23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SA/FA CUMHURİYET 8 ŞUBAT 2004 PA2AR 12 PAZAR KOMJGU Eski Kıbrıs Rum hükümet sözcüsü Mihalis Papapetru ve Dr. Niyazi Kızılyürek ile Kıbrıs 'ı konuştuk S 6 Y L E Ş I : LEYLA TAVŞANOĞLU leyla.tavsanoglu@ cumhuriyetcom.tr BV Genel Sekreteri Kofi Annan 'ın Kıbrıs 'ta müzakerelere yeniden başlanması çağrısı, adayı yeniden dikkatlerin odağı haline getirdi. Kuzey'de kurulan CTP-DP koalisyon hükümeti bir an önce çözüm yar.lısı olduğıı mesajım verirken aynı mesaj Rum tarafından pek alınamıyor. Yeni Rum lider Tassos Papadopulos 'un bu doğrultuda nasıl davranacağını kestirmek güç. Ancak son anda bir sürpriz po- litika değişikliği yapmazsa, göründüğü kadanyla, şahin çizgisinde ısrarh olacak. Ankara, Kıbrıs 'ta bir çözüm istediğini beyan ediyor. Ancak Annan Plam'na temkinli yaklaşıyor. Öteyandan Yunanis- tan Ua 7 Mart 'ta yapılacak genel seçimlerde şansı bir hayli yüksek görünen Yorgo Papandreu önderliğindeki PASOK'un da, merkez- sağ Yeni Demokrasi Partisi 'nin de çözüm yanhsı olduğu biliniyor. Garantör ülkelerden Ingiltere ve dünyanın bugünkü egemeni ABD de çözümde ısrarh. Bütün bu unsurlan akılda tutup yine de denk- lem kurmaya kalkışmadım. Geçen hafta Türkiye Ekonomik ve Sos- yal Etütler Vakfı 'nın (TESEV), Alman Friedrich-Ebert Vakfı 'yla or- taklaşa îstanbul da düzenlediği "Tutarlı Bir Çözüme Çerçeve Ola- rak Annan Planı 'nın Değerlendirilmesi" konulu çalışma grubunda konuşmacı olan eski Kıbrıs Rum hükümet sözcüsü Mihalis Papapet- ru ve yıllardır Kıbrıs 'ın Rum tarafında yaşayan ve Lefkoşa Üniver- sitesi 'nde öğretim üyesi olan Kıbrıslı Türk sosyolog Dr. Niyazi Kızılyürek 'le bir araya geldim. Ikisiyle de bundan sonra Kıbrıs 'ta neler olabileceğini konuştum. Geçmişin hordaklan gömüldü- Siz Başkan Glafkos Klerides 'in hükümetinin sözcüsüydünüz. Bugün Kıbrıs sorununa çözüm bulunması olasılıklarını nasıl görüyorsunuz? Kıbrıs 'ta sizce hangi noktaya gelindi? PAPAPETRU - Bana göre sona yaklaşıyoruz. Konu iyice olgunlaşmıştır. Türkiyenin ve Kıbns Türk tarafının yaklaşımı degişmiştir. Uluslararası camianın, sorunun çözümü konusundaki kararlılığı bellidir. Bütün unsurlar yerli yerine oturmuştur. Bundan da kastım şudur: Kıbns'ın pek yakında AB'ye tam üye olacak olması Türkiye'yı ve Kıbns Türk kesiminı Avrupa"ya daha da yaklaştırmıştır; Yunanistan" ın olumlu yaklaşımı çok önemli bir etkı yapmaktadır. Demin de söylediğım gibi uluslararası camianın kararlı tutumu burada çok önemlidir. Şimdi bir çözüm için en doğru zamandır. Hiç zaman geçirmeden konuyu ele almamız ve bir çözüme vaımamız çok önemlidir. - Kıbrıs 'ta bir çözüme vanlamadığı takdirde sonucun felaket olacağı söyleniyor. Neden? Ne olabilir? Kıbrıs bir çözüme hazır mı, yoksa çözümsüzlük çözümdür mantığını sürdürmek mi istiyor? - Ben bu söyledığinızı düşünmek bile istemiyorum. Eger 1 Mayıs'akadarbir çözüme vanlamaz ve dediğiniz gibı, çözümsüzlük çözümdür durumu sürerse sadece Kıbns değil, bütün bölge sarsılır. Çok olumsuz bir döneme gıreriz. Adeta yeni bir Soğuk Savaş çağını yaşanz. Türkiyenin AB hedefı temelinden sarsılır ve engellenir. Son derece iyi bir yöne doğru ilerleyen Türk-Yunan ilişkileri çöker. Kıbns'ta iki toplum arasındaki bölünme derinleşir. Dolayısıyla, gördüğünüz gibi bu oyunun aktörleri. daha doğrusu, konunun oluşturduğu üçgen için başka çıkış yolu yok. Sadece bir yol var. O da Kıbrıs sorununa bir an önce çözüm bulunmasıdır. - Ama Kıbrıs 'ta her iki tarafta da aşırı milliyetçi unsurlar etkilL Bildiğim kadanyla Rum tarafında aşırı milliyetçi unsurlar Kıbrıs kilisesinin kontrolü altında. Bu aşırı milliyetçi unsurların ipinin ucu elden kaçarsa ne olacak? - Kıbns'ta böyle bir tehlikenin bulunduğunu hiç düşünmüyorum. Evet biliyorum, geçmişte başta başpiskopos olmak üzere son derece olumsuz bir rol oynadı. Bu, çok aşın milliyetçi bir roldü. Cstelik bazı aşın milliyetçi unsurlan da kendi çevresinde toplamayı başarmıştı. Bugün ise Başpiskopos Hrisostomos çok hasta. Çevresındeki hiç kimseyle teması yok. Sonuç olarak da Kıbns kilisesi artık bugün siyasette hiçbir aktif rol oynamıyor. Kilisenin üstelik kendi iç sorunlan o kadar çokki... Bugün Kıbns'ta bir çözüme varmayı başanrsak çok minik bir azınlık haline gelen aşın milliyetçi unsurlar izole edilirler. Artık bunlara hiçbir şekilde tehlike ya da tehdit kaynağı gözüyle bakıhnıyor. Ama ülkelerimizde aşın milliyetçilik her zaman olacaktır. Yunanistan'da da, Türkiye'de de bunlar varlıklannı sürdüreceklerdir. Ama öteki ülkelere de bakın. Örneğin bir Fransa'ya. bir Almanya'ya bakın. Orada da aşın milliyetçiler var ve MİHALİS PAPAPETRU Türkiye'yle Yunanistan arasındaki yakınlaşma onlan fena halde rahatsız ediyor. Bir de şunu söylemek istiyorum ki AB'nin en yeni üyesi olacak olan Kıbns, aşın milliyetçiliğı aklının ucundan bile geçiremez. Artık yeni bir çağda yaşıyoruz. Dünya, çevTemiz, her şey değişiyor. Bu değişimi yakalamalıyız. Bunun gerisine düşemeyiz. - Yani sizce geçmişin hortiakları bir daha ortaya çıkmamak üzere gömüldüler mi? - Kesinlikle geçmişin hortlakJannın bir daha çıkmamak üzere gömüldüklerine inanıyorum. Her iki taraf da daha akıllı ve daha bilge artık... Bunun kanıtı da geçen nisan ayından beri (23 Nisan 2003'te kapılann açılması) iki toplum arasında gelişen yakınlaşmadır. Bu inanılmaz bir gelişme oldu. Bu da şu anlama gelıyor: tki toplum arasında bir yakınlaşma süreci cinayetler. kan dökmeler. facialarla sonuçlanacak efsanesinin aslının olmadığı ortaya çıktı. Bizleri sürekli bu hurafelerle doldurdular. Şimdi, bunlann tam tersine iki toplumda karşılıkh gerçek dostluk ve işbirliği duygulan olduğunu görüyoruz. - Kuzey Kıbns'ta 14 Aralık'ta yaptlan genel seçimlerin sonuçlanna göre CTP-DP koalisyon hükümeti kurulmasını nasıl karşıladınız? Bu hükümetin kurulması sizce iki taraf arasında başlaması beklenen görüşmelerin geleceğini nasıl etkiler? - Siyasette kesinlikle gerçekçi olmak ve durumun ya da seçim sonuçlannın dayattığı gerekli dengeleri tutturmak lazımdır. Kıbns Türk toplumunda böyle olmuştur. Kamuoyunda yaşamın gerçekleri ön plana çıkmıştır. Dışandan müdahalelere karşın Kıbns Türk halkının çoğunluğu statükoya karşı olan güçleri desteklemiştir. Bence bu, Kuzey Kıbns'ta meydana gelen çok önemli bir gelişmedir. Kararlann ağırlıkla Ankara da alınmasına karşın ben bu yeni Kvbns Türk liderliğinin ortamı ve gelişmeleri çok olumlu yönde etkileyeceğini, görüşmeler üzerinde de olumlu etkisi olacağını diliyorum; bundan umutluyum. - Yunanistan 'da PASOK Partisi bu kez Yorgo Papandreu'nun önderliğindeyeniden iktidaragelirse bu gelişme Kıbns 'taki durumu nasıl etkiler? - Yorgo Papandreu'nun hiç kuşkusuz benim referansıma hiç ihtiyacı yok. Türkiye'yle Yunanistan arasındaki yakınlaşma, dostluk ve işbirliğinın mimandır. Papandreu'nun, bu siyasetıne sıkı sıkıya bağlı olduğunu düşünüyorum. Papandreu şimdi, tam seçim zamanı PASOK'un başına geçti. Türkiye'ye de tek taraflı olarak silahlan azaltma çağnsında bulunuşu, başını koyduğu davada ne kadar cıddi olduğunun da önemli bir belirtisidir. Işin ılginç yanı, şu anda Yunanistan'da ana muhalefet partisi olan Yeni Demokrasi de PASOKTa aynı yolda, aynı hedefe doğru yürümektedir. Yunanistan'da her iki parti de Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini, Kıbns'ta Annan Planı'nı temel alan bir çözümü destekliyor. Cstelik de her iki parti seçim kampanyalanna Kıbns konusunu kesinlikle almadılar. 1947, Lefkoşa doğumlu. Yükseköğrenimini Atina Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde tamamladıktan sonra Londra Üniversitesi'ndeyüksek lisans yaptu 1985'te Kıbns Rum Komünist Partisi AKEL'den milletvekili seçildL 1990'da sol eğilimli ADtSOK Partisi'nin kuruluşunda yer aldu Bu partiden de milletvekili seçildL Daha sonra ADÎSOK'un genel başkanhğına da getirildL 1996'da KED ve .4DİS0Kpartilerinin birleşip EDİ'nin kurulmasıyla bu partinin genel başkan yardımcısı oldu. 1999'da hükümet sözcülüğü görevine atandu Ancak son Rum başkanlık seçimlerinin ardtndan hükümet sözcülüğünü bıraktu - Siz Kıbns sorunuyla ilgili çok ayrıntılı araştırmalar yaptınız. Bunlann içinde benim en çok ilgimi çeken "Milliyetçilik Kıskacında Kıbns " adlı kitabınız oldu. Bu çalışmada Kıbns'taki bütün taraflara acımasızca, eleştirel baktyorsunuz. Bir Kıbrıslı Türk olarak soruna nasıl bu kadar objektif bakabîldiniz? NÎYAZİ KIZILYÜREK- Burada bir imparatorluğun çözülmesi sürecinde birbırlerine karşı yürüttükleri savaşlarla ulusal kimliklerini kurgulamış iki ulustan söz ediyoruz. Bu iki ulusun hiç bitmeyen savaşı Kıbns'ta sürüyor. Yani ben bir açıdan Kıbns'ı 1922'de sona eren, 1923 'te Lozan Antlaşmasf yla tamamen biten Türk-Yunan Savaşf nın bir devamı olarak görürüm. Böyle olunca da "biz" ve "onlar" aynmı, kendini hep haklı çıkarma, karşı tarafı da hep kötüleme anlayışı milliyetçi söylemlerin aynlmaz parçalan haline gelıyor. "Dolayısıyla burada bütün aktörleri kendi tarihseUikleri içinde ele alıp karşılaştırma yapmamız lazım. Bakalını altından ne çıkacak?" kaygısıyla yapılmış bir çalışmadır. Tek yanlı ulusal söylemler üzerinden yapılan tarih, siyaset ve diplomasi, bırakın halklann birbirilerini anlamalanna yardımcı olmadığını, uluslann kendi kendilerini tam olarak anlayamamalanna yol açıyor. Bırilerini hep suçlayarak kendi kendilerini haklı çıkarma kaygısı içinde siyaset üreten ve bir biçimde de çatışmayı sürekli kılan dört aktör bunlar... - Kimler bu aktörler? - Yunanistan, Türkiye, Kıbnslı Rumlar, Kıbnslı Türkler. Böyle bir kitapta bu dört aktörü buluşturmayı, bu aktörlerin tanhsel girişimleri içinde onlan hem anlamaya çahşmak hem de tarihsel serüverilerini ortaya koymayı amaçladım. Yani bu kitabı oluşturmak için yola çıkarken amacım eleştın yazmak değildi. - Yani bütün taraflan doğru yerlerine mi koymayı hedefliyordunuz? - Evet. Ancak olaylan belli bir disıplın içinde ve nesnellik kaygısı güderek yazmaya başladığınız andan ıtıbaren aynca bir eleştiri yazmanıza gerek kalmıyor. Çünkü aktörlerin halleri zaten onada. "Bu aktörler neler yapmışlar?" diye baktığınız zaman zaten kitap kendi başına eleştiriye dönüşüyor. Bu bir ilk. Çünkü Türkçede, Yunancada çıkan yayınlan izleme şansım olduğu için çalışmalann ne kadar tek taraflı yapılmış olduklannı görme olanağım oldu. Bir ülke hakkında bir şey yazarken o ülkenin kaynaklanna bakmadan. o ülkenin ya da o tarafın dilini öğrenmeden çok rahatlıkla çok şeyler söyleniyor, yazılıyor. Bir de medyada taraflann ne kadar eksik bilgilerle siyaset yaprıklannı, ne gibi iddialarda bulunduklannı görüyorsunuz. Benim yıllar önce bu dört ayn milliyetçiliği, onlann yakın tarih içindeki söylemlerini anlatmak gibi bir kaygım olmuştu. Sonuçta bunu kıtaba döktüm. - Kitabı bir yana bırakırsak... Siz bir bilim adamı ve Kıbns sorununun içinde birebir yaşayan bir Kıbrıslı olarak bütün taraflar birbirlerini suçlama ve haksız gösterme çabası içinde olmalanmn yanı sıra somut gerçekleri, bir anlamda da tarihi de tahrif etmiyorlar mı? - Zaten, somut gerçekleri ve tarihi tahrif etmeyen bir milliyetçilik yok. -1999 depremlerinden sonra Türkler ve Yunanlılar birden birbirlerinin dost olduklannı fark edip birbirlerinin boynuna atladılar. Deprem diplomasisinin çok ciddi propagandası yapıldı. Geçen nisan ayında Kıbns 'ta kapılann açılmasıyla birlikte Rumlar ve Türkler de birbirlerinin boynuna atladılar. Bu da benzer bir propaganda malzemesi miydi? - Ben öyle olduğunu sanmıyorum. Kıbns'takinin daha dipten gelen bir dalga olduğunu düşünüyorum. Şu gerçek var; düşmanlıklar, siyasette hiçbir şey kalıcı olamayacağı gibi sonsuza kadar da süremez. Ezelden beri var olan düşmanlıklar da yoktur aslında. Düşmanlıklar tarihin belli bir anında, momentinde ortaya çıkarlar. Ve tarihin başka bir anında da göçüp giderler. Almanya'yla Fransa arasındaki düşmanlığa baktığınız zaman 200 yıl kadar süren ne kanlı savaşlar verildiğini görürsünüz. Tarihin o bölümünde bu savaşlar verilmiştir, ama başka bir aşamada da bu düşmanlık yerini dostluğa ve işbirliğine bırakmıştır. Burada Türkiye, Yunanistan ve Kıbns açısından asıl sorulması gereken soru şudur: Düşmanlık üreten o tarihsel koşullar ortadan kalktı mı, kalkmadı mı? Yeni bir tarihsel döneme geçrik mi, geçiyor muyuz, geçmek üzere miyiz? Yoksa 19. yüzyılın mırası olan milliyetçi yanşmacıhğı sürdürmek gibi bir zamansallık içinde miyiz? Yani, Türk-Yunan-Kıbns üçgeni olarak bizim zamansallığımız, tarihselliğimiz nedir? Bakın, ben Türk-Yunan dostluğunun depremlerle başladığına inananlardan degilim. Orada bir dostluğun ne kadar başladığı da tartışılır, ama değişen başka şeyler vardır. Çünkü tarih içinden gelen birtakım koşullann ortadan kalktığını görüyorsunuz. Yani aktörleri tek tek ele aldığınız zaman bu değişimi belki daha iyi görebiliyorsunuz. - Bu aktörleri tek tek ele aldığımız zaman ne görüyoruz peki? - Yunanistan, 1821 ayaklanmasıyla 183O'da kurulan bir devlet. 