18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MAYIS 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye, 1961 Anayasası ile gelen siyasal ve hukuksal atılımı 44 yıl sonra hâlâ özlemle anıyor, anyor Bayramgibidevrim:27 Mayıs• Demokrat Parti, sayısal çoğunluk ile siyasal meşruiyet, milli irade ve ulusal egemenlik kavramlan arasındaki aynmı hiçe sayan tutumuyla ülkeyi bir kamplaşmanın eşiğine getirmişti. Demokrasi taleplerini copla engelleyen iktidar, sansür ve karalama kampanyalanyla muhalefeti sessizliğe mahkûm etmeyi amaçlıyordu. • 27 Mayıs 1960'ta, ihtilalle iktidara gelen Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gerçekleştirdiği hareket, özellikle genç subaylann katılımı nedeniyle, emir komuta zincirinin dışında, devrimci, dinamik ve ilerici bir eylem olarak tarihe geçti. Devrim ardından hazırlanan anayasa ise sadece bizde değil, dünyada da en özgürlükçü anayasalardan biri olarak tarihe geçti. BARIŞDOSTER rürkiye, 1961 Anayasası ile gelen siyasal ve hu- kuksal atılımı, çağdaş ve ilerici toplum düzenini, 27 Ma- yıs'tan 44 yıl sonra özlemle anı- yor, anyor. 27 Mayıs 1960 Devrimi, 44. yı- lında kutlanıyor. Gençlik başta ol- mak üzere, Türk ulusunun büyük desteğiyle 27 Mayıs 1960'ta, ih- tilalle iktidara gelen Türk Silahlı Kuvvetleri 'nın gerçekleştirdiği ha- reket. özellikle genç subaylann katılımı nedeniyle, emir komuta zincirinin dışında, devrimci, di- namik ve ilerici bir eylem olarak tarihe geçti. 38 ltişilik Milli Bir- lik Komitesi'nde yalnızca 5 ge- neralin bulunması, buna karşın al- bay ve yarbay sayısırun 15, binba- şı ve yüzbaşı sayısuun 18 olması, 27 Mayıs'ın iç dinamiği ve ama- cının da göstergesiydi. Sonunu hazırlayan Iktldar Demokrat Parti, 14 Mayıs 1950 de, "Yeter, söz miDetindir' 1 sloganıyla, yüksek bir oy oranıy- la iktidara geldi, bu seçim zaferi, "Beyaz devrim" olarak da aruldı. 1954 seçimlerinde, DP'nin oy ora- nı daha da arttı. Ama kısa süre sonra düşüşbaşladı. 1957 genel se- çimlerinde oyu. muhalefetın top- lam oyunun altına indi. Bu durum iktidan daha da hırçınlaştırdı. Halk desteğıni, siyasal meşruiyetini hız- la yıtiren hükümet, baskıyla, par- tizanlıkla güç kazanmayı denedi. Toplumu ikiye bölüp, kamplaş- tıran Vatan Cephesi uygulamasıy- la, DP'li mılletvekillerinden olu- şan, onlara, anayasa ve yasalara ay- kın olarak yargı yetkısı veren Tah- kikat Komisyonu'yla, anamuhale- fettekı CHP lideri İsmetlnönü'ye yönelik hakaret ve saldınlarla, hat- ta tsmet Paşa'ya TBMM'de 14 oturuma katılmama cezası veril- mesiyle, aşın ABD yanlısı dış po- litikayla halkın büyük tepkisini çeken DP'de. hızını alamayıp, i t sot mııhalefetyapbğıiçin'' CHP'yi ka- patmayı düşünen miUetvekiüeri bile vardı. tktıdar olduktan sonra ilk icra- ah, Türkçe okunan ezanı, yeniden Arapçaya çevirmek olan parti, Başbakan Adnan Menderes'in Said-i Nur- si"ye (Said-i Kürdi) yönelik özel sevgisi ve saygısıyla, "Sizisterseniz,hilafetibikgetire- büirsiniz'' şeklindeki sözüyle, laikliğe nasıl baktığını da zaten ortaya koyuyordu. Bürokrasi siyasallaştınlmıştı. Yüksek de- receli kamu görevlileri. DPTilerin isteğiyle bir gecede görevden alınıyordu. Üniversite, basm. aydınlar üzerinde müthiş baskı vardı. tş o boyuta varmıştı ki, Istanbul Üniversite- si'run efsanevi rektörü Ord. Prof. Dr. Sıddık Sami Onar, üniversitenin bahçesinde tar- taklanmıştı. Sansür en çok başvurulan yön- temler arasındaydı. Başbakan Menderes, sa- yısal çoğunluk ile siyasal meşruiyet, milli ira- de ve ulusal egemenlik kavramlan arasında- ki aynmı hiçe sayıyor, DP'nin tavırlan zor- Devrim, 'Ordu gençlik el ele' şekünde stogan atan, gösteri yapan halkın büyük coşkusuyla karşılandı. Milli Birlik Komitesi üyeleri ant içme töreninde. balık, hatta tek parti diktatörlüğü boyutlan- na vanyordu. İsmet Paşa'nın uyarısı DP'yi, deneyimi, tarihsel birikimi ve dev- let adamı öngörüsüyle sık sık uyaran Ismet Paşa, TBMM'de, Tahkikat Komısyonu ku- rulması hakkındaki yasa tasansının görü- şüldüğü oturumda, 18 Nisan 1960'ta, şun- lan söylüyordu: "Şartiar tamam olduğu zaman, miDet için ihtilal meşru bir hakür". Ama DP. bıldığıni okumayı sürdürdü. "Suçluhığun telaşı için- desiniz. Sizi ben bik kurtaramam"' diyen tnönü'yü hükümet dinlemiyordu. Oysa bu sözler. ihtilal öncesı belki de son uvanlardı. Ve 27 Mayıs'ta ordu yönetime el koydu. De\rim, "Ordu miDet el ele", "Ordu genç- lik el ele" şekünde slogan atan, gösteri ya- pan halkın büyük coşkusu. sevgisı, kanhmıy- la bayraklarla karşılandı. marşlarla kutlan- dı. Kurucu Meclis'in çalışması. hareketin demokratik ve katılımcı boyutunu ortaya koyuyordu. 27 Mayıs'm en önemli ürünü olan ve sa- dece bizde değil, dünyada da en ilerici, çağ- daş, katılımcı ve demokrat anayasalardan biri olarak nıtelenen 1961 Anayasası hazır- lanarak. yürürlüğe girdi. Bu anayasa, toplumun ve özgürlüklerin önünüaçarken, Demokrat Parti'nin yargıya olan müdahalelen, üniversite ve gençlığe dönük baslalan, TBMM'dekı sayısal çoğun- Hukukcular: MMecMn meşruiyetini yoketti' Ülkemizde anayasa hukuku. siyasal hayat ve siyasi partiler konulannda çalışan en yetkin bilim insanlanndan. "hocalann hocası" Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya. iktidan. "kuvvet ve kanunun topuunj" olarak tanımlar. kanuna saygılı olmayan. onu çiğneyen iktidann. sadece kuvvet olduğuna dikkat çekerdi. Ord. Prof. Dr. Sıddık Samı Onar, Ord. Prof. Dr Hıfzı Veldet VeBdedeoğlu. Prof. Dr. Naci Şensoy, Prof. Dr. Hüseyin Nail Kubah. Prof. Dr. Ragıp Sarıca. Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya ve Doç. Dr. tsmet Giritüden oluşan Bilim Kurulu, 28 Mayıs 1960 tarihli raporunda. Demokrat Parti iktidannın, meşruiyetini ve hukukilığini yitirdiğini, bilimsel olarak da saptadı: "~Hak ve hukuka aykın de\1et fikriyle hiçbir ilgisi olmayan bu gibi hareketleri yapüran bir zümre, arük milleti temsil eden bir müessese savılamazdı... Eski iktidar TBMM'yi gerçek kanun koyucu ve müdahale edici organ olmaktan çıkanp, şahıs ve zümre menfaarına hiznıet eden bir parti haline getirmek suretiv le bu Meclis'in meşruiyetini yok etmiştir. Böv lece anayasadaki da\ anağını tamanıen kaybeden meclis, hukuken kendi kendine yok olmuştur." luğuna güvenerek bunu bir tek parti dik- tatörlüğüne dönüştüren kararlan. uyguladığı ağır sansür, bir daha yaşanmasın diye. çok ilerici düzenlemeler yaptı. "Siyasal zorbaya direnme hakkT'nı kul- lanarak yönetime gelen kadronun isteğiyle yapılan anayasada. Anayasa Mahkemesi, yargı bağımsızlığı. yargıç güvencesi, üniver- site özerkliği, devlet radyo ve televızyonunun yansızlığı. hukuk devleti ilkesı. sosyal dev- let kavramı, sendikal haklar, toplusözleşme ve grev hakkı vardı. Sosyal devlet ilkesiyle, "Cumhuriyet,bil- hassa kimsesizlerin kimsesidir'* diyen Atatürk"ün halkçıhk ilkesi. ete. kemiğe bürünüyor. devlet, yurttaşına karşı ekonomik ve sosyal sorumluluklannı üstleniyordu. Marmara Grubu Vakfi Başkanı Akkan Suven Orduyu bşladan çıkarmama görevi siyasilerin. 'Siyasetçflerm sağduyusu eksik' LEYLA TAVŞANOĞLl 27 Mayıs 1960'ta Türkiye Cumhuriyeti'ninyaşadığı ilk hükümet darbesinin tam ta- mına44. yıldönümü. Bu askeri hareketin içinde yaşayanlardan birisi benim, birisi de o zaman genç bir li- se öğrencisi olan Akkan Su- ver. Akkan Suver bugün Tür- kiye'nin önde gelen sivil top- lum kuruluşlanndan Mar- mara Grubu Vakfı'nın başka- nı. Suver'le Türkiye'de dar- belere yol açan olaylan ve sivil siyasetçilerin sağduyu eksiklıİderini konuştuk: - 27 Mayıs öncesL, sırasın- da ve sonrası gelişmeleri bi- rebir yaşayanlardansuıız, O dönem görüp geçirdikleriıu- n anlanr mıanız? SÜVER- 27 Mayıs, odö- nemi yaşamayan insanlar ta- rafından askerin kaba bir mü- dahalesi olarak görülüyor. Ama 27 Mayıs'ı yaşayan, da- ha sonra da birebır yaşamış insanlardan aldığım bilgıler- le değerlendirdiğim zaman hiç de öyle olmadığını görü- yorum. Siz 27 Mayıs'tan za- rar gören insanlardan birisi- niz. (Evet, babam Setinı Ragıp Emeç, DP milletvekili oldu- ğu ıçin tutuklanmış ve ana- yasayı ihlal suçundan dört yıl ikı ay hapse mahkûm edil- mışti.) Ama elımizı vıcdanı- mıza koyduğumuzda 27 Ma- yıs'a bizı getiren günlere ba- karsak gördüğümüz manza- ra hiç de hoş değildi. Üniversite öğretim üyele- rinin. gazetecilerin. aydınla- nn, gençlerin hiçe sayıldığı bir dönemde bir de Adnan Menderes'in sinirlerinin 1yı- ce gerüdiği görulüyordu. Söy- leyıp söylemediği kanıtlan- mamıştır. ama, "Ben bu or- duyuyedeksubayiaıia yöne- tirim" dediği m^ıyet edilir. Oysa aynı Menderes'in 1957 öncesinde son derece sakin ve hazımlı olduğunu, onun yakın dost çevresınden birebiröğrenmişimdir. Ken- disiyle dostluk etmekten bü- yük mutluluk ve şeref duy- duğum rahmetliFüruzanTe- kfl derdi ki: ıııv/ııu y u uıuvuiiıvı UIIIIVIIUYLIIUU. ^^ J l 3 C * L/U vıuıı ıııuuaııaıvıvı ı, uııı v LI JIIV v \, gvııyııuv uuı uııu f \Ji . u^ v »vu, y KU ııt*yıiit* ıvtu yı v ıvv/ı ıvyı ı LUV *• I I • ı • sözler. ihtilal öncesı belki de son uyanlardı. dönük baslalan, TBMM'dekı sayısal çoğun- ve sosyal sorumluluklannı üstleniyordu. Şehir Parkı ve çevre düzenlemesi için harcanan 15 trilyon lira boşa gitti TojJiapı'da bitmeyen inşaat çflesi "1957ye kadar bir Men- deresvar. 195Tden sonra baş- ka bir Menderes var." Bunlar bu devırde konuşu- lacak konulardeğil. Ama son zamanlarda iş o hale geldi ki sonunda çok çirkin olaylar yaşandı ve 27 Mayıs 1960 sabahı Türkıye'nin neredey- se yüzde 100'e yakın bir ke- siminin "evet" dediği bir olay oldu. thtilal sırasında yaşanmış bizzat Alparslan Türkeş'ten dinlediğim bir olayı anlata- yım: "Ben Ankara'da kur- may albav olarak çahsırken bir gün bir dönem arkadaşm K. Maraştan teiefon etti. Ba- na çok ağır sözler söyledi. 'Sen de mi satıldm? Memle- kette bunca olay olurken siz hâlâ neden oruruyorsunuz?' Konuşmamızbittikten sonra başımda bulunan tuğgene- raKn vanına çıküm. Tekfon görüşmesini anlattım. Tuğ- general bana beklemekten başka hiçbirşeyyapdamaya- cağını sö>1edi. Daha sonra öğrendim ki bu görüşmeyi o da kendi komutanına anlat- nuş. İşbu düzevegeldi mi zap- tetmek çok zordur. Bütün mesele işi o noktava getirme- mektir." - Vani. orduyu kışladançı- karmamayı başarmak mi? SUVER-Evet, bütün me- sele budur. Diyeceksiniz ki, o dönem emir komuta zinci- n bozuldu. Türkeş bu konu- da da şöyle derdi: "Buna sebep tıep yukar- daküerdi" •\ma ondan sonra gerek 12 Mart'ta, gerekse de 12 Eylül'de emir komuta zinci- ri içinde olaylar cereyan et- miş. komuta kademesi 27 mayıs benzeri bir harekete izin vermemiştır. Bugünün genç kuşağının bilmedıği ve anlamakta da zorlandıgı 27 Mayıs oluşumu o günün ko- şullannda değerlendirilme- hdır. Başka türlü değerlendı- nlirse yanlış olur. -Ogününkoşuflannda de- ğerlendirirseknegöriiyoruz? SUVER-Silahlı Kuvvet- ler koruma ve kollama göre- \ini yerine getirmiştir. PAZAR GÜNÜ YAPILDI KOOP-C'nin 5. GenelKurulu Haber Merkezi - Kısa adı KOOP-C olan S.S. Okur Çewe Kültür ve îşletme Kooperatifi 5. Olağan Genel Kurulu 23 Mayıs 2004 Pazar günü Gazeteciler Cemiyeti Burhan Felek Konferans Salonu'nda yapıldı. Abdülkadir Yücelman'ın açılışını yaptığı toplantının divan başkanlıgına Özden GönüL divan sekreterlıklerine Nuran Gülendam, Günseli Arsoj- ve AB Ateş oybırliğiyle seçildiler. Genel kurulun açılışında Kooperatif Başkanı ve gazetemiz Imtiyaz Sahibi yazar Ühan Selçuk bir konuşma yaptı. Konuşmasında "Cıunhuriyetçilernı her zamanki yazgısı gündemdedir. Kendi dışımızda oluşan ve bizi kuşatan engeUeri bu projede de aşmak zorundayız" diyen Selçuk, "Bu projeyi aydınhğa çıkarmakta hepimize sayısız görevier düşmektedir" diyerek kooperatif ortaklannı sorumluluk üstlenmeye çağırdı. EVTÜMKAYA Yapımına 1999 yılında başlanan ve aradan geçen 5 yıla karşın bitirileme- yen "Topkapı Şehir Parkı ve Çevre Düzenlemesi" projesi için bugüne de- ğin harcanan yaklaşık 15 trilyon boşa gitti. BİAT ve Hona tnşaat şirketle- rince yapılan ve E-5 karayolu bağlan- tılannda trafiğın düzenli akışını sağ- layacağı öne sürülen proje, trafiğı için- den çıkıhnaz hale getirdi. Tinerciler, hurdacüar ve eskicilerm mekânı hali- ne gelen bölgede, inşaat nedeniyle olu- şan pislik de halk sağlığı için büyük bir tehlike oluşturmaya başladı. Proje deffişiyor Istanbul Büyükşehır Belediyesi Fen tşleri Dairesi Yapı Işleri Müdürlü- ğü'nce, 25 Ocak 1999 tarihinde yapı- mına başlanan ve 2002 yılında bitiri- leceği söylenen Topkapı Şehir Parkı ve Çevre Düzenlemesi, aradan geçen 5 yı- la karşın hâlâ bitirilemedi. Istanbul Büyükşehir Belediyesi Fen tşleri Dairesı Yapı tşleri Müdür Yar- dımcısı Cengiz OzçeHk, projenin de- vam ettiğüıi fakat değişiklik öngörül- düğünü söyledi. Buna göre Anadolu ve Trakya bölgelerini a>ıran ve yapı- mına Nurettin Sözen"in başkanhğı dö- ken düşünülmemesi konusunda yo- rum yapmazken yapılan değişiklikle Anadolu ve Trakya bölgelerinin biti- rileceğini söyledi. Kısa süre içinde bi- tecek şeklindeki açıklamalara karşın inşaatın ne zaman bitirileceği ise bi- lınmiyor. Topkapı çe\Tesiyle ilgili ilk girişım. • E-5 karayolu bağlantılannda trafiğin düzenli akışını sağlayacağı öne sürülen proje, trafiği içinden çıkılmaz hale getirdi. Bölge tinerciler, hurdacüar ve eskicilerin mekânı haline geldi. neminde başlanarak Gürtuna döne- minde tamamlanan anayol ile tram- vay yolunun yeraltına almacağını be- lirten Özçelik, "Anıöar Kurulu proje- de değişiklikyapümasını istiyor. Biz de gereken değişikKkleriyaparakinşaata devam edeceğiz'' dedi. Özçelik, yapı- lacak değişikliklerin proje hazırlanır- 1998 yılında dönemin Büyükşehir Be- lediye Başkanı. Başbakan RecepTay- jip Erdoğan zamanmda yapıldı. Öncelikle Anadolu ve Trakya oto- garlan Esenler'e taşındı. Peşinden de meydanda öncelikle alt ve üstgeçit in- şaatıyla viyadüklerin yapılmasına başlandı. Erdoğan'dan sonra seçilen Ali Mü- fit Gürtuna döneminde de "çevre dü- zenlemesi" adı altında belediye bütçe- sinden trilyonlar harcandı. Bölgede can alıcı trafık sorunu de- vam ederken büyükşehir belediyesi camı yapımına hız verdi. Bu çerçevede eski Anadolu Otogar Bölgesi'ne bir cami yapılırken eski Trakya Otogar Bölgesi'nde de llyas- zade Camii'nin kaba inşaatı bitirildi. Merkez Efendi Mezarlığı'ndan Top- kapı Mezarhğı'na kadar toplam 354 bin metrekarelik alanı kapsayan ve 180 bin metrekarelik kısmı ağaçlandırma ve çımlendirme işleri için aynlan böl- gede. 64 bin metrekarelik yeraltı otopar- kı yapıldı. Anadolu Bölgesi ihalesinin BİAT tnşaat'a, Trakya Bölgesi'nin ihalesinin ise HONA tnşaat'a verildiği çalış- malann toplam keşif bedeli 9 trilyon 650 milyar 50 milyon lira olarak belir- lendi. OTOPARKA GÎRMÎYORLAR Minibüsçüler kontak kapaîacak İstanbul Haber Servfei - Eski Trakya ve Anadolu Otogar Bölgeleri'ni kapsayan ve toplam 354 bin metrekarelik alanda sürdürülen "Topkapı Şehir Parkı ve Çevre Düzenlemesi'' projesi kapsamında minibüsler için yapılan kapalı otopark, büyük sonınlara neden oldu. Otopark ihalesini alan Ilıdır Po>Taz taranndan günlük 5 milyon lira vermek zorunda bırakılan minibüsçüler, bir haftadır otoparka girmiyor. Minibüsçüler, sorun çözülmezse kent genelinde "kontak kapatacaklarmı" açıkladılar. Bir haftadır otoparka girmeyen minibüsçüler, dün tstanbul Büyükşehir Beledıyesi'ne giderek ihalenın iptal edilmesi isteklerini içeren dilekçeleri vermek istediler. Minibüsçüler, haklannı alana dek Topkapı'ya girmeyeceklerini açıkladılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle