Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2004 PAZAR SAGLIK 300 saatlik eğitim gerekli G enel Masör ve Spor Masörieri Biıiiği Derneği 1987 yılında kuruldu. Masörlük yapan insanlan bir birlik aftında toplamak, eğrtimleri konusunda çalışma yapmak ve masörlüğe saygın bir yer kazandırmak amacıyla kurulan derneğin, 950'ye yakın üyesi bulunuyor. Bilimsel anlamda eğitim almış sertifikalı, diplomalı üyeler arasında fizyoterapistler, Çin nokta masajı uzmanlan ve hekimler yer alıyor. Türkrye'de masaj adı altında gazetelere verilen ilanlaıia kadın pazarlandığını anımsatan Genel Masör ve Spor Masörieri Birliğr Derneği Başkanı Dr. Hüseyin Boztepe, "Bundan 10 sene önce, bu tür ilanlar çok yaygındı. Ancak, demeğimizin çalışmalan ve çabalanmızla gazeteler de sertifikası olmayan masaj salonlannın ilanlannı vermiyor" dedi. Bilimsel anlamda sertifikası ya da diploması olmayan eğitmenler aracılığıyla masörlük öğrettiklerini iddia edenlerden de rahatsızlık duyduklannı ifade eden Boztepe, "60 saatlik eğrtimlerle masaj öğrettiklerini iddia ediyoıiar. Masaj çok ciddi bir yöntem, özellikle fızik tedavide ve bedenin teşhis tedavisinde önemli bir yöntem. Masaj yaklaşık 300 saatlik bir eğitimden sonra uygulanabilir" diye konuştu. Boztepe, masaj eğrtimi içinde anatomi, fızyoloji, terminoloji, ilk yardım, hijyen, spor sakatlıklannda ilk yardım, ilk yardımda taşıma ve kurtarma, genel masaj teorisi, pratiği, estetik yüz masajı gibi dersler bulunması gerektiğini söyiedi. Eğitimli biri tarafından yapılınca yararlı olan masaj, yanlış parmaklann eline geçince sakat bırakabiliyor ^kılışeldezehir,doğrueldeilaçŞULE KÖKTÜRK "Omzum furuldu. bovnum ağnyor, bacağıma kramp girdi, keşke bir masaj yapan oba" dıye düşündüğümüz ve söylendığımız zamanlar az değıldır. Ancak masaj eğitimli ellerde yapıl- madığı zaman sakat bırakabiliyor. Türkıye'de Çalışma ve Sosyal Güvenlık Ba- kanhğVna göre meslek olarak kabul edilme- yen masörlük. Gençlik ve Spor Genel Müdür- lüğü'nün yönetmeliklennde spor masörlüğü adı altında meslek olarak geçıyor. tşyerlerinde verilen masaj hizmetinin yanı sıra, güzellik merkezleri, saunalar, 4-5 yıldızlı otellerin özel sağlık bölümlennde altemanf tedavi yöntemı ola- rak kullanılıyor. DOKUNMANIN ÖNEMI ii A Imanya'da İkinci Dünya Savaşı'ndan r \ sonra bir öksüderyurdunun doktoru. bir gnıp çocuğun çok daha sağfakfa olduğunu fark ediyor. Bunun nedenini araşüran doktor, o ço- cukJara bakan hemşirenin yemek yedirmeden önce, çoculdara dokunduğunu, sırtiannı srvaz- ladığuıı ve güzel sorier soylediğini fark ediyor." Dokunmanın insan üzerindeki etkısmı bu ör- nekle açıklayan Genel Masör ve Spor Masör- ieri Birlığı Derneği Başkanı Dr. Hüseyin Boz- tepe, masajın anatomik, fizyolojik, fonksiyonel ve psikolojık etkı gösterdığini belırtiyor. Ma- sajın eğitim alrruş kışılerce yapılması gerekti- ğini vurgulayan Boztepe, yapılan el hareketle- rinin vücudun hangi bölgesınde ne şekilde kul- lanılacağının iyi öğrenilmesi gerektiğine dikka- ti çekiyor. a 669 MASAJ NOKTASI I nsan vücudunda merkezi sinir sistemıne bağ- I lı 100 sinir hattı bulunuyor. Japon nokta ma- sajına göre ise tüm vücurta yer alan 669 nokta- dan 50"ye yakını başta yer alıyor. Masajın yan- lış uygulanması durumunda gevşeme yerine kasılmaya neden olacağını ifade eden Boztepe, "Bu da dokulardaki dolasımı arttırarak beslen- meyi çoğaltmak yerine dokularda dolaşum en- gdİeyip beslenmeyi azaltır. Böyle olunca da ma- sajdan istediğinıiz sonucu elde edemeyiz" diyor. Masaj konusunda uzman olmayan kışilerin omurga problemleri olanlara bıle masaj yaptı- ğına dikkatı çeken Boztepe, bu tip uygulama- lann sakatlıklara yol açabileceğinı vurguladı. Bi- limsel masajın ükemizdeki gelişiminin çok geç ve yavaş seyrettiğıne işaret eden Boztepe, "Ma- saj istisınaraaçıkbir konu. İnsanlann nıasörüm deyince baktşı değişhordu. Bu daha önce yapı- lan yanhş uygulamalardan kavnaklandı. Bugün dernekçe venöğfaniz mücadek* sayesinde insan- lann bakış açılan değisti. Masörlük de saygm bir meslek olarak kabul edilmeye başlandT diye konuşuyor. POZİTİF ENERJİ AKTARIMI Masaj sırasında kan dolaşımını arttırarak tedavi etmenın yanı sıra, dokunan masör pozitif enerji aktanmı yapıyor ve enerji aktan- mı kişide olumlu sonuçlara yol açıyor. Masaj uygulayan kişinin negatif enerji de aktarabile- ceğine dikkati çeken Boztepe, eğer masör psi- kolojik olarak masaj yapmaya uygun değilse o günlerde masaj yapmamalannı önerdiklerini söyiedi. UZAKDOĞU İÇİN TEDAVİ Uzakdoğu ülkelerinin masajda daha önde olduğuna dikkati çeken Boztepe. şöyle ko- nuştu: "Uzakdoğu'da 7 yaşına gelmiş bir çocuk muhakkakmasaj öğrenmelidir. Masaj onlariçin bir teda\i yöntemi, bir sağlık yöntemi, kültürle- rinde masajın çok ciddi bir yeri var." Tarihin başlangıcına dayanan rnasaja, Mısır hiyerogliflerinde, Girit kalıntılanndaki resim- lerde rastlamak mümkün Eski Yunan'da, are- nada yanşmadan önce masaj yapıldığına dair resimlerin bulunmasının yanı sıra, Türklerde de ilk tıp kataplannda masajın uygulandığını gös- teren minyatürler bulunuyor. Günümüze dek vücudun tanınmasıyla bırlikte çeşitleri de artan masaj her derde deva olarak gösteriliyor. HAMİLELİCİN İLK 3 AYINDA ZARARLI Sıcak taş terapisivolkanik dağlann eteklerinden temin edilen ısrtılmış ve soğutulmuş bazalt taşlanyla özel bir teknikle uygulanıyor. Taşlar yardımı ile bedene uygulanan ısı, bedenin derinliklerine nüfuz ettirilerek kan dolaşımının hızlanmasını ve kaslann, dokulann ve hücrelerin daha çok oksijenle beslenmesini sağlıyor. Taşın sıcaklığı ile kan dolaşımının anında harekete geçmesi nedeniyle normal ovma hareketine göre on kat daha etkili. Derin dinlenmeyi sağlayan masaj, kronikleşmiş sıkıntılar, bel ve sırt ağnlan, uykusuzluk, regl sıkıntılan, dolaşım, sindirim, solunum sorunlan, kas, kemik, eklem rahatsızlıklan, günlük yaşamın getirdiği yoğun stres gibi sorunlann giderilmesinde kullanılıyor. Masajın zararlı olduğu ve yapılamayacağı durumlar da bulunuyor. Dolaşımının hızlanmaması gereken tansiyon hastalan, anevrizmalı hastalar, kaslannın gereğinden fazla gevşememesi gereken hamileler bunlann başında geliyor: Masajın hamilelere ilk 3 ayda düşük riski nedeniyle uygulanması önerilmiyor. Ancak, bel ve sırtına 3 aylık dönemde masaj yapılabiliyor. • Beyinde anevrizması olanlara, tansiyon hastalanna, çok fazla akut ağnsı olanlara agnyı gizlememek ve nedenini bulabilmek için, romatoıt artrit gibi eklem hastahklan olanlara yapılmaması gerekiyor. • Refleksolojinin kanser hastalanna uygulanmaması öneriliyor, Aromaterapide lavanta, papatya gibi güvenlı yağlar dışmda kalanlann mutlaka bir uzmanca önerilmesi veya uygulanması gerekiyor • Sara, diyabet, astım ve benzeri rahatsızlıklan olanlara aromaterapi önerilmiyor Derin temizleme veya kuvvetli peeling ile aynı gün aromaterapi uygulanmaması gerekiyor. • Aromaterapi uygulamasından sonra 12 saat güneşe çıkılmaması da uzmanlann önerileri arasında yer alıyor. BEDENİN AYNASI AYAKLAR Refleksoloji, ayaklarda bedenin tüm bölgele- rine, organlanna ve sıstemlenne karşılık ge- len refleks noktalan olduğu prensibine dayanıyor. Ayaklara uygulanan özel ovma hareketlen ile vü- cudun belli bölgelerinde bloke olmuş enerji çö- zülerek bedenin kendi kendisini ıyileştirme gücü harekete geçirinliyor. Milartan önce 5 bın yıllanna, Mısır firavunla- raıa kadar uzanan bir tedavi yöntemi olan reflek- solojinin, Hindıstan'da, Japonya'da, Çın'de ve Amerika'nın yerli Kızılderili medeniyetlennde de bilindıği kaydediliyor. Dr. VVuüam Fitzgerald tarafindan 1900"lü yıl- larda yeniden keşfedilen refleksoloji bir ağn kes- me yöntemi olarak kullanılmaya başladı. Reflek- solojide kendi kendinı iyıleştınne gücü harekete geçirilmış beden, insana rahatlama, kalıtelı bir uyku ve toksinlerden annma sağlıyor. Bağışıklık sistemini de güçlendiren refleksolo- ji stres. yorgunluk, uykusuzluk, migren, başağn- sı, kadın hastalıklan, menopoz, regl sorunlan. kabızlık, hazımsızlık. sırt ağnsı. romatızma, si- yatik, eklem iltihaplanmalan. sinüzit, astım. pros- tat gibi sorunlann giderilmesinde etkıli. BAŞ MASAJI Aromatık Hint baş masajı çampisaj, 5000 > ıldır Hındistan'da uygulanan "yaşam bi- Kmi"" olan Ayurveda'nın içinden doğdu. Ayur- veda felsefesıne göre, sağlıklı bir beden için ma- sajın iki önemli rolü hücre ve dokulann bes- lenmesı ile bedenin toksinlerden annması. Dış etkenlenn başında gelen stres, üst beden ve baş bölgesinde enerj inin bloke olmasına neden oluyor. Bu blokaj konsantrasyon bozukluğu, depres- yon gibi zihinsel ve kas tutulmalan. baş ağn- lan gıbı fiziksel sıkıntılan meydana getiriyor. Çampisaj üst beden. sırt. omuz. boj-un. saç de- nsı, saçlar % e yüze aromatık özyağlarla uygu- lanan özel tekniğiyle kaslan rahatlatarak kan dolaşımını hızlandınyor. Çampisaj zihni dın- lendiriyor ve rahatlatıyor, bedenımıze sıkışıp kalmış duygusal sorunlanmızdan anndınyor. Böj'lece dinlenmiş bedenin ıvileştırme gücü or- taya çıkıyor. SELÜLITLERE MLD Manuel lenfdrenaj (MLD) masajı, lenfsis- temının elle manipüle edılerek bloke ol- muş lenf sıvısının serbest akımının sağlanma- sı teknığı olarak bılımyor. MLD sınır sistemı- ne etkı ederek ağnlan azaltıyor, derin rahatlık sağlıyor. Lenf akımını arttıran masaj bağışık- lık sistemini güçlendiriyor. Şiş topuklar, bacaklar. toksin bınkmesı, se- lülit ve kilo problemi, sıvilce ve diğer cılt problemleri, ameliyat öncesi ve sonrası sıkın- tılar. toksin birikmesi, selülıt ve kılo problemi masajın deva olduğu sorunlar arasında yer alı- vor. Eğitim almış uzmanlarca yapılması gere- ken MLD'nin, herhangı bir yan etkısı olmadı- ğı belirtilıyor. EĞİTİM ALINABİLECEK MERKEZLER H(and)H Spor Sağlık Enstrtüsü'nün açtığı kurslarda, Prof. Dr. Ahmet Hamdi Turgut Kültür ve Spor Sağlık Vakfı kurslarında ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Eğitim Dairesi Başkanlığı'nın yılda 1-2 kez açtığı spor masörlüğü eğrtimi veren kurslarda masaj eğrtimi aiınabiliyor. Aynntılı bilgi almak isteyenler ise www.masorlerdernegi.com adresine başvurabilirler 40 DAKİKASI 50 MİLYON LİRA • Işyerinde genel masaj 40-45 dakika: 50 milyon •Işyerinde lokal masaj 15-25 dakika: 35 milyon •Ev ziyareti genel masaj: 60 milyon •Ev ziyareti tedavi masajı: 60 milyon •Sıcak taş terapisi: 70 milyon •Aromaterapi: 40 milyon •Çampisaj: 30 milyon PAZAR ORHAN BURSALI Kıbrıs Ne Yapmalı? isviçre'de, • taraflar arasında bir anlaşma olmadan (olma- sı mümkün değil!), • uluslararası baskı ile Avrupa Biriiği üyeliği kon- jonktürünün birleşmesi sonucu ortaya çıkan özel koşullar sonucu ve, • Türkiye ve Yunanistan'ın onayıyla özel bir "an- laşma" sağlandı. Daha doğrusu, siyasi liderler arasında uzlaşma imkânı olmayınca, son Annan Anlaşması'na onay verip vermeyecekieri Kıbns halklanna sorulması ka- rarlaştınldı. Böyle bir anlaşmanın bugüne kadar yeryüzün- de olup olmaması önemli değil. "Annan Anlaşma- sı" çok özel koşulların ürünüdür. Filistin-lsrail ara- sında da keşke böyle bir "özel koşul" fırsatı orta- ya çıksa! Dünya, Şaron teröründen ve Ortadoğu'nun terör doğurganlığından kurtulsa! • • • Kıbns'ın bir ulusal dava olduğu doğrudur. Bu- nun anlamı şudur: Hiçbir hükümet, ulusun ve dev- letin kurumsal yapısının asgari bir uzlaşması olma- dan tek başına bu sorunu çözemez. Bugün hükümetin onay verdiği anlaşma, aslın- da kısmen ulusal uzlaşıyı yansıtır nitelik taşıyor. Denktaş'ın ve Türkiye'nin üzerinde önemle dur- duğu, Kıbns Türklerinin siyasi varoluş hakları hu- kuki temellere bağlanmakta ve iki devletin oluş- turduğu birfeşik cumhuriyette bir araya gelinmek- tedir. Şimdi bu hukukun kalıcı olması için de AB nezdinde çaba sarf etmeliyiz. Denktaş, son Annan Anlaşması için "Korkuyo- rum" diyor. Denktaş'ın bu korkusunun temelinde esas ya- tan unsur, KKTC'nin ekonomik zayrflığıdır Ge- çen pazar "Kıbrıs" yazımda, bugüne kadarki si- yasetçilenn ve iktidarların 28 yıldır Kıbrıs'a yaptık- ları "ana katkının", adaya yılda 200-300 milyon ka- dar "maaş ödeme" katkısıyla sınırlı kaldığını be- lirtmiştim. Sonuç: Zayıf bırTürk kesimi! Ekonomik zayıflık, korkunun ve güvensizliğin ana kaynağıdır. Türklerin ekonomik zayıflığıyla adada yeni ku- rulacak devlette Rumlann kesin siyasi üstünlüğü birieşseydi, Türk kesimin zaman içinde eriyip yok olması ve Kıbns'ta Enosis'in gerçekleşmesi sade- ce bir zaman meselesi olabilirdi. Hiç kabul ede- meyeceğimiz bir nokta! Ama Annan Planı, Enosis'i imkânsız kılıyor. Ye- ni planla bu emeller ya tarihin karanlık sayfalarına ya da gelecekteki bilinmezlığine gömülüyor. Bizim için Kıbns'taki sorunun en önemli yönü bu- dur. Zaten Kıbns'ın Enosısçi kurumlannın Annan Pla- nı'na karşı büyük dirençlerinin kaynağında da bu yatıyor. Enosisçi kesimin, planı akamete uğratma- da Türk kesiminden hayırcılarta işbirliği aramala- nnın nedeni de bu. Annan Planı iki kesimce de red- dedilirse Enosis ruhu ayakta kalacak, hem Kıbrıs Türklerinin hem Türkiye'nin Avrupa Biriiği ve dün- ya ile ilişkilerini çözme olanağı yokuşasürülüp du- racak. Türkiye, sorunlanm çözdüğü sürece büyük ve güçlü ülke olma yoluna girebilir. Ana sorunlanm akılcı çözemeyen Türkiye, bu- güne kadarki pratığin gösterdiği gibi, her zaman çeşitlı siyasi vesayetlerin, bağımlılıklann, tavizle- rin, teslimiyetlerin ve zoraki evetlerin esin haline gel- mektedir. Sorunlanmızı çözerek güçlü bir ülke olmanın yo- lunu açmalıyız! • • • Denktaş'ın "korkulan"n\, hayır demenin vesi- lesi değil, daha büyük birvaroluşun önşartı yap- malıyız. Annan Anlaşması, Türkler için bir meydan oku- madır aynı zamanda. Zayıflığın esiri mi olacağız, yoksa bu anlaşmayı bir meydan okuma olarak mı kabul edeceğiz... Kıbns ve Annan Anlaşması'na yaklaşımda temel sorun burada! Bugüne kadar zayıflığın esiri olduk. Kıbns'ta anlaşma onaylanırsa, Türklerin önün- de, siyasi şemsiyeleri altında büyük ekonomik va- roluşun olanağı açılacaktır. Hedef olarak, önlerine, Rum kesimine ekonomik refah ve zenginlikte ilk aşamada yetişmeyi koyabilirier artık. Kıbrıs Türk Kesimi, Türkiye'yi bile ekonomik ba- kımdan silip süpürecek bir zenginliğe ulaşma ve belki Türkiye'ye yardım bile etme fırsatını yakaJa- yabilir. Şüphesiz anlaşmanın zoriuklan, olumsuz yön- leri vardır. Bunlara göğüs gereceğiz, ekonomik bakımdan çok çalışarak olumsuzlukları olumluya çevirmeye çalışacağız... Hiçbir iki taraflı anlaşma, herkesi mutlu etmez. Her iki tarafta da memnuniyetsız bir kitleyi mutsuz eder. Bu anlaşmadan mutsuz olacak kesim, Yu- nan tarafından belkı çoğunlukta, ama Türkiye ke- siminde oldukça azınlıkta kalacak görünüyor. Kıbns'ta böyle bir çözüme ulaşılmasında bile en büyük katkı Denktaş'ındır. Onun Türk haklannın korunmasındaki direncidir. Isviçre'ye gitmemesiy- le yeni haklar kazanılmasına yardımcı olmuştur. Gönlüm, Kıbns'ta referandumda evet çıkma- sından, Türkiye'nin de bunu onaylamasından ya- nadır. Bu evetler, ülke olarak her bakımdan bizim önü- müzü açacaktır. Bırakalım "hayırcı" Rumlarolsun... obursalifrt cumhuriyet.com.tr. MALATYA CUMOK BULUŞMASI Cumhuriyetin ışığında birikimlerimizi ve güç- lerimizi birleştirmek, ulusal uyanışa destek vermek amacıyla cumhuriyetin aydınlık insan- larıyla bir araya geliyoruz. SEN YOKSAN BİR EKSİĞİZ Tarih : 10Nisan2004 Saat : 11.00 Yer : Melita Kafe - Restoran Atatürk Caddesi Turfanda Iş Hanı Kat: 1 lletişim ve Bilgi : Ali Ekber TUNÇDEMİR e-posta : aetuncdemir6hotmail.com Tel : 0 422 32512 55 0 542 733 58 08