1922'ye kadar devlet doktrinı olarak "megali idea" çerçevesinde milliyetçi bir romantizm geçıriyor. 1922'de büyük yenilgiye uğrayınca Yunanistan kendi iç sınırlanna dönüyor. Ondan sonraki bütün tanhi demokrasi ve diktatörlük arasında sürüklenerek gelen bir Yunanistan var. Bunun altında yatan da hep bir demokrasi savaşı. Bunu anlamak gerekiyor. Sonuçta dört aktörden binsi olan Yunanistan, kendisini AB üyesi olarak bulan, artık romantik milliyetçi projeler üretmeye hali olmayan bir ülke olarak karşımıza çıkıyor. tkinci aktör Kıbnslı Rumlar. 1922'de Yunanistan" ın megali idea'sı yenilmiş ve Enosis'i düşünecek hali kalmamasına karşın 1922'den sonra Enosis Kıbns'tan şahlanmış. 1930'dan 1960'a kadar, Kıbnslı Rumlann bütün çabalanna karşın Enosis gerçekleşemedi. 1974'le birlikte megali idea'nın Kıbns'taki son parçası da tamamıyla sona ermiş oldu. Bu tarihten sonra Kıbnslı Rumlara baktığımızda, ilk kez siyaset üretilirken Enosis referans olarak alınmadı. Ve iki toplumlu, iki bölgeli federasyon diyen bir aktör olarak karşımıza çıktı. Tarihsel açıdan baktığımız zaman bu da büyük bir dönüşüm ve değişimdir. - Peki, kitap Türk tarafı aktörleri için neler diyor? - Türkiye Batılılaşmayı, çağdaşlaşmayı devlet doktrini haline getirmiş bir devlet. Kendıne has sorunlar yaşayarak bu amacına ulaşmaya çalışıyor. Şu anda gelinen noktada da AB üyeliğine aday, bünyesindeki bütün aktörlerin AB üyeliğini esas strateji yaptığı bir ülke. Buna baktığınız zaman Türk- Yunan düşmanlığının artık neden tarihe ait olduğunu hemen görebilirsiniz. Dr. NİYAZİ KIZELYÜREK 1959, Kıbns doğumlu. Almanya'da uluslararası ilişkiler, siyasal bilgiler ve sosyoloji eğitimi gördü. Doktorasım uluslararası ilişkiler ve Kıbns sorunu üzerine yaptu Londra 'da yaşayan Kıbnslılar üzerine sosyolojik bir araştırma yaptu Rum arkadaşı Panikos Hrisantos'la birlikte yaptığı "Duvanmız" adlı belgeselfılmle Abdi tpekçi Barış ve Dostluk Ödülü 'nü kazandu tki dilde, Türkçe ve Rumca olarak "Ulus ÖtesiKıbns"kitabı büyük ilgi gördü. Son olarak tletişim Yayınlan'ndan "Milliyetçilik Kıskacında Kıbns" adlı kitabı çıktu 1995'te Lefkoşa'nın Rum kesimine yerieşti Lefkoşa Üniversitesi'nde dersler veriyor. Özürlüler Vakfı yararına özel gösteri MİAİYİA MAYA SAHNESI IshklalCad Halep Pasa|i 2 kat (212)252 74 52 www mayasonat com mayasanat@mayasanat com Cumhurtyei lOŞubat I 13 Şubat Salı I Cuma 18:30 19:00 19:30 20:00 Bilsak Tıyatro Atölyesı 'ses-oyun' "mut..." 20:30 14 Şubat Cumartesi 18:00 sanatın yomnda 16 Şubat Pazartesi 20:30 Tiyatro Ti "adamın biri..." Müşfik Kenter "Orhan Veli" Açık Tiyatro "Muhittin'le Geçen Şen Günlerim" KAHRAMANMARAŞ AILE MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2003 292 Davacı Hatıce Kekeç tarafından davalı tlyas Kekeç aleyhine açılan boşanma davası ıle aralartndakı şid- detlı geçımsızlık nedeniyle davalı ıle boşanmalanna karar verilmesi talep edıİmış olup. adresı tespıt edile- meyen davalıya ılanen teblığ yapılmasına karar venl- miş bulunulduğundan. Davalı Celıl oğlu 1970 d.lu, ll- yas Kekeç'ın 2003 292 Esas sayılı bu davanın 17. 03.2004 günü saat 09.15'teki duruşmasında bızzat ha- zır bulunması veya bir vekılle temsıl olunması, aksı halde yokluğunda yargılamaya devam edıleceğı ve karar verileceğı, dava dılekçesı ve duruşma gününü bildinr davetıye yenne kaım olmak üzere ilan olunur. Basın:4980 Mydonose Shovvlandde Coıttri tanhi. ) İ Şufchtt 2SMM S*ıl: 21.00 B>k?t Fty«tUn: 49 SOO 000 Tl 27 SSM 0O0 11 22 000 000 U İSPİR ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞİ'NDEN Esas No 2002 49 Karar no 2003 44 Da\acı SSK Genel Müdurluğu tarafından davalılar Er-lş Elektnk \e Hüseyın tşçı alevhıne mahkememızde açılan tazmınat da\asında şapılan açık \argılama sonucu Da\anın kabulü ıle da\alıların kusur oranlanna tekabul eden 3 3""0 018 488 -TL nın gelır bağlama karannın onay tarihi olan 06.05 1997 tanhınden ıtıbaren ışle>ecek \asal faızı ıle birlikte davalılar Er-lş Elekt- nk lnşaat Taahhut Ltd Ştı \e Hüsevın tşçfden 506 sa\ılı kanunun 26 maddesı geregınce muşterek \e muteielsıl olarak tahsıl edılerek davacı kuruma \erılmesine. da\acının fazlava ılişkın haklarının saklı tutulmasına karar \enlmış olup. karar davalı Er-lş Elektnk Ltd Şırketı- ne teblığ edılemedığınden. ışbu ılanın Er-İş Elektnk lnşaat Taahhüt Ltd. Şırketıne ilan tarıhın- den ıtıbaren 15 szun sonra teblıâ edılmış savılacağı karar teblığı \enne kaım olmak uzere ılanen teblıS olunur 29 1 20O4 Basın^4918 ZEYTİNBURNU SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2004 17 Karar No. 2004 36 Hâkim: Kemal Güzel 20998 Kâtıp: Zarif Nalbantoğlu Mahkememize ait 2004 17 Esas, 2004 36 karar sa- yılı 23.1.2004 tarihli ilam ıle Özcanlı Makıne Sanayı ve Ticaret Anonım Şırketı"ne TTK 435 uyannca ser- best muhasebecı Süleyman oğlu 1962 d.lu Hasan Par- lak kayyum tayın edılmıştır. 23.1.2004 Basın: 54243 T1VIMOB MtVIARLAR ODASI İSTANBUL BÜ\tJKKENT ŞUBESİ 38. OLAĞAN GENEL KURULU VE SEÇİNILERİNE DA\TT yeni bir döneme girerken mesk-ktaşlanmıya... Mimarhk, topluma ve çevreye karşı sorumludur. Mimarlar Odası mimarlara %e mimarlığa karşı sorumludur Mimarlar Odası bütün mimarlann demokratik vapısıdır. Üyesiyle bütünleşen Mimarlar Odası kamu yaran mücadelesinın merkezı, mimarlık hizmetınin nitelığınin arttınlmasının çalışma alanı, mimarın dayanışma orgütüdür. 50 yıllık Mimarlar Odası birikimlerini ileriye taşımak. farklılıklanmızı zenginlik olarak görerek sorunlanmızı beraberce çözmek, mimarlığı ülkemızde saygın ve etkili kılmak. birlikte yönetim oluşturmak için adayız. Îstanbul Büyükkent Şubesi örgütlenmesine bağlı bütün mimarlardan kendi varlıksal sebeplerıne sahip çıkmalannı diliyor, bu bilinçle oluşrurulmuş mimarlıkta DEMOKRATÎK AÇIUM PLATFORMU adaylarını desteklemeye çağınyoruz. Teknik Kongre 13 02.2004 ITÜ Taşkışla 109 Genel Kurul 14.02 2004 İTÜ Taşkışla 109 Seçimler 15.02.2004 Mimarlar Odası Yıldız Dış Karakol Bınası
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle