18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 B UG Ü NE. Cumhuriyc SPO1 Iki faşist lider, Hitler ve Mussolini'nin süvarilerine Türk binicileri Roma'da ders verdi Kupa Atatürk çocuklarının vaıpa basını Roma'daki Türk zaferinden sonra şöyle yazdı: "Türk süvarileri at binerken sanki büyük lider Atatürk yanlanndaydı. Onlar zafere inanarak ve gülerekgittiler." ABDÜLKADtR YÜCELMAN i l vrupa'yı kara bulutlann sardığı yıllar. 2 j £ J diktatör kafa kafaya vermişler, M lAvrupa'nın haritasını değiştırmeye hazırlanıyor. Almanya'nın Führer'i ile Italya'nın Duçe'si türlü çeşitli planlarla rejimlerinin propagandasını yaprnak için hertürlü yolu deniyorlar. 1 Mayıs 1938. Roma'da S/ena Stadı'nda düzenlenen binicilik şampiyonas/nda Italyan ve Alman bınicıler Avrupalılara muhteşemliklerini göstermek amacıyla olağanüstü hazırlık yapıyorlar. Bu yetmıyormuş gibi Avrupa kamuoyunun da sempatısinı kazanmak için Avrupa'nın çeşitli ülketennden bınic/leri davetediyorlar. Senaryoya göre Italyan ve Alman biniciler, figüran olarak katılacak diğer ülkelerin bınıcılen arasında altın madalyalan paylaşacaklar, daha da önemlisi Italyan dıktatörü Mussolini'nin kupasını kazanacaklardı... Şampiyonanın favorisi Italyanlardı. Ama hiç hesapta olmayan birekip vardı; Türk binicilik ekibi. Atatürk'ün süvarileri, Hitler'in ve Mussolini'nin süvarileri ile karşılaşacaktı. Türk ekibi, Roma'ya gelmeden önce Fransa'nın Nice kentindeki yanşmalara katılmış ve Niceuluslararası konkurhipık- lerinde "Polonya Ordusu Kupası'nı kazanmıştı. Türk ekibi Siena'da Yanş günü Atatürk'ün süvarileri, alana Nice'te kupa almış ekiple çıktı. Yüzbaşı Cevat Gürkan 'Yıldız'adh atıyla, Yüzbaşı Cevat Kula 'Güçlü'adh atyla, Yüzbaşı Eyüp Öncü 'Ünal' adlı atıyla, Teğmen Saim Polatkan 'Çakal'adlı atıyla manejdeyerferini almıştı. Uluslararası Roma konkurhipikteri Avrupa'nın en önde gelen yanşmalanndan birisiydi. 1938 yılında Atatürk'ün süvarileri, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında önemli görevler üstlendi. Mussolini kendi adını taşıyan bir kupa ortaya koymuştu. Bu, 75 cm. boyunda altından yapılmış bir faşist baltası üzerine oturtulmuş bir çanak figürünün işlendiği bir kupaydı. 1936 Berlin Olimpiyat Oyunları'nda altın madalya kazanmış, Hitler'in gözbebeği Yüzbaşı Hasse ise 'Tora' adlı atıyla favori olan ItaJyanlann da korkusuydu. llk turda parkuru hatasız bitiren tek binici Alman Mom 'du. Cevat Kula tek hatayapmıştı. Ama ikinci veson turda Eyûp Öncü ve'V//o7z' adlı atıyla Cevat Gürkan turu hatasız bitirirken daha önce alınmış tüm fena puanlan sılıyor ve Alman ekibini de geride bırakarak Mussolini Kupası'nı kazanıyordu. Faşist lider adeta taş kesildi Italya'nın faşist lideri, Siena Stadı'nın şeref tribününde sivil kıyafeti ile oturuyor ve yerinden kalkamıyordu. Şaşkınve kızgındı. Hiç umut etmediğı Atatürk'ün süvarileri o görkemli süvarileri geride bırakmıştı. Alana inmek, kendi adını verdiği kupayı Türk süvarilerine vermek zorundaydı. Hitler 1936 Olimpiyatları'nda Alman atletlerin başarısızlığını görünce stattan kaçmıştı, Duçe belki o an Hitlergıbı kaçmayı düşünmüş olabilırdi ama kaçamadı, alana ınmek zorunda kaldı. Türk ekibinin başkanı Albay Cevdet Bilgin'e kupayı kendi etiyte vendi. Mussolini'nin ıstırabı bitmemişti. sıra Istıklal Marşı'nı dınlemeye gelmişti. Siena Stadı'nı dolduran on bin seyirci, Istiklal Marşımızı dinlerken Türk süvanlen atlarının üstünde Türk bayrağını selamlıyordu. 'Atatürk Türklerin yanındaydı' Yarışmanın teknik sonuçları şöyleydı: 35 fena puan ile Türkıye birincı, 36 fena puan ile Almanya ikinci, 37 fena puan ile Irlanda üçüncü, 39 fena puan ile Italya dördüncü, 61 fena puanla Romanya beşınci. Ertesi gün Italyan gazeteleri Türk süvarilerini överken şöyle başlık atmışlardı: "MussoliniKupası'nı Atatürk'ün süvarileri kazandı". Almanya'nın en büyük spordergisi olan Sankt Georg, Türk binicileri için şunlan yazmıştı: "Türksüvanlenatbinerkensanki büyük lideheri Atatürk yanlanndaymış ve onlara moral verirmışgıbı büyükbirgüven hissiiçindeydiler. Yanşm en guç anlarında bile yüzlehndekı ınançlı tebessüm kaybolmamıştı. Zafere inanarak ve gülerek gittiler." Atatürk hastalanmıştı, ama 1 Mayıs 1938'de onun süvanlen ona öylesıne bırarmağan vermışierdf ki... Çok mutlu olmuştu... Göz\eri yaşarmıştı. Türk süvarileri onun ölümünden sonra da Avrupa'da büyük başanlara ulaştılar. Dünya rekoruna adlarını yazdırdılar, atlannın nal sesleri Avrupa manejlerını ınletti. Yüzbaşı Cevat Gürkan, Yüzbaşı Cevat Kula, Yüzbaşı Eyüp Öncü, Üstegmen Saım Polatkan, Türk ulusu sizleri asla unutmayacak. Sarı - Kırmızılı sanayici ve işadamları, kulübün başarısı için birarada G.Saray'ınzengin işçileriSABlHA K URTUL MUŞ D r. Ulvi Süvarioğlu hem Ka- radeniz'in, hem de koç bur- cunun tipik özelliklerinı taşı- yor. Enerjık, yerinde duramayan yapısı ve yaratma arzusuyla 2000 yılında Galata- saray Işadamlan Demeği'nin (1905 GSYİ- AD) kurucu başkanı olmuş. Galatasa- ray'ın daha kurumsal, daha organize ve yönetimlerie daha iyi ilişkide olabilmesı için çalışmalara başlamış. Kurulduğundan berı üyelerinin katkılanyla Galatasaray'a maddi - manevi her türlü desteği veren dernek, bu yıl Voleybol branşının tüm so- rumluluğunu üstelenerek hedeflerinden bı- rıni daha gerçekleştiriyor. Son belediye seçimlerinde ANAP'dan aday olarak politıkaya ısınan Başkan Süvarioğlu'yla 1905 GSlYAD'da gerçekleştirdiğımiz sohbeteyönetim ku- rulu üyesi Ender Merter de katıldı. - 1905 GSYİAD'ın kuruluş aşa- ması ve çalışmalarını anlatır mısınız? - Galatasaray çok tutucu bir camı- adır. Diğer kulüplerde olduğu gibi çok sa- yıda dernek ve kurumlarla ilişkisi olan bir yer değildir. Biz bu fikirle yola çıktığımız- da biraz kuşku ve endişeyle karşılandık "Kim bunlar, niye böyle bir dernek kuru- yorlar?" diye. Bizde grup hep negatif de- ğerlendiriliyor. "Meraketmeyin, bizneden birarayageldığimizibiliyoruz, gelecek dö- nemlerde Galatasaray'a faydamızdoku- nur" dedik. Ben hiç endişe etmedim, bun- dan sonra da kimse etmesın. Bizim adı- mız 1905 GSİYAD. Derneğimiz belirli sta- tünün üzerinde çalışan, yaptığı işlerle or- tada olan işadamlanndan oluştuğu için hiç kımsenin Galatasaray aleyhine bir şeyler yapması söz konusu değil. Kurulduğu- muzdan beri üyelerimizin kendi olanaklanyla Galata- saray'a maddi manevi katkıda bulunmaya çalıştık. Tüm bunları büyük bir mutlulukla yapıyoruz, çünkü Gala- tasaraylıyız. Geçen yıl Fatih Terim'le yaptığımız ça- lışmalar sonucunda altyapıdan yetişen lisesev/yesin- de 30 kadar gence burslar verdik. Fatih Hoca altya- pıya çok önem veren bir hocaydı. Yeni hocanın da böy- le bir talebi olursa oturur, konuşuruz. Centilmenlik ödüllendirilsin - Tribün olaylanyta ikjHi neler söyteyeceksiniz? - Macro-ekonomik ortam kötüleştikçe bu durum daha fazla ortaya çıkıyor. Futbol maçları haftanın bir- iki günü gündemi işgal ediyor. Benim birprojem var- dı şimdi tüm bu yaşananlardan sonra hayata geçe- bilir. "Gelin, bizimlebirlikte FB'li, BJK'liişadamlan der- nekleri bir araya gelelim, sezon açılışından bir hafta önce basının, kamuoyunun katıldığıyemekli birkok- teyl düzenleyelim, federasyon da buna destek ver- sin". Bir ödül olsun. Her ay bir takımın en centilmen MUHARREM CANDAŞ: Güreş son demlerini yaşıyor Süvarioğlu ve Merter, fair-play anlayışının tribünlere yayılması için çalışıyor. taraftarı ve stadını seçelim. ENDER MERTER- 1905 GSYİAD Yöneticisi) Önümüzdeki yılda Türkiye'de oynanacak bir Şampı- yonlar Ligi finali var. Hem fairplay adına, hem de bu seçilmişlik adına çok önemli bir aktivite oluşturuyor bu ödülün verilmesi. Terim'in gitmesi yanlıştı - Galatasaray yönetimiyle aranız nasıl? - Katkıda bulunmak üzere kurulmuş bir dernek olduğumuz için özenle üzerinde durduğumuz bir yö- netim polıtikamız var. Aramızda fikır tartışmaları olur ama Galatasaray yönetimlerini desteklemek zorun- da olan bir derneğiz. Galatasaraylılık etıği ve ahlakı bunu gerektirıyor. Şartlar ne olursa olsun bana göre Fatih Terim'in gitmesi yanlıştır. Ama Türkiye'de tüm fatura antrenöre kesiliyor, sanki futbolcunun hiçbir su- çu yok, sanki yönetımin, hakemin, seyircının hatası yok. Canaydın hakikaten çok iyi bir Galatasaraylı. Maddi ve manevi çok fazla katkıda bulunmaya çalı- şıyor. Onun tüm bu çabalarına karşı böyle başarısız sonuç alınabiliyorsa bi- zım o yönetıme destek vermemiz ge- rekiyor. Bizim fonksiyonumuz ortalıkta fazla görünmeden Galatasaray'ın için- deki yapının taşlanndan biri olabilmek- tir. - Galatasaray'ın ligi kötü bir so- nuçla brtirmesini nasıl değerlendiri- yorsunuz? - Sportif başarısızlık yapılan diğer iyi işleri doğal olarak gölgeliyor. Dört yıl üst üste şampiyon olmak büyük bir ba- şarıdır. Sportif başarısızlık yaşanırken yönetimin gerçekleştirdiği çok önemli bir şey var kamuoyunun gözünden kaçan. G.Saray'ın elındeki bazı aktiflerin hu- kuksal ve idari sorunları çözüldü. Yöne- tim para, kaynak, borç sorunlannı hal- letmek adınaAysberg'in görünmeyen yü- zünde çok ciddi çalışmalar yaptı. Bir işadamı olarak yönetimin yapmak iste- dıklerini çok iyi anlıyorum ama taraftar bunları anlamaz, ilgilenmez. G.Saray'ın 100. Yılda çok önemli bir sorumluluğu var ki bu da şampiyon olmak. Ve ben G.Saray'ın 100. Yılda şam- piyon olacağına inanıyorum. G.Saray yine örnek olacak ENDER MERTER- Galatasaray şampiyonluğu yurtiçinde ve yurtdışında en çok tadan takım. Çok iyi bir Türkiye markasıdır. Çin'den Amerika'nın en batı- sına kadar tanınan tek Türk takımıdır. Bir iki yıl lider- liği kaçırmış olmak Galatasaraylılığımızı hiçbir şekil- de aşağı çekmez, tam tersine bizı daha çok hırslan- dırır. Ayrıca Beşiktaş'ın 100. Yılda şampiyon olması diğer büyüklerin de 100. yılda şampiyon olmaları ge- rektiği gibi bir durumu getiriyor ama ben buna katıl- mıyorum. Barcelona geçen dönem 100. yılında şam- piyon olamamıştır. Her başarısızlığın ardından mut- laka bir başarı gelecektir ve Galatarasay 100 yılında da yine Türkiye'ye örnek olacaktır. EMRE DÖKER / kinci Dünya Sava- şı'nın tüm dünya- da yarattığı dehşe- tin ardından yeni olimpiyat- ların Ingiltere'nin başkenti Londra'da yapılmasına ka- rar verilmiş ve Türk güreş takımı bu olimpiyatlarda fır- tına gibi esmişti. Ulusal ta- kımdan Mersinli Ahmet, Mehmet Oktav, Nasuh Akar, Gazanfer Bilge. Ya- şar Doğu ve Celâl Atik al- tın madalyayı boyunlarına takıp, Ulusal Marşımızı bin- lerce kişiye dinletmişlerdi. Halrt Balamir, Kenan 01- cay, Adil Candemir, Muh- lis Tayfur gümüş, Halil Ka- ya da bronz madalya kaza- nan güreşçilerimizdi. 1950'de de Stockholm'de yapılan Dünya Şampiyona- sı'nda Muharrem Candaş, Türkiye'ye modern güreşte ilk kez Dünya Şampiyonlu- ğu'nu kazandıran sporcu ol- du. Candaş. kendine özgü teknığıyle uyguladığı salto, supleks, burgu ile Türk gü- reş tarihinde unutulmaz bir yere sahip oldu. O günlerde bu gururu yaşayan Muhlis Tayfur ve Muharrem Candaş, şimdi- lerde güreşte yalnızca ka- zanma isteğinin ön planda ol- duğunu, seyir zevkinin kal- madıgını söylüyor. Tayfur, gü- reşte yenilik yapılmadığın- dan dertyanıyor: "Koskoca Izmir'de güreşe dair hiçbir çalışma ve istekyok. 24 yıl antrenöriükyaptım. Izmir'de- ki hemen hemen bütün gü- reşçileri çalıştırdım. Şu an hiçbirşeyyapamıyoriar. Çün- kü onlara Izmir olarak des- tek vehlmiyor. Güreşler ar- tık tat, lezzet vermiyor. Her- kes artık futbol futbol diye çırpınıyor. Bir çok yatırım burayayapılıyor. Güreş vedi- ğer sporiar unutuluyor." Muharrem Candaş Türkiye'ye modern güreşte i/k kez Dünya Şampiyonluğu'nu kazandıran güreşçi olarak tarihe geçti. Aynı görüşleri destek- leyen Candaş da, artık gü- reşçilerin hırs ve çalışma az- minin olmadığını üzerine ba- sarak belirtiyor. Candaş, in- sanların güreşten kaçtığını dile getirerek, "Bence, gü- reşçilerin şu an birçok avantajları var. Ankara'da güreş vakfımız var. Bizim çektiğimizi arkadaşlar çekmesin dryei985te kur- duk. Güreşe desteğim de- vam ediyor." diye konuşu- yor. "Şimdiki güreşçiler kurnazlıkyapmaktan başka birşeybilmiyor" diyen Muh- lis Tayfur, Hamza Yerlika- ya'yı ayrı bir yerde tutuyor:. "Bizimzamanımızdakioyun kalitesini yaşatan tek isim Hamza Yerlikaya. Onun • maçlannı, diğergüreşçileriz- lemeliler."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle