Katalog

SAYFA CUMHURİYET 27 ŞUBAT 2004 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakxale Izmır Manısa .Aydın Oenızlı Y Y Y Y Y Y Y Y 1 9 2 0 2 1 1 7 2 2 2 1 2 3 2 1 Sınop PB 18 Adana PB 20 Samsun PB 22 Mersin PB 20 Trabzon PB 16 Diyarbakır PB 13 Gıresun PB 17 Şantıurfa PB Ankara Y 17 Mardin PB 13 Eskışehir Y 16 Siirt PB Konya PB 15 Hakkâri PB Sıvas PB 7 Van PB .Zonguldak Y 2 3 Antalya Y 17 Kars PB Yurdun kuzey ve ba- tı kesımlerı parçalı çok bulutlu, Marmara. Ege, Batı Karadenız, Iç Ana- dolu'nun batısı ıle Batı Akdenız yağmurlu, dı- ğer yerter parçalı az bu- lutlu geçecek. Lodos, yurdun batı kesımlenn- de yer yer kuvvetlı ola- rak esecek. Hava sıcak- lığı tum yurtta artmaya devam edecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K PB B K K K Y PB -3 co 2 6 4 4 6 6 Münıh K 2 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına PB K Y K Y Y Y B 4 3 5 1 16 13 12 20 B 1 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahıre K PB PB PB PB K PB B 2 16 -4 15 14 6 5 30 PB 21 P a r ? a l 1 b ü l u t l u ^ Çok Dulutlu ı Yağmurlu Kartı Sulu kar > Gök gurültuiu C r U N C E L Cl IVEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada lemez dıye kesin ve vazgeçilmez bir kural koyan anayasayı rafa kaldırıyor. Iki saate yakın süren söyleşide RTE'ye ne ma- salara upuzun dizi len kahvaltı düzenındeki acayip- lik ne de anayasanın basınla ilgıli maddesi anım- satılıyor. Evirip çevirip aynı şeyleri yineleyen uzun konuş- madaki amaç, Kıbrıs soaınu üzerine açıklamalar yapmak değildi. Medyadan ve Denktaş'tan 21 Mart'a kadar susmalarını istemekti. RTE'nın öne sürdüğü gerekçe, günübirlik açık- lamaların müzakereleri olumsuzyönde kışkırtaca- ğına dayanıyor. Gerçek acaba bu mu? Yoksa, bu istek günü gününe medyanın ve Kıb- rıs Türklerininbilgilendirilmesininyaratacağıolum- suz havadan kaynaklanan derin kaygının eseri mi? Batı'nın âdetlerine bizimki de kaptırmış kendi- ni. ödün vermeyen, çözüm istemeyen tarafın Türk tarafı olduğunu içeren Batı anlayışı bir başka bi- çimde RTE'ye egemen. Denktaş'asusdedin sus- tu. Rum tarafı açıklamalarını sürdürürse ne yapa- caksın? Yanıt kemküm. Rumlara da sesleniyor- muş. Dinlediler de!.. • • • Başbakan konuşmuyor da sanki mahalle arasın- daki oyunlarda kavga çıkmasın dıye ilkokul çocuk- ları misketlerini basit bir yöntemle paylaşıyorlar. Kıbrıs sorununun çözümünde RTE'nin son temel kuralı; bir sana bir bana! Maşallah bu sonuncusu, kurallar zincirinin bir halkası. Arkası da geliyor. "Bir diğer ifadeyle" di- yor RTE, "kazan-kazan anlayışına göre bu işi çöz- memizlazım". Hâlâ farkına varmadı galiba. Rumlar kazan ka- zanla ilgılenmiyoriar. Onlar yıllardan beri Türklerin dibini kazıyalım, böylece adanın tümünü kazana- Nm, formülünü işletiyorlar. Müzakerelerin hemen başında Kıbrıs'ta "Böyle aşın derecede kâr-zararhesabı içine girmeyiz" de- mek, pastadan büyük payı karşı tarafa sunmak, ne koparırsak artık kârdır mantığıyla hareket etmek anlamına geliyor. Denktaş'ın ikili görüşmeleri saptırmadan halkı- na anlatması değildir Rumiarı kışkırtacak olan. Başbakan sıfatıyla RTE'nin pazarlığın daha başın- da büyük bir şeyler beklemediğimize değınen bu ifadelerı Rumiarı kışkırtıyor ve... 21 Mart'a, hatta Annan'ın planı dolduracağı günlere kadar Türkler ufak tefek değişıkliklere dünden razı mantığıyla bir adım atmamak için plan üstüne plan yapma- larını sağlıyor. Asıl susması gereken kendisi. Diline, mantığına sansür uygulamalı RTE! • • • Planın nelergötürdüğünü, nelergetirmeyeceği- ni, Rumların gerçek niyetini öğrenmeleri için olan bitenı günü gününe halkına anlatmalı Denktaş. Anavatanın, ver kurtulun aşama aşama yürürlüğe girdiğini, yaşananları ayrıntılarıyla öğrenebilmesi için -tabii RTE'nin rica kılıfına sardığı sansür iste- ğini uygulamazsa- medya açıklanan gerçekleri yazmalı, yorumlamalı, irdelemeli. RTE ola ki Kıbrıs ve Türk kamuoyunun gerçek- leri görmesinden korkuyor. Yerel seçimlerde Kıb- ns politikasının bu iktidar sayesinde ver kurtul aşa- masına nasıl geldiğini CHP'nin açıklamasını da bu yüzden istemiyor RTE. • • • Basın toplantısında RTE, sürekli olarak olmaz- saolmazlarımızı yineledi. Iki kesimliliğin vegaran- törlüğün kuvvetlendirılmesı, haritanın düz hale ge- tirilmesı... derken bu söylediklerinin olmamasını görüşmelerin "en /cöfüyan/"diyegösterdi. Saydı- ğı olmazsa olmazlardan sonrasını "tefenvat" gö- rüyor. Sayıp dökmüyor bile. Ayrıntı dediği konulardan biri; göçmen sorunu. Annan Planı değiştirilmeden kabul edılirse iki ke- simlilik kısa sürede ortadan kalkacak. Güneyde "mütecanis bir Rum devleti" ama kuzeyde "mü- tecanıs olmayan bir Türk-Rum devleti" oluşacak; -plana göre- Türk nüfusunun yüzde 21 'i kadar, 42 bin Rum kuzeye geçecek, Karpas bölgesine 12 bin Rum gelecek, yaklaşık sayıları 35 bin olan 65 yaşın üstündeki Rumlar yanlarında bir refakatçi ile (70 bin kişi) kuzeye gelme hakkını kullanacak veÖnurÖymen'in Meclis'te iktidarın yüzüne vur- duğu bu tabloya göre, kuzeydeki daraltılmış Türk topraklarına 80 bin Rum yerleşecek! RTE sonuca bakıyor, şu sonuca: Sorumluluğu yüklemeyeçalıştığı Denktaş, 1 Mayıs'a kadar şöy- le böyle Annan Planı'nı kabul etmeli ve ötesi be- risi mi?.. Göçmen, toprak, temel haklar mı?.. Teferruat efendim, teferruat! Tazarlık konusu yapılamaz7 • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Bilkent Üniversitesı'nde gerçekleştirilen 5. Türkiye Üniversiteleri Öğrenci Konseyleri Kurultay"ı sonuçlandı. 65 üniversiteden öğrenci konseyi temsilcilerinın katıldığı kurultay sonunda yayımlanan bildıride, "AB'ye girmek için KKTC'nin pazarhk konusu yapılmaya çalışıldığı" savunularak "Şehitlerimizin kanıyla sulanmış topraklann üzennde kimsenin pazarhk yapmaya hakkı yoktur" denildi. Türkiye Cumhuriyeti'nın laik çizgide ilerleyen bir ülke olduğunun vurgulandığı bildiride. "Bizim üniversite gençliği olarak bu değerlerin korunması için üstümüze düşen bütün sorumluluklan yerine getıreceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın" denildi. Tarihi eser satacaklardı • ANTALYA (AA) - Antalya'da ellenndeki tarihi eseri jandarmaya satmaya çahşan 2 kişi yakalandı. Antalya'nın Varsak beldesinde bir ihban değerlendiren İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçıhk ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesı ekıplen. Roma dönemine ait mezar stelini satmaya çahşan ıki kışıyle ırtıbata geçti. Operasyonda ahcı gibi davranan jandarma ekipleri, 20 bin dolara anlaştıklan steli aldıktan sonra kimlıklenni açıklayarak, MU. (33) ile l.Y'yi (34) yakaladı. Zanhlann, Tannça Artemis'e adanmış mezar stelını. başka bir kişıden satın aldıklannı ileri sürdükleri öğrenildi. Avrupa Konseyi'nin raporunda, Türkiye'nin siyasi kriterleri yerine getirdiği belirtiliyor Türkiye denetimden çıkıyor ELÇİN POYRAZLAR BRÜKSEL - Avrupa Kon- seyi Parlamenterler Meclisi, taslak raporunda Türkiye'nin gerçekleştirdiği reformlar do- layısıyla denetim mekanizma- sında tutulmasına "gerek kal- madığı" görüşüne vardı. AKPM tarafından hazırlanan raporda, Türkiye'nin 2001 yı- lından bu yana gerçekleştirdi- ği reformlarla siyasi kriterleri yerine getirmede olumlu adımlar attığı belirtildi. AB Komisyonu'nun ekim ayında • Rapor ve taslak karann, komisyon ve genel kurulda kabul edilmesi durumunda Türkiye, 12 Eylül 1980 askeri darbesinden bu yana ilk defa, insan haklan, demokrasi ve hukuk devleti alanlannda "aklanmış" ve "normalleşmiş" ülkeler sınıfına alınacak. yayımlayacağı ilerleme raporu öncesinde hazırlanan rapor, Türkiye'nin Avrupa Birligi yo- lunda önemli bir adım olarak görülüyor. Avrupa Konseyi Parlamen- terler Meclisi'nin raporu ve taslak karannda, 2001 yılın- dan bu yana gerçekleştirilen reformlar ışığında Türkiye'nin denetim mekanizmasında tu- tulmasuıa "gerek kalmadığı" görüşüne yer verildi. Rapor ve karar taslağı, Avru- pa Konseyi Parlamenterler Meclisi Denetim Komisyo- nu'nun 3 Mart'ta Paris'te yapı- lacak toplantısında oylamaya sunulacak. Ardından da rapo- run Avrupa Konseyi Parlamen- terler Meclisi'nin nisan sonun- da Strasbourg'da yapılacak ge- nel kurul toplantılan çerçeve- sinde Türkiye oturumunda oy- lamaya sunulması bekleniyor. Rapor ve taslak karann, ko- misyon ve genel kurulda ka- bul edilmesi durumunda Tür- kiye, 12 Eylül 1980 askeri dar- besinden bu yana ilk defa, in- san haklan, demokrasi ve hu- kuk devleti alanlannda "ak- lanmış" ve "normalleşmiş" ülkeler sınıfına alınacak. Makedonya Cumhurbaşkanı Traykovski kazada öldüDış Habeıier Servisi - Makedonya Cumhur- başkanı Boris Tray- kovski, dün uçağının düşmesi sonucu yaşamı- nı yitirdi. 47 yaşındaki Traykovski, beraberin- deki üst düzey yetkililer- le birlikte Bosna- Hersek Cumhuriyeti'nin Mostar kentinde düzenlenen uluslararası yatınm kon- feransına gidiyordu. Kö- Traykovski kimdir? Traykovski, 1999 yılında Cumhurbaş- kanlığına seçilmişti. 2001 yılında ülke- deki silahlı çatışma- lan sona erdiren ve iç savaşı önleyen Traykovski, NA- TO'nun desteklediği banş anlaşmasıyla övgü toplamıştı. Ustrumca doğumlu olan Traykovski, 6 yıl ABD'de kaldı. ABD'de metodist papazı olan Tray- kovski, Makedon- ya'ya döndükten sonra sağcı Vmro- Dpmne (Makedonya Iç Devrim Örgütü - Makedonya Demok- rasi Birlikteliği) partisine üye oldu. tü hava koşullan nede- niyle düştüğü açıklanan uçakta bulunan 9 kişiden kurtulan olmadı. Traykovski'yi taşıyan uçakJa bağlantı yerel sa- atle 09.00 (TSI 10.00) civannda kesildi. Yetkili- ler uçağuı, Libunye ve Stolac kentleri arasında bulunan Bitonya köyü yakınındaki Hrgut Da- ğı'nda düştüğünü ve en- kazın bulunduğunu açık- ladı. Bosna polis kay- naklan, enkazın ve ce- setlerin Saraybosna'nın 80 kilometre güneyinde- ki Bitonya köyünün ya- kınlannda bulunduğunu bildirdi. Traykovski ile aynı toplantıya katılacak olan Arna\ r utluk Başbakanı Fatos Nano'nun sözcü- sü Aldrin Dalipi, hava koşullannın kötü oldu- ğunu, bu nedenle Na- no'nun uçuşunun iptal edildiğini açıkladı. Ma- kedon yetkililer, düşen uçağın çift motorlu Be- echcraft 200 Super King Air tipi olduğunu ve 1970'lerdeikinciel ola- rak satın alındığını be- lirtti. Yetkililer, çok eski olan uçağın daha önce pek çok kaza atlattığını söylediler. Uçakta Traykov ski ile birlikte, Cumhurbaşkan- lığı halkla ilişkiler danış- manı, iki Cumhurbaş- kanlığı danışmanı, bir Dışişleri Bakanhğı gö- revlisi, iki güvenlik gö- revlisi ve ıki pilot bulu- nuyordu. Cumhurbaşkanlığı gö- revini, seçimler yapılın- caya kadar meclis başka- nı üstlenecek. Gül'e teröristlistesiverdiler MOSKOVA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Rus tarafının terör olaylanna kanştığı ileri sürülen bazı Türk vatandaşlannın listesi- ni, görüşmeleri sırasında kendile- rine verdiğini ve bunu araştıracak- larmı söyledi. Gül, Rusya'ya yaptığı 3 günlük resmi ziyaretinin son gününde Rus ve Türk gazeteciler için Inter- faks haber ajansmda basın toplan- tısı yaptı. Birgazetecinin, "PKK'nin bu- radakj faaliyetleri, burada faali- yette bulunan ve ajan olmakla suçlanan Türk vatandaşı Meh- met Yeşilyurt konusu gündeme geldi mi" şeklindeki sorusuna Gül, şu karşılığı verdi: "Görüşmelerimizde PKK ve yeni aldıklan tüm isimleri ilet- tim ve bunların terörist örgütler listesine ahnmasını söyledim. Bu konuda Rus tarafı net bir şe- kilde çalışacak. Bize doğrusu burada bazı terör olaylanna ka- nşan bazı isimler verildi. Bunla- ra bakacağız, inceleyeceğiz. A- ma bahsettiğiniz bu isim var mı, yok mu inceleyeceğiz. Onunla il- gili bir konu gelmedi." Çeçenistan'daki çatışmalarda bazı Türk vatandaşlannın öldürül- mesiyle ilgili ne düşündüğünün sorulması üzerine de Gül, "Ma- sum ve suçsuz insanlara karşı yapılan şiddet olayını her zaman kınadık" dedi. Öldürülen bazı te- röristlerin üzerinde bazen Türk pa- saportu çıkabileceğini belirten Gül, "Istanbul'daki terör olayla- rını yapanlar daTürk vatandaş- larıydı" diye konuştu. Türkiye'de bazı gönüllü kuru- luşlann, Çeçenistan'daki militan- lara yardım topladığı yolundaki iddialarla ilgili olarak da Gül, Tür- kiye'de insani amaçlı yardımlann sadece Kızılay tarafından toplan- dığına ve Kızılay'm da Rusya'da- ki Kızılhaç'a tekabül eden bir ör- güt olduğuna işaret etti. Terör olaylannm ne kadar tedbir alınır- sa alınsın yine olabileceğini söy- leyen Gül, "Dediğim gibi Türki- ye'de olan şeyde yine Türk va- tandaşlarıydı eylemi yapan. Önemli olan Türkiye'nin bunu engellemek için elinden gelen her şeyi yapmakta olmasıdır" dedi. Dlnl özoüriükler anayasa güvencesfnde' Baıtlako^u NSC yeikflfleriyle görüştü Dış Haberler Servisi - Washington'da Amerikah yet- kililerle görüşen Diyanet Işle- ri Başkanı Ali Bardakoğlu, ABD Dışişleri Bakanlığı'mn 2003 yılı insan haklan rapo- runda dini özgürlüklerin kısıt- landığı iddialannı haklı bul- madığını belirterek dini öz- gürlüİderin anayasal çerçeve- de korunduğunu söyledi. Utah Üniversitesi'nde Is- lam konulu bir konferansa ka- tılan Bardakoğlu, Washing- ton'daki temaslanndan sonra gazetecilerle sohbet toplantı- sı düzenledi. Bardakoğlu, Washington'da ABD Dışişle- ri Bakanlığı ve ABD Ulusal Güvenlik Konseyi yetkilile- riyle bir araya geldiğini anım- satarak, görüşmelerde hutbe- lerin tek merkezten hazırlan- masının nedenınin sorulduğu- nu söyledi. Bardakoğlu, hut- belerin Diyanet olarak devlet- ten bağımsız, özgürce hazır- landığını ve sağlıklı bilgi üre- tildiğıni anlattığını kaydetti ve Diyanet Işleri'nin, hutbelerle hiçbir zaman fıkir empoze et- mediğini, bilgi sağlama ama- cını güttüğünü vurguladı. Bar- dakoğlu, mart ayında kadın- lara aynmcılığa karşı hutbe okutulacağını belirtti. NSC yetkilileriyle ılımlı Is- lam ve Türkiye örneğini tartış- tıklannı belirten Bardakoğlu, Diyanet Işleri Başkanlığı ola- rak bu konuda işbirliğine ha- zır olduklannı ifade ettiğini söyledi. Bardakoğlu, Türki- ye'nin geleneksel dini bilgisi- nin, teröre hiçbir zaman ze- min olmadığını söyledi. ııın Işkence sanığı polis memııru ortaya çıkü ANKARA (ANKA) - ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'ın, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e gönderdiği mektupta. "zamanaşımına uğramasından endişe etti- ği işkencede ölüm" dava- şında, sanık polis memuru İbrahim Dedeoğlu, mahke- meye çıkacağını açıkladı. ABD Dışişleri Bakam Co- lin Powell, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e önceki gün gönderdiği mektupta, Hacet- tepe Cniversitesi öğrencisi Birtan Altınbaş ın 1991 yı- lında işkencede öldürülme- siyle ilgili davada sanık po- lisin mahkemeye çıkmaması nedeniyle davanın "zama- naşımına uğramasından endişe ettiğini" aktardı. Ankara 2. Ağır Ceza Mah- kemesi'nin gönderdiği tebli- gatlann, emniyet aracılığıy- la bir türlü "ulaştınlamadı- ğı" tbrahim Dedeoğlu, mek- tubun ardnıdan ortaya çıka- rak "davanın mart ayında görülecek duruşmasına katılacağınf" söyledi. Altınbaş'ın a\aıkatlanndan Oya Aydın, dava seyrinin Türkiye'nin kendi iç işleriy- le yönlendirilmesini istedik- lerini belirterek "Biz AİHM'ye bile gitnıedik, Türkiye'nin gerçeği olan işkencenin, yine Türkiye'de çözülebileceğini göstermek istiyorduk. Keşke bu mek- tubu Başbakanımız, tçişle- ri Bakanlığf na ya da vali- ye gönderseydi, bu bizi da- ha memnun ederdi" diye konuştu. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada müzakereler sonrasında gazetecilerin önüne çı- kıp, olup biteni anlatmasını istemiyordu. Denktaş bunu yapsa bile, gazetelerin yazmaması, televiz- yonlann yayımlamaması gerektiğini düşünüyordu. Bu istem Cumhuriyet dışındaki yayın organ- larının çok büyük bir diliminde şu başlıkla du- yuruldu: ''Başbakan'ın sansür ricası!" Medyadan böyle bir şey istemenin ve bunu "rica" olarak sunmanın Türkçesi şu: "Rica etsem ölür müsünüz?" Kimileri de aslında Başbakan'ın sansür de- mek istemediğini, bu sözcüğü bir talihsizlik so- nucu kullandığını anlatmaya çalıştı... Basın ta- rihine geçecek bir durum... Erdoğan'da dikkati çeken değişikliklerin ay- nntılanna girersek... Düne kadar, Kıbns konu- sunda daha çok meydan okuma havasında de- meçler veren, muhalefeti suçlayan Erdoğan'ın aklına "ortak politika üretmek" gelmiş. Biz de yeri geldikçe vurguladık, Kıbns gibi ulusal ko- nularda iktidarıyla muhalefetiyle ortak bakış aranmalı. Ama, kervan yola çıktıktan sonra de- ğiü Bize öyle geliyor ki, Anadolu'dan Ankara'ya ulaşan Kıbns'a ilişkin haberler AKP açısından pek iç açıcı değil. Erdoğan önce Kıbrıs'ın yerel seçim malzemesi yapılmamasını istedi. Bunun kabul görmediğini anlayınca da konunun med- yada olabildiğince yer almamasını sağlamaya çalışıyor. Devamında da izlenen politikaya "or- tak" arıyor! 22 Mart dayatması Denktaş, tıpkı öncelikler gibi dünkü görüşme- den sonra da mikrofonların önüne çıktı ve içe- ride olanları aktardı. Soralım: Rum kesimi ve Yunanistan dahil, Denktaş'ın yaptığı açıklamalarda eksik ya da yanlış var di- yen oldu mu? Bizim bildiğimiz ve medyaya yansıyan kada- rıyla olmadı. Zaten olsaydı, Denktaş'ı tefe ko- yarlardı... O zaman bundan gocunması gereken, Türk tarafı değil, Rumlar... Kaldı ki, "Denktaş konuşuyorama, Rumlarsu- suyor" da denemez. Her gün Rum gazetelerin- de de değişik aynntılar yer alıyor. Zaten bugü- ne dek süregelen gelenek de şöyleydi: Türk tarafı dışarı bilgi verilmemesi ilkesine uyuyordu, Rumlar uymuyordu. Türkiye'deki ga- zeteler de bütün haberleri suyun öteki yakasın- dan alıyordu. Erdoğan, "22 Mart'a kadar taraflaranlaşsm, işi anavatanlara bırakmasın" tezini daha güçlü sa- vunmaya başladı. Kahvaltılı sohbet sırasında ağzından 4-5 kez "22 Mart" sözcüğü çıktı. Eğer bu tarihe dek taraflar anlaşamazsa Türkiye ve Yunanistan devreye girecek. Onlar da anlaşa- mazsa boşlukları Annan dolduracak. Bu süreç AKP hükümetini de bağlıyor. Ama adada çözü- lürse Erdoğan kendisini eleştirenlere, "Kardeşim onlar anlaştı, fena mı" diyecek. Herkes 1 Mayıs çok yakın derken, Erdoğan 22 Mart'ı dayatıyor... AKP saflarında tartışılan şöyle bir durum da- ha var: KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat, AKP hü- kümetiyle tam bir uyum içinde değil! Talat'ın son dönemde Rumlar aleyhine verdi- ği bazı demeçler de Erdoğan ve çevresini telaş- landırmış görünüyor! Erdoğan'daki bir değişikliği daha aktaralım: Ocak-şubat boyunca, "Türkiye, Rumlardan bir adım önde olacak" dedi. Kahvaltıda ise "Biz görüşümüzü koruyoruz. KKTC, Rumlardan bir adım önde olacak" dedi. Türkiye'nin yerini KKTC almıştı! Erdoğan bir yandan Kıbrıs çıkışlarına ortak arıyor, bir yandan da bütün sorumluluğu Denk- taş ve KKTC yönetimine bırakmanın yollarını arıyor... ankcumıa cumhuriyet.com.tr NATO etkinlikleri değerlendirildi Başbakan Erdoğan işadamlanyla görüştü ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, NATO zirvesinin sponsorlan arasında yer alan işa- damlanyla dün bir ara- ya geldi. NATO zirve- si sürecindeki toplantı- lar ve kültürel etkinlik- lerin değerlendirildiği toplantıda, işadamlan Erdoğan' ın doğum gü- nünü de kutladı. 2 kat- lı bir pasta yaptıran işadamlan, 51. yaşına giren Başbakan Erdo- ğana "50'ler kulü- büne hoş geldiniz" dedi. Erdoğan 28-29 Ha- ziran'da Istanbul'da gerçekleştirilecek NA- TO zirvesinin spon- sorlan arasında yer alan kurum ve kuru- luşlann yöneticilerine dün Başbakanlık Res- mi Konutu'nda yemek verdi. Toplantıya, Sa- kıp Sabancı, Musta- fa Koç, Bülent Ecza- cıbaşı, Ferit Şahenk, Ömer Dinçkök, Tur- gay Ciner, Başaran Ulusoy, Nuri Çola- koğlu, Mehmet Enıin Karamehmet.Ahmet Nazif Zorlu, Vural Akışık gibi çok sayıda işadamının yanı su"a, TÜSlAD Başkanı Ömer Sabancı. TO- BB Başkanı Rifat Hi- sarcıklıoğlu, Müteah- hitler Birligi Başkanı Nihat Özdemir de ka- tıldı. NATO zirvesi sıra- sında gerçekleştirile- cek kültürel etkinlikler ve yapılacak çalışma- lann değerlendirildiği toplantıda karşıhklı görüş alışverişinde bu- lunuldu.