19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 4NİSAN2004PAZAR 10 P A Z A R Y A Z I L A R I dishabış cumhuriyet.com.tr "foksul Meksikalınınzengin kültürü Maya, Toltek ve Aztek uygarlıklannın birbırini izledığinı ve 35 bin yıl öncesine dayandığını bilıyorsunuz. Bu uygarlıklann çok zengin düşün ve sanat dünyalannın bulunduğunu biliyorsunuz ya da öğrenmeye çalışıyorsunuz. Ve günün birinde yolunuz daha çok Amerikan filmlerinden tanıdığıruz, Zapata'sıyla övündüğünüz Meksika'ya düşüyor. Yola çıkmadan önce "bilenler" hırsıza hatta hayduta karşı dikkatli olmamz yönünde uyarmışlar sızi. Taksilenn fazla para aldığını, herkesin sizi kandırmak için adeta kurs gördüğünü, sokaklann temiz olmadığını söylemişler... Bu bilgilerle Meksiko'ya vardığınızda, en önyargılı dikkatlerinizi seferber edip kendinizi güvenli otelınize atıyorsunuz. Sonra öğütlere u>aıp yanınıza az para alarak, ürkek adımlarla sokağa, caddeye, "meydan"a çıkıyorsunuz. îşte hayat! Şimdi bir Senyora sınız. Azteklerin torunlan, gururlu bir konukseverlikle sizi ağırlamaya hazır! "\raba gerekli mi Senyora?" "Ksiklet- taksime binmez misiniz Senyora?" "Bir tako buyurmaz mısınız Senyora?" Bunlar size asılan değil, konukseverliklerini dile getiren gururlu Meksikalılann sözleri. Sokalo Meydanı'na ulaşmak ıstiyorsunuz. Ispanyolca bilmiyorsanız kimseye yol sormayın; çünkü yanıt alamadığınızdan değıl, karşıruzdakinin dilınızi bılmemekten duyduğu ve gözlenyle, ellen kollanyla dışavurduğu üzüntü karşısında pışmanlık duyabilirsinız. Pekı sayılan bilmeden nasıl alışveriş yapacaksınız? Elınızı parayla doldurup uzatın satıcıya: o. tam gerektıği kadanni alacaktır. (Önyargılı turistlenn öğütlenni ruttuysanız, utanabılırsıniz.) SakinJerinin Meh-hi-ko diye andığı ülkenin başkenrinin açık müze denilebilecek Sokalo Meydanı'na vardığınızda şöyle bir duyguya kapılabilirsiniz: Tannlar, vagonlar dolusu insanı yaratıp bu meydana boca etmişler: "Buyrun, işte hayat, atalannızdan öğrendikierinizi hiç unutmaksızın yaşa>ın çocuklanm. Burası dünya. Burada kendinizi tanryacaksınız. Banş içinde, hayattan tat alarak yaşavacaksınız. Ama Aztek babanran sözlerini hiç akJınızdan çıkarmayuı: Yeryüzüne yaşamak için geldiğimiz doğnı değil. Sadece uyumak. düş kurmak için buradayız. Bedenimiz bir çiçektir. Yüreklerimiz otlann MEKSIKO ŞEMSA\i:ĞtN baharda yeşerdiği gibi tomurcuk verir, açıhr. solar... Atalannızın şu sözlerini de unutmayın: Yalnızca geçerken uğradımz yeryüzüne. Gelin yaşamlanmızı banş ve haz içinde sürdüreHm; varlığımızın tadını çıkaraJım. Ancak o zaman sonsuza dek yaşayacağız; hiç ölmeyecegiz.'' Ancak o zaman Mısır, Güneş, Ateş, Yağmur, Gece, Büyü, Ölüm, Savaş, Rüzgâr, Uygarlık ve Öğrenme tannlan sizleri koruyacak, acı çekmemenizi sağlayacaklardır. Siz de tanrılannızı koruyun, saygıda kusur etmeyin, adakiannızı yerine geririn... Arkeologlann çalışmalan Meksika'da yaşam bulmuş uygarlıkJann tinsel değerleriyle ilgili pek çok yeni bılgınin yanı sıra son derece uzmanlaşmış, çok katmanlı bir toplumun, gelişmiş ticaretin, tanm ekonomisinin bu topraklara özenle uyarlandığını ve toplumu, evrenin aynlmaz bir parçası olarak bir arada tutan zihinsel ve dinsel bir bakışın geliştiğini ortaya koymakta. Işte, kente indiğinızde sizi karşılayan tako kokusunun yanı sıra binlerce yıl öncesınde geliştirilmiş olan bu zihinsel ve dinsel bakışla sarsılırsınız. Neredesiniz? ABD'nin en büyük mağazalannın, Coca-Colalar"ın, McDonald's restoranlannın, limuzinlerin yanı sıra bunJar yokmuşçasına sunaklara adak taşıyan, giyinıp kuşanıp plazalarda. parkJarda, kaldınmlarda, oturulabilecek her yere çökmüş art nıyetsız ve bekJentısiz gözlerle hayatı seyreden insanlardan oluşan bambaşka bir dünyadasınız. Onlar, kaldınmlarda oturan işsizler degii, hayatı seyretmeye gelmişler, hayata katılmaya gelmişler, evler uyumak için... Siz de katılın Meksika yaşantısına. Bir Aztek'le konuşun, ondan bir şey ahn (mutlaka bir şey satıyordur); tako yiyin, kiliseye girin, kendinizi 5 bin yaşında duyumsayın; en süslü kuttören giysilerini kuşanmış davul çalan şu Aztek sizi çağınyor, gidin, size büyü yapsın, 10 Peso verdiğinizde sevinsin, daha güçlü tütsüler üflesin üzerinize: böylece sevgiden, sağlıktan ve servetten yana hiç kaygınız kalmasın; bir bisikJet-taksiyle otelinize dönün, sürücüye yavaş gıtmesini söyleyin, pedal basarken ter içinde kaldı. ama yakınmıyor, size hizmet sunmaktan mutlu... Eziliyorsunuz... Bugün FridaKahlo Müzesi "ne gidin. Yatak odasının altındakı sunağa çiçek koyun ya da kendi yaptığınız bir tann imgesini yerleştirin. Frida bahçede dolaşıyor. Bir portre çalışıyor, bir yüzün yansını çizmiş... Diego'ya gene kapris yapacak, iki adım ötede oturan Troçki'yle buluşacak... O da yaşıyor. Başında öldürüldüğü masa, az sonra gelip oturacakmış gibi öylece duruyor. Meksika'da ölmüş ya da ölmemiş, herkes, bütün tannlar yaşıyor. Doğayla insanın, geçmişle geleceğin, sonsuzluğun iç içe yaşadığına inannuş Meksikalı, hayatı yaşıyor. Parası az olabilir Meksikahrun, evi rahat olmayabilır. ama sımsıkı sanldığı kültürüyle dünyanın en varsıl insanı. "GeKşmiş toplum" hastalığı yabancılaşma, kültür duvanna çarpıp geri tepiyorbelkı.. insanlık, özgünlük, alçakgönüllü ama içten mutluluk yaşamını sürdürüyor. Bir halkın kültürü, müzelerde, küflü kitaplıklarda, yitık türkülerde değil de insanının yüreğinde ve belleğınde yaşıyorsa, o halktan zengini var mıdır? Francine ve Claude yeniden sandık başmda Cude 28 Mart Pazar sabahı şardan gelen kuş sesleriyle uyandığında kendini bir hoş hissetti Bir kez daha erken gelen baharın. içinde kıpırdayan mücadele heyecamnın bilınçaltı sevıncı miydı. yoksa aktif hayatından kalma alışkanlıkla hep erken kalkan Francine'nin ocağa koyduğu kahveden yayılan koku muydu pek bilemedi Yıllarca kamyon, otobüs ve -55 yaşında düşük maaşla erken emeklilığe aynlmazdan önce- yeni Mercedes'lenn naklıye şoförlüğünü yaptığı sıralarda. tiryakısı olduğu alkol ve sıgaradan geçmış ama "espresso" kahveden vazgeçememıştı Alkol tedavisınden sonra doktonın yasaklamadığı tek "içkj" de kahveydı. 80 lerde. Poiton-Charentes (P-Q bölgesınde, şımdı oturduklan, üç kuruşa satın aldıkları yıkık dökük çiftlik evınde emeklilik yıllannı geçıreceğinı hiç tahmin etmezdi. Gerçi şimdi mutluydu Halbuki o zamanlar birkaç kılometre ötedekı Cognac yöresinde veya 50-60 km mesafedeki okyanus kıyısında üstünde çadır kurabileceği bir araziye sahip olmayı istemişti Fakat oralar da Akdeniz kıyılan kadar pahalıydı Çocuklar henüz tam ortaya çıkmamıştı. Francine'nin sekreterlıkten kazandıgı. ^^^^— artı emeklılik maaşı sosyal konutlarda onjrmasalar elzem ihtiyaçlan bıle zor karşılardı. Francine de emekli olduktan sonra güneş. temız hava gerekçelenyle yıllar boyu uğraşarak ınşa ettıkleri Mesnac kasabası yakınlanndakı evlerine yerleşmışlerdı Akılları bıraz Paris'te hayat kavgası veren çocuklarda, biraz da sıyası gıdışattaydı. Francine de. Claude da François Mitterrand ve solu iktidara getiren 1981 seçimlerinden beri sandıklara kırgındılar. 70'lerde işyerinde sendika üyeliği, sosyal sorumluluklan olan Francine ısrar , etmese. oldubitti anarşızan eğilimler taşımış Claude seçmen kütüğüne bile uğramayacaktı. "20 yü, arahklar da olsa söziim ona solun iktidan vardı da. ne oldu? Al birini vur ötekine... Gel gör ki 2002 başkanlık seçimlerinde 2. turda sağcı Chıraca karşı adav, faşist Le Pen kalınca. 70 yaşından sonra elimize silah aiıp partizan-direnişçi oiacak hatimiz yoktiı ya. Uslu uslu sandık başına PARIS UĞURHÜKÜM gfttik" dıye 21 yıllık perhızı nıye bozduğunu anlatıyor Claude. "Chirac yüzde 83 oyla yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Seçüdi de ne \apö? Başunıza o, Notre-Dame'ın Kamburu Ue Bourvil (50-70'li \illann çok popüler bir sinema komedyeni) bozması, bizim reklamcryı getirdi (Başbakan Jean- Pierre Raffann.) Adam değil dar geürB emekhTere bir şeyler vermek, clinden gelse bizim kulübeyi bile götürecek." "Ben bile, tövbe bir daha oy kullanırsam iki olsun, diyordum" diye söze gınyor Francine, "Komşularm ısranyla La Zapareto'nun civardaki bir toplantısına gittim. Kız, 21-28 Mart bölge ve kanton seçimlerinde aklınızı ve oyunuzu kullanın, dedi. Kaderinizi ele ahn, oy kullanın. Her alanda söz hakkınız var. Segolene Royal haklrvdı. Ben Claude'u, Claude da komşulan ikna etti. Her iki turda da oy kullandık. Sonuç? Raflarin 15 yıldır en'nde tuttuğu, babasının mabymış gibi kullandığı bölge yönetimini kaybetti." Kamuoyu araştırmalanna göre Fransa'nın en popüler kadın siması, sosyalıst eskı bakanlardan 51 yaşındaki Royal, başında olduğu "BirleşikSoT lıstesiyle 28 Mart'ta yüzde 54 çoğunlukla başbakanı kendi doğup büyüdüğü toprakJarda -^—^^— deviriyordu. Birleşik sol sadece P-C bölgesinde değil. tüm Fransa'da 1988'den beri ilk defa yüzde 50'nın üstüne çıkıyordu (Bölge 50.4-Kanton 51.3). Jacques Chirac perşembe günü, genel seçimler olmasa bile sokağın ve sandığın sıyasi sesini duyduğunu, bir gun önce kurulan 3. Raftann hükümetinden neler beklediğini açıkladı. En büyük protestolara neden olan bakanlar hükümetten çekildığı gıbı, Chirac, Raffarin'den ışsızlik ve emeklilik sıgortalan. bilimsel araştırmalar bütçesi, gösteri dünyası çalışanlannın Fransız istisnasının devamı talepleri konularının ilgililerin hak ıstemlen doğrultusunda ele alınmasını istiyordu. Bundan sonrası mı? Claude un Bertolt Brecht'ten aktardığma göre. "Savaşan kaybedebitir, ama savaşmayan çoktan kaybetmiştir." ugur.hukum « paris.com Emekliler ayakta İtalya'ıun başkenti Roma dün hayat pahalıhğuıın ardından ahm güçlerinin ryice düşmesinden şikâyetçi olan emektilerin eyiemine sahne oldu. Hükümeti emekhlere karşı duyarsu kalmakla suçlayan emekliler, maaşlannın artnnlmasını istedi. CKJsteriye katılan kişilerin sayisı haklandaki tahminler 500 bin ile 1 miKon arasında değişiyor. (Fotoğraf: AP) Vakitlerden bir nisan akşamı... '"Parihte en eski uluslararasılaşan 1. bayram Mezopotamya'da kutlanan yeni yıl bayramı, diğer adıyla 1 Nisan bayramıdır. Bu daha sonra şaka bayramına dönüşmüştür. İlk olarak eski Romalılann Hilarya, Hintlılenn ıse Huli Festivalleri'nde görülen şakalann, daha sonra 1564 yılında Fransa'da yapılan tak\ım düzenlemesı ile gelenek haline geldiğı sanıhyor. 1564 yılında Fransa kralı IX. Charles, yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. Daha önce Avrupa'da yaygm olan yıl başlangıcı 25 Mart'tı. O zamanki iletişim şartlannda FX. Charles"ın bu karan fazla yayılamadı. Duyanlar ise protesto amacıyla eskı âdetlerine devam ettiler. 1 Nisan'da partiler düzenlediler. Diğerleri ise onlan Nisan aptallan olarak nitelendirdiler. 1 Nisan'a "Bütün aptallann günü" adını \erdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak partilere davet ettiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra ocak ayının yılın ilk a>ı olmasına ahşılınca, Fransızlar 1 Nisan'ı kültürlerinin parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya yayıldı. "1 Nisan'da aptallan istedigin yere gönderirsin" anlamına gelen deyım İngılızce ve Almanca başta olmak üzere Batı dıllerinın hemen hepsıne yerleşmış durumda.. 1 Nisan'da Belçika'da öğrenciler arkadaşlannın, öğretmenlennin sırtına çaktıımadan BRUKSEL ERDtSÇlTKlf kâğıt üzenne çizdikleri balık resimlerinı yapıştınyorlar ve fark edilince de bizdeki "Nisan l"anlamında "Nisan banğT diye bağınyorlar. Gazeteler, televizyonlar. rad>olar ve ajanslar, 1 Nisan'da birbinnden ilginç ve şok etkisi yaratacak şaka haberler yayımlıyorlar. Belçikahlar birbirlerine telefon, SMS ve e- postayla şakalar yapıyorlar. Hiç bekJenmedık bir anda çok iyı veya çok kötü bir haber alınabiliyor 1 Nisan şakası, bir hediye paketiyle de size ulaşabilir. 1 Nisan, özellikle muzip yapılı kişiler için bulunmaz bir firsat. Belçikahlar da diğerleri gibi. yapılmayacak partilere davet ediyor, gerçek olmayan haberler üretıyorlar. En klasik yöntem ıse insanlan "oünayan" tohum türleri ve makas vb. bazı aletleri almaya göndermek. Du\ar ustasından "sı^ çatalT, terziden "düğme deliği'', boyacıdan "boya tohumu" ve eczacıdan "fare bacagı yağı" almaya göndererek 1 Nisan şakası kurbanını ışletıyor Belçikahlar. Yazı çağnştıran bir 1 Nisan akşamında, Cahit Srtkı Tarancının "Desem ki vakitkrden bir nisan aksamıdır" şiirine rastlayınca, Fransa'da "birteşerek kazanan" sol ile Türkiye'de "bölünerek kavbeden" sol ve Belçika solunun durum analizini yapmayı bir tarafa bırakıp 1 Nisan hakkında yazmaya karar verdim. Zaten benim rastladığnn en komik 1 Nisan şakası, birkaç gün önce gerçekleşse bile, 28 Mart'taJd yenilgiden sonra DenizBaykal'ın "CHP başanh" diye açıklama yapması oldu. Belçikalı Türkıye'de olsa ve binne "olmayan bir şeyi" aldmnaya göndererek 1 Nisan şakası yapmaya kalkışsa, hiç de zorluk çekmez. Örneğin sol partilerden sağduyu ve medyadan da birazcık çokseslilik ve etik isteyerek ışe başlayabilir. Bahnhoflarda vatan özlemi /^ünlerden Cumartesi. vJHava güzel. Sokaklar insan almıyor. Tren istasyonu ana-baba günü. Bavullannı sürükleyen yolcular, yakınlannı bekleyen karşılayıcılar, son anda trene yetişenler. Peronlarda bir koşuşturma. Sızlanan, yorgun çocuklannı peşlerinden çeken sınirli anneler; zor yürüyen yaşlılar, sırt çantalannın altında ezilen gezginler, karşısındakine ses ıni duyurmaya çabalayan 'cep'liler. deplasmana gelmış futbol takımının daha trende kafa) ı bulmuş taraftarlan... Tüm bu hırgürün ortasında, iki vatandaşımız. Yaşlı, omuzlan çökmüş. başlannda kasket, ellerınde sıgara, koltuklanrun altında boyalı basırun en bÜN'ük gazetesı' Bu ülkede bir ömür geçirmiş, hep yalnız kalmış ıkı ınsanımız Almanva"va STUTTCART AHMETARPAD geldıkleri — ^ ^ ~ — yirmısınden altmış beşıne. tekdüze bır yaşamlan olmuş Hafta içinde çalışıp, hafta sonunda hemşehrileri ile buluşmuşlar. Bahnhof larda 1 Bu böyle gelmiş, böyle gidiyor. Buluşma yerlen yine tren istasyonlan. tki toplum birbinne dokunmadan, yan yana, kabuğıına çekilmış, kendi halinde yaşamını kırk küsur yıl sonra hâlâ sürdürmekte. Sadece yaşlılar değil, burada doğup büyüyen genç nesil de aynı sorunu yaşıyor. Alman toplumu yabancılar üzerine çok önyargılı Öncelikle de Türklere. Son yıllarda bu genç insanlar arasmdan başanh sanatçılar, öğretim üyeleri. futbolcular. yazarlar, rejisörler de çıksa önyargı sürüp gidiyor. Toplum sadece kendisine "Ben Alman film nejisörüvüın, poütikacısıyım, edebıyatçısıyTm" diyenbu başanlı insanlan kabulleniyor! Geri kalan milyonlar içine kapanık yaşamaya devam ediyor. Kırk yıldır vatanından uzak Çoğu artık gettolaşmış Türk mahallelerinde. Doksanlı yıllardan bu yana da kimi kentte 'beşikten mezara' Islamcılann kucağında! Sayılan iki bini geçen cami ve mescitler onlann günlük yaşamı. Giderek daha çok Almanya doğumlu genç de boş saatlennı oralarda geçırmekte İnsan isterdi ki, önyargılara karşı camılerle değıl, Türk Kultüru Enstitülen ile dolduralım bu ülkeyi. Almanya'da adını duyurmaya çabalayan edebi) at \ e sanat ınsanlanmıza kucak açalım. Türkıye'den gelecek sanatçılanmızla birlikte tanıtalım onlan Alman toplumuna. Bu insanlan destekleyelım, —^-^— heveslendırelim. Gelmış geçmış sağcı solcu. ya da 'ıhmh İslamcf polıtıkacılanmızın günlük çıkar hesaplan ne olursa olsun, Batı ülkelen ile kültür ilişkılerinin oluşturulması. gelıştinlmesi kaçınılmaz bir sorumluluktur Kültür alış venşınden yola çıkarak toplumlararası dı\ aloğu sağlamak hem Türkıye'run hem de Almanya'nın görevidir Bu ülkede en ufak toplumun bıle bır Kültür Enstitüsü var En büyük toplum olan Türkler ıse böyle bır şeyden 40 küsur yıldır yoksun! Neden acaba? Yalvar yakar AB'nin kapısında bekleyen Türkıye bu kültür köprüsünü nıçın kuramadı 9 Demirel'inden Erdoğan ına siyasilerimızin bir bildiği olmalı. www.perareklam.com.tr • (0212) 293 89 78 SES-1885 ORTAOYUNCULARISTIKLAL CAD. N0:140 TEL: (0 212) 251 18 65-66 FAX (0 212) 244 43 27 www.ortaoyuncular.coni Ferhan Şensoy'un UZUN DONLU KIŞOT EROL GÜNAYDIN - FERHAN ŞENSOY RASİM ÖZTEKİN - PARKAN ÖZTURAN - ERKAN UÇÜNCÜ ALİ ÇATALBAŞ - HAKAN BİLGİN - ELİF DURDU EBRU SOYUERDEN - ECE ERDOĞUŞ - NECMİ YAPICI Çarşamba - Perşembe - C.tesi Saat:20.00 Pazar Saat: 15.00 BENİ BEN Mİ DELİRTTİM?psi-komik oyun 20.00 Bilet Satış/Rezervasyon: Ortaoyuncular Gişesi / 0 212 25118 65-66 PASTORAL SANAT EVİ ve KAFE "DENİZCİ RESSAMLAR" Deniz Resimleri Sergisi 3 - 18 Nisan 2004 BÜLENT TURAN CELAL ÖZCAN HALDUN SEVEL OKTAY EREŞ ORHAN YUMAK Tütüncü Mehmet Efendi Cad. Şair Ahmet Kemal Sok. Çavlı Apt. No:2 GÖZTEPE Tel: 0216 360 1 1 85 <?(ffl A T E Ş TTYAIROSU FRtDAÖNETENOYNAYAH Julide Kural SON OYUN HER ÇARŞAMBA SAAT: 20.00 MUAMMER KARACA TİYATROSU Gişe Tel: 0212.249 42 78 Cumhuriyef n MeıtKI Tel «216 45415 55 'iSV>ÇJ!fH*SIM«Sl ^nnb<»i. ir REİS ÇELİK anlatısı 11.00 13 00 15 00 17 00 İ9.OO,--2MS Tehlikeli 5C T İ IA T D R ?Ç I X . 04-11-18-25 Nisan ^ F 0 R A JCİpiânTI Pazar 18.30 wwwtıyatroforacom İki Perde, Psikolojık Cenlır Yazan N J Cnsp Çevıren Durrın Tunç Yöneten Tufan Karabulut j Bıtet Fiyatı S 000 000TL | Bılet Satış Noktaları www mybilet com I •imi.miüilri,- g ISolugaıuzututar "** KADIKOY- BARIŞ MANÇO KÜLTÜR MERKEZİ 0 (216) 41B 95 49 HAtUK ŞfVHET »TAStVIN - CUMHURIYtT rufan Karabutut usta jeçışterle sey: ' ' " ' ı değiştirmeit antamifii gtlıyo* ve iijtıklı fostergrlercteTi. otuşturuyor. SEHN»Z PAK. ZEYNEf/UCSOY - MIUIYET KEHK» Onlimi sad«e beyaıpçnfcde <fc£l tiyaro ul»wsiıxie * se öncmli projeferte tiyaljD cdeyjcisMiinfcar$>s>rjçıkan Tîjıatro ehlikeli Sdptantı'daavınınpeşınedu^nkumazbiravcının jvıyU hesâpUîn y SERTAÇ CANİOIAT - FHM Sizın sapüntmız ne? rıystroforanm y«ni oyunu Tehlikrfi SapUn".(ândctik yaşaındd hukü p«k çok sjptjntıyı. psikolojilt 2vnlim bir hiUyenin ekseninde {ûn m^na çıkanyor SEHNAZ PAK - RADİKAL i çtkan ıryatro ı-o*? nın ytnı oyunu ıvıyU hesâpUsması anlabltyor İlanlannız İçin (0212)293 89 78 [email protected] [email protected] www perareklam com tr FIRÎINA CUMARTESİ PAZAR Saat: 12.30da uvarlayan 2ERRIN AKDENIZU yöretm BABIŞERDENK yapım ŞAKIR OEMIRPEHLIVAN KADIKOY , HALK EĞİTİM MERKEZİ ÇOCUK O y U n U GİŞE TEL 0216.330 10 27
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle