Katalog

17 ŞUBAT 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA CEVRE îthal kömüre pazar açülarSugözü Santrah, Almanya 'nın borçlan karşıhğı Kolombiya dan alacağı kömürle çalışacak. Santrala birkaç yüz Jalometre mesafede bulunan Elbistan ve Tufanbeyli'deki3.5 milyar tonlukrezerv ise 'uyumaya' bırahlacak ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Alman or- tıklığıyla kurulan ve açılışı Başbakan Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Gerhard Schirö- âer tarafından yapılan "Sugözii Eneıji Santra- V, eneıjide dışa bağımlılığın "uç" örneklerin- dsn birini oluşturacak. Meslek odalannın yap- ıfiı çalışmaya göre, Türkiye, başucundaki 3.5 mıl- var tonluk kömür rezervini "uyumaya" bırakır- ken Almanya'nın borçlan karşıhğı Kolombi- va'dan aldığı kömüre pazar olacak. Diğer ismi "tskendenın tthal Taşkömürû Sant- rata" olan Sugözü'nün açılışı, Erdoğan ile Schrö- <br tarafindan hafta içinde yapılmıştı. Schröder, yatınmın kendilerine verilrnesine duyduğu hay- reti, "Enerji temini gibi böylesine stratejik bir atanda yabancı yannmcıya kendi santrahnı inşa «ıtinneobnağmm verflmesi pekdoğal değfldir. Tür- krye'dc bunun için Alman fırnıasının seçümesi feeni çok memnun ettiyor" dıye dile getirmişti. İTHAL KÖMÜRÜN KALİTESİ BELİRSİZ Maden Mühendislen Odası ile Elektnk Mü- hendisleri Odası'nın Sugözü Santralf na yöne- Lk yaptıklan çalışmalarda saptamalan şöyle: 1/ Santral tSKEN adh bır firma tarafından iş- letilecek. Firmanın yüzde 75 ortağı Alman STE- AG AG. Santralda kullanılacak kömür, Alman- ya'nın Kolombiya ile yaptığı anlaşmanın bede- İıolarak Kolombiya'dan ıthal edilecek. Ithal kö- ınürün kalitesi, kükürt ve kül oranı saklanıyor. V Santral Adana Tufanbeyli ve Kahramanma- raş Elbistan kaynaklanna birkaç yüz kılometre- de. Oradaki 3.5 milyar tonluk kömür rezervin- den faydalanılabilirdi. Santralın yıllık ihtiyacı 10 milyon ton yerli kömür iken Elbistan'dan 30 mil- yon ton kömür elde edilebilir. Santralın yıllık it- hal kömüre ödeyeceği para 120 milyon dolar. ^ Santral için devlet yılda yaklaşık 500 mil- yon dolarlık kaynak aktarmak zorunda kalacak. Elektriği diğer termık santrallarda 2 sente alır- ken Sugözü'nden 5.25 sente alacak. Üretilen elektriğin yüzde 85'i 20 yılda alınmak zorunda. YAŞAM ÖRTUSÜ YOK OLACAK ^ Santralın işletmeye geçmesiyle en az 60 gün- lük kömür stoklanacak. Stoklama \e üretim sü- recindeki kanştırma sırasmda kömür tozlan çev- reye yayılacak ve santralda saatte 450 ton kömür yakılacak. Bu durum sonucu havaya zehirli gaz, kimyasal maddeler ve atıklar kanşacak. • Santralm işletimi sırasında saatte 60 ton ci- 0N YIL SONRA TARIMSAL ÜRETİM DURACAK ÇETtN\1ĞENOĞLU ÇEVRECİLERE KARŞIN... Çevrecilerin tepkilerine karşın Sugözü Kömür Santralı'nın açılışı gerçekleşti. Protesto gösterisinde Avusturyalı ve Alman çevrecilerin de aralarında bulunduğu 22 çevreci gözaltına alınmıştı... (Fotoğraf: AP) vannda kül oluşacak ve desülfürasyon ünitesin- den saatte 20 ton alçı taşı yapısında yan ürün olu- şacak. Bu ürünün söylendiği gibi çimento fab- rikalanna satılması mümkün değil. Rüzgânn et- kin olduğu bölgede yaşam örtüsünü yok edecek. EKOLOJİK DENGEYE TEHDİT \/ Köy Hizmetlen Genel Müdürlüğu uzman- lannın görüşlerine göre santralın kurulacağı böl- gerun büyük kısmı 2. suııf tanm arazisi ve böl- geye sanayi lcuruluşu yapılamaz. • Termık santralİann işletim teknolojileri ge- reği kullanılacak olan soğutma sulan deniz su- yu kullanılarak sağlanacak ve sular tekrar denı- ze venlecek. tşlem sonucunda deniz suyu bir- kaç derece ısınacak, ekolojik denge bozulacak. \/ 1210 MW büyüklüğündeki santralın yara- tacağı zarar, 630 MW kurulu gücü bulunan Ya- tağan Termik Santralı'nın yarattığı etkiler göz önüne alınarak tahmin edilebilir. ABANA - Tarüşmalı biçimde hizmete giren Sugözü Santralı'nın antma tesisi hakkında yapılan açıklamalann eksik olduğu ortaya çıktı. ÇEDraporundadeşarjın açık derdze ya- pılacağı, bunun da deniz suyunda bir derece- lik ısı artışına yol açacağı bildirilmesine kar- şın Sugözü'nde rapora uyulmadığı savlandı. ÇETKO (Çevre ve Tüketiciyi Koruma Der- neği) tarafindan ele geçirilen uydu fotoğrafla- nnda yapılan incelemeler sonucu dört deşarj borusunun 407"şer metre kısa olduğu kanıt- landı. Santraldan boşalnlan sıcak suyun İS- KEN yöneticilerinin savladığı gibi deniz su- yunda bir derece değil, altı-yedi derecelik ısı artışına yol açüğı belirtildi. Bu durumun ya- kın gelecekte Yumurtalık lagününde ve sahi- linde otuz canh türünü yok edeceği, körfezi köpek bahklannın yuvasına dönüştüreceği savlaruyor. TMMOB Ziraat Mühendislen Odası Başkaru Ayhan Barut'un verdiği bilgi- ye göre dört yıl sonra sadece mısır ekilebile- cek bölgede on yıl sonra tanmsal üretim yapı- lamayacak. ÇETKO Başkanı Ümit Atay ise en büyük tehdidin insan sağlığı üzerinde ola- cağını düşünüyor. Bunun antma sisteminin eksikliğinden kaynaklandığını söyleyen Atay, Çukurova ve Akdeniz gibi nem oranı yüksek bölgede azot bileşiklerinin bacadan çıköktan sonra neme yapışarak nitrik asit yağmuruna yol açmasının kaçınıhnaz olduğuna işaret etti. Ekolojik dengesi bozulan Boğaziçi sırtlan, Büyükçekmece ve Küçükçekmece gölleri artık göç yolu değil Kuşlar Istiuı]nüVlmı kaçıyor Bir zamanlar yüzlerce kuşun göç dönemlerinde konakladığı Boğaziçi sırtlan, hızlı gelişim sürecinde yok oldu. Ekolojisi bozulan Büyükçekmece ile hâlâ koruma statüsü bulunmayan Küçükçekmece Gölü yüzünden kuşlar artık Istanbul'a uğramıyor. ÖZLEMGÜVEMLİ Hızlı nüfus artışı ve çarpık kentleş- me, tstanbul'un gittikçe azalan doğal yaşam alanlannın da korkulu düşü. Avrupa"nın önemli göç yollanndan biri olan Boğaziçi sırtlanndakı orman- lann tahrip edilmesi, Büyükçekmece Gölü'nün ekolojisüün bozuhnası, Kü- çükçekmece Gölü'nün hâlâ koruma statüsünün bulanmaması yüzünden kuşlar artık Istanbul'a uğramıyor Doğal Hayah Koruma Vakfı'nın ve- rilerine göre 17001ü yıllardan ben göçmen kuşlann en önemli toplanma yerlerinden İstanbul Boğazı, büyük baskı altında. Bir zamanlar yüzlerce leyleğin, çaylağın, kartalın göç dö- nemlerinde konakladığı Boğaziçi sırt- lan, Istanbul'un hızlı gelişim sürecin- de yok olup gitti.Son yüzyılda îstan- bul ormanlannın büyük bir bölümü hızlı nüfus artışı nedeniyle tahrip edil- di. Bu yüzden büyük göçmen kuşlar Boğaziçi'ni geçmeden önce konakla- mak için giderek Boğaz'dan daha uzak noktalan kullanmaya başladı. BÜYÜKÇEKMECE CÖLÜ Gölün Istanbul'un en önemli içme suyu kaynaklanndan biri olarak koru- ma altına alınmasına karşın doğal la- günün ekolojisi; tanm, endüstri ve yer- leşim alanlan nedeniyle tehdit altın- da. Çevresindeki taş ocaklan, havaala- nı ve otoyollar nedeniyle gölün kuzey ve batı kıyılannda gemş yer kaplayan bataklık ve sazlıklar ortadan kalktı. Kış ve bahar aylaruıda dolu olan gölde, bataklık bitki örtüsü, su sevi- yesi düşmeye başladıktan sonra. yani kuşlann üreme mevsiminden sonra oluşmaya başhyor. Elmabaş patka, sukuşu, gümüş mar- tı, Akdeniz martısı gibi göçmen kuş- lar ve göldeki sazlıklarda üreyen kü- çük balaban, çıknkçın, saztavuğu, uzunbacak, sumru türleri, yaşam or- tamlan yok olduğu için Büyükçek- mece Gölü ve çevresinde fazla görül- müyor. KiRLİLİK YOK EDİYOR... Kışın bahri. karabatak, gümüş mar- rı ve önemli sayıda sukuşu banndıran Küçükçekmece Gölü'nun koruma stü- tüsü bulunmuyor. 1995'te Sazlıdere üzerinde kurulan baraj tamamlanınca göle tatlı su akı- şı azaldı ve deniz suyu sızıntısına da bağlı olarak tuzluluk oranı arttı. Ev- sel ve endsütriyel atıklann neden ol- duğu kirlilik, göldeki canh yaşamını vok etmek üzere. CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ ŞUBAT AYIETKİNÜKLERİ (8) Cumartesi Söyleşileri "Tiipkiye'de Kökten Dincilik ve Terör" prof. DP. NUR SERTER (28 Şubat 2004 Cumartesi Saat: 15.00) Yer: Cumhuriyet Khap Kulübü (Fransız Konsolosluğu'nun Yanı) Istiklal Cad. Zambak Sok. No: 4 D: 1-2 Beyoglu/İstanbul Etkinlikler Koop-C tarafindan düzenlenmektedir. Ücretsiz ve herkese açıktır. Kafeterv'aniE Pazar dahıl her gıin saat 10.00-21.00 arası açıktır. ÇANASLİYEHUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2002250 Esas 2004 10 Karar Sezayi Tuna vek. Av. M. Tuncay Aydın tarafından Zanfa Tuna aleyhıne açılan boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucun- da; 27.1.2004 tarihli kararla davanın kabulü ile Çanak- kale ili. Çan ılçesı, Etıli kö- yü, Cilt no: 33, Hane no: 97'de nüfiısa kayıtlı Alı ve Emuıe'den olma", 20.7.1957 doğumlu Sezayi Tuna ile aynı yer nüfusuna kayıtlı Nazır ve Hava'dan olma, 13.7.1958 doğumlu Zanfa Tuna'nın şıddetli geçımsız- lık sebebı ile boşanmalan- na karar veribniş olup, Kararın tüm aramalara rağmen adresi bulunama- yan davalı Zanfa Tuna'ya tebliğ yerine geçerli olmak üzere ılan olunur. 10.2.2004. Basın:7515 VEFAT Sevgili Dostum, Ağabeyim, Büyük İnsan EMİN KULu kaybettim. Fedakâr eşi Saniye KUL, kızı Ece KUL, oğlu Çakabey KUL ve arkadaşlarına sabır ve başsağlığı dilerim. BÜLBVİTTIIRAN ANKARA BAROSU HAKEM KURULU Sayı 2003 118 Esas Da\acı Faık Erdogan tarafından davalı Begûm Sultan Badır aley- hine açılan alacak da\asının 29 01 2004 tanhlı ara karan gereğınce. Bütün aramalara \e araştırmalara rağmen davalımn teblıgata \arar açık adresi tespıt edılemeyıp da\a dıiekçesı dunışma gunü ve saatı kendısıne tebliğ edılemedığınden ılanen tebhgat vapılmasına karar \enlmıştır Davalı Begüm Sultan Badır'ın yargılamanın atılı bulun- duğu 11 03 2004 günü saat 14 OO'te Ankara Barosu Hakem Kuru- lu'nun duruşma salonunda hazır bulunması ve\a kendısını bır vekıl- le temsıl ettırmesı. aksı takdırde HL'MK 213 ve 3?" maddelerı ge- reğınce voUuğunda v argılamalara devam edılıp karara bağlanacağı hususu dava dıiekçesı ve duruşma günü yerıne kaın olmak uzere ılanen tebliğ olunur Kevfıvetın vasal olarak ılanına Basın ^5 7 9 AYRHJK ve TEŞEKKÜR Çocukluğunun Atatürk dönemlerinden aldığı ışıltıyla "1leri ve Aydınlık Türkiye'" umudunu kendi içinde ve çevresinde sürekli yaşatmış, ülke ve toplum sevgisi dolu insan; eski ve köklü tüm Antalyalılann sevgilisi; O fiziğıyle ve ruhuyla güzel kadın MUATTAR (Matti) ŞERBETÇİ'yi 24 Şubat günü, Akdeniz'in mavıliklerine selam durmuş çamlann dibinde toprağa bıraktık. Sevenlerinin, hızlı tırmanışla kısa sürmüş hastalığı boyunca ve buralardan aynlışından sonraki günlerde gösterdiği sıcak ilgiye ve yakınlığa şükran borçluyuz. ŞERBETÇt, TUĞ, KARAESMEN ve ALTLNBAY AÜeleri DUZYAZI ORHAN BİRGİT Kafaları Kanıştiran Sorular Ali Mûfrt Gürtuna, bellı ki bir kalemde silinip atıla- cağını hiç beklemiyordu. Beş yıldır hizmet verdiği Is- tanbul'da yaptıklannı "Bir İstanbul Sevdası" adı al- tında iki ciltlik bir kitapta toplamış. O kitaptaki fotoğ- raflann ve yazılann çok özet bir bölümü de şu anda caddelerde bılboard olarak asılı. Kitaplarda da, afışlerde de hizmetin gece gündüz süreceğini anlatmak isteyen bir mesaj var. Ama, İs- tanbul Büyükşehir Beledıye Başkanı, İstanbul sevda- sını, bu kez hemşerilerinin sınaması fırsatını bulamı- yor. Çünkü aday değil. Aday değil; çünkü "ilahlar öy- le istedi." Şimdi elinizi vicdanınıza koyup dünya görüşünüz uyuşmasa da, Gürtuna'nın bu beş yıl içerisinde yap- tıklannı değerlendiriniz. Acaba Beyoğlu'ndan İstan- bul büyükşehir belediye başkanlığına doğru başlat- tığı yürüyüş için arkasında bulunan tek adamın itici gücü, bu seçim kampanyasında nasıl bir taktik uy- gulamasını isteyecek Topbaş'tan? AKP'nin, yerel seçimler için bazı kırmızı çizgileri saptadığı bildiriliyor. Kıbrıs için konuşmak yasak. Ya- saklar arasında imam hatipler ve türban sorunu da var. AKP'li adaylar olsun, hatta Erdoğan ve Gül dı- şındaki bakan ve milletvekilleri olsun, bu konular için tam bir demokratik yöntemle ağızlanna fermuar çek- me emrini almışlar. O zaman Kadir Topbaş, İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı olarak, kendisin- den önceki başkanın eserlerini övecek mi, eleştire- cek mi? Tam bir sakal-bıyık olayı gibi, aşağı mı, yok- sa yukan mı tükurmeyi yeğleyecek. Yermeye kalkışsa, uygulanan Erdoğan'dan devra- lınan ve başbakanın ziyadesiyle övündüğü icraatlar dizisinin devamı değil miydi? Geriye tek seçenek olan övgü kalıyor. O da, Ali Mü- fit Gürtuna'ya düzenlenen sessiz jübile ile ortada. Adamı son dakıkaya kadar bekletip, kırmızı kartla sa- ha dışına itmek. Tam bir lıder olıgarşisine ek olarak Erdoğan için bır gün, bugün methıye düzen arkadaş- lanmızın, ilk fırsatta kaleme alacaklan vefasızlık öme- ğı. Başbakanın, eski arkadaşına karşı nasıl kin tuttu- ğunu, bakalım zamanı geldığinde önce hangı yağdan- lığın kaleminden okuyacağız? AKP'de tek allahın kulu, niçın Gürtuna'ya kırmızı kart gösteriliyor diye soımuyor. Soramıyor. Keza yine bir tek AKP yöneticisi, Topbaş'ın Istanbul'un birinci ada- mı olması için hangi ölçütlerin kullanıldığını sormak gibi bir lüksü kullanmıyor. Kullanamıyor. Kafaları kanştıran sorular bu kadaria sınıriı değil ki. AKP ll Başkanı Müezzinoğlu, seçmenlerin gözleri- nin ıçine baka baka, Topbaş'ın koltuğuna oturmasın- dan sonra, büyükşehir birlikte yöneteceklerini açıklı- yori Yansız olması gereken belediye başkanı, seçim öncesinde ipotek altına alınıyor. Ve Topbaş, bu ağır ipotek karşısında ağzını bile açma gereği duymaya- cak bir karakter örneği sergiliyor. Ya CHP'deki uygulama? Aday saptamalan ile tam bir karmaşa içine giren CHP'de yaşananlar, her açıdan evlere şenlik bir gö- rünüm içinde. Komşunun kümesinden anaç tavuk- lan aşırarak bu kampanyada başan yakalayabilece- ği sanısı ile yola çıkan Baykal ve arkadaşlannın Es- kişehir*de geçirdiklen trafık kazasını, "AJma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste" özdeyişi bile karşılama- ya yetmeyecektir. CHP'li dostlara, özellıkle Ankara ve İstanbul seç- menlerine bir tehlikeyi şimdıden duyurmakta yarar var. Her iki büyükşehir için gösterilen adaylar, şu anda TBMM'de üyeler. Milletvekili olmaları, adaylıklannı engellemiyor. Ancak seçimi kazandıklan takdirde, mil- letvekilliğinden aynlmadan belediye başkanlık maz- batalannı almaları olanakdışı. Anayasanın 84. maddesi "istifa eden milletyekili- nin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli oldu- ğu Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı'nca tespit edildikten sonra, Türkiye Büyük Millet Mecli- si Genel Kurulu'nca karariaştınlır" diyor. Yanı Sirmen de, Yılmaz Ateş'de şayet seçilir ve "Biz belediye başkanı olduk, Milletvekilliğinden isti- fa edeceğiz" diye harekete geçerierse, karar AKP'li çoğunluğun keyfine bağlı olacak. AKP dilerse bu is- tifalan kabul edip belediye başkanhğı yolunu açacak. Dilemezse, reddedecek. Ya da dilekçeleri sümen al- tında tutacak! lcazet almadan büyükşehir belediye başkanı olma- nın da yolu var elbette. Sirmen ve Ateş, bugünden tezi yok, milletvekilliğinden istifa dilekçelerini TBMM Başkanlığı'na verirler. 28 Mart'a kadar bu dilekçele- rinin nasıl bır yol aldığını hep birlikte görürüz. Bakalım, iki adayın yüreklerinde gerçekten aday ol- duklan büyükşehir belediye başkanlıklarmın ateşi ya- nıyor mu? Yoksa göstermelik bir işlem mi yaptıklan? "Adam, berbere gitmiş ve koltuğa oturur oturmaz sormuş: Saçım ak mı, yoksa kara mı?" Berberin ya- nıtı, "Biraz sonra önlüğe düşûnce görürsûn" olmuş. Biz de göreceğiz. Bir Düzertme önceki gün, 3 Kasım 2002 seçimlerinde Gire- sun'dan bağtmsız milletvekili adayı olduğunu yazdı- ğım Sayın Vali Ali Haydar Öner, meğer önce aday- lık için harekete geçmiş. Ancak CHP kendisini aday göstermek istediğini bildirince, bağımsız adaylıktan çekilmiş. Daha sonra ise CHP'nin oyunu ile liste dışı kaldığını öğrenmiş. Kendisinden ve okurlanmdan özür dileyerek düzeltiyorum. Faks: 0212- 677 07 62 [email protected] Ça|iîj Türktye nın Gelecek Gûvencesi Çağdaş Yaşamı Destekleme Demeğı Beşıktaş Şubesı ola- rak ll Adalet ve Demokrası Haftası çerçevesınde düzenle- me\ı planladığımız Uğur Mumcu etkınlığımtzı kar yağışı ne- denıvle 29 Şubat 20O4 Pazar gfinüne erteledik Bılgılennıze sunar sızlen da aramızda görme>ı umut ederiz. Yer Beşıktaş Beledı\esı i\kat!ar Kültür Merkezi Zeytınoğlu Caddesı No 8 Etiler (Akmerkez karşısı) Tarih 29"Şubat 2004 Pazar Programımız: 15.30: koktevl Demokrası Şehıtien Sergısi. 16.00 Açılış Sa\ gı duruşu. Istıkİal Marşı, 16.10 : Panel ~Savaş Niçin?" Başkan : Prof Dr Türkan Saylan Konuşmacı : Prof Dr Toktamış Ateş Konuşmacı Ercan Çıtlıoğlu 17.45 Uç Deniz Topluluğu'nun dınletısı, 18.30 Kapanış. Not : Katılım herkese açıktır. Birlikte pa\l»ş.mak dileğivle...