Katalog

SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 2004 CUMA 14 KULTUR [email protected] Tiyatro 77'nin oyunu, yaşamın kanıksanmış görüntülerine farklı bir açıdan bakıyor Adamınbiribirgün...• Danslanyla, müzikleriyle, şenlikli bir kabare olan 'Adamın Biri', şaşırtıcı, komik, komik olduğu kadar da trajik bir öyküyü ve aslmda herkesin tanıdığı ama hiç kimsenin kim olduğunu bilmediği 'Adamın Biri'ni anlatıyor. NENAÇALİDİS 10 yıl önce, Hakan Pişldn ve bir arkadaşı tarafından kurulan Tiyat- roTi şimdilerde yolunu Evren Du- yal'Ia sürdürüyor. *Ada', "Adam Adamdır', 'Getto', BekJeme Oda- sı\ 'Sakjncası Yoksa Başka Şeyler- den Konuşalım!\ "Masal Bu Ya...' oyunlannı sahneleyen topluluk, şim- diJerde 1905-1942 yıllan arasında ya- şamış Rus öykücü-şair Daniel Kharms'ın çeşitli öykülennden yo- la çıkarak oluşturduklan 'Adamın Bi- ri_' adlı oyunu her cuma saat 20.00'de Maya Sahnesi nde sahneliyor. Hakan Pişkin ve Birgül Oğuz'un yazdıklan oyunu Hakan Pişkin yö- netiyor. Hakan Pişkin. E\Ten Duyal ve ŞevkiÇepa'nın rol aldıklan oyu- nun dramaturgisi Birgül Oğuz'a, müzıkleri Ayhan Oztürk'e, dans dü- zeni Leman Yılmaz'a, dekor tasan- mı Ozgür Arslan'a, ışık tasanmı ise Yüksel Aymaz'a ait. 'Adamın BirL.', çok parçalı bütün- lüğü içınde yaşamın kanıksanmış görünümlerinin bambaşka görme Oyuncular ve orkestra, oyundan bir saat önce Bevoğlu'nun sokaklannda hem çalıyor. hem de seyirci topluyorlar. biçimlerine de açık olabileceği gö- rüşünü savunmakta. Bu yaklaşımın bir sonucu olarak bu oyunda, yıne- lenen saçmalıklann nasıl da doğal bir insan ahşkanlığı durumuna ge- lebileceğı, bütün saçmalığı içinde or- taya konuluyor. Danslanyla, müzik- leriyle. şenlikli bir kabare olan 'Ada- mm Biri', şaşırtıcı, komik, komik ol- duğu kadar da trajik bir öyküyü ve aslında herkesin tanıdığı ama hiç kimsenin kim olduğunu bilmediği 'Adamın Biri'ni anlatıyor. T.C KÜLTÜR ve TURZİM BAKANLIĞI IDEVLETTİYATROLARI 'GENELMUDURLUGU ISTANBUL DEVLET TİYATROSU MÜDÜRLÜĞÜ Bu oyunda kendilerince pek çok farklılığı bir araya getirmeye çalış- tıklannı söyleyen Pişkin, sözlennı şöyle sürdürüyor: "Çok uzun bir dramaturgi çalış- ması yapök. BelH bir noktadan son- ra yazar, yönetmen, oyuncu ve dra- maturg bir araya gelerek çahşmay a başladık. Belki kendimize tam ola- rak yazar dememiz doğru olmaz, ama kendi tiyarromu/ için yapmak istediğimiz tiyatroyu hareketJendi- recek bir kalem ovnarmak istedik Tiyatro Boyalı Kuş DIS SES 9 Nisan Cuma Saat: 20.30 bu oyunda. Kendi özgiin işinıizi or- taya çıkarmak istetlik. Bu farklı bu- lunabilir, zaten biz bu farklılıkia yıl- larca savaştik." Bu tür oyunlara ilk başladıklann- da daha yalnız olduklarının altını çizen Hakan Pişkin, artık bu yolda yalnız olmadıklannı, genç oyuncu- lann da bu rürçalışmalarayöneldik- lerıni söyledı. Yaptıklan çalışmalarda var olan ka- lıplan lardıklannı belirten Pıştan, tam bu noktada da sıkıntı çektiklerinin altını çizip. eleştirilerek sınırlandı- rıldıklarını belirtiyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra avangard akımlann türediğini be- lirten Hakan Pişkin, bu dönemde as- la birleşmez denilen unsurlann bir- leşmeye başladığının altını çiziyor. "Bu lasa süre içinde çok şey ortaya çıkü" diyen Pişkin, modern sanatın günümüzde bu noktalardan beslen- diğini ve herkesin değişen çağın ti- yatrosunu yapmak zorunda kalaca- ğmı söylüyor. Yönetmen, bu tür işlere soyunan genç tiyatrolann varlığından söz ederken bu tür yenilikçi yaklaşım- larla ayakta durmanın ciddi ve zor bir şey olduğunu belirtiyor. Tarihte bu tür konular hakkında ciddi sıkın- tılar olmasına karşın bu anlamda ti- yatronun daha anarşist, daha kendi sözünü söyleyen bir sanat bıçimi ol- duğunu ifade ediyor. lleride gosteriye dönüşecek Her tiyatronun olduğu gibi Tiyat- ro Ti'nin de en büyük derdi seyirci. Tiyatro Ti'nin oyunculan ve orkest- ra, oyun başlamadan bir saat önce Beyoğlu'nun sokaklannda dolaşıp bu müzikal oyunda yer alan parça- lardan bölümlersunarak kendi ızle- yıcilennı kendileri topluyorlar. Şim- dılik sadece oyunda yer alan parça- lan seslendiriyorlar, yakında bu bir göstenye dönüşecek. Bu gösteriyle popüler kanallan zorlamak ve yararlanmak istedik- lennin altını çizen Pişkin, müziğin günümüzde çok popüler olduğunu belirtiyor. Aynca, tıyatrolannın ken- di ölçülerini ve özgünlüklerini bu- luşturma gibı bir çabası olduğunu da vurguluyor. (0 212 252 74 52) Hafta içi 20.00 Cumartesi 15.00 / 20.00 Pazar 15.00 Taksim Sahnesi 0212.249 69 <w NeilSimon Güneş Çocuklar 9-10-11-27 28-29-30 Nısan Darıo Fo Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü 20-21-22-23-24 Nisan N.VGogol Müfettiş 13-14-15-16-17-18 Nısan Erıc Vos Dans Eden Eşek (Muzıklı Cocuk Oyunu) 20-21-22-23 24-25 Nısan Saat: 14.00 AKM Aziz Nesin Sahnesi 0212.245 25 90 Martın McDonagh Leenane'in Güzellik Kraliçesi ** 27-28-29-30 Nısan AKM Aziz Nesin Sahnesi 0212.245 25 90 Edıp Cansever Ben Ruhi Bey Nasılım 20-21-22-23-24-25 Nısan Memet Baydur Kamyon 13-1^-15-16-17-18 Nısan AKM Oda Tiyatrosu 0212.245 25 90 Aleksandr Gelman Bankta İki Kişi 9-10-11-20 21-22-23-24-25 Nısan Martın Cnmp Kır 27-28-29-30 Nısan Yakup Kadrı Karaosmanoğlu Yaban 13-14-15-16-17-18 Nısan AKM Büyük Salon 0212.245 25 90 Nazım Hıkmet Kuvayi Milüye r 18 Nisan Ronald Topor Topor Partİ (AntalyaDTYapımıl 9-10-11 Nisan Gişe Çalışma Saatleri: Pazar ve Pazartesi: 10.00 -19.00 Salı, Çarşamba, Perşembe, Cumartesi, Pazar: 10.00 - 20.00 İnternet gişesi: www.istdt.gov.tr Toplu Satış Rez: 0212 292 39 00 111 / Öneri Dilek Şikayet Hattı: 0212 293 61 61/5 Bılet Fiyatlârı:6.000.000 TL. 4.000.000 TL. Cocuk Oyunları: 2.000.000 TL. OYUNCUlAfl TİYATRO KAHVE IstıklalCad Rumelı HanKst 2 iRebulEcz ustjjBevoğlu Re2 Te) 0212 245 13 14 EVVEL Z İÇİNDE. AMAN - k u k l a | 11 Nısan Pazar Saat 12 00 25 Nısan Pa2ar Saal 12 00 Ortako/Afife Jale Sahnea «^MURTAZA 16 Nısan Cuma 20 30 Çevre Tiyatrosu 7 Nısan Cumartesı 20 30 Çevre Tiyatrosu 19 Nısan Pazartesi 20 30 AMe Jale Sahnesi TICKEJJURK MEHLİKA BAŞ "Kediler" Camaltı Resimleri • OTAR SHARABIDZE Seramik Sergisi 5 Nisan -1 Mayıs 2004 Galerımız Pazar harıç tıergün 10 00-19.00 arası açıktır. Tel: 0212. 227 86 40-227 03 28 Nüzhetiye Cad. No: 36 BEŞİKTAŞ • İSTANBUL jlanfonnrz İçin: (021]) 2« W 7J [email protected] KOMEDİ 2BÖLÜM Yazar Cevren C*N KAPYALJ ;«KO- PlERRE COflMOUU •<OSt,rn ÇOCPAN İLHA* •foneter ÇET»I AKCAN Saskın Asıklar SU.TlKFUOCH KDEVIMSMKâU U AÜBASAI K _ KOMEDİ 2 BOLUM J " komik para KEFOIALEK- S«OE SELCUK: ÇETMAKCAM-VEVSaDKB! ElKTORM-HÛSEmEUtAUtUfi [email protected] [email protected] »ww.t«w«W<!m.com.tr FERNANDO KRAPP BANA MEKTUP YAZMIŞ Yazan Çeviren Yöneten Dekor Kostütn Müzik >T ankred Dorst >Zeynep Avcı >lşıl Kasapoğlu >Duygu Sağıroğlu >Canan Goknı >Joei Sımon Oyuncular Femando Krapp >Selçuk Yontem Julia >Tılbe Saran Kont Baba Her Cuma Her Cumartesi >Bekır Aksoy >Cuneyt Turel > 20.00 > 17.00/20.00 AKBAMK AkbMk Kûrtûr Sarut Merkczi saior'ara ^ıretnlme'c ıçi" dawtıye « bıietenr Odceoen al nmi^ oima;ı Sinema Sanat GalericiHğin yeni boyuûan AYŞEGÜLGÜÇHAN Sanat üretıminin ızleyi- ciyle buluşmasını sağla- yan sanat mekânlannın Türkıye'dekı geçmışi ol- dukça kısadır. Müze dı- şındaki sanat mekânlannın en yaygın olanı galericili- ğin ise, son otuz yılın ol- gusu olduğu söylenebilir. Kültür politikalannın bir uzantısı olarak Cumhuri- yetin ilk yıllannda sanat, de\let tarafından destek- lenir ve ızleyicinin sanat ürünlerini görebılmesi devlet resim ve heykel ser- gilen aracılığıyla gerçek- leşir. Proje 4L tstanbul Gün- cel Sanat Müzesi'nden sonra 2004 yılında Istan- bul'da yenı bir sanat me- kânı daha küratörlü sergi politikası izleyeceğıni bil- dırerek çalışmaya başla- dı: Sıemens Sanat. Küra- törlü sergi mekânı zinciri- nin son halkası olan mer- kez, Alman küratör Mar- cus Graf la birlikte ikinci sergisini gerçekleştiriyor. ilk sergiden başlayarak po- litikasını belli eden ve kü- ratörlü çalışacağını açık- layan merkezin yönetici- si Oğuz YSMIZ ve küratö- rü Marcus Graf, güncel sanat formlan ile çalışan genç sanatçılan destekle- yeceklerini açıklayarak sergi şansı bulan yerleşik sanatçıların tersme, bu şan- sa güçlüklerle ulaşabilen genç sanatçılara önemlı bir mesaj gönderiyorlar. Merkezde açılan her iki sergi de bu mesajın yeri- ni bulduğunu kanıtlaya- rak çoğu üniversiteden ye- ni mezun genç sanatçıla- nn işlerinın sunulduğu ser- giler olarak sanat günde- minde yerini aldı. Mekân- da altı genç sanatçının; l luç Ali KıJıç, Yasemin Nur Tokso\; Ceren O> kut, Ergün Yüdız, Zeyno Pe- künHi ve Arzu Berber'in çalışmalan 28 Nisan'a dek Siemens Sanat"ta izleyi- ciyle buluşuyor. \AZIODASI SELtM tLERt Çılgın Gibi' Suat Derviş'in yapıtlan yeniden yayımlanıyor. Dilerim bu kez ilgi devşirir. Çölde yağmur damlası- na dönmez. Siyasal inançlan, kavgası sebebiyle hemen hep unutturulmuş Suat Derviş, çağdaş edebiyatımızın önemli biryazandır. "Insanca yaşamak" konusun- da çığlığa varmış bazı sayfalan onun eserinde bu- labilirsiniz. Romanlan arasındaki Çılgın Gibi (Doğan Kitap, 2004) acı bir aşk romanı. Aşka farklı açılardan yak- laşmış; 1940'lann modası aşk ve karasevda ro- manlanna hem akraba, hem detümüne "üveykar- deş". Bu, belki de Suat Derviş'in toplumsalcı tutumun- dan, dünyaya bakışından, insan ilişkilerinde para iktidanna nefretinden kaynaklanıyor. Altmış yetmiş yıl öncesinin Türkiye'sinde aşk ro- manlan adeta modaydı. Okurlar, sonu mutlu biten aşk romanlanndan sevinç duyuyoriar, acıklı biten- leriyse gözyaşlarıyla okuyorlardı. Ne sinema, ne televizyon dizileri. Aşk, macera, pembe rüyalar, gerilim, merak, hepsi aşk romanla- nnda. Böylesi bir ortamda kaleme alınmış Çılgın Gibi, okurun beklentilerine ters düşecek kadar donuk, uzak, mesafeli, endişesi derin bir aşk romanıdır. Çok satış gayesini bir yana bıraktığından, kitle- lerce benimsenmemiş. Ne var ki, bunca yıl sonra da hayranlık uyandınyor. Romanda, bilinen, beylik iskelet tersinden kurul- muştur. llişkilerin özünde, sevgi, cinsellik ya da şef- kat, birbirine bağlanış, sadakat sürgün vermez. lliş- kiler, çıkar ilişkileridir. Dahası, gözü dönük çıkar iliş- kileri. Romanın kadın kişisi, hayatı bir acı içinde, bek- leyiş ve tasa içinde sönüp gidecek Celile, bu sö- nüp gidişe, çıkariann, para pul hesaplannın, serma- ye dünyasının, haksız servetin yol açtığını ne ölçü- de algılamaktadır? Roman kişisine 'yo/gu"bilinçyapıştırmayan Su- at Derviş, olup bitenleri serinkanlılıkla anlatırken, bi- linç ışımasını okurdan bekler... Suat Derviş, 1940'lar Istanbul'unda "aşk"\r\ na- sıl maddileştiğini, sermayenin bir öğesi haline ge- tirildiğini ustaca anlatır. Alışılagelmiş aşk romanla- nnın göremediğini ya da görmekten, saptamaktan uzak durduğunu, bu roman, hayli erken, öncü bir tutumla dile getirmiştir. Celile, böylesi bir ince tahlilin, teşrihin ortaya çı- kardığı kişidir. Suat Derviş'in üslupçuluğuna, daha ilk yapıtla- rında, Ahmet Haşim dikkat çekmiştir. Dönemin büyük ustası, Suat Derviş'e başanlı bir edebiyat ya- şamı diler. Çılgın Gibi de üslupçu bir roman. Suat Derviş, "Ce- lile maîkuşlann kanattannı istiyordu" diyor. Ceİile'nin 0 mavi kuşlara, mavi kanatlara neden kavuşama- yacağını roman yansıtıyor. Çılgın Gibi benim çok sevdiğim bir romandır. Onu, yıllar önce, Semih Lütfi Kitabevi'nin tozlu raf- lannda bulmuştum. Yan yana duran, okurlar bek- leyen bir dolu Çılgın Gibi... Oysa bu güzel eser, zamanına -ve bugüne- ne çok şey söylüyor! Muhsin'in şu müthiş sözü mut- laka dikkat çekmeliydi: "Nikâh cüzdanının yerini çek defteri tutmaz mı?" Şimdi her şeyin yerini çek defterieri tutabiliyor. Suat Derviş'in gazetelerde tefrika halinde kalmış romanlan günün birinde kitaplaşır umudunu hâlâ ko- ruyorum. Düşünceleri dolayısıyla hırpalanmış, hayatını be- del ödemek üstüne kurmuş Suat Derviş, kişiliğin- den de çok etkilenecegimiz bir yazar. Onu günde- me getirmenin yollannı aramalıyız. Öneriler; Kitap / Gümüş Gece, Nalan Barbarosoğlu, AJkım Yayınlan, {"Gölgeli Gece" unutulmaz bir öykü!) Fotoğraf yarışması sonuçlandı • KûMr Senisi - tFSAK bünyesinde her ayın ilk pazartesi günü 'SiyahBeyaz', ilk perşembe günü de 'Saydam" dalında yapılan ve bu ay konusu 'Doğa' olarak belirlenen ayın yanşması sonuçlandı. 'Saydam' dalında Hakan Hatay, Eray Turgay ve Muhsin Divan başan ödülünü alırken 'Siyah/Beyaz' dalında ödüle değer yapıt bulunamadı. Ödüllü yapıtlar 1 Mayıs'a kadar ÎFSAK Nurettin Erkılıç gösteri salonunda sergilenecek. K Ü L T Ü R # Ç t Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I