Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12UBAT 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
17
Konya'da durar
çatlaklan tabloyla
kapatıhyormuş.
ı\e hazin bir tablo!
"ehditnkara'dan
lustafa Yıldınm:
Denktaş yol haritasına
ymazsa bedelini KKTC
der sözü bir baskı, açık
tr tehdrttir! Bu söz aynı
amanda Türk'rye
(umhuriyeti'nin
eleceğine de bir
ttıdittir! Çünkü
[enktaş oralarda
plnızca Kıbns'ı
bnuşmuyor. Denktaş'ın
cnuzlanna Türkiye'nin
çjvenlik ve varlık
s>rumluluğunu da
yjklemiş bulunuyoriar.
TJrkiye'nin varlığından
« güveniiğinden
sjrumlu olanlar
Cenktaş'ın omuzlanna
yiklenen bu yükü
atattmak için en küçük
br açıklamada
bJİunmamaktadıriar.
Cenktaş, Türkiye'nin
Cumhurbaşkanı değildir.
Cenktaş'ın Türkiye'nin
gîleceğini ve
gjvenliğini belirlemeye
sJrülürken arkasında
TJrkiye'nin yasal gücü,
kjrumsal gücü yoktur.
Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer derhal
duruma el koymalı ve
a;ık, anlaşılır ve kısa bir
açtklamayla devletin
tavnnı dünyaya ilan
etmelidir. Onuriu bir
Türkiye'ye yakışır bir
açıklama beklemek
hakkımızdıri
Elektronik posta: dtenizsom9CUfnhuriyetcom.tr Tei: 0.212.512 05 65 Faks: 0.212,512 44 97
- Istanbul'a kargelmeden
tatili gelmiş...
"Kenti vönetenlerin kulaöına
kar suvu kacmıs!"
etrol-lş Sendikası'nın açıkladığı tablo bir ka-
mu yatırımı olan ve Türkiye'nin en büyük
sanayi kuruluşu TÜPRAŞ'la, özelleştirme
Idaresi tarafından 1.3 milyar dolara TÜP-
RAŞ'ı satın alması uygun görülen Efremov Kautsc-
huk Gmbh ile Tatneft şirketlerini karşılaştırıyor:
Sermaye
TÜPRAŞ: 187 milyon dolar. Efremov Kautschuk
Gmbh ve Tatneft: 132 bin dolar.
Yıllık Net Kâr
TÜPRAŞ: 320 milyon dolar. Efremov Kautschuk
Gmbh ve Tatneft: Uluslararası bankalara 1.3 milyar
dolar kredi borcu var, Türkiye'deki ticari ortaklıklan
586 bın dolar borçlu.
Ortaklık
TÜPRAŞ: Türkiye Cumhuriyeti halkı. Efremov Ka-
utschuk Gmbh ve Tatneft: Yüzde 49'u virgin Adala-
n'nda Renix Finans Corp. ve yüzde 51 'i Rusya Fede-
rasyonu'nda Efremov Synthetic Rubber Enterprise.
Turkiye
Adres
TÜPRAŞ: Kocaeli, Türkiye. Efremov Kautschuk
Gmbh: Almanya'da adresinde bulunamayan bir ta-
bela şirketi. Renix Finans Corp: Kara para aklamak-
la ünlü Virgin AdaJan'nda bir posta kutusu.
Faaliyet Alanlan
TÜPRAŞ: Ham petrol temini, rafinajı, petrol ürün-
leri ve petrokimya ürünleri üretimi, enerji tesisi kur-
mak ve işletmek. Efremov Kautschuk Gmbh ve Tat-
neft: Kendi hesabına ya da başkasının adına kimya-
sal ürün ve başka mallann alımı, satımı, ticareti, özel-
likle Rus ihraç mallannın pazarianması ve ithalatın yü-
rütülmesi.
Kuruluş Kapasrtesi
TÜPRAŞ: 27.6 milyon ton/yıl ham petrol işleme.
Tatneft: Sadece ham petrol üretimi.
Kuruluş Değeri
TÜPRAŞ: 7 milyar dolar. Efremov Kautschuk Gmbh
ve Tatneft: 2.3 milyar dolar. 2.3 milyar dolar.
Cj.ro
TÜPRAŞ: 13.5 milyar dolar. Efremov Kautschuk
Gmbh ve Tatneft: Bilinmiyor.
Yıllık Ödediği Vergi
TÜPRAŞ: 7.7 milyar dolar. Efremov Kautschuk
Gmbh ve Tatneft: Vergi ödemiyor.
Petrol-lş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu adına
Genel Başkan Mustafa Öztaşkm soruyor:
"AKP Hükümeti, Türkiye'nin en kârlı ve verimli ve
nitelikli işgücüne sahip tek sanayi kuruluşunu, yani
en büyük gelir kaynağını, karanlık ilişkilerin merkezin-
de ve borçlu bir yabancı firmaya neden devrediyor,
neden elden çıkanyor?"
TÜPRAŞ değil Türkiye devrediliyor, Türkiye elden
çıkarılıyor!
SESStZ SEDASIZ (!) Kanal D'de cinler, şeytanlar, büyüler
10 Şubat sabahı özel televizyonlar-
dan Kanal D'de "Sabah Sabah Seda
Sayan" programını hayretler içinde izli-
yor Simten Vural:
"Programdasatanizm konusu işlenir-
ken 'uzman' olarak Medyum Memiş'
adında ve 'hocam' denilen bir şahsın
fikirleri alındı. Bu kişinin verdiği yanıt-
lara göre; para havada durabilir, pa-
rayı havada cinler tutmuştur, bunu
şeytan yaptırmıştır; kadın kadınlık gö-
revlerini yerine getiriyorsa onu terk e-
den kocasına bağlama büyüsü yapı-
labilir... Bir saatten uzun süren progra-
mı seyrettiğimde kulaklanma inanama-
dım. özdenetimini bile yapamayan bu
kanalın yayını için bir vatandaş olarak
şikâyetimi RTÜK'e bildirdim.
Lütfen bana söyler misiniz, RTÜK'ün
bu konuda yaptınmı nedir?
Ankara'daki bir RTÜK yetkilisinden
aldığım bılgıye göre RTÜK bu tip yayın-
lar esnasında sorumlu kurumu anında
uyarma yetkisine sahip değil. 0 zaman
programı sonuna kadar seyreden ço-
cukları ve hertürlü yönlendirilmeyeaçık
şahıslan kimler koruyacak?"
RTÜK'ün yayını anında durdurma
yetkisi olsa bile böyle bir uygulama
beklemek yanlış. Çünkü bu tür
programlar hükümetin genel politi-
kasıyla çok güzel örtüşüyor. Kanal D
ise bilindiği gibi haber bültenlerinden
magazin programlanna kadar iktidann
hizmetinde.
özetle: Al gülüm ver gülüm.
Yüksek Yerilim Hatta
Kemalizm'i gönnezden geliyorlar:
Bizim medya sadece paralann
ilzerindeki Atatürk'ü seviyor!
erdincutkuıa yahoo.com
Türban, Fransa ve
Ayduılarııııız
CÜNEYTAKALIN
Bırkaç yıl öncesine kadar
Köln kentinin göbeğindeki s-
por salonunda Cemalettin
Kaplan ın tahta kılıcıyla "La-
ik Türkiye Cumhuriyeti"r\\ yık-
ma gösterilerini keyifle ekran-
lara taşıyanlann havası değiş-
meye başladı. Içerde ama
özellikle dışarda... O zaman-
lar Islamcıları kullanarak
TC'den ödünler koparmaya
çalışanlar, zaman içinde ger-
çeklerle baş başa kaldılar. Is-
lamcılardan artık korkuyorlar;
onlan gemlemeye çalışıyorlar.
Bu, bir süre sonra bir isteriye
bile dönüşebilir.
Almanya'nınki öyleydi de
Fransa'nınki farklı mıydı? Laik-
liği icat edenlerin torunları
"ununu elemiş, eleğini as-
m/ş"ların rahathğı içindeydi.
Afrika'dan, Asya'dan ithal etti-
ği ınsanların "takıntılan"n\ faz-
la önemsemez görünüyordu.
Ne de olsa düzenini kurmuştu.
Ancak bu kayıtsızlık, "laik-
lik" konusunda bambaşka bir
telden çalan Anglosakson li-
beralizminin ve hegemonya-
cılığın, yani ABD'nin işine ya-
radı. Bizim aydınları aldatan
da bu oldu... Böyle gelmiş
böyle gidecek sandılar. Git-
medi, gidemezdi.
Fransa kılıcını çekiverdi.
Chirac bir "Türban Yasası"
için talimat verdi.
Fransa "yasa taslağı"n\ tar-
tışırken Fransa'da ve eşza-
manlı olarak pek çok ülkede
ve bu aradaTürkiye'de Islam-
cılar sokağa döküldü. Biz
Türklerin ezberlediği argü-
manları bir kez de Avrupa
TV'lerine anlattılar.
- "Türban kişisel özgüriük
sorunudur."
- "Isteyen takar."
- "Fransa ceberrut devlet
anlayışını terk etsin. Bakın
ABD'de, Ingiltere'de kanşan
varmı?"
Islamcıların bu alanda en
büyük desteği Katolik, Pro-
testan ve Ortodoks kilisele-
rinden görmeleri anlamlıydı.
Anlayana sivrisinek saz...
Imam-cemaat
Cemaatin imamı sesini yük-
seltmekte gecikmedi. RTE
AB'ye girmek için çırpındığı
bir ortamda, gözünü kararta-
rak Fransa'yı eleştirdi. Daha-
sı, "Türkiye'de bir türban so-
runu" olduğunu ABD gezisi
sırasında gazetecilere bildirdi.
Ancak bu konuda hatayı sa-
dece RTE'de aramak yanlış
olur. Fransa çuvaldızı önce
<endine batırmalı.
Ne demek istediğimi merak
edenler, Istanbul'daki Fransız
•oıruluşlannın (Fransız Konso-
osluğu+Anadolu Araştırma-
an Enstitüsü) son on yıl için-
de düzenlemiş olduğu tartış-
malı toplantılann kayrtlarını bir
incelesinler. Bu toplantılann
gözde isimlerinin Şerif Mar-
din, Ali Bulaç vb. olduğunu
söylemek sanırım yeterli olur.
Dinci, Amerikancı aydınlar
Fransa'nın denetimindeki
mekânlarda "laiklik"e haka-
retler yağdırırken sanki özel
bir zevk duyuyorlardı.
Neden Fransa?
Geçmişte olup bitene takı-
lıp kalmak olmaz. önemli olan
ders çıkarmaktır.
Biraz da Fransa'nın lehine
konuşalım. Fransa, Islamcıla-
rın dört bir yanına azar azar
benzin döküp günü geldiğin-
de alev alev tutuşturmayı he-
defledikleri Avrupa'da Cum-
huriyet değerierini, ulusal bir-
liği, laikliği koruyan ülke olma
özelliğini zamanı geldiğinde
hatırlayıverdi.
Laikliğin demokrasinin te-
mel kuralı ve harcı olduğunu
hatırladı.
Anglosaksonlarla arasında-
ki farkı hemen ortaya koydu.
Siz bakmayın kimi TV ka-
nallarının ve bu arada Türk TV
kanallarının Fransa'daki Is-
lamcı gösterilere verdiği des-
teğe...
Fransa'nın silkinişi Avru-
pa'nın kendinegelişini hızlan-
dıracaktır.
Türban yasağı hareketinin
bir boyutu daha var: Irak Sa-
vaşı'nda, AB'nin bölünmüş-
lüğünü açığa vurma pahası-
na, ABD'ye karşı çıkan Fran-
sa'nın, bugün Arnerikancı neo
liberallerin "demokrasi" pa-
lavralarına kulaklarını tıkaya-
rak laik kimliğine vurgu yapı-
şı rastlantı mıdır acaba?
Kimsenin tereddüdü olma-
sın: Laiklik vurgusu ile ABD
karşıtlığı vurgusu iç içedir.
Tıpkı "türban özgürlüktür"
anlayışının Irak'ta bombalar-
la iç içe geçmiş oluşu gibi...
ABD kendi ülkesini bir "tari-
katlar cennef/"ne dönüştüre-
bilir. Nakşi şeyhleri, kaçak
"hocaefendiler oralarda ya-
şayabilir, RTE'ye övgüler dü-
zebilirler. Islamcılar, Berlus-
coni, Aznar, Blair vb. gibi en
Amerikancı politikacılara ya-
ranmaya çalışarak Avrupacı-
lık oyunlarını sürdürebilirler.
Eşi Avrupa Insan Hakları
Mahkemesi'nde "türban tak-
ma hakkı "nı arayan Abdullah
Gül, "türban özgürlüğü" ko-
nusunda AB'li politikacıların
desteğini arayabilir. Ama bu
"özgürlükler" Avrupa'nın bir
bölümünde ellerinden alına-
cak. Hem de özgüriük adına...
Gidiş bu yönde.
Bizim Batı/Avrupa hayranı
aydınlarımıza gelince... Hayat
onları mahcup etmeye devam
ediyor. "Laikçi otoriter aydın-
lar" söylemini ya bir yana so-
kacaklar ya bir yana atacaklar.
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakfn turk.net
ÇtZGÎLÎK KÂMİL MASARAC1 kamilmasaraci 11 mynet.com
KEDt LEVO APTIÜKA aptull 1 hotmail.com
«İT-rî Mî
SANr/OR
Sabancı Üniversitesinden aldığım
pasomu kaybettim Hükümsüzdür.
ENGİN ALTINDAŞ
HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BÎLGIN
NIYE BUTUN
SOLCULAR BtR ARAYA
: SENCE ?.„
CÜNKÜ BAZIL/ARI ÖYLE "SOLOfKL.
SA& SÖZCUSÜNE BtLE ALERJÎ
pLDUKLARI tCÎN SA6DUYL»L
OLAMIYORLAR (!)
I L J L I I I
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 12 Şubat tcwte.nuuntas-arikan.com
TÜRKİYE'DE İLK UÇAK POSTASL.
İLK
HAVA POSTASlGBJiÇEjaJEŞrİKİL-
Pf. PİLCfT İSAAAİL HAKtCt BEY 'İN
MARKA TEK MOTDKLÜ "PREMS
CELÂIBT7İN* A0U UÇAK, L£f*£'-
• . - . -.-•.- . '•r
. DENÇŞİUDİ BİLBCİK İLİSINIRINOA.-
Kİ OSUANEÜ) HAUALAHAfSAk BİL£-
CİK'E İKİ POÇm ÇAflSTASl GÖTÜRMÜŞTÛ. BUULAR, SİLECİK
VE ESKİfEHÎtZ POSTALAf&YDf. UÇAK, DAĞLARl İ2OOMET/ZE YÜ/CSELERSK
İ GÖNDEKİLEN MEK.TUPLARA LEFK£ POSTA MÜOÜRÜ ÇU .
YAZIYI EIO-EMİÇrı- "OStMNU TAYYARELERİYI.E, PO£mNEMİZPEAl,BİL£CİK
VE EStdÇEHII? POSTANELBI2INE İLK HAU4 PCS7ASI 7ES/S OLUNARAK
POSTA ÇlKARILtolŞT//? E/^EAJP/M*. SOLOAICt ZAHF, BU POSTAYLA İLK VI-
•-• çıuAfj B//? MEKTUBA AirriR..
DÜZ ÇtZGİ
ÜMİT ZİLELİ
Kıbrıs'ın İpi Çekiliyor!..
Kıbns görüşmeleri maratona dönüştü!..
Halbuki ne bekliyorduk; 5 Şubat'ta 0 sert mi sert,
karariı mı kararlı mektubu yazan BM Genel Sekre-
teri Kofi Annan, Denktaş ve Papadopulos u kar-
şısına alacak ve soracaktı:
- Arkadaşlar, elinizdeki metinde anlaşama-
dığınız bölümleri benim doldurmamı, 21 Ni-
san'da bu metinle referanduma gitmeyi kabul
ediyor musunuz, yoksa etmiyor musunuz?
Bizim "uzman" gazetecilerin yazdığına göre
kaşlan çatık, sert ve sarsılmaz Annan, "Evet" ve
"Hayır" dışında hiçbir yanıtı kabul etmeyecek, iti-
raz ya da direnme halinde kapıyı gösterip "güle gü-
te"diyecekti...
- öyleolmadı!..
Sız bu satırları okurken bile çok büyük olasılıkla
görüşmeler sürüyor olacak. Diğer bir deyişle Annan
Planı üzerinde her iki tarafın ıtırazlarını kapsayan
müzakere sürecı başladı bile!.. Ancak Türkiye daha
masaya oturmadan "kaybeden taraf" olmaya
mahkûm edildi!.. Annan tarafından mı?.. Hayran
olunacak derecede organıze olmuş Rum-Yunan or-
taklığı tarafından mı? Yoksa Avrupa Biriiği'nin isim-
lerini ezberlediğimiz yetkilılerı tarafından mı?.. Bile-
mediniz!.. Bizzat Türkiye Başbakanı ve medyası ta-
rafından!.. Tayyip Bey, New York'taki görüşmelere
dünyanın ötekı ucundan, Güney Kore'den, tam da
kendisine yakışan bir üslupla müdahale etti:
- RaufBey'in eline biryol haritası verdik, ona
uygun davranmalı. Anlaşma olmazsa KKTC ve
Türkiye kaybeder...
Bravo Tayyip Bey'e!.. Işte Davos'ta Annan'a söz
verdiği gibi, "Rumlardan biradım önde olmak"
böyle olur!.. Türkiye Başbakanı bu lafı ettikten son-
ra Denktaş'ın elindeki kartların beş paralık değeri
kalır mı?!. Bir de aziz Türk medyasının nasıl vaziyet
aldığına bakalım... Televizyon ekranlanndan atılan
"Verelim, kurtulalım. Sıra Ege sorununa gelsin,
onu da hallettik mi AB'den kesin tarih alınz"
çığlıklarını bir tarafa bırakıyorum. New York görüş-
melerine günler kala başlatılan yüz kızartıcı kam-
panya, yapılan yorumlar, atılan başlıklar, tek başı-
na yeter de artar bile!..
Hangi birini anlatmalı bilemiyorum; Kıbnslı genç-
leri tıpkı Dogu ve Batı Almanya arasındaki duvara
benzettiği "duvan" yıkmaya davet eden güzide ya-
zarı mı, "Eyvah Mümtaz Hoca" başlığını mı, yok-
sa Denktaş'ı kastederek atılan "Piyasalarda Mis-
terNo tedirginliği" manşetini mi?.. Belki de işin
sırn Mehmet Ali Birand'ın New York'tan yazdığı şu
satırlarda yatıyor:
- Her an yeni sürprizlerle dolu, her gün yeni
bir krizle karşı karşıya kalınacak 8 haftalık bir
maraton başlıyor. Belki de başlamadan bite-
cek. Ancak buradaki hava, VVashington ve
Brüksel'in bu defa, böylesine birçözüm olana-
ğını kaçırmaya hiç niyetli görünmedikleri şek-
linde...
Gördüğünüz gibi Rum tarafının uzun boylu ha-
zırlık yapmaya, yeni taktikler geliştirmeye hiç ihti-
yacı yok, masaya bir ellerine Tayyip Bey'in sözleri-
ni, diğerine Türk gazetelerini alıp otursunlar kâfi ge-
lir!.. Kısaca söylemek gerekirse dışansıyla içerisi
Kıbns'ın ipini çekmek üzere!.. İşin geriye kalan kıs-
mı yalnızca zaman meselesü.
- Hurşrt Tolon Paşa'nın kulaklan çınlasınü!
Kadeh ve limuzin
UtandımL
Yüzüm kızardı... Güney Kore Cumhurbaşkanı
Roh, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın onuruna
verdiği yemekte kadeh kaldırmadı. Sonradan orta-
ya çıktı ki, Güney Kore'nin Ankara Büyükelçisi ön-
ceden uyarmış:
- Türkiye'nin dini ve gelenekselâdetlerinden
dolayı içki kadehi kaldınlmaz!..
Dünyanın her yerinde (şeriatçı ülkeler hariç) ge-
lenektir; anlaşmalar sonrası konuk onuruna verilen
davetlerde "şerefe" kadeh kaldırılır. Bizim Cum-
hurbaşkanımız da bunu yapar, başbakanlanmız da
yapardı... Son olay dünyanın Türkiye'ye bakışını
gösteriyor. Artık yerimiz şeriatçı ülkelerin yani, ne
yazık ki!..
Bitmedi, Tayyip Bey Hyundai fabrikasını gezerken
başkan Junk Mongkoo, "Size bir hediye vermek
istiyorum. Birotomobil beğenin" demiş. Türkiye'nin
Başbakanı da 80 bin dolariık limuzini seçmiş...
- Kanım donduü!
E-posta: umitzileli(attnet.nettr
B U L M A C A SEDAT YAŞAYA.N
SOLD.VSSAĞA:
1/ Üzerinde
besmele ya da
maşallah yazılı
altvn nazarhk.
2/ Küçük tekne
kaptanı...Kırk-
lareli'nin Iğne- 5
ada beldesinde.
zengin bir kuş
yapısına sahip
oluşuyla tanın- g
mış bir göl. 3/
1 2 3 4
Birnota... Asya
ile Avrupa'yı ayıran
dağ sırası. 4/ Kuralına
uygun olarak... Yahv'a
Kemal'm hece ölçü-
süyle yazdığı tek şiiri.
5/ Resim yapan sanat-
çı. 6/ Yağı alınmış süt
ya da yoğurda verilen
ad. 7/Romatizmaağn-
sı... Su birikmış çukur 8
ya da hendek. 8/ Rüt- 9
besiz asker... Bütün
kutsal Hint metinlerinin başında ve sonundayinelenen
mistik hece... Kimı hastalüdara karşı bağışıklık sağla-
mak için vücuda verilen enyık. 9/ Istem dışı yapılan
hareket... "Gülten—-": Şairimız.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Küçük hamur parçalarının yağda kızartıldıktan
sonra şerbete atılmasıyla yapılan bir tatlı. 2/Başkan...
Sözününeri, güvenilirkimse. 3/Birsorueki... "Yal-
vaç —-": Özellikle çocuk yapıtlanyla tanınmış ya-
zarımız. 4/Âdet yennı bulsun diye, şeklen... tlkel bir
silah. 5/Güney gökkürede biryıldız takımı. 6/İnsaf-
sız, acımasız. 7/Rüzgâr... Doğru yoldan sapmak. 8/
Koca... Kemiklerin yuvarlak ucu... Daha iyi ürün el-
de etmek ıçın bir ağaçtan başka bir ağaca dal nak-
letme işi. 9/ Sıcak bölgelerde yetışen çok sert bir
ağaç... Kazak ve Kırgızlarda saz şaırlerine verilen ad