Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
.TŞUBAT2004CUMA CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER dishaba cumhuriyet.com.tr 11
Siivenlik duvan'
canaldı
• RAMALLAH(AA)-
tsrail askerleri, "güvenlik
davan" inşasını protesto
eden 2 Filistinliyi vurarak
öidürdü. Duvar inşası,
Beyt Surik ve Bidou
kdylerinde, binlerce kişi
tarafından protesto edildi.
Görgü tanıklannın verdiği
bilgiye göre Filistinli
gençler, duvar inşasındaki
zemin çahşmalan için
buldozer ve ciplerle gelen
askerleri taş atarak
engellemeye çalıştı. Ancak
askerler protestoculara
plastik kaplı metal mermı
ve göz yaşartıcı bombanın
yaru sıra hakiki mermi
atarak karşılık verdi.
Gazze Şeridi sınınndaki
Israil sanayi bölgesinde de
dün 2 Filistinli öldüriildü.
Kananlıklap
Prensi
1
istffa etti
• YVASHENGTON (AA) -
Irak'ta Saddam Hüseyın
rejiminin devnlmesının
baş savunucusu olarak
bilinen eski ABD savunma
bakan yardımcılanndan
Rıchard Perle, ABD
Savunma BakanlığYnın
Savunma Politikası
Kurulu'ndaki görevinden
istifa etti. Perle, ABD
Savunma Bakanı Donald
Rumsfeld'e gönderdığı
mektubunda, ABD
Başkaru George W.
Bush'un seçım kampa-
nyasına zarar vermemek
için istifa ettiğını yazdı.
Perle, 'KaranlıkJarPrensi'
lakabıyla da tanınıyor.
Çeçenistan'da
paâama
• MOSKOVA(AA)-
Çeçenistan'ın
güneybatısında meydana
gelen patlamada 6 kişinin
öldüğü bıldinldı. Rusya
Içişleri Bakanlığrnın
bölge bürosu, ülkenin
güneybatısında bulunan
Assinovskaya köyü
yakınlannda önceki gün
öğleden sonra çahlann
arasına bırakılmış el
yapımı bir bombanın
patlaması sonucu 6 kışinin
öldüğünü açıkladı.
Patlamada 7 kişinin de
yaralandığı belirrildi.
Kırbaçlanarak
olduruldu
• ANKARA (AA) -
tran'da alkol kullandığı,
uydu anteni sahibi olduğu
ve "kız kardeşlerinin erkek
arkadaş bulmasına yardım
ederek ahlaksızlığı
beslediği" iddiasıyla 80
kırbaç vurulan Muhsin
Mofidi'nin (35) öldüğü
bildirildi. Uluslararası Af
Örgütü'nden yapılan
açıklamada, 18 şubatta
kırbaç cezası infaz edilen
ve 22 şubatta ölen Muhsin
Mofidı'nin cenazesinin
dün Tahran'da kaldınldığı
belirtildi. Kalp krizi
sonucu öldüğüne dair
doktor raporu verilen
Mofıdi'nin daha önce
hiçbir kalp rahatsızlığı
bulunmadığı kaydedildi.
IKYB'ye bomba
• FELLUCE(AA)-
Irak'ın kuzeyindeki
Kerkük'te, Irak Kürdistan
Yurtseverler Birliği'nin
(DCYB) bürosuna
roketatar saldınsı
düzenlendi. Saldında 1
kişi öldü. Güvenlik şefi
General Şerko Şakir,
büroya dün akşam 3 roket
atıldığını, saldında
bölgeden geçen bir
Iraklının öldüğünü
söyledi. Saldınnın seyir
halindeki bir araçtan
düzenlendiği kaydedildi.
Güvenlik güçlerinin gün
içinde kentte intihar yeleği
giymiş Iraklı olmayan
bir kişiyi yakaladığı
da bildirildi.
Başbakan Erdoğan, Kıbns'ta başansızlık durumunda faturayı kesecek adres arayışına başladı
SuçuDenktaş'a atacakSERKANDEMtRTAŞ
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Kıbns konusunda yaşanacak
bir başansızlığa dönük olarak "fatura
kesilecek adres aravışlanna" başladı.
KKTC ve Rum Yönetimi'nin 21 Mart'a
kadar çözüm bulmasını isteyen Erdo-
ğan'ın, KKTC Başbakanı Mehmet Ali
Talat'ın da son günlerdeki tutumundan
memnun olmadığı savianıyor.
Erdoğan'ın önceki gün düzenlediği
basın toplantısı AKP yönetiminin, gide-
rek kızışmakta olan Kıbns görüşmeleri-
ne ilişkin yaklaşımını da gösterdi. Basın-
dan sansür uygulamasını isteyen Erdo-
ğan, ad vermemekle birlikte KKTC Cum-
hurbaşkanı RaufDenktaş'ın görüşmele-
rin içeriğine ilişkin açıkJama yapmasını
da eleştirdi. Erdoğan'ın açıklamalan şu
noktalann öne çıkmasına neden oluyor:
r atura adresi: Erdoğan, müzake-
relerin başlamasına ve Denktaş'ın Türk
tarafının çıkarlannı korumaya dönük
Basın toplantısında görüşmelerin içeriğine değinmeyen,
sadece Denktaş'ın açıklama yapmasını gündeme getiren
Erdoğan'ın, müzakerelerden uzlaşı çıkmaması durumunda ilk
suçlayacağı kişinin Denktaş olmasına kesin gözüyle bakılıyor.
tüm çabalanna karşın Cumhurbaşka-
nı'na dönük eleştirilerini sürdürüyor.
Görüşmelerin içeriğine değinmeyen,
sadece Denktaş'ın açıkJama yapması-
nı gündeme getiren Erdoğan'ın, müza-
kerelerden uzlaşı çıkmaması durumun-
da ilk suçlayacağı kişinin Denktaş ol-
masına kesin gözüyle bakılıyor.
Talat'ın da Denktaş'ı desteklemesi-
nin AKJP'de hoş karşılanmadığı belirtı-
liyor. Erdoğan'ın basını da "sansür" is-
temlerine uymadığı ve işleri kanştırdı-
ğı gerekçesiyle suçlayabileceği değer-
lendirmeleri yapılıyor.
rvumlar kaçıyor: AKP'nin bu de-
ğerlendirmelerine karşın adadan gelen
haberler farklılık gösteriyor. Denktaş, ge-
çen perşembe yapılan müzakerelerde
Türk taraftmn değışikJik istemlerini bir
belge olarak Rumlara sundu. Rumlar ise
bu istemleri görüşmemek için görüş-
melerin ertelenmesini bıle sağladılar.
Türk tarafinın yapıcı katkısına karşın An-
kara'run hâlâ Denktaş'ı suçlar bir du-
rumda olması dikkat çekiyor.
X erel seçim kaygısı: AKP, Kıbns' ın
yerel seçim sürecinde tartışma konusu
olmamasma çalışıyor. Kıbns'ın iç po-
litika konusu olarak seçim meydanla-
nna taşınmasının iktıdar partisi olarak
kendilerini yaralayacagını öngören AKP,
Kıbns'ı halktan ve TBMM'den kaçır-
maya dönük girişimlerini sürdürüyor.
Anavatanlann rolü: Adadaki ikı
tarafın uzlaşamaması durumunda 22-
29 Mart arasında anavatanlann devre-
ye gireceği süreç başlayacak. Hüküme-
tin, tıkanıklık yaşanan konulan bu sü-
re içinde çözerek yerel seçimlerin he-
men öncesinde kamuoyunun desteği-
ni almayı planladığı kaydediliyor.
Müzakerelerden nasıl bir sonuç çı-
karsa çıksın hükümetin bunu "büyük
kazanım" veya "zafer" olarak nitele-
mesi bekleniyor.
Jvarartma işe yaramadı: Erdo-
ğan'ın Denktaş'tan istediği "basm ka-
rartmasr geçen yıla kadar sürdürülen
tüm müzakereler sürecinde Türk tara-
fınca titizlikle uygulandı.
Gelişmelerle ilgili her aynntmm ya-
yımlandığı Rum basmı, uluslararası ka-
muoyunu istediği gibi yönlendirirken so-
nuçta müzakerelerin başansızlıkla so-
nuçlanmasından Türk tarafı sorumlu
tutuldu. Denktaş şimdi görüşmelerle il-
gili açıklamalan yaparken hem süreci
yönlendiriyor hem de kritik referandu-
ma doğru halkını bilgilendiriyor.
KIBRIS
Asker
brifing
verecek
ANKARA (Cumhurryet
Bürosu)-Türk Silahli
Kuvvetlen'nin(TSK)
gündemdeki konulara ilişkin
görüşleri Genelkurmay'da
yapılacak basın
bilgilendirme toplantısında
dile getirilecek. Toplantıda
ağırlıklı olarak Kıbns'takı
gelişmelerin üzerinde
durulması bekJeniyor.
Genelkurmay 2. Başkanı
Orgeneral İlker Başbuğ un
katılacağı brifing, saat
14.30da Genelkurmay
Karargâru'nda
gerçekJeştirilecek. Kamuoyu
gündeminde tartışılan
konular hakkında TSK'nm
görüşlerinin anlatılacağı
toplantıda özellilde Kıbns'ta
süren müzakerelerin ağırhkla
ele alınması bekleniyor.
Genelkurmay, basına yönelik
bilgilendirme toplantılanna
Irak ile ilgili gelişmelerle
başladı. TBMM'den Irak'a
asker gönderilmesine ilişkin
karann çıkmasının ardından
Genelkurmay Harekât
Başkanı Korgeneral Metin
Yaviız Yalçın, bir brifing
verdi. Daha sonra Başbuğ,
konu ile ilgili sorulan
yanıtladı. Basın
bilgilendirme toplantılannm
ikincisi geçen ay düzenlendi.
Başbuğ, Irak, Kıbns,
Afganistan, Incirük gibi
konularda
değerlendirmelerde bulundu,
bu konulara ilişkin sorulan
yanıtladı. Toplantılann
üçüncüsü bugün
gerçekJeştirilecek.
Rum lider, Rauf Denktaş'ın önerilerine olumsuz yanıt verdi
Papadopıdos hayır dedi
REŞATAKAR
LEFKOŞA - KKTC Cumhur-
başkanı Rauf Denktaş ile Güney
Kıbns Rum Yönetimi Başkanı
Tasos Papadopulos arasındaki
görüşmelerin dördüncüsü dün
gerçekleşti.
Papadopulos görüşmede, Denk-
taş'ın yazılı önerilerine, aynı şe-
kılde yazılı karşılık verdi. KKTC
Cumhurbaşkanfnı, Annan Pla-
nı'mn dışına çıkmakla suçlayan
Papadopulos, olası bir çözümden
sonra senatonun 24
+
24 temsilci-
den oluşacağını, bu oluşum için
"24 Türk, 24 Rum" gibi bir ko-
şulun insan haklanna aykın oldu-
ğunu bıldirdi.
BM'nin Kıbns Temsilcisi Alva-
ro de Soto'nun gözetiminde ger-
çekleşen ve 2 saat süren dünkü
görüşme sonrasında gazetecilere
açıklamada bulunan Denktaş, "Bi-
ziın endişemiz, Türk kontrolün-
deki bölgelerde yaşayacak Rum-
lara seçmeve seçilme hakkınınve-
rilmesidir. Bu durumda bir süre
sonra Senato'da Türk devleti için
aynlan 24 sandalyenin bir lasnu
Rumlann eüne geçebilir, böylece
dengeler de bozulabilir" dedi.
Papadopulos'un "güçlü bir
merkezi hükümet" önerisinde
bulunduğunu, bunu önerirken iş-
levden söz ettiğini açıklayan
Denktaş, 1960 anlaşmalannı ve
Kıbns Cumhuriyeti Anayasası'nı anım-
satarak şunlan söyledi: "KıbnsCumhu-
riyeti iyi nryetle kurulmuştu. Türk tara-
fı hiçbir zaman devletin işle\ini bozacak
bir yaklaşını içine girmemiştir. Ancak
Rumlar, bir süre sonra işlemiyordrve dev-
leti yıkülar. Bunlan bilen insanlar olarak
temkinHda\Tanr\oruz.- Kıbnstaikihal-
km bulunduğunu, ikı kesimliliğin mut-
laka korunması gerektiğini söyleyen
Denktaş, üniter devlet istemediklerini ve
bu görüşü kayda geçirdiklerini belirtir-
ken "Rumlann olumsuz tavn vüzünden
görüşmelerin kesümesi otasıhgı var rrudır"
şeklindeki bir soruya, "Göriişmeler sü-
recek. Biz onlan, oniar da bizi olumsuz
davTanmalda suçhıyor. Bizinı tavnmız, dü-
zeltilmesini istediğimiz konulan müza-
kere etmektir" dedi.
Papadopulos ise yaptığı açıklamada,
Denktaş tarafından sunulan önerilerin,
New York'ta belirlenen müzakere prose-
dürünündışındaolduğunuiddiaettı. Pa-
padopulos. "Denktaş'ın çabası, Annan
Planı'nda yapılmasmı istediğimiz degi-
şikükleri engeDemektir. Bunun için de za-
AVumlann
çoğunluğunun
Annan
Planı'nın
bugünkü
haliyle
referanduma
sunulması
durumunda,
plana 'hayır'
diyeceği bir
süredir
yapılan
kamuoyu
araştırmalann
da da ortaya
konuyordu.
Rum
kesiminde
'Hayır' yazılı
pankartlann
çoğaldığı
gözleniyor.
(Fotoğraf: AP)
mansız tezierin teatisi prosedürüyle, mü-
zakereler prosedürünün değerini azahma-
ya çahşryor" dedi.
ABD'den yeni girişim
Öte yandan, müzakere sürecini yakın-
dan izleyen ABD'nin anlaşmazlıklan or-
tadan kaldırmak için yeni bir girişim baş-
latacağı haber verildi. Pazar günü Kıb-
ns'a gelecek olan Dışişleri Bakanlığı
Özel Koordinatörü Thomas VVeston,
Denktaş ve Papadopulos ile görüşerek uz-
laşma çağnsı yapacak.
Siyasilerden Erdoğan'a tepld
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
önceki gün gazetecilerle sohbet eder-
ken Kıbns'la ilgili olarak "KKTC ve
Türk medyası bunutaroşmahve
sansür etmeö" şeklindeki söz-
leri siyasilerden sert tepki
gördü. CHP Grup Başkan-
vekili Kemal Anadol, şu gö-
rüşleri dile getirdi:
"Ben Kıbns banş harekâ-
b karannı veren parlamento-
nun bir irvesrydim. Hiçbir baş-
bakanın ülkemiz medyasın-
dan otosansür istediğine
tanık olmadım. Bunu
hem medyanuz, hem
demokrasimiz, hem
de Başbakan için ta-
Bhsizliksayryorum.
Kıbns olayını öğ-
renmektoplumun haktadır. Basma uzak-
tan kumanda ermeye kaUoşan bir baş-
bakanla ilk kez karşılaşı\oruz. AKP'nin
maskesi düşüyor." KKTC Cumhurbaş-
kanı RaufDenktaş'ın kamuoyunu bil-
gilendirme karannın isabetli olduğunu
belirten DYP lideri Mehmet Ağar da şu
değerlendirmeyi yaptı:
"Sayın Başbakan'ın, geçmişte örnek-
CAZETELER BAŞBAKAN'IN 'SANSÜR
1
RİCASINA UYDU
tstanbul Haber Servisi - Medya,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
sansür ricasını yerine getirdi.
Erdoğan'ın gazete ve
televizyonlann genel yayın
yönetmenleri ve Ankara
temsilcileriyle yaptığı sohbet
toplantısında basından
istediği "sansür
nygıılanmag" talebı
gazetelerde yer
bulmadı. KKTC
Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş'ın
"Halkı
bügikndirmek
lerini gördüğümüz şekilde, bu kez de
Kıbns müzakerelerinin şu kritik aşa-
masında. Denktaş'a basın yoluyla di-
rektifler vermek çabasında olduğu gö-
rülmektedir. Bunu kuıryoruz. Aynca Sa-
ym Denktaş'a göndermek isteyeceği me-
sajlar için medya yerine. normal resmi
kanaflankuflanrnasırunçok dahaisabet-
li ve ciddi bir devlet uygulaması olaca-
görevim" demesine karşın
Erdoğan'ın halkın bilgilenme
hakkının engellenmesi isteği, pek
çok gazete tarafından olağan
karşılandı. Sadece Akşam
gazetesinin sürmanşetinde
"Konuşmayıo, yazmaym" başlıklı
haberde Denktaş'ın sözlerine de yer
verildi. Bazı gazeteler bu isteği
medya ile "hassasiyet ve işbirtigi"
olarak değerlendirdi. Hürriyet'in
20. sayfasında yer alan "Basma
sansürricası"başlıklı haberde
Erdoğan'ın müzakerelerle ilgili
yazılanlann karşı tarafı tahrik
edebileceği görüşlerine yer verildi.
ğını hanrlau\wuz," MHP Genel Başkan
Yardımcısı Mehmet Şandır, Kıbns'ta
halkın gerçekleri öğrenmesinden hü-
kümetin endişelendiğıni dile getirdi.
Başbakan' ın "karşı taran rahatsız ede-
bfljr" gerekçesiyle Denktaş"ın görüşle-
nnin Türk basmında yer almasını iste-
mediğini belirtti.
YTP lideri tsmail Cem de sansür is-
Sabah'm 29. sayfasının manşetine
taşınan "Erdoğan medy-adan
otosansür istedi" haberinde,
Erdoğan'ın "KKTC'deyapdan
açıklamalan bile medyanuz kendi
içinde sansür etmeh" sözleri yazıldı.
AKP'ye yakın Albayraklar'a ait
Yeni Şafak ise "Medyadan
hassasiyet ve işbirliği istedj" başlıklı
haberinde, Erdoğan'ın sansür
konusunda "ricao" olduğunu öne
çıkardı. Dinci Vakit gazetesinde
sansür istemine tek cümleyle
değinildi. Milli Gazete
"Erdoğan'dan Denktaş'a sansür"
başlığmı kullandı.
temine tepki gösterdi. Cem,"Haberler
zaten çıkrvor. Herhalde, yorum yapma-
yın. demek istiyor. Görüşmelerde neler
olduğunu Rum basmmdan izlhorum. ni-
ye kendi basuumdan izlemeyeyim. Ha-
berler zaten çıkrvor, nesini sansür ede-
ceksiniz. Bu konuda karşı çıkmayın. yo-
rum yapma^ın drje bir yönfcndirme gi-
bi algüadım ve tuhaftma gitti" dedi.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSALI
Batı'da Bütünleşme,
Türkiye'de Çözülme
Batı kapitalizmi kendi içinde "bütünleşirken" dışan-
dakilere "çdzülmeyi" öneriyor ve çözmeye zortuyor.
1990 sonrasında AB ve ABD, kendileri şu öğetere ağır-
lık vermeye başladılar:
1) Daha güçlü bir devlet,
2) Tanmda, sanayide ve hizmetlerde daha fazla des-
tek,
3) Dış dünyaya karşı "örtülü koruma politikalannın"
daha etkili bir biçimde ortaya konması,
4) İç ekonomi ile dış ekonomi arasında "aynmın ve
farklılaştırmalann yaygınlaşması",
5) Devleşen şirketlerin "devlet yapısı içinde bütûn-
leşmeleri"; şirket çıkarlan ile devlet (ve kamu) çıkarla-
n arasında örtüşmenin desteklenmesi ve oligarşik bir
düzenin kurulması.
Bu eğilim ve uygulamalar, "küreselleşme öneren" Ba-
tı kapitalizminin kendi içinde daha ulusalcı bir gelişme
içine girdiğini gösteriyor.
AB ve ABD içerde iktisadi, siyasi, askeri ve kürtürel
öğelerarasındaki "bütünleşmeleri", dışsallıklaryarata-
cak şekilde daha etkili kullanmaya başladılar.
- ABD (ve Ingiltere) askeri ve iktisadi faktörier arasın-
daki tamamlaşma ve dışsallıklan "daha planlı" olarak
ortaya koydular. 1990'dan itibaren askeri ve iktisadi fak-
törier, "Doğu Bloku engellemesi kalmadığı için" daha
kolay uygulanır hale geldi.
Birinci Körfez Krizi (1991), Yugoslavya'nın dağıtılma-
sı, Balkanlar'ın çözülmesi, Afganistan'ın ve Irak'ın iş-
gali, Gürcıstan operasyonları "planlandı ve uygulandı".
ABD (ve Ingiltere) kendi içlerinde ve aralannda bü-
tünleştiler, "ortak ulusalpolitikalar" geliştirdıler. ABD'nin
(ve Ingiltere'nin) bu girişimlerine karşılık Kıta Avrupası
da AB olarak "içerde bütünleşmeyi genişletti ve de-
rinleştirdi".
- Ticaret politikalan olarak dışanya karşı "dahaAB'ci
veya ulusalcı" politika izlemeye başladılar.
- Para politikalannı bütünleştirdiler, "Euro" etrafında
toplandılar. Euro etrafında toplanmalan, "AB'ci ve ulu-
salcı öğelerin bütünleştirilmesi" anlamını taşıyordu.
Fransa veya Ispanya, Euro etrafında toplanarak dolar
ve yen karşısında Fransa'nın ve Ispanya'nın ulusal çı-
kariannı, AB'nin üyeleri olarak daha iyi savunabilecek-
lerini düşündüler.
- AB ve ABD kendi sanayilerini, tanm ve hizmet sek-
törierini 1990 sonrasında daha "kapsamlı bir biçimde
desteklemeye ve korumaya başladılar". Gizli koruma
önlemlerini geliştirdiler, tarife dışı engellerin kapsamını
büyüttüler.
fürkiye ve Kuzey Afrika gibi "dışarıdaki ülkeler"e
karşı şirketlerini (ve sektörlerini) bu ülkelere yerieştire-
cek bir biçimde "bütünleştirilmiş ve ulusalcı" politika-
lar izlemeye başladılar. Türkiye'de bazı düşünürier me-
seleye, "AB'de uluslarüstü öğeler gelişti, ulusalcılık
ortadan kalktı" gözü ile bakarak büyük yanılgıya düş-
tüler. Fransa, Isveç ve italya, AB'nin dünya üzerindeki
egemenliğinin "ancak ortak AB politikalan ile sağlana-
bileceğini" düşündükleri için bu yola gittiler.
AB'deki uluslarüstü önlemler, "AB üyelerinin ulusal
çıkarlarının dünya üzerinde daha iyi korunabilmesi
için" geliştirilmektedir. ABD veya Japonya karşısında
geri kalmamanın, dış pazariarda egemenlik sağlama-
nın bir gereği olarak yapıldı. Küresellik için değil, üs-
tünlük için uygulandı.
Zaten Fransa'nın, Almanya'nın ya da Isveç'in kendi
dev şirketlerinin hükümetler olarak nasıl arkalannda
durduklannı ve destek verdiklerinı görmek, dunımu
açıklar. Schröder Ankara'ya sıcak mesajlar veriyorsa,
Ankara'daki hükümetin ABD ile aşın yakınlaşmasının
önünü kesmek ve Alman (ve AB) şirketlerinin "Türki-
ye'deki imtiyazlannr genişletmek için "arkanızdayım"
demektedir!
Dışandaki ve içerideki zıtlık...
ABD ve AB, Türkiye ve benzeri ülkelerde yani dışa-
nda, "kendilerinin yaptığının aksini" önermekte ve da-
yatmaktadırlar. Soğuk savaş sonrasında Batı kapita-
lizmi, kendi içinde daha bütünleşmiş, daha ulusalcı po-
litikalar üretir ve uygulamalar yaparken dışanda tersi-
ni yaptırmak istemektedir.
Ulusal politikalann bulunmaması, "ulusal kavramla-
nn yerini" yerel kavramlann alması isteniyor. Yerellik ve
aynşmanın öğeleri olarak da şunlar kullanılıyor;
- coğrafı aynmcılığın ve yerelliğin esas alınması,
- yerelliğe paralel olarak etnik ve dini aynmcılığın alt-
yapısının hazırianması,
- bu attyapı ile birlikte "siyasi ve iktisadi yerelliğin"
ortaya çıkması: Yani ülkelerin bölünmesi.
Bu politikayı Yugoslavya, Endonezya ve Irak örnek-
lerinde olduğu gibi bazen silahla yürütüyoriar; bazen
de Türkiye örneğinde olduğu gibi içerideki "gayri milli
sermaye çevrelerini, dini ve etnik aynmcılan" kullana-
rak yapmaya çalışıyoriar.
Batı kapitalizmi kendi içinde bütünleşirken "kendi
dışındakileri aynştırmaktadır". Kamu yönetiminin "ka-
musal ve ulusal olmaktan uzaklaştınlması için" daya-
tılmak istenen son yasal çabalar bunun en açık gös-
tergesidir.
İktisadi, siyasi ve kültürel olarak bölme hedefinin,
hukuki altyapısını meydana getirmek istiyoriar. Cum-
huriyet yerine tarikatlann, etnik aynmcılann ve çokulus-
lu şirketlerin egemen olduğu bir arka bahçe yapmak
amacını güdüyorlar.
Yeni düzende, Batı kapitalizminin temel içgüdülerini
karşılıyoriar.
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
Başbakan Erdoğan:
Sansür istemedim
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - KKTC ve
Türk medyasından Kıbns
müzakerelerinin içeriği-
nin açıklanmaması ve ko-
nuşulmaması için medya-
nın kendi içinde bunu tar-
tışarak, sansür etmesini is-
teyen Başbakan Tayyip Er-
doğan, kamuoyundan ge-
len tepkiler üzerine "San-
sür değil, özdenetim iste-
dim" dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı
RaufDenktaş ın Kıbns gö-
rüşmelerinin ıçeriğini açık-
lamasından rahatsız olan
Erdoğan, eleştirilerini dün
de sürdürdü. Erdoğan
"Açıklama yapıhr. Ancak
her iki tarafortak yapma-
1L Onun için birbirimizikı-
rabüiriz, gücendirebihriz,
birimizin istemediği birşe-
\i söyleyebUiriz. Nezaket
kuraİlannıçiğnemişolabi-
Briz. Taraflarm bu konuda-
ki hassasrvetinevurgu vap-
makistedinLBubeninıiçin
illa böyle olnıalıdır nokta-
sında değüdir. Böyle bir ne
yeddm \ar, ne hakkunvar.
Ben birkardeş, dostolarak
bunu başta Sayuı Denk-
taş'a\ePapadopulas'a söy-
lemiş oluyorum." dedi.
Erdoğan, bazı basın ya-
yın organlannın bu rica-
sını saptırdığını savuna-
rak, "Anayasadaki sansür-
den değil, özdenetûnden
bahsettim. Ilgisiz, alaka-
sız_ Bir özdenetim sağlan-
ması konusunda bir rica-
da bulundum. Ola> farkh
yönlere çekfldi" dedi.