27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 »İSAN2OO4CUMA CUMHURİYET SAYFA ÇEVRE ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK Grönland adası, küresel ısınma yüzünden İOOO yıl içinde yok olacak. Haritalar değişecek DüıwanınçaüsıeriyorSıcaklıklar 30 dereceye kadar yükselecek •ANKARA (AA) - Türkiye, bu- gün ve hafta sonunda sıcak ha- vanın etkisi altına girecek. Sı- caklıklann 30 dereceye kadar çıkacak olması nedeniyle yurt- taşlann ve ilgililerin muhtemel orman yangınlanna karşı dik- katli olmalan istendi. Devlet Meteoroloji tşleri Genel Mü- dürlüğü'nden yapılan "mete- orolojik değerlendinneye" gö- re, önümüzdeki üç gün içeri- sinde yurt genelinde yağış gö- rülmeyecek. Halen mevsim normalleri civannda ve yer yer üzerinde seyreden hava sıcak- lıklan, hafta sonu daha da arta- rak normalin 8-10 derece üze- rinde seyredecek. Tanmda metil bromüp kullanımına kısıtlama • ANKARA (AA) - Ozon tabakasına zarar vermesi nedeniyle kullanımı Montreal Protokolü çerçevesinde azaltılması öngörülen ve tanmda bitki koruma ilacı olarak kullanılan metil bromür, 2007 yılından itibaren, zirai karantina ve taşıma öncesi kullanım dışında tüketilmeyecek. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan yönetmelik ile söz konusu maddenin zirai karantina ve taşıma öncesi dışında kullaıununı denetlemek amacıyla Ulusal Metil Bromür Strateji Üst Kurulu'nun kurulması ve görevlerini belirleyen ilgili yönetmelik maddeleri yürürlükten kaldınldı. Suda'sabotaj 1 araşürması • tZMtR (AA) - Izmir'de arkadaşlanyla yemek yediği restoranda içtiği sudan zehirlenerek öldüğü iddia edilen işadamı Müjdat Haşıcı'nın ölüm nedeninin adli tıp raporuyla kesinlik kazanacağı, ancak yine de îzmir'deki tüm su fabrikalan ve su satış noktalannın sıkı denerim altına alındığı bildirildi. İzmir İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, "Işadamının ölüm nedenı adli tıp raporunda kesinlik kazanacak" diye konuşru. yuva seçiyor I ANKARA (AA) - Akdeniz kıyılannda yaşam alanı bulan deniz kaplumbağalanna ait yuvalann yüzde 50'sinin özel çevre koruma bölgelerinde olduğu tespit edildi. Çevre ve Orman Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, özel çevre koruma bölgeleri kumsal alanlannda, deniz kaplumbağalanna ait ortalama 1000 yuva bulunduğu bildirildi. Dış Habetier Servisi - Grön- land'dakı buzdaglan ve adanın buzul tabakası. küresel ısınma yüzünden 1000 yıl ıçensınde yok olma tehlıkesıyle karşı karşıya. Avrupalı bilim adamlan, buzullann erime- sı durumunda. deniz seviye- sınin 7 metre kadar yüksele- ceği ve bütün dünyada de- niz seviyesinın altındakı kıyı şe- ritlerinin suyla kaplanacağı uyan- sında bulundu. Grönland adası, 12 milyon 352 bin kilometre kare ile kuzey kut- bundaki en büyük buz örtüsüyle kaph. Bu buz tabakası 3.04 km ka- lınlığında ve tabanı da deniz sevı- yesinin altında bulunuyor. Reading Üniversitesi'ndekı Had- ley Merkezi'nde iklimler konusun- da uzman olan Jonathan Gregory. oranımn artışına göre buzullar da o kadar hızlı eriyor. Bilim adamlan, buzullann erimesi durumunda, deniz seviyesinin 7 metre yükseleceğine dikİcat çekiyor. Bu da deniz seviyesinin altındaki kıyı şeritlerinin suyla kaplanması demek. Avrupalı meslektaş- recelik bir ısı artışını öngörüyor. Bu durumda, şu anda 2.5 mm olan ok- yanus seviyelerindeki yükselme yıl- lık 7 mm'ye çıkıyor. Grönland adasından uzun zaman- dır sürekli erime sınyallen alınıyor. Araştırmacılann 1999 yılında ya- yımladıklan raporlarda buz tabaka- sındaki yıllık incelmenın yaklaşık bir metre olduğu ifade edıliyordu. En son yapılan araştırmalarda da dünyadaki buzullann gıderek en- mekte olduğu belirtildi. Araştırma raporlarında, Alaska'da- kı buzullann küçüldüğü, Kuzey Buz Denizi'ndeki buz kütlelerinin son 30 yılda yüzde 30'dan fazla ınceldıği ve heryıl Hollanda'nın yüzölçümü büyüklüğünde buzulun eridiği be- lirtildi. GERİ lan ile Nature dergisine ver- diği demeçte bölgedeki yıl- lık küresel ısınmanın 2.7 santigrad derece olduğunu, bu yüzden yıllık erime oranlannın, yıllık kar yağışı oranlannı aştığını söyledi. E N KÖTÜ SENARYOLAR Isınma oranı ne kadar artarsa, bu- zullar da bir o kadar daha hızlı en- yor. Grönland'la ilgili hazırlanan en kötü senaryolar, ortalama 8 de- DÖNUŞÜ YOK Bilim adamlan, küresel ısın- manın böyle devam etmesi ha- linde bu yüzyıl sonunda Kuzey Buz Denizi'nde yaz aylannda hiç buz kütlelerine rastlanmaya- cağını da açıkladılar. Aynca buzul tabakalannın bir ke- re endıkten sonra bir daha oluşma- ma olasılığı üzerinde duran bilim adamlanna göre, karbondioksit se- viyesı kontrol altına ahnmazsa bu- zullann erimesinde, geri dönüşü ol- mayan bir noktaya gelinecek. Orman arazileri yapılaşma, çöp depolama, maden ve petrol aramasma açılıyor Ormanlara 99 yıDık talan A İ H ı İ K İ i ı m K İ ' S t * Güney Amerika ülkesi Peru'da, deniz ürünleri U l U i i r u y U l I d l imalathanelerinindenizikirletmesi nedeniylebin- lerce balık zehirlenerek öldü. Büyük Okyanus kıyısında korumaya alınmış olan Pa- racas bölgesinde yaşayanlar kıyılardaki balıkları topladılar. Yerli halk, kirliliği fab- rikaların yarattığını öne sürerken çevreciler, bölgede yeni kullanılmaya başlanan bir gazın da denize toksin bırakmış olabileceğini kaydediyoriar. (Fotoğraf: REUTERS) Yalnızca geçen yıl 24 bin kilometre karelik orman alanı yok oldu Amazon'a 'balta' girdiHaber Merkezi -Brezilya hükü- metinin istatistiklerine göre. Ama- zon ormanlanndan 2002 yılında 23.266 kilometre kare, 2003 yılın- da ise 23.750 kilometre kare or- manlık alan yok oldu. Toplam bü- yüklüğü 4.2 milyon kilometre ka- re olan Amazon'un şimdiye dek yüzde 20'si yok oldu. Söz konusu rakamlar kaybın en yüksek olduğu 9O'lı yıllann bile üstünde bir or- man tahribatını gösteriyor. nt\insnbc'deki habere göre bilim adamlan ormanlık alanlann yiti- rilmesinin küresel iklime doğru- dan etkisi olacağını vurguluyorlar. Küresel yağış rejiminin bozulma- sının yanı sıra bölgeye özgü bitki ve hayvanlann da yok olması La- tin Amerika'daki ekolojik dengele- ri altüst edebilecek düzeye ulaştı. A Ğ A Ç L A R KESJLİYOR... Amazon çiftçilerinin tanm alanı açmak için ağaçlan kesmesi or- manlann bu hızla tahrip edilme- sinde en önemli etken olarak gös- teriliyor. Hayvancıhk ve soya üre- timi bölgede halen en önemli ge- çim kaynaklan. Bu iki tip faaliyet de geniş ve düzlük alan gerektiri- yor. Çiftçiler bu amaçla ağaçlan te- ker tekerkesmek yerine kimi zaman toptan yakma yolunu seçiyorlar. DüNYANIN İLAÇ DEPOSU Avrupa kıtasınayakın büyüklük- teki Amazon, dünyanın akciğerle- ri olarak nitelendiriliyor. Bölge dün- yanın tüm bitki ve havyanlannın yaklaşık yüzde 30'una ev sahipli- ği yapıyor. Bitki zenginliği sayesinde. Ama- zon ormanlan birçok ilacın hamma- desini içinde banndınyor. Bu böl- genin yok olması tıbbi değeri yük- sek birçok ilacın hammaddesinin de yok olması anlamına gelecek. Yasa tasansının görüşmeleri sırasında söz alan CHP'li milletvekilleri, tasanyı, izin verilecek faaliyet alanlannın kapsamının çok geniş tutulması ve bundan sonra ormanlann talan edilmesine yol açacak olması nedeniyle eleştirdiler. ANKARA (CumhuriyetBürosu)- Plan ve Bütçe Komısyonu'nda. ormanlann 99 yılhğına çöp depolama, maden, petrol arama, haberleşme gibi alanlara açılma- sına olanak sağlayan yasa tasansı görü- şülerek kabul edildi. AKP hükümetinin yerel seçimler son- rası Meclis'te Plan ve Bütçe Komisyo- nu'na getirdiği ilk yasal düzenleme, ormanlann "talan" edilmesine yöne- lik "Orman Kanununda Değişiklik Ya- pıhnasma Dair Kanun Tasansı" oldu. Yürürlük ve yürütme hariç 2 madde- den oluşan tasannın 1. maddesi şu dü- zenlemeleri içeriyor: "Savunına,u]aşnn, enerjl, madenciUk, haberleşme, baraj, gökt, su, petrol, doğalgaz, çöp depola- ma, alryapı. sportifalan, ölçüm istas>on- lan, sağlık ve eğitinı gibi kamu yaran bulunan hizmederileUgiH her türlü yer, bina ve tesiskrin deviet ormanlan üze- rinde bulunması veya vapdmasının zo- runlu olması hatinde gerçekve tüzeUd- şilere bedeli mukabüınde Çe\Te ve Or- man BakanlığYnca izin verikbilir" Komisyondaki görüşmeler su^asında söz alan CHP'li milletvekilleri, tasanyı, izin verilecek faaliyet alanlannın kapsa- mınınçok geniş tutulması ve bundan son- ra ormanlann talan edilmesine yol aça- cak olması nedeniyle eleştirdiler. Istanbul milletvekili AK Kemal Kum- kumoğlu tasannın ormanlan 99 yılhğı- na pek çok faaliyet alanına acmasını eleş- tirdi. AKP'li Ruhi Açıkgöz Koç Üniver- sitesı'ni kastederek yasanın bundan ön- ce orman arazilerine kuruhnuş kamuya- ran olan tesislerin kurtanlmasına yöne- lık olduğunu belirtti. CHP'liler "Ya bun- dan sonrakiler?'' diye sorunca Açıkgöz "Onu da Çevre Bakanhğı denetiesin" di- ye yanıt verdi. Görüşmeler sotırasında tasan kabul edildi. Tasan, orman arazi- si üzenne kurulu Koç Üniversitesf ni kur- tarmak üzere çıkan, ancak 17 Arahk 2002'de Anayasa Mahkemesi tarafindan iki maddesi ıptal edilen yasanın söz ko- nusu ıkı maddesini değiştirmek üzere venlmışti. DUZYAZI ORHAIN BlRGİT 30 Yıldır Nerede miydik? Başbakan Erdoğan, Annan planının teslimıyetçi ol- duğunu söyleyenlere ateş püskürüyor ve "30 yıldır neredeydiniz" diye soruyor. Sanki Güney Kıbns'ta ya- şayanlar, bu 30 yıl içerisinde kuzeye göç eden eski kom- şularıyla bir an önce birleşmenin özlemini çekerek çi- çek üstüne çiçek göndermişler de, hem anavatan hem de KKTC bu dostluk duygulanna sırt çevirmiş gibi bir anlam çıkıyor Erdoğan'ın eleştirisinden. O 30 yıllık maratonun ilk başlangıç kavşağında gö- rev yapanlardan birisi olarak ya bilmediklerini, ya da unuttuklannı AKP Genel Başkanı'na anlatmalıyım. 15 Temmuz 1974'te Atina'nın arkasında bulunduğu Samp- son darbesi ile adada Enosis ilan edilmek istenildiği zaman, bugün güneyde toplanmış olan Rum halkının ezici çoğunluğu, uygulanan ulusal politikayı alkışlıyor- du. önceki gece Kjbns Cumhuriyeti Başkanı olarakAn- nan planına karşı çıkan Papadopulos, o dönemde de politikanın içindeydi. Papadopulos, önceki akşam yaptığı konuşmada hem 24 Nisan referandumuna "ohi" diyor; hem de kuzeydeki Türklerden "yurttaşla- nm" diye söz ederek onlann çatısı altında bulunduk- ları devleti "sahte" diye nitelendirmeyi sürdürüyor. Bu bakış açısı var olduğu sürece, hangi belgeyi im- zalar ve kâğıt üzerinde hangi çözümü onaylamış olur- sanız olun; yeni devtetin çoğunluğunu oluşturanlarca, azınlıksınız ve ikinci sınrfın insanlansınız. Zaten planın federal seçimlerie ilgili belgeler bölümünde Türklerden açık açık "cemaat" diye söz edildiğini de Ismet Ko- tak yazıyor. Banş Harekâtfnın tüm sorumluğunu üstlenen Ece- vrt hükümeti, Cenevre Antlaşması'ndan hemen son- ra, adada yaralan sarmak amacıyla girişimleri başlat- tı. Lefkoşa Havaalanı'nı, birisi kuzey, öteki güneye açı- lan iki kapıyla bağlatmak; birisi Rum, öteki Türk iki ge- nel müdürün değişimli olarak yönetimine bırakmak için girişimlerde bulundu. Maraş'ın bölüm bölüm es- ki sahiplerine verilmesi için adımlar atılmasını günde- me getirmek istedi. Bu iyi niyet girişimleri her seferin- de "olmaz" yanıtı ile geri çevrildi. Çünkü, Batı'nın acı- masız ambargosu işletilmeye başlamıştı. Yine çünkü adadaki Ingiliz üsleri, üçüncü garantör devlet olarak tngiltere'nin planlanna göre, sadece bu ülkeyi değil, ABD'yi de Ortadoğu'daki statejik ihtiyacı için tatmin edecek biçimde variıklannı sürdürüyordu. Otuz yıldır nerede olduğu bugünkü Başbakan tara- findan sorulan Cumhuriyet hükümetleri, ingiltere'nin sömürge olarak kullandığı topraklann soydaşlanmızın yaşam bölgesine düşen bölümlerini imar etti. Geniş yollar, havaalanlan yapıldı; bir devletin tüm ihtiyaçla- nnı karşılayacak kamu hizmetleri, KKTC'ye aımağan edildi. Adadaki 5 üniversitede 19 bin öğrenci, ulusla- rarası eşdeğerlerinin diplomalarını onayladığı düzey- de öğrenim veriyor ve tüm ambargolara karşın kuzey- de her yıl gözle görülür bir kalkınmanın varlığı hisse- diliyor. Erdoğan, elbette o otuz yıldır bir tek Türk'ün de, Ru- mun da birbirieriyle dalaşmadığını, uluslararası entri- ka oyunlannın piyonlan olmadıklannı ve bırbirlerinin bur- nunu kanatmadığını da biliyordur. Ama bu olgunun tek güvencesi de, 20 Temmuz 1974'ten bu yana adada konuşlanan Türk Banş Kuvvetidir. Annan planı 24 Ni- san'da yaşama geçerse, adadaki Türk kolordusunun forsu, 1 Ağustos günü törenle indirilecek, arkalannda Boğaz ve Karaoğlanoğlu Şehitliklerinde yatan 600 Mehmetçiği bırakarak anavatana dönecekler. Bu bü- yük dönüş için, acaba "Komutanlar ne düşünüyor" diye merak edenler arasında elbette ben de vanm. Çar- şamba günü bu merakımı aydınlatmalannı dilediğim yazım hâlâ yanıtsız kalıyor. Gelecekte yeni bir oluşum içindeki Kıbns adasından Türkiye'ye yönelecek teh- ditler boy verirse, o 600 şehidimiz mi, ayağa kalkarak görev yapacak? Referanduma Alman vakfının eli Sayın Genelkurmay Başkanı'nın, kendisinetelefon- laulaşabilen Denktaş'a "MGK'deanayasalsınıriariçin- de ancak bu kadannı_ yapabildik" dediğini dün Milli- yet yazıyordu. Sayın Özkök, böylesine tedirgin bir çe- kingenlik içindeyken Kıbrıslı dostum Ismet Kotak, "Devletten Cemaata Tenzili Rütbe Ederken" başlıklı yorumunda, 24 Nisan halkoylamasına hiç ilgisi olma- yan yabancı ellerin kanştığını anlatıyor: "Geçmiş seçimde yaptıklan gibi Alman Ebert Vak- fı'nın parasının nasıl kullanılacağını Girne'deki Lam- busa Hote/'de b/raraya gelerekplanladılar. Alman vak- fı yöneticilen, Türk-Yunan Kıbnslı Türk ve Kıbnslı Rum gazeteciler ve KKTC Başbakanı ve ekibi ile otunıp sa- dece kahve içmediler. CTP Genel Başkanı, aynı za- manda Başbakan olduğunu unutarak çocukaJdatırgi- bi kendilerini suçüstü yakalayan ARTkameramanı ve muhabirine kendi aralannda sohbet ettiklerini söyle- di. Ebert Vakfı temsilcileri, gazeteci arkadaşlan Çan- dar, Metin Münir, Erdal Güven, Hasanlanmız ve ge- risi kahve içmek için mi onca yolu teptiier?.." Annan operasyonunu sonuçlandıracak bir halkoylamasının so- nucu, Alman Ebert Vakfı ve öteki yabancı kuruluşlan niçin bu kadar ilgilendiriyor? Bir esnaf kuruluşu, milyarlarca lira harcamayı göze alarak gazetelere tam sayfa verdiği Annan operasyo- nu savunması ilanları ile gerçekleri bırakarak kendisi- ne dikte edilenleri kamuoyuna vutturmaya çalışıyor. Ku- zeyde işleyecek havaalanlannın ve limanlann variığın- dan söz ediyor. Oysa yaptığı konuşma ile tüm millet- vekillerinin de onurunu yücelten Onur Oymen, Ab- dullah Gül'e soruyor "Bizdeki belgeyegöre Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin kendi özgür iradesiyle kullanacağı 1 metrelik sahili olmayacak; bunu biliyor musunuz? Planda hava ve kıta sahanlığı belgeleriniokudunuzmu?" Dışişleri Bakanı önüne bakıp yanıt vermekten, med- ya da bu gerçekleri nakletmekten kaçınıyor. Tıpkı Ça- lışma Bakanı'ntn plana karşı çıkışını, gazetelerimizin, televizyonlarımızın insanın köpeği ısırması kuralına tam uygun bir haber olarak görmek istemediği gibi. Bu yaşamsal konudaki düşüncelerini öğrenmek için konuşmalarını istediğimiz makamlar, hâlâ ve niye susuyoriar? Not: istanbul Milletvekili Onur öymen'in tarihi konuş- masının tam metni internette "www.guvercinevi.neHe bulunabilir. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(a e-kolay.net 100 milyarlık siyanür davası • ANKAR4 (ANKA) - Bergama'da siyanürle altın çıkaran Normandy Madencilik, TMMOB tarafindan hazırlanan bir kitapta şirketin küçük düşürüldüğü gerekçesiyle kitabı basan Jeoloji Mühendisleri Odası'na 100 milyar liralık tazminat davası açtı. Bergamalı köylülerin savaşımına yıllardır destek veren TMMOB'nin şirketle ilgili çalışma kitabı mahkemelik oldu. Normandy, kitabın şirketin itibannı sarstığını, kamuoyu nezdinde maddi kayıplara neden olduğunu savundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle