21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
"Pııthnl CumhurİYet 2005 Devler Ligi finaline ev sahipliği yapacak Olimpiyat Stadı'nın etrafı gecekondu işgalinde Şampiyonlar varoşgörsünBaştarafı SAYFA1 Istanbul için de önemli bir sınav olacak. Ancak eğertaahhütleryerine getirilmez- s e , o zaman da büyük prestij kaybı ya- şanacak. Stat, şimdiki görüntüsüyle 'çöl ortasındaki vaha' benzetmesini doğ- ruluyor. Çünkü bu tesis varoşlann içinde yeralıyor. Ulaşım sorunu bir türiü gideri- lemedi. Belediye üzerine düşen görevi ye- rinegetirmedi. Çevre düzenlemesı konu- sunda büyükeksikliklervar. Gecekondu- lann tesise olan yakınlığı ise çirkin bir gö- rüntü oluşturuyor. UEFA yetkilileri Ata- toürk Olimpiyat Stadı'nda geçen sonba- harda yaptıklan değerlendirmede, sta- dın her yönden istedikleri koşullan yeri- n e getirdiğını ve bu nedenle nedenle uy- gun gördüklerini belirtiyor. Değerlendirmede; havaalanınaya- kjnlık, konaklamaolanaklan, seyircilere ve basına sağlanacak kolaylıklar, konukse- veriik ve sponsorlann ilgisi gibi ölçütler ele alındı. Futbol Federasyonu da UEFA'ya verdiği raporda, stadın eksikliklerini gide- receği taahhüdünde bulundu. Yedi dakikada boşalıyor Uluslararası koşullan karşılayan Tür- kiye'deki tek stat olan stadın toplam ka- pasitesi 80 bin 597 kişi. Karşılıklı 2 kapa- lı tribünü bulunan statta batı 27 bin 763, doğu tribünü 26 btn 164 kişi, kate arka- lannda yer alan kuzey ve güney tribün- leri ise 13 bin 335'er kişi alıyor. Stat içinde engelle seyircileriçin 400 kişilik bölüm, medya mensuplan için de ıki bin koltuk aynlmış durumda. 134 gi- riş, 148 de çıkış kapısı bulunan stadın 12 dakikada tamamıyla boşaltılması, stat bünyesinde açık ve kapalı olmak üzere toplam 18 bin 900 araçlık otopark alanı planlanmış durumda. Stat içinde erkek- ler için 100 tuvalet, 100 lavabo, bayan- lar için 90 tuvalet, 60 lavabonun yanı sı- ra engelli erkek ve bayanlar için de tuva- let ve lavabolar yer alıyor. Mimahığını Michel Macary ve Ay- meric Zublena'nın yaptığı dünyanın en modern statlanndan birisı olan Atatürk Olimpiyat Stadı, yaklaşık 120 milyon do- lara mal oldu. ŞENES ERZİK (UEFA Asbaşkanı): Iki ay önce yaşanan terör saldınlan nedeniyle maçlanmız tarafsız sahaya alınmıştı. Bu karar belki olay çok taze olduğu için alınmıştı. Ancak Şampiyonlar Ligi finalinin Türki- ye'de yapılacak olmasıyla dünyaya güzel mesajlar ve- rilecek. Bizim bölgemiz düşünülürse, Balkanlarda da- hil ilk kez oluyor. AB'ye girmek üzere çaba harcandı- ğı bir döneme rastlaması da aynca anlamlı. UEFA, bir an önce yerel bir organizasyon komitesinin kurulma- sını istiyor. MEHMET ATALAY (GSGM Vekili): UEFA'nın verdiği karar Türkiye için bir şans. Atatürk Olimpiyat Stadı'nı 25 Mayıs 2005 tarihine kadar güllük gülistan- lık hale getireceğiz. ALİ DÜRUST (G. Saray Asbaşkanı): Bu eseri dünya kamuoyuna tanrttık. Çok güzel bir olay. Devletin, harcadığı paranın karşılığını alması gerektiğini söy- ledik. Fedakârlığa girdik. Şimdi yetkililerden eksiklerin bir an önce giderilmesini bekliyoruz. Bir ulusal servetin değeri artmıştır. TOGAY BAYATLI fTMOK Başkanı): UEFA al- dtğı kararla bütün dedikodulara son verdi. UEFA'da dört takımımız dahayoluna devam ediyor. Futbol Federas- yonu ve Şenes Erzik'in çalışmalannı unutmamak gerek. Aynca stadın tanıtımında Galatasaray etkilı oldu. Bu karar ekonomiye ve tunzme büyük fayda sağlayacak. 30-40 bin kişinin Türkiye'ye gelmesi bekleniyor. Aynca 2012 Olimpiyat Oyunlan'nın hangi kentte yapılacağı, önümüzdeki yıl Singapur'da belli olacak. Bu toplan- tıdan önce önemli bir sınav verilecek. a mütevazi bir takımız. Kasaba takımı olduğumuzdan imkanlarımız kısıtlı. Fenerbahçe ile oynuyoruz, Hooijdonk'un bir yıllık aldığı para bizim tüm takımımızın tüm yıl içehsinde yaptığı tüm harcamalardan Ligin ilk haftalarını seri yenilgilerle kapadılar, son dokuz hafta her maçta puan aldılar Içedeki futbol mucizesi: SebatVEYSEL BALKAYA M fazla. ' ehmet Birinci, Türkiye'nin tek kasaba takımı olan Ak- çaabat Sebatspor 1 un tek- nik direktörü. 46 yaşında ve LES sınavı- na girerek akademik kariyerini devam et- tirecek. Bu yönüyle de ülkemizde bulu- nan birçok teknik direktörden aynlıyor. İlk yannın brtimine sekiz hafta kala düşmek üzere olan takımının başına geçtikten sonra kupada Gaziantepspor ve ligde Beşiktaş dışında mağlubiyet görmedi. 20 haftada 21 puan elde eden Sebat, Mehmet Birinci yönetiminde çıktığı 11 maçında 18 puan toplaması hocanın ba- şansını özetlemeye yetiyor. Onun bir baş- ka çarpıcı özelliği ise imkansızlık içinde- ki kasabasının takımını inanılmaz moti- vasyon gücüyle hayat vermeye çalışma- sı. Takımında bulunan isimlerin birçoğu aynıyörenin insanı olduğundan Mehmet Hoca onlan "yeriinin yeriileri" olarak ta- nımlıyor. Cezaya karşı bir hoca. Bazen oyuncular ona gelip "Hoca bana ceza yaztopu şuraya vurdum" gibi telkinler- de bile bulunuyor. -Akademik kariyerinizden bah- seder misiniz? Mehmet Birinci: Anadoluhisarı Spor Akademisi, şu anki adıyla Marma- ra Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümün- den mezun oldum. Ana branşım futbol yardımcı branşım ise kayaktır. Daha son- ra çeşitli yerlerde beden eğitimi öğretmen- liği yapıtım. Daha sonra Karadeniz Tek- nik Üniversitesi Beden Eğitimi Bölümün- de öğretim Görevlilıği yaptm. öğretim Gö- revliliği yaptığım sıralarda yüksek lisans ve master yaptım. Master konumsa 1., 2. ve 3. ligdeki bazı futbolculann fizyolo- jileri üzerine araştırmalar yaptım. Şu an doktora seviyesindeyım. Memuriyet ha- yatımı Giray Bulak'la takım çalıştırma- ya başladığım döneme kadar sürdür- düm. -Teknik direktörlük mesleğine nasıl başladınız? - KTÜ'de öğretim görevliliğim sıra- sında 2. ve 3. Lig'deyken Akçabat Se- batspor'u çalıştırdım. Ancak daha son- ra Giray Bulak ile çalışmaya başlayınca Trabzon dışına çıkmak zorunda kaldım. Bu yüzden memuriyet hayatım sona er- di. Konya, Antalya, Trabzon ve Elazığ'da Giray Hocayla çalıştık. Bu sezon başın- da da Ekrem Al'ın yanında menajer ola- rak göreve başladım. Ekrem Hoca bıra- kınca da takımın başına geçtim. -Takımın başına geldiğinizden beri Kupa ve Beşiktaş maçlan dışın- da kaybetmediniz. Bunu nasıl başar- dınız? Şen Özgüner tam bir Gençlerbirliği fanatiği 'Bizim hoca statta' m %endı ifadesiyle, "eşinin sayesinde" yaşanan bu birliktelik 20 yılın sonunda öyle bir noktaya ulaşıyor ki Gençlerbirliği' nin 3. ligde mücadele eden takımı Asaşspor'un maçlan bile kaçırılmıyor. 11ŞUBAT2004 ÇETtN SUSAN en Özgüner 54 yaşında, iki çocuk annesı bir öğretmen. Ancak onun öy- le bir özelliği var ki gerek hemcinsle- rinden^brek diğer anne ve öğretmenlerden farklı olmasını, hatta bu sayfaya konuk olmasını sağlı- yor. Şen Hanım bir futbol fanatiği!.. 6O'lı yıllar- da Vefa ve Beşiktaş'la başlayan futbol sev- gisi, 80'lerin başlarında Gençlerbirliği tut- kusunadönüşüyor. Kendi ifadesiyle, "eşi- nin sayesinde" yaşanan bu birliktelik 20 yılın sonunda öyle bir noktaya ulaşıyor ki Gençlerbirliği'nin 3. ligde mücadele eden takımı Asaşspor'un maçlan bile kaçınlmıyor. Elde bayrak deplasmanlara gidilirken kâh ço- cuklan kâh öğrencileri oluyor yanında. Şen Hoca, Ankara Incirii Lisesi'nde Ingilizce öğretmenı. Eğitmen sıfatjyla, gençlerin sanata ya da spora kanalize olmasına önem verdiğini söy- lerken tutarlı bir bütünlük sergiliyor. Yıllar sonra Gençlerbirliği taraftarlan, cdması gerekeni yapıp, "Şen Ab/a"larını derneklennin yönetimine taşıyoriar. O da taraftar ve eğitimci kimliklerini sentezleyerek, yüzlerce gence sporu, futbolu, Gençlerbirliği'ni sevdirme uğraşına gırişiyor arkadaşlanyla bera- ber. Bu amaç doğrultusunda projeler üretip, yaşa- ma geçiriyorlar. En önemli eksiğimız diye nitelen- dirildiği eğitimsizliğin beraberinde gelen "küfür"\e başa çıkabilmenin yolunun bu olduğuna inanarak, bıkmadan uğraşıyoriar. Şen Hanım maçlan, 19 Mayıs Stadı'nın kale arkasındaki Gençlertribününden izliyor. Maça giden bayanlan, en çok tuvalet sorununun tedirgin edeceği sanılırken, kendısinden, tu- valetlenn artık sorun olmadığını, ancak gi- rişte polislerin -bayan da olsalar- yaptık- lan üst aramasının tüm bayan taraftalar- lan çok rahatsız ettiğini öğreniyoruz. Ho- ca hanım'ın belleğındekı Kırmızı - Sıyah ız- lerin başında, Ümit Karan ve Okan koç ge- liyor. Futbolu, "yetenek ve kuvvet isteyen çokzor- lu bir spor" olarak tanımlıyor. Ancak, "Sadece er- kek işi değildir futbol, unutulmamalı ki bayanlar gittikleriyere estetiği de taşıhar" diyor. Şen Hanım, "Taraftarkulüp, kulüp de taraftar için vardır" diyerek noktayı koyarken; Gençlerbirliği'nin her maçına gelen bayan fanatiklerin, "Alkaralann tribünlerin- deki seçkin görüntüye katkısı inkâr edilebılir mi" sorusunu da zihnimize takıyor... Şen Özgüner, G.Birliği taraftarı. (SERDAR ÖZSOY) -Ekrem Hoca takımın başında ol- duğu dönemde de iyi oynuyor ancak sc- nuca yansıtamıyorduk. Ekrem Al aynl- dıktan sonra takımın başında bir süre duracağımı ancak takıma bir hoca alın- masını yönetime belirttim. Sezonun brti- mine sekiz maç vardı. Beşi dışarda, üçü ıçeride Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi ta- kımlariaydı. Kanaatimce hiçbir hoca bu- nu kabullenip takımın başına geçmezdi. Belki de Sebat'ın içinde olmasaydım bu ortamda dışarıdan bu takımın başına geçmeyi ben de kabul etmezdim. Ancak biz Trabzon'un içindeyız. Oranın ekme- ğini yemişiz, camiadanız bu yüzden gö- rev bildik. Ben kabul ettim. Takımda ar- kadaşlarla daha önceden çahşmıştım. Ta- kımda ışıkgördüm. Oturduk konuştuk ta- kımı nasıl kurtarırız diye. Çünkü Sebat'ın ligde kalması hem Türk Futbolu için hem de oranın insanı için çok önemliydi. Ben bu takımın bu yıl ligde kalırsa ileride çok iyi olcağız. Biz mütevazi bir takımız. Ne- tice kasaba takımı olduğumuzdan imkan- lanmız kısıtlı. Fenerbahçe ile oynuyoruz, Hooijdonk'un bir yıllık aldığı para bizim tüm takımımızın tüm yıl içerisinde yaptı- ğı tüm harcamalardan fazla. -Bu şartlar altında Fenerbahçe maçına çıkttğınız ve galibiyeti kaçırdı- nız. Sebat'ın tüm bütçesi Hooijdonk kadar diyorsunuz. Takımı nasıl o kar- şılaşmaya motive ettiniz? -Bizim yöre biraz inatçı ve inançlı. Bi- zim oyuncularımızın çoğu bu yörenin ka- rakterine uyuyor. Hırs, azim, birlik bera- berlik ve yönetimin müthış tutumu bizi başarılı kıldı. Fenerbahçe maçından ön- ce tahtaya 2.2 milyon dolar, yani Hooij- donk'un yıllık aldığı parayı yazdım. Çıkın yenin onlan dedim ve de onlar ellerinden geleni yaptılar. -Akademisyen yönünüz takıma nasıl yansıyor? -Bazı testler yapıyoruz. Yıllardan be- ri çalışmalarımız bilımsel zeminlerde olu- yor. Sürat, kuvvet çalışmahrını oyuncu- lardan aldığımız verilere göre yapıyoruz. Sebat'ın bütçesi belli. Bizim doktorumuz ise Sebat Hastanesinde çalışan pratis- yen bir arkadaş. Amatör ruhla çalışıyoruz. Başarıyı yakalamak için tüm arkadaşlar- la çabalıyoruz. 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle