17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 2004 SALI OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Böyle Bir BayramL "Yeniden ulusu halifenin kulu kölesi dunımuna getirmek çabalap ne demek oluyor? Sözün kısa- SJ, önemli biryol aynmına getirilmek isteniyor bu ülke... Seksen yılın sonunda yeniden geriye dö- nülecek, ister halifelik ister padişahlık adı altında, Islami değeıiere oturtulan bir yönetim mi, yoksa cfemokratik, laik bir hukuk devleti olan cumhuri- yeti mi yaşatacağız?" Bu soaıyu yanıtlamak heryurttaşın görevidir. Bir yol aynmındayız. Yılların gazetecisi, yazar Recep Bilginer soruyor. Size, bize kendimize... Hep so- ruyoruz, hep yineliyoruz. Bu gidiş nereye? Bu bayram sabahı böyle sorularla kafaları karış- tırmak mı? Kurban Bayramfndayız. Ama gerçek kurban kim? Atatürk Cumhuriyeti mi? Seksen yıl- d a ulaştığımız laik, halkçı, ulusalcı Türkiye Devleti rni? iki gündür elimden düşürmediğim koca bir kitap var: "Hürriyet Kahramanı Resneli Niyazi'nin Anı- ları: Hatırat'ı Niyazi" (Öngün Yayınları). Bugün yaş- ları altmışı yetmişi bulan yurttaşlar Kolağası Ni- yazi Bey'i bilirler, tanırlar. Belki adları da Niyazi'dir. Babaları 1908 devriminin kahramanlarının adlan- nı çocuklarına vermiştir; Enver'ler, Niyazi'ler... Ha- miyetli asketier". Çocuk yaşımdan bilirim, 'Kahraman 7 Hürriyet Ni- yazi Bey' adını... Bir yakınımız vardı, Niyazi Bey'in akrabasıydı. Sık sık o unutulmaz günleri anlatırdı. Eşinın görevi oralardaymış, tanımış Niyazi Bey'i... 'Kahraman'ı Hürriyet' Niyazi'ler, Enverter bir des- tanın kahramanları!.. Ne varki Niyazi Bey'i kırkya- şında vurmuşlar! Zaten o da 'kahramanlık edebi- yatını' fazla sürdürmemiş, adı dillerde gezerken emekliliğini istemiş, köyüne çekilmiş... Ama Bal- kan Savaşı'nın ilk günlerinde öldürülmüş!. Geriye kala kala 'Hatırat'ı Niyazi' kalmış... Bir önemli bel- ge, bugün bile ders alınacak bilgilerle, öğütlerle do- lu biryapıt... Eski bayramlar gitti gider! Ben Atatürk dönemi- nin bayramlarını yaşayanlardanım. Güven içinde, huzurlu, büyük bir ulusun çocuklan olarak sevinç- le, övünçle yaşadım o bayramlan.. öyle mi şimdi? Yalnız bugün değil, yıllardır bayramlar gerçek bay- ram değil artık... Recep bilginer dostum genç yaşından beri bu ülkede demokrasi savaşı veren gazetecilerimiz- dendir. Tek parti zorbalığına direnen, çok partilili- ğe geçişte umutla bir şeyler bekleyen, 1950'de açılan yeni bir anlayışın, bir tutumun yararlı sonuç- lar vereceğine inanan, ama birkaç yıl geçmeden beslenen umutların hayal olduğunu gören bir ku- şağın, benim kuşağımın bir aydını! "Yeniden hilafete dönebilir miyiz? Konuyu or- taya atanlar sanki böyle bir gündemi tartışmaya gerek varmış gibi gündem oluşturmaya çalışıyor- lar" diyor.. Evet, bu bayram gününde ülkemizin geleceği ile ilgili konulann başında 'yeniden padişahlığa, hila- fete dönüş' tartışılmaya başlanmış başlatılmış!.. Başbakan Amerika'ya gidip Bush'tan önce, din adamlanyla görüşüyor, yetmiyor Abdülhamtd ın to- rununu buluyor, saygı gösteriyor, belki de gelecek için umut veriyor!.. öyle ya Hilafet ve Padişahlık ge- ri gelirse Orhan Bey adlı torun da, gelir Dolmabah- çe'ye kurulur!.. Bayram sabahı sizlere işte böyle tatsız bir yazı sundum. Oysa güzel bir dönemin, bugün yere ba- tınlmak istenen 1930'ların bir çocuğu olarak, size ne güzel şeyler anlatırdım. Bayram şekerleri, ka- ragözler, kuklalar, ortaoyunlan, Karagümrük'teki, Ka- dırga'daki bayram yerieri, salıncaklar, dönme do- laplar, neler neler!.. Bir tek Cumhuriyet lirasıyla, si- nemalarla, çikolatalarla, çocuk dergilerinin güzel- likleriyle geçirdiğim bayram günleri!.. Resneli Niyazi Bey, Abdülhamit'in istibdat reji- mine körükörüne hizmet edenlere, 'Ey vatan ha- inleri' diye seslenmişti... Günümüzde 'Hilafet mi, Cumhuriyet rni' tartışmasını başlatanlan da, To- lun Paşa'nın deyimiyle, birçeşit 'vatan haini' say- mak gerekmez mi? ANKARA 17. ASLİ\T HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sa>ı:2OO3 362 Esas Davacı TEDAŞ A.Ş. \ekılt tarafından davalılar Mehmet Sabuncu \s ale\hıne açılan alacak davasının vapılan duruş- masında: Davali Mehmet Sabuncu'nun adresi meçhul olduğundan kendisıne da\a dilekçesı \e duruşma günunun ılanen \apıl- masina karar \erılmı^ olup. adı geçenın duruşma günu olan 03 03 2004 gunu saat 11 00'de mahkememızde bızzat hazır bulunması veya kendısıni bir \ekılle temsıl ettırmesı. aksı halde HUMK'nun 509 ve 510. md geregince hakkındaki duruşmanın yokluğunda devam edeceğı \e karar \erıleceğı, da\etı\e verıne kaım olmak üzere davalı Mehmet Sabun- cu\a ilanen teblığ olunur. 2^01 2004 Basın:4399 Dünya Turizmi ve Türkiye Prof. Dr. NÜZhet KAHRAMAN İÜ Turizm Işletmeciliği Bölüm Başkanı U luslararası turizm talebi esnek bir yapıya sahiptir. Çünkü bu ta- lep politik. sosyal ve ekonomik değişkenlere son derece duyar- lı bir özellik taşımaktadır. Bu ya- zımızda, dünya turizmindeki yeni gelişmele- ri özetlemek ve Türk tunzmi ıçın geleceğe dönük önerilerde bulunmak istiyoruz. Dünya turizminde yeni eğüimler Dünya Turizm Örgütü'nün (DTÖ) çeşitli araştırma sonuçlan incelendiğinde, gelecek- te dünya turizminde görülebilecek gelişmeler ve genel eğılimler şu şekilde açıklanabilir. • İkibinlı yıllarda Avrupa bırincıl derecede turist çekme ve gönderme özelliğini sürdüre- cektir. Ancak, Batı Asya ve Pasifik ülkeleri- nin dünya turizm pazanndaki paylan büyüye- cektir. Bu durumda, Avrupa'nın dünya turizm pazanndaki payında düşme yaşanacaktır. 2002 yılında 37 milyon yabancı turist çeken Çin, 2020 yılında 130 mihon yabancı turist talebine ula- şarak dünya turizm destinasyonlan (\ anş nok- talan) arasında birinci sıraya yerleşecektir. (WTO.2003) • Deniz, güneş, kum (sea, sun, sand) üçlü- süne dayalı geleneksel tatil paketleri devam et- mekle bırlikte pazar paylarında azalma olacak- tır. Tatil paketi geliştirmede deniz, güneş, kum üçlüsünün yerini giderek heyecan, eğlence, eğitim (exciting, entertainment, education) öğelen alacaktır. • Ortalama insan ömrünün artmasına para- lel olarak emeklilik süresi uzayacaktır. Bu du- rumda, tatile daha çok zaman aynlabilecek ve üçüncü yaş turizminde büyüme yaşanacaktır. • Bekâr ve çocuksuz çiftler ile üçüncü yaş grubunun dünya nüfusu içerisinde ağırlık ka- zanması sonucunda gezi ve eğlenceye daha fazla kaynak ve zaman aynlacağı ümıt edil- mektedır. 2023 yılında 350 milyon Avrupalı- nın 100 milyonunu 65 yaşın üzerindeki kitle oluşturacaktır. • Ortalama çalışma süreleri kısalmakta, ta- tile aynlan süreler artmaktadır. Yılda bir kez tatile gitme yerine yıida üç - dört defa tatile git- me alışkanlığı yaygınlaşacaktır • Tüketiciler daha iyi eğitilmiş olacak; eği- tim düzeyınin artışıyla birlikte beklentiler de vükselecektir. Turizm ürünlennın yükselen beklentüere karşılık verebilecek yapıda oluş- turulması gerekecektir. • Tüketicilerin bilgilendirilmesi ve koruma- sı evTensel sistemlere bağlanacak, kalıcı ve den- geli bir turizm gelişimi için tüketiciierin sür- dürdüğü kampanyalann etkisi artacaktır. • Dünya turizm pazanndan pay almak is- teyen ülkeler ve turizm işletmeleri arasında- kı rekabet giderek kızışacaktır. • Turistlerin yenilik ve çeşitlilik istemleri artacak, maceragezileriı,alternatifturizm tür- leri ve yeni turizm ürünlerine ilgi çoğalacak- tır. • Destinasyon seçımi ve rezervasyon süreç- lerinde elektronik teknoloji (CD-rom atlası. in- ternet, web sitelen. vb.) gittikçe artan bir önem kazanacaktır. • Hangi fiyat düzeyinde olursa olsun, bü- tün turizm ürünlerinde toplanı kalite yöneti- mi aranacaktır. • Sosyal \e kültürel mırası koruyan. gelış- tiren turızm türleri gelişecektir. Ozgünlük bü- yük önem taşıyacaktır. • Tunzm yörelerinin taşıma kapasitelerine özen gösterilecek; sürdürülebilir turizm po- litikalan uygulamaya konulacaktır. • Turizm endüstrisinin yapısuıda değişiklik- ler yaşanacaktır. Şöyle ki daha az sayıda, an- cak küresel düzeyde iş gören tur operatörlen olacaktır. Özel pazarlara, az sayıdaki "köşe" pazarlanna hizmet veren küçıik ölçekli uz- man acentelerin sayısı artacaktır. Orta ölçek- li ve uzmanlığı olmayan tur operatörleri sıkın- tı çekecektir. • Pazarlama açısından, sadece kâr arttınmı- nı hedefleyen bir anlayış artık ilgi görmeye- cektır. Toplumsal pazarlama (social marketıng) anlayışı egemen olacaktır. Bu anlayışa göre, ekonomik açıdan kârb, ekolojik açıdan çe\re- ye duyaru, eşitlik (adalet) açısından uluslara- rası tunzm kaynaklannm kullanımında daha adil bölüşüm öğelen içeren ürünler ve ışlet- mecilikler geçerli olacaktır. Yirmı bınncı \-uzyilda. en çok turist çeke- cek ülkeler arasında Çin, Meksika, Rusya ve Çek Cumhunyetı yer almaktadır. En çok tu- rist çekecek ülkeler arasında yeni gelişmekte olan bu ülkelenn olması ilgınçtir. Dünya tu- rizminin en çok yönelme göstereceği ülkeler, aynı zamanda küresel ağırlama şirketlerinin genişleme göstereceği potansiyel turizm pa- zarlannı da işaret etmektedir. Diyebiliriz ki 21. yüzyılda turizm, dünyanın en büyük sektörü olacaktır. Türkiye' > nin durumu Türkiye, rakiplerine kıyasla genç, kitle ru- rizminin baskısı altında fazla ezlimemiş, kıta ötesi pazarlar için yetennce keşfedilmemiş bir destinasyondur. Son on beş yılda. Türki- ye turizminde yaşanan büyüme, dünya turizm talebinin yıllık ortalama talep artışının 4.5 ka- tı düzeyinde olmuştur. Ülkemiz doğal, kültü- rel kaynaklan, henüz bozulmamış çevresi, ge- leneksel konukseverliği ile dünya turizminden aldığı payı arttırabilecek üstünlüklere sahip- tir. 2002 yılı itibanyla dünya turizm talebin- den almakta olduğumuz yüzde 1.7'lik payı 2020 yılında yüzde 2 oranına çıkartabildiği- mız takdirde, 2020 yılında Türkiye"ye gele- cek yabancı turist sayısı 32 milyon kişiye ula- şabilecektir. Oysakı, Başbakan Erdoğan 11 Ocak günü İstanbul'da düzenlediği basın top- lantısında, ülkemizin 2010 yılında 30 milyon yabancı turisti ağırlayacağını ve 30 milyar ABD Dolan döviz gırdisi sağlanacağını açık- lamıştır. Kanımızca, bu öngörü dayanaksız ve birçok yönden gerçekleşme olasılığı çok dü- şük bir öngörüdür. Önümüzdekı yıllarda Türkiye, rekabet gü- cünün yüksek olduğu doğa-tarih-kültür tu- rizmine ağırlık vermelidir. Clkemizde başla- tılmış olan ürün çeşitlendirme çalışmalan yay- gınlaştınlmalı ve özel ilgi tunzmi alanlan ço- ğaltılmalıdır. Turizmin geliştirileceği yörelerde taşıma kapasiteleriaşümamalu sürdürülebilir turizm ilkeleri kapsamında çevreye duyaıiı politika- lar ve uygulamalar yayuüaştmlmahdır. Ülke- mizin önemli dış turizmi pazar payını Avru- pa ülkelen oluşturmaktadır. Istıkrarlı Avrupa pazarlanmızda tanıtım ve pazarlama etkin- liklerimızi arttırmanın yanı sıra gelişen pazar- lara yönelik çalışmalar da sürdürülmelidir. Özellikle, 2020 yılında dünya turizminde ilk sıraya yerleşecek olan Çin pazanna ilişkin ça- lışmalar şimdiden arttınlmalıdır. Çünkü, Dün- ya Turizm Örgütü öngörülerine göre, 2020 yılında Çin 137 milyon yabancı turist ağırla- yacak % e 100 milyon Çinli yurtdışına seyahat edecektır (WT0, 2003). Türkiye turizminin dünya tunzminden bek- lenen payı alabılmesı için ulaşım olanaklan- nı ve araçlannı çoğaltması gerekecektir. Ha- \ayolu yolcu taşımacılığında, yerli havayolu şirketlerinin kurulması ve geliştırilmesi özen- dirilmeli, demiryollannın yeniden yapılandı- nlması ve güçlendirilmesi konusuna önem verilmelidir. Türkiye dünya pazanndaki gelişmeleri ya- kından ızleyebılmek ve değerlendirebılmek içini pazar araşürmalannısürekli olarak yap- malı ve turizm pazarlannda ortaya çıkan de- ğişmelere uygun oluşumlan sağlayabilme ola- naklannı yitirmemelidir. Dünya tunzm paza- nndaki çetın rekabet koşullannı aşabilmenın yollanndan biri; beklentüere, istemlere uy- gun turizm ürün ve hızmetini gecikmeden en iyi ve en niteliklı bir biçimde tunstlere suna- bilmektir. Ne Yapmak îstiyorsunuz?.. Av. M. Selİm OKÇAY H er kadın türban mı taksın îstiyorsunuz' 7 .. Bütünorta- öğretim kurumlannın esa- sını imam hatip liselen mi teşkil et- sin?.. Herkes önce mutlaka imam mı olsun?.. Daha ilerisini istemi- yor musunuz?.. Hedefiniz bu ka- darcık mı?.. Yani Talibanın Af- ganistanı gibi mi olalım' 1 Sadece tüm kadınlann saçlan gözükmesin: herkes önce imam olsun. bu mu tüm ıstediğiniz?.. Acaba!.. Süleyman Demirel ın. Kenan EvTenin, Turgut Ozal'ın, Tansu Çillerin, Bülent Ece>ifin yarat- tıklan TC"ye bir sıra tuğla da siz koyacaksınız; sonra da böyle mi ka- lacağını zannediyorsunuz?.. Sizebı- rakırlar mı hıç?.. Daha da ileriye götürmeyecekler mi zannediyor- sunuz?.. Şımdı renklı renkli türbanlan kannıza, çocuklannıza takünyor- sunuz, ama onlar gelınce onlann renginin simsiyah olacağının bi- lincinde değil misiniz?.. Şimdi gösterdiğinız o bembe- yazyüzlere peçe gelmeyecek mi?.. Kullanıldığınızın farkında değil misiniz?.. Sizden öncekiler sizi yarattı... Siz de sizden sonrakini yaratacak- sınız; bubesbelH.. Planlı bir şekil- de Türkiye Cumhunyeti karanlığa sürükleniyor... Bunlar öyle görevliler ki, öyle, derinden sarstı, falan, pek etki et- mez.. Zaten AKP lideri ne diyor, dim- dik duracaksınız ama direnmeye- ceksiniz; sabırlı olacaksınız.. Esa- sında içlerinde. değil bir sıra, bir- kaç sıra örelim diyenler var ama çok belli ettikleri için şimdilik susun se- sinizi çıkarmayın diyorlar. Öyle hemen apar topar da olmaz ki; bak Iran'a, kaç yıl bekledi; merak et- meyin, bizden öncekiler iyi temel- ler attılar. bıraz sabırlı olun, yavaş yavaş. bu iş aceleye gelmez. Me- rak edecek ne var, bakın imam ha- tip lıseleri, kuran kurslan hanl ha- nl çahşıyor: her yerde medresele- ri açtık; cenaze namazlannda azı- cık azıcık göstermeye başladık; ar- tık herkes birbirinin kandilini kut- luyor, sabırlı olun, diyorlar da dı- yorlar. Bilin ki... Atatürk'ün kurduğu bu ülkede tekkelere, zaviyelere, medreselere yer yoktur. Hem Atatürkçü gözü- keceksiniz hem de tarikatlar cınt atacak, buna asla halkımız müsa- ade etmez. bunubilın. yoksa yazık edersiniz bu ülkeye. Peki ne yapalım'.'.. Asalım. ke- selim mi?.. Oyle demiyorum; ha- yır. Demokrasi Türk halkının layık olduğu bir rejimdir. Her şey de- mokrasi çerçevesinde olacaktır. Onlar demokrasıyı kendi maksat- lan için kullansalar da Atatürk, Türk milletı ıçın her şeydır. bu mil- let onun eserlerine saldınya müsa- ade etmez. Bunun ıçın yapılacak şey eğitimden geçmektedir Önce- likle ve öncelikle imam hatip lise- lennın sa\ ısı bire idırilmelidir. Din eğitimi sadece ve sadece ortaöğre- tim kurumlannda herkesin dinine ve mezhebine uygun olarak veril- meli, daha küçük yaşlar için çocuk- lar rahlelere oturrulmamalı. kafa- lanna takke geçirilmemelidir. Bu- nu yapabiliyor musunuz, sonuç alırsınız. Öyle arada bir çıkıp de- rinden sarsmaktadır, demekle, bu sağlanamaz.. Bu sadece sizin gö- rev sürenızı doldurmanızı sağlar, o kadar... Bu esaslar Milli Güven- lik Kurulunda kabul ettirilmeli- dir ve uygulatılmalıdn-. Bu yapıl- madıkça çok çok kötü günlere gi- diyoruz, demektir... Bir de AB'den gelen haberler var... Başta Fransa ve Almanya ol- mak üzere Hollanda ve birçok Av- rupa ülkesi eğitim kurumlannda ve de\lette her türlü dini sembolü, laiklık ilkesi ile bağdaşmadığı için yasaklıyor ve tereddütsüz uygulu- yor. Yakında, AB'>e katılacak ül- kelerde de aynı esaslara uyulma- sını. hatta devleti yönetenlerin bu anlayışta olmalannı şart koşarlar- sa, eş ve çocuklannın örnek olma- lan istenirse, hiç şaşırmayalım... O zaman yandı gülüm keten helva... Hani küpü küpün üstüne koymuş- lar, göğe kadar dizmişler, en altta- kini çekmişler. o zaman sen sey- reyle gümbürtüyü, demiş, ya adam... PENCERE Basılmamış Kitabın Önsözü Bir süredir elimde basılmamış bir kitap var, ön- sözünü yazacağım.. Kitabın yazarı Sönmez Targan.. Herkesin bildiği gibi Çatalca'da "Nesin Vakfı" vardır; Sönmez, Aziz Nesin'in sağlığında, hafta sonları, eşini çocuklarını alır vakfa gidermiş; kuş- kusuzsöyleşilerin bini birpara!.. Birkeresinde ko- nu din, mezhep. tarikat üzerine açılmış... Targan'ın kızı Emek bu konuşmalar sırasında babasının Sünni, annesinin Alevi kökenli olduğu- nu öğrenince ortaya pat diye bir soru atmış: - Baba sen Sünnisin, annem Alevi; peki, ben neyim?.. Sönmez: - Kızım sen merkeze bağlısın!.. - Oda ne demek baba?.. • Karadeniz'in bir köyünde kimsesizin biri ölmüş; garip musalla taşında yatarken, imam sormuş: - Merhumu nasıl bilirsiniz?.. Cemaatten ses yok.. imam tekrar sormuş: - Merhumu nasıl bilirsiniz?.. Yinesesyok.. İmam soruyu birkaç kez daha sorup yanıt ala- mayınca demiş ki: - Demek ki sizin bu mevtanın dini imanı konu- sunda bilginizyok; öyleyse dağılın; ben istihare- yeyatacağım... Istihareye yatan imam peygamberlerin kapısı- nı rüyasında birer birer çalarak sormuş: Allah'ın elçileri doyurucu bir yanıt verememişler, garibin hiçbirinde kaydı yokmuş; bunun üzerine Hoca Efendi Tann katına çıkmış: - Tannm, bizim köyde birgarip öldü, bütünpey- gamberieri dolaştım, hiçbirinde kaydı yok; bu- nun dini, mezhebi, meşrebi nedir?.. Nasıl bir işlem yapacağım?.. Allah: - Hoca, demiş, boşuna uğraşma! Garibin di- ni, mezhebi, tarikatı yok!.. O doğrudan, yanidi- rekt merkeze, başka deyişle bana bağlı, hemen git garibi buna göre göm!., • Sönmez Targan'ın kitabındaki yazıların çoğu Cumhuriyet'te yayımlanmış; ilginç tanık ve kanıt- larla, 'Küreselleşme'nin 'Amerikan Imparatorlu- ğu'nu vurguladığı açık seçik dile getiriliyor; dün- ya çapında emperyalizmin Türkiye kapsamında- ki oyuncuları sergileniyor. Kitaba egemen felsefe; insancıl, evrensel, dev- rimci, demokrat, sosyalist yelpazenin tümünü kucaklayan sıcak bir yaklaşım... Solun hiçbir mezhebi ve meşrebi dışlanma- mış!.. Targan bir ömür boyu süren kişilikli devrimci sa- vaşımında 'Aydınlanma'yt tarihsel içeriğinde kav- rayarak Anadolu'yu bütünleştiren fikir doğrultu- sunda yürüyor; sağduyu, sevgi, güven ve den- geyi sol yelpazeye aşılamaya çahşıyor. Nafîle birçaba mı?.. • Türkiye dünyada tek.. Çökmüş bir tarım imparatorluğu coğrafyasın- da emperyalizme karşı 'Ulusal Kurtuluş Sava- şı'yla kurulmuş bir laik Cumhuriyet, Müslüman- lık atlasında tek.. Tarihtedetek.. Bugün detek.. Laiklikten sosyalizme giden yolun Aydınlan- macılan Anadoiu'da birleşebilseler, ülkeyi dinci- liğe ve bölünmeye mahkûm etmek isteyen iç ve dış tuzaklann hiçbir kıymeti harbiyesi kalmaya- cak... öyleyse 'merkez' belli!.. Türkiye bu hesaplaşmada da kazanacak, ne em- peryalizme teslim olacak, ne dinciliğe ram ola- cak, ne de Anadolu'yu parçalamak isteyenlere yem olacak... Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nın yayınladığı günlük Bizim Cazete Ülke sooınlanna ılışkın raporlanyla, araştırmalanyta, köşe yazılanyla, tarafsız rtaberieriyle sıvıl toplumlann gazetesi. Düzenlı okumak ıçın abone olun. Te): 0.212.511 08 75 KÜLTÜK • SANAT (O212) 293 «9 78 (O212) 293 89 78 ŞES-I880 ORTAOYUNCULAR İSTİKLAL CAD. N0:140 TEL: (0 212) 25118 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27 www.ortaoyuncular.com Ferhan Şensoy'un BENIBENMIDELIRTTIM?psi'komik oyun Cuma, Ctesi 20.00 / Pazar 15.00 -18.00 ' Ferhan Şensoy FERHANGİ ŞEYLER 03 ŞubatSah 20.00 Bilet Satış/Rezervasyon: Ortaoyuncular Gişesi / 0 212 25118 65-66 KÜÇÜK SAHNE SAORİ ALIŞIK TİYATROSU Yazan i DÖSMEN • p«of m.wn t Yoneten ÇETİN AKCAN Kos»Or ÇOLPİH İLHAM Göniil Ulkü - Gazanfer Özcan TİYATROSU i 3 perde Yazanlar: F ARNOLD E B^CH Ljarlayan G OZC\N Yonet PERŞEMBE-CUMA-CUMARTESİ 21 .OO / PAZAR 15 tel: 0212. 212 94 82 (0216) 454 1555 wwnv.biletill.com KEREM ALIŞIK - MİNE ÇAYIROĞLU ALI SUNAL - DIDEM UZEL ÇETIN AKCAN - VEYSEL DIKER :MRE TÖRÜN - HÜSEYIN ELMALıPıNAR Perşembe 2O:3O (Halk günü) Cuma, Cumartesi 2O:3O, Pazar 15:3O BAYRAM ÖZEL MATİNELERİ 3-4 ŞUBAT SALI, ÇARŞAMBA SAAT: 17.00 Istiklai Cad. 209 Atl Tel: O212 2 9 2 39 19 - 2O E3Î3 Çağrı Merkezi Tel: 0216 454 15 55 İlanlarınız İçin (0212)293 89 78 [email protected] [email protected] www.perareklam.com.tr LARS VON TRIER'DEN BE$ ENGEL NOA SHVI Kadıköv BROADVVAY (34614 81) 11.15 13.45 16.30 19.15 21.45 Beyoğlu Alkazar 293 24 66 12.00 -14.00 • 16.30 -19.00 - 21.30 y İlanlarınız İçin: ^ 0212.293 89 78
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle