerlendirilme-
hdır. Başka türlü değerlendı-
nlirse yanlış olur.
-Ogününkoşuflannda de-
ğerlendirirseknegöriiyoruz?
SUVER-Silahlı Kuvvet-
ler koruma ve kollama göre-
\ini yerine getirmiştir.
PAZAR GÜNÜ YAPILDI
KOOP-C'nin
5. GenelKurulu
Haber Merkezi - Kısa adı KOOP-C
olan S.S. Okur Çewe Kültür ve
îşletme Kooperatifi 5. Olağan Genel
Kurulu 23 Mayıs 2004 Pazar günü
Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek
Konferans Salonu'nda yapıldı.
Abdülkadir Yücelman'ın açılışını
yaptığı toplantının divan başkanlıgına
Özden GönüL divan sekreterlıklerine
Nuran Gülendam, Günseli Arsoj- ve
AB Ateş oybırliğiyle seçildiler. Genel
kurulun açılışında Kooperatif Başkanı
ve gazetemiz Imtiyaz Sahibi yazar
Ühan Selçuk bir konuşma yaptı.
Konuşmasında "Cıunhuriyetçilernı her
zamanki yazgısı gündemdedir. Kendi
dışımızda oluşan ve bizi kuşatan
engeUeri bu projede de aşmak
zorundayız" diyen Selçuk, "Bu projeyi
aydınhğa çıkarmakta hepimize sayısız
görevier düşmektedir" diyerek
kooperatif ortaklannı sorumluluk
üstlenmeye çağırdı.
EVTÜMKAYA
Yapımına 1999 yılında başlanan ve
aradan geçen 5 yıla karşın bitirileme-
yen "Topkapı Şehir Parkı ve Çevre
Düzenlemesi" projesi için bugüne de-
ğin harcanan yaklaşık 15 trilyon boşa
gitti. BİAT ve Hona tnşaat şirketle-
rince yapılan ve E-5 karayolu bağlan-
tılannda trafiğın düzenli akışını sağ-
layacağı öne sürülen proje, trafiğı için-
den çıkıhnaz hale getirdi. Tinerciler,
hurdacüar ve eskicilerm mekânı hali-
ne gelen bölgede, inşaat nedeniyle olu-
şan pislik de halk sağlığı için büyük
bir tehlike oluşturmaya başladı.
Proje deffişiyor
Istanbul Büyükşehır Belediyesi Fen
tşleri Dairesi Yapı Işleri Müdürlü-
ğü'nce, 25 Ocak 1999 tarihinde yapı-
mına başlanan ve 2002 yılında bitiri-
leceği söylenen Topkapı Şehir Parkı ve
Çevre Düzenlemesi, aradan geçen 5 yı-
la karşın hâlâ bitirilemedi.
Istanbul Büyükşehir Belediyesi Fen
tşleri Dairesı Yapı tşleri Müdür Yar-
dımcısı Cengiz OzçeHk, projenin de-
vam ettiğüıi fakat değişiklik öngörül-
düğünü söyledi. Buna göre Anadolu
ve Trakya bölgelerini a>ıran ve yapı-
mına Nurettin Sözen"in başkanhğı dö-
ken düşünülmemesi konusunda yo-
rum yapmazken yapılan değişiklikle
Anadolu ve Trakya bölgelerinin biti-
rileceğini söyledi. Kısa süre içinde bi-
tecek şeklindeki açıklamalara karşın
inşaatın ne zaman bitirileceği ise bi-
lınmiyor.
Topkapı çe\Tesiyle ilgili ilk girişım.
• E-5 karayolu bağlantılannda trafiğin düzenli akışını
sağlayacağı öne sürülen proje, trafiği içinden çıkılmaz
hale getirdi. Bölge tinerciler, hurdacüar ve eskicilerin
mekânı haline geldi.
neminde başlanarak Gürtuna döne-
minde tamamlanan anayol ile tram-
vay yolunun yeraltına almacağını be-
lirten Özçelik, "Anıöar Kurulu proje-
de değişiklikyapümasını istiyor. Biz de
gereken değişikKkleriyaparakinşaata
devam edeceğiz'' dedi. Özçelik, yapı-
lacak değişikliklerin proje hazırlanır-
1998 yılında dönemin Büyükşehir Be-
lediye Başkanı. Başbakan RecepTay-
jip Erdoğan zamanmda yapıldı.
Öncelikle Anadolu ve Trakya oto-
garlan Esenler'e taşındı. Peşinden de
meydanda öncelikle alt ve üstgeçit in-
şaatıyla viyadüklerin yapılmasına
başlandı.
Erdoğan'dan sonra seçilen Ali Mü-
fit Gürtuna döneminde de "çevre dü-
zenlemesi" adı altında belediye bütçe-
sinden trilyonlar harcandı.
Bölgede can alıcı trafık sorunu de-
vam ederken büyükşehir belediyesi
camı yapımına hız verdi.
Bu çerçevede eski Anadolu Otogar
Bölgesi'ne bir cami yapılırken eski
Trakya Otogar Bölgesi'nde de llyas-
zade Camii'nin kaba inşaatı bitirildi.
Merkez Efendi Mezarlığı'ndan Top-
kapı Mezarhğı'na kadar toplam 354 bin
metrekarelik alanı kapsayan ve 180
bin metrekarelik kısmı ağaçlandırma
ve çımlendirme işleri için aynlan böl-
gede. 64 bin metrekarelik yeraltı otopar-
kı yapıldı.
Anadolu Bölgesi ihalesinin BİAT
tnşaat'a, Trakya Bölgesi'nin ihalesinin
ise HONA tnşaat'a verildiği çalış-
malann toplam keşif bedeli 9 trilyon
650 milyar 50 milyon lira olarak belir-
lendi.
OTOPARKA GÎRMÎYORLAR
Minibüsçüler
kontak kapaîacak
İstanbul Haber Servfei - Eski Trakya
ve Anadolu Otogar Bölgeleri'ni
kapsayan ve toplam 354 bin
metrekarelik alanda sürdürülen
"Topkapı Şehir Parkı ve Çevre
Düzenlemesi'' projesi kapsamında
minibüsler için yapılan kapalı
otopark, büyük sonınlara neden
oldu. Otopark ihalesini alan Ilıdır
Po>Taz taranndan günlük 5 milyon
lira vermek zorunda bırakılan
minibüsçüler, bir haftadır otoparka
girmiyor. Minibüsçüler, sorun
çözülmezse kent genelinde "kontak
kapatacaklarmı" açıkladılar.
Bir haftadır otoparka girmeyen
minibüsçüler, dün tstanbul
Büyükşehir Beledıyesi'ne giderek
ihalenın iptal edilmesi isteklerini
içeren dilekçeleri vermek istediler.
Minibüsçüler, haklannı alana dek
Topkapı'ya girmeyeceklerini
açıkladılar.