18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MAYIS 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 u 3 «e a Bush bisiklelten diişmüş. Tannıun sopast yok ki! Bektromk posta: denizsomecumhunyetcom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - AKP, Iraktaki ABD işkencelerini kınamamış... "Partide demokrasi vart" 068Zraat Bankası, Boğaziçi Köprüsü'nün gişe çıkışına bir minibüs park etrniş, Otomatik Geçiş Sistemi (0GS) cihazı satıyor ve bunun işlemlerini yapıyor. Minibüsün üstüne de bir çanak anten yerteştirilmiş; işlemler A bilgisayar ortamında m merkezte bağlantı ^ kurularak anında *• tamamlanıyor. Fakat bir küçük aynntı var. Başvuru için taşrtın ruhsatını göstermek ve ücret ödemek yetmiyor; 6 milyon liralık damga pulu da istenryor. Damga pulu nerede satılıyorsa gidip oradan alacaksınız! I urtuluş Savaşı sırasında ve cumhuriyetin ilk yıllannda Mustafa Kemal'in Meclis konuş- malarına bakarsanız; sözüne "Efendiler" ' diye başladığını göreceksiniz... Gazeteci Soner Yalçın da son kitabının adını "Efendi" koy- muş; kitabında Sabatayist denilen ve güya Müslü- man kimliğine bürünmüş Yahudilerin izini sürüyor... Gazeteci dostum Uluç Gürkan ise kitap için şöyle diyor: "Sabatayist modasını ilk Yalçın Küçük yarattı. Küçük önce adlanmıza, olmadı soyadlarımıza bak- tı, sonra da kızdıklannı Sabatayist ilan etti. Soner Yal- çın da, Efendi' adlı bir kitapla bu konuya bodosla- ma daldı. Yalçın, 'Osmanlı'da Sabatayistlere bey değil efendi denirdi' diyor ve her kimin soyağacın- da bir 'efendi' varsaonu Sabatayist ilan ediyor; 'Bu, Beyaz Türklerin büyük sım' diyor. Anadolu'da yaşa- yıp da kendinize Kürt, Arap, Arnavut, Boşnak, Gür- cü, Çerkez kimliği bulamadınız mı yandınız. Siz, yüz- Efendiler yıllardır Türk ve Müslüman maskesiyle kendini giz- leyen bir Yahudi'siniz." Bu iddialara gülüp geçebilirsiniz ama konu hiç de o kadar önemsiz değil. Uluç Gürkan: "Bu saldırıda nihai hedef, hiç kuşkusuz Atatürk olacak. Hele bir 'efendi eşittir Sabatayist' anlayışı yerleşsin, malum ihanet korosu hemen yaygarayı koparacak. Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi'ydi diye. Nitekim şimdiden Türk Devrimi denen aşama- nın baş aktörleri Sabatayistlerdi' biçiminde yazma- ya başladılar." Internet sitesi "tanyeri"nin yorumuna gelince: "Bu, son 20 yılın psiko-savaş yöntemlerinden bi- ridir. Amaç, bir ulusu bir arada tutan ortak kültürü yıkmaktır. Ama daha da önemlisi bireyler arasında kuşku uyandırmak. Birdüşünün ulusal kurumlarda- ki insanlarkim 'efendi', kim 'beyefendi' derdinedüş- müş. Bu kurumun ulusal ordu olduğunu da düşü- nün. Ne ilginç değil mi? 'Efendi'ler şu ırktan ya da bu dinden ise yandık demektir. Çünkü Osmanlı or- dusunda, on binlerce subay vardı ve tüm asteğ- menler, teğmenler, üsteğmenler, yüzbaşılar, önyüz- başılar, kıdemli yüzbaşılar 'efendi' idiler. Kasabalar- da yüz binlerce 'efendi' vardı; Ahmet Efendi, Veli Efendi... Efendi oğlum! Bu etnik işleri bir kaşımaya göri Neler çıkar neler! Emperyalizmin babası Ingiltere ve Ingilizlerden tü- reme ABD devleti, DNA araştırmalannda aşağılaya- caklan toplumlann aklını kanştırmak için neler bu- luyor neler! Bir de bakmışsınız atalannız yamyam!" Lakin, bu işleri kotaranları da kutlamak gerek... Kendilerine verilen görevi yerine getirirken aldık- lan parayı son kuruşuna kadar hak ediyorlari Müze Gülhan Elmas: "İhanet müzeleri kurulsun; hainterin heykelleri, iftiralannın, katiiamlannın, işkencelerinin anrtlan dikilsin ve karanlık sonlan anlatılstn ki çocuklanmız karşılanna dost postunda çıkan düşmanlannı daha kolay tanryabilsin." Töre # Akif Kökçe: "Dedikodular doğruysa, Prenses Diana da töre cinayeti'ne kurban grtmiş." SESSÎZ SEDASIZ (!) İlk insanın 'biyolojik' yapısı nedir? Milli Eğitim Bakanlığı'nın Açıköğretim Lisesi ikinci dönem sınavındaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinden bir soru: "Aşağtdakilerden hangisinin, Islami ahlakın toplum hayatına aktarılması bütünleştirilmesi alanında hizmeti daha az olmuştur? A) Mevlana Celalettin-i Rumi B) Hacı Bektaş Veli C) Yunus Emre D) Şevket Süreyya Aydemir." Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni Ali Türkseven'in bir saptaması ve sorusu: "Tümcedeki 'aktarılması' sözcüğünden sonra virgül konmadığı için soruda anlatım bozukluğu var. Sorunun ardındaki 'zihniyet', Şevket Süreyya Aydemir'i ya da onun yerine konacak başka bir adı önemsizleştirmek, küçültmek değil midir?" Aynı sınavdan başka bir soru: "İlk insanın biyolojik yapısı aşağıdaki karışımlann hangilerinden meydana getirilmiştir? A) Su-Toprak B) Kan-Ateş C) Toprak-Ateş. D) Çamur-Hava." öğretmen Ali Türkseven'in sorusu: "Sorunun ne denli 'biyolojik' olduğu tartışma konusu değil mi" C A I M I I # O Emekli öğretmen tŞIUlK f Rıza Tan: * "Anayasa, herkesin haklar yönünden eşit olduğunu, hiçbir sınrfa ayncalık tanınamayacağını yazıyor; Bakanlar Kurulu kararıyla sadece yargıç ve savcıların maaşlarına zam yapılıyor." Yaşasın 27 Mayıs Devrimi! BEDRİ BAYKAM Bugün demokrasimize, cum- huriyetimize, kullandığımız tüm özgüriüklere 20. yüzyılın ortasın- da sonsuz bir güç katmış olan 27 Mayıs Devrimi'nin 44. yılı. Yı- ne aynı coşku, sevinç ve içten- likle kutluyorum. kutluyoruz... Tabii bu sözlerim Türkiye'de üç medya grubunda köşe baş- lannı tutup kilitlenmiş çeşitli zat- lar için tam bir alay ya da saldın konusu olabilir ancak. Onlar 27 Mayıs kültüründen gelmedikleri ve demokratik tartışmaya kapa- lı olduklan için kolay yolu seç- mişlerdir hep. "/4n/aşma//" tele- vizyon, gazete köşelerinde hep kendileri ile benzer görüşleri paylaştıklanndan emin oldukla- n kalemşorlannı yerleştirdiklerin- den, onlann "açık" (?) oturum- lannda sorun fılan çıkmaz. 27 Mayıs hakkında yaşanan akıl almaz tarihi tahrifat süreci 1980'lerdebaşladı.TurgutÖzal Türk Silahlı Kuvvetleri'ni hep kendi "tek adarn diktatöriüğü", karısının "Papatyalar" dünyası ve topluma damardan şınngay- la verdiği Türk-islam sentezi ide- olojisine karşı bir potansiyel teh- like olarak gördü. Orduyu nötra- lize edip, elini kolunu bağlama- nın yolu ise "Bütün darbelerkö- tüdür, en kötüsü de birinci dar- be olan 27 Mayıs'îır" dayatma- sıydı. Özal, bilinçaltı kendi kim- liğini ve gidişatını Menderes ile özdeşleştirdiğinden, gerek bu taktiği, gerek medyaya serpiş- tirdiği "dönek tosuncuklar" ara- cılığıyla durumu kontrol altında tuttu. 27 Mayıs hakkında o günler- de 1987-1988'de başlatılan ka- ralama kampanyasına özal'ın "solun birböleni" olarak kullan- dığı Bülent Ecevit de iştirak et- ti. 1960'larda en coşkulu ve içe- rikli övgüleri döşediği 27 Mayıs'ı şimdi "soladına çökertme" mis- yonu verilmişti bir zamanların Karaoğlan'ına. O da Allah için özal'ın verdiği tüm paslan de- ğerlendirmek için elinden geleni yaptı. Bu akıl almaz "tarihin çivileh- ni sökme" operasyonlarında ne yazık ki o günlerde SHP hiçbir karşı koyuş gerçekleştirmedi. Çünkü moda 12 Eylül'le hesap- laşmak, bu darbenin izlerini sil- mek ve "demokratikleşmek"t\. Yani, SHP her ne kadar CHP'nin devamı "gibi" olsa da, 27 Ma- yıs'a sahip çıkmadı, aleyhine ko- nuşmadı ama kaderine terk etti. Bu yoz ortama müdahale ede- rek 1990 yılında "555 K" isimli 27 Mayıs sergimi, 1990 5 Ma- yıs'ındaaçmıştım.Ogünyayım- lanan ve sonra Ümit Yayıncılık'ta kitaplaşan "27 Mayıs İlk Aşkı- m/zd/" başlıklıyayınınadı, Uğur Mumcu'nun benimle yaptığı söyleşide kullandığı o tılsımlı ke- Irnelerdi. 27 Mayıs'ın ne içinde ne de dtşındaydı CHP, Ismet Inö- nü'nün dediği gibi. Partinin Or- han Birgft, Suphi Baykam gibi çenç milletvekilleri, Istanbul ve Aıkara'da bütün gençlik olayla- rnı düzenleyen ve örgütleyen orupla çok yakın temastaydılar... ömeğin rahmetli Raif Ertem gi- b... ismet Inönü, o ileri yaşına rağmen vekilleri ile beraber tüm Anadolu'yu sarsmış, DP'lileri çi- leden çıkarmıştı. 27 Mayıs işleyen bir demok- rasiye karşı yapılan bir darbe de- ğil, çökmüş bir diktatörlüğün son tehlikeli çırpınışlanna karşı ordunun gençlik ve halkla el ele vererek yaptığı muhteşem bir "devrim"ö\. Demokrasi sayesınde iktidarı Inönü'den almış olan Menderes, "Ben kendime sabık başbakan dedirtmem" diyen inadıyla kol- tuğa yapışmıştı. DP kendini eleştiren basına karşı büyük bir kin besliyor, haberieri sansürie- yip gazetecileri hapse atıyordu. Üniversite rektörleri aşağılanıp yerlerde sürükleniyor, Mende- res onlara "kara cûppeliler" di- yerek alaya alıyordu. DP'ye "/'/- hak eden" vatandaşlar "vatan cephe"s\ne geçmiş sayılıyordu ve karşılanndaki herkes doğal olarak "şer cephesi"yd\. Ismet Inönü'ye karşı Uşak ve Topka- pı'da linç saldınlan düzenlenmiş, Paşa bunlardan tesadüfen ce- sur bazı partilileri ve bir binbaşı- nın müdahalesi ile kurtulabilmiş- ti. Bunlar DP'ye yetmemiş ola- cak ki, Menderes hükümeti "Tahkikat Encümeni"ri\ 1960 bahannda kurdurarak CHP'yi kapatmak için o küstah girişimi- ni başlattı. Hedefleri, gösterme- lik bir-iki küçük parti ile seçime "tekparti" gibi girmekti. Kuvvet- ler aynhğını, hukuku ve demok- rasiyi hiçe sayan bu deli saçma- sı komisyon, Menderes'in de so- nunu hazırladı. 27 Mayıs'ın ilk saatlerinde tanklar harekete geçtikten sonra, ertesi gün halk yasak masak dinlemedi ve as- kerlerle beraber marşlar söyle- yerek, ağlayarak özgürlük yürü- yüşlerini jipler ve tanklar üstün- de yaprtılar. Daha 24 saat önce, Ankara'da üç kişi yan yana bile yürüyemiyordu, telgraf ve mek- tuplar bile sansüre tabiydi. Ka- ranlık bir utanç dönemi sona er- mişti. Uç idam büyük bir hataydı. Inönü onları ikaz etmişti. "Sizi ben bile kurtaramam" diye. Son ana kadar da denedi kurtarma- yı, başaramadı. 1961 Anayasa'sı ise bu ülkenin yüzakı oldu. Siya- set, düşünce, sanat ve sosyal alanlarda Cumhuriyeti fersah fersah ileri taşıdı, demokrasiyi yerleştirdi. Aklı başında hiç kimse milita- rist bir rejimle yönetilmeyi sev- mez. Demokrasi tartışılmaz en iyi rejimdir. Ama aklı başında hiç kimse, köktendinci-faşist gidi- şatı göımezden gelip aklını te- orik darbelerle bozup, ordusuna kin kusmaz. Ayrıca siz hiç "Ben dabelere karşıyım, o yüzden 1789 Fransız Ihtilali'ne karşıyım, keşke hiç yapılmasaydı" diyen bir aklı evvel Fransız "ayd;n"ına rastladınız mı? 27 Mayıs, Türki- ye'nin bir açıdan kendi 1789'udur. 1923 büyük devrimi- nin çağdaş tamamlayıcısıdır. Ben oportünist demokratlar- dan değilim ve tarihi herkesin kafasına göre uydurup yeniden yazmasına da seyirci kalamam. Yaşasın 27 Mayıs Devrimi ve onu gerçekleştiren Türk Silahlı Kuvvetleri! Yaşasın demokrasi ve özgürlük! KÎM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK behicak : turk.net ÇİZGÎLtK KÂMİL MASARACl kamilmasaraci : mynet.com HARBİ SEMİH POROY semihporoy o yahoo.com HAYAT EPlK TÎYATROSU MUSTAFA B/LG/A , INCIRLİIC ÜSSÜNÜ 5TMEK ORMUŞ., "OCAG1NA ÎNCÎR AGACl , DÎKILECEK" AİLE SAVZSl] AKTTL DEMEK !.. ı r r TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA.\ 27 Mayıs icuw.mumtaz-arikan.com 'JNv //aNaADAMİ HİMTTJ Lİpee. JAWAHASLAL NEÜIÜI, ?S yA^INPA ÖLPÜ- İNGILTERE'MİM D0_ MiNYOUU OLAN HiKJpiSVIM'tM, BAĞIMSlZLIĞtfJI KAZAH- MASI /ÇiN VARILAN MüCAPECSDE, BüYÜfC LİPER. GANOİ'YE PESTEH VEPeM NEH2U, BU HBPEN- LE BiRÇOIÇ KEZ TVn/t^AAJM/fTf. ANCAfC, GAklPi 'NİN DiM AĞtRLtKLi r PA£iF DİR.E- A//f 1> »W/W VAKII SIISA/ SAĞlMS/2^ PEMOK- fZATiıc, LAÎK VE s.osyAüsr BÎE. DBVLET OU/ŞTV&MAK I£İM ÇALfŞMtŞTt._ i9<f-?'DEt liİKJOİSTAN BAGIMSIZLİĞIMI /&4<z SlMDA, 8AŞBAKAMLIĞA GELBM ULUSAL Bf'RÜGİM SAĞLANMASI L USfSA Ç/U/ŞTL S/eHZU, IU l \ DA g"A£BAt£AAJ OLASJ İNDEA \ R*\ GAUPİ 'AIİM BABASIY0/.. DÜZ ÇÎZGİ ÜMİT ZİLELİ Türkiye'de de Yargıçlar Var! O gün, çok uzun bir aradan sonra ilk kez mutlu- luklagülümsedim!.. O gün, yüreğimi acımasızca sıkıştıran mengene- nin biraz olsun gevşediğini hissettim... Topraklannı elinden alan Kral 2. Ferdinand'a dava açmaya ka- rar veren, "Yapma kazanamazsın"diyen arkadaş- larına, "Kazarimm, Beriin'de yargıçlar var" diyen ve davayı kazanan değirmenciye yürekten bir selam gönderip seslendim: - Ankara'da da yargıçlar var! Petrol IşSendikası'nın bir özelleştirme skandalı ola- rak tarihe geçen TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi (siz bu- nu peşkeş olarak da okuyabilirsiniz) karanna karşı aç- tığı davada, Başkan Sebnem Öztürk, üyeler Berrin Kannca ve Abdullah Aytunç'tan oluşan Ankara 10. Idare Mahkemesi oybirliği ile yürütmeyi durdurma ka- ran verdi. Mahkemenin gerekçesi ise son derece net: - Bu özelleştirme hukuka ve kamu yaranna aykındır! Karalar bağlayanlar! Bu karardan hiç de mutluluk duymayan bazı gü- zide kalemler de oldu tabii! Sabah gazetesi, manşetinin üstüne "Özelleştir- me ihalelerinin yeni kâbusu" başlığıyla Avukat Gökhan Candoğan'ı kamuoyuna tanıttı! Üstelik "yeni Mümtaz Soysal" lakabıyla! Ne yapmıştı Can- doğan? örneğin yıllar yılı halka adeta kan kusturan Aktaş'ın elektrikdağıtım hakkını iptal ettirmişti. özel- leştirme Idaresi'nin POAŞ ile ilgili verdiği börç erte- leme karannı da iptal ettirmişti. Kamu yaranna bir- çok davada hep o vardı. Şimdi de TÜPRAŞ'ta onun imzası vardı... - Şu kabank suç dosyasına bakın! Aynı gazetede Mehmet Barlas'ın yazısının başlı- ğı şöyleydi: "Tarihi değerier korunmahdır... TUP- RAŞ Türk'tür, Türk kalacaktır!" Bartas fena sinir- lenmişti; yürütmeyi durdurma kararı sonucu Borsa düşmüş, döviz kurtarı oynamıştı, kepazeliğe bakın! Ardından da "Kökten-Devletçi" yargıçlarla alay edip "Hazine'ye 1.3 milyar dolar gelecekti. Yar- gı bunun yerine, Hazine'nin borçlanma ile bu parayı bulması karannı da verebilmeli. Aslında KlT'lerin 'Görev Zararian' da milli mefahirimizin öğeleri değil mi" diye soruyordu... Posta gazetesinde Mehmet Ali Birand'ın durumu da farklı değildi. Bu değerti kalem de "Bürokrasi- nin kahramanca direnişi" başhklı yazısında ken- dilerini yasa yapıcılardan bile üstün gören memurla- nn "Bu vatan benden sorulur" diyerek her şeyi en- gellediklerinden yakınıyor, ömek de veriyordu: "özel- leştirmeyi devlet malının peşkeş çekilmesi olarak gören memuru, savcısı ve yargıcı bu süreci durdur- mak için elinden geleniyapıyorlar..." - Vay örümcek kafalılar vay! TÜPRAŞ nedir? Bazılannın 1.3 milyar dolara satılmadı diye öfke- lendiği TÜPRAŞ'a bir bakalım... Türkiye'nin en büyük şirketi. Ülkemizdeki ham pet- rol işleme kapasitesinin yüzde 86'sına sahip. Yıllık ci- rosu 13 milyar dolar. Geçen yıl kân net 300 milyon dolar. Hazine'ye bugüne dek 8 milyar dolar aktardı. Sigorta değeri 4.4 milyar dolar. Zarar etme gibi bir sorunu yok. Yani devlet bütçesine yük olmak bir ya- na müthiş bir gelirkaynağı. Bugün yeni bir TÜPRAŞ kumnanın bedeli ise en az 6 milyar dolar! Gelelim altın yumurtlayan tavuğu 1.3 milyar dolar gibi komik bir paraya Zorlu Grubu ile ortak olarak alan Rus Efremov şirketine... öncelikle bu sattş açık art- tınmayla ya da pazartıkla yapılmadı! Peki, nasıl yapıl- dı sorusunun en net yanıtı şu olabilir: - Hediye edildi! Efremov diye bir şirket var, tabelada! Almanya'da- kı adresinde bir ev çıkıyor! Kayıtlı olduğu yer vergi ka- çakçılannın ve kara paracılann cenneti Vırgin ve Cay- man adaları!.. Işte Türkiye'nin en büyük şirketini alacak Rus or- tağın durumu bu. Hangi sermayesiyle 1.3 milyar do- lann yansını ödeyecek, kimse bilmiyor. Bilinen bir şey var tabii: - Rus mafyasında para çok! Bizim kalemler, TÜPRAŞ, bu şirkete satılmadı di- ye hâkimlerimizi suçluyor, bürokrasiye "örümce/cbe- yinli" yaftasını asıyor... - İyi ki Türkiye'de yargıçlar var... E-posta: umrtzileli" ttnetnettr B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 1 SOLDANSAĞA: 1/Tandırda su- suz olarak pi- şirilen bir tür 2 kebap... Kuzu sesı. 2/ A\Tiç ıçı... Ağı. 3/ Mürekkq)ba- lığından elde edilenkoyusi- yah boya ve boyayla yapı- lan resme ve- nlen ad... Te- lefon sözü. 4/ Uzun tüylü bir köpek cinsi. 5/ Halka biçiminde mercan adacığı... Er- genlik çağına ulaşa- mamış erkek çocuk. 6/ Gözleme işinde kullanılan küçük ve 6 hızlı savaş gemisi... 7 Futbolda bir mevki. 8 II Eskiden arkeoloji- 9 ye venlen ad. 8/Boru sesi... Doğal ayıklanma sonucu genetik olarak belli bir ortama uyarlanmış bir bitki ya da hayvan toplu- luğu. 9/ Evcil bir geyik cinsi... Peru"nun başkenti. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Mardın yöresine özgü, "iktebet" de denilen ve haşlanarak hazu"lanan içli köfte. 2/ Bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri... Cevizin yeşil kabu- ğu ve yaprağı. 3/ Ulusal ya da yöresel konulardan esınlenerek oluşturulmuş müzik yapıtı. 4/ Yüksek ve çevresi açık yer. 5/ Serbest bırakma... tstem dışı yapılan hareket. 6/Bir soru sözü... Notada durak işa- reti... "Eğil bir — öpeyim Ay karanlık görmezler" (Türkü). II Maddi şeylere değer vermediği için üs- tüne başına özenmeyen, derbeder kimse. 8/ tnce ve uzun metal çubuk... Tasvir. 9/Cinsel zevkleri çağ- nştıran, cinsel istek uyandıran... Eski dilde ayak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle